Tevbe Suresi - 110. ayet
arabic
Abdullah Parlıyan Meali
Böylelerinin kurduğu mescid, kalpleri parçalanıp ölünceye kadar yüreklerinde devamlı olarak bir huzursuzluk kaynağı olmaktan öteye gitmeyecektir. Bu gerçekleri böylece açıklayan Allah, sınırsız bilgi sahibi olup, her yaptığını yerli yerince yapandır.
Ahmet Varol Meali
Yaptıkları bina, kalpleri parçalanıncaya kadar, onların kalplerinde bir şüphe olarak kalacaktır. Allah bilendir, hakimdir.
Ali Bulaç Meali
Onların kalbleri parçalanmadıkça, kurdukları bina kalblerinde bir şüphe olarak sürüp-gidecektir. Allah bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Yaptıkları bina, kalblerinde şüphe ve ızdırap kaynağı olmakta kalbleri paralanana kadar devam edecektir. Allah bilendir, hakimdir.*
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kurmuş oldukları binaları, (ölüp de) kalpleri paramparça olmadıkça yüreklerinde sürekli bir kuşku olarak kalmaya devam edecektir. Allah, hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.
Diyanet Vakfı Meali
Yaptıkları bina, (ölüp de) kalpleri parçalanıncaya kadar yüreklerine devamlı olarak bir kuşku (sebebi) olacaktır. Allah çok iyi bilendir, hikmet sahibidir.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Onların kurmuş oldukları bu türlü binalar, kalpleri parça parça olmadıkça, kalblerinde bir nifak düğümü olup kalacaktır. Allah, alîmdir, hakîmdir.
Elmalılı Meali (Orjinal)
Onların kumaş oldukları bünyanları kalblerinde bir nifak ukdesi olup kalacak, meğer ki kalpleri parçalansın, Allah alîmdir, hakîmdir
Hasan Basri Çantay Meali
Onların kurdukları bina, kalblerinde daimî bir şek (ve nifaaka sebeb) olacakdır. Meğer ki kalbleri (ölümle) parçalanmış olsun. Allah (her şey'i) çok iyi bilendir, tam bir hüküm ve hikmet saahibidir.
Hayrat Neşriyat Meali
Onların yaptıkları binâ, kalbleri parçalanıncaya (ölünceye) kadar, kalblerinde bir şübhe (ve nifak sebebi) olarak devâm edecektir. Allah ise, Alîm (hakkıyla bilen)dir, Hakîm(her işi hikmetli olan)dır.
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Onların kurmuş oldukları bina, onların gönüllerinde bir işkil olarak zail olmayacaktır. Meğer ki gönülleri parça parça olsun. Ve Allah Teâlâ alîmdir, hakîmdir.
Suat Yıldırım Meali
Yaptıkları bina, kendileri geberip de kalpleri parçalanıncaya kadar, içlerinde hep bir ukde olarak kalacak. Allah alîmdir, hakîmdir (her şeyi çok iyi bilir, tam hüküm ve hikmet sahibidir).
Şaban Piriş Meali
Onların kalplerinde kurduğu bina, kalpleri paramparça olana kadar bir nifak olacaktır. Allah alimdir, hakimdir.
İbni Kesir
Kalbleri paralayıncaya kadar kurdukları bina kalblerinde kuşku kaynağı olmaya devam edecektir. Allah; Alim'dir, Hakim'dir.
Seyyid Kutub
Yaptıkları o yapı kalpleri paralanana kadar, yüreklerinde bir kuşku kaynağı olmaya devam edecektir. Allah her şeyi bilir ve her yaptığı yerindedir.
Tefhim-ul Kuran
Onların kalbleri parçalanmadıkça, kurdukları bina kalblerinde bir şüphe olarak sürüp gidecektir. Allah bilendir, hüküm ve hikmet sahibi olandır.
Yusuf Ali (English)
The foundation of those who so build is never free from suspicion and shakiness(1360) in their hearts, until their hearts are cut to pieces. And Allah is All- Knowing, Wise.*
M. Pickthall (English)
The building which they built will never cease to be a misgiving in their hearts unless their hearts be torn to pieces. Allah is Knower, Wise.
SURELER
1 - Fâtiha Suresi
2 - Bakara Suresi
3 - Âl-i İmrân Suresi
4 - Nisâ Suresi
5 - Mâide Suresi
6 - En’âm Suresi
7 - A’râf Suresi
8 - Enfâl Suresi
9 - Tevbe Suresi
10 - Yûnus Suresi
11 - Hûd Suresi
12 - Yûsuf Suresi
13 - Ra’d Suresi
14 - İbrahim Suresi
15 - Hicr Suresi
16 - Nahl Suresi
17 - İsrâ Suresi
18 - Kehf Suresi
19 - Meryem Suresi
20 - Tâ-Hâ Suresi
21 - Enbiyâ Suresi
22 - Hac Suresi
23 - Mü’minûn Suresi
24 - Nûr Suresi
25 - Furkân Suresi
26 - Şu’arâ Suresi
27 - Neml Suresi
28 - Kasas Suresi
29 - Ankebût Suresi
30 - Rûm Suresi
31 - Lokman Suresi
32 - Secde Suresi
33 - Ahzâb Suresi
34 - Sebe’ Suresi
35 - Fâtır Suresi
36 - Yâsîn Suresi
37 - Sâffât Suresi
38 - Sâd Suresi
39 - Zümer Suresi
40 - Mü’min Suresi
41 - Fussilet Suresi
42 - Şûrâ Suresi
43 - Zuhruf Suresi
44 - Duhân Suresi
45 - Câsiye Suresi
46 - Ahkâf Suresi
47 - Muhammed Suresi
48 - Fetih Suresi
49 - Hucurât Suresi
50 - Kâf Suresi
51 - Zâriyât Suresi
52 - Tûr Suresi
53 - Necm Suresi
54 - Kamer Suresi
55 - Rahmân Suresi
56 - Vâkı’a Suresi
57 - Hadîd Suresi
58 - Mücâdele Suresi
59 - Haşr Suresi
60 - Mümtehine Suresi
61 - Saff Suresi
62 - Cum’a Suresi
63 - Münâfikûn Suresi
64 - Teğâbun Suresi
65 - Talâk Suresi
66 - Tahrîm Suresi
67 - Mülk Suresi
68 - Kalem Suresi
69 - Hâkka Suresi
70 - Me’âric Suresi
71 - Nûh Suresi
72 - Cin Suresi
73 - Müzzemmil Suresi
74 - Müddessir Suresi
75 - Kıyâme Suresi
76 - İnsan Suresi
77 - Mürselât Suresi
78 - Nebe’ Suresi
79 - Nâzi’ât Suresi
80 - Abese Suresi
81 - Tekvîr Suresi
82 - İnfitâr Suresi
83 - Mutaffifîn Suresi
84 - İnşikâk Suresi
85 - Bürûc Suresi
86 - Târık Suresi
87 - A’lâ Suresi
88 - Gâşiye Suresi
89 - Fecr Suresi
90 - Beled Suresi
91 - Şems Suresi
92 - Leyl Suresi
93 - Duhâ Suresi
94 - İnşirâh Suresi
95 - Tîn Suresi
96 - Alak Suresi
97 - Kadr Suresi
98 - Beyyine Suresi
99 - Zilzâl Suresi
100 - Âdiyât Suresi
101 - Kâri’a Suresi
102 - Tekâsür Suresi
103 - Asr Suresi
104 - Hümeze Suresi
105 - Fil Suresi
106 - Kureyş Suresi
107 - Mâ’ûn Suresi
108 - Kevser Suresi
109 - Kâfirûn Suresi
110 - Nasr Suresi
111 - Tebbet Suresi
112 - İhlâs Suresi
113 - Felâk Suresi
114 - Nâs Suresi