Genel ile İlgili Hadisler
829-)
Ebû Abdullah Selmân el-Fârisî radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Bir kimse cuma günü gusül abdesti alır, elinden geldiği kadar temizlenir, ya kendi özel kokusundan veya evinde bulunan güzel kokudan sürünür ve evinden çıkar, iki kişinin arasına girmez, sonra üzerine farz olan namazı kılar, imam hutbe okurken susup onu dinlerse, o cuma ile öteki cuma arasındaki günahları bağışlanır.”
Kaynak: Buhârî, Cum’a 6, 19. Ayrıca Bk. Dârimî, Salât 191; muvatta, Cum’a 18
Konu: Genel
830-)
Ebû Derdâ (r.a.) rivayet ediyor: Kul tekbir getirdiğinde o tekbiri gök ve yer arasını doldurur.
Kaynak: Hatib’in tarih’inden.
Konu: Genel
830-)
Amr İbni Şuayb, babası vasıtasıyla dedesi Abdullah İbni Amr İbni Âs radıyallahu anh’den rivayet ettiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem:
“Kendileri müsaade etmedikçe, iki kişinin arasına oturmak bir kimseye helâl olmaz” buyurdu.
Ebû Dâvûd, Edeb 21; Tirmizî, Edeb 11
Ebû Dâvûd’un bir rivayetinde şöyledir:
“İzinleri olmadıkça iki kişinin arasına oturulmaz.”
Kaynak: Ebû Dâvud, Edeb 21
Konu: Genel
831-)
Huzeyfe İbni Yemân radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem halka teşkil eden bir topluluğun ortasına oturan kimseye lânet etmiştir.
Ebû Dâvud, Edeb 14
Tirmizî’nin Ebû Miclez’den rivayetine göre, bir adam gelip halkanın ortasına oturmuştu. Bunun üzerine Huzeyfe:
Halkanın ortasına oturan kimse, Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem’in lisanıyla veya Allah tarafından Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem’in lisanıyla lânetlenmiştir, dedi.
Kaynak: Tirmizî, Edeb 12
Konu: Genel
832-)
Ebû Saîd el-Hudrî radıyallahu anh şöyle dedi:
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’i:
“Meclislerin en hayırlısı en geniş olanıdır” buyururken işittim.
Kaynak: Ebû Dâvûd, Edeb 12. Ayrıca Bk. Ahmed İbni Hanbel, müsned, Iıı, 18, 69
Konu: Genel
833-)
Ebû Hureyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Kim bir mecliste oturur ve orada bir sürü faydasız ve mânasız sözlerle vakit öldürür de, o meclisten kalkmadan önce, Sübhâneke Allahumme ve bihamdike eşhedü en lâ ilâhe illâ ente estağfiruke ve etûbu ileyke: Allahım! Seni her türlü noksan sıfatlardan tenzih ve hamdinle tesbih ederim. Senden başka bir ilâh olmadığını kesinlikle belirtirim. Senden bağışlanmamı diler ve sana tövbe ederim, derse, o mecliste yapmış olduğu hataları bağışlanır.”
Kaynak: Tirmizî, Daavât 39
Konu: Genel
834-)
Ebû Berze radıyallahu anh şöyle dedi:
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem meclisten kalkmak istediğinde, son söz olarak şöyle dua ederlerdi:
“Sübhâneke Allahumme ve bihamdike eşhedü en lâ ilâhe illâ ente estağfiruke ve etûbu ileyke”: “ Allahım! Seni her türlü noksan sıfatlardan tenzih ve hamdinle tesbih ederim. Senden başka bir ilâh olmadığını kesinlikle belirtirim. Senden bağışlanmamı diler ve sana tövbe ederim.” Bunun üzerine bir adam:
– Ey Allah’ın Resûlü! Şüphesiz ki sen, daha önce söylemediğin bir söz söylüyorsun! dedi. Resûl-i Ekrem:
“Bu söylediğim sözler, mecliste işlenen hata ve kusurlara keffârettir” buyurdu.
Kaynak: Ebû Dâvûd, Edeb 27
Konu: Genel
835-)
İbni Ömer radıyallahu anhümâ şöyle dedi:
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in şu duaları yapmadan önce bir meclisten kalktığı pek az olurdu:
“Allahım! Bize, günahla aramıza engel olacak kadar korkundan hisse ver. Bizi, cennetine ulaştıracak kadar tâatini nasib eyle. Dünya musîbetlerini hafifletecek güçlü iman ver. Allahım! Bizi yaşattığın müddetçe kulaklarımız, gözlerimiz ve kuvvetimizden faydalandır; ölümümüze kadar da onları devamlı kıl. Bize zulmedenlerden öcümüzü sen al. Bize düşmanlık edenlere karşı bize yardım et. Bizi dinimizde musîbete uğratma. Dünyayı en büyük düşüncemiz ve gayemiz, ilmimizin sonu kılma. Bize acımayanları üzerimize musallat etme.”
Kaynak: Tirmizî, Daavât 80
Konu: Genel
836-)
Ebû Hureyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Herhangi bir topluluk oturdukları meclisten Allah’ı zikretmeden kalkarlarsa, merkep leşi yanından kalkmış gibi olurlar. O meclis de onlar için bir pişmanlık olur.”
Kaynak: Ebû Dâvûd, Edeb 25
Konu: Genel
837-)
Ebû Hureyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre, Nebî sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Bir cemaat oturduğu mecliste Allah’ı anmaz ve peygamberlerine salât ve selâm getirmezlerse, bu meclis onlar için bir nedâmet olur. Allah dilerse onlara azâb eder, dilerse mağfiret eder.”
Kaynak: Tirmizî, Daavât 8
Konu: Genel
838-)
Ebû Hureyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Bir kimse bir mecliste oturur da orada Allah Teâlâ’nın ismini anmazsa, Allah’a karşı eksik bir iş yapmış, bir günah işlemiş olur. Bir kimse yatağa yatar da orada Allah Teâlâ’yı zikretmezse, yine eksik bir iş yapmış, bir günah işlemiş olur.”
Kaynak: Ebû Dâvûd, Edeb 25, 98
Konu: Genel
839-)
Enes'den (r.a.) rivayetle: Günahlrrm çoğaldığında insanlara bol bol su dağıt ki, fırtınalı bir rüzgarda ağaçlardan yapraklarının döküldüğü gibi günahların dökülsün.
Kaynak: Hatib’in tarih’inden.
Konu: Genel
839-)
Ebû Hureyre radıyallahu anh, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’i şöyle buyururken işittim, dedi:
– “Ümmete, nübüvvetten sonra sadece mübeşşirât kalmıştır”. Ashâb:
– Mübeşşirât nedir? diye sorunca, Resûl-i Ekrem:
– “ Sâlih rüyadır” buyurdu.
Kaynak: Buhârî, Ta’bîr 5. Ayrıca Bk. Müslim, Salât 207-208; Ebû Dâvûd, Salât 143; Tirmizî, Rü’yâ 2; Nesâî, Tatbîk 9; İbni Mâce, Rü’yâ 1
Konu: Genel
840-)
İbni Ömer (r.a.) rivayet ediyor: Kul yalan söylediği zaman, meydana gelen manen kötü kokudan dolayı, melekler kendisinden bir mil uzaklaşır.
Kaynak: Tirmizi,birr:46.
Konu: Genel
840-)
Ebû Hureyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre, Nebî sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Zaman yaklaşınca mü’minin rüyası yalan çıkmaz. Mü’minin rüyası nübüvvetin kırk altı cüzünden biridir.”
Buhârî, Ta’bîr 26; Müslim, Rü’yâ 6. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Edeb 8; Tirmizî, Rü’yâ 1; İbni Mâce, Rü’yâ 9
Müslim’in bir rivayeti de şöyledir:
“Sizin en doğru rüya görenleriniz, en doğru söyleyenlerinizdir.”
Kaynak: Müslim, Rü’yâ 6
Konu: Genel
841-)
Ebû Hureyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Beni rüyada gören kimse, uyanıkken de öylece görecektir –veya sanki beni uyanıkken görmüş gibidir–. Çünkü şeytan bana benzeyen bir şekle giremez.”
Kaynak: Buhârî, İlm 38; Ta’bîr 10; Müslim, Rü’yâ 11. Ayrıca Bk. Ebû Dâvûd, Edeb;88 Tirmizî, Rü’yâ 4, 7; İbni Mâce, Rü’yâ 2 ;
Konu: Genel
842-)
Ebû Saîd el-Hudrî radıyallahu anh Nebî sallallahu aleyhi ve sellem’i şöyle buyururken işitmiştir:
“Sizden biriniz hoşuna giden bir rüya görünce, o Allah Teâlâ’dandır. Bu sebeple Allah’a hamdetsin ve o rüyasını anlatsın.”
Başka bir rivayet şöyledir:
“O rüyayı sadece sevdiğine söylesin. Hoşlanmadığı bir rüya görürse o şeytandandır. Onun şerrinden Allah’a sığınsın ve onu hiç kimseye söylemesin. O zaman o rüya kendisine zarar vermez.”
Kaynak: Buhârî, Ta’bîr 3,46; Müslim, Rü’yâ 3. Ayrıca Bk. Tirmizî, Daavât 52; İbni Mâce, Rü’yâ 3
Konu: Genel
843-)
Ebû Hüreyre'den (r.a.) rivayetle: Elbise giyerken ve abdest alırken sağdan başlayın.
Kaynak: Ebû Davud, Ubas; 41; Mûsned, 2/354.
Konu: Genel
843-)
Ebû Katâde radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre, Nebî sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Sâlih rüya –bir rivayete göre güzel rüya– Allah’tandır. Fena rüya da şeytandandır. Kim hoşuna gitmeyen bir rüya görürse, sol tarafına üç defa üflesin ve şeytandan Allah’a sığınsın. O takdirde o rüya kendisine zarar vermez.”
Kaynak: Buhârî, Ta’bîr 4; Müslim, Rü’yâ 1
Konu: Genel
844-)
Câbir radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Sizden biriniz hoşlanmadığı bir rüya görünce, sol tarafına üç defa tükürsün; şeytanın şerrinden de üç defa Allah’a sığınsın; yattığı tarafından da öbür yanına dönsün”.
Kaynak: Müslim, Rü’yâ 5. Ayrıca Bk. Ebû Dâvûd, Edeb 88; İbni Mâce, Ta’bîr 4
Konu: Genel
844-)
Câbir'den (r.a.) rivayetle; Şeytan rüyada birinizle oynayıp da gusletmenizi gerektirdiğinde bunu başkalarına anlatmayın.
Kaynak: Müslim, Rüya: 16; Ibnlmâce, Rüya: 5; Mûsned, 3:315.
Konu: Genel
845-)
Câbir (r.a.) rivayet ediyor: Bu ümmetin sonra gelenleri önce gelenlerine lanet okuduğu zaman bir hadisi gizleyen kimse aziz ve celîl olan Allah'ın bana indirdiği Kur'ân'ı gizleyen kimse gibi olur.
Kaynak: Ibni Mâce, Mukaddime: 24
Konu: Genel
845-)
Ebü’l-Eska‘ Vâsile İbnü’l-Eska‘ radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“En büyük iftiralar, bir kimsenin babasından başkasına neseb iddiasında bulunması, görmediği rüyayı gördüğünü iddia etmesi ve Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in söylemediği bir sözü ona nisbet etmesidir.”
Kaynak: Buhârî, Menâkıb 5. Ayrıca Bk. Ahmed İbni Hanbel, müsned, Iı, 118
Konu: Genel
846-)
Abdullah İbni Amr İbni Âs radıyallahu anhümâ şöyle dedi:
Bir adam, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’e:
– İslâm’ın hangi özelliği daha hayırlıdır, diye sordu? Resûl-i Ekrem:
“Yemek yedirmen, tanıdığın ve tanımadığın herkese selâm vermendir” buyurdu.
Kaynak: Buhârî, Îmân 20; İsti‘zân 9, 19; Müslim, Îmân 63. Ayrıca Bk. Ebû Dâvûd, Edeb 131; Nesâî, Îmân 12
Konu: Genel
847-)
Ebû Hureyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre, Nebî sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Allah Teâlâ Âdem sallallahu aleyhi ve sellem’i yaratınca ona:
– Git şu oturmakta olan meleklere selâm ver ve senin selâmına nasıl karşılık vereceklerini de güzelce dinle; çünkü senin ve senin çocuklarının selâmı o olacaktır, buyurdu. Âdem aleyhi’s-selâm meleklere:
– es-Selâmü aleyküm, dedi. Melekler:
– es-Selâmü aleyke ve rahmetullâh, karşılığını verdiler. Onun selâmına “ve rahmetu’l-lâh”ı ilâve ettiler.”
Kaynak: Buhârî, Enbiyâ 1; İsti’zân 1; Müslim, Cennet 28
Konu: Genel
847-)
İbni Ömer (r.a.) rivayet ediyor: Hacdan gelen biri ile karşılaştığında selâm ver. Onunla musafaha et ve evine girmeden önce senin için Allah'tan mağfiret dilemesini iste. Çünkü onun günahları bağışlanmıştır.
Kaynak: Mûsned, 2:69,128.
Konu: Genel
848-)
Ebû Umâre Berâ İbni Âzib radıyallahu anhümâ şöyle demiştir:
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem bize şu yedi şeyi emretti: Hasta ziyaretini, cenâzeye iştirak etmeyi, aksırana hayır dilemeyi, zayıfa yardım etmeyi, mazluma yardımcı olmayı, selâmı yaygın hale getirmeyi ve yemin edenin yemininin yerine gelmesini temin etmeyi.
Kaynak: Buhârî, mezâlim 5; müslim, libâs 3. ayrıca. bk. tirmizî, edeb 45; Nesâî, cenâiz 53
Konu: Genel
849-)
Ebû Hureyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Siz, iman etmedikçe cennete giremezsiniz; birbirinizi sevmedikçe de iman etmiş olamazsınız. Yaptığınız zaman birbirinizi seveceğiniz bir şey söyleyeyim mi? Aranızda selâmı yayınız.”
Kaynak: Müslim, Îmân 93. Ayrıca Bk. Ebû Dâvûd, Edeb 131; Tirmizî, İsti‘zân 1; İbni Mâce, Mukaddime 6, Edeb 11
Konu: Genel
849-)
Ebû Hüreyre'den (r.a.) rivayetle: Kişi öldüğünde melekler, "Önünden ne gönderdi?" diye sorarken, insanlar "Geride ne bıraktı?" derler.
Kaynak: Beyhaki’nin şi’bü’l-iman’ından
Konu: Genel
850-)
Ebû Hüreyre (r. a.) Peygamber Efendimizin (a.s.m.) şöyle buyurduğunu rivayet ediyor Kişi öldüğünde şu üç şeyden gelenler hâriç, ameli kesilir. (1) Varlığı devam eden ve istifade edilen hayırlı bir eser, (2) kendisinden faydalanılan ilim, (3) kendisi için duâ eden hayırlı bir evlât.
Kaynak: Müslim, Vasıyye: 14; Ebû Davud, Vesâya: 14; Timizi,ahkâm: 36; Neşet, Vesâya: 8.
Konu: Genel
850-)
Ebû Yûsuf Abdullah İbni Selâm radıyallahu anh şöyle dedi:
Ben Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’i:
“Ey insanlar! Selâmı yayınız, yemek yediriniz, akrabalarınızla alâkanızı ve onlara yardımınızı devam ettiriniz. İnsanlar uyurken siz namaz kılınız. Bu sayede selâmetle cennete girersiniz” buyururken işittim.
Kaynak: Tirmizî, Kıyâmet 42. Ayrıca Bk. İbni Mâce, İkâmet 174, Et’ime 1
Konu: Genel
851-)
İbni Ömer'den (r.a.) rivayetle: Biriniz öldüğünde Cennet ehlinden ise Cennetteki yeri, Cehennem ehlinden ise Cehennemdeki yeri sabah akşam kendisine gösterilir. Ve kendisine şöyle denilir: "Burası Kıyamette Allah'ın seni göndereceği yerindir."
Kaynak: Buhari, Cenâiz: 90; Bed'ül-halk: 8; Rikak: 42; Müslim,cennet: 65, 66; Tırmizf, Cenâiz:
Konu: Genel
851-)
Tufeyl İbni Übey İbni Kâ’b, söylediğine göre Abdullah İbni Ömer’e gelir ve onunla birlikte çarşıya çıkarlardı. Tufeyl sözüne şöyle devam etti:
Biz çarşıya çıktığımızda, Abdullah, eski eşya satan, değerli mal satan, yoksul veya herhangi bir kimseye uğrasa mutlaka selâm verirdi. Bir gün yine Abdullah İbni Ömer’in yanına gelmiştim. Çarşıya gitmek için kendisine arkadaş olmamı istedi. Ona:
– Çarşıda ne yapacaksın? Alış verişe vâkıf değilsin, malların fiyatlarını sormuyorsun, bir şey satın almak istemiyorsun, çarşıdaki sohbet yerlerinde de oturmuyorsun? Şurada otur da, birlikte konuşalım, dedim. Bunun üzerine Abdullah:
– Ey Ebû Batn! –Tufeyl, iri göbekli bir kişi olduğu için böyle hitap etmiştir– Biz, sadece selâm vermek üzere çarşıya çıkıyoruz; karşılaştığımız kimselere de selâm veriyoruz, cevabını verdi.
Kaynak: Mâlik, muvatta’, Selâm 6
Konu: Genel
852-)
İmrân İbni Husayn radıyallahu anhümâ şöyle dedi:
Nebî sallallahu aleyhi ve sellem’e bir adam geldi ve:
– es-Selâmü aleyküm, dedi. Hz.Peygamber onun selâmına aynı şekilde karşılık verdikten sonra adam oturdu. Nebî sallallahu aleyhi ve sellem:
– “On sevap kazandı” buyurdu. Sonra bir başka adam geldi, o da:
– es-Selâmü aleyküm ve rahmetullah, dedi. Peygamberimiz ona da verdiği selâmın aynıyla mukâbelede bulundu. O kişi de yerine oturdu. Hz.Peygamber:
– “Yirmi sevap kazandı” buyurdu. Daha sonra bir başka adam geldi ve:
– es-Selâmü aleyküm ve rahmetullahi ve berekâtüh, dedi. Hz.Peygamber o kişiye de selâmının aynıyla karşılık verdi. O kişi de yerine oturdu. Efendimiz:
– “Otuz sevap kazandı” buyurdular.
Kaynak: ebû Dâvûd, Edeb 132; Tirmizî, İsti’zân 2
Konu: Genel
852-)
Aişe (r.a.) rivayet ediyor: Arkadaşınız öldüğünde onu kendi haline bırakın, aleyhinde konuşmayın.
Kaynak: Ebû Davutfdan
Konu: Genel
853-)
Âişe radıyallahu anhâ şöyle dedi:
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem bana:
– “Şu zât Cibrîl aleyhi’s-selâm’dır; sana selâm ediyor” buyurdu. Ben de:
– Ve aleyhi’s-selâm ve rahmetullâhi ve berekâtüh, dedim.
Buhârî, Bed’ü’l-halk 6; İsti’zân 16; Müslim, Fezâilü’s-sahâbe 90-91
Kaynak: Bu Hadis, Buhârî Ve Müslim’in Bir Kısım Rivayetlerinde Buradaki Şekilde “ve Berekâtüh” Ziyadesiyle, Bazı Rivayetlerde İse “ve Berekâtüh” Olmaksızın Nakledilmiştir. Kaide Olarak, Güvenilir Râvilerin Ziyadesi Makbuldür.
Konu: Genel
854-)
Ebû Hüreyre (r.a.) rivayet ediyor: Şu hayvanlara bindiğinizde konaklayarak onları dinlendirip doyurun. Onlara karşı şeytanlar kesilmeyin.
Kaynak: Darekutni’nin sünen’inden.
Konu: Genel
854-)
Enes radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre, Nebî sallallahu aleyhi ve sellem bir söz söylediği zaman, onunla ne kasdettiğinin iyice anlaşılması için sözünü üç defa tekrarlardı. Bir topluluğun yanına geldiğinde onlara üç defa selâm verirdi.
Kaynak: Buhârî, İlm 30; İsti’zân 13. Ayrıca Bk. Tirmizî, İsti’zân 28
Konu: Genel
855-)
Üsâme bin Zeyd (r.a.) rivayet ediyor: Kâmil mü'min yüzüne karşı methedildiğinde kalbindeki îmanı artar.
Kaynak: Taberani’nin kebir’i Ve Hakim’in müstedrek’inden .
Konu: Genel
855-)
Mikdâd radıyallahu anh, uzun bir hadisinde şöyle dedi:
Biz, Nebî sallallahu aleyhi ve sellem’in süt hissesini ayırıp kaldırırdık. Resûl-i Ekrem geceleyin gelir, uyuyanı uyandırmayacak, uyanık olanlara işittirecek şekilde selâm verirdi. Nebî sallallahu aleyhi ve sellem bir gece geldi, yine her zamanki gibi selâm verdi.
Kaynak: Müslim, Eşribe 174. Ayrıca Bk. Tirmizî, İsti’zân 26
Konu: Genel
856-)
Enes'den (r.a.) rivayetle: Fâsık biri methedildiğinde Allah gazaplanır ve bundan dolayı Arş sallanır.
Kaynak: İbni adiyy’in El-kamil’i Nden.
Konu: Genel
856-)
Esmâ Binti Yezîd radıyallahu anhâ’dan rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem bir gün mescide uğradı. Kadınlardan oluşan bir cemaat orada oturmaktaydı. Hz. Peygamber onlara eliyle işaret ederek selâm verdi.
Kaynak: Tirmizî, İsti’zân 9. Ayrıca Bk. Ahmed İbni Hanbel, müsned, Vı, 458
Konu: Genel
857-)
Ebû Ümâme radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“İnsanların Allah katında en makbulü ve O’na en yakın olanı, önce selâm verendir.”
Kaynak: Ebû Dâvûd, Edeb 133. Benzer Bir Rivayet İçin Bk. Tirmizî, İsti’zân 6
Konu: Genel
858-)
Enes (r.a.) rivayet ediyor: Şerri dokunabilecek kötü adamlara rastladığınızda selâm veriniz. Ki, size karşı olan kötü düşünceleri ve düşmanlıkları dinsin.
Kaynak: Beyhaki’nin şi’bü’l-iman’ından
Konu: Genel
858-)
Ebû Cürey el-Hüceymî radıyallahu anh şöyle dedi:
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’e geldim ve:
– Aleyke’s-selâm yâ Resûlallah! dedim. Peygamber Efendimiz:
– “Aleyke’s-selâm deme; çünkü aleyke’s-selâm ölülere verilen selâmdır” buyurdu.
Kaynak: Ebû Dâvûd, Libâs 24; Tirmizî, İsti’zân 27
Konu: Genel
859-)
Enes'den (r.a.) rivayetle: "Cennet bah^ine uğradığınızda manen besleniniz" meclisleridir" buyurdu.
Kaynak: Tirmizî, Daavât: 82,83; Müsned, 3:150taberani’nin Kebir’i Nden.
Konu: Genel
859-)
Ebû Hureyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Binitli olan yürüyene, yürüyen oturana, sayıca az olan çok olana selâm verir.”
Buhârî, İsti’zân 5,6; Müslim, Selâm 1; Âdâb 46. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Edeb 134; Tirmizî, İsti’zân 14
Buhârî’nin bir rivayetinde: “Küçük büyüğe selâm verir” ilâvesi vardır.
Kaynak: Buhârî, İsti’zân 7
Konu: Genel
860-)
İbni Abbas (r.a.) rivayet ediyor; Resûlullah, "Cennet bahçesine uğradığınızda manen besleniniz" buyurdu. Sahabîler, "Yâ Resûluliah, Cennet bahçeleri nedir?" diye sordular. Peygamberimiz, 'İlim meclisleridir" buyurdu.
Kaynak: Taberani’nin kebir’i Nden.
Konu: Genel
860-)
Ebû Ümâme Suday İbni Aclân el-Bâhilî radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“İnsanların Allah katında en makbul olanları, selâma ilk başlayanlardır.”
Ebû Dâvûd, Edeb 133
Tirmizî’nin Ebû Ümâme radıyallahu anh’den rivayetine göre bir adam:
– Yâ Resûlallah! İki kişi birbirleriyle karşılaşınca onlardan hangisi daha önce selâm verir? diye sordu. Peygamber Efendimiz de:
– “Allah Teâlâ’ya daha yakın olan” buyurdu.
Kaynak: Tirmizî, İsti’zân 6
Konu: Genel
861-)
Ebû Hüreyre'den (r.a.) rivayetle: Resûluliah, "Cennet bahçesine uğradığınızda manen besleniniz" buyurdu. Sahabîler, "Yâ Resûluliah, Cennet bahçeleri nedir?" diye sordular. Peygamberimiz, "Mescidlerdir" buyurdu. «Beslenmek nedir?" diye soruldu. Resûluliah, "Sübhanallah, Elhamdülillah ve Allfthû ekberdir" buyurdu.
Kaynak: Tirmizî, Daavat: 82.
Konu: Genel