Riyâzu's Sâlihîn Hadis Kitabı

902-) Enes radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre şöyle dedi:  Nebî sallallahu aleyhi ve sellem’in hizmetinde bulunan yahudi bir çocuk vardı. Bir gün hastalandı. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem onu ziyarete gitti, başucuna oturdu ve ona: - “Müslüman ol!” buyurdu. Çocuk, düşüncesini öğrenmek için, yanında bulunan babasının yüzüne baktı. Babası: - Ebü’l-Kâsım’ın çağrısına uy, dedi. Çocuk da müslüman oldu. Bunun üzerine Hz. Peygamber: “Şu yavrucağı cehennemden kurtaran Allah’a hamdolsun” diyerek dışarı çıktı.

Kaynak: Buhârî, Cenâiz 80, Merdâ 11. Ayrıca Bk. Ebû Dâvûd, Cenâiz 2
Konu: Genel
903-) Âişe radıyallahu anhâ’dan rivayet edildiğine göre, bir kimsenin herhangi bir yeri ağrıdığında veya yara bere olduğunda Hz. Peygamber parmağıyla şöyle yapar - râvi Süfyân İbni Uyeyne, şehâdet parmağını yere değdirip kaldırarak Hz. Peygamber’in nasıl yaptığını gösterdi- ve: - “Bismillah, bu birimizin tükrüğüyle karışmış bizim yurdumuzun toprağıdır, Rabbımız’ın izniyle hastalarımıza iyi gelir” buyururdu.

Kaynak: Buhârî, Tıb 38;  Müslim, Selâm 54. Ayr. Bk. Ebû Dâvûd,tıb 19; İbni Mâce, Tıb 36
Konu: Genel
904-) Âişe radıyallahu anhâ’dan rivayet edildiğine göre Nebî sallallahu aleyhi ve sellem, aile fertlerinden biri hastalanınca, sağ eliyle hastayı sıvazlar ve şöyle dua buyururdu: “Bütün insanların rabbı olan Allahım! Bunun ıstırabını giderip, şifa ver. Şifayı veren ancak sensin. Senin şifandan başka şifa yoktur. Buna, hiçbir hastalık izi bırakmayacak şekilde şifa ihsan et!”

Kaynak: Buhârî, Merdâ 20,38,40; Müslim, Selâm 46-49. Ayrıca Bk. Ebû Dâvûd, Tıb 18,19; Tirmizî, Daavât 111; İbni Mâce, Cenâiz 64, Tıb 36,39
Konu: Genel
905-) Enes radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre, (talebesi) Sâbit’e -Allah ona rahmet etsin- - Sana, Hz. Peygamber’in hastaya okuduğu duayı okuyayım mı? diye sordu. Sâbit de: - Oku!. dedi. Bunun üzerine Enes şu duayı okudu: “Ey insanların, ıstırabları gideren Rabbi, Allahım! Senden başka şifa verecek yoktur. Buna, hiçbir iz bırakmayacak şekilde şifa ver; şifa veren ancak sensin.”

Kaynak: Buhârî, Tıb 38,40. Ayrıca Bk. Ebû Dâvûd, Tıb 19
Konu: Genel
906-) Sa’d İbni Ebû Vakkâs radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre şöyle dedi: Hastalığımda Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem beni ziyarete geldi ve üç defa:  “Rabbim, Sa’d’ı iyileştir” diye dua buyurdu.

Kaynak: Müslim, Vasâyâ 8. Ayrıca Bk. Buhârî, Merdâ 13, 30
Konu: Genel
907-) Ebû Abdullah Osman İbni Ebül-Âs radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre, (müslüman olduğundan beri) vücüdunda hissettiği  bir ağrıdan dolayı Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’e şikâyette bulundu. Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem de ona şunu tavsiye etti: - “Vücudunun ağrıyan yerine elini koy ve üç kere “bismillah” de, yedi kere de ‘bendeki bu hastalığın şerrinden ve ileride yenileyip elem ve hüzün vermesinden Allah’ın izzet ve kudretine sığınırım’ de!”

Kaynak: Müslim, Selâm 67. Ayrıca Bk. Ebû Dâvûd, Tıb 19; Tirmizî, Tıb 29, Daavât 125; İbni Mâce, Tıb 36
Konu: Genel
908-) İbni Abbas radıyallahu anhumâ’dan rivayet edildiğine göre Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “ Kim, henüz eceli gelmemiş bir hastayı ziyaret eder de onun başucunda yedi kere; “ büyük arşın sahibi yüce Allah’dan seni iyi etmesini  dilerim” diye dua ederse, Allah o hastayı iyi eder.”

Kaynak: Ebû Dâvûd, Cenâiz 8; Tirmizî, Tıb 32
Konu: Genel
909-) İbni Abbâs radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Nebî sallallahu aleyhi ve sellem, hasta bir bedevîyi ziyaret etti. Her hastayı ziyaret ettiğinde yaptığı gibi ona da, “Geçmiş olsun, hastalığın günahlarına keffâret olur inşallah” buyurdu.

Kaynak: Buhârî,  Tevhîd 31, Menâkıb 25, Merdâ 10, 14
Konu: Genel
910-) Ebû Saîd el-Hudrî radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Cebrâil aleyhisselâm, Nebî sallallahu aleyhi ve sellem’e gelerek: - Ey Muhammed, hasta mısın? diye sordu. Hz. Peygamber de: - Evet, dedi. Cebrâil aleyhisselâm: - Allah’ın ismiyle seni rahatsız eden her şeyden sana okurum. Her nefsin veya hasetçi her gözün şerrinden Allah  sana şifâ versin. Allah’ın adıyla sana okurum” diye dua etti.

Kaynak: Müslim, Selâm 40
Konu: Genel
911-) Ebû Said el-Hudrî ve Ebû Hureyre radıyallahu anh’dan rivayet edildiğine göre, bunlar Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in şöyle buyurduğuna şahit oldular: -“Kim, Allah’tan başka ilah yoktur ve Allah büyüktür”, derse; Allah onu doğrulayarak: - “Benden başka ilah yoktur, ben büyüğüm” buyurur. Kul: - “Allah’tan başka ilah yoktur, O tektir, ortağı yoktur”, dediğinde, Allah Teâlâ, (o kulunu tasdik ederek) - “Benden başka ilah yoktur, ben tekim, eşim-ortağım yoktur” buyurur. Kul: - “Allah’tan başka ilah yoktur. Mülk de O’nun, hamd de O’nundur”, dediğinde Allah Teâlâ: - “Benden başka ilah yoktur, hamd de benimdir, mülk de benimdir” buyurur. Kul: - “Allah’tan başka ilah yoktur, güç kudret yalnız Allah’ındır”, dediği zaman Allah Teâlâ; - “Benden başka ilah yoktur, kuvvet ve kudret ancak benimdir, benimledir” buyurur. Bu açıklamalardan sonra Resûl-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem sözüne devam ederek; “Bu duaları bir kimse hastalığında söyler de sonra ölürse, cehennem ateşi ona dokunmaz” buyurdu.

Kaynak:  tirmizî, Daavât 36
Konu: Genel
912-) İbni Abbas  radıyallahu anhümâ’dan rivayet edildiğine göre,  Ali İbni Ebû Tâlib radıyallahu anh, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in vefat ettiği hastalığı zamanında yanından  çıktı. Sahâbîler:  Ey Ebü’l-Hasan! Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem nasıl oldu, geceyi nasıl geçirdi ? dediler. O da: - Allah’a hamdolsun, hastalığı atlattı! dedi.

Kaynak: Buhârî, Megâzî 83, İsti’zân 29.
Konu: Genel
913-) Âişe  radıyallahu anhâ şöyle demiştir: Nebî sallallahu aleyhi ve sellem’in bana yaslanarak: -“Allahım, beni bağışla, bana merhamet et ve beni refîk-i a‘laya ilet!” diye dua ettiğini duydum.

Kaynak: Buhârî, Merdâ 19, Fezâilüs-sahâbe 5, Megâzî 83,84, Rikâk 42, Daavât 28;  Müslim, Selâm 46, Fezâilu’s-sahâbe 85, 87. Ayrıca Bk. Tirmizî, Daavât 76; İbni Mâce, Cenâiz 64.
Konu: Genel
914-) Âişe radıyallahu anhâ şöyle demiştir: Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’i, ölüm döşeğinde, yanıbaşındaki su kabına elini daldırıp yüzüne sürerken gördüm. O, böyle yapıyor sonra da “Allah’ım ölümün şiddet ve sıkıntılarına karşı bana yardım et” diye dua ediyordu.

Kaynak: Tirmizî, Cenâiz 7. Ayrıca Bk. İbni Mâce, Cenâiz 64
Konu: Genel
915-) İmrân İbni Husayn radıyallahu anh’dan rivayet edildiğine göre Cüheyne kabilesinden bir kadın, zina sonucu gebe kalmış olduğu halde Nebî sallallahu aleyhi ve sellem’e geldi ve: - Ey Allah’ın Resûlü! Had cezasını gerektiren bir suç işledim. Cezamı ver! dedi. Bunun üzerine Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem, kadının velisini çağırtıp getirtti ve ona: –“Bu kadına iyi bak. Çocuğunu doğurunca bana getir!” buyurdu. Adam, aldığı talimatın gereğini yaptı ve kadını doğumdan sonra getirdi. Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem, kadının üzerine elbisesinin iyice bağlanmasını söyledi, sıkı sıkı bağladılar. Sonra Hz. Peygamber’in emri üzerine taşlanarak öldürüldü. Sonra da Resûl-i Ekrem kadının cenâze namazını kıldı.

Kaynak: Müslim, Hudûd 24. Ayrıca Bk. Ebû Dâvûd, Hudûd 24; Tirmizî, Hudûd 9; Nesâî, Cenâiz 64
Konu: Genel
916-) İbni Mes‘ûd radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre şöyle demiştir: Bir keresinde Nebî sallallahu aleyhi ve sellem’in yanına girdim, kendisi sıtmaya yakalanmıştı, elimi vücuduna dokundurdum ve: - Gerçekten şiddetli bir sıtma nöbetine tutulmuşsunuz, dedim. -“Evet, sizden iki kişinin çekebileceği kadar ıstırap çekiyorum” buyurdu.

Kaynak: Buhârî, Merdâ 3, 13, 16; Müslim, Birr 45
Konu: Genel
917-) Sa’d ibni Ebû Vakkâs radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre şöyle demiştir: Yakalandığım şiddetli bir hastalık dolayısıyla Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem ziyaretime geldi. Ona: - “Gördüğün gibi çok rahatsızım. Ben zengin bir adamım. Bir tek kızımdan başka mirasçım da yok...” dedim. [Râvi, hadisin tamamını nakletmiştir.]

Kaynak: Buhârî, Cenâiz 36, Vasâyâ 2, Merdâ 16, Daavât 43, Ferâiz 6; Müslim, Vasâyâ 5. Ayr. Bk. Ebû Dâvûd, Ferâiz 3; Tirmizî, Vasâyâ 1; Nesâî, Vasâyâ 3; İbni Mâce, Vasâyâ 5
Konu: Genel
918-) Kâsım İbni Muhammed’den rivayet edildiğine göre şöyle dedi: Âişe radıyallahu anhâ, bir keresinde şiddetli baş ağrısına tutulduğundan dolayı, “vay başım, ölüyorum” dedi. Nebî sallallahu aleyhi ve sellem: –“Asıl ben, ‘vay başım’ demeliyim” buyurdu. (Râvi hadisin tamamını nakletti)                     

Kaynak: Buhârî, Merdâ 16
Konu: Genel
919-) Mu’âz radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Kimin son sözü, “Allah’tan başka ilah yoktur” (Lâ ilâhe illallah) cümlesi olursa, o kişi cennete girer.”

Kaynak: Ebû Dâvûd, Cenâiz 20;  Hâkim, el-müstedrek, I, 351
Konu: Genel
920-) Ebû Sa’îd el-Hudrî radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Ölmek üzere olanlarınıza Lâ ilâhe illallah demeyi telkin ediniz!”

Kaynak: Müslim, Cenâiz 1, 2.ayrıca Bk. Ebû Dâvûd, Cenâiz 16; Tirmizî, Cenâiz 7; Nesâî, Cenâiz 4; İbni Mâce, Cenâiz 3
Konu: Genel
921-) Ümmü Seleme radıyallahu anhâ’dan rivayet edildiğine göre şöyle dedi: Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem, (vefat etmiş olan) Ebû Seleme’nin yanına girdi. Gözleri açık kalmıştı, onları kapattı. Sonra şöyle buyurdu: “Ruh çıkınca gözler onu izler.” Tam bu sırada Ebû Seleme’nin aile fertlerinden bazıları bağıra-çağıra ağlamaya başladılar. Bunun üzerine Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem; “Kendinize hayırdan başka bir şeyle dua etmeyin. Çünkü melekler dualarınıza âmin derler” buyurdu. Sonra şöyle dua etti: “Allah’ım! Ebû Seleme’yi bağışla. Derecesini hidâyete ermişler seviyesine yükselt! Geride bıraktıkları için de sen ona vekil ol! Ey âlemlerin Rabbı! Bizi de onu da bağışla!. Kabrini genişlet ve nurla doldur!”

Kaynak: Müslim, Cenâiz 7
Konu: Genel
922-) Ümmü Seleme radıyallahu anhâ’dan rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “- Hasta veya ölünün başında bulunduğunuz zaman güzel sözler söyleyiniz. Zira melekler sizin dualarınıza âmin derler”. Ümmü Seleme dedi ki, Ebû Seleme vefat edince Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’e geldim ve: - Ey Allahın Resûlü! Ebû Seleme öldü, dedim. Bana şöyle buyurdu: “Allahım, beni ve onu bağışla! Ve bana ondan daha iyi birini nasip et!” diye Allah’a yalvar.” Hz. Peygamber’in dediği gibi yaptım. Neticede Allah Teâlâ bana Ebû Seleme’den daha hayırlı olan Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem’i eş olarak verdi.

Kaynak: Müslim, Cenâiz 6. Ayrıca Bk. Ebû Dâvûd, Cenâiz 15; Tirmizî, Cenâiz 7; Nesâî, Cenâiz 3; İbni Mâce, Cenâiz 4
Konu: Genel
923-) Ümmü Seleme radıyallahu anhâ’dan rivayet edildiğine göre şöyle dedi: Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’i şöyle buyururken dinledim: “Herhangi bir kul sıkıntıya düşer de “Biz Allah’dan geldik, Allah’a döneceğiz. Allahım, başıma gelen musibetin ecrini ver ve bana bundan daha hayırlısını lutfet” diye dua ederse, Allah Teâlâ onu uğradığı sıkıntıdan dolayı mükâfatlandırır ve ona kaybettiğinden  daha hayırlısını verir.” Ümmü Seleme dedi ki, Ebû Seleme öldüğünde ben, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in öğrettiği gibi dua ettim. Allah da bana Ebû Seleme’den daha hayırlısını, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’i verdi.

Kaynak: Müslim, Cenâiz 4
Konu: Genel
924-) Ebû Mûsâ radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: Bir kulun çocuğu öldüğü zaman Allah Teâlâ meleklerine; - Kulumun çocuğunun ruhunu mu aldınız? buyurur. Melekler; - Evet, derler. Allah Teâlâ: - Kulumun gönül meyvesini (ciğerpâresini) mi kopardınız? buyurur. Melekler: - Evet, derler.  Allah Teâlâ: - Peki, kulum ne dedi? buyurur. Melekler: - Sana hamdetti ve innâ lillahi ve innâ ileyhi râciûn diye istircâda bulundu, derler. Bunun üzerine Allah Teâlâ: - O halde kulum için cennette bir ev yapın ve adını da “hamd evi” koyun! buyurur.

Kaynak: Tirmizî, Cenâiz 36
Konu: Genel
925-) Ebû Hureyre  radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem, Allah Teâlâ’nın şöyle buyurduğunu söylemiştir: “Mü’min bir kulumun dünyada  sevdiklerinden birini aldığım zaman,  buna sabredip sevabını Allah’tan beklerse, bu davranışının katımdaki karşılığı kesinlikle cennettir”.

Kaynak: Buhârî, Rikak 6. Ayrıca Bk. Nesâî, Cenâiz 23
Konu: Genel
926-) Üsâme İbni Zeyd  radıyallahu anhümâ’dan rivayet edildiğine göre  şöyle demiştir: Resûlullah’ın kızlarından biri (Zeynep), Nebî sallallâhu aleyhi ve sellem’e adam göndererek,  çocuğunun (veya oğlunun)  ölmek üzere olduğunu haber verdi. Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem haber getiren kimseye:  –“Ona dön ve şunu bildir ki, alan da veren de Allah’tır. Onun katında her şeyin belli bir eceli vardır.  Sabretsin ve ecrini Allah’tan beklesin” buyurdu. Râvi hadisin tamamını nakletti.

Kaynak: Buhârî, Cenâiz 33, Müslim, Cenâiz, 9,11. Ayrıca Bk. Buhârî, Eymân 9, Merdâ 9, Tevhîd 25; Ebû Dâvûd, Cenâiz 24, Edeb 58; Nesâî, Cenâiz 22; İbni Mâce, Cenâiz 53
Konu: Genel
927-) İbni Ömer radıyallahu anhümâ’dan rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem,  yanında  Abdurrahman İbni Avf, Sa’d İbni Ebû Vakkâs ve Abdullah İbni Mes’ûd Allah onlardan razı olsun bulunduğu halde   Sa’d İbni Ubâde’yi ziyaret etti. Durumunu görünce Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem ağladı. Onun ağladığını gören sahâbîler de ağlamaya başladılar. Bunun üzerine Hz. Peygamber: - “Bilmez misiniz, gerçekten Allah, gözyaşı ve kalbin elemi sebebiyle kişiye azap etmez. Fakat - dilini işâret ederek- bunun yüzünden azap eder veya bağışlar” buyurdu.

Kaynak: Buhârî, Cenâiz 44, Talak 24; Müslim, Cenâiz 12
Konu: Genel
928-) Üsâme İbni Zeyd radıyallahu anhumâ’dan rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’e, ölmek üzere olan kızının oğlunu verdikleri zaman, Peygamber’in gözleri doldu. Bunun üzerine Sa’d İbni Ubâde: - Ey Allahın Resûlü! Bu ne haldir? dedi. Hz. Peygamber de: - “Bu, Allah’ın, kullarının kalbine koyduğu acıma duygusu, rahmettir. Allah, acımasını bilen  kullarına merhamet eder” buyurdu.

Kaynak: Buhârî, Cenâiz 33, Müslim, Cenâiz, 9,11. Ayrıca Bk. Buhârî, Eymân 9, Merdâ 9, Tevhîd 25; Ebû Dâvûd, Cenâiz 24, Edeb 58; Nesâî, Cenâiz 22; İbni Mâce, Cenâiz 53
Konu: Genel
929-) Enes radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem, ruhunu teslim etmek üzere olan oğlu İbrahim’in yanına girince gözlerinden yaşlar boşanmaya başladı. Bunun üzerine Abdurrahman İbni Avf: - Ey Allah’ın Resûlü! Siz de mi ağlıyorsunuz?” diye sordu. Hz. Peygamber ona: - “Ey İbni Avf! Bu gördüğün gözyaşları rahmet ve şefkat eseridir” cevabını verdi. Sonra şunları ilave etti: -“Göz yaşarır, kalp hüzünlenir. Biz ancak Rabbimiz’in razı olacağı sözleri söyleriz. Ey İbrahim! Seni kaybetmekten dolayı gerçekten üzgünüz.”

Kaynak: Buhârî, Cenâiz 43; Müslim, Fedâil 62. Ayrıca Bk. İbni Mâce, Cenâiz 53
Konu: Genel
930-) Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem’in âzad ettiği kölesi Ebû Râfi’ Eslem radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Ölüyü yıkayıp da onda gördüğü hoş olmayan halleri gizleyen kimseyi Allah Teâlâ kırk kere bağışlar.”

Kaynak: Hâkim, müstedrek, ı, 362. Ayrıca Bk. Beyhakî, es-sünenü’l-kübrâ, Iıı, 395
Konu: Genel
931-) Ebû Hureyre  radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Kim bir cenazede, cenaze namazı kılınıncaya kadar bulunursa, bir kîrat,  gömülünceye kadar kalırsa, iki kîrat sevap alır”. - İki kîrat ne kadardır? diye sordular. Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem; - “İki büyük dağ kadar!” cevabını verdi.

Kaynak: Buhârî, Cenâiz 59; Müslim, Cenâiz 52, 53. Ayrıca Bk. Nesâî, Cenâiz 79; İbni Mâce, Cenâiz 34
Konu: Genel
932-) Ebû Hureyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Kim, sevâbına inanarak, karşılığını sadece Allah’tan bekleyerek bir müslüman cenazesi ile birlikte gider ve namazı kılınıp gömülünceye kadar beklerse, her biri Uhud dağı kadar olan iki kîrât sevapla döner. Kim de cenaze namazını kılar, defnolunmadan önce ayrılırsa bir kîrât sevapla döner.”

Kaynak: Buhârî, İmân 35. Ayrıca Bk. Müslim, Cenâiz 56; İbni Mâce, Cenâiz 79
Konu: Genel
933-) Ümmü Atıyye radıyallahu anhâ’dan rivayet edildiğine göre şöyle demiştir: Biz hanımlar cenazeye iştirak etmekten men edildik. Fakat cenâze teşyii bize kesin olarak haram kılınmadı.

Kaynak: Buhârî, Cenâiz 29, İ’tisam 27; Müslim, Cenâiz 34-35. Ayrıca Bk. Ebû Dâvûd, Cenâiz 40; İbni Mâce, Cenâiz 50
Konu: Genel
934-) Âişe radıyalallahu anhâ’dan rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Herhangi bir ölüye, sayıları yüzü bulan bir cemaat namaz kılar  ve hepsi de ona şefaatçi olursa, onların bu duaları kabul olunur.”

Kaynak: Müslim, Cenâiz 58. Ayrıca Bk. Tirmizî, Cenâiz 40; Nesâî, Cenâiz 78
Konu: Genel
935-) İbni Abbas radıyallahu anhümâ’dan rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’i şöyle buyururken dinledim dedi: “Bir müslüman ölür de cenaze namazını Allah’a şirk koşmamış kırk kişi kılarsa, Allah onların cenaze hakkındaki dualarını kabul eder.”

Kaynak: Müslim, Cenâiz 59. Ayrıca Bk. Ebû Dâvûd, Cenâiz 41; İbni Mâce, Cenâiz 19
Konu: Genel
936-) Mersed İbni Abdullah el-Yezenî’den rivayet edildiğine göre şöyle dedi: Mâlik İbni Hübeyre radıyallahu anh, cenaze namazı kılacağı zaman cemaatı az bulursa, onları üç saf hâlinde dizer sonra da şöyle derdi: Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem, “Üç saf cemaatin cenaze namazını kıldığı kişi, cenneti hakeder” buyurdu.

Kaynak: Ebû Dâvûd, Cenâiz 39; Tirmizî, Cenâiz 40
Konu: Genel
937-) Ebû Abdurrahman Avf İbni Mâlik radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre şöyle demiştir: Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem bir cenaze namazı kıldı. Onun şöyle dua ettiğini duydum ve ezberledim: “Allahım! Onu bağışla, ona rahmet et, onu azap ve sıkıntılardan koru. Kusurlarını affet. Cennetten nasibini ihsan et, gireceği yeri(kabrini) genişlet!  Onu su ile, karla ve buzla yıka. Beyaz giysileri kirden (ve pisten) temizler gibi onu günahlarından arındır. Kendi evinden daha güzel bir ev, ailesinden daha hayırlı bir aile, eşinden daha hayırlı bir eş ver. Onu cennete koy, kabir ve cehennem azabından koru.” İbni Avf diyor ki, bu güzel duaları duyunca “keşke ölen ben olsaydım” diye içimden geçirdim.

Kaynak: Müslim, Cenâiz 85. Ayrıca Bk. Tirmizî, Cenâiz 38 ; İbni Mâce, Cenâiz 23
Konu: Genel
938-) Ebû Hureyre, Ebû Katâde ve Ebû İbrahim el-Eşhelî’nin sahâbî olan babasından radıyallahu anhüm rivayet edildiğine göre Nebî sallallahu aleyhi ve sellem bir cenaze namazı kıldı ve  şöyle dua etti: “Allahım! Dirilerimizi ve ölülerimizi, küçüklerimizi ve büyüklerimizi, erkeklerimizi ve kadınlarımızı, burada bulunanlarımızı ve bulunmayanlarımızı bağışla! Allahım! Bizden hayatta bırakacaklarını İslâm üzre yaşat. Öldüreceklerini iman ile öldür. Bizi bu cenazede bulunmanın sevabından mahrum etme ve ondan sonra bizi fitneye düşürme!” Tirmizî, Cenâiz 38 (Eşhelî ve Ebû Hureyre’den); Ebû Dâvûd, Cenâiz 56  (Ebû Hureyre ve Ebû Katâde’den). Ayrıca bk. Nesâî, Cenâiz 77; İbni Mâce, Cenâiz 23

Kaynak: Hâkim’e Göre, Ebû Hureyre’nin Rivayeti, Buhârî Ve Müslim’in Şartlarına Göre “sahih”tir. Tirmizî, Buhârî’nin “bu Hadisin Rivayetlerinin En Sahihi Eşhelî’ninkidir” Dediğini Nakletmiştir. Yine Buhârî “cenâze Duaları Konusundaki  Rivayetlerin En Sahihi Avf İbni Mâlik’in Hadisidir” Demiştir.
Konu: Genel
939-) Ebû Hureyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre, “Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’i şöyle buyururken dinledim” demiştir: “Cenaze namazı kıldığınız zaman, ölen kimseye  ihlâsla  dua ediniz!”

Kaynak: Ebû Dâvûd, Cenâiz 56
Konu: Genel
940-) Ebû Hureyre’den rivayet edildiğine göre Nebî sallallahu aleyhi ve sellem cenaze namazında şöyle dua etmiştir: “Allahım! Bu cenazenin Rabbi sensin, onu sen yarattın, İslâm’a sen hidâyet ettin. Şimdi onun ruhunu da sen aldın. Onun gizlisini-açığını  en iyi sen bilirsin. Biz senin huzuruna, ona şefaatçi olarak geldik, onu bağışla!”

Kaynak: Ebû Dâvûd, Cenâiz 56
Konu: Genel
941-) Vâsile İbnü’l-Eska‘ radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre şöyle demiştir: Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem, bize müslümanlardan birinin cenaze namazını kıldırmıştı. Onun şöyle dua ettiğini duydum: “Allahım! Falan oğlu falan sana emanettir ve senin güvencene sahiptir. Artık onu kabir fitnesinden ve cehennem azabından koru. Sen sözünde duran ve hamde lâyık olansın. Allahım! Onu bağışla ve ona rahmet et. Şüphesiz bağışlayan ve merhamet eden sensin..”

Kaynak: Ebû Dâvûd, Cenâiz 56; İbni Mâce, Cenâiz 23
Konu: Genel
942-) Abdullah İbni Ebû Evfâ radıyallahu anhümâ’dan rivayet edildiğine göre o, kızının cenaze namazında dört defa tekbir aldı. Dördüncü tekbirden sonra, iki tekbir arasında durduğu kadar durup kızının bağışlanmasını diledi ve ona dua etti. Sonra da “Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem böyle yapardı” dedi. Bir başka rivayette şu ifadeler yer almaktadır: “Dört tekbir aldıktan sonra o kadar bekledi ki, biz onun beşinci defa tekbir alacağını sandık. Sonra sağına ve soluna selâm verdi. Namazdan sonra; “Bu yaptığın nedir?” dedik. O da bize, “Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in yaptığını gördüğüm şeye  bir  ilave yapmış değilim,” ya da “Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem böyle yapardı” diye cevap verdi.

Kaynak: Hâkim, el-müstedrek, I, 360 (hâkim, “hadis Sahihtir” Der). Ayrıca Bk. İbni Mâce, Cenâiz 24
Konu: Genel
943-) Ebû Hureyre  radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “ Cenâzeyi süratli taşıyın. Eğer o iyi bir kişi ise, bu onun için bir hayırdır; onu bir an evvel kabirdeki hayır ve sevabına kavuşturmuş olursunuz. Yok eğer iyi bir kişi değilse, bu da bir şerdir; onu çabucak  omuzlarınızdan atmış olursunuz.” Buhârî, Cenâiz 51; Müslim, Cenâiz 50, 51. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Cenâiz 46; Tirmizî, Cenâiz 30; İbni Mâce, Cenâiz 15

Kaynak: Müslim’in Rivayetinde (cenâiz 50), “fehayrun Tükaddimûnehâ Aleyhi” (hayrı Ona Kavuşturmuş Olursunuz) ifadesi Bulunmaktadır.
Konu: Genel
944-) Ebû Sa’îd el-Hudrî radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre  Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyururdu: “Ölü tabuta konup da erkekler onu omuzlarına aldıkları zaman, eğer o iyi bir kişi ise; “beni bir an önce yerime ulaştırınız!” der; eğer iyi biri değilse, “eyvah, beni  bu tabut ile nereye götürüyorsunuz?” diye feryat eder. Ölünün bu seslenişini insanlardan başka her yaratık işitir. Şayet insan bu sözleri işitecek olsaydı, düşüp bayılırdı.”

Kaynak: Buhârî, Cenâiz 50, 52,  90. Ayrıca Bk. Nesâî, Cenâiz 44
Konu: Genel
945-) Ebû Hureyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Mü’minin ruhu,  ödeninceye kadar borcuna bağlı kalır”

Kaynak: Tirmizî, Cenâiz 74. Ayrıca Bk. İbni Mâce, Sadakât 12
Konu: Genel
946-) Husayn İbni Vahvah radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Talha İbni’l-Berâ İbni’l-Âzib radıyallahu anhümâ hastalanmıştı. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem onu ziyarete geldi. (Çıkarken) şöyle buyurdu: “Talha’ya ölümün yaklaştığını görüyorum. Ölecek olursa bana haber verin; techiz ve tekfini işinde elinizi çabuk tutun. Çünkü bir müslümanın cesedini ailesi yanında bekletmek uygun değildir.”

Kaynak: Ebû Dâvûd, Cenâiz 34
Konu: Genel
947-) Ali radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre şöyle demiştir: Bakîü’l-ğarkad Kabristanı’nda bir cenazenin defni için bulunuyorduk. Derken Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem elinde baston olduğu halde yanımıza geldi, oturdu. Biz de çevresine oturduk. Başını eğdi ve bastonuyla yere birşeyler çizmeye başladı. Sonra da şöyle buyurdu: - “İçinizde, cennet veya cehennemdeki yeri önceden bilinmeyen kimse yoktur.”  Orada bulunanlar: - Ey Allahın Resûlü! Biz akıbetimizi ezeldeki o yazıya  havale edip ameli bırakalım mı? dediler. Hz. Peygamber: “- (Hayır) siz görevinizi yapmaya bakın. Herkes niçin yaratıldı ise onu kolayca elde eder” buyurdu. Râvi hadisin bundan sonraki kısmını da rivayet etti.

Kaynak: Buhârî, Cenâiz 83, Tefsîru Sûre( 92 )3,4,5,7, Kader 4, Tevhîd 54; Müslim, Kader 6-8. Ayrıca Bk. Tirmizî, Kader 3; İbni Mâce, Mukaddime 10
Konu: Genel
948-) Ebû Abdullah veya Ebû Leylâ künyeleriyle de bilinen Ebû Amr Osman İbni Affân radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre şöyle demiştir: Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem bir ölü defnedildikten sonra kabri başında durdu ve şöyle buyurdu: “ Kardeşinizin bağışlanmasını isteyiniz ve Allah’tan ona başarılar dileyiniz. Çünkü o şu anda sorgulanmaktadır”.

Kaynak: Ebû Dâvûd, Cenâiz 69
Konu: Genel
949-) Amr İbni’l-Âs radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre şöyle demiştir: “Beni kabrime defnettiğiniz zaman, bir deve kesip etini parçalayacak kadar mezarımın başında bekleyin ki, sizin varlığınızla yeni hayatıma alışma imkânı bulayım ve Rabbimin elçilerine vereceğim cevapları hazırlayayım.”

Kaynak: Müslim, Îmân 192
Konu: Genel
950-) Âişe radıyallahu anhâ’dan rivayet edildiğine göre, Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem’e bir adam: - Annem ansızın öldü. Öyle sanıyorum ki, şayet  konuşabilseydi, sadaka verilmesini vasiyet ederdi. Şimdi ben onun adına sadaka versem, sevabı ona ulaşır mı? diye sordu. Nebî sallallahu aleyhi ve sellem de: - “Evet” buyurdu.

Kaynak: Buhârî, Cenâiz 95, Vasâyâ 19; Müslim, Zekât 51. Ayrıca Bk. Ebû Dâvûd, Vasâyâ 15; Nesâî, Vasâyâ 7; İbni Mâce, Vasâyâ 8
Konu: Genel
951-) Ebû Hureyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “İnsan ölünce, üç ameli dışında bütün amellerinin sevabı kesilir: Sadaka-i câriye, kendisinden istifade edilen ilim, arkasından dua eden hayırlı evlât.”

Kaynak: Müslim, Vasiyyet 14. Ayrıca Bk. Ebû Dâvûd, Vasâyâ 14; Tirmizî, Ahkâm 36; Nesâî, Vasâyâ 8
Konu: Genel