İsrâ Suresi - 72. ayet
Abdullah Parlıyan Meali
Ve bu dünyada kalben kör olan, ahirette de kördür, yolunu da tam sapıtmıştır, şaşırmış gitmiştir.
Ahmet Varol Meali
Kim burada kör olursa ahirette de kördür ve yolca da daha şaşkındır.
Ali Bulaç Meali
Kim bunda (dünyada) kör ise, o, ahirette de kördür ve yol bakımından daha 'şaşkın bir sapıktır.'
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Bu dünyada kalbi kör olan, ahirette de kör ve daha şaşkındır.
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kim bu dünyada körlük ettiyse ahirette de kördür, yolunu daha da şaşırmıştır.
Diyanet Vakfı Meali
Bu dünyada kör olan kimse ahirette de kördür; üstelik iyice yolunu şaşırmıştır.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Her kim bu dünyada (manen) kör ise ahirette de kördür. Ve gidişçe daha şaşkındır.
Elmalılı Meali (Orjinal)
Her kim de bu Dünyada körlük ettise o artık Âhırette daha kör ve gidişçe daha şaşgındır
Hasan Basri Çantay Meali
Kim bu (dünyâ) da kör olursa o, âhiretde de kördür, yolca da daha şaşkındır.
Hayrat Neşriyat Meali
Ve kim burada (bu dünyada, kalbi) kör olursa, o takdirde o, âhirette de kördür ve yolca en sapık olandır.
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Ve her kim burada (hakikatları görmeyip kalben) kör oldu ise işte o, ahirette de kördür, yolca da daha sapıktır.
Suat Yıldırım Meali
Kim bu dünyada gerçekleri görmede kör ise, âhirette de kördür, hatta yol bulmadaki şaşkınlığı daha da beterdir.
Şaban Piriş Meali
Her kim dünyada kör olursa, o ahirette de kördür ve daha da şaşkındır.
İbni Kesir
Kim de, burada kör ise ahirette de kördür. Yol bakımından da daha sapıktır.
Seyyid Kutub
Bu dünyada gerçekler karşısında kör olan kimse ahirette de kör, doğru yoldan sapmışlık oranı da daha büyük olur.
Tefhim-ul Kuran
Kim bunda (dünyada) kör ise, O, ahirette de kördür ve yol bakımından daha 'şaşkın bir sapıktır'.
Yusuf Ali (English)
But those who were blind in this world, will be lind in the Hereafter,(2268) and most astray from the Path.*
M. Pickthall (English)
Whoso is blind here wilt be blind in the Hereafter, and yet further from the road.
SURELER
1 - Fâtiha Suresi
2 - Bakara Suresi
3 - Âl-i İmrân Suresi
4 - Nisâ Suresi
5 - Mâide Suresi
6 - En’âm Suresi
7 - A’râf Suresi
8 - Enfâl Suresi
9 - Tevbe Suresi
10 - Yûnus Suresi
11 - Hûd Suresi
12 - Yûsuf Suresi
13 - Ra’d Suresi
14 - İbrahim Suresi
15 - Hicr Suresi
16 - Nahl Suresi
17 - İsrâ Suresi
18 - Kehf Suresi
19 - Meryem Suresi
20 - Tâ-Hâ Suresi
21 - Enbiyâ Suresi
22 - Hac Suresi
23 - Mü’minûn Suresi
24 - Nûr Suresi
25 - Furkân Suresi
26 - Şu’arâ Suresi
27 - Neml Suresi
28 - Kasas Suresi
29 - Ankebût Suresi
30 - Rûm Suresi
31 - Lokman Suresi
32 - Secde Suresi
33 - Ahzâb Suresi
34 - Sebe’ Suresi
35 - Fâtır Suresi
36 - Yâsîn Suresi
37 - Sâffât Suresi
38 - Sâd Suresi
39 - Zümer Suresi
40 - Mü’min Suresi
41 - Fussilet Suresi
42 - Şûrâ Suresi
43 - Zuhruf Suresi
44 - Duhân Suresi
45 - Câsiye Suresi
46 - Ahkâf Suresi
47 - Muhammed Suresi
48 - Fetih Suresi
49 - Hucurât Suresi
50 - Kâf Suresi
51 - Zâriyât Suresi
52 - Tûr Suresi
53 - Necm Suresi
54 - Kamer Suresi
55 - Rahmân Suresi
56 - Vâkı’a Suresi
57 - Hadîd Suresi
58 - Mücâdele Suresi
59 - Haşr Suresi
60 - Mümtehine Suresi
61 - Saff Suresi
62 - Cum’a Suresi
63 - Münâfikûn Suresi
64 - Teğâbun Suresi
65 - Talâk Suresi
66 - Tahrîm Suresi
67 - Mülk Suresi
68 - Kalem Suresi
69 - Hâkka Suresi
70 - Me’âric Suresi
71 - Nûh Suresi
72 - Cin Suresi
73 - Müzzemmil Suresi
74 - Müddessir Suresi
75 - Kıyâme Suresi
76 - İnsan Suresi
77 - Mürselât Suresi
78 - Nebe’ Suresi
79 - Nâzi’ât Suresi
80 - Abese Suresi
81 - Tekvîr Suresi
82 - İnfitâr Suresi
83 - Mutaffifîn Suresi
84 - İnşikâk Suresi
85 - Bürûc Suresi
86 - Târık Suresi
87 - A’lâ Suresi
88 - Gâşiye Suresi
89 - Fecr Suresi
90 - Beled Suresi
91 - Şems Suresi
92 - Leyl Suresi
93 - Duhâ Suresi
94 - İnşirâh Suresi
95 - Tîn Suresi
96 - Alak Suresi
97 - Kadr Suresi
98 - Beyyine Suresi
99 - Zilzâl Suresi
100 - Âdiyât Suresi
101 - Kâri’a Suresi
102 - Tekâsür Suresi
103 - Asr Suresi
104 - Hümeze Suresi
105 - Fil Suresi
106 - Kureyş Suresi
107 - Mâ’ûn Suresi
108 - Kevser Suresi
109 - Kâfirûn Suresi
110 - Nasr Suresi
111 - Tebbet Suresi
112 - İhlâs Suresi
113 - Felâk Suresi
114 - Nâs Suresi