Genel ile İlgili Hadisler
1015-)
Enes radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre, bir adam:
–Ben şu “kul hüvellahü ahad” sûresini seviyorum, dedi. Peygamberimiz:
“Şüphesiz ki onun sevgisi seni cennete sokar” buyurdular.
Kaynak: Buhârî, Ezân 106. Ayrıca Bk. Tirmizî, Fezâilu’l-kur’ân 11
Konu: Genel
1016-)
Ukbe İbni Âmir radıyallahu anh‘den rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Bu gece indirilen âyetleri görmedin mi? Onların benzerleri asla görülmemiştir: Kul eûzü birabbi’l-felak ve kul eûzü birabbi’n-nâs.”
Kaynak: Müslim, Müsâfirîn 264. Ayrıca Bk. Tirmizî, Fezâilü’l-kur’ân 12
Konu: Genel
1017-)
Âişe'den (r.a.) rivayetle: Sevabı eh çabuk görülen davranış, iyilik yapmak ve akrabalarla iyi ilişkileri sürdürmektir. Cezası en çabuk görülen kötülük ise zulüm ve akrabalarla ilişkiyi kesmektir.
Kaynak: İbni Mâce, Zühd:23
Konu: Genel
1017-)
Ebû Saîd el-Hudrî radıyallahu anh şöyle dedi:
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem cinlerden ve göz değmesinden Allah’a sığınırdı. Nihayet Muavvizeteyn (Kul eûzu birabbi’l-felak ve kul eûzu birabbi’n-nâs) nâzil oldu. Ondan sonra Muavvizeteyn ile Allah’a sığınmaya başladı ve diğer duaları bıraktı.
Kaynak: Tirmizî, Tıb 16. Ayrıca Bk. İbni Mâce, Tıb 33
Konu: Genel
1018-)
Ebû Hureyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Kur’an’da otuz ayetten ibaret bir sûre bir adama şefaat etti; neticede o kişi bağışlandı. O sûre: Tebârekellezî biyedihi’l-mülk’dür.”
Kaynak: Ebû Dâvud, Salât 327; Tirmizî, Fezâilü’l-kur’ân 9. Ayrıca Bk. İbni Mâce, Edeb 52
Konu: Genel
1019-)
Ebû Hüreyre (r.a.) rivayet ediyor: Cenazeyi çabucak yerine naklediniz. Eğer o iyi birisi ise bir an önce onu dünyadan daha iyi olan yerine kavuşturmuş olursunuz. Eğer kötü birisi ise bu bir serdir ve siz de onu bir an önce omuzlarınızdan indirmiş olursunuz.
Kaynak: İbni Mâce, Cenâiz :15; Buharî, Cenâiz: 50,51;ebû Davud, Cenâiz:46; Neseî, Cenâiz: 44; Taberânî, Cenâiz: 58; Müsned,2:240,280.
Konu: Genel
1019-)
Ebû Mes’ûd el-Bedrî radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre, Nebî sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Bakara sûresinin sonundan iki âyeti geceleyin okuyan kimseye bunlar yeter.”
Kaynak: Buhârî, Fezâilü’l-kur’ân 10, 27, 34; Müslim, Müsâfirîn 255.
Konu: Genel
1020-)
Ebû Hureyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Evlerinizi kabirlere çevirmeyiniz. Şüphesiz şeytan, içinde Bakara sûresi okunan evden kaçar.”
Kaynak: Müslim, Müsâfirîn 212. Ayrıca Bk. Tirmizî, Fezâilü’l-kur’ân 2
Konu: Genel
1020-)
Enes (r.a.) rivayet ediyor: Yedi kat gök ve yedi kat yer İhlas Sûresi üzerine kurulmuştur.
Kaynak: Hemmam’ın fevaid’inden.
Konu: Genel
1021-)
Übey İbni Kâ’b radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem:
“Ey Ebü’l-Münzir! Allah’ın kitabından ezberinde bulunan âyetlerden hangisinin daha büyük olduğunu biliyor musun?” diye sordu. Ben:
–Allâhü lâ ilâhe illâ hüve’l-hayyu’l-kayyûm, dedim. Bu cevabım üzerine elini göğsüme vurdu ve:
– “İlim sana mübarek olsun, ey Ebü’l-Münzir” buyurdu.
Kaynak: Müslim, Müsâfirîn 258
Konu: Genel
1021-)
Ebû Hureyre'den (r.a.) rivayetle: Kıyamet Günü benim şefaatimle en çok mutlu olacak kişi, gönülden hâlis ve samimî olarak "Lâ ilahe illallah" diyen kimsedir.
Kaynak: Müsned, 2:7, 307, 518
Konu: Genel
1022-)
Ebû Hureyre radıyallahu anh şöyle dedi:
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem beni ramazan zekâtı olan sadaka-i fıtrı korumakla görevlendirmişti. Bir adam gelip yiyecek şeylerden avuçlamaya başladı. Adamı tuttum ve:
– Vallahi seni Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in huzuruna götüreceğim, dedim. Adam:
– Şüphesiz ben muhtacım, çoluğum çocuğum ve pek çok ihtiyacım var, dedi. Bunun üzerine ben adamı salıverdim. Sabaha çıkınca, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem:
– “Yâ Ebâ Hureyre! Dün gece tutsağını ne yaptı?” buyurdu. Ben de:
– Yâ Resûlallah! İhtiyaç içinde bulunduğunu ve çoluk çocuğu olduğunu söyledi, ben de acıdım ve salıverdim, dedim. Resûl-i Ekrem:
– “O sana yalan söyledi, tekrar gelecek” buyurdu. Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in bu sözü üzerine tekrar geleceğini anladım ve onu gözetlemeye koyuldum. Adam geldi ve yine yiyecek şeylerden avuçlamaya başladı. Bunun üzerine:
– Seni Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in huzuruna çıkaracağım, dedim. Adam:
– Beni bırak, çünkü ben gerçekten muhtacım. Çoluk çocuğum da var. Bir daha gelmem, dedi. Ben de acıdım ve salıverdim. Sabah olunca yine Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem bana:
– “Yâ Ebâ Hureyre! Dün gece tutsağın ne yaptı?” diye sordu. Ben de:
– Yâ Resûlallah! Bana yine ihtiyaç içinde bulunduğunu ve çoluk çocuğu olduğunu söyledi, ben de acıdım ve salıverdim, dedim. Peygamberimiz:
– “O kesinlikle sana yalan söyledi, ama tekrar gelecek” buyurdu. Ben de üçüncü defa gelmesini bekledim. Gerçekten geldi ve yine yiyecek şeylerden avuçlamaya başladı. Onu tekrar yakaladım ve:
– Seni mutlaka Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in huzuruna çıkaracağım; artık bu üçüncü ve son gelişindir. Bir daha gelmeyeceğine söz veriyorsun sonra tekrar geliyorsun, dedim. Bu defa bana:
– Beni bırak! Allah’ın seni faydalandıracağı bazı kelimeleri ben sana öğreteyim, dedi. Ben:
– O kelimeler nelerdir? dedim. O:
– Yatağına girdiğinde Âyetü’l-kürsî’yi oku. O takdirde, senin yanında Allah tarafından sürekli bir koruyucu bulunur ve sabaha kadar şeytan sana yaklaşamaz, dedi. Bunun üzerine ben onu salıverdim. Sabah olunca Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem bana:
– “Tutsağın dün gece ne yaptı?” diye sordu. Ben de:
–Yâ Resûlallah! Allah’ın beni faydalandıracağı birtakım kelimeleri bana öğreteceğini söyledi, ben de onu salıverdim, dedim. Peygamber Efendimiz:
– “O kelimeler neler?” diye sordu, ben de o kimsenin bana:
–Yatağına girdiğin zaman Âyetü’l-kürsî’yi, “Allahu lâ ilâhe illâ hüve’l-hayyü’l-kayyûm” âyetini başından sonuna kadar oku; senin yanında Allah tarafından sürekli bir koruyucu bulunur ve sabaha kadar şeytan sana asla yaklaşamaz, dediğini söyledim. Bunun üzerine Nebî sallallahu aleyhi ve sellem:
– “Bak hele! Kendisi yalancı olduğu halde bu sefer sana doğruyu söylemiş. Üç gecedir kiminle konuştuğunu biliyor musun, ey Ebû Hureyre?” dedi. Ben:
– Hayır, bilmiyorum, dedim. Resûl-i Ekrem:
– “O şeytandır” buyurdular.
Kaynak: Buhârî, Vekâlet 10, Fezâilü’l-kur’ân 10, Bed’ü’l-halk 11
Konu: Genel
1023-)
Ebü’d-Derdâ radıyallahu anh ‘den rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Kehf sûresi’nin başından on âyet ezberleyen kimse deccâlden korunmuş olur.”
Bir rivayette: “Kehf sûresi’nin sonundan” buyurulmuştur.
Kaynak: Müslim, Müsâfirîn, 257. Ayrıca Bk. Ebû Dâvûd, Melâhim 14; Tirmizî, Fezâilu’l-kur’ân 6
Konu: Genel
1024-)
İbni Abbas radıyallahu anhümâ’dan rivayet edildiğine göre, bir keresinde Cebrâil aleyhisselâm Nebî sallallahu aleyhi ve sellem’in yanında oturmakta iken, Resûl-i Ekrem yukarı taraftan kapı gıcırtısına benzer bir ses işitti ve başını kaldırdı. Cebrâil:
– Bu, şimdiye kadar hiçbir şekilde açılmayıp sadece bugün açılan bir gök kapısıdır, dedi. Peşinden o kapıdan bir melek indi. Bunun üzerine Cebrâil:
– Bu, yeryüzüne inen bir melektir. Bugüne kadar hiç inmemişti, dedi. Melek selâm verdi ve Peygamberimiz’e şöyle dedi:
– Müjde! Sana, senden önce hiçbir peygambere verilmeyen iki nur verildi. Biri Fâtiha sûresi, diğeri Bakara sûresi’nin son âyetleri. Bunlardan okuyacağın her harfe karşılık sana sevap ve ecir verilir.
Kaynak: Müslim, Müsâfirîn 254.
Konu: Genel
1025-)
Ebû Hureyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Bir cemaat Allah’ın evlerinden bir evde toplanır, Allah’ın kitabını okur ve aralarında müzakere ederlerse, üzerlerine sekînet iner, onları rahmet kaplar ve melekler etraflarını kuşatır. Allah Teâlâ da o kimseleri kendi nezdinde bulunanların arasında anar.”
Kaynak: Müslim, Zikr 38. Ayrıca Bk. Ebû Dâvûd, Vitr 14; Tirmizî, Kırâat 12; İbni Mâce, Mukaddime 17
Konu: Genel
1026-)
Ebû Hureyre radıyallahu anh şöyle dedi:
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’i:
“Şüphesiz ki benim ümmetim, kıyamet gününde, abdest izlerinden dolayı yüzleri nurlu, elleri ve ayakları parlak olarak çağırılacaktır. Yüzünün nûrunu artırmaya gücü yeten kimse bunu yapsın” buyururken işittim.
Kaynak: Buhârî, Vudû‘ 3; Müslim, Tahâret 35
Konu: Genel
1027-)
Ebû Hureyre radıyallahu anh şöyle dedi:
Ben dostum sallallahu aleyhi ve sellem’i şöyle buyururken işittim:
“Mü’minin nuru ve beyazlığı, abdest suyunun ulaştığı yere kadar varır.”
Kaynak: Müslim, Tahâret 40. Ayrıca Bk. Nesâî, Tahâret 109
Konu: Genel
1028-)
Osman İbni Affân radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Kim güzelce abdest alırsa, o kimsenin günahları tırnaklarının altına varıncaya kadar bütün vücudundan çıkar.”
Kaynak: Müslim, Tahâret 33. Ayrıca Benzer Rivayetler İçin Bk. Nesâî, Tahâret 84; İbni Mâce, Tahâret 6
Konu: Genel
1029-)
Osman İbni Affân radıyallahu anh şöyle dedi:
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’i benim şu abdestime benzer şekilde abdest alırken gördüm. Sonra da şöyle buyurdu:
“Bir kimse bu şekilde abdest alırsa geçmiş günahları bağışlanır. Onun namazı ve mescide kadar yürümesi de fazladan kazanç sayılır.”
Kaynak: Müslim, Tahâret 8. Benzerleri İçi Bk. Ebû Dâvûd, Tahâret 50; Nesâî, Tahâret 84; İbni Mâce, Tahâret 6
Konu: Genel
1029-)
Hakim bin Hizam rivayet ediyor: Sen geçmişte işlediğin hayırlara binâen İslâm nimetine erdin.
Kaynak: Müslim, Îman: 194,195,196; Müsned, 3:402.
Konu: Genel
1030-)
Ebû Hureyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Müslüman –veya mü’min– bir kul abdest alır ve yüzünü yıkarsa, gözleri ile bakarak işlediği her günah abdest suyu –veya suyun son damlası– ile yüzünden çıkar. İki elini yıkadığında, elleriyle tutarak işlediği her günah abdest suyu –veya suyun son damlası– ile ellerinden çıkar. Ayaklarını yıkadığı zaman, ayaklarıyla yürüyerek işlediği her günah abdest suyu –veya suyun son damlası– ile ayaklarından çıkar. Neticede o mü’min kul günahlardan temizlenmiş olur.”
Kaynak: Müslim, Tahâret 32. Ayrıca Bk. Tirmizî, Tahâret 2
Konu: Genel
1031-)
Ebû Ümâme (r.a.) rivayet ediyor: Allah'ın kendisi ile dua edildiğinde kabul edilen İsm-i Azamı şu üç sûrededir: Bakara, Âl-i İmran ve Tâ Hâ.
Kaynak: Ebû Davud, Vitr; 23,25; Tirmizi, Daavât: 63,99; Neşe!,sehv: 58; Müsned, 3:120,158.
Konu: Genel
1031-)
Ebû Hureyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem kabristana geldi ve:
“Selâm size ey mü’minler diyarı! İnşâallah biz de size katılacağız. Kardeşlerimizi görmemizi çok isterdim” dedi. Ashâb-ı kirâm:
– Biz senin kardeşlerin değil miyiz, yâ Resûlallah? dediler. Resûl-i Ekrem:
– “Sizler benim ashâbımsınız, kardeşlerimiz henüz gelmemiş olanlardır” buyurdular. Bunun üzerine ashâb:
– Ümmetinden henüz gelmemiş olanları nasıl tanıyacaksın, ey Allah’ın Resûlü? dediler. Peygamber Efendimiz:
– “Ne dersiniz? Bir adamın alnı ak ve ayakları sekili bir atı olsa, yağız ve doru at sürüsü içinde kendi atını tanımaz mı?” diye sordu. Sahâbe:
– Evet, tanır, ey Allah’ın Resûlü, dediler. Resûl-i Kibriyâ:
“İşte onlar da abdestten dolayı yüzleri nurlu, el ve ayakları parlak olarak gelecekler. Ben havzın başına onlardan önce varacağım” buyurdular.
Kaynak: Müslim, Tahâret 39. Ayrıca Bk. İbni Mâce, Zühd 36
Konu: Genel
1032-)
Esma bint-i Yezid'den (r.a.) rivayetle: Allah'ın İsm-i Âzami şu iki âyettedir. Biri, "Sizin ilâhınız tek bir ilahtır. Ondan başka hiçbir ilâh yoktur. O Rahmandır, Rahimdir" âyeti. (Bakara Sûresi 163.) Diğeri de Âl-i îmran'ra başı olan "Elif lâm mîm. Allahu Taâlâ ki, Ondan başka ibâdete lâyık hiçbir ilah yoktur. O Hayydır, ezelî ve ebedî hayat sahibidir. O Kayyumdur, varlığı ve bekası için hiçbir sebebe ihtiyacı olmadığı gibi, bütün eşya Onun ya-ratmasıyla ve tedbiriyle devam eder ve vücutta kalır, beka bulur" (Âl-i İmran Sûresi, 1-2.) âyetidir.
Kaynak: Timizi, Daavat: 64; İbnimâce, Dua: 9; Dârimî,fezâilû'l-kurân: 14,15, Müsned, 6:461.
Konu: Genel
1032-)
Ebû Hureyre radıyallahu anh ‘den rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem:
“Size, Allah’ın kendisiyle günahları yok edip, dereceleri yükselteceği hayırları haber vereyim mi?” buyurdular. Ashâb:
– Evet, yâ Resûlallah! dediler. Resûl-i Ekrem:
– “Güçlükler de olsa abdesti güzelce almak, mescidlere doğru çok adım atmak, bir namazı kıldıktan sonra öteki namazı beklemek. İşte ribâtınız, işte bağlanmanız gereken budur” buyurdular.
Kaynak: Müslim, Tahâret 41. Ayrıca Bk. Tirmizî, Tahâret 39; Nesâî, Tahâret 180; İbni Mâce, Tahâret 49, Cihâd 41
Konu: Genel
1033-)
Ebû Mâlik el-Eş’arî radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Temizlik imanın yarısıdır.”
Kaynak: Müslim, Tahâret 1. Ayrıca Bk. Tirmizî, Daavât 86
Konu: Genel
1034-)
Ömer İbni Hattâb radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre, Nebî sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Sizden biriniz güzelce abdest alır –onu tastamam yapar– sonra da: Eşhedü en lâ ilâhe illallâhü vahdehû lâ şerîke leh. Ve eşhedü enne Muhammeden abdühû ve resûlüh, derse, o kimseye cennetin sekiz kapısı açılır. O da dilediği kapıdan girer.”
Müslim, Tahâret 17. Ayrıca bk. Ebû Dâvud, Tahâret 65; Tirmizî, Tahâret 55; İbni Mâce, Tahâret 60
Kaynak: Tirmizî’nin Rivayetinde Şu Ziyade Vardır: “allahumme’c‘alnî Mine’t-tevvâbîn Ve’c-alnî Mine’l-mütetahhirîn” duasını Da Okur.
Konu: Genel
1035-)
îbni Sa'd (r.a.) rivayet ediyor: Ağır duyana soz işittirmek sadakadır.
Kaynak: Hatib’in tarih’inden.
Konu: Genel
1035-)
Ebû Hureyre radıyallahu anh’den rivâyet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“İnsanlar ezan okumanın ve namazda birinci safta bulunmanın ne kadar faziletli olduğunu bilselerdi, sonra bunları yapabilmek için kur’a çekmek zorunda kalsalardı kur’a çekerlerdi. Şayet camide cemaate erken yetişmenin ne kadar faziletli olduğunu bilselerdi, birbirleriyle yarışa girerlerdi. Eğer yatsı namazı ile sabah namazındaki fazileti bilselerdi, emekleyerek ve sürünerek de olsa bu iki namaza gelirlerdi.”
Kaynak: Buhârî, Ezân 9, 32, Şehâdât 30; Müslim, Salât 129. Ayrıca Bk. Tirmizî, Mevâkît 52; Nesâî, Mevâkît 22, Ezân 31
Konu: Genel
1036-)
Muâviye radıyallahu anh, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’i:
“Kıyamet günü boyunları en uzun olanlar müezzinlerdir” buyururken işittim, demiştir.
Kaynak: Müslim, Salât 14. Ayrıca Bk. İbni Mâce, Ezân 5
Konu: Genel
1036-)
Ebû Hüreyre'den (r.a.) rivayetle: Ümmetimin malı ve bedeniyle en fedakâr olanı Cafer-i Tayyardır. Caferi Tayyar (r.a.), Peygamberimizin amcası Ebû Talib'in oğlu, Hz. Ali'nin kardeşidir. Hz. Ali vasıtasıyla Müslüman olan Hz. Ca'fer, ilk Müslümanlardandır.
Kaynak: İbni Asakir’den.
Konu: Genel
1037-)
Abdullah İbni Abdurrahman İbni Ebû Sa‘saa’dan rivayet edildiğine göre, Ebû Saîd el-Hudrî radıyallahu anh ona şöyle dedi:
“Ben senin koyunu ve kır hayatını sevdiğini görüyorum. Koyunlar arasında veya kırda iken, namaz için ezan okuduğunda sesini iyice yükselt. Çünkü müezzinin sesinin ulaştığı yere kadarki alanda olup da onu işiten cin, insan ve her varlık, kıyamet gününde ezan okuyanın lehine şahitlik yaparlar.” Ebû Saîd:
Ben bunu Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’den işittim, dedi.
Kaynak: Buhârî, Ezân 5, Tevhîd 52, Bed’ü’l-halk 12. Ayrıca Bk. Nesâî, Ezân 14
Konu: Genel
1037-)
İbni Abbas (r.a.) rivayet ediyor: Her bakımdan cömert ol ki, sana da öyle davramlsm.
Kaynak: Müsned, 1:248
Konu: Genel
1038-)
Ebû Hureyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Namaz için ezan okunduğu zaman, şeytan ezanı duymamak için arkasını dönüp yellenerek kaçar. Ezan bitince tekrar geri gelir. Namaz için kamet edilince yine arkasını dönüp kaçar. Kamet bittiğinde yine gelir ve kişi ile nefsi arasına sokulur ve ona: Filân şeyi hatırla, filân şeyi hatırla diyerek, namazdan önce aklında olmayan şeyleri hatırlatır da, neticede insan kaç rek’at namaz kıldığını bilemez olur.”
Kaynak: Buhârî, Ezân 4, Amel Fis’-salât 18, Sehv 6, Bed’ü’l-halk 11; Müslim, Salât 19, Mesâcid 83. Ayrıca Bk. Ebû Dâvûd, Salât 31; Nesâî, Ezân 20, 30
Konu: Genel
1039-)
Enes'den (r.a.) rivayetle: Size idareci kılman kişi isterse başı siyah bir üzüm tanesine benzeyen Habeşli bir köle olsun, emirlerine kulak veriniz, onlara itaat ediniz.
Kaynak: Buharî, Ezan: 4,5,156; Ahkâm: 4; İbnimâce, Cihad: 39;müsned, 3:114; 171.
Konu: Genel
1039-)
Abdullah İbni Amr İbni Âs radıyallahu anhümâ’dan rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Ezanı işittiğiniz zaman, müezzinin söylediklerinin aynısını siz de söyleyin. Sonra bana salâvat getirin. Çünkü bir kimse bana bir defa salâvat getirirse, Allah buna karşılık ona on defa salât eder. Daha sonra benim için Allah’tan vesîleyi isteyin. Çünkü vesîle, cennette Allah’ın kullarından bir tek kuluna lâyık olan bir makamdır. O kulun ben olacağımı umuyorum. Benim için vesîleyi isteyen kimseye şefatim vâcip olur.”
Kaynak: Müslim, Salât 11. Ayrıca Bk. Ebû Dâvud, Salât 36; Tirmizî, Menâkıb 1; Nesâî, Ezân 37
Konu: Genel
1040-)
Ebû Saîd (r.a.) rivayet ediyor: İnsanların hırsızlık bakımından en kötüsü rükûunu, sücûudunu ve huşûumı eksik yaparak namazından çalandır.
Kaynak: Müsned, 3:56.
Konu: Genel
1040-)
Ebû Saîd el-Hudrî radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Ezanı işittiğiniz zaman siz de müezzinin söylediklerini söyleyiniz.”
Kaynak: Buhârî, Ezân 7; Müslim, Salât 10-11. Ayrıca Bk. Tirmizî, Salât 40; Menâkıb 1; Nesâî, Ezân 33, 35, 37; İbni Mâce, Ezân 4
Konu: Genel
1041-)
Câbir radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Kim ezanı işittiği zaman: Ey şu eksiksiz davetin ve kılınacak namazın rabbi Allahım! Muhammed’e vesîleyi ve fazîleti ver. Onu, kendisine vaadettiğin makâm-ı mahmûda ulaştır, diye dua ederse, kıyamet gününde o kimseye şefâatim vâcip olur.”
Kaynak: Buhârî, Ezân 8, Tefsîru Sûre(17), 11. Ayrıca Bk. Ebû Dâvûd, Salât 37; Tirmizî, Mevâkît 43; Nesâî, Ezân 38; İbni Mâce, Ezân 4
Konu: Genel
1042-)
Sa’d İbni Ebî Vakkas radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre, Nebî sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Kim müezzini işittiği zaman: Tek olan ve ortağı bulunmayan Allah’tan başka ilâh olmadığına, Muhammed’in O’nun kulu ve resûlü olduğuna şahitlik ederim. Rab olarak Allah’tan, resûl olarak Muhammed’den, din olarak İslâm’dan razı oldum, derse, o kimsenin günahları bağışlanır.”
Kaynak: Müslim, Salât 13. Ayrıca Bk. Tirmizî, Salât 42; Nesâî, Ezân 38; İbni Mâce, Ezân 4
Konu: Genel
1043-)
Enes radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Ezan ile kamet arasında yapılan dua reddedilmez.”
Kaynak: Ebû Dâvûd, Salât 35; Tirmizî, Salât 158
Konu: Genel
1043-)
Enes'den (r.a.) rivayetle: Zina edenlere Allah şiddetle gazab eder.
Kaynak: Deylemi’nin müsnedü’l-firdevs’i Nden.
Konu: Genel
1044-)
Ebû Hureyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’i şöyle buyururken işittiğini söyledi:
– “Ne dersiniz? Birinizin kapısının önünde bir nehir olsa da, o kimse her gün bu nehirde beş defa yıkansa, kirinden bir şey kalır mı?” Sahâbîler:
– O kimsenin kirinden hiçbir şey kalmaz, dediler. Resûl-i Ekrem:
– “Beş vakit namaz işte bunun gibidir. Allah beş vakit namazla günahları silip yok eder” buyurdular.
Kaynak: Buhârî, Mevâkît 6; Müslim, Mesâcid 283. Ayrıca Bk. Tirmizî, Emsâl 5; Nesâî, Salât 7; İbni Mâce, İkâmet 193
Konu: Genel
1045-)
Câbir radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Beş vakit namazın benzeri, sizden birinizin kapısı önünden akıp giden ve her gün içinde beş defa yıkandığı bol sulu bir ırmak gibidir.”
Kaynak: Müslim, Mesâcid 284
Konu: Genel
1046-)
Ali (r.a.) rivayet ediyor: Allah'tan başka yardımcı bulamayan birine zulmedene Allah şiddetle gazab eder.
Kaynak: Deylemi’nin müsnedü’l-firdevs’i Nden.
Konu: Genel
1046-)
İbni Mes’ûd radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre, bir adam bir kadını öptü. Sonra Nebî sallallahu aleyhi ve sellem’e gelip durumu haber verdi. Bunun üzerine: “Gündüzün iki yanında ve gecenin gündüze yakın saatlerinde namaz kıl. Şüphesiz iyilikler kötülükleri giderir” [Hûd sûresi (11), 114] anlamındaki âyet nâzil oldu. Adam:
– Bu sadece bana mı mahsus yâ Resûlallah, dedi? Resûl-i Ekrem:
– “Ümmetimin tamamı içindir” buyurdular.
Kaynak: Buhârî, Mevâkît 4, Tefsîru Sûre (11) 6; Müslim, Tevbe 39. Ayrıca Bk. Tirmizî, Tefsîru Sûre (11)
Konu: Genel
1047-)
Ebû Hureyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Büyük günahlardan kaçınıldığı müddetçe, beş vakit namaz ile iki cuma, aralarında işlenen küçük günahlara keffârettir.”
Kaynak: Müslim, Tahâret 14. Ayrıca Bk. Tirmizî, Mevâkît 46; İbni Mâce, İkâmet 79
Konu: Genel
1048-)
Osman İbni Affân radıyallahu anh, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’i şöyle buyururken işittiğini söyledi:
“Bir müslüman, farz namazın vakti geldiğinde güzelce abdest alır, huşû içinde ve rükûunu da tam yaparak namazını kılarsa, büyük günah işlemedikçe, bu namaz önceki günahlarına keffâret olur. Bu her zaman böyledir.”
Kaynak: Müslim, Tahâret 7
Konu: Genel
1049-)
Ebû Mûsâ radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“İki serinlik namazını, sabah ve ikindiyi kılan kimse cennete girer.”
Kaynak: Buhârî, Mevâkît 26; Müslim, Mesâcid 215
Konu: Genel
1049-)
Hâlid bin Velid (r.a.) rivayet ediyor: Dünyada insanlara en çok eziyet veren Kıyamet Günü Allah katında en çok azab görecek olanlardır.
Kaynak: Müsned 3:403; 4:90.
Konu: Genel