Sünen-i Nesâî Hadis Kitabı
402-)
Yine Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyete göre: (sallallahü aleyhi ve sellem) durgun suya idrar yapıp sonra da oradan gusletmeyi yasakladı.) (İbn Mâce, Tahara: 109; Ebû Dâvûd, Tahara: 36)
Kaynak: Sünen-i Nesâî, Gusül Ve Teyemmüm
Konu: Cünüp Kimsenin Durgun Suda Gusletmesinin Yasak Oluşu
403-)
Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: durgun ve akmayan bir suya idrarını yapıp oradan da gusletmesin.) (Buhârî, Vudu’’73; Tirmizî, Tahara: 51)
Kaynak: Sünen-i Nesâî, Gusül Ve Teyemmüm
Konu: Cünüp Kimsenin Durgun Suda Gusletmesinin Yasak Oluşu
404-)
Câbir (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: Allah’a ve ahiret gününe inanıyorsa hamama çıplak vaziyette girmesin, peştamal kullansın.) (Buhârî, Gusül: 20; Müslim, Hayz: 16)
Kaynak: Sünen-i Nesâî, Gusül Ve Teyemmüm
Konu: Hamamlara Çıplak Girmemek
405-)
Abdullah b. Ebî Evfa (radıyallahü anh) anlatıyor: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle dua ederdi: Beni günah ve hatalarımdan temizle. Allah’ım! Beyaz elbisenin kirden temizlendiği gibi beni de günahlarımdan temizle. Allah’ım! Beni günahlarımdan kar, dolu ve soğuk su ile temizle.) (Buhârî, Deavat: 40; İbn Mâce, Dua: 20)
Kaynak: Sünen-i Nesâî, Gusül Ve Teyemmüm
Konu: Kar Ve Dolu Suyu İle Gusledilir Mi?
406-)
İbn ebi Evfa (radıyallahü anh)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle dua ederdi: Beni kar, dolu ve soğuk su ile temizle. Allah’ım! Beyaz elbisenin kirden temizlenişi gibi beni de günahlardan temizle.) (İbn Mâce, Dua: 3; Buhârî, Deavat: 39)
Kaynak: Sünen-i Nesâî, Gusül Ve Teyemmüm
Konu: Soğuk Su İle Gusletmek
407-)
Abdullah b. ebî Kays (radıyallahü anh)’tan rivâyete göre, şöyle demiştir: Âişe (radıyallahü anha)’ya: sallallahü aleyhi ve sellem) cünüp olduğu zaman yatmadan önce mi gusleder yoksa gusletmeden mi yatardı) diye sordum. Âişe (radıyallahü anha): ikisinide yapardı yani bazen gusleder yatar bazen de abdest alır ve uyurdu.) (Müslim, Hayz: 6; Ebû Dâvûd, Tahara: 90)
Kaynak: Sünen-i Nesâî, Gusül Ve Teyemmüm
Konu: Cünüp Kimse Uyumadan Önce Mi Gusletmeli?
408-)
Gudayf b. el Haris (radıyallahü anh)’ten rivâyete göre, şöyle demiştir: Âişe (radıyallahü anha)’nın yanına geldim ve: sallallahü aleyhi ve sellem)’in gecenin önünde mi yoksa sonunda mı cünüplükten guslederdi) dedim. Âişe: ikisini de yapardı bazen gecenin önünde bazen da sonunda guslederdi) dedi. Ben de: işlerimizde bize kolaylık veren Allah’a hamdolsun dedim.) (Müslim, Hayz: 6; Ebû Dâvûd, Tahara: 90)
Kaynak: Sünen-i Nesâî, Gusül Ve Teyemmüm
Konu: Cünüp Kimse Uyuyabilir Mi? Yoksa Gusletmeli Mi?
409-)
Ya’la (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) açıkta gusleden bir adam gördü, minbere çıktı. Allah’a hamdedip sena ederek şöyle dedi: halimdir, haya sahibidir, ayıp ve kusurları örter. Haya ve örtünmeyi sever, sizden biriniz gusledeceğinde kapalı yerde gusletsin.) (Ebû Dâvûd, Hamam: 2; Müsned: 17287)
Kaynak: Sünen-i Nesâî, Gusül Ve Teyemmüm
Konu: Yıkanma İşi Gusül Kapalı Yerde Yapılmalı
410-)
Safvan b. Ya’la (radıyallahü anh), babasından naklederek şöyle diyor: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: ayıpları ve kusurları örter. Sizden biriniz gusledeceğinizde çevresini bir şeyle örtsün.) (Ebû Dâvûd, Hamam: 2; Müsned: 17287)
Kaynak: Sünen-i Nesâî, Gusül Ve Teyemmüm
Konu: Yıkanma İşi Gusül Kapalı Yerde Yapılmalı
411-)
Meymune (radıyallahü anha)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: sallallahü aleyhi ve sellem)’e gusledeceği suyu hazırladım ve bir perde çektim. -Meymune, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in guslünü anlattı- Sonra silinmek için kendisine bir hırka getirdim, kabul etmedi.) (İbn Mâce, Tahara: 113; Buhârî, Gusül: 20)
Kaynak: Sünen-i Nesâî, Gusül Ve Teyemmüm
Konu: Yıkanma İşi Gusül Kapalı Yerde Yapılmalı
412-)
Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: Peygamber çıplak olarak guslediyordu. Yukarıdan üzerine altın bir çekirge düştü, elbisesiyle onu yakalamaya çalıştı. Bunun üzerine Rabbi: Eyyûb! Ben, seni zengin kılmadım mı?) buyurdu. Eyyûb (aleyhisselâm)’da: Ya Rabbi! Fakat senin bereket ve lütfuna her zaman muhtacım) dedi. (Buhârî, Gusül: 20; Müsned: 7008)
Kaynak: Sünen-i Nesâî, Gusül Ve Teyemmüm
Konu: Yıkanma İşi Gusül Kapalı Yerde Yapılmalı
413-)
Âişe (radıyallahü anha)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: sallallahü aleyhi ve sellem), Farak denilen bir kapta guslederdi. O ve ben bir kaptan guslederdik.) (Buhârî, Gusül: 2; Müslim, Hayz: 10)
Kaynak: Sünen-i Nesâî, Gusül Ve Teyemmüm
Konu: Rasûlüllah Sallallahü Aleyhi Ve Sellem, Leğende Mi Guslederdi?
414-)
Âişe (radıyallahü anha)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: sallallahü aleyhi ve sellem) ile birlikte aynı kaptan guslederdik ve o kaptan birlikte avuç avuç su alırdık.) (Buhârî, Gusül: 2; Müslim, Hayz: 10)
Kaynak: Sünen-i Nesâî, Gusül Ve Teyemmüm
Konu: Karı Koca Aynı Kaptan Gusledebilir
415-)
Âişe (radıyallahü anha)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: olduğumuz zaman Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ile birlikte bir kaptan guslederdik.) (Buhârî, Gusül: 2; Tirmizî, Tahara: 46)
Kaynak: Sünen-i Nesâî, Gusül Ve Teyemmüm
Konu: Karı Koca Aynı Kaptan Gusledebilir
416-)
Yine Âişe (radıyallahü anha)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: sallallahü aleyhi ve sellem) ile su kabından suyu önce sen alacaksın, ben alacağım diye şakalaşır ve aynı kaptan guslederdik.) (Müslim, Hayz: 10; Dârimi, Tahara: 68)
Kaynak: Sünen-i Nesâî, Gusül Ve Teyemmüm
Konu: Karı Koca Aynı Kaptan Gusledebilir
417-)
Âişe (radıyallahü anha)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ile beraber aynı kaptan gusleder, ben önce alacağım Sen önce alacaksın diye şakalaşırdık. Hatta, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): bırak) ben de: bırak) derdim. (Dârimi, Tahara: 68; Müslim, Hayz: 10)
Kaynak: Sünen-i Nesâî, Gusül Ve Teyemmüm
Konu: Guslederken Karı Koca Şakalaşır Mı?
418-)
Ümmü Hani (radıyallahü anha) anlatıyor: fethi günü, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in yanına geldim, guslediyordu. Önüne bir perde gerdim, yanında hamur bulaşığı olan bir leğen vardı. Kuşluk namazını kıldı, gusül yaptıktan sonra kaç rekat kıldı bilmiyorum.) (Buhârî, Gusül: 21; İbn Mâce, Tahara: 113)
Kaynak: Sünen-i Nesâî, Gusül Ve Teyemmüm
Konu: Hamur Leğeninde Gusledilir Mi?
419-)
Âişe (radıyallahü anha) anlatıyor: sallallahü aleyhi ve sellem) ile birlikte şu kaptan -yaklaşık olarak bir sa’ kadar bir kap- guslederdik: Gusletmeye beraber başlar ellerimle başıma üç sefer su dökerdim. Saçımın örgüsünü de çözmezdim.) (İbn Mâce, Tahara: 108; Müslim, Hayz: 12)
Kaynak: Sünen-i Nesâî, Gusül Ve Teyemmüm
Konu: Kadınlar Guslederken Saç Örgülerini Çözmezler
420-)
Muhammed b. Münteşir, babasından aktarıyor ve şöyle diyor: İbn Ömer’den işittim şöyle diyordu: başıma katran sürerek ihrama girmem; üzerimde güzel koku kokarak ihrama girmemden daha hayırlıdır.) Bu sözleri duyar duymaz hemen Âişe (radıyallahü anha)’nın yanına gittim, kendisine İbn Ömer’in bu sözlerini naklettim. Bunun üzerine o da şöyle buyurdu: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e güzel koku sürmüştüm, bu kokusuyla hanımlarını teker teker dolaştı. Sonra da ihrama girdi. (Buhârî, Gusül: 13; Müslim, Hac: 7)
Kaynak: Sünen-i Nesâî, Gusül Ve Teyemmüm
Konu: Gusleden Kimseden Koku Eseri Çıkar Mı?
421-)
Meymune (radıyallahü anha)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: sallallahü aleyhi ve sellem), namaz abdesti gibi abdest aldı fakat ayaklarını yıkamadı. Avret yerini ve meni bulaşabilecek yerlerini yıkadı sonra baştan ayağa üzerine su döktü. Sonra bir kenara çekilip ayaklarını yıkadı.) Meymune diyor ki: kimsenin yıkanma şekli budur.) (Müslim, Hayz: 9; Ebû Dâvûd, Tahara: 98)
Kaynak: Sünen-i Nesâî, Gusül Ve Teyemmüm
Konu: Cünüp Kimse Önce Avret Yerlerini Yıkamalı
422-)
Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in hanımı, Haris’in kızı Meymune binti el Haris anlatıyor: sallallahü aleyhi ve sellem), gusledeceğinde önce ellerini yıkayarak başlar sonra sağ eliyle sol eline su dökerek avret yerlerini yıkar sonra elini toprağa sürer sonra tekrar ellerini yıkar sonra namaz abdesti gibi abdest alır, sonra başına su döker tüm vücudunu yıkadıktan sonra bir kenara çekilerek ayaklarını yıkardı.) (Ebû Dâvûd, Tahara: 98; Buhârî, Gusül: 18)
Kaynak: Sünen-i Nesâî, Gusül Ve Teyemmüm
Konu: Taharetlendikten Sonra Elin, Toprağa Sürülmesi
423-)
Âişe (radıyallahü anha)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: sallallahü aleyhi ve sellem), cünüplükten dolayı gusledeceğinde ellerini yıkar sonra namaz abdesti gibi abdest alır ve gusle başlardı sonra saçlarının dibine iyice ıslaklık gelinceye kadar saçlarını ovalar, başına üç defa su döktükten sonra vücudunun diğer bölgelerini yıkardı.) (Buhârî, Gusül: 1; Tirmizî, Tahara: 76)
Kaynak: Sünen-i Nesâî, Gusül Ve Teyemmüm
Konu: Gusülden Önce Abdest Almak
424-)
Âişe (radıyallahü anha)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: sallallahü aleyhi ve sellem), abdest, gusül gibi temizlik işlerinde ayakkabı giymede, saçını taramada mümkün olduğu kadar sağdan başlamayı severdi.) (Buhârî, Salat: 47; İbn Mâce, Tahara: 42)
Kaynak: Sünen-i Nesâî, Gusül Ve Teyemmüm
Konu: Her Şeyde Olduğu Gibi Abdest Ve Gusle De Sağdan Başlamak
425-)
İbn Ömer (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Ömer, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e cünüplükten dolayı nasıl gusledileceğini sordu. (Bu konudaki tüm hadisler şu mana üzerinde birleşirler) Gusül yapacak kimse önce sağ eline iki veya üç kere su döker sonra sağ elini su kabına sokarak sol eline su döküp, avret yerlerini tertemiz oluncaya kadar yıkar. Sonra dilerse sol elini toprağa sürer sonra sol eline iyice temizleninceye kadar su döker sonra iki elini de üç sefer yıkar. Ağzına ve burnuna su verir. Yüzünü ve kollarını üçer sefer yıkar. Başına gelince meshetmez su dökerdi. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in böyle guslettiği rivâyet edilir.) (Ebû Dâvûd, Tahara: 98; Müslim, Hayz: 29)
Kaynak: Sünen-i Nesâî, Gusül Ve Teyemmüm
Konu: Guslederken Başı Meshetmek Gerekmez
426-)
Âişe (radıyallahü anha)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: sallallahü aleyhi ve sellem), cünüplükten dolayı guslederken ellerini yıkar sonra namaz abdesti gibi abdest alır sonra saçlarının dibi ıslanıncaya kadar parmaklarıyla başını ovalar ve üç defa su dökerek başını yıkar sonra da tüm vücudunu yıkardı.) (Buhârî, Gusül: 1; Tirmizî, Tahara: 76)
Kaynak: Sünen-i Nesâî, Gusül Ve Teyemmüm
Konu: Guslederken Vücudun Her Tarafını Islatmak
427-)
Yine Âişe (radıyallahü anha)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: sallallahü aleyhi ve sellem), cünüplükten dolayı gusledeceğinde, süt sağılacak bir kap dolusu su ister, avucuyla suyu alıp başından sağ tarafına doğru döker sonra da sol tarafına döker sonra avucuyla suyu alır başına dökerdi.) (Buhârî, Gusül: 4; Tirmizî, Tahara: 76)
Kaynak: Sünen-i Nesâî, Gusül Ve Teyemmüm
Konu: Guslederken Vücudun Her Tarafını Islatmak
428-)
Cübeyr b. Mut’ım (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in yanında gusülden söz edilince: guslederken başıma üç defa su dökerim) buyurdu. (Buhârî, Gusül: 4; Ebû Dâvûd, Tahara: 98)
Kaynak: Sünen-i Nesâî, Gusül Ve Teyemmüm
Konu: Guslederken Başa Ne Kadar Su Dökülür?
429-)
Câbir (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: sallallahü aleyhi ve sellem), guslederken başına üç sefer su dökerdi.) (Buhârî, Gusül: 4; Ebû Dâvûd, Tahara: 98)
Kaynak: Sünen-i Nesâî, Gusül Ve Teyemmüm
Konu: Guslederken Başa Ne Kadar Su Dökülür?
430-)
Âişe (radıyallahü anha)’dan rivâyete göre, bir kadın Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e: Allah’ın Rasûlü! aybaşından temizlendiğimde nasıl gusledeceğim) diye sordu. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’de şöyle buyurdu: bir bez parçası al ve onunla temizlen) Kadın: bez parçasıyla nasıl temizleneyim?) dedi. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): temizlen) buyurdu. Kadın tekrar: nasıl temizleneceğim) deyince; Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): deyip kadından yüzünü çevirdi.) Bu sefer ben (Rasûlüllah sallallahü aleyhi ve sellem)’in ne demek istediğini anladım o kadını tutup bir tarafa çektim ve Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in ne demek istediğini kendisine anlattım.) (Buhârî, Hayz: 15; İbn Mâce, Tahara: 124)
Kaynak: Sünen-i Nesâî, Gusül Ve Teyemmüm
Konu: Aybaşından Temizlenme Nasıl Olur?
431-)
Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in hanımı Meymune (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: (sallallahü aleyhi ve sellem), cünüplükten dolayı guslederken önce avret bölgelerini yıkar ve elini toprağa ve yeryüzüne sürterdi. Sonra namaz abdesti gibi abdest alır sonra suyu bolca başına ve vücuduna dökerdi.) (Buhârî, Gusül: 16; Ebû Dâvûd, Tahara: 98)
Kaynak: Sünen-i Nesâî, Gusül Ve Teyemmüm
Konu: Gusül Nasıl Yapılır?
432-)
Cafer b. Muhammed (radıyallahü anh), babasından aktararak şöyle demiştir: Câbir b. Abdullah’ın yanına giderek veda haccına dair sorular sorduk. O da bize şunları anlattı: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ile birlikte Zilkade ayının bitmesine beş gün kala hac için yola çıkmıştık. Zulhuleyfe denilen yere vardığımızda Umeysin kızı Esma, Muhammed b. ebi Bekri doğurdu. Bunun üzerine Esma; Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e haber göndererek ne yapması gerektiğini sordu. Bunun üzerine Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) cevap olarak: sonra kan gelecek yere bez koy ve ihrama gir) buyurdular. (Ebû Dâvûd, Menâsik: 10; Müslim, Hac: 16)
Kaynak: Sünen-i Nesâî, Gusül Ve Teyemmüm
Konu: Lohusa Kadın İhrama Nasıl Girer?
433-)
Âişe (radıyallahü anha)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), gusülden sonra abdesti bozulmadıkça namaz için abdest almazdı. (Ebû Dâvûd, Tahara: 99; Tirmizî, Tahara: 79)
Kaynak: Sünen-i Nesâî, Gusül Ve Teyemmüm
Konu: Gusülden Sonra Abdest Almak Gerekmez
434-)
Âişe (radıyallahü anha) şöyle demiştir: sallallahü aleyhi ve sellem)’e koku sürerdim, o kokuyla tüm hanımlarını dolaşır ve gusleder sabahleyin de ihrama girer ve o koku çevresine yayılırdı.) (Buhârî, Gusül: 1; İbn Mâce, Tahara: 10)
Kaynak: Sünen-i Nesâî, Gusül Ve Teyemmüm
Konu: Koca Tüm Hanımlarıyla Münasebetten Sonra Tek Bir Sefer Gusleder
435-)
Câbir b. Abdullah (radıyallahü anh)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: önce hiçbir peygambere verilmeyen beş özellik bana verilmiştir; 1- Bir aylık mesafedeki düşmana bile korku salmak, 2- Yeryüzü benim için temiz ve 3- Mescid kılındı, ümmetime namaz vakti nerede gelirse orada namazı kılar. 4- Hiçbir peygambere verilmeyen şefaat hakkı bana verildi. 5- Her peygamber kendi toplumuna gönderildiği halde ben bütün insanlara gönderilmiş bir peygamberim.) (Müslim, Mesacid: 1; Dârimi, Tahara: 111)
Kaynak: Sünen-i Nesâî, Gusül Ve Teyemmüm
Konu: Temiz Toprakla Teyemmüm Bu Ümmete Mahsustur
436-)
Ebû Said (radıyallahü anh)’ten rivâyete göre, şöyle demiştir: kişi teyemmüm ederek namazlarını kılmışlardı. O namaz vakti çıkmadan da su bulmuşlardı. Onlardan biri su ile abdest alıp namazını tekrar kıldı. Diğeri ise namazını tekrar kılmadı. İkisi birden durumu Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e sordular. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), namazı tekrar etmeyen kimseye şöyle buyurdu: uyup doğruyu yapmışsın, namazın tamamdır.) Diğer kimseye de: da kıldığın namaz kadar sevap vardır) buyurdular. (Ebû Dâvûd, Tahara: 128; Dârimi, Tahara: 65)
Kaynak: Sünen-i Nesâî, Gusül Ve Teyemmüm
Konu: Teyemmümle Namaz Kılındıktan Sonra Su Bulunursa Ne Yapılır?
439-)
İbn Abbâs (radıyallahü anh)’tan rivâyete göre, şöyle demiştir: Ali, Mikdad ve Ammar kendi aralarında konuşurken Ali diyor ki: Benden çok mezi geliyor, kızı hanımım olduğu için bunu Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e sormaya utanıyorum. Biriniz benim için sorsanız ve bana anlatsanız. -Hangisi sormuştu onu unuttum- birisi sorduğunda; Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ona: mezidir, sizden birinden mezi gelirse organını yıkasın, namaz abdesti gibi abdest alsın.) (Ebû Dâvûd, Tahara: 82; İbn Mâce, Tahara: 70)
Kaynak: Sünen-i Nesâî, Gusül Ve Teyemmüm
Konu: Mezi Gelmesinden Dolayı Abdest Almak Yeterlidir
440-)
Ali (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Çok mezi gelen bir kimseyim, bir kimseye bu durumu Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e sormasını emrettim. O da şöyle buyurmuştu: dolayı abdest almak yeterlidir.) (Ebû Dâvûd, Tahara: 82; İbn Mâce, Tahara: 70)
Kaynak: Sünen-i Nesâî, Gusül Ve Teyemmüm
Konu: Mezi Gelmesinden Dolayı Abdest Almak Yeterlidir
441-)
Ali (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Fatıma hanımım olduğu için Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e mezi’nin hükmünü sormaya utanmıştım. Mıkdad’a emrettim. O sordu. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştu: almak yeterlidir.) (Ebû Dâvûd, Tahara: 82; İbn Mâce, Tahara: 70)
Kaynak: Sünen-i Nesâî, Gusül Ve Teyemmüm
Konu: Mezi Gelmesinden Dolayı Abdest Almak Yeterlidir
442-)
Ali (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Mıkdad’ı Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e mezinin hükmünü sorması için göndermiştim de, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştu: organını yıka ve abdest al.) (Ebû Dâvûd, Tahara: 82; İbn Mâce, Tahara: 70)
Kaynak: Sünen-i Nesâî, Gusül Ve Teyemmüm
Konu: Mezi Gelmesinden Dolayı Abdest Almak Yeterlidir
443-)
Süleyman b. Yesar (radıyallahü anh)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Ali b. ebi Talib, Mıkdad’ı, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e mezi gelen adamın ne yapması gerektiği hakkında soru sormaya göndermişti de Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: organını yıka ve abdest al.) (Ebû Dâvûd, Tahara: 82; İbn Mâce, Tahara: 70)
Kaynak: Sünen-i Nesâî, Gusül Ve Teyemmüm
Konu: Mezi Gelmesinden Dolayı Abdest Almak Yeterlidir
444-)
Ali (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Mıkdad’ı, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e karısının yanında kendisinden mezi gelen adamın ne yapması gerektiğini sormak üzere göndermiştim. Çünkü kızı fatıma benim hanımım olduğu için bunu sormaya utanmıştım. Mıkdad, bunu sormuştu da Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştu: böyle bir durum meydana gelirse tenasül organını yıkasın, namaz abdesti gibi abdest alsın.) (Ebû Dâvûd, Tahara: 82; İbn Mâce, Tahara: 70)
Kaynak: Sünen-i Nesâî, Gusül Ve Teyemmüm
Konu: Mezi Gelmesinden Dolayı Abdest Almak Yeterlidir
445-)
Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: uykudan uyanınca elini iki veya üç defa yıkamadan su kabına sokmasın. Çünkü elinin uykuda nereye dokunduğunu bilemez.) (Ebû Dâvûd, Tahara: 82; İbn Mâce, Tahara: 70)
Kaynak: Sünen-i Nesâî, Gusül Ve Teyemmüm
Konu: Uykudan Uyanınca Abdest Almak
446-)
İbn Abbâs (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: sallallahü aleyhi ve sellem) ile birlikte bir gece namaz kılmak için sol tarafına durmuştum beni sağ tarafına çekti, namaz kıldıktan sonra yatıp uzandı. Müezzin gelip çağırınca abdest almadan namaz kıldı.) (Ebû Dâvûd, Tahara: 80; Tirmizî, Tahara: 57)
Kaynak: Sünen-i Nesâî, Gusül Ve Teyemmüm
Konu: Uykudan Uyanınca Abdest Almak
447-)
Enes (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: uyuklayan kimse namazını bıraksın ve yatsın.) (Ebû Dâvûd, Tahara: 80; Müslim, Hayz: 33)
Kaynak: Sünen-i Nesâî, Gusül Ve Teyemmüm
Konu: Uykudan Uyanınca Abdest Almak
448-)
Büsre (radıyallahü anha)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: organına dokunan abdest alsın.) (Ebû Dâvûd, Tahara: 70; Müslim, Tahara: 15)
Kaynak: Sünen-i Nesâî, Gusül Ve Teyemmüm
Konu: Tenasül Organına Dokunmak Abdesti Bozar Mı?
449-)
Büsre binti Safvan (radıyallahü anha)’dan rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: eliyle tenasül organına dokunursa abdest alsın.) (Ebû Dâvûd, Tahara: 70; Müslim, Tahara: 15)
Kaynak: Sünen-i Nesâî, Gusül Ve Teyemmüm
Konu: Tenasül Organına Dokunmak Abdesti Bozar Mı?
450-)
Mervan b. Hakem (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: almak tenasül organına dokunmaktan dolayıdır.) Mervan diyor ki: Büsre bana böyle bildirdi: Urve mürsel olarak bu hadisi aktardı ve şöyle dedi: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): organına dokunmadan dolayı abdest gerekir) buyurmuştu.) (Ebû Dâvûd, Tahara: 70; Muvatta', Tahara: 15)
Kaynak: Sünen-i Nesâî, Gusül Ve Teyemmüm
Konu: Tenasül Organına Dokunmak Abdesti Bozar Mı?
451-)
Yine Büsre binti Safvan (radıyallahü anha)’dan rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: organına dokunan kimse abdest almadan namaz kılmasın.) (Ebû Dâvûd, Tahara: 70; Muvatta', Tahara: 15)
Kaynak: Sünen-i Nesâî, Gusül Ve Teyemmüm
Konu: Tenasül Organına Dokunmak Abdesti Bozar Mı?
452-)
Mâlik b. Sa’saa (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: yanında uyku ile uyanıklık arasında idim. O esnada üç kişiden birisi yanıma yaklaştı, içerisi hikmet ve iman dolu bir altın tas getirildi, o kişi göğsümden karnımın aşağısına kadar yardı, kalbimi su ve zemzem ile yıkadı, hikmet ve iman ile doldurdu. Sonra katırdan küçük eşekten büyük bir binit getirildi. Cibril (aleyhisselâm) ile birlikte yola devam ettik. Dünya semasına varınca kim o denildi. Cibril: Cibril’im) dedi. Yanındaki kimdir? Denilince; Cibril: dedi. O peygamber olarak gönderildi mi? Cibril: dedi. Hoş geldi sefa geldi, ne mutlu geliş denildi. (aleyhisselâm)’ın yanına varıp selâm verdim. Merhaba oğul ve peygamber dedi. Sonra ikinci semaya geldik. Kim o denildi. Cibril: Cibril’im) dedi. Yanındaki kimdir? denildi. (Muhammed’dir) dedi. Burada da aynı şekilde karşılandık. Burada da Yahya ve Îsa (aleyhisselâm)’a selâm verdim. Merhaba kardeş ve peygamber dediler. Sonra üçüncü semaya vardık, (Kim O) denildi. Cibril: Cibril’im) dedi. Yanındaki kimdir denildi. (Muhammed) dedi. Yine aynı şekilde karşılandık, burada da Yusuf (aleyhisselâm)’ın yanına varıp selâm verdim. O da: Merhaba kardeş ve peygamber dedi. Sonra dördüncü semaya vardık, orada da aynı şekilde karşılandık. Orada da İdris (aleyhisselâm)’ın yanına vardım ve selâm verdim. O da: kardeş ve peygamber) dedi. Sonra beşinci semaya vardık aynı şekilde karşılandık. Orada da Harun (aleyhisselâm)’a gelip selâm verdim. O da: kardeş ve peygamber) dedi. Sonra altıncı semaya vardık, orada da aynı şekilde karşılandık. Mûsâ (aleyhisselâm)’a varıp selâm verdim. O da: Merhaba kardeş ve peygamber dedi. Yanından ayrılınca ağladı. Neden ağlıyorsun denilince şöyle dedi: Ya Rab! Benden sonra peygamber olarak gönderdiğin bu delikanlının ümmeti benim ümmetimden daha üstün olup pek çoğu Cennete girecekler. Sonra yedinci semaya vardık, aynı şekilde karşılandık. Orada da İbrahim (aleyhisselâm)’a vardım ve selâm verdim. O da: peygamber oğlu peygamber) dedi. Sonra beyti Mamur denilen yere çıkarıldım. Oranın ne olduğunu Cibril’e sorunca şöyle dedi: Burası Beyti Mamur’dur; burada her gün yetmiş bin melek namaz kılar, buradan çıkan bir daha buraya giremez. Sonra bana Sidretül Münteha yaklaştırıldı. Bir de baktım ki meyveleri Hecer testileri gibi yaprakları ise fil kulakları gibidir. Ağacın altında ikisi zahir, ikisi batın dört nehir akmaktadır. Bunları Cibril’e sordum. O da şöyle dedi: denilenler Cennettedir; Zahır olanlar ise Bu’ta ve Nil’dir. Sonra bana elli vakit namaz farz kılındı. Mûsâ (aleyhisselâm)’ın yanına dönünce; (ne yaptın?) dedi. Ben de: elli vakit namaz, farz kılındı) dedim. Mûsâ: insanları senden iyi tanırım; İsrailoğullarından neler neler çektim, senin ümmetin bu elli vakit namaza hiç dayanamaz. Rabbine dön, bu yükün biraz hafifletilmesini iste) deyince; Rabbime döndüm ve biraz hafifletmesini istedim. Kırk vakte indirdi. Tekrar Mûsâ’nın yanına dönünce: yaptın?) dedi. (Kırk vakte indirdi) dedim. Bana yine ilk sözünü söyleyince, yine Rabbime döndüm; otuz vakte indirdi. Yine Mûsâ’ya döndüm bana aynı ilk sözünü söyleyince yine Rabbime döndüm, yirmi vakte indirdi. Sonra on, sonra beş’e indirdi. Yine Mûsâ’ya geldim, bana yine aynı ilk sözü söyleyince: tekrar dönmeye utanırım) dedim. Bunun üzerine Allah şöyle buyurdu: farz kıldığım yükü hafiflettim, böylece ibadet ve iyiliklerini on katıyla mükafatlandıracağım.) (Buhârî, Salat: 1; Müslim, İman: 74)
Kaynak: Sünen-i Nesâî, Namaz Bölümleri
Konu: Namazın Farz Kılınışı Ve Bu Konudaki Değişik Rivâyetler
453-)
Enes b. Mâlik ve İbn Hazm (radıyallahü anhüma)’dan rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: ümmetime elli vakit namazı farz kıldı, Ben de öylece dönüp geldim. Mûsâ (aleyhisselâm)’ın yanına uğradığımda: Rabbin ümmetine neyi farz kıldı dedi. Ben de: vakit namaz) dedim. Bana dedi ki: Rabbine müracaat et, ümmetin bu elli vakit namaza dayanamaz deyince; Rabbime müracaat ettim yarıya indirdi. Tekrar Mûsâ (aleyhisselâm)’a gelince durumu haber verdim. Bu sefer yine ümmetin buna da dayanamaz dedi. Ben de tekrar Rabbime müracaat ettim. O da: Şöyle buyurdu: elli değerinde olup beş vakittir, benim katımda hüküm değiştirilemez. Mûsâ’ya dönüşümde yine Rabbine yalvar bunu da azaltsın deyince; Ben de: artık utanırım) dedim. (Müslim, İman: 74; İbn Mâce, İkametü’s Salat: 194)
Kaynak: Sünen-i Nesâî, Namaz Bölümleri
Konu: Namazın Farz Kılınışı Ve Bu Konudaki Değişik Rivâyetler