Genel ile İlgili Hadisler

954-) Enes radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Henüz ergenlik çağına ulaşmamış üç çocuğu ölen her müslümanı Allah, çocuklara olan rahmet ve şefkati sebebiyle cennete koyar.”

Kaynak: Buhârî, Cenâiz 6, 91; Müslim, Birr 153. Ayrıca Bk. Tirmizî, Cenâiz 64; Nesâî, Cenâiz 25; İbni Mâce, Cenâiz 57
Konu: Genel
955-) Ukbe bin Amir'den (r.a.) rivayetle: Kişinin oynadığı herşey faydasızdır. Ancak kişinin ok atması, atını eğitmesi ve hanımıyla oynaşması bundan hâriçtir. Bunlar faydalıdır. Kim ok atmayı öğrendikten sonra terk ederse bu Öğrenme nimetine karşı nankörlük etmiş olur.

Kaynak: Neseî, Hayl: 8; Müsned, 4:144
Konu: Genel
955-) Ebû Hureyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Herhangi bir müslümanın (ergenlik çağına ermemiş) üç çocuğu ölürse, o kimseye cehennem ateşi ancak Allah’ın yemini yerine gelecek kadar kısa bir süre  dokunur.”

Kaynak: Buharî, Cenâiz 6, Eymân 9; Müslim, Birr 150. Ayrıca Bk. Tirmizî, Cenâiz 64; Nesâî, Cenâiz 25; İbni Mâce, Cenâiz 57
Konu: Genel
956-) Ebû Sâid el-Hudrî radıyallahu anh şöyle dedi: Bir kadın Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’e geldi ve: - Ey Allah’ın Resûlü! Senin sözlerinden hep erkekler yararlanıyor. Biz kadınlara da bir gün ayır, o gün toplanalım, Allah’ın sana öğrettiklerinden bize de öğret!” dedi. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem: - “Peki şu gün şurada toplanınız!” buyurdu. Kadınlar toplandılar. Nebî sallallahu aleyhi ve sellem de  gidip Allah’ın kendisine öğrettiklerinden onlara öğretti. Sonra onlara: - “Sizden (henüz ergenlik çağına gelmemiş) üç çocuğunu âhirete gönderen her kadın için bu çocuklar  cehenneme karşı mutlaka siper olur” buyurdu. İçlerinden bir kadın: - “Bu durum iki çocuk gönderenler için de geçerli midir?” dedi. Bunun üzerine  Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem : - “Evet, iki çocuk gönderen için de durum aynıdır” cevabını verdi.

Kaynak: Buhârî, İlim 36, Cenâiz 6, 91; İ’tisam 9; Müslim, Birr 152. Ayrıca Bk. Tirmizî, Birr 13
Konu: Genel
957-) İbni Ömer radıyallahu anhümâ’dan rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem, Semûd kavminin ülkesi Hicr denilen yere varınca ashâbına şöyle hitâp etti: - “Azâba uğratılmış olan şu milletin yurduna ancak ağlayarak girin. Ağlayamıyorsanız girmeyin ki, onların başına gelen sizin de başınıza gelmesin.” Buhârî, Salât  53, Enbiya 17, Tefsîru sûre (15), 2, Meğâzî 80; Müslim, Zühd 38-39 Başka bir rivayette Hicr’e  vardığı zaman Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in şöyle buyurduğu bildirilmektedir: - “Kendilerine zulmedenlerin yurduna ağlayarak girin. Yoksa onların başına gelenler sizin de başınıza gelebilir.” Sonra Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem başını örttü; o vadiyi geçinceye kadar süratle yürüdü.

Kaynak: Buhârî, Enbiyâ 17, Tefsîru Sûre (15), 2; Müslim, Zühd 39
Konu: Genel
958-) Kâ’b İbni Mâlik radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Nebî sallallahu aleyhi ve sellem Tebük Gazvesi’ne perşembe günü çıktı. Zaten Hz. Peygamber genellikle perşembe günü yolculuğa çıkmayı severdi. Buhârî, Cihâd 103 Sahîhayn’daki bir rivayet  şöyledir: Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem’in, perşembe günü dışında yolculuğa çıktığı pek nâdirdir.

Kaynak: Buhârî, Cihâd 103, Ebû Dâvûd, Cihâd 77
Konu: Genel
959-) Sahâbî Sahr İbni Vedâa el-Gâmidî radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: “Allahım! Ümmetimin erkenciliğini bereketli kıl” diye dua etmiştir. Râvi (Sahr) diyor ki; Peygamber aleyhisselâm, seriyye veya ordu gönderdiği zaman, sabahleyin erkenden gönderirdi. Tüccardan olan Sahr da, ticaret mal ve kervanlarını sabah erkenden yola çıkarırdı. Bu sebeple malı çoğaldı, zengin oldu.

Kaynak: Ebû Dâvûd, Cihâd 78; Tirmizî, Büyû’ 6. Ayrıca Bk. İbni Mâce, Ticârât 41
Konu: Genel
960-) Sehl bin Sa'd (r.a.) rivayet ediyor: Dünyaya önem verme ki, Allah seni sevsin. İnsanların elindekine göz dikme ki, insanlar seni sevsin.

Kaynak: İbni mace,zühd:1
Konu: Genel
960-) İbni Ömer radıyallahu anhumâ’dan rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Eğer insanlar, yalnız başına yolculuk yapmakta ne sakıncalar olduğunu benim kadar bilselerdi, hiç bir binek sahibi (yolcu) gece yolculuğuna yalnız çıkmazdı.”

Kaynak: Buhârî, Cihâd 135. Ayrıca Bk. Tirmizî, Cihâd 4; İbni Mâce, Edeb 45
Konu: Genel
961-) Enes (r.a.) Resûl-ü Ekremden (a.s.m.) rivayet ediyor: Yetimlerin malını kendileri namına çalıştırın. Tâ ki zekât onu yemesin.

Kaynak: Taberani’nin evsaf’ından.
Konu: Genel
961-) -Ebû Derdâ (r.a.) rivayet ediyor: Âlime karşı en ihtiyaçsiz davranan aile fertleri ve komşularıdır.

Kaynak: Ebu nuaym’ın  Hiye’sinden, İbni  Adiyy’in el-kamil’i  Nden.
Konu: Genel
961-) Amr İbni Şuayb’ın babası yoluyla dedesinden  rivayet ettiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Bir yolcu bir şeytan, iki yolcu iki şeytan sayılır. Üç yolcu ise, kâfiledir.”

Kaynak: Ebû Dâvûd, Cihâd 79; Tirmizî, Cihâd  4
Konu: Genel
962-) Ebû'd-Derdâ'dan (r.a.) rivayetle: Pe)'gamberlere karşı en ihtiyaçsızmış gibi davranan ve onlara en fazla sıkıntı veren akrabalarıdır.

Kaynak: İbni asakir’den.
Konu: Genel
962-) Ebû Saîd ve Ebû Hureyre radıyallahu anhümâ’dan rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Üç kişi yolculuğa çıkarlarsa, aralarından birini başkan seçsinler!”

Kaynak: Ebû Dâvûd, Cihâd 80
Konu: Genel
963-) Dahhak rivayet ediyor: İnsanların en zahidi kabri ve çürümeyi unutmayan, dünya ziynetinden en kıymetlisini terkeden, ebedî olanı fânî ve geçici olana tercih eden, yarını ömründen saymayan ve kendini ölmüş kabul edendir.

Kaynak: Beyhaki’nin şi’bü’l-iman’ından.
Konu: Genel
963-) İbni Abbas radıyallahu anhümâ’dan rivayet edildiğine göre Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “(Yolculukta) arkadaşların en iyisi dört kişiden oluşandır. Askerî birliklerin en iyisi dört yüz kişilik olandır. Orduların en iyisi ise dört bin kişiden meydana gelendir. Mevcudu on iki bine ulaşan ordunun mağlûp olması sayı azlığından değil başka sebeplerdendir.”

Kaynak: Ebû Dâvûd, Cihâd 83; Tirmizî, Siyer 7. Ayrıca Bk. İbni Mâce, Cihâd 25
Konu: Genel
964-) Ebû Hureyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Otu bol yerlerde yolculuk yaptığınız zaman, otlardan istifade etmeleri için develere imkân verin. Çorak ve otsuz yerlerde yolculuk ederseniz, takattan düşmeden gidilecek yere varmaları için develeri sür’atlice sürün. Gece mola verip yatacağınız zaman yoldan ayrılıp bir kenara çekilin. Zira yol hayvanların geçeceği ve böceklerin geceleyeceği yerdir.”

Kaynak: Müslim, İmâre 178. Ayrıca Bk. Ebû Dâvûd, Cihâd 57; Tirmizî, Edeb 75
Konu: Genel
964-) îbni Ömer'den (r.a.) rivayetle: Üsâme bin Zeyd insanlardan en çok sevdiğim kişidir

Kaynak: Müsned  Ve  Taberani’nin  Kebir’inden.
Konu: Genel
965-) Ebû Katâde radıyallahu anh şöyle dedi: Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem yolculuğa çıkar da geceleyin konaklayacak olursa, sağ yanının üzerine yatardı. Sabaha karşı mola verirse, sağ dirseğini diker, (bileğini büküp) başını avucunun içine alırdı.

Kaynak: Müslim, Mesâcid 313
Konu: Genel
965-) Ali (r.a.) rivayet ediyor: Sıkıntı zamanlarında güzelce abdest almak, camiye gitmek için yürümek, bir namazı kıldıktan sonra diğerini arzu ile beklemek günahları tamamen yıkar.

Kaynak: Ebu ya’la’nın  Müsned’i, Hakim’in  Müstedrek’i ve  Beyhaki’nin  Şi’bü’l-iman’ından. 
Konu: Genel
966-) Enes radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:  “Gece yolculuğunu tercih ediniz. Zira geceleyin yeryüzü dürülür (rahat yolculuk yapılır).”

Kaynak: Ebû Dâvûd, Cihâd 57
Konu: Genel
966-) Ebû Mâlik el-Eş'ârî (r.a.), Peygamber Efendimizin (a.s.m.) şöyle buyurduğunu rivayet ediyor: Abdesti güzelce almak îmanın yarısıdır. "Elhamdülillah" terazinin sevap kefesini doldurur. "Sübhanalîah" ve "Allâhü ekber"in sevabı göklerle yeri doldurur. Namaz nurdur, zekât delildir, sabır ışıktır, Kur'ân ya lehinde veya aleyhinde delildir. Bütün insanlar sabahları çıkarlar; ya rızâsına uygun işler yaparak kendilerini Allah'a satar ve Cehennem azabından kurtarmış olurlar veya kendilerini azaba müs-tehak ederler.

Kaynak: Müsned, 1:287; 2:230,277,301,303; Neşet, Zekât: 1;ıbni Mâce Tahare: 5.
Konu: Genel
967-) Süleyman bin Surad rivayet ediyor: Misvak kullanın, temizlenin.

Kaynak: İbni  Ebi  Şeybe ve   Taberani’nin  Evsaf’ı Ndan.
Konu: Genel
967-) Ebû Sa’lebe el-Huşenî radıyallahu anh şöyle dedi: “Sahâbîler bir yerde konakladılar mı, dere boylarına ve dağ yollarına dağılırlardı. Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem; - “Sizin bu şekilde dağ yollarına ve dere boylarına dağılmanız şeytandandır!” buyurdu. O günden sonra sahâbîler, konakladıkları yerlerde birbirlerinden hiç ayrılmadılar.

Kaynak: Ebû Dâvûd, Cihâd 88
Konu: Genel
968-) Rıdvân Bey’atinde bulunanlardan olup İbnü’l-Hanzaliyye diye bilinen Sehl İbni Amr - veya Sehl İbni Rebî’ İbni Amr el-Ensârî-  radıyallahu anh şöyle dedi: Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem karnı sırtına yapışmış (böğürleri göçmüş) bir devenin yanından geçti ve: - “Konuşamayan bu hayvanlar hakkında Allah’tan korkun! Besili olarak binin, besili olarak kesip yiyin!” buyurdu.

Kaynak: Ebû Dâvûd, Cihâd 44
Konu: Genel
969-) Ebû Ca’fer Abdullah İbni Ca’fer radıyallahu anhümâ  şöyle dedi: Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem bir gün beni terkisine bindirdi ve hiçbir kimseye söylemeyeceğim bir sır verdi. Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in abdest bozacağı zaman gizlenmek için en beğendiği yer kum tepesi veya hurma bahçesi  idi. Müslim, Hayz 79, Fezâilü’s-sahâbe 68 Müslim’in bu şekilde kısaca rivayet ettiği hadisi Berkânî, yine Müslim’in senediyle “hurma bahçesi” sözünden sonra şu ilâveyle nakletti: Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem ihtiyacını gidermek için ensardan birinin bahçesine girdi, baktı ki orada bir deve var. Deve Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem’i görünce inledi ve gözleri yaşardı. Peygamber aleyhisselamdevenin yanına gitti, hörgücünü ve kulaklarının arkasını şefkatle okşadı. Deve inlemesini kesti. Bunun üzerine Hz. Peygamber: - “Bu devenin sahibi kimdir? Bu deve kimindir?” diye devenin sahibini aradı. Medinelilerden bir delikanlı çıkageldi ve: - Bu deve benimdir, Ey Allah’ın Resûlü! dedi. Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem de: - “Allah’ın seni sahip kıldığı şu hayvan  hakkında Allah’tan korkmuyor musun? O senin kendisini aç bıraktığını ve çok yorduğunu bana şikâyet ediyor” buyurdu.

Kaynak: Ebû Dâvûd, Cihâd 44
Konu: Genel
969-) Câbir'den (r.a.) rivayetle: İyiliği neticelendirmek ona başlamaktan daha faziletlidir.

Kaynak: Taberani’nin evsaf’ı Ndan. 
Konu: Genel
970-) Enes radıyallahu anh şöyle dedi: Biz bir yerde konakladığımız zaman develerin yüklerini çözüp onları rahatlatmadan namaza durmazdık.

Kaynak: Ebû Dâvûd, Cihâd 44
Konu: Genel
971-) Ebû Saîd el-Hudrî radıyallahu anh şöyle dedi: Hz. Peygamber ile bir yolculukta bulunuyorken devesi üzerinde bir adam çıkageldi. Sağına soluna bakınmaya başladı. Bunun üzerine Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem : - “Yanında fazla binek hayvanı olan, hayvanı olmayana versin. Fazla azığı olan da azığı olmayana versin!” diyerek hemen hemen her çeşit malı saydı. Öyle ki biz, hiçbir malın fazlasında, bizden hiçbi-rimizin hakkı olmadığı düşüncesine kapıldık.

Kaynak: Müslim, Lukata 18. Ayrıca Bk. Ebû Dâvûd, Zekât 32
Konu: Genel
972-) Câbir radıyallahu anh’den rivâyet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem bir gazveye çıkacağı zaman: - “Ey muhacirler ve ensar topluluğu! Malı ve akrabası olmayan kardeşleriniz vardır. Her biriniz onlardan iki veya üç kişiyi yanına alsın” buyurdu. Aslında bizlerin de ancak bir kişi ile nöbetleşecek devemiz vardı. (Câbir) dedi ki, “Ben  nöbetleşe binmek üzere iki (veya üç) kişi aldım. Benim de ancak onlardan biri gibi deveme nöbetleşe binme hakkım vardı.”

Kaynak: Ebû Dâvûd, Cihâd 34
Konu: Genel
973-) Câbir radıyallahu anh  şöyle dedi:

Kaynak: Resûlullah sallallahu Aleyhi Ve Sellem yolculuk Esnasında Arkadan Yürür, Yürümekte Güçlük Çeken, Kimseleri Terkisine Bindirir Ve Onlara Dua Ederdi.                                    ebû Dâvûd, Cihâd 94
Konu: Genel
973-) îbni Mes'ûd (r.a.) rivayet ediyor: Allah'tan hakkıyla haya edin. Allah'tan hakkıyla haya eden kimse başını ve baştaki maddî manevî duyguları, karnı ye içindeki organları naramdan korur. Ölümü ve çürümeyi hatırlar. Âhireti isteyen dünya hayatının ziynetini terkeder. Kim bunları yaparsa Allah'tan hakkıyla haya etmiş olur.

Kaynak: Timizi, Kıyame: 24; Müsned, 1:387.
Konu: Genel
974-) îbni Mes'ûd'dan (r.a.) rivayetle: Ezberinizdeki Kur'ân'ı tekrarlayınız. Çünkü o insanın göğsünden hayvanın ipini koparıp kaçmasından daha süratli kaçar.

Kaynak: Buhari, Fezâilü'l-kur'ân: 23; Müslim, Mûsafirin: 228;tirmizi, Kuran: 8; Neseî, Iftltah: 37; Dsrimt, Rikak; 32müsned, 1:46
Konu: Genel
974-) İbni Ömer radıyallahu anhumâ’dan rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem yolculuğa çıkarken hayvanı üzerine binip iyice yerleşince üç kere tekbir getirir sonra da şöyle dua ederdi: “Bunu bizim hizmetimize vereni tesbih ve takdis ederiz; yoksa biz buna güç yetiremezdik. Biz şüphesiz Rabbimize döneceğiz.” Ey Allahım! Biz, bu yolculuğumuzda senden iyilik ve takvâ, bir de hoşnut olacağın ameller işlemeyi nasip etmeni dileriz. Ey Allahım! Bu yolculuğumuzu kolay kıl ve uzağını yakın et! Ey Allahım! Seferde yardımcı, geride çoluk çoçuğu koruyucu sensin. Ey Allahım! Yolculuğun zorluklarından, üzücü şeylerle karşılaşmaktan ve dönüşte malımızda, çoluk çocuğumuzda kötü haller görmekten sana sığınırım.” Râvi diyor ki, Hz. Peygamber yolculuktan döndüğünde de aynı sözleri söyler ve onlara şu cümleleri de eklerdi: “Biz yolculuktan dönen, tövbe eden, kulluk yapan ve Rabbimiz’e hamd eden kişileriz.”

Kaynak: Müslim, Hac 425. Ayrıca Bk. Ebû Dâvûd, Cihad 72; Tirmizî, Daavât 45-46
Konu: Genel
975-) Ebû Hüreyre (r.a.) rivayet ediyor: Akıllı kimseden nasihat isteyin ki, doğru yolu bulaşınız. Onu din-lememezlik etmeyin ki, pişman olmayasmız.

Kaynak: Hatib’in tarih’inden.
Konu: Genel
975-) Abdullah İbni Sercis radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem yolculuğa çıkarken, “Yolculuğun güçlüklerinden, üzücü manzaralarla karşılaşmaktan, iyiyken kötü olmaktan, mazlumun bedduasından ve dönüşte mal ve çoluk çoçuğu kötü hallerde bulmaktan Allah’a sığınır”dı.

Kaynak: Müslim, Hac 426. Ayrıca Bk. Tirmizî, Daavât 41; Nesâî, İsti’âze 41-42; İbni Mâce, Dua 30
Konu: Genel
976-) Ali İbni Rebîa şöyle dedi: Ali İbni Ebû Tâlib’i gördüm, binsin diye hayvanını getirdikleri zaman ayağını üzengiye koyunca ‘Bismillah’ dedi. Hayvanın üzerine yerleşip doğrulunca; ‘Bunu bizim hizmetimize vereni tesbih ve takdis ederiz, yoksa biz buna güç yetiremezdik. Biz şüphesiz Rabbimize döneceğiz’ dedi. Üç defa ‘el-Hamdülillah’, üç defa  ‘Allahu ekber’ dedi. Sonra da ‘Ey Rabbim, seni tesbih ederim. Ben kendime zulmettim, beni bağışla. Çünkü senden başka günahı bağışlayacak kimse yoktur’ âyetini okudu ve güldü. Bunun üzerine, - Ey mü’minlerin emiri! Niçin güldün? dediler. O da şu cevabı verdi: - Nebî sallallahu aleyhi ve sellem’in, benim yaptığım gibi yaptığını ve benim güldüğüm gibi güldüğünü görmüş ve ‘Niçin güldün ey Allah’ın Resülü?’ diye sormuştum. - “Yüce Rabbin, benden başka günahları bağışlayacak bir kimsenin olmadığını bilerek, günahlarımı bağışla! diye dua eden kulundan hoşnut olur,” buyurmuştu.

Kaynak: Ebû Dâvûd, Cihâd 74; Tirmizî, Daavât 46
Konu: Genel
977-) Câbir radıyallahu anh şöyle dedi: Biz (sahâbîler yolculukta) yokuş çıktığımızda Allahuekber; iniş indiğimizde de sübhânellah derdik.

Kaynak: Buhârî, Cihâd 132,133. Ayrıca Bk. Ebû Dâvûd, Cihâd 72
Konu: Genel
977-) Recael-Ganavî rivayet ediyor: Kulları kendisini hamdetmeden önce, Allah'ın kendisini övdüğü ve methettiği Fatiha ve İhias Süreleriyle şifâ isteyiniz.

Kaynak: İbni  Kani’den.
Konu: Genel
978-) İbni Ömer radıyallahu anhümâ şöyle dedi: Nebî sallallahu aleyhi ve sellem ile askerleri tepelere çıktıklarında Allahuekber derler, düzlüklere indiklerinde de subhânallah diye tesbih ederlerdi.

Kaynak: Ebû Dâvûd, Cihâd 72
Konu: Genel
979-) Tarık el-Muharibî rivayet ediyor: Ölüm gelmeden önce ölüme hazırlanın.

Kaynak: Taberani’nin kebir’i, Hakim’in  Müstedrek’i ,beyhaki’nin  Şi’bü’l-iman’ından.
Konu: Genel
979-) İbni Ömer radıyallahu anhümâ şöyle dedi: “Nebî sallallahu aleyhi ve sellem hac veya umreden dönerken her yokuş veya yüksek yere çıktığında üç kere “Allahuekber” der sonra: - ‘Allah’tan başka ilâh yoktur, O’nun ortağı yoktur. Mülk O’nundur, hamd O’na hastır. O, her şeye gücü yetendir. Biz yolculuktan dönen, tövbe eden, kulluk yapan ve Rabbimiz‘e hamd eden kişileriz. Allah verdiği sözü yerine getirdi, kuluna yardım etti ve o toplulukları hezimete uğratıp perişan etti’ buyururdu.” Buhârî, Cihâd 158; Müslim, Hac 428.

Kaynak: Müslim’in Bir Rivayetinde (hac 428) “büyük, Küçük Harplerden Ve Çatışmalardan, Hac Ve Umreden Döndüğünde” Kaydı Yer Almaktadır.
Konu: Genel
980-) İbni Abbas (r.a.) rivayet ediyor: Not tutarak sağ elinle hafızana yardım et.

Kaynak: Timizi, İlim: 12,
Konu: Genel
980-) Ebû Hureyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre, bir adam Hz. Peygamber’e: - Ey Allah’ın elçisi! Sefere çıkmak istiyorum, bana öğüt ver, dedi. Hz. Peygamber  ona: - “Allah’a karşı saygılı ol ve her tepeye çıktığında Allahu ekber de! buyurdu. Adam gittikten sonra arkasından: - “Allahım, ona uzakları yakın et ve  bu seferi ona kolay kıl” diye dua etti.

Kaynak:  tirmizî, Daavât 45; İbni Mâce, Cihâd 8
Konu: Genel
981-) Muaz bin Cebel'den (r.a.) rivayetle: Bir kötülüğe götüren, ulaşılması mümkün olmayan bir şeye yönelik olan ve istek duyulmaması gereken şeye karşı aşırı istekten Allah'a sığınınız.

Kaynak: Müsned, 5:232,247.
Konu: Genel
981-) Ebû Musâ el-Eş’arî  radıyallahu anh şöyle dedi: Biz bir yolculukta Hz. Peygamber ile birlikte idik.  Tepelere çıktıkça Allahuekber, lâ ilâhe illallah diye yüksek sesle  tekbir ve tehlil getirdik. Bunun üzerine Nebî sallallahu aleyhi ve sellem: - “Ey Müslümanlar! Kendinizi zorlamayınız. Zira siz sağıra veya burada olmayan birine seslenmiyorsunuz. Allah daima sizinle beraberdir, işitir ve size sizden daha yakındır” buyurdu.

Kaynak: Buhârî, Cihâd 131, Meğazî 38, Daavât 51, Tevhîd 9; Müslim, Zikr 44.  Ayrıca Bk. Ebû Dâvûd, Vitr 26.
Konu: Genel
982-) Ebû Hureyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Makbul olduğunda şüphe bulunmayan üç dua vardır: Mazlumun duası; misafirin duası; babanın çocuğuna duası.” Ebû Dâvûd, Vitr 29; Tirmizî, Birr 7, Daavât 47. Ayrıca bk. İbni Mâce, Dua 11

Kaynak: Ebû Dâvûd’un Rivayetinde “çocuğuna” Kaydı Yoktur.
Konu: Genel
982-) Ebû Hüreyre (r.a.) rivayet ediyor: Devamlı olan komşunun şerrinden Allah'a sığınınız. Çünkü kişi geçici komşudan uzaklaşmak istediğinde uzaklaşabilir.

Kaynak: Hakim’in müstedrek’inden.
Konu: Genel
983-) Ebû Musâ el-Eş’arî radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre  Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem bir topluluktan kuşkulandığı zaman şöyle dua ederdi: - “Allahım! Senden, onların önünü kesmeni istiyoruz. Onların verecekleri zarardan sana sığınıyoruz”.

Kaynak: Ebû Dâvûd, Vitr 30
Konu: Genel
983-) Âişe (r.a.) rivayet ediyor: Nazardan Allah'a sığınınız. Çünkü nazar haktır.

Kaynak: İbni mace,tıb:32.
Konu: Genel