İsrâ Suresi - 81. ayet
Abdullah Parlıyan Meali
Ve yine de ki: “Değişmeyen gerçek geldi, sahte ve tutarsız olan amaçsız ve anlamsız olan herşey de yıkılıp gitti. Zaten sahte ve tutarsız olan, er geç yıkılıp gitmek zorundadır.”
Ahmet Varol Meali
De ki: "Hak geldi batıl yok oldu. Şüphesiz batıl yok olucudur."
Ali Bulaç Meali
De ki: 'Hak geldi, batıl yok oldu. Hiç şüphesiz batıl yok olucudur.'
Diyanet İşleri Meali (Eski)
De ki: "Hak geldi, batıl ortadan kalkmaya mahkumdur."
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
De ki: “Hak geldi, batıl yok oldu. Şüphesiz batıl, yok olmaya mahkûmdur.”
Diyanet Vakfı Meali
Yine de ki: Hak geldi; bâtıl yıkılıp gitti. Zaten bâtıl yıkılmaya mahkumdur.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
(Ey Muhammed!) De ki: "Hak geldi, batıl yok oldu. Elbette batıl yok olmaya mahkumdur."
Elmalılı Meali (Orjinal)
Ve de ki: hak geldi bâtıl zevale erdi hakıkaten bâtıl pek zavallıdır
Hasan Basri Çantay Meali
De ki: «Hak geldi, baatıl zeval buldu. Şübhesiz ki baatıl dâim zeval bulucudur».
Hayrat Neşriyat Meali
Yine de ki: “Hak geldi, bâtıl zâil oldu! Şübhesiz ki bâtıl, yok olmaya mahkûmdur.”
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Ve de ki: «Hak geldi ve bâtıl müzmahil oldu. Şüphe yok ki, bâtıl muzmahil olmuştur.»
Suat Yıldırım Meali
De ki: “Hak geldi, batıl yıkılıp gitti. Çünkü batıl, yok olmaya mahkûmdur. ” [21, 18]
Şaban Piriş Meali
Deki, “Hak geldi, batıl yıkıldı. Zaten batıl yıkılmaya mahkumdur.”
İbni Kesir
De ki: Hak geldi, batıl yıkıldı. Muhakkak batıl zaten yıkılacaktı.
Seyyid Kutub
De ki; «Hak geldi, batıl yokoldu. Zaten batıl yokolmaya mahkumdur.»
Tefhim-ul Kuran
De ki: «Hak geldi, batıl yok oldu; hiç şüphesiz batıl yok olucudur.»
Yusuf Ali (English)
And say: "Truth has (now) arrived, and Falsehood perished: for Falsehood is (by its nature) bound to perish."(2281)*
M. Pickthall (English)
And say: Truth hath come and falsehood hath vanished away. Lo! falsehood is ever bound to vanish.
SURELER
1 - Fâtiha Suresi
2 - Bakara Suresi
3 - Âl-i İmrân Suresi
4 - Nisâ Suresi
5 - Mâide Suresi
6 - En’âm Suresi
7 - A’râf Suresi
8 - Enfâl Suresi
9 - Tevbe Suresi
10 - Yûnus Suresi
11 - Hûd Suresi
12 - Yûsuf Suresi
13 - Ra’d Suresi
14 - İbrahim Suresi
15 - Hicr Suresi
16 - Nahl Suresi
17 - İsrâ Suresi
18 - Kehf Suresi
19 - Meryem Suresi
20 - Tâ-Hâ Suresi
21 - Enbiyâ Suresi
22 - Hac Suresi
23 - Mü’minûn Suresi
24 - Nûr Suresi
25 - Furkân Suresi
26 - Şu’arâ Suresi
27 - Neml Suresi
28 - Kasas Suresi
29 - Ankebût Suresi
30 - Rûm Suresi
31 - Lokman Suresi
32 - Secde Suresi
33 - Ahzâb Suresi
34 - Sebe’ Suresi
35 - Fâtır Suresi
36 - Yâsîn Suresi
37 - Sâffât Suresi
38 - Sâd Suresi
39 - Zümer Suresi
40 - Mü’min Suresi
41 - Fussilet Suresi
42 - Şûrâ Suresi
43 - Zuhruf Suresi
44 - Duhân Suresi
45 - Câsiye Suresi
46 - Ahkâf Suresi
47 - Muhammed Suresi
48 - Fetih Suresi
49 - Hucurât Suresi
50 - Kâf Suresi
51 - Zâriyât Suresi
52 - Tûr Suresi
53 - Necm Suresi
54 - Kamer Suresi
55 - Rahmân Suresi
56 - Vâkı’a Suresi
57 - Hadîd Suresi
58 - Mücâdele Suresi
59 - Haşr Suresi
60 - Mümtehine Suresi
61 - Saff Suresi
62 - Cum’a Suresi
63 - Münâfikûn Suresi
64 - Teğâbun Suresi
65 - Talâk Suresi
66 - Tahrîm Suresi
67 - Mülk Suresi
68 - Kalem Suresi
69 - Hâkka Suresi
70 - Me’âric Suresi
71 - Nûh Suresi
72 - Cin Suresi
73 - Müzzemmil Suresi
74 - Müddessir Suresi
75 - Kıyâme Suresi
76 - İnsan Suresi
77 - Mürselât Suresi
78 - Nebe’ Suresi
79 - Nâzi’ât Suresi
80 - Abese Suresi
81 - Tekvîr Suresi
82 - İnfitâr Suresi
83 - Mutaffifîn Suresi
84 - İnşikâk Suresi
85 - Bürûc Suresi
86 - Târık Suresi
87 - A’lâ Suresi
88 - Gâşiye Suresi
89 - Fecr Suresi
90 - Beled Suresi
91 - Şems Suresi
92 - Leyl Suresi
93 - Duhâ Suresi
94 - İnşirâh Suresi
95 - Tîn Suresi
96 - Alak Suresi
97 - Kadr Suresi
98 - Beyyine Suresi
99 - Zilzâl Suresi
100 - Âdiyât Suresi
101 - Kâri’a Suresi
102 - Tekâsür Suresi
103 - Asr Suresi
104 - Hümeze Suresi
105 - Fil Suresi
106 - Kureyş Suresi
107 - Mâ’ûn Suresi
108 - Kevser Suresi
109 - Kâfirûn Suresi
110 - Nasr Suresi
111 - Tebbet Suresi
112 - İhlâs Suresi
113 - Felâk Suresi
114 - Nâs Suresi