İsrâ Suresi - 7. ayet



Abdullah Parlıyan Meali
Ve dedik ki: “İyilik ederseniz faydası kendinize, kötülükte bulunursanız zararı yine size.” Artık diğer cezalandırma zamanı gelince yüzlerinizi üzüntüden kötü duruma sokmaları, daha önce girdikleri gibi yine Mescidi Aksa'ya girmeleri ve ellerine geçirdikleri herşeyi, büsbütün tahrip etmeleri için başınıza tekrar düşmanlarınızı gönderdik.

Ahmet Varol Meali
Eğer iyilik ederseniz kendinize iyilik etmiş olursunuz. Kötülük ederseniz o da kendi aleyhinizedir. Sonuncu vaad geldiğinde (öyle kullar göndeririz ki) yüzlerinizi kötü duruma soksunlar, ilk keresinde girdikleri gibi yeniden Mescid'e girsinler ve ele geçirdiklerini darmadağın edip bıraksınlar.

Ali Bulaç Meali
Eğer iyilik ederseniz kendinize iyilik etmiş olursunuz ve eğer kötülük ederseniz o da (sizin) aleyhinizedir. Sonunda vaad geldiği zaman, (yine öyle kullar göndeririz ki) yüzlerinizi 'kötü duruma soksunlar', birincisinde girdikleri gibi mescid (Kudüs)e girsinler ve ele geçirdiklerini 'darmadağın edip mahvetsinler.'

Diyanet İşleri Meali (Eski)
İyilik ederseniz kendinize iyilik etmiş olursunuz. Kötülük ederseniz o da kendinizedir. İki vaadden ikincisinin vakti gelince, yüzünüzü üzüntüye sokmaları, kötülük yapmaları, önceden Mescid'e girdikleri gibi girmeleri, ele geçirdikleri yerleri harap etmeleri için onları tekrar göndereceğiz.

Diyanet İşleri Meali (Yeni)
İyilik ederseniz kendinize iyilik etmiş olursunuz, kötülük yaparsanız yine kendinize yapmış olursunuz. İkinci bozgunculuğun zamanı gelince, yüzünüzü kara etsinler, daha önce girdikleri gibi yine mescide (Beyt-i Makdis’e) girsinler ve ellerine geçirdikleri her şeyi yerle bir etsinler diye (üzerinize yine düşmanlarınızı gönderdik.)

Diyanet Vakfı Meali
Eğer iyilik ederseniz kendinize etmiş, kötülük ederseniz yine kendinize etmiş olursunuz. Artık diğer cezalandırma zamanı gelince, yüzünüzü kara etsinler, daha önce girdikleri gibi yine Mescid'e (Süleyman Mâbedi'ne) girsinler ve ellerine geçirdikleri her şeyi büsbütün tahrip etsinler (diye, başınıza yine düşmanlarınızı musallat kıldık).  *

Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Eğer iyilik ederseniz, kendinize iyilik etmiş olursunuz ve eğer kötülük ederseniz yine kendinizedir. Artık diğer fesadınızın zamanı gelince, yüzlerinizi üzüntüye sokmaları, kötülük yapmaları ve ilk kez girdikleri gibi yine Beyti Makdis'e girmeleri, ele geçirdikleri yerleri mahvetmeleri için onları tekrar göndereceğiz.

Elmalılı Meali (Orjinal)
Eğer güzellik yaparsanız kendinize güzellik etmiş olursunuz, yok eğer kötülük yaparsanız o da ona, derken sonrakinin va'desi geliverdi mi! Yüzlerinizi kötületsinler için, evvelki defa girdikleri gibi yine Mescide girsinler için ve her istilâ ettiklerini mahvetsinler de etsinler için

Hasan Basri Çantay Meali
Eğer iyilik ederseniz kendinize iyilik etmiş olursunuz. Eğer kötülük ederseniz (yine) kendinize kötülük (etmiş olursunuz). Artık diğer (cezanın) vâde (si) gelince yüzlerinizi kötülesinler, mescid (iniz) e birinci defa girdikleri gibi gir (ib tahrîb et) sinler, galebe ve istilâ etdiklerini mahv etdikce etsinler diye (başınıza yine düşmanları musallat etdik).

Hayrat Neşriyat Meali
(Kendilerine bildirdik ki:) “Eğer iyilik ederseniz, kendinize iyilik etmiş olursunuz; eğer kötülük ederseniz, yine onun içindir (kendi nefsiniz aleyhinedir). Artık sonrakinin(ikinci fesâdınızın) va'desi geldiği (ve tekrar azdığınız) zaman ise, (yine birtakım kulları başınıza musallat ettik ki) yüzlerinizi kötü etsinler, ilk def'a girdikleri gibi, yine mescide(Beyt-i Makdis'e) girsinler ve ele geçirdikleri şeyleri tamâmen imhâ ederek mahvetsinler!”

Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Eğer iyilik etmiş olursanız kendi nefisleriniz için iyilik etmiş olursunuz ve eğer fenalık etmiş olursanız kendi nefisleriniz için etmiş olursunuz. Artık ikinci va'de gelince yüzlerinizi çirkinleştirsinler için ve evvelce girdikleri gibi yine mescide girsinler için ve galebe ettikleri şeyleri helâk eylesinler diye (düşmanlarınızı yine size musallat ettik).

Suat Yıldırım Meali
İyilik ederseniz, kendinize iyilik etmiş olursunuz. Kötülük ederseniz, onu da kendi aleyhinize işlemiş olursunuz. Derken sonraki taşkınlığınızın vâdesi gelince, kederinizden suratlarınız asılsın, daha önce girdikleri gibi yine Mescide girsinler ve istila ettikleri yeri mahvedip dursunlar diye başınıza yine düşmanlarınızı musallat ederiz. [41, 46]

Şaban Piriş Meali
Eğer iyilik ederseniz kendinize, kötülük ederseniz yine kendinize etmiş olursunuz. İkincinin zamanı geldiğinde de yüzünüzü karartsınlar, birincisinde Mescid'i yıktıkları gibi yine yıksınlar ve ele geçirdikleri her şeyi mahvetsinler.

İbni Kesir
Eğer ihsan ederseniz; kendiniz için ihsan etmiş olursunuz. Kötülük ederseniz; o da kendinizedir. Diğerinin vakti gelince; yüzünüzü karartsınlar, mescide ilk defa girdikleri gibi girsinler ve ele geçirdikleri yeri harab etsinler diye onları tekrar göndeririz.

Seyyid Kutub
Eğer, iyilik ederseniz, kendiniz için iyilik edersiniz, eğer kötülük ederseniz, o da kendiniz içindir. Çıkaracağınız ikinci kargaşaya ilişkin cezanın vadesi gelince üzerinize salacağımız başka saldırganlar acınızın yüzlerinize yansımasına yol açarlar. İlk seferinde gelenlerin yaptıkları gibi Mescid- ı Aksa'ya girerler ve yükselttiğiniz her şeyi yerle bir ederler.

Tefhim-ul Kuran
Eğer iyilik ederseniz kendi nefsinize iyilik etmiş olursunuz ve eğer kötülük ederseniz o da (kendinizin) aleyhindedir. Sonuncu vaad geldiği zaman, (yine öyle kullar göndeririz ki) yüzlerinizi 'kötü duruma soksunlar', birincisinde ona girdikleri gibi mescid (Kudüs) e girsinler ve ele geçirdiklerini 'darmadağın edip mahvetsinler'

Yusuf Ali (English)
If ye did well, ye did well for yourselves; if ye did evil, (ye did it) against yourselves.(2177) So when the second of the warnings came to pass, (We permitted your enemies) to disfigure your faces,(2178) and to enter your Temple(2179) as they had entered it before, and to visit with destruction all that fell into their power.(2180)*

M. Pickthall (English)
(Saying): If ye do good, ye do good for your own souls, and if ye do evil, it is for them (in like manner). So, when the time for the second (of the judgments) came (We roused against you others of Our slaves) to ravage you, and to enter the Temple even as they entered it the first time, and to lay waste all that they conquered with an utter wasting.

SURELER 1 - Fâtiha Suresi 2 - Bakara Suresi 3 - Âl-i İmrân Suresi 4 - Nisâ Suresi 5 - Mâide Suresi 6 - En’âm Suresi 7 - A’râf Suresi 8 - Enfâl Suresi 9 - Tevbe Suresi 10 - Yûnus Suresi 11 - Hûd Suresi 12 - Yûsuf Suresi 13 - Ra’d Suresi 14 - İbrahim Suresi 15 - Hicr Suresi 16 - Nahl Suresi 17 - İsrâ Suresi 18 - Kehf Suresi 19 - Meryem Suresi 20 - Tâ-Hâ Suresi 21 - Enbiyâ Suresi 22 - Hac Suresi 23 - Mü’minûn Suresi 24 - Nûr Suresi 25 - Furkân Suresi 26 - Şu’arâ Suresi 27 - Neml Suresi 28 - Kasas Suresi 29 - Ankebût Suresi 30 - Rûm Suresi 31 - Lokman Suresi 32 - Secde Suresi 33 - Ahzâb Suresi 34 - Sebe’ Suresi 35 - Fâtır Suresi 36 - Yâsîn Suresi 37 - Sâffât Suresi 38 - Sâd Suresi 39 - Zümer Suresi 40 - Mü’min Suresi 41 - Fussilet Suresi 42 - Şûrâ Suresi 43 - Zuhruf Suresi 44 - Duhân Suresi 45 - Câsiye Suresi 46 - Ahkâf Suresi 47 - Muhammed Suresi 48 - Fetih Suresi 49 - Hucurât Suresi 50 - Kâf Suresi 51 - Zâriyât Suresi 52 - Tûr Suresi 53 - Necm Suresi 54 - Kamer Suresi 55 - Rahmân Suresi 56 - Vâkı’a Suresi 57 - Hadîd Suresi 58 - Mücâdele Suresi 59 - Haşr Suresi 60 - Mümtehine Suresi 61 - Saff Suresi 62 - Cum’a Suresi 63 - Münâfikûn Suresi 64 - Teğâbun Suresi 65 - Talâk Suresi 66 - Tahrîm Suresi 67 - Mülk Suresi 68 - Kalem Suresi 69 - Hâkka Suresi 70 - Me’âric Suresi 71 - Nûh Suresi 72 - Cin Suresi 73 - Müzzemmil Suresi 74 - Müddessir Suresi 75 - Kıyâme Suresi 76 - İnsan Suresi 77 - Mürselât Suresi 78 - Nebe’ Suresi 79 - Nâzi’ât Suresi 80 - Abese Suresi 81 - Tekvîr Suresi 82 - İnfitâr Suresi 83 - Mutaffifîn Suresi 84 - İnşikâk Suresi 85 - Bürûc Suresi 86 - Târık Suresi 87 - A’lâ Suresi 88 - Gâşiye Suresi 89 - Fecr Suresi 90 - Beled Suresi 91 - Şems Suresi 92 - Leyl Suresi 93 - Duhâ Suresi 94 - İnşirâh Suresi 95 - Tîn Suresi 96 - Alak Suresi 97 - Kadr Suresi 98 - Beyyine Suresi 99 - Zilzâl Suresi 100 - Âdiyât Suresi 101 - Kâri’a Suresi 102 - Tekâsür Suresi 103 - Asr Suresi 104 - Hümeze Suresi 105 - Fil Suresi 106 - Kureyş Suresi 107 - Mâ’ûn Suresi 108 - Kevser Suresi 109 - Kâfirûn Suresi 110 - Nasr Suresi 111 - Tebbet Suresi 112 - İhlâs Suresi 113 - Felâk Suresi 114 - Nâs Suresi