Nahl Suresi - 35. ayet
arabic
Abdullah Parlıyan Meali
Allah'tan başkalarına tanrısal nitelik yakıştıranlar: “Allah dileseydi” dediler, “Ne biz O'ndan başka birşeye kulluk ederdik, ne de atalarımız, ne de O'ndan başkasının buyruğuyla birşeyi haram sayardık.” İşte onlardan öncekiler de, tıpkı böyle hareket ettiler. Peki bu durumda peygamberlere, apaçık mesajları iletmekten başka ne düşer.
Ahmet Varol Meali
Ortak koşanlar dediler ki: "Allah dileseydi ne biz ve ne de atalarımız O'ndan başkasına kulluk ederdik. O'nun (emri) dışında bir şeyi haram kılmazdık." Onlardan öncekiler de böyle yapmışlardı. Peygamberlere düşen apaçık bir tebliğden başka bir şey midir?
Ali Bulaç Meali
Şirk koşmakta olanlar dediler ki: 'Eğer Allah dileseydi, O'nun dışında hiç bir şeye kulluk etmezdik, biz de, atalarımız da; ve O'nsuz hiç bir şeyi haram kılmazdık.' Onlardan öncekiler de böyle yapmıştı. Şu halde elçilere düşen apaçık bir tebliğden başkası mı?
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Allah'a eş koşanlar: "Allah dileseydi O'ndan başka hiçbir şeye ne biz ve ne de babalarımız tapardı. O'nun buyruğu olmaksızın hiçbir şeyi haram kılmazdık" dediler. Kendilerinden öncekiler de böyle yapmıştı. Peygamberlere apaçık tebliğden başka ne vazife düşer?
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Allah’a ortak koşanlar, dediler ki: “Allah dileseydi ne biz, ne de atalarımız O’ndan başka hiçbir şeye tapmazdık, O’nun emri olmadan hiçbir şeyi de haram kılmazdık.” Kendilerinden öncekiler de böyle yapmıştı. Peygamberlere düşen sadece apaçık bir tebliğdir.
Diyanet Vakfı Meali
Ortak koşanlar dediler ki: «Allah dileseydi ne biz ne de babalarımız ondan başkasına tapardık. Onun emri olmadan hiçbir şeyi de haram kılmazdık.» Onlardan öncekiler de böyle yapmışlardı. Peygamberlerin üzerine açık seçik tebliğden başka bir şey düşer mi!
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Allah'a ortak koşanlar dediler ki: "Allah dileseydi, ne biz, ne atalarımız O'ndan başka hiçbir şeye tapmazdık ve O'nun emri dışında hiçbir şeyi haram kılmazdık" Kendilerinden öncekiler de böyle yaptılar. Buna karşı peygamberlerin vazifesi, ancak açık seçik bir tebliğden, ibarettir.
Elmalılı Meali (Orjinal)
Bir de müşrikler dediler ki: «Allah dileseydi ne biz, ne atalarımız ondan başka hiç bir şey'e tapmazdık ve onsuz hiç bir şey tahrim etmezdik, bunlardan evvelkiler de böyle yaptılar, buna karşı peygamberin vazifesi ancak açık bir tebliğden ibarettir
Hasan Basri Çantay Meali
(Allaha) eş tutanlar dediler ki: «Eğer Allah dileseydi ne biz, ne atalarımız kendisinden başka hiç bir şey'e tapmaz, Onsuz (Onun emri olmaksızın) hiç bir şey'i (nefsimize) haram kılmazdık». Kendilerinden evvelkiler de böyle yapdı. Peygamberlerin, üzerinde apaçık tebliğden başka (bir vazîfe) var mıdır?
Hayrat Neşriyat Meali
Şirk koşanlar ise dedi ki: “Eğer Allah dileseydi, ne biz, ne de atalarımız O'ndan başka bir şeye tapmazdık ve O('nun emri) olmadan hiçbir şeyi haram kılmazdık!” Onlardan öncekiler de böyle yapmıştı. O hâlde peygamberler üzerine apaçık tebliğden başka ne düşer?
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Ve müşrikler dediler ki: «Eğer Allah dilese idi ondan başkasına ne biz ve ne de babalarımız ibadette bulunmazdık ve ne de onsuz birşeyi haram kılmazdık. İşte onlardan evvelkiler de böyle yapmışlardır. Artık peygamberlerin üzerine apaçık tebliğden başka ne vardır?
Suat Yıldırım Meali
Bir de müşrikler dediler ki: “Eğer Allah dileseydi ne biz, ne de atalarımız, Kendisinden başkasına ibadet etmez. Onun emri olmadan hiçbir şeyi haram kılmazdık. ”Bunlardan öncekiler de böyle söylemiş, böyle yapmışlardı. O halde, peygamberlere açık bir tebliğden başka bir vazife düşer mi?
Şaban Piriş Meali
Şirk koşanlar, “Allah dilemiş olsaydı, O'ndan başka hiç bir şeye ne biz ne de atalarımız kulluk etmezdik. Onun izni olmadan bir şeyi haram kılmazdık.” dediler. Onlardan öncekiler de böyle yapmışlardı. Elçiye düşen açıkça duyurmaktan başka bir şey midir?
İbni Kesir
Şirk koşanlar dediler ki: Allah dileseydi; ne biz ne de babalarımız O' ndan başka bir şeye tapınırdık. O'nun emri dışında hiç bir şeyi haram kılmazdık. Onlardan öncekiler de şöyle yapmışlardı. Peygambere apaçık tebliğden başka ne düşer?
Seyyid Kutub
Allah'a ortak koşanlar «Eğer Allah dileseydi, ne biz ve ne de atalarımız O'nun dışında hiçbir ilaha tapmaz ve O'nun izni olmaksızın hiçbir şeyi yasak saymazdık» derler. Kendilerinden önceki müşrikler de böyle yapmışlardı. Peygamberlerin, ilahi mesajı açıkça duyurmaktan başka bir görevleri mi var ki?
Tefhim-ul Kuran
Şirk koşmakta olanlar dediler ki: «Eğer Allah dileseydi, O'nun dışında hiç bir şeye kulluk etmezdik, biz de, atalarımız da; ve O'nsuz hiç bir şeyi haram da kılmazdık.» Onlardan öncekiler de böyle yapmıştı. Şu halde peygamberlere düşen apaçık bir tebliğden başkası mı?
Yusuf Ali (English)
The worshippers of false gods say: "If Allah had so willed, we should not have worshipped aught but Him - neither we(2057) nor our fathers,- nor should we have prescribed prohibitions(2058) other than His." So did those who went before them. But what is the mission of messengers but to preach the Clear Message?(2059)*
M. Pickthall (English)
And the idolaters say: Had Allah willed, we had not worshipped aught beside Him, we and our fathers, nor had we forbidden aught without (command from) Him. Even so did those before them. Are the messengers charged with aught save plain conveyance (of the message)?
SURELER
1 - Fâtiha Suresi
2 - Bakara Suresi
3 - Âl-i İmrân Suresi
4 - Nisâ Suresi
5 - Mâide Suresi
6 - En’âm Suresi
7 - A’râf Suresi
8 - Enfâl Suresi
9 - Tevbe Suresi
10 - Yûnus Suresi
11 - Hûd Suresi
12 - Yûsuf Suresi
13 - Ra’d Suresi
14 - İbrahim Suresi
15 - Hicr Suresi
16 - Nahl Suresi
17 - İsrâ Suresi
18 - Kehf Suresi
19 - Meryem Suresi
20 - Tâ-Hâ Suresi
21 - Enbiyâ Suresi
22 - Hac Suresi
23 - Mü’minûn Suresi
24 - Nûr Suresi
25 - Furkân Suresi
26 - Şu’arâ Suresi
27 - Neml Suresi
28 - Kasas Suresi
29 - Ankebût Suresi
30 - Rûm Suresi
31 - Lokman Suresi
32 - Secde Suresi
33 - Ahzâb Suresi
34 - Sebe’ Suresi
35 - Fâtır Suresi
36 - Yâsîn Suresi
37 - Sâffât Suresi
38 - Sâd Suresi
39 - Zümer Suresi
40 - Mü’min Suresi
41 - Fussilet Suresi
42 - Şûrâ Suresi
43 - Zuhruf Suresi
44 - Duhân Suresi
45 - Câsiye Suresi
46 - Ahkâf Suresi
47 - Muhammed Suresi
48 - Fetih Suresi
49 - Hucurât Suresi
50 - Kâf Suresi
51 - Zâriyât Suresi
52 - Tûr Suresi
53 - Necm Suresi
54 - Kamer Suresi
55 - Rahmân Suresi
56 - Vâkı’a Suresi
57 - Hadîd Suresi
58 - Mücâdele Suresi
59 - Haşr Suresi
60 - Mümtehine Suresi
61 - Saff Suresi
62 - Cum’a Suresi
63 - Münâfikûn Suresi
64 - Teğâbun Suresi
65 - Talâk Suresi
66 - Tahrîm Suresi
67 - Mülk Suresi
68 - Kalem Suresi
69 - Hâkka Suresi
70 - Me’âric Suresi
71 - Nûh Suresi
72 - Cin Suresi
73 - Müzzemmil Suresi
74 - Müddessir Suresi
75 - Kıyâme Suresi
76 - İnsan Suresi
77 - Mürselât Suresi
78 - Nebe’ Suresi
79 - Nâzi’ât Suresi
80 - Abese Suresi
81 - Tekvîr Suresi
82 - İnfitâr Suresi
83 - Mutaffifîn Suresi
84 - İnşikâk Suresi
85 - Bürûc Suresi
86 - Târık Suresi
87 - A’lâ Suresi
88 - Gâşiye Suresi
89 - Fecr Suresi
90 - Beled Suresi
91 - Şems Suresi
92 - Leyl Suresi
93 - Duhâ Suresi
94 - İnşirâh Suresi
95 - Tîn Suresi
96 - Alak Suresi
97 - Kadr Suresi
98 - Beyyine Suresi
99 - Zilzâl Suresi
100 - Âdiyât Suresi
101 - Kâri’a Suresi
102 - Tekâsür Suresi
103 - Asr Suresi
104 - Hümeze Suresi
105 - Fil Suresi
106 - Kureyş Suresi
107 - Mâ’ûn Suresi
108 - Kevser Suresi
109 - Kâfirûn Suresi
110 - Nasr Suresi
111 - Tebbet Suresi
112 - İhlâs Suresi
113 - Felâk Suresi
114 - Nâs Suresi