Genel ile İlgili Hadisler

1594-) Ebû Hureyre radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: "Bir kimse (kendini üstün görüp diğerlerini küçümseyerek) insanlar helâk oldu derse, kendisi onların en önce helâk olanı olur."

Kaynak: Müslim, Birr 139. Ayrıca Bk. Ebû Dâvûd, Edeb 77
Konu: Genel
1595-) Enes  radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: "Birbirinizle ilginizi kesmeyiniz, sırt dönmeyiniz, kin tutmayınız, ve hased etmeyiniz. Ey Allah'ın kulları, kardeş olunuz. Bir müslümanın, din kardeşini üç günden fazla terkedip küs durması  helâl değildir."

Kaynak: Buhârî, Edeb 57, 58, 62; Müslim, Birr 23, 24, 28, 30-32. Ayrıca Bk. Ebû Dâvûd, Edeb 47; Tirmizî, Birr 24; İbni Mâce, Duâ 5
Konu: Genel
1595-) Cûbir bin Semûre (r.a.) Peygamber Efendimizin (a.s.m.) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: Biriniz namazda iken başını havaya kaldırdığında gözünün kendisine geri dönmemesinden korkmuyor mu?

Kaynak: Buharî, Ezan: 53; Müslim, Salât 154; Neşet, İmame: 38;ibni Mâce, İkâme: 41; Müsned, 5:90,93.
Konu: Genel
1596-) Ebû Eyyûb radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: "Bir müslümanın, din kardeşini üç gün üç geceden fazla terkedip küs durması  helâl değildir: İki müslüman karşılaşırlar  biri bir tarafa öteki öbür tarafa döner. Halbuki o ikisinin en iyisi önce selâm verendir."

Kaynak: Buhârî, Edeb 62, İsti'zân 9; Müslim, Birr 23, 25, 26. Ayrıca Bk. Ebû Dâvûd, Edeb 47; Tirmizî, Birr  21, 24; İbni Mâce, Mukaddime 7
Konu: Genel
1597-) Ebû Hureyre radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: "Her Pazartesi ve perşembe günü ameller Allah'a arzolunur. Din kardeşi ile arasında düşmanlık bulunan kişi dışında Allah'a şirk koşmayan her kulun günahları bağışlanır. (Meleklere)  siz şu iki kişiyi birbiriyle barışıncaya kadar tehir edin, buyurulur."

Kaynak: Müslim, Birr 36. Ayrıca Bk. Ebû Dâvûd, Edeb 47
Konu: Genel
1598-) Câbir radıyallahu anh, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'in  şöyle buyurduğunu işittim demiştir: "Şeytan, Arap yarımadasında müslümanların kendisine kulluk etmelerinden ümidini kesmiştir. Fakat onları birbirlerine düşürmeye, aralarını açmaya çalışacaktır."

Kaynak: Müslim, Münâfıkîn 65. Ayrıca Bk. Tirmizî, Birr 35
Konu: Genel
1598-) Ebû Saîd (r.a.) rivayet ediyor: Dikkat edin. Eğer siz lezzetleri tahrip edip acılaştıran ölümü çok ha tır 1 asaydınız, bu sizi şu gördüğüm durumdan alıkordu. Lezzetleri tahrip edip acılaştıran ölümü çok hatırlayınız. Kabrin üzerinden hiç bir gün geçmez ki, konuşup şöyle demesin: "Ben gurbet eviyim. Ben yalnızlık eviyim. Ben toprak eviyim. Ben kurtçuklar eviyim." Mü'min bir kul, toprağa gömüldüğünde mezar kendisine şöyle der: "Merhaba, hoş geldin. Sen bana sırtımda dolaşanların en sevi mi isiydin. Bu gün sana kavuştum. Sen de bana varmış bulunuyorsun." Sana neler yapacağımı biraz sonra göreceksin." Sonra kabir, gözünün görebileceği kadar genişler. Kendisi için Cennete bir kapı açılır. Günahkâr veya kâfir bir kul gömüldüğünde ise mezar ona şöyle der: "Hoş gelmedin, sefa gelmedin. Sen bana sırtımda dolaşanların en sevimsiziydin. Bu gün seni ele geçirmiş bulunuyorum. Sen de bana gelmiş oldun. Sana ne yapacağımı biraz sonra göreceksin." Sonra mezar dört tarafı o kişi üzerinde birleşinceye kadar daralır. Kaburga kemikleri birbirine geçer. Ona yetmiş büyük yılan musallat edilir. Öyle ki, onlardan bir tanesi yer yüzüne nefesini salsa dünya durdukça yer yüzünde bir daha bitki bitmez. Hesap vermek üzere götürülünceye kadar bunlar onu tırmalayıp dişlerler. Kabir ya Cennet bahçelerinden bir bahçe, veya Cehennem çukurlarından bir çukurdur.

Kaynak: Tirmizi, Kıyame: 26; Zühd: 4; Neseî, Cenâiz: 3; İbnimâce, Zühd: 31; Müsned, 2:293. ***
Konu: Genel
1599-) Ebû Hureyre  radıyallahu anh, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'in  şöyle buyurduğunu işittim demiştir: "Müslümanın din kardeşine üç günden fazla küs durması helâl olmaz. Kim müslüman kardeşini üç günden fazla terkeder ve o hal üzere ölürse cehenneme girer."

Kaynak: Ebû Dâvûd, Edeb 47
Konu: Genel
1600-) Ebû Said (r.a.) rivayet ediyor: Gerçek Cehennemlik olanlar orada ne ölürler, ne de yaşarlar. Cehennemde bâzı insanlar da vardır ki, günahları sebebiyle ateş kendilerine dokunup kömür gibi oluncaya kadar yakar, öldürür. O anda kendileri için şefaat edilmesine izin verilir. Grup grup getirilir, Cennet nehirlerine atılırlar. Sonra "Ey Cennet ehli, üzerlerine su atın" denilir. Onlar, selin biriktirdiği toprakta tanenin yeşermesi gibi yeşe-rirler.

Kaynak: Müslim, Îman: 306; İbnimâce, Zühd: 37; Darimî, Rikak:96; Müsned, 3:5,11,20,25.
Konu: Genel
1600-) Sahâbî Ebû Hırâş Hadred İbni Ebû Hadred el-Eslemî (es-Sülemî de denir), radıyallahu anh, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'i şöyle buyururken işittiğini söylemiştir: "Kim, din kardeşini bir yıl terkedip küs durursa, onun kanını dökmüş gibi günaha girer."

Kaynak: Ebû Dâvûd, Edeb 47
Konu: Genel
1601-) Ebû Hureyre  radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem  şöyle buyurdu: "Bir mü'minin, din kardeşini üç günden fazla terkedip küs durması  helâl değildir. Üç gün geçmişse, onunla karşılaşıp selâm versin. Eğer selâmını alırsa, her ikisi de sevapta ortak olurlar. Yok eğer selâmını almazsa, almayan günaha girmiş olur. Selâm veren ise küs durmaktan çıkmış  olur."

Kaynak: Ebû Dâvûd, Edeb 47
Konu: Genel
1602-) İbni Ömer radıyallahu anhümâ'dan rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem  şöyle buyurdu: "Üç kişi bir arada iken,  diğerini bırakıp  ikisi fısıldaşmasın." Buhârî, İsti'zân 45; Müslim, Selâm 36; Ayrıca bk. Ebû Dâvud, Edeb 24;  İbni Mâce, Edeb 50 Hadisi Ebû Dâvûd şu ziyâde ile rivâyet etti (Edeb 24): Râvilerden Ebû Sâlih dedi ki; İbni Ömer'e "Peki dört kişi olurlarsa?" diye sordum. "O zaman sakıncası yoktur" dedi. İmam Mâlik Muvatta'da (Kelâm 13,14) Abdullah İbni Dînâr'ın şöyle dediğini nakleder:

Kaynak: Bir Gün Ben Abdullah İbni Ömer İle Birlikte Hâlid İbni Ukbe'nin Çarşı İçindeki Evinde Bulunuyordum. Bir Kişi Gelip İbni Ömer'in Yanında Benden Başka Kimse Olmadığı Halde Onunla  Gizlice Konuşmak İstedi. Bunun Üzerine İbni Ömer, Derhal Bir Başkasını Çağırdı, Biz Evde Dört Kişi Olduk. İbni Ömer, Bana Ve Çağırdığı Kişiye, "siz Biraz Birlikte Oyalanınız. Zira Ben Resûlullah sallallahu Aleyhi Ve Sellem'in, "üç Kişi Bir Arada İken, İkisi Öbüründen Ayrı Olarak Fiskos Etmesin" Buyurduğunu İşittim, Dedi.
Konu: Genel
1603-) Âişe (r.a.) rivayet ediyor: Üç yerde hiç kimse kimseyi hatırlamaz: (1) Amellerin tartıldığı mizan yanında, iyilik kefesi hafif mi, ağır mı geldiğini öğreninceye kadar. (2) Amel defterleri dağıtılıp, 'İşte kitabımı okuyun" denildiği zaman. Amel defterinin sağına mı, soluna mı düşeceğini veya arkasından mı verileceğini bilinceye kadar. (3) Cehennemin üzerine kurulduğunda Sırat yanında. Sıratın etrafında birçok çengeller ve dikenler bulunmaktadır. Allah kullarından dilediklerini bunlarla durdurur. Buradan kurtulup kurtulamayacağını öğreninceye kadar.

Kaynak: Müsned, 6:101.
Konu: Genel
1603-) İbni Mes'ûd radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem  şöyle buyurdu: "Üç kişi bir arada bulunduğunuz vakit, başka insanlara karışıncaya kadar, (içinizden) iki kişi, diğerini bırakıp fısıldaşmasın. Çünkü bu fısıldaşma, o kişiyi üzer."

Kaynak: Buhârî,  İsti'zân 47;  Müslim, Selâm 37, 38; Ayrıca Bk.  Ebû Dâvud, Edeb 24; Tirmizî, Edeb 59; İbni Mâce, Edeb 50
Konu: Genel
1604-) İbni Ömer radıyallahu anhümâ' dan rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem  şöyle buyurdu: "Bir kadın ölünceye kadar hapsettiği bir kedi yüzünden azâb edildi ve bu sebeple cehenneme girdi. Hayvanı hapsettiğinde ona bir şey yedirmemiş, içirmemiş, yerdeki haşereleri yemesine bile izin ve imkân vermemişti."

Kaynak: Buhârî, Enbiyâ 54; Müslim, Selâm 151, 152, Birr 133, 134
Konu: Genel
1604-) Câbir'den (r.a.) rivayetle: Şüphesiz en doğru söz Allah'ın kitabıdır. En güzel yol, Muham-med'in yoludur. En çirkin iş, dinde sonradan uydurulan şeylerdir. Dinde her sonradan uydurulan şey bid'adır. Her bid'a da sapıklıktır. Her sapıklık Cehennemliktir. Kıyamet aniden başınıza gelecektir. (Peygamberimiz iki parmağını birleştirerek) Ben Kıyametle şöyle ya-km olarak gönderildim. Kıyamet, sabah veya akşam size baskın yapacakmış gibi hazırlıklı olunuz. Ben, bir mü'min için nefsinden daha yakınım. Kim ölümünden sonra bir mal bırakırsa mirasçıları nadir. Kim de bir borç veya yetim bırakırsa o bana aittir, onu ben üzerime alıyorum. Ben mü'minlerin velîsiyim.

Kaynak: Buhari, Edep: 70; İbni Mâce, Mukaddime: 7; Müslim,cumua; 43; Neseî, Îdey: 22.
Konu: Genel
1605-) İbni Ömer radıyallahu anhümâ'dan rivayet edilmiştir. Kendisi birgün, bir kuşu hedef olarak dikip ona ok atan Kureyşli gençlerin yanına uğramıştı. Hedefe isabet etmeyen her ok için kuş sahibine bir ödeme yapıyorlardı. Gençler, İbni Ömer'in geldiğini görünce etrafa dağıldılar. İbni Ömer arkalarından şöyle seslendi: - Bunu yapan kim? Allah ona lânet etsin. Şu bir gerçektir ki, Resûllullah sallallahu aleyhi ve sellem  canlı bir hayvanı hedef olarak dikip ona atış yapana lânet okudu.

Kaynak: Buhârî, Zebâih 25; Müslim,  Sayd 58, 60. Ayrıca Bk. Tirmizî, Sayd 9; Nesâî, Dahâyâ 41; İbni Mâce, Zebâih 10
Konu: Genel
1606-) Enes radıyallahu anh şöyle dedi: Resûlullah  sallallahu aleyhi ve sellem   öldürmek maksadıyla hayvanları  bir yere hedef olarak bağlamayı yasakladı.

Kaynak: Buhârî, Zebâih  25; Müslim, Sayd 58; Ebû Dâvûd, Edâhî 11; Nesâî, Dahâyâ 79
Konu: Genel
1606-) Âişe (r.a.) rivayet ediyor: Bâzı insanlara ne oluyor ki, Allah'ın kitabında olmayan bâzı şartları iieri sürüyorlar. Allah'ın kitabında olmayan her şart geçersizdir. Yüz defa da şart koşulsa böyledir. Allah'ın hükmü en haklı, Allah'ın şartı en sağlamdır.

Kaynak: Buhari, Mekâtip; 1,2; Büyü1:67,73; Müslim, Ttk: 6, 8;neşet, Büyü1:85,116. Taberânt, Kk: 17.
Konu: Genel
1607-) Ebû Hümeyd es-Saîdî'den rivayetle: Görevlendirdiğimiz bâzı kimselere ne oluyor ki, bize gelip şöyle diyorlar: "Şunlar sizin, şunlar ise bana hediye edilenlerdir. Babasının ve annesinin evinde oturup bu şeyleri kendisine hediye edilip edilmeyeceğine baksa ya? Muhammed'in nefsi kudreti elinde olan Allah'a yemin ederim ki, sizden biriniz umuma âit bir malı zimmetine geçirirse Kıyamet Günü mutlaka onu boynunda taşıdığı halde geiir. Eğer bu bir deve ise inleye inleye getirir. Eğer sığır ise böğüre böğüre getirir. Eğer koyun ise meleye meleye getirir. Şüphesiz, ben tebliğimi yaptım.

Kaynak: Buhari, Îman: 9.
Konu: Genel
1607-) Ebû Ali Süveyd İbni Mukarrin radıyallahu anh şöyle dedi: Ben, Mukarrinoğullarının yedinci çocuğu idim. Bizim hepimizin sadece bir kölesi vardı. (Bir gün) en küçüğümüz onu tokatladı. Bunun üzerine Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem bize o köleyi âzâd etmemizi emretti. Müslim,  Eymân 32-33

Kaynak: Müslim'in Bir Rivâyetinde (eymân 33) "yedincisi" yerine "kardeşlerimin Yedincisi İdim" ifadesi Yer Almaktadır.
Konu: Genel
1608-) Zeyd bin Erkam (r.a.) rivayet ediyor: Ey insanlar! Şüphesiz ben de ancak bir insanım. Pek yakında Allah'ın elçisi olan Azrail gelebilir ve ben de onun dâvetine icabet edebilirim. Ben, aranızda iki ağır emânet bırakıyorum. Birincisi Allah'ın kitabıdır ki, onda hidâyet ye nur vardır. Ona yapışan ve ona sarılan kimse hidâyet üzere olur. Ondan sapan ise sapıtır. Öyle ise Allah'ın kitabına sanlınız. Ona yapışınız. Diğer emânet ise, Ehl-i Beytimdir. Ehl-i Beytim hakkında size Allah'ı hatırlatıyorum. Ehl-i Beytim hakkında size Allah'ı hatırlatıyorum.

Kaynak: Müsned 3:u, 17.
Konu: Genel
1608-) Ebû Mes'ûd el-Bedrî radıyallahu anh şöyle dedi: Kölemi kamçı ile döverken arkamdan "Ey Ebû Mes'ûd, bilesin ki.." diye bir ses duydum. Ancak kızgınlığımdan sesin sahibini çıkaramadım, sözün gerisini de anlamadım. Yaklaşınca bir de ne göreyim Resûlullah  sallallahu aleyhi ve sellem  değil mi! Ve bana, "Ey Ebû Mes'ûd! Bilesin ki Allah'ın gücü sana, senin bu köleye gücünün yettiğinden çok daha fazla yeter!" diyordu. Bunun üzerine ben, "Bundan böyle bir daha asla köle dövmeyeceğim" dedim. Müslim'deki bir rivayette, "Onun heybetinden elimdeki kırbaç yere düşüverdi" ifadesi bulunmaktadır. Başka bir rivayette (Müslim, Eymân 35): Bunun üzerine ben, " Ey Allahın Resûlü! Allah rızâsı için bu köleyi kölelikten âzat  ettim" dedim. Resûl-i Ekrem de: - "Beri bak! Eğer böyle yapmasaydın seni mutlaka ateş  yakardı (ya da cehennem ateşi seni sarardı)" buyurdu.

Kaynak: Müslim, Eymân 34
Konu: Genel
1609-) İbni Ömer radıyallahu anhümâ'dan rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem  şöyle buyurdu: "Kim, işlemediği bir suçtan ötürü cezalandırmak maksadıyla kölesini döver veya sebepsiz yere tokatlarsa, bunun kefâreti o köleyi âzat etmesidir."

Kaynak: Müslim, Eymân 30
Konu: Genel
1609-) Ukbe bin Âmir'den (r.a.) rivayetle: Ey insanlar! Sözlerin en doğrusu, Allah'ın kitabıdır. En sağlam kulp kelime-i şehadettir. En hayırlı millet Hz. İbrahim'in milletidir. Yolların en hayırlısı, Muhammed'in yoludur. Sözlerin en değerlisi, Allah'ı zikretmektir. Kıssaların en güzeli, şu Kur'ân'dır. işlerin en hayırlısı, farz olan amellerdir. Herşeyin en kötüsü sonradan ortaya çıkan, bid'alardır. Davetlerin en güzeli peygamberlerin irşadıdır. En şerefli ölüm şehid olarak ölmektir. Körlüğün en kötüsü, hidâyete erdikten sonra tekrar sapıklığa düşmektir. İlmin en iyisi faydalanılan ilimdir. Doğru yolun en iyisi izlenilen yoldur. En kötü körlük kalb körlüğüdür. Veren el, alan elden üstündür. Az ve yeterli olan mal, çok olup âhiretten alıkoyan servetten iyidir. En kötü mazeret ölüm anındaki mazerettir. Pişmanlığın en kötüsü, Kıyamet günü duyulan pişmanlıktır. İnsanların bazısı namazı ancak vaktin sonunda kılar. Kimisi de Allah'ı nadiren hatırlar. En büyük hatâ dilin çok yalan söylemesidir. En hayırlı zenginlik, gönül zenginliğidir. En iyi azık takvadır. Hikmetin başı Aliah korkusudur. Kalbde hürmetle saklanan en hayırlı şey, kuvvetli îmandır. îmânî meselelerde şüphe ve tereddüt küfürdendir. Ölüler için yüksek sesle ağlamak, dövünmek Câhiliyye âdetlerinden-dir. Müslümanların umumî malını zimmetine geçirmek, Cehennem közlerini toplamak demektir. Altını ve gümüşü biriktirip zekâtını vermemek, insanın vücudunu Cehennem ateşiyle dağlamaktır. Gaj'r-i meşru meseleleri, küfrü konu alan şiir, şeytanın nağmeler indendir. İçki, bütün kötülüklerin kendisinde toplandığı düğümdür. Kadınlar şeytanın tuzağıdır. Gençlik bir çeşit deliliktir. Kazançların en kötüsü, faizden kazanılandır. Yiyeceklerin en kötüsü, yetim malıdır. Bahtiyar, başkalarından ibret alandır. Kötü kimse daha annesinin karnındayken belirlenmiştir [Onun iradesiyle kötü bir insan olacağını, Allah daha ana karnındayken bilir]. Her birinizin nihayet gidebileceği yer birkaç metrelik topraktır. Her iş neticesiyle değerlendirilir. Amelde esas olan akıbetidir. Haber yayanların en kötüsü, yalan haber yayandır. Gelmesi kesin olan şey yakındır. Mü'mine sövmek fâsıkların, mü'mini öldürmek ise kâfirlerin vasfıdır. Gıybetini yaparak mü'mi-nin etini yemek, Allah'a karşı gelmektir. Mü'minin malının dokunulmazlığı, kanının dokunulmazlığı gibidir. Kim yemin ederek, "Şu şöyle olacak" diye Allah adına hüküm verirse, Allah onu yalancı çıkarır. Kim bağışlarsa, Allah da onu bağışlar; kim affederse, Allah da onu affeder. Kim öfkesini yutarsa, Allah onu mükâfatlandırır. Kim musibete sabrederse, Allah kaybettiklerinin yerini doldurur. Kim başkasını alaya alırsa, Allah onu rezil eder. Kim sabrederse, Allah sevabını kat kat verir. Kim Allah'a karşı gelirse, Allah ona azap verir. Allah'ım, beni ve ümmetimi bağışla! (üç defa) Allah'tan beni ve sizi affetmesini dilerim.

Kaynak: İbniasakirvb Beyhaki'nin De/â//inden.
Konu: Genel
1610-) Hişâm İbni Hakîm İbni Hizâm radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre kendisi,  Şam'da, başlarına zeytinyağı döküldükten sonra güneş altında beklemeye mahkum edilmiş çiftçilere rastladı. - Bu ne haldir? diye sordu. - Arazi vergisi (haraç) yüzünden bir rivâyette ise baş vergisi (cizye) yüzünden cezalandırılıyorlar, denildi. Bunun üzerine Hişâm: - Andolsun ki ben,  Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'in:  "İnsanlara haksız yere dünyada azâb edenlere Allah, mutlaka azâb eder" buyurduğunu işittim dedi ve Emîr'in huzuruna çıkıp durumu ona arzetti. Emîr de  çiftçilerin serbest  bırakılmalarını emretti.

Kaynak: Müslim, Birr 117- 119. Ayrıca Bk. Ebû Dâvûd, İmâre 32
Konu: Genel
1610-) Ebû Said el-Hudrî (r.a.) rivayet ediyor: Dünya caziptir, tatlıdır. Allah onun tasarrufunu elinize verecek ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyadan sakının, kadınlardan sakının. Çünkü İsrail oğul lan arasında çıkan ilk fitne, kadınlar yüzünden çıkmıştır. Dikkat edin! Âdemoğulları değişik sınıflar halinde yaratılmışlardır. Onlardan bir kısmı mü'mîn olarak doğar, mü'min olarak yaşar ve mü'min olarak ölür. Bir kısmı kâfir olarak doğar, kâfir olarak yaşar ve kâfir olarak ölür. Bir kısmı mü'min olarak doğar, mü'min olarak yaşar, kâfir olarak ölür. Bir kısmı kâfir olarak doğar, kâfir olarak yaşar, mü'min olarak ölür. Dikkat ediniz! Öfke, insan oğlunun içinde tutuşturulan bir kordur. Öfkelenen kimsenin gözlerinin kızardığını, boyun damarlarının şiştiğini görmüyor musunuz? Biriniz öfkelendiğini hissederse mutlaka otursun. Dikkat edin! İnsanların en hayırlısı, geç öfkelenen, çabuk sakinleşendir. İnsanların en şerlisi ise çabuk öfkelenen, geç sa-kinleşendir. Kişi geç öfkelenip geç sakinleşirse veya erken öfkelenir erken sakinleşirse, bu iki hal birbirini telâfi eder. Dikkat edin! En hayırlı tüccar borcunu ödeyen, güzellikle isteyendir. En kötü tüccar ise borcunu kötülükle ödeyen ve kötülükle isteyendir. Kişi güzellikle öder, kötülükle isterse veya kötülükle öder, güzellikle isterse, bu iki hal birbirini telafi eder. Dikkat edin! Kıyamet Günü, sözünden dönen bir kimse için döndüğü sözün değerine göre bir sancak dikilir. Dikkat edin! Sözünden dönenin en büyüğü idarecinin verdiği sözden dönmesidir. Dikkat edin, insanların korkusu kişiyi bildiği gerçeği söylemekten sakın alıkoymasın. Dikkat edin! Cihadın en faziletlisi zâlim hükümdarın yüzüne karşı söylenen doğru sözdür. Dikkat edin! Dünyanın geçen ömrüne göre kalan müddet şu gününüzün geçen kısmına göre kalan süresi kadardır.

Kaynak: Tirmizî, Fitne: 26; Zühd: 41; İbnimice, Fiten: 19;dârimî, Rikak: 37; Müsned 3:7,19,22.
Konu: Genel
1611-) İbni Abbâs radıyallahu anhümâ şöyle dedi: Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem  yüzü ateşle dağlanarak  damgalanmış bir merkep gördü ve durumu çirkin buldu, onaylamadı. Bunun üzerine İbni Abbas (kendi kendine), Allah'a yemin ederim ki ben bundan böyle hayvanın yüzünden uzak bir yerine damga vuracağım, dedi. Merkebinin uyluklarına damga vurduttu. İbni Abbâs böylece uyluklara damga vurduran ilk kişi oldu.

Kaynak: Müslim, Libâs 108. Ayrıca Bk. Ebû Dâvûd, Cihâd 52
Konu: Genel
1612-) İbni Abbâs radıyallahu anhümâ'dan rivayet edildiğine göre Nebî sallallahu aleyhi ve sellem, yüzüne damga vurulmuş bir merkebin yanından geçti. Bunun üzerine; "Bu hayvanın yüzünü dağlayana Allah lânet etsin!" buyurdu. Müslim, Libâs 107. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Libâs 52

Kaynak: Müslim'in Bir Başka Rivayetinde De (libas 106); "resûlullah  sallallahu Aleyhi Ve Sellem  yüze Vurmayı Ve Yüzü Damgalamayı Yasakladı" Denilmektedir.
Konu: Genel
1613-) Ebû Hureyre  radıyallahu anh  şöyle dedi: Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem bir keresinde bizi bir seriyye içinde savaşa gönderdi. Kureyşlilerden iki kişinin adını vererek: - "Falan ve falanı ele geçirirseniz ateşte yakınız!" buyurdu. Sonra yola çıkacağımız sırada: - "Ben daha önce size falan ve falanı ele geçirdiğinizde ateşte yakmanızı emretmiştim. Halbuki ateşle ancak Allah azâb eder. Bu sebeple siz o iki kişiyi ele geçirdiğinizde (yakmayın) öldürün!" buyurdu.

Kaynak: Buhârî, Cihâd 107, 149. Ayrıca Bk. Ebû Dâvûd, Cihâd 112; Tirmizî, Siyer 20
Konu: Genel
1613-) Hz. Hüseyin'den (r.a.) rivayetle: Gemiye bindikleri zaman ümmetimin batmaya karşı garantisi şöyle demeleridir: "Yüzmesi de, durması da Allah'ın adıyla olsun. Şüphesiz ki, Rab-bim çok bağışlayıcı ve çok merhamet edicidir." (Hûd Sûresi, 41) "Onlar Allah'ın kudret ve azametini hakkıyla bilemediler. Halbuki Kıyamet Gününde yeryüzü bütünüyle Onun tasarrufrundadır; gökler de Onun kudretiyle durulmuştur. O bütün noksanlardan münezzeh ve onların ortak koştukları şeylerden yücedir.

Kaynak: Ebû Ya'lâ'nın Musnerfinden.
Konu: Genel
1614-) İbni Mes'ûd radıyallahu anh şöyle dedi: Bir seferde Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem' in maiyyetinde bulunuyorduk. Hz. Peygamber abdest bozmak için yanımızdan uzaklaştı. Bu sırada biz iki yavrusu olan küçük bir kaya kuşu gördük, yavruları aldık. Kuşcağız yavrularını kurtarmak için çırpınmaya başladı. Tam bu sırada Nebî sallallahu aleyhi ve sellem  geldi ve: - "Bu kuşu yavrularını almak suretiyle kim tedirgin etti? Verin ona yavrularını!" buyurdu.  Bir kere de yaktığımız karınca yuvasını gördü ve: - "Karıncaları kim yaktı?" diye sordu. - Biz, dedik. - "Gerçek şu ki, ateşle azâb etmek, ateşin yaratıcısından başka hiç kimse için uygun ve meşrû değildir" buyurdu.

Kaynak: Ebû Dâvûd, Cihâd 112, Âdâb 164
Konu: Genel
1615-) Ebû Hureyre  radıyallahu anh' den rivayet edildiğine göre  Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem  şöyle buyurdu: "Zenginin borcunu ödemeyi ertelemesi zulümdür. Sizin biriniz hali vakti yerinde olan birine havâle edildiğinde, bu havâleyi kabullenip o kişiye müracaat etsin."

Kaynak: Buhârî, Havâlât 1, 2, İstikrâz 12. Ayrıca Bk. Müslim, Müsâkât 33; Ebû Dâvûd, Büyû’ 10; Tirmizî, Büyû’ 68; Nesâî, Büyû’ 100, 101; İbni Mâce, Sadakât 8
Konu: Genel
1616-) İbni Abbas radıyallahu anhümâ' dan rivayet edildiğine göre  Resûlullah  sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: "Bağışından dönen kimse, kusmuğunu yalayan köpeğe benzer." Buhârî, Hibe 30, Zekât 59, Cihâd 137, Hiyel 14; Müslim, Hibât 2, 5, 8. Ayrıca bk. Tirmizî, Büyû' 62; Nesâî, Zekât 100; İbni Mâce, Hibât 5 Müslim'in bir rivâyetinde (Hibât 5), "Verdiği sadakadan dönen kimse, yediğini kustuktan sonra dönüp onu yiyen köpeğe benzer" buyurulur.

Kaynak: Bir Başka Rivâyette (müslim, Hibât 7) İse, "bağışından Dönen, Kusmuğunu Yiyen Gibidir" denilmektedir.
Konu: Genel
1617-) Ömer İbni'l-Hattâb radıyallahu anh şöyle dedi: Ben  iyi cins bir atımı Allah rızâsı için bir mücâhide vermiştim. O zât ata  iyi bakamadı, onu zayıflattı. Bunun üzerine ben hayvanı para ile satın almak istedim. Ucuza vereceğini de tahmin ediyordum. Durumu Nebî sallallahu aleyhi ve sellem'e arzettim. O şöyle buyurdu: - "Bir dirheme bile verse, sakın onu satın alma, verdiğin sadakadan asla dönme! Zira bağışından dönen, kustuğunu yalayan gibidir."

Kaynak: Buhârî, Hibe 30, 37; Müslim, Hibât 1, 2, 3, 4. (ayrıca Bk. Önceki Hadisin Diğer Kaynakları.)
Konu: Genel
1618-) Ebû Hureyre radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre Nebî sallallahu aleyhi ve sellem  şöyle buyurdu: - "Yedi helâk ediciden kaçının!" Sahâbîler: - Ey Allahın Resûlü! Bunlar nelerdir? diye sordular. Hz. Peygamber: - "Allah'a ortak koşmak, sihir (büyü)  yapmak, Allah'ın haram kıldığı bir nefsi haksız yere öldürmek, faiz yemek, yetim malı yemek, savaş meydanından kaçmak, evli, namuslu ve hiç bir şeyden haberi olmayan kadınlara zina isnad etmektir,” buyurdu.

Kaynak: Buhârî, Vasâyâ 23, Tıb 38, Hudûd 44; Müslim, Îmân 145. Ayrıca Bk. Ebû Dâvûd, Vasâyâ 10; Nesâî, Vasâyâ 12
Konu: Genel
1618-) Süleyman bin Ebi Şeyh rivayet ediyor: Ümmü Eymen annemden sonra annemdir.

Kaynak: Ibni Asakifden.
Konu: Genel
1619-) Abdullah bin Busr'dan (r.a.) rivayetle: Kıyamet Günü ümmetimin alnı secdeden dolayı beyaz, el ve ayakları ise abdestten dolayı parlaktır.

Kaynak: Tırmizî, Cuma: 74; Müsned, 4:189.
Konu: Genel
1619-) İbni Mes'ûd radıyallahu anh şöyle dedi: Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem  faiz alana da verene de lânet etti. Müslim,  Müsâkât 105-106; Tirmizî, Büyû’ 2. Ayrıca bk. Buhârî, Büyû’  24, 25, 113; Ebû Dâvûd, Büyû’  4; İbni Mâce, Ticârât 58

Kaynak: Tirmizî Ve Diğer Muhaddisler, "şâhitlerine Ve Kâtibine De" Kelimelerini İlave Ettiler.
Konu: Genel
1620-) Ebû Hureyre radıyallahu anh şöyle dedi: Ben Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'i şöyle buyururken dinledim: Allah Teâlâ buyurdu ki: “Ben, ortakların ortaklıktan en uzak olanıyım. Kim işlediği amelde benden başkasını bana ortak koşarsa, o kişiyi de  ortak koştuğunu da reddederim.”

Kaynak: Müslim, Zühd 46. Ayrıca Bk. Ahmed İbni Hanbel, müsned, Iı, 301, 435
Konu: Genel
1621-) Enes bin Mâlik (r.a.) rivayet ediyor: Ümmetim merhamete nail olan günahları bağışlanan ve tevbesi kabul edilen bir ümmettir.

Kaynak: Hâkimin Küna'sından.
Konu: Genel
1621-) Ebû Hureyre radıyallahu anh  Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'i şöyle buyururken dinledim dedi: “Kıyamet günü hesabı ilk görülecek kişi, şehit düşmüş bir kimse olup huzura getirilir. Allah Teâlâ ona verdiği nimetleri hatırlatır, o da hatırlar ve bunlara kavuştuğunu itiraf eder. Cenâb-ı Hak: - Peki, bunlara karşılık ne yaptın? buyurur. - Şehit düşünceye kadar senin uğrunda cihad ettim, diye cevap verir. - Yalan söylüyorsun. Sen, "babayiğit adam" desinler diye savaştın, o da denildi, buyurur. Sonra emrolunur da o kişi yüzüstü cehenneme atılır. Bu defa ilim öğrenmiş, öğretmiş ve Kur‘an okumuş bir kişi huzura getirilir. Allah ona da verdiği nimetleri hatırlatır. O da hatırlar ve itiraf eder. Ona da: - Peki, bu nimetlere karşılık ne yaptın? diye sorar. - İlim öğrendim, öğrettim ve senin rızân için Kur'an okudum, cevabını verir. - Yalan söylüyorsun. Sen "âlim" desinler diye ilim öğrendin, "ne güzel okuyor" desinler diye Kur'an okudun. Bunlar da senin hakkında söylendi, buyurur. Sonra emrolunur o da yüzüstü cehenneme atılır. (Daha sonra) Allah'ın kendisine her çeşit mal ve imkân verdiği bir kişi getirilir. Allah  verdiği nimetleri ona da hatırlatır. Hatırlar ve itiraf eder. - Peki ya sen bu nimetlere karşılık ne yaptın? buyurur. - Verilmesini sevdiğin, razı olduğun hiç bir yerden esirgemedim, sadece senin rızânı kazanmak için verdim, harcadım, der. - Yalan söylüyorsun. Halbuki sen, bütün yaptıklarını "ne cömert adam" desinler diye yaptın. Bu da senin için zaten söylendi, buyurur. Emrolunur bu da yüzüstü cehenneme atılır.”

Kaynak: Müslim, İmâre 152
Konu: Genel
1622-) İbni Ömer radıyallahu anhümâ'dan rivayet edildiğine göre birtakım insanlar kendisine gelip "Biz idarecilerimizin yanına girer ve onlara karşı, oradan çıktığımız zaman söylediklerimizin tam  zıddı olan sözler söyleriz”, dediler. Bunun üzerine  İbni Ömer: - "Biz bu sizin yaptığınızı Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem zamanında iki yüzlülük sayardık" cevabını verdi.

Kaynak: Buhârî, Ahkâm 27
Konu: Genel
1622-) Ebû Mâsâ el-Eş'arî'den (r.a.) rivayetle: Şu ümmetim merhamete nail olmuştur, Ahirette azap görmeyecektir. Onun azabı ancak dünyada ağır imtihanlar, zelzeleler, öldürülmeler ve musibetler şeklinde verilir.

Kaynak: Ebû Davud, Filen: 7; Mûsned, 4:410,418.
Konu: Genel
1623-) Cündeb İbni Abdullah İbni Süfyân radıyallahu anh‘den rivayet edildiğine göre Nebî sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: "Kim işlediği hayrı şöhret kazanmak için halka duyurursa, Allah onun gizli işlerini duyurur. Kim de işlediği hayrı halkın takdirini kazanmak için başkalarına gösterirse, Allah da onun riyakârlığını açığa vurur."

Kaynak: Buhârî, Rikak 36, Ahkâm 9; Müslim, Zühd 47-48. Ayrıca Bk. Tirmizî, Zühd 48; İbni Mâce, Zühd 21
Konu: Genel
1624-) Ebû Hureyre radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: "Azîz ve celîl olan Allah'ın hoşnudluğunu kazanmaya yarayan bir ilmi, sırf dünyalık elde etmek için öğrenen kimse, kıyamet günü cennetin kokusunu bile alamaz."

Kaynak:  ebû Dâvûd, İlim 12. Ayrıca Bk. İbni Mâce, Mukaddime 23
Konu: Genel
1625-) Ebû Zer radıyallahu anh şöyle dedi: Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'e: - Bir kimse, bir hayır yapar da halk bu sebeple onu överse, buna ne buyurursunuz? dediler. O da: - "Bu, mü'min için peşin bir müjdedir" buyurdu.

Kaynak: Müslim, Birr 166. Ayrıca Bk. İbni Mâce, Zühd 25
Konu: Genel
1626-) Ebû Hureyre radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre Nebî sallallahu aleyhi ve sellem  şöyle buyurdu: "Âdemoğluna zinadan nasibi takdir olunmuştur. O buna mutlaka erişir. Gözlerin zinası bakmak, kulakların zinası dinlemek, dilin zinası konuşmak, elin zinası tutmak, ayakların zinası yürümektir. Kalbe gelince o, arzu eder, ister. Üreme organı ise, bunu ya gerçekleştirir, ya da boşa çıkarır."

Kaynak: Buhârî, isti'zân 12, kader 9; müslim, kader 20-21. ayrıca Bk. ebû Dâvûd, nikâh 43
Konu: Genel
1627-) Ebû Saîd el-Hudrî radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre Nebî  sallalahu aleyhi  ve sellem  şöyle buyurdu: - "Yollarda oturmaktan kaçının!" Sahâbîler: - Biz buna mecbûruz. Meselelerimizi orada konuşuyoruz, dediler. Bunun üzerine Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: - "Oturmaktan vazgeçemeyecekseniz o halde yolun hakkını verin!" buyurdu. - Yolun hakkı nedir Ey Allah'ın Resûlü? dediler. - "Harama bakmamak, gelip geçenleri incitmemek, selâm almak, mârufu emredip münkerden nehyetmektir" buyurdu.

Kaynak: Buhârî, Mezâlim 22, İsti'zân 2; Müslim, Libâs 114. Ayrıca Bk. Ebû Dâvûd, Edeb 12; Tirmizî, İsti'zân 30
Konu: Genel
1628-) Ebû Talha Zeyd İbni Sehl radıyallahu anh şöyle dedi: Biz sokak başlarında, evlerin önlerinde oturup konuşurduk. Bir keresinde Resûlullah  sallallahu aleyhi ve sellem geldi, başımızda durdu ve: - "Size ne oluyor ki, böyle sokaklarda oturuyorsunuz. Buralarda oturmaktan kaçının!" buyurdu. Biz: - Sakıncasız şeyler için oturduk, müzâkerelerde bulunuyor, konuşuyoruz, dedik. - "Eğer sokaklarda oturmaktan vazgeçmeyecekseniz, hiç değilse hakkını verin. Buraların hakkı, gözü haramdan sakınmak, selâm almak ve güzel şeyler söylemektir" buyurdu.

Kaynak: Müslim, Selâm 2. Ayrıca Bk. Ahmed İbni Hanbel, müsned, Iv, 30
Konu: Genel