Ra’d Suresi - 18. ayet



Abdullah Parlıyan Meali
Rablerinin çağrısına güzel karşılık verenlere en güzel karşılıklar vardır. Ona uymayan ise, yeryüzünde bulunan herşey ve bunun bir misli daha kendilerinin olsa, Allah'ın azabından kurtulmak için onu fidye olarak verirlerdi. En kötü hesap onları beklemektedir, varacakları yer cehennemdir, ne kötü bir dinlenme yeridir orası.

Ahmet Varol Meali
Rabblerinin çağrısını kabul edenlere en güzel karşılık vardır. O'nun çağrısını kabul etmeyenler ise, yeryüzünde olanların tümü ve bir o kadarı daha onların olsa (azaptan kurtulmak için) fidye olarak verirlerdi. Onlar için kötü sorgulama vardır. Varacakları yer de cehennemdir. Orası ne kötü bir yataktır!

Ali Bulaç Meali
Rablerine icabet edenlere daha güzeli vardır. O'na icabet etmeyenler, yeryüzündekilerin tümü ve bununla birlikte bir katı daha onların olsa mutlaka (kurtulmak için) bunu fidye olarak verirlerdi. Sorgulamanın en kötüsü onlar içindir. Onların barınma yeri cehennemdir, ne kötü bir yaratıktır o!..

Diyanet İşleri Meali (Eski)
Rablerinin çağrısına gelenlere en güzel karşılık vardır. O'nun çağrısına uymayanlar ise, yeryüzünde olan her şey ve daha bir katı onların olsa, kurtulmak için fidye verirlerdi. İşte hesapları kötü olanlar bunlardır. Varacakları yer cehennemdir; ne kötü konaktır!*

Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Rablerinin emrine uyanlar için mükâfatın en güzeli vardır. Ona uymayanlar ise, yeryüzünde olan her şey ve onun yanında bir katı daha kendilerinin olsa, kurtulmak için hepsini kurtuluş fidyesi olarak verirlerdi. İşte hesabın kötüsü bunlar içindir. Varacakları yer de cehennemdir. O ne kötü yataktır!

Diyanet Vakfı Meali
İşte Rablerinin emrine uyanlar için en güzel (mükâfat) vardır. Ona uymayanlara gelince, eğer yeryüzünde olanların tümü ile bunun yanında bir misli daha kendilerinin olsa, (kurtulmak için) onu mutlaka feda ederler. İşte onlar var ya, hesabın en kötüsü onlaradır. Varacakları yer de cehennemdir. O ne kötü yataktır!

Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Rablerinin emirlerine uyanlar için daha güzeli vardır. O'na itaat etmeyenler ise, yeryüzünde bulunan ne varsa hepsi kendilerinin olsa da onu ve bir o kadarını bütünüyle kurtuluş fidyesi olarak verirlerdi. İşte onlar, hesabın kötüsü kendileri için olanlardır. Varacakları yer de cehennemdir. Orası da ne fena yataktır.

Elmalılı Meali (Orjinal)
Rablarının emrine icabet edenlere daha güzeli var, ona icabet etmiyenler ise Arzda bulunanın cemiisi bir misli de beraber kendilerinin olsa, hepsini fidyei necat olarak verirlerdi, işte onlar, hisabın kötüsü onlar içindir, me'vaları da Cehennemdir, ve o, ne fena yataktır

Hasan Basri Çantay Meali
Rableri (nin tâati) ne icabet edenlere (o icabetin) daha güzeli vardır. Ona icabet etmeyenler (e gelince:) yeryüzünde bulunan şeylerin tamâmı, bir misli de beraber (olarak) kendisinin olsa, onu (kurtuluşu uğrunda) muhakkak feda ederdi. İşte onlar! Hesabın kötüsü onlar içindir. Barınakları da cehennemdir. O, ne fena yatakdır!..

Hayrat Neşriyat Meali
Rableri(nin emri)ne icâbet edenlere, (yaptıklarının) daha güzeli (olan bir karşılık, Cennet) vardır. O'na icâbet etmeyenler ise, eğer yeryüzünde bulunanların hepsi ve onunla berâber bir misli daha gerçekten kendilerinin olsa, (Allah'ın azâbından kurtulmak için) onu elbette fedâ ederlerdi. İşte onlara hesâbın kötüsü vardır ve varacakları yer Cehennemdir. O ise, ne kötü yataktır!

Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Rablerine (Cenâb-ı Hakk'ın davetine) icabet edenler için bir güzellik vardır. O'na icabet etmemiş olanlar içinde yeryüzünde olan şeyleri hepsi ve bir misli de beraber olacak olsa idi elbette kendilerini azaptan kurtarmak için hepsini feda ederlerdi. İşte onlar ki, hesabın en kötüsü kendileri içindir ve onların dönüp girecekleri yer cehennemdir. Ve o ne fena yataktır!

Suat Yıldırım Meali
Rab'lerinin çağrısına icabet edenlere en güzel mükâfat, cennet vardır. Fakat O'nun dâvetini kabul etmeyenlere gelince, şayet dünyada olan bütün şeyler ve onların bir misli daha kendilerinin olsaydı, kurtulmaları için fidye olarak hepsini verirlerdi. İşte bunlar çetin bir hesaba mâruz kalacaklardır. Onların kalacakları yer cehennem olacaktır. Orası ne kötü bir yerleşim yeridir! [18, 87-88; 10, 26]

Şaban Piriş Meali
Rablerinin çağrısına uyanlara en güzel karşılık vardır. O'nun çağrısına uymayanlar ise, yeryüzünde olan her şey ve daha bir katı onların olsa, kurtulmak için fidye verirlerdi. İşte hesapları kötü olanlar bunlardır. Barınakları cehennemdir; ne kötü bir yerdir!

İbni Kesir
Rabblarına icabet edenlere; en güzel karşılık vardır. O'na icabet etmeyenler ise; şayet yeryüzünde bulunan her şey ve bir katı daha onların olsa, kurtulmak için onu fidye verirlerdi. Hesabın kötüsü, onlar içindir. Varacakları yer, cehennemdir ve o, ne kötü konaktır.

Seyyid Kutub
Rabblerinin çağrısına olumlu cevap verenlere karşılıkların en güzeli verilir. O'nun çağrısına olumlu karşılık vermeyenlere gelince, eğer dünyada bulunan her şey, bir kat fazlası ile ellerinde olsa, bütün bunları kurtuluş fidyesi olarak verirlerdi. Böylelerini kötü bir hesaplaşma işlemi bekliyor, varacakları yer cehennemdir; orası ne fena bir barınaktır!

Tefhim-ul Kuran
Rablerine icabet edenlere daha güzeli vardır. O'na icabet etmeyenler ise, yeryüzündekileri tümü ve bununla birlikte bir katı daha onların olsa mutlaka (kurtulmak için) bunu fidye olarak verirlerdi. Sorgulamanın en kötüsü onlar içindir. Onların barınma yerleri cehennemdir, ne kötü bir yaratıktır o!..

Yusuf Ali (English)
For those who respond to their Lord, are (all) good things. But those who respond not to Him,- Even if they had all that is in the heavens and on earth, and as much more, (in vain) would they offer it(1833) for ransom. For them will the reckoning be terrible: their abode will be Hell,- what a bed of misery!*

M. Pickthall (English)
For those who answered Allah's call is bliss; and for those who answered not His call, if they had all that is in the earth, and therewith the like thereof, they would proffer it as ransom. Such will have a woeful reckoning, and thee habitation will be hell, a dire abode.

SURELER 1 - Fâtiha Suresi 2 - Bakara Suresi 3 - Âl-i İmrân Suresi 4 - Nisâ Suresi 5 - Mâide Suresi 6 - En’âm Suresi 7 - A’râf Suresi 8 - Enfâl Suresi 9 - Tevbe Suresi 10 - Yûnus Suresi 11 - Hûd Suresi 12 - Yûsuf Suresi 13 - Ra’d Suresi 14 - İbrahim Suresi 15 - Hicr Suresi 16 - Nahl Suresi 17 - İsrâ Suresi 18 - Kehf Suresi 19 - Meryem Suresi 20 - Tâ-Hâ Suresi 21 - Enbiyâ Suresi 22 - Hac Suresi 23 - Mü’minûn Suresi 24 - Nûr Suresi 25 - Furkân Suresi 26 - Şu’arâ Suresi 27 - Neml Suresi 28 - Kasas Suresi 29 - Ankebût Suresi 30 - Rûm Suresi 31 - Lokman Suresi 32 - Secde Suresi 33 - Ahzâb Suresi 34 - Sebe’ Suresi 35 - Fâtır Suresi 36 - Yâsîn Suresi 37 - Sâffât Suresi 38 - Sâd Suresi 39 - Zümer Suresi 40 - Mü’min Suresi 41 - Fussilet Suresi 42 - Şûrâ Suresi 43 - Zuhruf Suresi 44 - Duhân Suresi 45 - Câsiye Suresi 46 - Ahkâf Suresi 47 - Muhammed Suresi 48 - Fetih Suresi 49 - Hucurât Suresi 50 - Kâf Suresi 51 - Zâriyât Suresi 52 - Tûr Suresi 53 - Necm Suresi 54 - Kamer Suresi 55 - Rahmân Suresi 56 - Vâkı’a Suresi 57 - Hadîd Suresi 58 - Mücâdele Suresi 59 - Haşr Suresi 60 - Mümtehine Suresi 61 - Saff Suresi 62 - Cum’a Suresi 63 - Münâfikûn Suresi 64 - Teğâbun Suresi 65 - Talâk Suresi 66 - Tahrîm Suresi 67 - Mülk Suresi 68 - Kalem Suresi 69 - Hâkka Suresi 70 - Me’âric Suresi 71 - Nûh Suresi 72 - Cin Suresi 73 - Müzzemmil Suresi 74 - Müddessir Suresi 75 - Kıyâme Suresi 76 - İnsan Suresi 77 - Mürselât Suresi 78 - Nebe’ Suresi 79 - Nâzi’ât Suresi 80 - Abese Suresi 81 - Tekvîr Suresi 82 - İnfitâr Suresi 83 - Mutaffifîn Suresi 84 - İnşikâk Suresi 85 - Bürûc Suresi 86 - Târık Suresi 87 - A’lâ Suresi 88 - Gâşiye Suresi 89 - Fecr Suresi 90 - Beled Suresi 91 - Şems Suresi 92 - Leyl Suresi 93 - Duhâ Suresi 94 - İnşirâh Suresi 95 - Tîn Suresi 96 - Alak Suresi 97 - Kadr Suresi 98 - Beyyine Suresi 99 - Zilzâl Suresi 100 - Âdiyât Suresi 101 - Kâri’a Suresi 102 - Tekâsür Suresi 103 - Asr Suresi 104 - Hümeze Suresi 105 - Fil Suresi 106 - Kureyş Suresi 107 - Mâ’ûn Suresi 108 - Kevser Suresi 109 - Kâfirûn Suresi 110 - Nasr Suresi 111 - Tebbet Suresi 112 - İhlâs Suresi 113 - Felâk Suresi 114 - Nâs Suresi