Ra’d Suresi - 33. ayet



Abdullah Parlıyan Meali
Herkesin ne kazandığını görüp gözeten Allah, bunu yapmaktan aciz olan putlar gibi midir? Bununla beraber onlar, Allah'a ortaklar koşuyorlar. De ki, o putlara ve ortak koştuklarınıza istediğiniz ismi verin. Yoksa siz Allah'a yeryüzünde bilmediği bir şeyi mi haber verdiğinizi sanıyorsunuz? Yoksa boş ve anlamsız sözlerle mi kendinizi avutuyorsunuz? Hayır! Allah'tan gelen gerçekleri örtbas edenlerin sinsi oyun ve düzenleri kendilerine süslü gösterilip sevdirildi de, doğru yoldan alıkonuldular. Zaten sapıklık isteyip de Allah'ın kendisini sapıklıkta bıraktığı kimseye yol gösteren bulunmaz.

Ahmet Varol Meali
Her canın ne kazandığını görüp gözetene (ortak koşulur) mu? (Ama) onlar Allah'a ortaklar koştular. De ki: "Onları adlandırın." O'na yeryüzünde bilmediği bir şeyi mi haber veriyorsunuz? Yoksa kuru sözler mi söylüyorsunuz? Hayır. İnkâr edenlere düzenleri süslü gösterildi ve yoldan alıkonuldular. Allah kimi saptırırsa artık onun için hiçbir yol gösterici yoktur.

Ali Bulaç Meali
Her nefsin bütün kazandıkları üzerinde gözetici olana mı (baş kaldırılır?) Onlar Allah'a ortaklar koştular. De ki: 'Bunları adlandırın (bakalım). Yoksa siz yeryüzünde bilmeyeceği bir şeyi O'na haber mi veriyorsunuz? Yoksa sözün zahirine (veya boş ve süslü olanına)mi (kanıyorsunuz)? Hayır, inkâr edenlere kendi hileli-düzenleri süslü-çekici gösterilmiştir ve onlar (doğru) yoldan alıkonulmuşlardır. Allah, kimi saptırırsa, artık onun için hiç bir yol gösterici yoktur.

Diyanet İşleri Meali (Eski)
Herkesin yaptığını gözeten Allah, bunu yapamayan putlarla bir olur mu? Onlar Allah'a ortak koştular. De ki: "Onlara bir ad bulun bakalım; yeryüzünde bilmediği bir şeyi mi Allah'a haber veriyorsunuz? Yoksa kuru sözlere mi aldanıyorsunuz? Fakat inkar edenlere, kurdukları düzenler güzel gösterildi ve doğru yoldan alıkonuldular. Zaten Allah'ın saptırdığına yol gösteren bulunmaz.

Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Herkesin kazandığını görüp gözeten Allah inkâr edilir mi? Hâlbuki onlar, Allah’a ortaklar koştular. De ki: “Onların isimlerini açıklayın. Yoksa siz (bununla) O’na yeryüzünde bilmediği bir şeyi mi haber vermiş olacaksınız, yoksa boş söz mü etmiş olacaksınız?” Hayır, inkâr edenlere hileleri güzel gösterildi ve onlar doğru yoldan saptırıldılar. Allah, kimi saptırırsa artık onu doğru yola iletecek yoktur.

Diyanet Vakfı Meali
Herkesin kazandığını gözetleyip muhafaza eden, (hiç böyle yapamayan gibi olur mu?). Onlar Allah'a ortaklar koştular. De ki: «Onlara ad verin (onlar necidir?). Yoksa siz Allah'a yeryüzünde bilemeyeceği bir şeyi mi haber veriyorsunuz? Yahut boş laf mı ediyorsunuz?» Doğrusu inkâr edenlere hileleri süslü gösterildi ve onlar doğru yoldan alıkonuldular. Allah kimi saptırırsa artık onu doğru yola iletecek yoktur.

Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Bütün kazandıklarıyla her bir nefsin üzerinde böylesine hükümran olan başka kim vardır? Böyle iken tuttular da Allah'a ortaklar uydurdular. De ki: "Onlara isimler verip durun bakalım. Siz O'na yeryüzünde bilmediği bir şey mi haber vereceksiniz? Yoksa anlamı olmayan kuru bir laf mı? Doğrusu küfre sapanlara kendi oyunları güzel gösterildi de yoldan saptırıldılar. Allah her kimi saptırırsa, artık onu yola getirecek kimse yoktur.

Elmalılı Meali (Orjinal)
Böyle her nefsin bütün kazanciyle üzerinde kaim olan zata küfredilirmi? tuttular Allaha şerikler koştular, de ki: Söyleyin bakalım onların isimlerini, ya ona bu Arzda bilmediği bir şeymi haber vereceksiniz? Yoksa ma'nâsı yok sırf zahirî bir lâf mı? Doğrusu küfre saplananlara mekirleri hoş gösterildi ve hak yolundan saptırıldılar, her kimi de Allah saptırırsa artık onu yola getirecek yoktur

Hasan Basri Çantay Meali
Her nefsin (hayır ve şer) bütün kazandığına naazır olan (zât-i ecell-ü a'lâ böyle olmayan gibi midir?) Onlar Allaha ortaklar tanıdılar. De ki: «Bunlara ad takın (necidir, ne iş yaparlar bunlar?). Yoksa siz yer yüzünde ona (Allaha) bilmeyeceği bir şey'i mi haber veriyorsunuz? Yahud (gelişi güzel) sözün dış yüzü ile mi (kendinizi aldatıyorsunuz?) Hayır, o kâfirlere (mü'minlerin aleyhindeki) tuzakları süslü (ve hoş) göründü ve onlar doğru yoldan alıkonuldular. Allah kimi şaşırırsa artık onun için hiçbir hidâyet veren yokdur.

Hayrat Neşriyat Meali
Öyleyse herkesin (hayır ve şerden) ne yaptığını O görüp gözeten (Allah, hiç böyle olmayan putlarla bir) midir? Hâlbuki (onlar) Allah'a ortaklar koştular. De ki: “Onların isimlerini söyleyin bakalım! (Kimdir onlar?) Yoksa O'na yeryüzünde bilmediği bir şeyi mi haber veriyorsunuz? Yoksa boş lâf ile (kendinizi) mi (aldatıyorsunuz)?” Hayır, inkâr edenlere hîleleri süslü gösterildi ve (hak) yoldan men' edildiler. Hâlbuki Allah, kimi (böy le inkârları yüzünden) dalâlete atarsa, artık onu hidâyete erdirecek kimse yoktur.

Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Herbir nefsin kazanmış olduğu ile üzerine nazır olanı mı? (Öyle bir Hâlık-i Alîm'i mi inkâr ediyorlar?) Ve Allah için ortaklar edindiler. De ki: «Adlarını söyleyiniz! Yoksa O'na, o Hâlık-ı Kainat'a yeryüzünde bilmediği bir şeyi mi haber vereceksiniz. Yoksa sözün zahiri ile mi kendinizi aldatıyorsunuz?» Belki kâfir olanlara kendi desiseleri süslenilmiş oldu ve doğru yoldan alıkonuldular ve her kimi ki, Allah Teâlâ sapıttırırsa artık onun için bir rehber-i hidâyet yoktur.

Suat Yıldırım Meali
Tek tek her insanın ne işlediğini görüp gözeten Allah, hiç bunu yapmaktan âciz olan gibi olur mu? Bununla beraber, tutmuşlar Allah'a ortak koşuyorlar. De ki “Haydi tavsif edin, adlandırın bakayım onları! Kimdirler, necidirler, hangi işleri gerçekleştirmişler? Ne o, yoksa Allah'a kendi mülkünde var olup da bilmediği bir şeyi mi bildireceksiniz. Veya hiçbir gerçeğe tekabül etmeksizin sırf boş laf mı edeceksiniz? ” Doğrusu kurdukları tuzaklar o kâfirlere hoş gösterildi, hoşlandılar bundan ve hak yoldan menedildiler. Her kimi de Allah saptırırsa artık onu yola getirecek yoktur. [10, 61; 6, 59; 11, 6; 20, 7; 53;23; 16;37]

Şaban Piriş Meali
Herkesin yaptığını gözeten, bunu yapamayanlarla bir olur mu? Onlar Allah'a ortaklar koştular. De ki:-Onları kutsayın bakalım; yeryüzünde bilmediği bir şeyi mi Allah'a haber veriyorsunuz? Yoksa boş sözlere mi aldanıyorsunuz? Fakat inkar edenlere, kurdukları düzenler güzel gösterildi ve doğru yoldan alıkonuldular. Allah'ın sapıklıkta bıraktığına yol gösteren bulunmaz.

İbni Kesir
Herkesin yaptığını gözeten Allah; böyle olmayanla bir olur mu hiç? Oysa onlar Allah'a ortak koştular. De ki: Onlara bir ad bulun bakalım. Yeryüzünde bilmediği bir şeyi mi Allah'a haber veriyorsunuz? Yoksa kuru sözlere mi aldanıyorsunuz? Küfredenlere kurdukları düzenler güzel gösterildi. Ve doğru yoldan alıkonuldular. Allah kimi saptırırsa, ona doğru yolu gösteren bulunmaz.

Seyyid Kutub
Herkesin ne yaptığını gözeten Allah, böyle bir gücü olmayan düzmece ilâhlar ile bir olur mu? Müşrikler, Allah'a birtakım ortaklar koştular. Onlara de ki; «bunların adlarını söyleyiniz, niteliklerini belirtiniz. Yoksa Allah'a, O'nun yeryüzünde bilmediği bir şeyin haberini mi veriyorsunuz? Yoksa kuru sözler ile mi oyalanıyorsunuz? Aslında kâfirlere entrikaları, düzenbazlıkları çekici göründü de doğru yoldan saptırıldılar. Allah'ın saptırdığını hiç kimse doğru yola iletemez.

Tefhim-ul Kuran
Her nefsin bütün kazandıkları üzerinde gözetici olana mı (başkaldırılır?) Onlar Allah'a ortaklar koştular. De ki: «Bunları adlandırın (bakalım). Yoksa siz yeryüzünde bilmeyeceği bir şeyi O'na haber mi veriyorsunuz? Yoksa sözün zahirine (veya boş ve süslü olanına) mı (kanıyorsunuz) ? Hayır, küfre sapanlara kendi hileli düzenleri, süslü çekici gösterilmiştir ve onlar (doğru) yoldan alıkonmuşlardır. Allah, kimi saptırırsa, artık onun için hiç bir yol gösterici yoktur.

Yusuf Ali (English)
Is then He who standeth over every soul (and knoweth) all that it doth, (like any others)? And yet they ascribe partners to Allah. Say: "But name them!(1851) is it that ye will inform Him of something he knoweth not on earth, or is it (just) a show of words?" Nay! to those who believe not, their pretence(1852) seems pleasing, but they are kept back (thereby) from the path. And those whom Allah leaves to stray, no one can guide.*

M. Pickthall (English)
Is He Who is aware of the deserts of every soul (as he who is aware of nothing)? Yet they ascribe unto Allah partners. Say: Name them. Is it that ye would inform Him of something which He knoweth not in the earth? Or is it but a way of speaking? Nay, but their contrivance is made seeming fair for those who disbelieve and they are kept from the right road. He whom Allah sendeth astray, for him there is no guide.

SURELER 1 - Fâtiha Suresi 2 - Bakara Suresi 3 - Âl-i İmrân Suresi 4 - Nisâ Suresi 5 - Mâide Suresi 6 - En’âm Suresi 7 - A’râf Suresi 8 - Enfâl Suresi 9 - Tevbe Suresi 10 - Yûnus Suresi 11 - Hûd Suresi 12 - Yûsuf Suresi 13 - Ra’d Suresi 14 - İbrahim Suresi 15 - Hicr Suresi 16 - Nahl Suresi 17 - İsrâ Suresi 18 - Kehf Suresi 19 - Meryem Suresi 20 - Tâ-Hâ Suresi 21 - Enbiyâ Suresi 22 - Hac Suresi 23 - Mü’minûn Suresi 24 - Nûr Suresi 25 - Furkân Suresi 26 - Şu’arâ Suresi 27 - Neml Suresi 28 - Kasas Suresi 29 - Ankebût Suresi 30 - Rûm Suresi 31 - Lokman Suresi 32 - Secde Suresi 33 - Ahzâb Suresi 34 - Sebe’ Suresi 35 - Fâtır Suresi 36 - Yâsîn Suresi 37 - Sâffât Suresi 38 - Sâd Suresi 39 - Zümer Suresi 40 - Mü’min Suresi 41 - Fussilet Suresi 42 - Şûrâ Suresi 43 - Zuhruf Suresi 44 - Duhân Suresi 45 - Câsiye Suresi 46 - Ahkâf Suresi 47 - Muhammed Suresi 48 - Fetih Suresi 49 - Hucurât Suresi 50 - Kâf Suresi 51 - Zâriyât Suresi 52 - Tûr Suresi 53 - Necm Suresi 54 - Kamer Suresi 55 - Rahmân Suresi 56 - Vâkı’a Suresi 57 - Hadîd Suresi 58 - Mücâdele Suresi 59 - Haşr Suresi 60 - Mümtehine Suresi 61 - Saff Suresi 62 - Cum’a Suresi 63 - Münâfikûn Suresi 64 - Teğâbun Suresi 65 - Talâk Suresi 66 - Tahrîm Suresi 67 - Mülk Suresi 68 - Kalem Suresi 69 - Hâkka Suresi 70 - Me’âric Suresi 71 - Nûh Suresi 72 - Cin Suresi 73 - Müzzemmil Suresi 74 - Müddessir Suresi 75 - Kıyâme Suresi 76 - İnsan Suresi 77 - Mürselât Suresi 78 - Nebe’ Suresi 79 - Nâzi’ât Suresi 80 - Abese Suresi 81 - Tekvîr Suresi 82 - İnfitâr Suresi 83 - Mutaffifîn Suresi 84 - İnşikâk Suresi 85 - Bürûc Suresi 86 - Târık Suresi 87 - A’lâ Suresi 88 - Gâşiye Suresi 89 - Fecr Suresi 90 - Beled Suresi 91 - Şems Suresi 92 - Leyl Suresi 93 - Duhâ Suresi 94 - İnşirâh Suresi 95 - Tîn Suresi 96 - Alak Suresi 97 - Kadr Suresi 98 - Beyyine Suresi 99 - Zilzâl Suresi 100 - Âdiyât Suresi 101 - Kâri’a Suresi 102 - Tekâsür Suresi 103 - Asr Suresi 104 - Hümeze Suresi 105 - Fil Suresi 106 - Kureyş Suresi 107 - Mâ’ûn Suresi 108 - Kevser Suresi 109 - Kâfirûn Suresi 110 - Nasr Suresi 111 - Tebbet Suresi 112 - İhlâs Suresi 113 - Felâk Suresi 114 - Nâs Suresi