Mümtehine Suresi - 6. ayet
arabic
Abdullah Parlıyan Meali
Andolsun İbrahim ve O'nunla birlikte inananlarda, Allah'ı ve ahiret gününü ümit ve korku ile bekleyen herkes için, güzel bir örnek bulursunuz. Eğer biriniz yüz çevirirse, bilsin ki Allah hiç kimsenin kulluğuna muhtaç değildir. O her türlü övgüye layıktır.
Ahmet Varol Meali
Andolsun ki, onlarda sizin için, Allah'ı ve ahiret gününü uman için güzel bir örnek vardır. Şüphesiz Allah hiçbir şeye ihtiyacı olmayan, övgüye lâyık olandır.
Ali Bulaç Meali
Andolsun, onlarda sizin için, Allah'ı ve ahiret gününü umud edenlere güzel bir örnek vardır. Kim yüz çevirecek olursa, artık şüphesiz Allah, Ğaniy (hiç bir şeye ihtiyacı olmayan), Hamid (övülmeye layık olan)dır.
Diyanet İşleri Meali (Eski)
And olsun ki, sizlerden, Allah'ı ve ahiret gününü uman kimse için, bunlarda güzel örnekler vardır. Kim yüz çevirirse kendi aleyhine olur, doğrusu Allah müstağnidir, övülmeğe layıktır.*
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Andolsun, onlarda (İbrahim ve beraberindekilerde) sizin için, Allah’ı ve ahiret gününü arzu edenler için güzel bir örnek vardır. Kim yüz çevirirse bilsin ki, Allah her bakımdan sınırsız zengindir, övülmeye lâyıktır.
Diyanet Vakfı Meali
Andolsun, onlar sizin için, Allah'ı ve ahiret gününü arzu edenler için güzel bir örnektir. Kim yüz çevirirse şüphesiz Allah, zengindir, hamde lâyık olandır.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Andolsun, onlarda sizin için, Allah'ı ve ahiret gününü arzulayanlara güzel bir örnek vardır. Kim yüz çevirirse şüphesiz Allah, zengindir, hamde layık olandır.
Elmalılı Meali (Orjinal)
6,7. Hakikaten sizler için güzel bir örnek onlarda olmuştur: Allaha ve Âhıret gününe ümmid besliyenler için; her kim de aksine giderse haberi olsun ki Allah çok ganiydir, her hamd onundur. Umulurki Allah sizinle onlar içinden düşmanlaştıklarınız arasında bir meveddet husule getire. Allah kadîrdir, Allah gafurdur rahîmdir
Hasan Basri Çantay Meali
Andolsun ki onlarda sizin için, Allâhı ve âhiret gününü ummakda olanlar için güzel bir örnek vardır. Kim (emrimizden) yüz çevirirse şübhesiz ki Allah, O, her şeyden müstağnî, her hamde hakkıyle lâyıkdır.
Hayrat Neşriyat Meali
And olsun ki, onlarda (İbrâhîm ve berâberindekilerde) sizin için, Allah'ı ve âhiret gününü uman kimseler için güzel bir örnek vardır. Bununla berâber kim yüz çevirirse, artık şübhesiz ki, Ganî (hiçbir şeye muhtâç olmayan), Hamîd (hamd edilmeye yegâne lâyık olan)ancak Allah'dır.
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Andolsun ki sizin için Allah'ı ve ahiret gününü rica edenler için onlarda bir güzel örnek vardır ve her kim yüz çevirirse, imdi şüphe yok ki Allah, o her şeyden müstağnidir, her hamde müstahaktır.
Suat Yıldırım Meali
Onlarda sizin için, Allah'a ve âhiret gününe kavuşmayı arzu edenler için güzel bir örnek vardır. Ama kim de aksine giderse bilsin ki Allah ganî ve hamîddir (hiçbir şeye ihtiyacı yoktur, her türlü hamd ve övgü O'na mahsustur).
Şaban Piriş Meali
“Onlarda Allah'ı ve Ahiret gününü bekleyen herkes için güzel bir örnek bulursunuz. Allah herkesten daha zengindir. bütün övgülere tek layık olandır.
İbni Kesir
Andolsun ki; sizlerden, Allah'ı ve ahiret gününü umanlar için onlarda güzel bir örnek vardır. Kim de yüz çevirirse, muhakkak ki Allah; Gani' dir, Hamid'dir.
Seyyid Kutub
Andolsun, Allah'ı ve ahiret gününü arzu edenler için, bunlarda güzel örnekler vardır. Kim yüz çevirirse şüphesiz Allah, zengindir, övülmeye lâyık olandır.
Tefhim-ul Kuran
Andolsun, onlarda sizler için, Allah'ı ve ahiret gününü umud etmekte olanlar için güzel bir örnek vardır. Kim yüz çevirecek olursa, artık şüphesiz Allah, ganiy (hiçbir şeye ihtiyacı olmayan), hamid (övülmeye layık olan)dır.
Yusuf Ali (English)
There was indeed in them(5418) an excellent example for you to follow,- for those whose hope is in Allah and in the Last Day. But if any turn away, truly Allah is Free of all(5419) Wants, Worthy of all Praise.*
M. Pickthall (English)
Verily ye have in them a goodly pattern for everyone who looketh to Allah and the Last Day. And whosoever may turn away, lo! still Allah, He is the Absolute, the Owner of Praise.
SURELER
1 - Fâtiha Suresi
2 - Bakara Suresi
3 - Âl-i İmrân Suresi
4 - Nisâ Suresi
5 - Mâide Suresi
6 - En’âm Suresi
7 - A’râf Suresi
8 - Enfâl Suresi
9 - Tevbe Suresi
10 - Yûnus Suresi
11 - Hûd Suresi
12 - Yûsuf Suresi
13 - Ra’d Suresi
14 - İbrahim Suresi
15 - Hicr Suresi
16 - Nahl Suresi
17 - İsrâ Suresi
18 - Kehf Suresi
19 - Meryem Suresi
20 - Tâ-Hâ Suresi
21 - Enbiyâ Suresi
22 - Hac Suresi
23 - Mü’minûn Suresi
24 - Nûr Suresi
25 - Furkân Suresi
26 - Şu’arâ Suresi
27 - Neml Suresi
28 - Kasas Suresi
29 - Ankebût Suresi
30 - Rûm Suresi
31 - Lokman Suresi
32 - Secde Suresi
33 - Ahzâb Suresi
34 - Sebe’ Suresi
35 - Fâtır Suresi
36 - Yâsîn Suresi
37 - Sâffât Suresi
38 - Sâd Suresi
39 - Zümer Suresi
40 - Mü’min Suresi
41 - Fussilet Suresi
42 - Şûrâ Suresi
43 - Zuhruf Suresi
44 - Duhân Suresi
45 - Câsiye Suresi
46 - Ahkâf Suresi
47 - Muhammed Suresi
48 - Fetih Suresi
49 - Hucurât Suresi
50 - Kâf Suresi
51 - Zâriyât Suresi
52 - Tûr Suresi
53 - Necm Suresi
54 - Kamer Suresi
55 - Rahmân Suresi
56 - Vâkı’a Suresi
57 - Hadîd Suresi
58 - Mücâdele Suresi
59 - Haşr Suresi
60 - Mümtehine Suresi
61 - Saff Suresi
62 - Cum’a Suresi
63 - Münâfikûn Suresi
64 - Teğâbun Suresi
65 - Talâk Suresi
66 - Tahrîm Suresi
67 - Mülk Suresi
68 - Kalem Suresi
69 - Hâkka Suresi
70 - Me’âric Suresi
71 - Nûh Suresi
72 - Cin Suresi
73 - Müzzemmil Suresi
74 - Müddessir Suresi
75 - Kıyâme Suresi
76 - İnsan Suresi
77 - Mürselât Suresi
78 - Nebe’ Suresi
79 - Nâzi’ât Suresi
80 - Abese Suresi
81 - Tekvîr Suresi
82 - İnfitâr Suresi
83 - Mutaffifîn Suresi
84 - İnşikâk Suresi
85 - Bürûc Suresi
86 - Târık Suresi
87 - A’lâ Suresi
88 - Gâşiye Suresi
89 - Fecr Suresi
90 - Beled Suresi
91 - Şems Suresi
92 - Leyl Suresi
93 - Duhâ Suresi
94 - İnşirâh Suresi
95 - Tîn Suresi
96 - Alak Suresi
97 - Kadr Suresi
98 - Beyyine Suresi
99 - Zilzâl Suresi
100 - Âdiyât Suresi
101 - Kâri’a Suresi
102 - Tekâsür Suresi
103 - Asr Suresi
104 - Hümeze Suresi
105 - Fil Suresi
106 - Kureyş Suresi
107 - Mâ’ûn Suresi
108 - Kevser Suresi
109 - Kâfirûn Suresi
110 - Nasr Suresi
111 - Tebbet Suresi
112 - İhlâs Suresi
113 - Felâk Suresi
114 - Nâs Suresi