En’âm Suresi - 48. ayet
arabic
Abdullah Parlıyan Meali
Biz elçilerimizi, yalnızca müjdeci ve uyarıcı olarak göndeririz. Bu nedenle iman edip doğru ve yararlı işler yapanlar ne korkacak, ne de üzüleceklerdir.
Ahmet Varol Meali
Biz peygamberleri ancak müjdeleyici ve uyarıcı olarak göndeririz. Kimler iman eder de durumlarını düzeltirlerse onlar için korku yoktur ve onlar üzülmeyeceklerdir.
Ali Bulaç Meali
Biz elçileri müjde vericiler ve uyarıp-korkutucular olmaktan başka (bir nedenle) göndermiyoruz. Şu halde kim iman ederse ve (davranışlarını) düzeltirse, artık onlar için korku yoktur, onlar mahzun da olmayacaklardır.
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Peygamberleri ancak müjdeci ve uyarıcı olarak gönderiyoruz. Kim inanır ve nefsini ıslah ederse onlara korku yoktur, onlar üzülmeyeceklerdir.
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Biz peygamberleri ancak müjdeleyiciler ve uyarıcılar olarak göndeririz. Kim iman eder ve kendini düzeltirse onlara korku yoktur. Onlar mahzun da olacak değillerdir.
Diyanet Vakfı Meali
Biz, peygamberleri ancak müjdeleyiciler ve uyarıcılar olarak göndeririz. Kim iman eder ve kendini düzeltirse onlara korku yoktur. Onlar üzüntü de çekmeyecekler.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Biz peygamberleri, ancak rahmetimizin müjdecileri ve azabımızın habercileri olmak üzere göndeririz. Artık kim iman edip durumunu düzeltirse, onlara hiç korku yoktur. Onlar mahzun da olmayacaklardır.
Elmalılı Meali (Orjinal)
Biz o gönderilen Peygamberleri ancak rahmetimizin müjdecileri, ve azâbımızın habercileri olmak üzere göndeririz, onun için kim iyman edib salâh yolunu tutarsa onlara korku yoktur ve mahzun olacaklar onlar değildir
Hasan Basri Çantay Meali
Biz peygamberleri rahmetimizin müjdecileri ve azabımızın habercileri olmakdan başka (hal ve sıfatlarla) göndermeyiz. O halde kim îman eder ve (kendini) düzeltirse onların üzerine hiç bir korku yokdur. Onlar mahzun da olacak değillerdir.
Hayrat Neşriyat Meali
Hâlbuki (biz,) peygamberleri ancak müjdeleyiciler ve (aynı zamanda) korkutucular olarak göndeririz. O hâlde kim îmân edip (hâlini) ıslâh ederse, artık onlara bir korku yoktur, onlar mahzun da olmazlar.
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Biz peygamberleri göndermeyiz, ancak mübeşşirler ve münzirler olmak üzere göndeririz. İmdi her kim imân eder ve (halini) ıslahta bulunursa artık onlar için bir korku yoktur ve onlar mahzun da olmayacaklardır.
Suat Yıldırım Meali
Biz peygamberleri sadece müjdeci ve uyarıcı olarak gönderiyoruz. O halde kim iman eder, kendisini ve işlerini düzeltirse onlara asla korku yoktur. Onlar hiçbir üzüntüye de mâruz kalmayacaklardır.
Şaban Piriş Meali
Biz, elçileri yalnız müjdeciler ve uyarıcılar olarak göndeririz. Kim iman edip, halini düzeltirse, o kimselere bir korku yoktur ve onlar üzülmeyeceklerdir.
İbni Kesir
Biz, peygamberleri ancak müjdeci ve uyarıcı olarak göndeririz. Öyleyse her kim ki inanır ve ıslah ederse; artık onlar için korku yoktur. Ve onlar üzülecek de değillerdir.
Seyyid Kutub
Biz peygamberleri müjdeleyici ve uyarıcı olarak göndeririz. Kim iman eder ve kendini ıslah ederse onlar için korku söz konusu değildir, onlar hiç üzülmezler de.
Tefhim-ul Kuran
Biz elçileri müjde vericiler ve uyarıp korkutucular olmaktan başka (bir nedenle) göndermiyoruz. Şu halde kim iman ederse ve (davranışlarını) düzeltirse, artık onlar için korku yoktur, onlar mahzun da olacak değildirler.
Yusuf Ali (English)
We send the messengers only to give good news(866) and to warn: so those who believe and mend (their lives),- upon them shall be no fear, nor shall they grieve.*
M. Pickthall (English)
We send not the messengers save as bearers of good news and warners. Whoso believeth and doeth right, there shall no fear come upon them neither shall they grieve.
SURELER
1 - Fâtiha Suresi
2 - Bakara Suresi
3 - Âl-i İmrân Suresi
4 - Nisâ Suresi
5 - Mâide Suresi
6 - En’âm Suresi
7 - A’râf Suresi
8 - Enfâl Suresi
9 - Tevbe Suresi
10 - Yûnus Suresi
11 - Hûd Suresi
12 - Yûsuf Suresi
13 - Ra’d Suresi
14 - İbrahim Suresi
15 - Hicr Suresi
16 - Nahl Suresi
17 - İsrâ Suresi
18 - Kehf Suresi
19 - Meryem Suresi
20 - Tâ-Hâ Suresi
21 - Enbiyâ Suresi
22 - Hac Suresi
23 - Mü’minûn Suresi
24 - Nûr Suresi
25 - Furkân Suresi
26 - Şu’arâ Suresi
27 - Neml Suresi
28 - Kasas Suresi
29 - Ankebût Suresi
30 - Rûm Suresi
31 - Lokman Suresi
32 - Secde Suresi
33 - Ahzâb Suresi
34 - Sebe’ Suresi
35 - Fâtır Suresi
36 - Yâsîn Suresi
37 - Sâffât Suresi
38 - Sâd Suresi
39 - Zümer Suresi
40 - Mü’min Suresi
41 - Fussilet Suresi
42 - Şûrâ Suresi
43 - Zuhruf Suresi
44 - Duhân Suresi
45 - Câsiye Suresi
46 - Ahkâf Suresi
47 - Muhammed Suresi
48 - Fetih Suresi
49 - Hucurât Suresi
50 - Kâf Suresi
51 - Zâriyât Suresi
52 - Tûr Suresi
53 - Necm Suresi
54 - Kamer Suresi
55 - Rahmân Suresi
56 - Vâkı’a Suresi
57 - Hadîd Suresi
58 - Mücâdele Suresi
59 - Haşr Suresi
60 - Mümtehine Suresi
61 - Saff Suresi
62 - Cum’a Suresi
63 - Münâfikûn Suresi
64 - Teğâbun Suresi
65 - Talâk Suresi
66 - Tahrîm Suresi
67 - Mülk Suresi
68 - Kalem Suresi
69 - Hâkka Suresi
70 - Me’âric Suresi
71 - Nûh Suresi
72 - Cin Suresi
73 - Müzzemmil Suresi
74 - Müddessir Suresi
75 - Kıyâme Suresi
76 - İnsan Suresi
77 - Mürselât Suresi
78 - Nebe’ Suresi
79 - Nâzi’ât Suresi
80 - Abese Suresi
81 - Tekvîr Suresi
82 - İnfitâr Suresi
83 - Mutaffifîn Suresi
84 - İnşikâk Suresi
85 - Bürûc Suresi
86 - Târık Suresi
87 - A’lâ Suresi
88 - Gâşiye Suresi
89 - Fecr Suresi
90 - Beled Suresi
91 - Şems Suresi
92 - Leyl Suresi
93 - Duhâ Suresi
94 - İnşirâh Suresi
95 - Tîn Suresi
96 - Alak Suresi
97 - Kadr Suresi
98 - Beyyine Suresi
99 - Zilzâl Suresi
100 - Âdiyât Suresi
101 - Kâri’a Suresi
102 - Tekâsür Suresi
103 - Asr Suresi
104 - Hümeze Suresi
105 - Fil Suresi
106 - Kureyş Suresi
107 - Mâ’ûn Suresi
108 - Kevser Suresi
109 - Kâfirûn Suresi
110 - Nasr Suresi
111 - Tebbet Suresi
112 - İhlâs Suresi
113 - Felâk Suresi
114 - Nâs Suresi