Genel ile İlgili Hadisler
1826-)
îbni Amr'dan (r.a.) rivayetle: Allahu Taâla kullarından birden bire ilmi çekip almaz. Fakat âlimlerin ruhunu almakla ilmi kaldırır. Öyle ki, hiçbir âlim bırakmayınca insanlar câhil liderler edinirler. Onlara soru sorulduğunda bilgisizce fetva verirler. Hem kendileri haktan sapar, hem de insanları saptırırlar.
Kaynak: Buharî, İlim: 34; Müslim, İlim: 13; Tirmizl İlim: 5;ibnimâce, Mukaddime: 8.
Konu: Genel
1827-)
Ebû Hureyre radıyallahu anh Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’i şöyle buyururken işittim dedi:
“Bir gün gelecek, insanlar Medine’yi bütün hayır ve güzellikleriyle terkedip gidecekler; orada sadece vahşi hayvanlar ve kuşlar kalacaktır. Medine’ye son olarak koyunlarına seslenip duran Müzeyne kabilesinden iki çoban girecek ve orayı ıpıssız, vahşi hayvanlarla dolu bulacaklar. Onlar da Vedâ Tepesi’ne gelince yüzüstü düşüp öleceklerdir.”
Kaynak: Buhârî, Fezâilü’l-medîne 5; Müslim, Hac 498, 499
Konu: Genel
1828-)
Ebû Ümâme rivayet ediyor: Allah, sadece Kendisi için ve rızâsı gözetilerek yapılan ameli kabul eder.
Kaynak: A/esef, Cihad: 24.
Konu: Genel
1828-)
Ebû Saîd el-Hudrî radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Dünyanın son günlerinde, halifelerinizden biri, malı saymaya bile gerek duymadan avuç avuç dağıtacaktır.”
Kaynak: Müslim, Fiten 68, 69. Ayrıca Bk. Ahmed İbni Hanbel, müsned, Iıı, 317
Konu: Genel
1829-)
Ebû Mûsâ el-Eş’arî radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûl-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“İnsanlar öyle bir zaman görecektir ki, bir kimse eline altın alıp onu sadaka olarak vereceği bir kimse arayacak, fakat bulamayacaktır. Erkeklerin azlığı, kadınların çokluğu sebebiyle, kırk kadının bir erkeğin himayesine sığındığı görülecektir.”
Kaynak: Müslim, Zekât 59. Ayrıca Bk. Buhârî, Zekât 9
Konu: Genel
1830-)
Ebû Hureyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûl-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Vaktiyle bir adam bir başkasından bir arsa satın aldı. Arsayı alan adam orada altınla dolu bir çanak buldu. Arsayı satan adama:
- Altınını al! Zira ben senden altın değil arazi satın aldım, dedi. Arsanın ilk sahibi de:
- Ben sana o arsayı içindekilerle beraber sattım, dedi.
Anlaşmazlıklarını halletmesi için bir adama başvurdular. Hakem olan bu adam:
- Çocuklarınız var mı? diye sordu. Biri:
- Benim bir oğlum var, dedi. Diğeri de:
- Benim de bir kızım var, dedi. Hakem:
- Oğlanla kızı evlendirin. O altınların bir kısmını onlara verin, bir kısmını da siz harcayın, dedi”.
Kaynak: Buhârî, Enbiyâ 54; Müslim, Akdıye 21. Ayrıca Bk. İbni Mâce, Lukata 4
Konu: Genel
1830-)
îbni Mes'ud'dan (r.a.) rivayetle: Allah zayıflarına hakkını vermeyen bir ümmeti temize çıkarmaz.
Kaynak: Taberânî'nin Kebîrinden.
Konu: Genel
1831-)
Ebû Hureyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’i şöyle buyururken dinledi:
“Vaktiyle iki kadın yanlarında çocuklarıyla giderken bir kurt gelip onlardan birinin çocuğunu kapıp götürdü. Kadınlardan biri arkadaşına:
- Kurt senin çocuğunu götürdü, dedi. O da:
- Hayır, senin çocuğunu götürdü, dedi.
Kadınlar dâvalarını halletmek üzere Dâvûd sallallahu aleyhi ve sellem’e başvurdular. O da yaşlı kadını haklı görerek çocuğu ona verdi. Kadınlar oradan ayrıldıktan sonra Hz. Dâvûd’un oğlu Süleyman sallallahu aleyhi ve sellem’e giderek, meseleyi ona da anlattılar. Hz. Süleyman:
- Bana bıçağı getirin de çocuğu ikiye bölerek aralarında paylaştırayım, dedi. O zaman genç kadın:
- Allah sana rahmet etsin, öyle yapma! Çocuk onundur, dedi.
Hz. Süleyman da çocuğun genç kadına ait olduğunu belirtti.
Kaynak: Buhârî, Enbiyâ 40, Ferâiz 30; Müslim, Akdıye 20. Ayrıca Bk. Nesâî, Âdâbü’l-kudât 14
Konu: Genel
1832-)
Mirdâs el-Eslemî radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûl-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Allah’ın sâlih kulları birbiri ardından âhirete göçer; geride arpa ve hurmanın döküntüleri gibi değersiz kimseler kalır. Allah Teâlâ da onlara hiçbir önem vermez.”
Kaynak: Buhârî, Rikâk 9. Ayrıca Bk. Dârimî, Rikâk 11
Konu: Genel
1832-)
Ebû Hüreyre (r.a.) rivayet ediyor: Şüphesiz Allahu Taâla sizin boy poşunuza ve mallarınıza bakmaz, ancak kalblerinize ve amellerinize bakar.
Kaynak: Müslim, Birr: 33; İbnimâce, Zühd: 9; Müsned,2:285,539.
Konu: Genel
1833-)
Rifâa İbni Râfi’ ez-Zürakî radıyallahu anh şöyle dedi:
Cebrâil aleyhisselâm Resûl-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem’e gelerek:
- İçinizdeki Bedir gazilerine nasıl bir önem veriyorsunuz? diye sordu. Peygamber aleyhisselâm da:
- “Onları müslümanların en faziletlisi kabul ederiz” buyurdu veya buna benzer bir söz söyledi. Cebrâil aleyhisselâm:
- Biz de meleklerden Bedir Gazvesi’ne katılanları meleklerin en faziletlisi sayarız, dedi.
Kaynak: Buhârî, Megâzî 11. Ayrıca Bk. İbni Mâce, Mukaddime 11
Konu: Genel
1833-)
Ebû Hüreyre'den (r.a.) rivayetle: Allah, eteklerini sürüye sürüye kibirle yürüyenlere rahmet nazarıyla bakmaz.
Kaynak: Buhari, Libas: 5; Ebû Davud, Libas: 27; İbnimâce,mesacid: 14; Müsned, 2:346.
Konu: Genel
1834-)
İbni Ömer radıyallahu anhümâ’dan rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Allah Teâlâ bir kavme azâb gönderdiği zaman, o azâb orada bulunanların hepsine erişir. Sonra da herkes amellerine göre yeniden diriltilir.”
Kaynak: Buhârî, Fiten 19; Müslim, Cennet 84
Konu: Genel
1835-)
Câbir radıyallahu anh şöyle dedi:
Mescid-i Nebevî’de Resûl-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem’in hutbe okurken dayandığı bir kütük vardı. Mescide minber konulduğu (artık Resûlullah hutbesini orada okumaya başladığı) zaman bu kütüğün, doğumu yaklaşmış deve gibi inlediğini duyduk. Bunun üzerine Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem minberden indi, elini kütüğün üzerine koyunca sesi kesildi.
Buhârî, Menâkıb 25
Bir başka rivayet şöyledir: Cuma günü gelip de Resûl-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem minberin üzerine oturunca, yanında Resûlullah’ın hutbe okuduğu hurma kütüğü ikiye bölünüyormuş gibi haykırdı.
Buhârî, Büyû‘ 32
Bir başka rivayet şöyledir: Kütük çocuk gibi bağırdı. Bunun üzerine Resûl-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem aşağı inerek onu tutup kucakladı. Kütük de teskin edilmeye çalışılan bir çocuk gibi yavaş yavaş sükûnet buldu. Hz. Peygamber:
“Dinlediği zikirden mahrum kaldığı için ağladı” buyurdu.
Kaynak: Buhârî, Menâkıb 25
Konu: Genel
1836-)
Ebû Sa’lebe el-Huşenî Cürsûm İbni Nâşir radıyallahu anh’ın rivayet ettiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Allah Teâlâ bazı şeyleri farz kıldı, onları ihmal etmeyin. Bazı günahlara yaklaşılmaması için sınırlar koydu, o sınırları aşmayın. Bazı şeyleri haram kıldı, o haramları çiğnemeyin. Bazı şeyleri de unuttuğu için değil size olan merhameti sebebiyle dile getirmedi, onları da araştırıp kurcalamayın.”
Kaynak: Dârekutnî, es-sünen, Iv, 184. Ayrıca Bk. Hâkim, el-müstedrek, Iv, 115
Konu: Genel
1836-)
Enes (r.a.) rivayet ediyor: Allah, kendisinde zerre kadar hayır bulunan bir kimseyi rezil rüs-vay etmez.
Kaynak: İbni Adiyy'in E/-k3m//inden.
Konu: Genel
1837-)
Abdullah İbni Ebû Evfâ radıyallahu anhümâ şöyle dedi:
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem ile beraber yedi gazâ yaptık. O gazvelerde çekirge yedik.
Diğer bir rivayete göre, Resûl-i Ekrem ile beraber çekirge yedik, dedi.
Kaynak: Buhârî, Zebâih Ve’s-sayd 13; Müslim, Sayd Ve’z-zebâih 52. Ayrıca Bk. Tirmizî, Et’ime 22; Nesâî, Sayd Ve’z-zebâih 37
Konu: Genel
1837-)
Aişe'den (r.a.) rivayetle: Allah, şaka yaparken doğru söyleyen şakacıyı bundan dolayı sorumlu tutmaz.
Kaynak: İbni Asakitöen.
Konu: Genel
1838-)
Ebû Hureyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûl-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Mü’min bir yılan deliğinden iki defa ısırılmaz.”
Kaynak: Buhârî, Edeb 83; Müslim Zühd 63. Ayrıca Bk. Ebû Dâvûd, Edeb 29; İbni Mâce, Fiten 13
Konu: Genel
1839-)
Âişe (r.a.) rivayet ediyor: Allah, hacda tavaf edenlerle iftihar eder.
Kaynak: Ebû Nuaym'ın Htly&si Ve Beyhakî'ninşi'bû'l-tmrimdan.
Konu: Genel
1839-)
Ebû Hureyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Allah Teâlâ kıyamet gününde üç kişiyle konuşmaz, yüzlerine bakmaz ve kendilerini temize çıkarmaz; onlar için acıklı azâb vardır:
Biri, yolculuk sırasında ihtiyacından fazla suyu olup da onu öteki yolculardan esirgeyen kimse.
Diğeri, ticaret malını ikindiden sonra satarken, onu şu kadar fiyata aldım diye yemin eden, gerçek hiç de öyle olmadığı halde müşteri kendine inanan kimse.
Öteki de, bir devlet başkanına dünyalık hatırına biat sözü veren, kendisine para pul verirse sözünde duran, vermezse sözünden cayan kimsedir.”
Kaynak: Buhârî, Müsâkât 10, Şehâdât 22, Ahkâm 48, Tevhîd 24; Müslim, Îmân 171-173.
Konu: Genel
1840-)
İbni Amr'dan (r.a.) rivayetle: Allah, Arafe Gününün akşamında Arafat'a çıkan hacılarla meleklerine karşı iftihar eder ve şöyle buyurur: "Kullarıma bakm. Bana saçı başı dağınık, toz toprak içinde gelmişler."
Kaynak: Neseî, Âdâbü'l-kudat: 37; Hacc: 194; Müslim, Hacc:436; İbni Mâce, Mesacid: 19; Menasik: 56; Müsned, 2:186,187.
Konu: Genel
1840-)
Ebû Hureyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Sûra iki üfleme arasında kırk vardır.” Ashâb-ı kirâm:
- Ebû Hureyre! Kırk gün mü? diye sordular.
- Bir şey diyemem, dedi. Sahâbîler:
- Kırk yıl mı? diye sordular.
- Bir şey diyemem, dedi.
- Kırk ay mı? diye sordular.
- Bir şey diyemem, dedi. (Sonra hadisi şöyle tamamladı) “Kuyruk sokumu (acbü’z-zeneb) dışında insanın bütün bedeni çürüyüp yok olur. Yeniden yaratılma işi kuyruk sokumundan başlar. Sonra Allah Teâlâ gökten bir su indirir, herkes bitkiler gibi yeniden canlanır.”
Kaynak: Buhârî, Tefsîru Sûre (39), 3, (78), 1; Müslim, Fiten 28
Konu: Genel
1841-)
Ebû Hureyre şöyle dedi:
Resûl-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem bir yerde sahâbîlerle konuşurken bir bedevî çıkageldi ve:
- Kıyamet ne zaman kopacak? diye sordu.
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem sözünü kesmeden konuşmasına devam etti. Bunun üzerine sahâbîlerden biri:
- Bedevînin sorusunu duydu, fakat soruyu beğenmedi, dedi. Bir başkası da:
- Hayır, soruyu duymadı, dedi.
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem konuşmasını bitirince:
- “Kıyamet hakkında soru soran nerede?” buyurdu. Bedevî:
- Buradayım, Yâ Resûlallah! dedi.
- “Emanet zâyi edildiği zaman kıyameti bekle!” buyurdu. Bedevî:
- Emanet nasıl zâyi olacak? diye sordu. Resûl-i Ekrem de:
- “Emanet ehil olmayan kimseye verildiği zaman kıyameti bekle!” buyurdu.
Kaynak: Buhârî, İlim 2, Rikak 35. Ayrıca Bk. Ahmed İbni Hanbel, müsned, Iı, 361
Konu: Genel
1841-)
Talka bin Ubeydullah (r.a.) rivayet ediyor: Allah, ibâdete düşkün gençle meleklere karşı iftihar ederek şöyle buyurur: "Kuluma bakm. Benim rızâm için nefsânî isteklerini terket-miştir."
Kaynak: Deylemî'ninmdsnedûv-f/rcfei's'inden.
Konu: Genel
1842-)
Ebû Hureyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“İmamlar sizin için namaz kılarlar; eğer eksiksiz kıldırırlarsa hem size hem de onlara sevabı vardır; şayet hata ederlerse, size sevap, onlara da ceza vardır.”
Kaynak: Buhârî, Ezân 55. Ayrıca Bk. Ahmed İbni Hanbel, müsned, Iı, 355, 537
Konu: Genel
1842-)
Ebû Hüreyre'den (r.a.) rivayetle: Allah, mü'min kulunu hastalığa müptela eder ki, üzerindeki bütün günahları döksün.
Kaynak: Taberânî'nin Keb!f\ Ve Hâkimin Müsfec/retfinden.
Konu: Genel
1843-)
Ebû Hureyre radıyallahu anh:
“Siz insanların iyiliği için ortaya çıkarılmış en hayırlı ümmetsiniz” âyetini okudu ve onu şöyle açıkladı:
İnsanların diğer kimselere en hayırlı ve faydalı olanları, bazı şahısları boyunlarından zincire vurulmuş olarak (İslâm toplumuna) getiren kimselerdir. Sonra o getirdikleri esirler İslâmiyet’i kabul ederler.
Kaynak: Buhârî, Tefsîru Sûre (3), 7
Konu: Genel
1843-)
îbni Kani' (r.a.) rivayet ediyor: Allah verdiği nimetlerle kulunu imtihan eder. Eğer Allah'ın takdii ettiği kısmetine razı olursa bereket verir ve genişlik verir. Razı olmazsa bereket vermez ve takdir edilenden fazlasını elde edemez.
Kaynak: Müsned, 5:24
Konu: Genel
1844-)
Ebû Hureyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûl-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Allah Teâlâ, boyunlarından zincire vurulmuş olarak cennete götürülen kimselerden hoşnut olur.”
Kaynak: Buhârî, Cihâd 144. Ayrıca Bk. Ebû Dâvûd, Cihâd 114
Konu: Genel
1844-)
Ebû Musa'dan (r.a.) rivayetle Peygamber Efendimiz (a.s.m.) şöyl buyurmuşlardır: Şüphesiz Allahu Taâlâ gündüz günah işleyenlerin tevbe etmeleı için geceleyin rahmet elini açar; gece günah işleyenlerin tevbesi içi de gündüzleyin rahmet elini açar. Bu durum güneş batıdan doğuncaya kadar devam eder.
Kaynak: Müslim, Tevbe: 31; Musned, 4:395,404.
Konu: Genel
1845-)
Ebû Hureyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûl-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Allah Teâlâ’nın bir beldede en beğendiği yer oranın mescitleri, bir beldede en sevmediği yer de oranın çarşı-pazarıdır.”
Kaynak: müslim, Mesâcid 288
Konu: Genel
1845-)
Ebû Hüreyre (r.a.) rivayet ediyor: Şüphesiz Allahu Taâlâ her yüz yılın başında bu ümmet için dinini yenileyecek bir müceddid gönderir.
Kaynak: Ebû Davud, Melahim; 1.
Konu: Genel
1846-)
Selmân-ı Fârisî radıyallahu anh şöyle dedi:
Şayet yapabiliyorsan, çarşı-pazara ilk giren ve oradan en son çıkan kimse sen olma! Çünkü orası şeytanın savaş alanı olup bayrağını oraya diker.
Müslim, Fezâilü's-sahâbe 100
Berkânî Sahîh’inde bu hadisi şöyle rivayet etmiştir:
Selmân radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
Kaynak: “çarşı-pazara İlk Giren Ve Oradan En Son Çıkan Sen Olma! Şeytan Orada Yumurtlar Ve Orada Yavru Çıkarır.”
Konu: Genel
1847-)
Âsım el-Ahvel’den rivayet edildiğine göre Abdullah İbni Sercis radıyallahu anh şöyle dedi:
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’e:
- Yâ Resûlallah! Allah seni bağışlasın, dedim. O da:
- “Seni de bağışlasın” buyurdu.
Âsım el-Ahvel dedi ki, Abdullah İbni Sercis’e:
- Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem senin için böyle mağfiret diledi mi? diye sordum.
- Evet, senin için de mağfiret diledi, dedi ve şu âyet-i kerîmeyi okudu:
“(Habîbim!) Hem kendinin hem de mü’min erkeklerin ve mü’min kadınların günahlarının bağışlanmasını dile!”
Kaynak: Müslim, Fezâil 112
Konu: Genel
1848-)
Ebû Mes’ûd el-Ensârî radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûl-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“İlk peygamberlerden itibaren halkın hatırında kalan bir söz vardır: Utanmadıktan sonra dilediğini yap!”
Kaynak: Buhârî, Enbiyâ 54, Edeb 78. Ayrıca Bk. Ebû Dâvûd, Edeb 6; İbni Mâce, Zühd 17
Konu: Genel
1849-)
İbni Amr'dan (r.a.) rivayetle: Allah, güzel konuşacağım diye inekler gibi dilini ağzında dolaştıran kimseye buğzeder.
Kaynak: Ebû Davud, Edeb: 86; Tırmizî, Edeb: 72; Müsned,2:165,187
Konu: Genel
1849-)
İbni Mes’ûd radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûl-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Kıyamet gününde insanlar arasında ilk görülecek hesap, kan dâvalarıdır.”
Kaynak: Buhârî, Diyât 1, Rikak 48; Müslim, Kasâme 28. Ayrıca Bk. Tirmizî, Diyât 8; Nesâî, Tahrîmü’d-dem 2; İbni Mâce, Diyât 1
Konu: Genel
1850-)
Muaz bin Cebel (r.a.) rivayet ediyor: Allah, kibirli ve şımarık kimselere buğz eder.
Kaynak: Deylemî'nin Mösnedüv-fîrdevs'indeı
Konu: Genel
1850-)
Âişe radıyallahu anhâ’dan rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Melekler nûrdan, cinler kızıl ateşten, Âdem de size bildirilen şeyden (topraktan) yaratılmıştır.”
Kaynak: Müslim, Zühd 60. Ayrıca Bk. Ahmed İbni Hanbel, müsned, Vı, 153, 168
Konu: Genel
1851-)
Âişe radıyallahu anhâ şöyle dedi:
Nebiyy-i Muhterem sallallahu aleyhi ve sellem’in ahlâkı Kur’an idi.
Kaynak: Müslim, Müsâfirîn 139. Ayrıca Bk. Nesâî, Kıyâmü’l-leyl 2
Konu: Genel
1852-)
Ali bin Ebî Tâlib'ten (r.a.) rivayetle: Allah çok zulmeden zengine, çok câhil ihtiyara ve kibirli fakire bugz eder.
Kaynak: Taberâni'nin Evsafından.
Konu: Genel
1852-)
Âişe radıyallahu anhâ şöyle dedi:
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem:
“Kim Allah’a kavuşmak isterse, Allah da ona kavuşmak ister. Kim Allah’a kavuşmak istemezse, Allah da ona kavuşmayı arzu etmez” buyurdu. Bunun üzerine ben:
- Yâ Resûlallah! Ölümü sevmediği için mi (kavuşmak istemez)? Öyleyse hepimiz ölümü sevmeyiz, dedim.
- “Hayır, öyle değil. Mü’mine Allah’ın rahmeti, rızâsı ve cenneti müjdelendiği zaman Allah Teâlâ’ya kavuşmak ister; işte o zaman Allah da ona kavuşmayı arzu eder. Kâfire Allah’ın azâbı, gazabı haber verildiği zaman Allah’a kavuşmaktan hoşlanmaz; Allah da ona kavuşmaktan hoşlanmaz” buyurdu.
Kaynak: Müslim, Zikir 14-17. Ayrıca Bk. Buhârî, Rikak 41; Tirmizî, Cenâiz 67, Zühd 6; Nesâî, Cenâiz 10; İbni Mâce, Zühd 31
Konu: Genel
1853-)
Mü’minlerin annesi Safiyye Binti Huyey radıyallahu anhâ şöyle dedi:
Resûl-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem itikâfa girmişti. Bir gece onu ziyarete gidip konuştum. Sonra eve dönmek üzere kalktığım zaman o da beni evime götürmek üzere kalktı.
Bu sırada ensardan iki kişi -Allah onlardan razı olsun- bizimle karşılaştı. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem’i görünce oradan çabucak uzaklaşmak istediler. Resûl-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem:
- “Biraz yavaş olun. Yanımdaki Safiyye Binti Huyey’dir” dedi. Onlar:
- Elçisinin uygunsuz bir davranışta bulunmasından Allah’ı tenzih ederiz, Yâ Resûlallah! deyince de:
- “Şeytan insanın vücudunda kan gibi dolaşır, Onun sizin kalbinize bir kötülük - veya bir şüphe- atmasından korktum” buyurdu.
Kaynak: Buhârî, İ’tikâf 11, Bed’ü’l-halk 11, Ahkâm 21; Müslim, Selâm 23-25. Ayrıca Bk. Ebû Dâvûd, Savm 79, Edeb 81; İbni Mâce, Sıyâm 65
Konu: Genel
1854-)
Ebü’l-Fazl Abbâs İbni Abdülmuttalib radıyallahu anh şöyle dedi:
Huneyn Gazvesi’nde Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem ile beraber bulundum. Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem (Düldül adındaki) beyaz katırın üzerinde otururken, Abdülmuttalib’in torunu Ebû Süfyân İbni Hâris ile ben Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in yanından hiç ayrılmadık. Müslümanlarla müşrikler birbirine girince müslümanlar gerilemeye başladı. Bu sırada Resûlullah Düldül’ü durmadan kâfirlerin üzerine sürüyordu. Ben Düldül’ün geminden tutmuş savaş alanına girmesine engel olmaya çalışıyordum. Ebû Süfyân ise Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in katırının özengisine yapışmıştı. Bu sırada Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem:
- “Ey Abbâs! Bey‘atürrıdvân’da bulunanlara seslen!” buyurdu.
Gür sesli bir zât olan Abbas sözüne şöyle devam etti:
Var gücümle “Bey‘atürrıdvân’da bulunan sahâbîler! Neredesiniz?” diye bağırdım. Vallahi onların sesimi duydukları zaman Hz. Peygamber’e doğru dönüp gelişleri, bir ineğin yavrusuna doğru şefkatle gelişi gibiydi. “Lebbeyk! Lebbeyk! (Emret! Emret!)” diyerek kâfirlerle vuruştular. Ensarı savaşa çağırırken “Ey ensar topluluğu! Ey ensar topluluğu!” diye sesleniyorlardı. Daha sonra da sadece Hâris İbni Hazrecoğullarından yardım istendi. Bu sırada Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem Düldül’ün üzerinde ileri doğru uzanmış vaziyette onların çarpışmalarına bakarken “İşte tandırın kızıştığı zaman!” buyurdu. Sonra Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem yerden birkaç çakıl taşı alıp kâfirlerin yüzüne doğru fırlattı. Ardından da: “Muhammed’in Rabbine yemin ederim ki, bozguna uğradılar” dedi.
Ben savaşanlara bakmaya gittim. Gördüğüm kadarıyla savaş başladığı gibi devam ediyordu. Vallahi Hz. Peygamber’in, kâfirlere taşları fırlatmasından sonra, güçlerinin gittikçe zayıfladığını ve işlerinin tersine döndüğünü gördüm.
Kaynak: Müslim, Cihâd 76
Konu: Genel
1854-)
Ali bin Ebî Tâlib(r.a.) rivayet ediyor: Allah Müslüman kardeşine karşı surat asan kimseye lanet eder.
Kaynak: Deylempnin Müsnedü'l-firddv&infon.
Konu: Genel
1855-)
Ebû Hureyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Allah Teâlâ temizdir; sadece temiz olanları kabul eder. Allah Teâlâ peygamberlerine neyi emrettiyse mü’minlere de onu emretmiştir. Cenâb-ı Hak Peygamberlere:
‘Ey peygamberler! Temiz ve helâl olan şeylerden yiyin, iyi ve faydalı işler yapın!’ buyurmuştur. Mü’minlere de:
‘Ey iman edenler! Size verdiğimiz rızıkların temiz olanlarından yiyin’ buyurmuştur.”
Resûl-i Ekrem daha sonra şunları söyledi:
“Bir kimse Allah yolunda uzun seferler yapar. Saçı başı dağınık, toza toprağa bulanmış vaziyette ellerini gökyüzüne açarak: Yâ Rabbi! Yâ Rabbi! diye dua eder. Halbuki onun yediği haram, içtiği haram, gıdası haramdır. Böyle birinin duası nasıl kabul edilir!”
Kaynak: Müslim, Zekât 65. Ayrıca Bk. Tirmizî, Tefsîru’l-kur’ân 3
Konu: Genel
1856-)
Ebû Hureyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Allah Teâlâ kıyamet gününde üç kişiyle konuşmaz, onları temize çıkarmaz, suratlarına bile bakmaz; onlar için acıklı azâb vardır:
Bunlar zina eden ihtiyar, yalan söyleyen hükümdar, kibirlenen fakirdir.”
Kaynak: Müslim, Îmân 172. Ayrıca Bk. Tirmizî, Cennet 25; Nesâî, Zekât 75,77
Konu: Genel
1856-)
Ebû Hüreyre'den (r.a.) rivayetle: Allah, dünya işlerinin âlimi, âhiret işlerinin ise câhili olan kimseye buğz eder.
Kaynak: Hâkim'in
Konu: Genel
1857-)
Ali (r.a.) rivayet ediyor: Allah, hayatında iken cimri, ölüm ânında ise cömert olan kimseye buğz eder.
Kaynak: Hatib'in Tarih'lnden.
Konu: Genel