Zümer Suresi - 22. ayet
arabic
Abdullah Parlıyan Meali
Allah kimin göğsünü İslâm'a açmışsa, artık o Rabbinden bir nur, bir aydınlık üzeredir değil mi? Bunun için kalpleri Allah'ı anmaya karşı katılaşmış olanların vay haline, onlar apaçık bir sapıklık içindedirler.
Ahmet Varol Meali
Allah'ın kalbini İslâm'a açtığı kimse Rabbinden bir nur üzere değil midir? Allah'ın zikrine karşı kalpleri kaskatı olanların vay hallerine! İşte onlar apaçık bir sapıklık içindedirler.
Ali Bulaç Meali
Allah, kimin göğsünü İslam'a açmışsa, artık o, Rabbinden bir nur üzerinedir, (öyle) değil mi? Fakat Allah'ın zikrinden (yana) kalpleri katılaşmış olanların vay haline. İşte onlar, apaçık bir sapıklık içindedirler.
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Allah kimin gönlünü İslam'a açmışsa, o, Rabbi katından bir nur üzere olmaz mı? Kalbleri Allah'ı anmak hususunda katılaşmış olanlara yazıklar olsun; işte bunlar apaçık sapıklıktadırlar.
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Allah’ın, göğsünü İslâm’a açtığı, böylece Rabbinden bir nur üzere bulunan kimse, kalbi imana kapalı kimse gibi midir? Allah’ın zikrine karşı kalpleri katı olanların vay hâline! İşte onlar açık bir sapıklık içindedirler.
Diyanet Vakfı Meali
Allah kimin gönlünü İslâm'a açmışsa o, Rabbinden bir nûr üzerinde değil midir? Allah'ı anmak hususunda kalpleri katılaşmış olanlara yazıklar olsun! İşte bunlar apaçık bir sapıklık içindedirler.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Allah, kimin bağrını İslâm'a açmış ise işte o, Rabbinden bir nur üzerinde değil midir? Artık Allah'ın zikri hususunda kalpleri katılaşmış olanların vay haline! İşte bunlar, apaçık bir sapıklık içindedirler.
Elmalılı Meali (Orjinal)
Demek ki her kimin Allah bağını islâma açmış ise işte o rabbından bir nur üzerinde değil mi? O halde vay o Allahın zikrinden kalbleri katılara onlar bir açık dalâl içindedirler
Hasan Basri Çantay Meali
Öyle ya, Allahın, göğsünde müslümanlık için inşirah verdiği bir kimse ki o, Rabbinden bir nuur üzerindedir — (kalbini mühürlediği kişi gibi) midir? Artık kalbler Allahın zikrinden (bomboş ve) kaskatı kalmış olanlar (ın) vay (haaline)! Onlar apaçık bir sapıklık içindedirler.
Hayrat Neşriyat Meali
O hâlde Allah'ın, kalbini İslâm'a açıp da, Rabbisinden bir nûr (bir hidâyet) üzere olan o kimse (küfründeki inadından dolayı kalbi mühürlenen kimse gibi) midir? Öyleyse Allah'ın zikrinden kalbleri katılaşmış olanların vay hâline! İşte onlar apaçık bir dalâlet içindedirler.
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
O kimse ki, Allah onun göğsünü islâmiyet için genişletmiş de o, Rabbinden bir nûr üzere bulunmaktadır. (O, hiç kalbleri kararmış kimseler gibi midir?) Artık Allah'ın zikrinden kalbleri kaskatı kesilmiş olanların vay hallerine! İşte onlar apaçık bir sapıklık içindedirler.
Suat Yıldırım Meali
Hiç Allah'ın, göğsünü İslâm'a açması sebebiyle, Rabbi tarafından nûra kavuşan kimse, kötü tercihinden ötürü fıtratını değiştiren, kalbi katılaşan, göğsü daralan kimse gibi olur mu? Yazıklar olsun, kalpleri Allah'ı anmak hususunda katılaşmış olanlara! İşte onlar besbelli bir sapıklık içindedirler. [6, 122-125]*
Şaban Piriş Meali
Allah'ın, gönlünü İslam'a açtığı kimse, Rabbi'nden bir aydınlık(yol) üzerinde değil midir? Allah'ın uyarılarına karşı kalpleri katı olanlara yazıklar olsun! İşte onlar, apaçık bir dalalettedirler.
İbni Kesir
Allah, kimin göğsünü İslam'a açmışsa; artık o, Rabbından bir nur üzeredir. Allah'ın zikrinden kalbleri katılaşmış olanların vay haline. İşte onlar, apaçık bir sapıklık içindedirler.
Seyyid Kutub
Allah kimin gönlünü İslam'a açmışsa o, Rabb'inden gelen bir nur üzere olmaz mı? Kalpleri Allah'ı anmak hususunda katılaşmış olanlara yazıklar olsun! İşte bunlar apaçık sapıklık içindedirler.
Tefhim-ul Kuran
Allah, kimin göğsünü İslam'a yarıp açmışsa, artık o, Rabbinden olan bir nur üzerindedir, (öyle) değil mi? Fakat Allah'ın zikrinden (yana) kalpleri katılaşmış olanların vay hallerine. İşte onlar, apaçık bir sapıklık içindedirler.
Yusuf Ali (English)
Is one whose heart Allah has opened to Islam,(4274) so that he has received Enlightenment from Allah, (no better than one hard-hearted)? Woe to those whose hearts are hardened against celebrating(4275) the praises of Allah. they are manifestly wandering (in error)!*
M. Pickthall (English)
Is he whose bosom Allah hath expanded for the Surrender (unto Him), so that he followeth a light from His Lord, (as he who disbelieveth)? Then woe unto those whose hearts are hardened against remembrance of Allah. Such are in plain error.
SURELER
1 - Fâtiha Suresi
2 - Bakara Suresi
3 - Âl-i İmrân Suresi
4 - Nisâ Suresi
5 - Mâide Suresi
6 - En’âm Suresi
7 - A’râf Suresi
8 - Enfâl Suresi
9 - Tevbe Suresi
10 - Yûnus Suresi
11 - Hûd Suresi
12 - Yûsuf Suresi
13 - Ra’d Suresi
14 - İbrahim Suresi
15 - Hicr Suresi
16 - Nahl Suresi
17 - İsrâ Suresi
18 - Kehf Suresi
19 - Meryem Suresi
20 - Tâ-Hâ Suresi
21 - Enbiyâ Suresi
22 - Hac Suresi
23 - Mü’minûn Suresi
24 - Nûr Suresi
25 - Furkân Suresi
26 - Şu’arâ Suresi
27 - Neml Suresi
28 - Kasas Suresi
29 - Ankebût Suresi
30 - Rûm Suresi
31 - Lokman Suresi
32 - Secde Suresi
33 - Ahzâb Suresi
34 - Sebe’ Suresi
35 - Fâtır Suresi
36 - Yâsîn Suresi
37 - Sâffât Suresi
38 - Sâd Suresi
39 - Zümer Suresi
40 - Mü’min Suresi
41 - Fussilet Suresi
42 - Şûrâ Suresi
43 - Zuhruf Suresi
44 - Duhân Suresi
45 - Câsiye Suresi
46 - Ahkâf Suresi
47 - Muhammed Suresi
48 - Fetih Suresi
49 - Hucurât Suresi
50 - Kâf Suresi
51 - Zâriyât Suresi
52 - Tûr Suresi
53 - Necm Suresi
54 - Kamer Suresi
55 - Rahmân Suresi
56 - Vâkı’a Suresi
57 - Hadîd Suresi
58 - Mücâdele Suresi
59 - Haşr Suresi
60 - Mümtehine Suresi
61 - Saff Suresi
62 - Cum’a Suresi
63 - Münâfikûn Suresi
64 - Teğâbun Suresi
65 - Talâk Suresi
66 - Tahrîm Suresi
67 - Mülk Suresi
68 - Kalem Suresi
69 - Hâkka Suresi
70 - Me’âric Suresi
71 - Nûh Suresi
72 - Cin Suresi
73 - Müzzemmil Suresi
74 - Müddessir Suresi
75 - Kıyâme Suresi
76 - İnsan Suresi
77 - Mürselât Suresi
78 - Nebe’ Suresi
79 - Nâzi’ât Suresi
80 - Abese Suresi
81 - Tekvîr Suresi
82 - İnfitâr Suresi
83 - Mutaffifîn Suresi
84 - İnşikâk Suresi
85 - Bürûc Suresi
86 - Târık Suresi
87 - A’lâ Suresi
88 - Gâşiye Suresi
89 - Fecr Suresi
90 - Beled Suresi
91 - Şems Suresi
92 - Leyl Suresi
93 - Duhâ Suresi
94 - İnşirâh Suresi
95 - Tîn Suresi
96 - Alak Suresi
97 - Kadr Suresi
98 - Beyyine Suresi
99 - Zilzâl Suresi
100 - Âdiyât Suresi
101 - Kâri’a Suresi
102 - Tekâsür Suresi
103 - Asr Suresi
104 - Hümeze Suresi
105 - Fil Suresi
106 - Kureyş Suresi
107 - Mâ’ûn Suresi
108 - Kevser Suresi
109 - Kâfirûn Suresi
110 - Nasr Suresi
111 - Tebbet Suresi
112 - İhlâs Suresi
113 - Felâk Suresi
114 - Nâs Suresi