Genel ile İlgili Hadisler
166-)
Câbir radıyallahu anh’den rivâyet olunduğuna göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem parmakları yalamayı, yemek tabağını silmeyi emretti ve:
“Sizler, gerçekten bereketin hangisinde olduğunu bilemezsiniz” buyurdu.
Müslim’in bir başka rivayeti şöyledir:
Resûl-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Sizden birinizin lokması düştüğünde hemen onu alsın ve üzerine yapışanları temizleyip yesin, onu şeytana bırakmasın. Parmaklarını yalamadıkça da elini mendile silmesin. Çünkü o kimse, bereketin yemeğin neresinde olduğunu bilemez.”
Yine Müslim’e ait bir diğer rivâyet şöyledir:
Peygamberimiz şöyle buyurmuşlardır:
Kaynak: “şüphesiz Şeytan Sizden Birinizin Her İşinde Hazır Olur. Hatta Yemeği Esnasında Bile Yanında Bulunur. Sizin Birinizin Lokması Düşerse, Üzerine Yapışanları Temizleyip Yesin. Lokmasını Şeytana Bırakmasın.” müslim, Eşribe 133-135.
Konu: Genel
166-)
Mahmud bin Lebîd rivayet ediyor: Âdemoğlunun hoşuna gitmeyen iki şey vardır. Birincisi ölüm. Oysa ölüm fitneden daha hayırlıdır. İkincisi, mal azlığıdır. Oysa az malın hesabını yapmak daha kolaydır.
Kaynak: Müsned, 5:427; Said Bin Mansur'un Sünen'inden.
Konu: Genel
167-)
İbni Abbâs radıyallahu anhümâ şöyle dedi:
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem, va’z etmek üzere aramızda doğrulup ayağa kalktı ve şöyle buyurdu:
“Ey insanlar! Şüphesiz ki siz yalınayak, çıplak ve sünnetsiz olarak Allah’ın huzuruna toplanacaksınız. ‘İlk defa yoktan var ettiğimiz gibi yeniden yaratacağız, bu va’dimizdir. Biz gerçekten bunu yapmaya muktediriz’ [Enbiyâ sûresi (21), 104]. Haberiniz olsun! Kıyamet günü insanların ilk giydirileni İbrahim aleyhisselâm’dır. Haberiniz olsun! Ümmetimden bir takım kimseler getirilip sol tarafa, cehennem tarafına sevk edileceklerdir. Ben:
– Ey Rabbim! Bunlar benim ashâbım, benim ümmetim, derim. Bunun üzerine:
- Sen, bunların senden sonra ne bid’atler ortaya çıkarıp ne kötülükler yaptıklarını bilmezsin, denir. Bunun üzerine ben, sâlih kul İsâ aleyhisselâm’ın dediği gibi derim:
“Ben aralarında bulunduğum sürece durumlarını gözettim; fakat sen beni öldürüp aralarından alınca, onların denetleyicisi ve gözetleyeni sadece sen oldun. Sen her şeye hakkıyla şâhitsin. Onları cezalandıracaksan şüphesiz ki onlar senin kullarındır. Eğer onları bağışlayacaksan, mutlak güçlü ve hikmet sahibi ancak sensin” [Mâide sûresi (5), 117-118].
Bunun üzerine bana şöyle denilir:
Gerçekten onlar, sen kendilerinden ayrıldığından beri, topukları üzerinde geri dönüp, dindarlıktan dinsizliğe yönelmeye devam ettiler.”
Kaynak: Buhârî, Enbiyâ 8, Rikâk 45; Müslim, Cennet 58. Ayrıca Bk, Tirmizî, Kıyâmet 3; Nesâî, Cenâiz 119
Konu: Genel
167-)
Ebû Bekre (r.a.) rivayet ediyor ki: İki şey vardır ki, Allah cezasını dünyada verir: Biri zulüm, diğeri anne babaya karşı gelmek.
Kaynak: Buhari’nin tarih’i Ve Taberani’nin kebir’inden.
Konu: Genel
168-)
Ebû Saîd Abdullah İbni Mugaffel radıyallahu anh şöyle dedi:
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem sapan taşı atmayı yasakladı ve:
“Sapan taşı av avlamaz, düşman öldürmez. Sadece göz çıkarır ve diş kırar” buyurdu.
Buhârî, Edeb 122; Müslim, Sayd 54. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Diyât 19, Edeb 166; Nesâî, Kasâme 40; İbn Mace, Sayd 11
Müslim’in bir başka rivâyeti şöyledir:
İbni Mugaffel’in yakınlarından biri sapanla taş atmıştı. İbni Mugaffel o kimseyi sapanla taş atmaktan nehyetti ve kendisine şunları söyledi:
Şüphesiz Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem sapanla taş atmayı yasakladı ve:
–“Bununla av avlanılmaz” buyurdu.Bu adam daha sonra yine atınca, İbni Mugaffel şunları söyledi:
Kaynak: –ben Sana Resûlullah sallallahu Aleyhi Ve Sellem’in Bundan Nehyettiğini Haber Veriyorum, Sen İse Aynı Şeyi Yapıyorsun. Eğer Bunu Bir Daha Yapacaksan, Seninle Asla Konuşmayacağım. müslim, Sayd 56
Konu: Genel
168-)
Câbir bin Abdullah'tan (r.a.) rivayetle: Müslüman kardeşinize bolluk ve berekete kavuşması için d\ıâ ederek mükâfatlandırınız. Çünkü yemeği yenildiğinde, suyu içildiğinde bereketle duâ etmek ona mükâfat vermektir.
Kaynak: Ebû Davud, Et'ime: 54.
Konu: Genel
169-)
Âbis İbni Rabîa şöyle dedi:
Ben, Ömer İbni Hattâb’ın Hacerülesved’i öptüğünü gördüm. O esnada diyordu ki:
Kaynak: Ben Senin Taş Olduğunu, Bir Fayda Ve Zarar Veremeyeceğini Biliyorum. Şâyet Resûlullah sallallahu Aleyhi Ve Sellem’ in Seni Öptüğünü Görmeseydim, Ben De Öpmezdim. buhârî, Hac 50; Müslim, Hac 251
Konu: Genel
169-)
Vahşi bin Harb (r.a.) rivayet ediyor ki, Resûl-ü Ekrem (a.s.m.)şöyle buyuruyor: Yemeklerinizi birlikte yiyin ve Allah'ın ismini zikredin ki bereketlensin.
Kaynak: Ebu Davud, Etime:14.
Konu: Genel
170-)
Ebû Hureyre radıyallahu anh şöyle dedi:
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’ e: “Göklerde ve yerde olanların hepsi Allah’ındır. İçinizdekini açıklasanız da, gizleseniz de, Allah sizi o yüzden hesaba çeker ve neticede dilediğini bağışlar, dilediğine de azâb eder. Allah, her şeye gücü yetendir” [Bakara sûresi(2), 284] anlamındaki âyet nazil olunca, bu durum Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in ashâbına ağır geldi. Bunun üzerine sahâbe, Resûl-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem’in huzuruna gelerek dizleri üzerine çöküp şöyle dediler:
- Ey Allah’ın Resûlü! Biz, namaz, cihad, oruç ve sadaka gibi gücümüz yeten amellerle mükellef kılınmıştık. Oysa şimdi sana, gönlümüze gelen ve kalbimizden geçen şeylerden de hesaba çekileceğimize dair bu âyet nazil oldu; buna güç yetiremiyoruz. Bunun üzerine Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Sizden önce kendilerine kitap verilen yahudi ve hıristiyanların dediği gibi, işittik ve isyan ettik demek mi istiyorsunuz? Bilâkis siz, işittik ve itaat ettik. Ey Rabbimiz! Bizi mağfiret eyle, bizi bağışla, nihayet dönüş sadece sanadır, deyiniz.”
Sahâbîler bu sözleri okuyup, dilleri de ona güzelce alışınca, Allah Teâla peşinden şu âyeti indirdi:
“Resûl, Rabbinden kendisine indirilene iman etti, mü’minler de iman ettiler. Hepsi, Allah’a, meleklerine, kitaplarına, resullerine inandılar. Peygamberleri arasında hiç bir ayrım yapmayız, dediler. İşittik ve itaat ettik bağışlamanı dileriz ey Rabbimiz, dönüş de ancak sanadır dediler” [Bakara sûresi (2), 285].
Kaynak: Ashâb İnen Âyetin Gereğini Yapıp, Bu Sözü Söylemeye Alışınca, Allah Teâlâ Daha Önceki Âyetin Hükmünü Neshetti, Şu Âyeti İndirdi: “allah Hiç Kimseye Gücünün Üstünde Bir Şey Teklif Etmez. Herkesin Kazandığı İyilik Kendi Yararına, Kötülük De Kendi Zararınadır. Ey Rabbimiz! Unutur Veya Yanılırsak Bizi Sorguya Çekme!” allah Teâlâ: “evet” Buyurdu. “ey Rabbimiz, Bizden Öncekilere Yüklediğin Gibi, Bize Ağır Yük Yükleme.” allah Teâlâ: “evet” Buyurdu. “ey Rabbimiz! Gücümüzün Yetmeyeceği Şeyleri De Bize Taşıtma. Bizi Bağışla, Kusurlarımızı Yok Say, Bize Acı. Sen Mevlâmızsın, O Kâfirler Gürûhuna Karşı Bize Yardım Et” [bakara Sûresi (2), 286] allah Teâlâ: “evet” buyurdu. müslim, Îmân 199
Konu: Genel
171-)
Ebû Hüreyre'den (r.a.) rivayetle: İnsanı helak edici şu yedi şeyden sakının: (1) Allah'a ortak koşmak, (2) sihir yapmak, (3) Allah'ın haram kıldığı bir cana haksız yere kıymak, (4) faiz yemek, (5) yetim malı yemek, (6) savaştan kaçmak, (7) namuslu, hiçbir şeyden haberi olmayan mü'min bir kadına zina iftirasında bulunmak.
Kaynak: Buhari, Vesâya: 23; Hudûd: 44, Tıb: 48; Müslim, İman;144; Ebû Dâvud, Vesâya: 10.
Konu: Genel
171-)
Âişe radıyallahu anhâ’dan rivâyet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Kim bizim bu dinimizde ondan olmayan bir şey ortaya çıkarırsa, o şey kabul edilmez.”
Müslim’in bir rivayeti şöyledir:
“Kim bizim dinimizde olmayan bir şey yaparsa o merduttur, makbul değildir.”
Kaynak: Buhârî, Sulh 5; Müslim, Akdiye 17,18. Ayrıca Bk. İbni Mâce, Mukaddime 2
Konu: Genel
172-)
Câbir radıyallahu anh şöyle dedi:
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem hutbe irad ettiği zaman gözleri kızarır, sesi yükselir, “Düşman sabah ve akşam üzerinize hücum edecek, kendinizi koruyunuz” diye ordusunu uyaran kumandan gibi öfkesi artar ve şehadet parmağı ile orta parmağını bir araya getirerek:
“Benimle kıyametin arası şu iki parmağın arası kadar yaklaştığı sırada ben peygamber olarak gönderildim” derdi. Sonra da sözlerine şöyle devam ederdi:
“Bundan sonra söyleyeceğim şudur ki: Sözün en hayırlısı Allah’ın kitabıdır. Yolların en hayırlısı Muhammed sallallahu aleyhi ve sel-lem’ in yoludur. İşlerin en kötüsü, sonradan ortaya çıkarılmış olan bid’atlardır. Her bid’at dalâlettir, sapıklıktır.” Sonra da şöyle buyurdu:
“Ben her mü’mine kendi nefsinden daha ileriyim, daha üstünüm. Bir kimse ölürken mal bırakırsa o mal kendi yakınlarına aittir. Fakat borç veya yetimler bırakırsa, o borç bana aittir; yetimlere bakmak da benim görevimdir.”
Kaynak: Müslim, Cum’a 43. Ayrıca Bk. İbni Mâce, Mukaddime 7
Konu: Genel
172-)
tbni Abbas'tan (r.a.): İçkiden sakınınız. Çünkü o her kötülüğün anahtarıdır.
Kaynak: Hakim’in müstedrek’i Ve Beyhaki’nin şi’bü’l-iman’ından.
Konu: Genel
173-)
Ebû Saîd'den (r.a.) rivayetle: Yüzlerden sakının. Oralara vurmayın.
Kaynak: İbni Adiyy’in El -kamil’inden.
Konu: Genel
173-)
Ebû Amr Cerîr İbni Abdullah radıyallahu anh şöyle dedi:
Birgün erken vakitlerde Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’ in huzurunda idik. O esnada, kaplan derisine benzeyen alaca çizgili elbise veya abalarını delerek başlarından geçirmiş ve kılıçlarını kuşanmış, tamamına yakını, belki de hepsi Mudar kabilesine mensup neredeyse çıplak vaziyette bir topluluk çıkageldi. Onları bu derece fakir görünce, Resûl-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem’ in yüzünün rengi değişti. Eve girdi ve sonra da çıkıp Bilâl’e ezan okumasını emretti; o da okudu. Bilâl kâmet getirdi ve Allah Resûlü namaz kıldırdı. Daha sonra Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem bir hutbe irad etti ve şöyle buyurdu:
“Ey insanlar! Sizi bir tek nefisten yaratan, ondan eşini var eden ve ikisinden pek çok kadın ve erkek meydana getiren Rabbinize hürmetsizlikten sakının. Allah şüphesiz hepinizi görüp gözetmektedir” [Nisâ sûresi (4), 1].
Sonra da Haşr suresinin sonundaki şu âyeti okudu:
“Ey iman edenler! Allah’dan korkun, herkes yarın için ne hazırladığına baksın” [Haşr sûresi (59), 18]. Sonra:
“Her bir fert, altınından, gümüşünden, elbisesinden, bir sa’ bile olsa buğdayından, hurmasından sadaka versin; hatta yarım hurma bile olsa sadaka versin” buyurdu.
Bunun üzerine ensardan bir adam, ağırlığından dolayı neredeyse kaldırmaktan aciz kaldığı, hatta kaldıramadığı bir torba getirdi. Ahali birbiri peşine sökün edip sıraya girmişti. Sonunda yiyecek ve giyecekten iki yığın oluştuğunu gördüm. Baktım ki Resûl-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem’ in yüzü gülüyor, sanki altın gibi parlıyordu. Sonra Peygamber Efendimiz şöyle buyurdu:
“İslâm’da iyi bir çığır açan kimseye, bunun sevabı vardır. O çığırda yürüyenlerin sevabından da kendisine verilir. Fakat onların sevabından hiçbir şey noksanlaşmaz. Her kim de İslâm’da kötü bir çığır açarsa, o kişiye onun günahı vardır. O kötü çığırda yürüyenlerin günahından da ona pay ayırılır. Fakat onların günahından da hiçbir şey noksanlaşmaz.”
Kaynak: Müslim, Zekât 69. Ayrıca Bk. Nesâî, Zekât 64
Konu: Genel
174-)
İbni Mes’ûd radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre, Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Haksız olarak öldürülen her kişinin kanından bir pay, Âdem’in ilk oğluna ayrılır. Çünkü o, insan öldürme çığırını ilk başlatan kişidir.”
Kaynak: Buhârî, Cenâiz 33, Enbiyâ 1, Diyât 2, İ’tisâm 15; Müslim, Kasâme 27. Ayrıca Bk. Tirmizî, İlm 4; Nesâî, Tahrim 1; İbn Mâce, Diyât 1
Konu: Genel
174-)
Ebû Umâme'den (r.a.): Kibirlenmekten sakınınız. Çünkü kul kibirlenmeye devam ettikçe Allah onun hakkında şöyle buyurur: "Kulumu zorbalar listesine yazın."
Kaynak: İbni adiyy’in El-kamil’inden.
Konu: Genel
175-)
Bedir ehlinden ve ensardan olan Ebû Mes’ûd Ukbe İbni Amr radıyallahu anh’ den rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Bir iyiliğe öncülük eden kimseye o iyiliği yapanın ecri gibi sevap vardır.”
Kaynak: Müslim, İmâre 133. Ayrıca Bk. Ebû Dâvûd, Edeb 115; Tirmizî, İlim 14
Konu: Genel
176-)
Ebû Hureyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“İnsanları doğru yola çağıran kimseye, kendisine uyanların sevabı gibi sevap verilir. Ona uyanların sevaplarından da hiçbir şey eksilmez. Başkalarını sapıklığa çağıran kimseye de, kendisine uyanların günahı gibi günah verilir. Ona uyanların günahlarından da hiçbir şey eksilmez.”
Kaynak: Müslim, İlim 16. Ayrıca Bk. Ebû Dâvûd, Sünnet 6;tirmizî, İlim 15; İbni Mâce, Mukaddime 14
Konu: Genel
177-)
: Büyük günahlardan sakının ve istikâmet üzere olun ki, müjdeye eresiniz.
Kaynak: İbni cerir’in Tefsir’i Ve ebu’l-hattap’tan.
Konu: Genel
177-)
Ebü’l-Abbâs Sehl İbn Sa’d es-Sâidî radiyallahu anh’den rivayet edildiğine göre, Hayber Gazvesi gününde Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Yarın sancağı, Allah’ın kendisinin eliyle fethi nasib edeceği, Allah’ı ve Resûlü’nü seven, Allah’ın ve Resûlü’nün de kendisini sevdiği bir kişiye vereceğim.”
Gazveye iştirak edenler, sancağın aralarından kime verileceğini düşünüp konuşarak geceyi geçirdiler. Sabah olunca, sancağın kendisine verileceği ümidi ile bütün sahâbîler Resûl-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem’ in huzuruna koştular. Peygamber Efendimiz:
– “Ali İbni Ebû Tâlib nerede?” diye sordu. Sahâbîler:
– Ey Allah’ın Resûlü! O gözlerinden rahatsız, dediler.
Bunun üzerine Peygamberimiz:
– “Ona haber verecek birini gönderiniz” buyurdular. Ali derhal getirildi. Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem onun gözlerini tükürüğüyle tedavi ederek kendisine dua etti. O kadar ki, hiç ağrısı yokmuş gibi oldu. Peygamber sancağı ona verdi. Ali:
– Ya Resûlallah! Onlar da bizim gibi mü’min oluncaya kadar mı savaşacağım? dedi. Resûl-i Ekrem:
Kaynak: “acele Etmeden, Gayet Sakin Bir Şekilde Onların Yanına Var, Kendilerini İslâm’a Davet Et, Uymaları Gereken İlâhî Yükümlülükleri Kendilerine Haber Ver. Allah’a Yemin Ederim Ki, Senin Vasıtanla Allah’ın Bir Tek Kişiye Hidâyet Vermesi, Senin İçin Kırmızı Develere Sahip Olmakdan Daha Hayırlıdır” buyurdu. buhârî, Fezâilü’s-sahâbe 9; Müslim, Fezâliü’s-sahâbe 34
Konu: Genel
178-)
Enes radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre, Eslem kabilesinden bir delikanlı şöyle dedi:
–Ey Allah’ın Resûlü! Ben gazveye katılmak istiyorum, fakat harb için gerekli olan malzemelerim yok. Hz. Peygamber:
– “Filan kişiye git; o harbe gitmek üzere hazırlanmıştı, fakat hastalandı” buyurdu. Delikanlı o kişiye gitti ve:
– Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem sana selam ediyor ve harb için hazırladığın malzemeleri bana vermeni söylüyor, dedi. Bunun üzerine adam hanımına:
– Hanım! Hazırladığım harb malzemelerinin hepsini bu delikanlıya ver; onlardan hiçbir şey geriye bırakma. Allah hakkı için, onlardan hiçbir şey bırakma ki, berekete nâil olalım, dedi.
Kaynak: Müslim, İmâre 134
Konu: Genel
179-)
Abdullah bin Mugaffel rivayet ediyor: Sarhoşluk veren her şeyden sakınınız.
Kaynak: Taberani’nin kebir’i Ve Ahmet ibni Hanbel’in Müsned’inden.
Konu: Genel
179-)
Ebû Abdurrahman Zeyd İbni Hâlid el-Cühenî radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Kim Allah yolunda cihada gidecek bir gaziyi techiz eder, cihad için gerekli olan ihtiyaçlarını karşılarsa, âdeta cihada gitmiş gibi sevab kazanır. Cihada giden gazinin arkada bıraktığı ailesine güzelce bakıp onların ihtiyaçlarını karşılayan kimse de sanki cihad yapmış gibi sevap kazanır.”
Kaynak: Buhârî, Cihâd 38; Müslim, İmâre 135-136. Ayrıca Bk. Ebû Dâvûd, Cihâd 20; Tirmizî, Fezâilü’l-cihâd 6; Nesâî, Cihâd 44
Konu: Genel
180-)
Ebû Saîd el-Hudrî radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem, Hüzeyl kabilesinin Lihyânoğulları üzerine ordu sevketmek istedi. Bu sebeple şöyle buyurdu:
“İki kişiden biri cihada gitsin. Kazanılacak sevap ikisi arasında ortaktır.”
Kaynak: Müslim, İmâre 137
Konu: Genel
181-)
İbni Abbas radıyallahu anhümâ’dan rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem, Ravha mevkiinde bir deve kervanına rastladı ve:
– “Sizler kimlersiniz?” dedi. Onlar:
– Biz müslümanlarız, sen kimsin? diye sordular.
Peygamber efendimiz:
– “Ben Allah’ın Resulüyüm” dedi. İçlerinden bir kadın, küçük bir çocuğu Peygamberimiz’e doğru kaldırarak:
– Bu çocuğun haccı olur mu? diye sordu. Resûlullah Efendimiz:
– “Evet, ayrıca sana da sevap vardır” buyurdu.
Kaynak: Müslim, Hac 409. Ayrıca Bk. Ebu Dâvûd, Menâsik 7
Konu: Genel
181-)
Sa'd (r.a.) rivayet ediyor: Duâ ederken diz üstü oturun, sonra «Ey Rabbim, ey Rabbim,» deyin.
Kaynak: Ebu Avane Ve bağavi’den
Konu: Genel
182-)
Ebû Mûsâ el-Eş’arî radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Nebî sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Kendisine emredileni tamı tamına, eksiksiz olarak ve gönül hoşluğu ile yerine getirip verilmesi istenilen kişiye veren güvenilir müslüman kasadar, sadaka veren iki kişiden biridir.”
Buhârî, Vekâlet 16; Müslim, Zekât 79. Ayrıca bk. Buhârî, Zekât 25, İcâre 1; Nesâî, Zekât 57, 67
Kaynak: Bir Rivayette: “emredileni Veren” şeklindedir.
Konu: Genel
182-)
Abdullah bin Ebî Ca'fer rivayet ediyor:
Kaynak: Said Bin Mansur'un Sünen'inden.
Konu: Genel
183-)
Ebû Rukayye Temîm İbni Evs ed-Dârî radıyallahu anh’ den rivayet edildiğine göre, Nebî sallallahu aleyhi ve sellem :
“Din nasihattır” buyurdu. Biz kendisine:
– Kimin için nasihattır? dedik. Peygamber Efendimiz:
- “Allah, Kitabı, Resûlü, mü’minlerin yöneticileri ve tüm müslümanlar için nasihattır” buyurdu.
Kaynak: Müslim, Îmân 95. Ayrıca Bk. Buhârî, Îmân 42; Ebû Dâvûd, Edeb 59; Tirmizî, Birr 17; Nesâî, Bey’at 31, 41
Konu: Genel
184-)
Cerîr İbni Abdullah radıyallahu anh şöyle dedi:
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’ e namazı tam olarak kılmak, zekâtı hakkıyla vermek, her müslümana nasihat etmek üzere biat ettim.
Kaynak: Buhârî, Îmân 42, Mevâkît 3, Zekât 2; Müslim, Îmân 97-98. Ayrıca Bk. Nesâi, Bey’at 6,17
Konu: Genel
185-)
Enes radıyallahu anh’ den rivayet edildiğine göre, Nebî sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Sizden biriniz, kendisi için arzu edip istediği şeyi, din kardeşi için de arzu edip istemedikçe, gerçek anlamda iman etmiş olmaz.”
Kaynak: Buhârî, Îmân 7; Müslim, Îmân 71-72. Ayrıca Bk. Tirmizî, Kıyâmet 59; Nesâî, Îmân 19, 33; İbn Mâce, Mukaddime 9
Konu: Genel
186-)
tbni Ömer (r.a.) rivayet ediyor:
Kaynak: Darekutni’nin sünen’i Ve Beyhaki’nin sünen’inden.
Konu: Genel
186-)
Ebû Saîd el-Hudrî radıyallahu anh, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’ i şöyle buyururken işittim dedi:
“Kim bir kötülük görürse, onu eliyle değiştirsin. Şayet eliyle değiştirmeye gücü yetmezse, diliyle değiştirsin. Diliyle değiştirmeye de gücü yetmezse, kalbiyle düzeltme cihetine gitsin ki, bu imanın en zayıf derecesidir.”
Kaynak: Müslim, Îmân 78. Ayrıca Bk. Tirmizî, Fiten 11; Nesâî, Îmân 17
Konu: Genel
187-)
İbni Mes’ûd radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Allah Teâlâ’nın benden önceki her bir ümmete gönderdiği peygamberin, kendi ümmeti içinde sünnetine sarılan ve emrine uyan ihlâslı ve seçkin yakın çevresi ve ashâbı vardı. Bu samimi çevre ve ashâbından sonra, yapmadıklarını söyleyen ve emrolunmadıklarını yapan kimseler onların yerini aldı. Böyle kimselerle eliyle cihad eden mü’mindir, diliyle cihad eden mü’mindir; kalbiyle cihad eden de mü’mindir. Bu kadarcığı da bulunmayanda hardal tanesi ağırlığında bile iman yoktur.”
Kaynak: Müslim, Îmân 80
Konu: Genel
187-)
Âişe'den (r.a.) rivayetle: nafile namazlarmız evde. Evlerinizi kabirlere cevirme-
Kaynak: Buhati, Salat: 52; Ezan: 81; Müslim, Misafirîn-26" Nesel Kıyâmol-leyl: 1; Taberânt, Sefer: 73; İbnimâce,
Konu: Genel
188-)
Ebü’l-Velid Ubâde İbni Sâmit radıyallahu anh şöyle dedi:
Biz Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’ e zorlukta ve kolaylıkta, sevinçli ve kederli anlarda, başkaları bize tercih edildiği zamanlarda kendisini dinleyip itaat etmeye, açıkça küfür sayılan bir şey yapmadıkları sürece devleti yönetenlerin işlerine karışmamaya, nerede olursak olalım hakkı söyleyeceğimize ve Allah hakkı için hiçbir kınayıcının kınamasından korkmayacağımıza dair bey’at ettik.
Kaynak: Buhârî, Ahkâm 42; Müslim, İmâre 41. Ayrıca Bk. Nesâî, Bey’at 1, 2, 3; İbn Mâce, Cihâd 41
Konu: Genel
188-)
Nu'man bin Beşîr (r.a.) rivayet ediyor: Haramla kendi aranıza helâlden bir engel koyunuz. Kim böyle davranırsa, ırzını ve dinini korumuş olur. Kim o engele yaklaşırsa, koruluğun kenarında otlayan hayvan gibi olur. Ki o hayvanın koruluğa girmesi an meselesidir. Şüphesiz her hükümdarın bir koruluğu vardır, Yer yüzünde Allah'ın koruluğu da haram kıldığı şeylerdir.
Kaynak: Taberani’nin kebir’i Ve İbni hıbban’ın Sahih’inden.
Konu: Genel
189-)
Nu’mân İbni Beşîr radıyallahu anhümâ’ dan rivayet edildiğine göre, Nebî sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Allah’ın çizdiği sınırları aşmayarak orada duranlarla bu sınırları aşıp ihlâl edenler, bir gemiye binmek üzere kur’a çeken topluluğa benzerler. Onlardan bir kısmı geminin üst katına, bir kısmı da alt katına yerleşmişlerdi. Alt kattakiler su almak istediklerinde üst kattakilerin yanından geçiyorlardı. Alt katta oturanlar:
Hissemize düşen yerden bir delik açsak, üst katımızda oturanlara eziyet vermemiş oluruz, dediler.
Şayet üstte oturanlar, bu isteklerini yerine getirmek için alttakileri serbest bırakırlarsa, hepsi birlikte batar helâk olurlar. Eğer bunu önlerlerse, hem kendileri kurtulur, hem de onları kurtarmış olurlar.”
Kaynak: Buhârî, Şirket 6; Şehâdât 30. Ayrıca Bk. Tirmizî, Fiten 12
Konu: Genel
190-)
Mü’minlerin annesi, Ümmü Seleme Hint Binti Ebû Ümeyye Huzeyfe radıyallahu anhâ’dan rivayet edildiğine göre, Nebî sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Sizin üzerinize birtakım emirler, yöneticiler tayin olunacaktır. Onların dine uygun olan işlerini iyi bulur, uygun olmayanlarını ise hoş karşılamaz, tenkit edersiniz. Kim hoş karşılamaz, kerih görürse günahdan korunmuş olur. Kim de tenkit eder, onların kötülüklerine engel olmaya çalışırsa, kurtuluşa erer. Fakat kim de razı ve hoşnut olur, onlara uyarsa isyan etmiş olur.” Bunun üzerine sahâbe-i kirâm:
–Ya Resûlallah! Onlarla savaşmayalım mı? dediler.
Peygamber Efendimiz:
–“Aranızda namaz kıldıkları sürece hayır” buyurdu.
Kaynak: Müslim, İmâre 63
Konu: Genel
190-)
Ebû'd-Derda rivayet ediyor: Allah'ı büyük tanıyıp dilinizle de bunu ifâde ediniz ki Allah da günahlarınızı bağışlasın.
Kaynak: Müsned, 5:199,
Konu: Genel
191-)
Ebû Humeyd es-Sâidî rivayet ediyor: Dünya için çalışmakta hırs göstermeyin. Çünkü herkes dünyada kendisi için ne takdir edilmişse ona kavuşur.
Kaynak: İbni Mâce, Ticâret 3.
Konu: Genel
191-)
Mü’minlerin annesi, Ümmü’l-Hakem Zeyneb Binti Cahş radıyallahu anhâ’ nın anlattığına göre, Nebî sallallahu aleyhi ve sel-lem, korkudan titreyerek onun yanına girdi ve:
“Allah’dan başka ilah yoktur. Yaklaşan şerden dolayı vay Arabın haline! Bugün Ye’cûc ve Me’cûc’un seddinden şu kadar yer açıldı” buyurdu ve baş parmağı ile şehadet parmağını birleştirerek halka yaptı. Bunun üzerine ben:
– Ey Allah’ın Resûlü! İçimizde iyiler de olduğu halde helâk olur muyuz, dedim? Resûl-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem :
– “Kötülük ve günahlar çoğaldığı vakit, evet” buyurdu.
Kaynak: Buhârî, Fiten 4, 28; Müslim, Fiten 1. Ayrıca Bk. Buhârî, Enbiyâ 7, Menâkıb 25; Ebû Dâvûd, Fiten 1; Tirmizî, Fiten 23; İbn Mâce, Fiten 9
Konu: Genel
192-)
Ebû Saîd el-Hudrî radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre, Nebi sallallahu aleyhi ve sellem :
“Yol ve sokaklara oturmaktan sakınınız” buyurdu. Sahâbîler:
- Ya Resûlallah! Bizim yol ve sokaklara oturmaktan vazgeçmemiz mümkün değil, çünkü lüzumlu işlerimizi orada konuşuyoruz, dediler. Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem :
–“Vazgeçemiyorsanız ve mutlaka oturmak zorunda kalıyorsanız, o halde yolun hakkını veriniz” buyurdular. Bunun üzerine:
- Yolun hakkı nedir ki, ya Resûlallah? diye sordular. Peygamberimiz:
–“Gözü haramlardan korumak, gelip geçene eziyet vermemek, verilen selâma mukabelede bulunmak, iyiliği tavsiye edip kötülükten sakındırma vazifesini yerine getirmek” buyurdular.
Kaynak: Buhârî, Mezâlim 22, İsti’zân 2; Müslim, Libâs 114. Ayrıca Bk. Ebû Dâvûd, Edeb 12
Konu: Genel
192-)
İbni Ömer (r.a.) rivayet ediyor: İnsanların en açı ilim isteklisidir, en tok olanı da ona istek duynıayandır.
Kaynak: Ebu Nuaym Ve deylemi’nin müsnedü’l-firdevs’inden.
Konu: Genel
193-)
İbni Abbas radıyallahu anhümâ’dan rivayet edildiğine göre; Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem, bir adamın elinde altın bir yüzük gördü, onu çıkardı ve attı. Sonra da şöyle buyurdu:
“Sizden biriniz ateşten bir köze yönelip, onu eline mi alıyor?” Hz. Peygamber gittikten sonra o adama:
– Yüzüğünü al da ondan uygun bir şekilde faydalan, denildi. Bu kişi ise:
– Hayır Allah’a yemin ederim ki, Allah Resûlü onu attıktan sonra onu ebediyyen almayacağım, dedi.
Kaynak: Müslim, Libâs 52
Konu: Genel
194-)
Ebû Saîd Hasan el-Basrî’den rivayet edildiğine göre, Âiz İbni Amr radıyallahu anh Ubeydullah İbni Ziyâd’ın yanına girdi ve:
– Ey oğlum! Ben, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’ in “Yöneticilerin en kötüsü, idaresi altındaki insanlara karşı katı ve kaba davrananlardır” buyurduğunu işittim, sakın sen onlardan olma, dedi.
Ubeydullah İbni Ziyâd, Âiz’e:
– Sen otur! Çünkü sen Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem’ in ashabının, unun kepeği gibi döküntü takımındansın, dedi. Âiz İbni Amr:
– Onlar arasında unun kepeği gibi döküntü takımından olan mı var ki? Unun kepeği gibi döküntü takımından olanlar onlardan sonra ve onlar dışındakilerin arasından çıktı, dedi.
Kaynak: Müslim, İmâre 23
Konu: Genel
195-)
Huzeyfe radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre, Nebî sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Canımı gücü ve kudretiyle elinde tutan Allah’a yemin ederim ki, ya iyilikleri emreder ve kötülüklerden nehyedersiniz, ya da Allah kendi katından yakın zamanda üzerinize bir azab gönderir. Sonra Allah’a yalvarıp dua edersiniz ama, duanız kabul edilmez.”
Kaynak: Tirmizî, Fiten 9
Konu: Genel
195-)
Ebû Ümâme (r.a.) rivayet ediyor: Yatacağınız zaman kapılarınızı kapayınız, yemek kaplarınızın üzerini örtünüz, su kaplarınızın ağzını bağlayınız, yanan ateşi söndürünüz. Bunları yaparsanız size zararları dokunmasına Allah tarafından izin verilmez.
Kaynak: Buhârî, Eşribe: 22; Bedü'l-halk: 11; Müslim, Eşribe:97; Ebûdâvud, Edeb: 161; Timizi, Etime; 15, Edeb; 74; Muvatta, Sıfat-in Neblyyi: 21.
Konu: Genel
196-)
îbni Mes'ud (r.a.) rivayet ediyor: Allah'a en sevimli amel, vaktinde kılman namazdır. Sonra anne babaya iyilik, sonra da Allah yolunda cihad etmektir.
Kaynak: Buhari,mevakiti’s-salat:5,cihad:1;edeb:1;tevhid:48;müslim,iman:137,140;ebu Davud,edeb:120;tirmizi,salat:13.
Konu: Genel