Sünen-i Nesâî Hadis Kitabı

300-) Yine Âişe (radıyallahü anha)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: (sallallahü aleyhi ve sellem)’in elbisesine bulaşan meni lekesini sadece ovalardım.) (İbn Mâce, Tahara: 82; Ebû Dâvûd, Tahara: 136)

Kaynak: Sünen-i Nesâî, Temizlik Bölümleri
Konu: Elbiseye Bulaşan Meni İzlerini Ovalamak
301-) Yine Âişe (radıyallahü anha) rivâyet ediyor ve diyor ki: sallallahü aleyhi ve sellem)’in elbisesinde meni lekesi gördüğümde. Onu, kazımak sûretiyle yok ederdim.) (İbn Mâce, Tahara: 82)

Kaynak: Sünen-i Nesâî, Temizlik Bölümleri
Konu: Elbiseye Bulaşan Meni İzlerini Ovalamak
302-) Yine Âişe (radıyallahü anha) şöyle demiştir: sallallahü aleyhi ve sellem)’in elbisesinde gördüğüm meni lekesini ovalamak sûretiyle giderdim.) (İbn Mâce, Tahara: 82; Ebû Dâvûd, Tahara: 136)

Kaynak: Sünen-i Nesâî, Temizlik Bölümleri
Konu: Elbiseye Bulaşan Meni İzlerini Ovalamak
303-) Yine Âişe (radıyallahü anha) şöyle diyor: sallallahü aleyhi ve sellem)’in elbisesinde gördüğüm meni lekesini ovalayıp çitilemek sûretiyle yok ederdim.) (İbn Mâce, Tahara: 82; Ebû Dâvûd, Tahara: 136)

Kaynak: Sünen-i Nesâî, Temizlik Bölümleri
Konu: Elbiseye Bulaşan Meni İzlerini Ovalamak
304-) Ümmü Kays binti Mıhsan (radıyallahü anha)’dan rivâyet edilmiştir. Kendisi bir gün yemek yemeyen oğluyla beraber Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e gelmişti. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) o çocuğu dizine oturttu, çocukta elbisesi üzerine idrarını yapıverdi. Bunun üzerine Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) su istedi ve o suyu çocuğun idrar yaptığı yere serpti ve elbisesini yıkamadı. (İbn Mâce, Tahara: 77; Buhârî, Vudu’’: 64)

Kaynak: Sünen-i Nesâî, Temizlik Bölümleri
Konu: Yemek Yemeyen Süt Emen Çocuğun İdrarı Nasıl Temizlenir?
305-) Âişe (radıyallahü anha)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e bir çocuk getirilmişti de o çocuk Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in elbisesi üzerine idrarını yapıverdi. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) su getirtti ve oraya döktü. (İbn Mâce, Tahara: 77; Buhârî, Vudu’’: 64)

Kaynak: Sünen-i Nesâî, Temizlik Bölümleri
Konu: Yemek Yemeyen Süt Emen Çocuğun İdrarı Nasıl Temizlenir?
306-) Ebû’s Semh (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: çocuğunun idrarı yıkanır, erkek çocuğunun idrarı üzerine su dökülür.) (Ebû Dâvûd, Tahara: 137; İbn Mâce, Tahara: 177)

Kaynak: Sünen-i Nesâî, Temizlik Bölümleri
Konu: Kız Çocuğunun İdrarı Nasıl Temizlenir?
307-) Enes b. Mâlik (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Ukl kabilesinden bazı insanlar Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e gelerek, İslâmiyet hakkında konuştular ve şöyle dediler: Allah’ın Rasûlü! Bizler çölde yaşamaya alışmış göçebe insanlarız, yerleşik hayata alışık değiliz. Medine’nin havasından hoşlanmadıklarını ve sıkıldıklarını söylediler. Bunun üzerine Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), onlara çobanıyla beraber bir sürü tahsis edilmesini emretti. Sonra da onlara develerle beraber Medine dışına gitmelerini, develerin süt ve idrarlarından içmelerini emretti. Bu kimseler sağlıklarına kavuşunca, Harre denilen o yerde Müslümanlıktan çıkıp tekrar kafir oldular; yani irtidad ettiler. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’in çobanını öldürüp develeri sürüp götürdüler. Bu durum Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e ulaşınca, onların izlerinden adamlar gönderdi. Onlar yakalanıp Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in huzuruna getirildiler. O kimselerin çobanı öldürdükleri şekilde kısas yapılarak öldürülmesi gerektiğinden gözleri oyuldu, elleri ve ayakları kesildi sonra Harre denilen yerde bu şekilde ölüme terk edildiler.) (Ebû Dâvûd, Tahara: 125; Buhârî, Vudu’’: 72)

Kaynak: Sünen-i Nesâî, Temizlik Bölümleri
Konu: Eti Yenen Hayvanın İdrarı
308-) Enes b. Mâlik (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Ureyne kabilesinden bazı kimseler Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e gelip Müslüman oldular. Medine’nin havası onlara iyi gelmediği için renkleri sarardı, karınları şişti. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) onları sütlü develerin bulunduğu yere gönderdi ve onlara o develerin sütlerinden ve idrarlarından içmelerini emretti. Onlar sıhhat bulunca, develerin çobanını öldürdüler ve develeri de sürüp götürdüler. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), onları yakalamak üzere bir müfreze gönderdi, onlar yakalanıp getirildiler, çobanı öldürdükleri şekilde kısas yapılarak öldürülmeleri gerektiğinden; bu kimselerin gözleri oyuldu, elleri ve ayakları kesildi. emiri Abdulmelik kendisine bu hadisi nakleden Enes’e: insanların bu şekilde cezalandırılmaları (irtidad) edib küfre girmelerinden dolayı mı? yoksa günah işlemeleri sebepiyle mi?) diye sordu. Enes’de: olmaları sebebiyle) dedi. (Ebû Dâvûd, Tahara: 125; Buhârî, Vudu’’: 72)

Kaynak: Sünen-i Nesâî, Temizlik Bölümleri
Konu: Eti Yenen Hayvanın İdrarı
309-) Amr b. Meymun (radıyallahü anh)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Abdullah b. Mes’ud, Beytül Mal’de bize şunları anlattı: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), Kâbe’nin yanında namaz kılıyordu. Kureyş kabilesinden bir grup da orada oturuyorlardı. Onlar bir deve kesmişlerdi. İçlerinden birileri: kanıyla beraber şu deve işkembesini alır O, yüzünü secdeye koyduğunda sırtına bırakır) dedi. Abdullah b. Mes’ud diyor ki: Orada bulunanların en şerlisi koştu, işkembeyi alıp götürdü, biraz bekledi. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) secdeye varınca sırtına bıraktı. Durum, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in kızı Fatıma’ya haber verildi. Çocuk yaşta olan Fatıma koşarak geldi ve işkembeyi babasının sırtından aldı. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), namazını bitirince üç defa şöyle söyledi: Kureyş’i Sana havale ediyorum, Allah’ım! Ebû Cehil b. Hişam’ı, Şeybe b. Rabia’yı, Utbe b. Rebia’yı, Ukbe b. ebî Muayt’ı Sana havale ediyorum) diyerek, Kureyş’ten yedi kişiyi saydı. Abdullah b. Mes’ud der ki: O’na Kitab’ı indiren Allah’a yemin ederim ki, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in saydığı bu yedi kişiyi Bedir savaşında Kalîb denilen çukurda toplanmış vaziyette gördüm. (Buhârî, Vudu’’: 74; Müslim, Cihad ve Siyer: 39)

Kaynak: Sünen-i Nesâî, Temizlik Bölümleri
Konu: Eti Yenen Hayvanların Pisliği
310-) Enes (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem), elbisesinin bir ucunu tuttu arasına tükürdü ve birbirine sürttü. (Buhârî, Vudu’’: 75; Ebû Dâvûd, Tahara: 143)

Kaynak: Sünen-i Nesâî, Temizlik Bölümleri
Konu: Elbiseye Bulaşan Tükrük’ün Durumu
311-) Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: biriniz mescidde namaz kılarken önüne ve sağına tükürmesin. Mutlaka tükürmesi gerekiyorsa soluna veya ayağının altına tükürsün. Böyle yapmazsa şu şekilde yapsın; çünkü Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), elbisesine tükürüp elbisesini ovuşturmuştu.) (Ebû Dâvûd, Tahara: 143; İbn Mâce, Mesacid: 10)

Kaynak: Sünen-i Nesâî, Temizlik Bölümleri
Konu: Elbiseye Bulaşan Tükrük’ün Durumu
312-) Âişe (radıyallahü anha)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ile beraber seferlerden birine çıkmıştık. Beyda veya Zat-ül Ceyş bölgesine geldiğimizde gerdanlığım kayboldu. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) onu aramak için orada konakladı. Diğer insanlar da O’nunla birlikte konaklamış oldular. Orası bir su başı değildi. Yanlarında da su yoktu. İnsanlar, Ebû Bekir’e gelerek: Âişe’nin yaptığını görmüyor musun? Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ve insanların bu susuz yerde konaklamalarına sebep olmuştur. Yanlarında su kalmamıştır. üzerine; babam Ebû Bekir, yanıma geldi. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), başını dizimin üzerine koymuş uyuya kalmıştı. Bana şöyle dedi: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ve bu insanları bu susuz yerde, burada alıkoydun yanlarında da suları yok. diyor ki: Ebû Bekir beni böylece azarladı, ağzına geleni söyledi ve eliyle böğrüme dürttü. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in dizimde uyuması hareket etmemi engelliyordu.) Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) uyudu ve sabah oldu fakat su yoktu. Bunun üzerine Allah teyemmüm ayetini indirdi. O zaman Üseyd b. Hudayr: Ebû Bekir ailesi, bu sizin ilk bereketiniz değildir) dedi. (radıyallahü anha) diyor ki: sırada üzerine bindiğimiz deveyi kaldırınca gerdanlığı devenin altında bulduk.) (Buhârî, Teyemmüm: 1; İbn Mâce, Tahara: 90)

Kaynak: Sünen-i Nesâî, Temizlik Bölümleri
Konu: Teyemmüm Hangi Olay Üzerine Başlamıştı?
313-) İbn Abbâs (radıyallahü anh)’ın kölesi Umeyr, İbni Abbâs’tan şöyle söylediğini işitmiştir: Meymune’nin kölesi Abdullah b. Yesar ile birlikte yürürdük ve Ebû Cuheym b. Haris b. Samme el Ensarî’nin yanına girdik. Ebû Cüheym şöyle dedi: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), Cemel Kuyusunun etrafında dolaşıp duruyordu. Bir adam Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) ile karşılaştı ve O’na selâm verdi. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) o kimsenin selâmını almadan önce duvara dönüp yüzünü ve ellerini duvara vurduğu elleriyle meshetti sonra da o kimsenin selâmını aldı. (Müslim, Hayz: 28; Buhârî, Teyemmüm: 2)

Kaynak: Sünen-i Nesâî, Temizlik Bölümleri
Konu: Yolculuk Dışında Da Teyemmüm Olur Mu?
314-) İbn Abdurrahman b. Ebza (radıyallahü anh) babasından naklederek şöyle diyor: Bir adam Ömer’e gelerek: Cünüp oldum su da bulamadım dedi. Ömer de namaz kılma dedi. Bunun üzerine Ammar b. Yasir: Ey Mü’minlerin emiri! Hatırlamaz mısın? Sen ve biz bir seriyyede idik, cünüp olmuştuk ve su da bulamamıştık, o zaman sen namaz kılmıştın fakat ben her tarafıma toprağın değmesi için toprakta yuvarlanmış ve namazlarımı kılmıştım. Sonra Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’e gelip bu durumu söyleyince Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): yapman yeterliydi) buyurarak: yere vurdu sonra iki eline üfledi ve yüzüyle iki elini meshetti.) Ravi, Seleme burada şüphe edip ellerini dirseklere kadar mı yoksa bileklere kadar mı olduğunu bilemiyor. Ammar’ın bu sözü üzerine Ömer: Seni layık olduğun göreve getiriyoruz diyor. (Müslim, Hayz: 28; Buhârî, Teyemmüm: 2)

Kaynak: Sünen-i Nesâî, Temizlik Bölümleri
Konu: Bab
315-) Ammar b. Yasir (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Develere çobanlık yaptığım anda cünüp olmuştum ve su bulamamıştım. Hayvanın toprakta yuvarlanması gibi toprakta yuvarlandım. Sonra Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e gelip yaptığımı haber verdim. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) de: Teyemmüm yapman yeterliydi) buyurdular. (Buhârî, Teyemmüm: 3; Müslim, Hayz: 28)

Kaynak: Sünen-i Nesâî, Temizlik Bölümleri
Konu: Bab
316-) Ammar (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), yanında hanımı Âişe olduğu halde Ula’t-ül Ceyş (Zat-ül Ceyş) denilen yerde konaklamıştı. Yemen bölgesinin zıfar akikinden yapılmış gerdanlığı kopmuştu. Bunun üzerine insanlar gerdanlığı aramak için orada konaklamış oldular. Tan yeri ağarıncaya kadar aradılar fakat bulamadılar. İnsanların yanında su da yoktu. Bunun üzerine Ebû Bekir Âişe’ye kızdı ve insanları yolundan alıkoydun, yanlarında suları da yok, dedi. İşte o zaman Allah (celle celâluhu), toprakla teyemmüm ederek abdest alma kolaylığını ayet olarak indirdi. Bunun üzerine Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ile beraber Müslümanlar kalkıp ellerini toprağa vurdular. Sonra ellerini kaldırdılar, ellerine bulaşan topraktan hiçbir şeyi ne üflemek ne de silkelemek sûretiyle atmadılar o elleriyle yüzlerini ve omuzlarına kadar kollarını ve ellerin altından başlayarak koltuk altlarına kadar meshettiler. (Buhârî, Teyemmüm.: 3; Müslim, Hayz: 28)

Kaynak: Sünen-i Nesâî, Temizlik Bölümleri
Konu: Yolculukta Teyemmüm
317-) Ammar b. Yasir (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ile birlikte toprakla teyemmüm yaptık, yüzlerimizi ve omuzlarımıza kadar kollarımızı meshetmiştik. (Buhârî, Teyemmüm: 5; İbn Mâce, Tahara: 93)

Kaynak: Sünen-i Nesâî, Temizlik Bölümleri
Konu: Teyemmüm Nasıl Yapılır?
318-) Abdurrahman b. Ebza (radıyallahü anh)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Ömer’in yanında idik, bir adam geldi ve Ey Mü’minlerin emiri, bizler bir yerde bir ay veya iki ay kadar kalıyor, cünüp oluyor ve su bulamıyoruz. Ömer de şöyle dedi: Ben cünüp olup ta su bulamadığımızda su buluncaya kadar namaz kılmıyorum. Bunun üzerine Ammar b. Yasir: Ey mü’minlerin Emiri! hatırlamaz mısın? Sen falan yerdeydin biz ise develere çobanlık yapıyorduk, biliyorsun ki biz cünüp olmuştuk dedi. Ömer de: hatırlıyorum) dedi. Ammar: Ben toprakta iyice yuvarlanmıştım sonra Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’e gelip yaptığımı anlatınca, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) gülmüş ve şöyle buyurmuştu: bir toprak bile yeterliydi) diyerek avuçlarını toprağa vurup avuçlarına üfleyip yüzünü ve kollarının bir kısmını meshetmişti dedi. Ömer de: Ey Ammar! Allah’a karşı sorumluluk bilinci içersinde ol deyince, Ammar: Ey Mü’minlerin emiri, istersen bu olayı kimseye söylemem dedi. Ömer de: Hayır söyleyebilirsin fakat bu zeka ve kabiliyetinden dolayı seni layık olduğun göreve getiriyoruz, dedi. (Buhârî, Teyemmüm: 3; İbn Mâce, Tahara: 90)

Kaynak: Sünen-i Nesâî, Temizlik Bölümleri
Konu: Başka Bir Teyemmüm Yapma Şekli
319-) İbn Abdurrahman b. Ebza (radıyallahü anh), babasından naklederek şöyle diyor: Bir adam, Ömer’e teyemmüm hakkında sordu. Ömer ne söyleyeceğini bilemedi. Bunun üzerine Ammar: Ey Ömer! Hatırlıyor musun? Bir seriyye de idik, ben cünüp olmuştum da toprakta yuvarlanmıştım sonra da Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’e gelip durumu haber vermiştim. O da şöyle yapman yeterlidir buyurmuştu. Şu’be ellerini dizlerine vurdu ve iki eline üfledi, o iki eliyle yüzünü ve ellerini bir kere meshetti. (İbn Mâce, Tahara: 91; Buhârî, Teyemmüm: 4)

Kaynak: Sünen-i Nesâî, Temizlik Bölümleri
Konu: Bir Değişik Teyemmüm Yapma Şekli
320-) Yine İbn Abdurrahman b. Ebza (radıyallahü anh), babasından nakledip şöyle diyor: Bir adam Ömer’e gelerek cünüp oldum su da bulamadım dedi. Ömer de: namaz kılma) dedi. O zaman Ammar: musun Ey mü’minlerin emiri! Bir seriyyede beraberdik ve cünüp olmuştuk. Sen namaz kılmamıştın ben de toprakta yuvarlanıp namazlarımı kılmıştım. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e gelip yaptığımı söyleyince Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) sana şu kadarı yeterdi diyerek ellerini toprağa vurdu. Ellerindeki toprağı üfürdü. Sonra bir eliyle diğerini ovuşturdu sonra iki eliyle yüzünü meshetti.) Bunun üzerine Ömer: bir şey hatırlamıyorum) dedi. Bunun üzerine Ammar: bu olaydan kimseye söz etmem) dedi. (Müslim, Hayz: 28; Buhârî, Teyemmüm: 4)

Kaynak: Sünen-i Nesâî, Temizlik Bölümleri
Konu: Bir Değişik Teyemmüm Yapma Şekli
321-) Yine İbn Abdurrahman b. Ebza babasından naklederek diyor ki: Bir adam Ömer’e gelip (cünüp oldum su da bulamadım) dedi. Ömer de ona: namaz kılma) dedi. O zaman Ammar, Ömer’e: musun? ey mü’minlerin emiri, birlikte bir seriyyede idik ve cünüp olmuştuk, su da bulamamıştık, sen namaz kılmamıştın, ben ise toprakta yuvarlanıp sonra da namazımı kılmıştım. (daha sonra) Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e gelip durumu haber verince şöyle buyurdular: yapman yeterlidir, diyerek iki elini yere vurdu. Sonra ellerine bulaşan toprağı üfürdü, iki eliyle yüzünü ve ellerini meshetti.) Ebû Seleme bu konuda şüphe ederek şöyle dedi: kadar mı? Yoksa bileklerine kadar mı meshetti bilmiyorum.) Bunun üzerine Ömer şöyle dedi: zeka ve kabiliyetinden dolayı seni yetkili bir makama getireceğiz.) Şu’be diyor ki: avucuyla yüzünü ve bileklerine kadar kollarını meshetti.) (İbn Mâce, Tahara: 91; Müslim, Hayz: 28)

Kaynak: Sünen-i Nesâî, Temizlik Bölümleri
Konu: Başka Bir Teyemmüm Şekli
322-) Şakîk (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Abdullah b. Mes’ud ve Ebû Mûsâ ile beraber oturuyordum. Ebû Mûsâ: Ammar’ın Ömer’e söylediği şu sözü duymadın mı? Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) beni bir iş için göndermişti. Ben orada cünüp oldum, su da bulamadım. Temiz toprakta iyice yuvarlandım sonra Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e gelip durumu anlattım. O da buyurdu ki: yapman yeterliydi diyerek iki elini yere vurdu (daha sonra) ellerini silkeledi sonra sol eliyle sağ elini, sağ eliyle de sol elini meshettikten sonra yüzünü de meshetti.) Abdullah ta: mi? Ömer, Ammar’ın sözüyle ikna olmadı mı?) (Buhârî, Teyemmüm: 7; Müslim, Hayz: 28)

Kaynak: Sünen-i Nesâî, Temizlik Bölümleri
Konu: Cünüp Olan Kimse De Teyemmüm Mü Eder?
323-) Imran b. Husayn (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) cemaatle namaz kılmayıp tek başına namaz kılan birini gördü ve şöyle dedi: falan kimse cemaatle namaz kılmana ne engel oldu?) O kimse de: oldum su da bulamadım) dedi. Bunun üzerine Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): toprakla teyemmüm et o sana yeterlidir) buyurdu. (Buhârî, Teyemmüm: 8; Dârimi, Tahara: 65)

Kaynak: Sünen-i Nesâî, Temizlik Bölümleri
Konu: Temiz Toprakla Teyemmüm
324-) Ebû Zer (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: toprak on sene boyunca su bulunmasa bile Müslümanın abdest suyudur.) (Buhârî, Teyemmüm: 5; Ebû Dâvûd, Tahara: 126)

Kaynak: Sünen-i Nesâî, Temizlik Bölümleri
Konu: Temiz Toprak Su Bulunmayan Her Zaman Ve Her Yerde Müslümanın Abdest Suyudur
325-) Âişe (radıyallahü anha)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), Üseyd b. Hudayr ve beraberinde bir grup insanı; Âişe’nin konaklama yerinde kaybettiği gerdanlığı aramak için göndermişti. Namaz vakti geldi. Abdestli de değillerdi, su da bulamadılar ve abdestsiz olarak namazlarını kıldılar. Sonra bu durumu Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e anlattılar o zaman Allah teyemmüm ayetini indirdi. Üseyd b. Hudayr Âişe’ye diyor ki: senin hayrını versin seni hayırla mükafatlandırsın, senin başına hoş olmayan bir iş geliyor da o iş Müslümanlar hakkında hayırlara vesile oluyor.) (Buhârî, Teyemmüm: 5; Dârimi, Tahara: 66)

Kaynak: Sünen-i Nesâî, Temizlik Bölümleri
Konu: Su Bulunmaz İse, Toprak; Abdest Suyudur
326-) Tarık (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Bir kimse cünüp oldu ve namaz kılmadı. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e geldi ve durumunu arzetti de Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): yapmışsın) buyurdu. Yine bir başka adam cünüp oldu teyemmüm edip namazını kıldı. Durumunu Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e arzedince; Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) diğerine söylediğine benzer bir şey söyledi yani (Doğru yapmışsın) dedi. (Buhârî, Teyemmüm: 5; Dârimi, Tahara: 66)

Kaynak: Sünen-i Nesâî, Temizlik Bölümleri
Konu: Su Bulunmaz İse, Toprak; Abdest Suyudur
327-) İbn Abbâs (radıyallahü anh)’tan naklediliyor: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in hanımlarından bir kısmı cünüplükten dolayı guslederlerdi. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’de onlardan arta kalan su ile abdest alırdı. O suyun kendi gusüllerinden artan su olduğunu bildirdiklerinde Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: temizdir, onu hiçbir kullanan kimsenin durumu pislemez.) (Ebû Dâvûd, Tahara: 35; Tirmizî, Tahara: 50)

Kaynak: Sünen-i Nesâî, Sular Kitabı
Konu: Allahü Teâlâ Buyurdu Ki: … Biz Gökten Tertemiz Su İndiriyoruz Furkân: 48
328-) Ebû Said el Hudrî (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e şöyle denildi: Allah’ın Rasûlü! Budaa kuyusunun suyu ile abdest alabilir miyiz?) Bu kuyu içersine seller ve rüzgarlar köpek leşlerini, hayız bezlerini ve çöpleri çukurda olduğu için bu kuyuya getirirlerdi. Bunun üzerine Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: temizdir, hiçbir şey suyu pislemez.) (Tirmizî, Tahara: 50; Ebû Dâvûd, Tahara: 35)

Kaynak: Sünen-i Nesâî, Sular Kitabı
Konu: Budaa Kuyusu
329-) Ebû Said el Hudrî (radıyallahü anh) babasından naklediyor ve şöyle diyor: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e uğradım, Budaa kuyusundan abdest alıyordu. Ben de buradan abdest mi alıyorsunuz? Halbuki bu kuyuya hoş olmayan pislikler düşebiliyor dedim. Bunun üzerine Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: hiçbir şey pislemez.) (Tirmizî, Tahara: 50; Ebû Dâvûd, Tahara: 55)

Kaynak: Sünen-i Nesâî, Sular Kitabı
Konu: Budaa Kuyusu
330-) Abdullah b. Ömer (radıyallahü anh) babasından naklediyor ve diyor ki: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e suyun durumundan ve suya uğrayan değişik hayvanların içmelerinden soruldu, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’de şöyle buyurdu: iki kulle olduğu zaman pislik tutmaz.) (Tirmizî, Tahara: 50; İbn Mâce, Tahara: 76)

Kaynak: Sünen-i Nesâî, Sular Kitabı
Konu: Pislikler Ne Kadar Suyu Pislemez
331-) Enes (radıyallahü anh)’den rivâyete göre: Bir bedevî mescide idrarını yaptı ashâbtan bazıları o kimseye müdahale etmek istediler. Bunun üzerine Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): ona) buyurdu. Bedevi işini bitirince Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), bir kova su getirtip idrar yapılan yerin üzerine döktü. (Buhârî, Vudu’’: 61; Dârimi, Tahara: 62)

Kaynak: Sünen-i Nesâî, Sular Kitabı
Konu: Pislikler Ne Kadar Suyu Pislemez
332-) Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Bedevinin biri kalkıp mescide idrarını yaptı. Bir kısım sahabeler bedeviyi linç etmek istediler. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) onlara: onu, idrarının üzerine bir kova su dökün, çünkü sizler zorlaştırıcı olarak değil kolaylaştırıcı olarak gönderildiniz) buyurdu. (Buhârî, Vudu’’: 61; Dârimi, Tahara: 62)

Kaynak: Sünen-i Nesâî, Sular Kitabı
Konu: Pislikler Ne Kadar Suyu Pislemez
333-) Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle diyor: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştu: kimse cünüp iken durgun suda yıkanmasın.) (Buhârî, Vudu’’: 73; Tirmizî, Tahara: 51)

Kaynak: Sünen-i Nesâî, Sular Kitabı
Konu: Durgun Suda Gusletmenin Yasaklığı
334-) Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Bir adam Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e şöyle sordu: Allah’ın Rasûlü! Deniz yolculuğu yaptığımızda yanımızda az su bulunduruyoruz. O su ile abdest alsak susuz kalacağız dolayısı ile deniz suyundan abdest alabilir miyiz?) Bunun üzerine Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): suyu temiz ölüsü de helaldir) buyurdular. (Dârimi, Tahara: 53; Tirmizî, Tahara: 52)

Kaynak: Sünen-i Nesâî, Sular Kitabı
Konu: Deniz Suyu İle Abdest Almak
335-) Âişe (radıyallahü anha)’dan rivâyete göre, şöyle diyor: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle dua ederdi: dolu ve kar suyu ile günahlarımı yıka. Beyaz elbiseyi kirden arındırdığın gibi kalbimi de günahlardan temizle.) (Buhârî, Deavat: 39; İbn Mâce, Dua: 3)

Kaynak: Sünen-i Nesâî, Sular Kitabı
Konu: Kar Ve Dolu Suyu İle Abdest Alınabilir Mi?
336-) Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle dua ederdi: hata ve günahlarımı kar, su ve dolu suyu ile temizle, yıka.) (İbn Mâce, Dua: 3; Buhârî, Salat: 8)

Kaynak: Sünen-i Nesâî, Sular Kitabı
Konu: Kar Ve Dolu Suyu İle Abdest Alınabilir Mi?
337-) Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: birinizin kabına köpek banarsa ve yalarsa o kabın içindekini dökün ve kabı da yedi defa yıkayın.) (Buhârî, Vudu’’: 35; Tirmizî, Tahara: 68)

Kaynak: Sünen-i Nesâî, Sular Kitabı
Konu: Köpeğin Yaladığı Kap Nasıl Temizlenir?
338-) Abdullah b. Muğaffel (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem); av ve çoban köpeği haricindeki tüm köpeklerin öldürülmesini emretti ve şöyle buyurdu: yaladığı kabı yedi defa yıkayın sekizincide toprakla sürtün.) (Buhârî, Vudu’’: 35; Müslim, Tahara: 27)

Kaynak: Sünen-i Nesâî, Sular Kitabı
Konu: Köpeğin Yaladığı Kap Toprakla Da Temizlenebilir Mi?
339-) Yine Abdullah b. Muğaffel (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) köpeklerin öldürülmesini emrederek: insanların işi ne…! İnsanların köpeklerle işi ne…!) Dedi ve av köpeği ve çoban köpeğinin bulundurulmasına izin verdi ve şöyle devam etti: yaladığı kabı yedi defa yıkayın sekizincide ise toprakla ovun.) (Müslim, Tahara: 27; İbn Mâce, Sayd: 1)

Kaynak: Sünen-i Nesâî, Sular Kitabı
Konu: Köpeğin Yaladığı Kap Toprakla Da Temizlenebilir Mi?
340-) Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: birinizin kabına banıp onu yaladığı zaman ilk seferinde toprakla olmak üzere yedi defa yıkasın.) (Buhârî, Vudu’’: 35; Müslim, Tahara: 27)

Kaynak: Sünen-i Nesâî, Sular Kitabı
Konu: Köpeğin Yaladığı Kap Toprakla Da Temizlenebilir Mi?
341-) Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: birinizin kabına banıp onu yaladığı zaman ilk seferinde toprakla olmak üzere yedi defa yıkasın.) (Buhârî, Vudu’’: 35; Müslim, Tahara: 27)

Kaynak: Sünen-i Nesâî, Sular Kitabı
Konu: Köpeğin Yaladığı Kap Toprakla Da Temizlenebilir Mi?
342-) Kab b. Mâlik (radıyallahü anh)’in kızı Kebşe anlatıyor: Ebû Katade benim yanıma geldi ve şu anlamda bir şeyler söyledi: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e abdest suyu hazırlamıştım, bir kedi geldi ve ondan içti. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’de kabı eğmek sûreti ile kedinin içmesine yardım etti. Kebşe diyor ki: Ebû Katade kendisine hayretle baktığımı görünce: kardeşimin kızı hayret mi ediyorsun?) Ben de: dedim. Bunun üzerine Ebû Katade şöyle söyledi: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştu: pis bir hayvan değildir, onlar çevrenizde dolaşan evcil hayvanlardır.) (Tirmizî, Tahara: 69; İbn Mâce, Tahara: 32)

Kaynak: Sünen-i Nesâî, Sular Kitabı
Konu: Kedinin İçtiği Sudan Abdest Alınır Mı?
343-) Âişe (radıyallahü anha)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Aybaşı olduğum günlerden birinde et yiyordum. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’de benim ısırdığım yerden yemek sûretiyle o etten yiyordu. Yine ben hayızlı iken içtiğim kabın aynı yerine ağzını getirmek sûretiyle içerdi. (İbn Mâce, Tahara: 125; Müslim, Hayz: 3)

Kaynak: Sünen-i Nesâî, Sular Kitabı
Konu: Aybaşı Gören Karısının Yemek Artığından Kişi Yer Mi?
344-) İbn Ömer (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) zamanında erkekler ve kadınlar aynı kaptaki suyu kullanarak abdest alırlardı. (Buhârî, Vudu’’: 46; İbn Mâce, Tahara: 36)

Kaynak: Sünen-i Nesâî, Sular Kitabı
Konu: Kadın Erkek Aynı Kaptan Abdest Alabilir Mi?
345-) Hakem b. Amr (radıyallahü anh)’dan rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), kadının arta kalan abdest suyundan erkeğin abdest almasını yasaklanmıştı. (Tirmizî, Tahara: 48; İbn Mâce, Tahara: 36)

Kaynak: Sünen-i Nesâî, Sular Kitabı
Konu: Kadının Arta Kalan Abdest Suyundan Erkeğin Abdest Alması Yasak Mıydı?
346-) Âişe (radıyallahü anha)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: ve Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) aynı kaptan guslederdik.) (İbn Mâce, Tahara: 36; Dârimi, Tahara: 68)

Kaynak: Sünen-i Nesâî, Sular Kitabı
Konu: Cünüp Kimsenin Guslettiği Suyun Artığından Eşi İstifade Edebilir Mi?
347-) Abdullah b. Cebr (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Enes b. Mâlik‘ten işittim şöyle diyordu: sallallahü aleyhi ve sellem) bir mekük su ile abdest alır beş mekük su ile de guslederdi.) (Buhârî, Gusül: 3; Müslim, Hayz: 10)

Kaynak: Sünen-i Nesâî, Sular Kitabı
Konu: Abdest Ve Gusül İçin Gerekli Su Miktarı
348-) Âişe (radıyallahü anha)’dan rivâyet edilmiştir: sallallahü aleyhi ve sellem) bir müd su ile abdest alır bir sa’ kadar su ile de guslederdi.) (Buhârî, Vudu’’: 51; Tirmizî, Tahara: 42)

Kaynak: Sünen-i Nesâî, Sular Kitabı
Konu: Abdest Ve Gusül İçin Gerekli Su Miktarı
349-) Yine Âişe (radıyallahü anha)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: sallallahü aleyhi ve sellem) bir müd su ile abdest alır bir sa’ ile de guslederdi.) (Buhârî, Vudu’’: 51; Tirmizî, Tahara: 42

Kaynak: Sünen-i Nesâî, Sular Kitabı
Konu: Abdest Ve Gusül İçin Gerekli Su Miktarı