Riyâzu's Sâlihîn Hadis Kitabı

1602-) İbni Ömer radıyallahu anhümâ'dan rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem  şöyle buyurdu: "Üç kişi bir arada iken,  diğerini bırakıp  ikisi fısıldaşmasın." Buhârî, İsti'zân 45; Müslim, Selâm 36; Ayrıca bk. Ebû Dâvud, Edeb 24;  İbni Mâce, Edeb 50 Hadisi Ebû Dâvûd şu ziyâde ile rivâyet etti (Edeb 24): Râvilerden Ebû Sâlih dedi ki; İbni Ömer'e "Peki dört kişi olurlarsa?" diye sordum. "O zaman sakıncası yoktur" dedi. İmam Mâlik Muvatta'da (Kelâm 13,14) Abdullah İbni Dînâr'ın şöyle dediğini nakleder:

Kaynak: Bir Gün Ben Abdullah İbni Ömer İle Birlikte Hâlid İbni Ukbe'nin Çarşı İçindeki Evinde Bulunuyordum. Bir Kişi Gelip İbni Ömer'in Yanında Benden Başka Kimse Olmadığı Halde Onunla  Gizlice Konuşmak İstedi. Bunun Üzerine İbni Ömer, Derhal Bir Başkasını Çağırdı, Biz Evde Dört Kişi Olduk. İbni Ömer, Bana Ve Çağırdığı Kişiye, "siz Biraz Birlikte Oyalanınız. Zira Ben Resûlullah sallallahu Aleyhi Ve Sellem'in, "üç Kişi Bir Arada İken, İkisi Öbüründen Ayrı Olarak Fiskos Etmesin" Buyurduğunu İşittim, Dedi.
Konu: Genel
1603-) İbni Mes'ûd radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem  şöyle buyurdu: "Üç kişi bir arada bulunduğunuz vakit, başka insanlara karışıncaya kadar, (içinizden) iki kişi, diğerini bırakıp fısıldaşmasın. Çünkü bu fısıldaşma, o kişiyi üzer."

Kaynak: Buhârî,  İsti'zân 47;  Müslim, Selâm 37, 38; Ayrıca Bk.  Ebû Dâvud, Edeb 24; Tirmizî, Edeb 59; İbni Mâce, Edeb 50
Konu: Genel
1604-) İbni Ömer radıyallahu anhümâ' dan rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem  şöyle buyurdu: "Bir kadın ölünceye kadar hapsettiği bir kedi yüzünden azâb edildi ve bu sebeple cehenneme girdi. Hayvanı hapsettiğinde ona bir şey yedirmemiş, içirmemiş, yerdeki haşereleri yemesine bile izin ve imkân vermemişti."

Kaynak: Buhârî, Enbiyâ 54; Müslim, Selâm 151, 152, Birr 133, 134
Konu: Genel
1605-) İbni Ömer radıyallahu anhümâ'dan rivayet edilmiştir. Kendisi birgün, bir kuşu hedef olarak dikip ona ok atan Kureyşli gençlerin yanına uğramıştı. Hedefe isabet etmeyen her ok için kuş sahibine bir ödeme yapıyorlardı. Gençler, İbni Ömer'in geldiğini görünce etrafa dağıldılar. İbni Ömer arkalarından şöyle seslendi: - Bunu yapan kim? Allah ona lânet etsin. Şu bir gerçektir ki, Resûllullah sallallahu aleyhi ve sellem  canlı bir hayvanı hedef olarak dikip ona atış yapana lânet okudu.

Kaynak: Buhârî, Zebâih 25; Müslim,  Sayd 58, 60. Ayrıca Bk. Tirmizî, Sayd 9; Nesâî, Dahâyâ 41; İbni Mâce, Zebâih 10
Konu: Genel
1606-) Enes radıyallahu anh şöyle dedi: Resûlullah  sallallahu aleyhi ve sellem   öldürmek maksadıyla hayvanları  bir yere hedef olarak bağlamayı yasakladı.

Kaynak: Buhârî, Zebâih  25; Müslim, Sayd 58; Ebû Dâvûd, Edâhî 11; Nesâî, Dahâyâ 79
Konu: Genel
1607-) Ebû Ali Süveyd İbni Mukarrin radıyallahu anh şöyle dedi: Ben, Mukarrinoğullarının yedinci çocuğu idim. Bizim hepimizin sadece bir kölesi vardı. (Bir gün) en küçüğümüz onu tokatladı. Bunun üzerine Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem bize o köleyi âzâd etmemizi emretti. Müslim,  Eymân 32-33

Kaynak: Müslim'in Bir Rivâyetinde (eymân 33) "yedincisi" yerine "kardeşlerimin Yedincisi İdim" ifadesi Yer Almaktadır.
Konu: Genel
1608-) Ebû Mes'ûd el-Bedrî radıyallahu anh şöyle dedi: Kölemi kamçı ile döverken arkamdan "Ey Ebû Mes'ûd, bilesin ki.." diye bir ses duydum. Ancak kızgınlığımdan sesin sahibini çıkaramadım, sözün gerisini de anlamadım. Yaklaşınca bir de ne göreyim Resûlullah  sallallahu aleyhi ve sellem  değil mi! Ve bana, "Ey Ebû Mes'ûd! Bilesin ki Allah'ın gücü sana, senin bu köleye gücünün yettiğinden çok daha fazla yeter!" diyordu. Bunun üzerine ben, "Bundan böyle bir daha asla köle dövmeyeceğim" dedim. Müslim'deki bir rivayette, "Onun heybetinden elimdeki kırbaç yere düşüverdi" ifadesi bulunmaktadır. Başka bir rivayette (Müslim, Eymân 35): Bunun üzerine ben, " Ey Allahın Resûlü! Allah rızâsı için bu köleyi kölelikten âzat  ettim" dedim. Resûl-i Ekrem de: - "Beri bak! Eğer böyle yapmasaydın seni mutlaka ateş  yakardı (ya da cehennem ateşi seni sarardı)" buyurdu.

Kaynak: Müslim, Eymân 34
Konu: Genel
1609-) İbni Ömer radıyallahu anhümâ'dan rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem  şöyle buyurdu: "Kim, işlemediği bir suçtan ötürü cezalandırmak maksadıyla kölesini döver veya sebepsiz yere tokatlarsa, bunun kefâreti o köleyi âzat etmesidir."

Kaynak: Müslim, Eymân 30
Konu: Genel
1610-) Hişâm İbni Hakîm İbni Hizâm radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre kendisi,  Şam'da, başlarına zeytinyağı döküldükten sonra güneş altında beklemeye mahkum edilmiş çiftçilere rastladı. - Bu ne haldir? diye sordu. - Arazi vergisi (haraç) yüzünden bir rivâyette ise baş vergisi (cizye) yüzünden cezalandırılıyorlar, denildi. Bunun üzerine Hişâm: - Andolsun ki ben,  Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'in:  "İnsanlara haksız yere dünyada azâb edenlere Allah, mutlaka azâb eder" buyurduğunu işittim dedi ve Emîr'in huzuruna çıkıp durumu ona arzetti. Emîr de  çiftçilerin serbest  bırakılmalarını emretti.

Kaynak: Müslim, Birr 117- 119. Ayrıca Bk. Ebû Dâvûd, İmâre 32
Konu: Genel
1611-) İbni Abbâs radıyallahu anhümâ şöyle dedi: Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem  yüzü ateşle dağlanarak  damgalanmış bir merkep gördü ve durumu çirkin buldu, onaylamadı. Bunun üzerine İbni Abbas (kendi kendine), Allah'a yemin ederim ki ben bundan böyle hayvanın yüzünden uzak bir yerine damga vuracağım, dedi. Merkebinin uyluklarına damga vurduttu. İbni Abbâs böylece uyluklara damga vurduran ilk kişi oldu.

Kaynak: Müslim, Libâs 108. Ayrıca Bk. Ebû Dâvûd, Cihâd 52
Konu: Genel
1612-) İbni Abbâs radıyallahu anhümâ'dan rivayet edildiğine göre Nebî sallallahu aleyhi ve sellem, yüzüne damga vurulmuş bir merkebin yanından geçti. Bunun üzerine; "Bu hayvanın yüzünü dağlayana Allah lânet etsin!" buyurdu. Müslim, Libâs 107. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Libâs 52

Kaynak: Müslim'in Bir Başka Rivayetinde De (libas 106); "resûlullah  sallallahu Aleyhi Ve Sellem  yüze Vurmayı Ve Yüzü Damgalamayı Yasakladı" Denilmektedir.
Konu: Genel
1613-) Ebû Hureyre  radıyallahu anh  şöyle dedi: Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem bir keresinde bizi bir seriyye içinde savaşa gönderdi. Kureyşlilerden iki kişinin adını vererek: - "Falan ve falanı ele geçirirseniz ateşte yakınız!" buyurdu. Sonra yola çıkacağımız sırada: - "Ben daha önce size falan ve falanı ele geçirdiğinizde ateşte yakmanızı emretmiştim. Halbuki ateşle ancak Allah azâb eder. Bu sebeple siz o iki kişiyi ele geçirdiğinizde (yakmayın) öldürün!" buyurdu.

Kaynak: Buhârî, Cihâd 107, 149. Ayrıca Bk. Ebû Dâvûd, Cihâd 112; Tirmizî, Siyer 20
Konu: Genel
1614-) İbni Mes'ûd radıyallahu anh şöyle dedi: Bir seferde Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem' in maiyyetinde bulunuyorduk. Hz. Peygamber abdest bozmak için yanımızdan uzaklaştı. Bu sırada biz iki yavrusu olan küçük bir kaya kuşu gördük, yavruları aldık. Kuşcağız yavrularını kurtarmak için çırpınmaya başladı. Tam bu sırada Nebî sallallahu aleyhi ve sellem  geldi ve: - "Bu kuşu yavrularını almak suretiyle kim tedirgin etti? Verin ona yavrularını!" buyurdu.  Bir kere de yaktığımız karınca yuvasını gördü ve: - "Karıncaları kim yaktı?" diye sordu. - Biz, dedik. - "Gerçek şu ki, ateşle azâb etmek, ateşin yaratıcısından başka hiç kimse için uygun ve meşrû değildir" buyurdu.

Kaynak: Ebû Dâvûd, Cihâd 112, Âdâb 164
Konu: Genel
1615-) Ebû Hureyre  radıyallahu anh' den rivayet edildiğine göre  Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem  şöyle buyurdu: "Zenginin borcunu ödemeyi ertelemesi zulümdür. Sizin biriniz hali vakti yerinde olan birine havâle edildiğinde, bu havâleyi kabullenip o kişiye müracaat etsin."

Kaynak: Buhârî, Havâlât 1, 2, İstikrâz 12. Ayrıca Bk. Müslim, Müsâkât 33; Ebû Dâvûd, Büyû’ 10; Tirmizî, Büyû’ 68; Nesâî, Büyû’ 100, 101; İbni Mâce, Sadakât 8
Konu: Genel
1616-) İbni Abbas radıyallahu anhümâ' dan rivayet edildiğine göre  Resûlullah  sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: "Bağışından dönen kimse, kusmuğunu yalayan köpeğe benzer." Buhârî, Hibe 30, Zekât 59, Cihâd 137, Hiyel 14; Müslim, Hibât 2, 5, 8. Ayrıca bk. Tirmizî, Büyû' 62; Nesâî, Zekât 100; İbni Mâce, Hibât 5 Müslim'in bir rivâyetinde (Hibât 5), "Verdiği sadakadan dönen kimse, yediğini kustuktan sonra dönüp onu yiyen köpeğe benzer" buyurulur.

Kaynak: Bir Başka Rivâyette (müslim, Hibât 7) İse, "bağışından Dönen, Kusmuğunu Yiyen Gibidir" denilmektedir.
Konu: Genel
1617-) Ömer İbni'l-Hattâb radıyallahu anh şöyle dedi: Ben  iyi cins bir atımı Allah rızâsı için bir mücâhide vermiştim. O zât ata  iyi bakamadı, onu zayıflattı. Bunun üzerine ben hayvanı para ile satın almak istedim. Ucuza vereceğini de tahmin ediyordum. Durumu Nebî sallallahu aleyhi ve sellem'e arzettim. O şöyle buyurdu: - "Bir dirheme bile verse, sakın onu satın alma, verdiğin sadakadan asla dönme! Zira bağışından dönen, kustuğunu yalayan gibidir."

Kaynak: Buhârî, Hibe 30, 37; Müslim, Hibât 1, 2, 3, 4. (ayrıca Bk. Önceki Hadisin Diğer Kaynakları.)
Konu: Genel
1618-) Ebû Hureyre radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre Nebî sallallahu aleyhi ve sellem  şöyle buyurdu: - "Yedi helâk ediciden kaçının!" Sahâbîler: - Ey Allahın Resûlü! Bunlar nelerdir? diye sordular. Hz. Peygamber: - "Allah'a ortak koşmak, sihir (büyü)  yapmak, Allah'ın haram kıldığı bir nefsi haksız yere öldürmek, faiz yemek, yetim malı yemek, savaş meydanından kaçmak, evli, namuslu ve hiç bir şeyden haberi olmayan kadınlara zina isnad etmektir,” buyurdu.

Kaynak: Buhârî, Vasâyâ 23, Tıb 38, Hudûd 44; Müslim, Îmân 145. Ayrıca Bk. Ebû Dâvûd, Vasâyâ 10; Nesâî, Vasâyâ 12
Konu: Genel
1619-) İbni Mes'ûd radıyallahu anh şöyle dedi: Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem  faiz alana da verene de lânet etti. Müslim,  Müsâkât 105-106; Tirmizî, Büyû’ 2. Ayrıca bk. Buhârî, Büyû’  24, 25, 113; Ebû Dâvûd, Büyû’  4; İbni Mâce, Ticârât 58

Kaynak: Tirmizî Ve Diğer Muhaddisler, "şâhitlerine Ve Kâtibine De" Kelimelerini İlave Ettiler.
Konu: Genel
1620-) Ebû Hureyre radıyallahu anh şöyle dedi: Ben Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'i şöyle buyururken dinledim: Allah Teâlâ buyurdu ki: “Ben, ortakların ortaklıktan en uzak olanıyım. Kim işlediği amelde benden başkasını bana ortak koşarsa, o kişiyi de  ortak koştuğunu da reddederim.”

Kaynak: Müslim, Zühd 46. Ayrıca Bk. Ahmed İbni Hanbel, müsned, Iı, 301, 435
Konu: Genel
1621-) Ebû Hureyre radıyallahu anh  Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'i şöyle buyururken dinledim dedi: “Kıyamet günü hesabı ilk görülecek kişi, şehit düşmüş bir kimse olup huzura getirilir. Allah Teâlâ ona verdiği nimetleri hatırlatır, o da hatırlar ve bunlara kavuştuğunu itiraf eder. Cenâb-ı Hak: - Peki, bunlara karşılık ne yaptın? buyurur. - Şehit düşünceye kadar senin uğrunda cihad ettim, diye cevap verir. - Yalan söylüyorsun. Sen, "babayiğit adam" desinler diye savaştın, o da denildi, buyurur. Sonra emrolunur da o kişi yüzüstü cehenneme atılır. Bu defa ilim öğrenmiş, öğretmiş ve Kur‘an okumuş bir kişi huzura getirilir. Allah ona da verdiği nimetleri hatırlatır. O da hatırlar ve itiraf eder. Ona da: - Peki, bu nimetlere karşılık ne yaptın? diye sorar. - İlim öğrendim, öğrettim ve senin rızân için Kur'an okudum, cevabını verir. - Yalan söylüyorsun. Sen "âlim" desinler diye ilim öğrendin, "ne güzel okuyor" desinler diye Kur'an okudun. Bunlar da senin hakkında söylendi, buyurur. Sonra emrolunur o da yüzüstü cehenneme atılır. (Daha sonra) Allah'ın kendisine her çeşit mal ve imkân verdiği bir kişi getirilir. Allah  verdiği nimetleri ona da hatırlatır. Hatırlar ve itiraf eder. - Peki ya sen bu nimetlere karşılık ne yaptın? buyurur. - Verilmesini sevdiğin, razı olduğun hiç bir yerden esirgemedim, sadece senin rızânı kazanmak için verdim, harcadım, der. - Yalan söylüyorsun. Halbuki sen, bütün yaptıklarını "ne cömert adam" desinler diye yaptın. Bu da senin için zaten söylendi, buyurur. Emrolunur bu da yüzüstü cehenneme atılır.”

Kaynak: Müslim, İmâre 152
Konu: Genel
1622-) İbni Ömer radıyallahu anhümâ'dan rivayet edildiğine göre birtakım insanlar kendisine gelip "Biz idarecilerimizin yanına girer ve onlara karşı, oradan çıktığımız zaman söylediklerimizin tam  zıddı olan sözler söyleriz”, dediler. Bunun üzerine  İbni Ömer: - "Biz bu sizin yaptığınızı Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem zamanında iki yüzlülük sayardık" cevabını verdi.

Kaynak: Buhârî, Ahkâm 27
Konu: Genel
1623-) Cündeb İbni Abdullah İbni Süfyân radıyallahu anh‘den rivayet edildiğine göre Nebî sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: "Kim işlediği hayrı şöhret kazanmak için halka duyurursa, Allah onun gizli işlerini duyurur. Kim de işlediği hayrı halkın takdirini kazanmak için başkalarına gösterirse, Allah da onun riyakârlığını açığa vurur."

Kaynak: Buhârî, Rikak 36, Ahkâm 9; Müslim, Zühd 47-48. Ayrıca Bk. Tirmizî, Zühd 48; İbni Mâce, Zühd 21
Konu: Genel
1624-) Ebû Hureyre radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: "Azîz ve celîl olan Allah'ın hoşnudluğunu kazanmaya yarayan bir ilmi, sırf dünyalık elde etmek için öğrenen kimse, kıyamet günü cennetin kokusunu bile alamaz."

Kaynak:  ebû Dâvûd, İlim 12. Ayrıca Bk. İbni Mâce, Mukaddime 23
Konu: Genel
1625-) Ebû Zer radıyallahu anh şöyle dedi: Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'e: - Bir kimse, bir hayır yapar da halk bu sebeple onu överse, buna ne buyurursunuz? dediler. O da: - "Bu, mü'min için peşin bir müjdedir" buyurdu.

Kaynak: Müslim, Birr 166. Ayrıca Bk. İbni Mâce, Zühd 25
Konu: Genel
1626-) Ebû Hureyre radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre Nebî sallallahu aleyhi ve sellem  şöyle buyurdu: "Âdemoğluna zinadan nasibi takdir olunmuştur. O buna mutlaka erişir. Gözlerin zinası bakmak, kulakların zinası dinlemek, dilin zinası konuşmak, elin zinası tutmak, ayakların zinası yürümektir. Kalbe gelince o, arzu eder, ister. Üreme organı ise, bunu ya gerçekleştirir, ya da boşa çıkarır."

Kaynak: Buhârî, isti'zân 12, kader 9; müslim, kader 20-21. ayrıca Bk. ebû Dâvûd, nikâh 43
Konu: Genel
1627-) Ebû Saîd el-Hudrî radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre Nebî  sallalahu aleyhi  ve sellem  şöyle buyurdu: - "Yollarda oturmaktan kaçının!" Sahâbîler: - Biz buna mecbûruz. Meselelerimizi orada konuşuyoruz, dediler. Bunun üzerine Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: - "Oturmaktan vazgeçemeyecekseniz o halde yolun hakkını verin!" buyurdu. - Yolun hakkı nedir Ey Allah'ın Resûlü? dediler. - "Harama bakmamak, gelip geçenleri incitmemek, selâm almak, mârufu emredip münkerden nehyetmektir" buyurdu.

Kaynak: Buhârî, Mezâlim 22, İsti'zân 2; Müslim, Libâs 114. Ayrıca Bk. Ebû Dâvûd, Edeb 12; Tirmizî, İsti'zân 30
Konu: Genel
1628-) Ebû Talha Zeyd İbni Sehl radıyallahu anh şöyle dedi: Biz sokak başlarında, evlerin önlerinde oturup konuşurduk. Bir keresinde Resûlullah  sallallahu aleyhi ve sellem geldi, başımızda durdu ve: - "Size ne oluyor ki, böyle sokaklarda oturuyorsunuz. Buralarda oturmaktan kaçının!" buyurdu. Biz: - Sakıncasız şeyler için oturduk, müzâkerelerde bulunuyor, konuşuyoruz, dedik. - "Eğer sokaklarda oturmaktan vazgeçmeyecekseniz, hiç değilse hakkını verin. Buraların hakkı, gözü haramdan sakınmak, selâm almak ve güzel şeyler söylemektir" buyurdu.

Kaynak: Müslim, Selâm 2. Ayrıca Bk. Ahmed İbni Hanbel, müsned, Iv, 30
Konu: Genel
1629-) Cerîr radıyallahu anh  şöyle dedi:  Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'e ansızın görmenin hükmünü sordum. - "Hemen gözünü başka tarafa çevir!" buyurdu.

Kaynak: Müslim, Âdâb  45. Ayrıca Bk. Ebû Davûd, Nikâh 43; Tirmizî, Edeb 28
Konu: Genel
1630-) Ümmü Seleme radıyallahu anhâ  şöyle dedi:  Ben  Resûlullah  sallallahu aleyhi ve sellem'in yanında bulunuyordum. Meymûne de vardı. İbni Ümmi Mektum çıkageldi. Bu olay, biz örtünmekle emrolunduktan sonra idi. Nebî sallallahu aleyhi ve sellem  bize: - "Örtünün!" buyurdu. Biz: - O âmâ biri değil mi, Ey Allah'ın Resûlü? Bizi göremez, bilemez, dedik. Bunun üzerine Hz. Peygamber: - "Siz ikiniz de mi âmâsınız, onu görmüyor musunuz?" buyurdu.

Kaynak: Ebû Dâvûd, Libâs 34; Tirmizî, Edeb 29
Konu: Genel
1631-) Ebû Saîd radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre Resûlullah  sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: "Erkek, erkeğin avret yerine, kadın da kadının avret yerine bakamaz. Bir erkek başka bir erkekle; bir kadın da başka bir kadınla bir örtü altında yatamaz."

Kaynak: Müslim, Hayz  74. Ayrıca Bk. Tirmizî, Edeb 38; İbni Mâce, Tahâret 137
Konu: Genel
1632-) Ukbe İbni Âmir  radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem  şöyle buyurdu: -"(Yanında mahremi bulunmayan) Kadınların yanına girmekten sakının!" Bunun üzerine ensardan birisi: - Ey Allah'ın Resûlü! Kocanın erkek akrabası hakkında ne dersiniz? dedi. - "Onlarla halvet, ölüm demektir" buyurdu.

Kaynak: Buhârî, Nikâh 111; Müslim, Selâm 20. Ayrıca Bk. Tirmizî, Radâ' 16
Konu: Genel
1633-) İbni Abbas  radıyallahu anhümâ'dan rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem  şöyle buyurdu: "Hiçbiriniz, yanında mahremi bulunmayan bir kadınla başbaşa kalmasın."

Kaynak: Buhârî, nikâh 111, cihâd 140; müslim, hac 424. ayrıca bk. tirmizî, radâ' 16, Fiten 7
Konu: Genel
1634-) Büreyde radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem  şöyle buyurdu: "Cihada çıkan erkeklerin geride bıraktıkları  hanımları, cihada çıkmayan erkeklere kendi anneleri gibi haramdır. Bunlardan bir erkek, mücâhidlerden birinin âilesine bakmayı üzerine alır da hiyânet ederse kıyamet günü bu adam durdurulur, o mücâhid bunun amelinden dilediğini alır." Büreyde diyor ki, sonra Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem  bize döndü ve "Ne zannediyordunuz?" buyurdu.

Kaynak: Müslim, İmâret 139. Ayrıca Bk. Ebû Dâvûd, Cihâd 11; Nesâî, Cihâd 47, 48
Konu: Genel
1635-) İbni Abbas radıyallahu  anhümâ  şöyle dedi: Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem, kadınlaşan erkeklere ve erkekleşen kadınlara lânet etti. Buhârî'nin bir başka rivayetinde de (Libâs 61)  "Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem, kadınlara benzemeye çalışan erkeklere ve  erkeklere benzemeye çalışan kadınlara lânet etti" denilmektedir.

Kaynak: Buhârî, Libâs 62. Ayrıca Bk. Ebû Dâvûd, Libâs 28; Tirmizî, Edeb 24; İbni Mâce, Nikâh 22
Konu: Genel
1636-) Ebû Hureyre radıyallahu anh  şöyle dedi: Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem kadın gibi giyinen erkeğe, erkek gibi giyinen kadına lânet etti.

Kaynak: Ebû Dâvûd, Libas 28. Ayrıca Bk. Ahmed İbni Hanbel, müsned, Iı, 325
Konu: Genel
1637-) Ebû Hureyre radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem  şöyle buyurdu: "Cehennemliklerden kendilerini dünyada henüz görmediğim iki grup vardır: Biri, sığır kuyrukları gibi kırbaçlarla insanları döven bir topluluk. Diğeri, giyinmiş oldukları halde çıplak görünen ve öteki kadınları kendileri gibi giyinmeye zorlayan ve başları deve hörgücüne benzeyen kadınlardır. İşte  bu kadınlar cennete giremedikleri gibi, şu kadar uzak mesafeden hissedilen  kokusunu bile alamazlar."

Kaynak: Müslim, Cennet 52
Konu: Genel
1638-) Câbir radıyallahu anh' den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: "Sol elinizle yemeyin. Zira şeytan soluyla yer!"

Kaynak: Müslim, Eşribe 104–106. Ayrıca Bk. Ebû Dâvûd, Et'ime 15; Tirmizî, Et'ime 9
Konu: Genel
1639-) İbni Ömer radıyallahu anhümâ'dan rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: "Hiçbiriniz kesinlikle sol eliyle yiyip içmesin. Zira şeytan soluyla yer, soluyla içer."

Kaynak: Müslim, Eşribe 107. ayrıca Bk. Ebû Dâvûd, Et'ime 19; Tirmizî, Et'ime 6; İbni Mâce, Et'ime 8
Konu: Genel
1640-) Ebû Hureyre radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: "Yahudi ve hıristiyanlar saçlarını hiç boyamazlar. Siz onlar gibi yapmayın."

Kaynak: Buhârî, Enbiyâ 50, Libâs 67. Ayrıca Bk. Ebû Dâvûd, Tereccül 18; Nesâî, Zînet 14; İbni Mâce, Libâs 32
Konu: Genel
1641-) Câbir radıyallahu anh şöyle dedi: Mekke'nin fethedildiği gün Ebû Bekir es-Sıddîk'in babası Ebû Kuhâfe'yi, saçı sakalı bembeyaz olmuş bir halde Hz. Peygamber'in huzuruna getirdiler. Bunun üzerine  Resûlullah  sallallahu aleyhi ve sellem  şöyle buyurdu: - "Bunları boyamak suretiyle değiştirin fakat siyaha boyamayın!"

Kaynak: Müslim, Libâs 79. Ayrıca Bk. Ebû Dâvûd, Tereccül 18; Nesâî, Zînet 15; İbni Mâce, Libâs 33
Konu: Genel
1642-) İbni Ömer radıyallahu anhümâ  şöyle dedi: Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem başın bir kısmını tıraş edip bir kısmının (perçem olarak) bırakılmasını yasakladı.

Kaynak: Buhârî, Libâs 72; Müslim, Libâs 72, 113. Ayrıca Bk. Ebû Dâvûd, Tereccül 14; Nesâî, Zînet 5, 58; İbni Mâce, Libâs 38
Konu: Genel
1643-) İbni Ömer radıyallahu anhümâ  şöyle dedi: Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem  bir gün saçının bır kısmı tıraş edilmiş bir kısmı bırakılmış bir  çocuk gördü, aile fertlerini böyle yapmaktan menedip şöyle buyurdu: - "Ya hep tıraş edin ya hep bırakın!"

Kaynak: Ebû Dâvûd, Tereccül 14
Konu: Genel
1644-) Abdullah İbni Cafer radıyallahu anhümâ  şöyle dedi: Nebî  sallallahu aleyhi ve sellem  Cafer (İbni Ebû Tâlib)'in  çoluk çocuğuna üç gün yas süresi tanımıştı. Sonra onlara geldi ve: - "Kardeşim Cafer için bugünden sonra artık ağlamayın!" buyurdu. Sonra: - "Bana kardeşimin çocuklarını çağırın!" diye emretti. Bizi toplayıp getirdiler. Biz kendimizi annelerini yitirmiş kuş yavruları gibi hissediyorduk. Sonra: - "Bana bir berber çağırın!" buyurdu.  Gelen berbere emretti, berber bizim başlarımızı tamamen tıraş etti.

Kaynak: Ebû Dâvûd, Menâsik 78, Tereccül 13. Ayrıca Bk. Nesâî, Zînet 57-58
Konu: Genel
1645-) Ali  radıyallahu anh  şöyle dedi: Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem kadının saçlarını tıraş etmesini, (saçlarını kökünden kestirmesini) yasakladı.

Kaynak: Nesâî, Zînet 4. Ayrıca Bk. Tirmizî, Hac 75
Konu: Genel
1646-) Esmâ radıyallahu anhâ'dan rivayet edildiğine göre bir hanım Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'e: - Ey Allah'ın Resûlü! Yakalandığı bir hastalık sebebiyle kızımın saçları döküldü. Ben  onu evlendirmiştim de. Ona iğreti  saç taktırayım mı? diye sordu. Bunun üzerine Hz. Peygamber: - "İğreti saç takana da taktırana da Allah lânet etmiştir" buyurdu. Âişe radıyallahu anhâ'dan da benzeri bir rivayet nakledilmiştir.

Kaynak: Buhârî, Libâs  85; Müslim, Libâs 115. Ayrıca Bk. İbni Mâce, Nikâh 52
Konu: Genel
1647-) Humeyd İbni Abdurrahman'dan nakledilmiştir ki,  Muâviye radıyallahu anh  hac yaptığı sene Medine'de bir zâbıta memurunun elinde bulunan bir tutam alın saçını alıp Medine Mescidi Minberinden halka şöyle hitabetmiştir: - Ey Medineliler! Âlimleriniz nerede? (Niçin bunları önlemezler?) Ben Nebî sallallahu aleyhi ve sellem'in bu tür saçlardan halkı menederek şöyle buyurduğunu duymuşumdur: - "İsrailoğulları, kadınları bu tür şeyleri kullanmaya başladıkları zaman helâk olmuşlardır!"

Kaynak: Buhârî, Enbiyâ 54; Müslim, Libâs 122-124. Ayrıca Bk. Ebû Dâvûd, Tereccül 5; Tirmizî, Edeb 32; Nesâî, Zînet 66
Konu: Genel
1648-) İbni Ömer radıyallahu anhümâ'dan rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem  saçlarına saç ekleten ve ekleyen,  döğme  yapan ve yaptıran kadınlara lânet etmiştir.

Kaynak: Buhârî, Tefsiru Sûre (59) 4, Libâs 83, 85, 87; Müslim, Libâs 115, 117, 119. Ayrıca Bk. Ebû Dâvûd, Tereccül 5; Tirmizî, Libâs 25, Edeb 33; Nesâî, Zînet 22-24; İbni Mâce, Nikâh 52
Konu: Genel
1649-) İbni Mes'ûd radıyallahu anh'den  nakledildiğine göre kendisi, "Döğme yapan, yaptıran, yüzünün tüylerini yolan, güzel görünsün diye dişlerini seyrekleştiren, Allah'ın yarattığını bozan kadınlara Allah lânet etsin" demişti. Bir kadının İbni Mes'ûd'u aşırı gitmekle suçlaması üzerine bu defa; "Peygamberin lânet ettiği kimseye niçin lânet etmeyecek mişim? Peygamberi izlemek Allah'ın kitabında emredilmiştir. Allah Teâlâ; "Peygamber size ne verirse onu alın, sizi nehyettiğinden de uzak durun!"[Haşr sûresi (59), 7] buyurdu, demiştir.

Kaynak: Buhârî, Tefsîru Sûre (59), 4; Libâs 82, 84, 85, 87; Müslim, Libâs 120. Ayrıca Bk. Ebû dâvûd, tereccül 5; tirmizî, Edeb 33; Nesâî, Zînet  24, 26, 71; ibni Mâce, nikah 52
Konu: Genel
1650-) Amr İbni Şuayb'ın, babası vasıtasıyla dedesinden rivayet  ettiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: "Beyaz saçları yolmayın. Zira o beyaz saç, kıyamet günü müslümanın nûrudur."

Kaynak: Ebû Dâvûd, Tereccül 17; Tirmizî, Edeb 56; Nesâî, Zînet 13. Ayrıca Bk. İbni  Mâce, Edeb 25
Konu: Genel
1651-) Âişe radıyallahu anhâ'dan rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem  şöyle buyurdu: "Dinimizde olmayan bir iş yapanın bu yaptığı reddedilmiştir."

Kaynak: Müslim, Akdıye 17-18. Ayrıca Bk. Buhârî, Büyû’ 60, Sulh 5, İ'tisâm 20; Ebû Dâvûd, Sünnet 5; İbni Mâce, Mukaddime 2
Konu: Genel