Genel ile İlgili Hadisler

893-) îbni Ömer (r.a.) rivayet ediyor: Ölülerinizi kabre indirdiğinizde "Bismillahi ve alâ sünneti Resûl-illahi [Allah'ın adıyla ve Resulünün dini üzere]" deyin.

Kaynak: Müsned 2:27,40, 59,69,128.
Konu: Genel
893-) Âişe  radıyallahu anhâ şöyle demiştir: Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem benim evimde iken Zeyd İbni Hârise Medîne’ye gelmişti. Sonra Resûl-i Ekrem’e gelip kapıyı çaldı. Nebî sallallahu aleyhi ve sellem de elbisesini sürüyerek ayağa kalktı, onu kucakladı ve öptü.

Kaynak: Tirmizî, İsti’zân 32 
Konu: Genel
894-) .. Zeyd bin Erkâm (r.a.) rivayet ediyor: Kişi yerine getirmek niyetiyle, din kardeşine söz verir. Sonra da geçerli bir mazeret sebebiyle onu yerine getiremez ve söz verdiği yere gelemezse, günahkâr olmaz.

Kaynak: Ebö Dâvud, Edeb: 82; Timizi İman: 14
Konu: Genel
894-) Ebû Zer radıyallahu anh şöyle dedi: Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem bana:  “Kardeşini güleryüzle karşılamak şeklinde bile olsa, hiçbir iyiliği küçük görme” buyurdu.

Kaynak: Müslim, Birr 144. Ayrıca Bk. Ebû Dâvûd, Libâs 24; Tirmizî, Et’ime 30 
Konu: Genel
895-) Ebû Hüreyre'den (r.a) rivayetle: Birinizin içeceğine sinek düştüğünde onu daldırsın sonra çıkarsın. Çünkü sineğin kanadının birinde hastalık, diğerinde şifâ vardır.

Kaynak: Buharî, Bedü'l-halk: 17; Tıb: 58; Ebû Davud, Etime:48; Neşet, Fer1:11;
Konu: Genel
895-) Ebû Hureyre  radıyallahu anh şöyle dedi: Nebî sallallahu aleyhi ve sellem, Hz.Ali’nin oğlu Hasan radıyallahu anhümâ’yı öpmüştü. Bunun üzerine Akra‘ İbni Hâbis: – Benim on tane oğlum var, fakat bunlardan hiçbirini öpmedim, dedi. Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: – “Merhamet etmeyene merhamet olunmaz” buyurdu.

Kaynak: Buhârî, Edeb 18; Müslim, Fezâil 65. Ayrıca. Bk. Ebû Dâvûd, Edeb 145; Tirmizî, Birr 12  
Konu: Genel
896-) Berâ İbni Âzib radıyallahu anhumâ’dan rivayet edildiğine göre şöyle dedi: Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem bize, hasta ziyaretini, cenâzenin arkasından gitmeyi, aksırana “yerhamükellah” demeyi, yemin edenin yeminini yerine getirmesini, haksızlığa uğrayana yardım etmeyi, davet edenin davetini kabul etmeyi ve selâmı yaygınlaştırmayı tavsiye etti.

Kaynak: Buhârî, Cenâiz 2, Mezâlim 5, Nikâh 71, Eşribe 28; Müslim, Libâs 3. Ayrıca Bk. Tirmizî, Cenâiz 45; Nesâî, Cenâiz 53
Konu: Genel
896-) Ali'den (r.a.) rivayetle: Kurtulman zor olan bir belâya düştüğünde şöyle de: "Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla. Güç ve kuvvet sadece yüce ve büyük olan Allah'tandır" Allah bu duâ ile dilediği her türlü belâyı geri çevirir.

Kaynak: İbnü’s-sünni’den.
Konu: Genel
897-) Ebû Hureyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Müslümanın, müslüman üzerindeki hakkı beştir: Selâm almak, hasta ziyaret etmek, cenâzenin arkasından yürümek, davete icâbet etmek ve aksırana “yerhamükellah” demek.”

Kaynak: Buhârî, Cenâîz 2; Müslim, Selâm 4. Ayrıca Bk. İbni Mâce, Cenâiz 1
Konu: Genel
897-) Ebû Hüreyre (r.a.) rivayet ediyor: Büyük bir güçlüğün içine düştüğünüzde, "Allah bize kâfidir. O ne güzel vekildir" deyin.

Kaynak: İbni mürdeveyh’den.
Konu: Genel
898-) Enes'den (r.a.) rivayetle: Seninde içinde bulunduğun bir toplulukta bir adama dil uzatılırsa ona yardımcı ol, onları bundan vaz geçir veya yanlarından kalk.

Kaynak: İbni ebi’d-dünya’nın zemmü’l-gıybet’inden.
Konu: Genel
898-) Ebû Hureyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “ Allah Teâlâ kıyâmet gününde şöyle buyurur: -“Ey âdemoğlu! Hastalandım, beni ziyaret etmedin”. Âdemoğlu: - Sen âlemlerin Rabbi iken ben seni nasıl ziyaret edebilirdim? der. Allah Teâlâ: - “Falan kulum hastalandı, ziyaretine gitmedin. Onu ziyaret etseydin, beni onun yanında bulurdun. Bunu bilmiyor musun? Ey Âdemoğlu! Beni doyurmanı istedim, doyurmadın” buyurur. Âdemoğlu:- - Sen âlemlerin Rabbi iken ben seni nasıl doyurabilirdim? der. Allah Teâlâ: - “Falan kulum senden yiyecek istedi, vermedin. Eğer ona yiyecek verseydin, verdiğini benim katımda mutlaka bulacağını bilmez misin? Ey Âdem oğlu! Senden su istedim, vermedin” buyurur. Âdemoğlu: - Ey Rabbim! Sen âlemlerin Rabbi iken ben sana nasıl su verebilirdim? der. Allah Teâlâ: - “Falan kulum senden su istedi, vermedin. Eğer ona istediğini verseydin, verdiğinin sevâbını katımda bulurdun. Bunu bilmez misin?” buyurur.

Kaynak: Müslim, Birr 43
Konu: Genel
899-) Ebû Mûsâ radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Hastayı ziyaret edin, aç olanı doyurun, esiri kurtarın!”

Kaynak: Buhârî, Cihâd 171, Et’ime 1, Nikâh 71, Merdâ 4
Konu: Genel
900-) Sevbân radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Nebî sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Bir müslüman, hasta bir müslüman kardeşini ziyarete gittiğinde, dönünceye kadar  cennet hurfesi içindedir.” - Ey Allah’ın elçisi, cennet hurfesi nedir? dediler. Resûl-i Ekrem; - “Cennet yemişidir,” buyurdu.

Kaynak: Müslim, Birr 40-42. Ayrıca Bk. Tirmizî, Cenâiz 2
Konu: Genel
901-) Ali radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’i şöyle buyururken işittim demiştir: “Bir müslüman, hasta olan bir müslüman kardeşini sabahleyin ziyarete giderse, yetmiş bin melek akşama kadar ona rahmet okur. Eğer akşamleyin ziyaret ederse, yetmiş bin melek  onun için sabaha kadar istiğfar eder. Ve o kişi için cennette toplanmış meyveler de vardır.”

Kaynak: Tirmizî, Cenâiz 2. Ayrıca Bk. Ebû Dâvûd, Cenâiz 3; İbni Mâce, Cenâiz 2
Konu: Genel
902-) Atâ bin Ebî Müslim rivayet ediyor: Allah'ı an. Çünkü bu yapmak istediğin işte senin için yardımcıdır.

Kaynak: İbni asakir’den.
Konu: Genel
902-) Enes radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre şöyle dedi:  Nebî sallallahu aleyhi ve sellem’in hizmetinde bulunan yahudi bir çocuk vardı. Bir gün hastalandı. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem onu ziyarete gitti, başucuna oturdu ve ona: - “Müslüman ol!” buyurdu. Çocuk, düşüncesini öğrenmek için, yanında bulunan babasının yüzüne baktı. Babası: - Ebü’l-Kâsım’ın çağrısına uy, dedi. Çocuk da müslüman oldu. Bunun üzerine Hz. Peygamber: “Şu yavrucağı cehennemden kurtaran Allah’a hamdolsun” diyerek dışarı çıktı.

Kaynak: Buhârî, Cenâiz 80, Merdâ 11. Ayrıca Bk. Ebû Dâvûd, Cenâiz 2
Konu: Genel
903-) Âişe radıyallahu anhâ’dan rivayet edildiğine göre, bir kimsenin herhangi bir yeri ağrıdığında veya yara bere olduğunda Hz. Peygamber parmağıyla şöyle yapar - râvi Süfyân İbni Uyeyne, şehâdet parmağını yere değdirip kaldırarak Hz. Peygamber’in nasıl yaptığını gösterdi- ve: - “Bismillah, bu birimizin tükrüğüyle karışmış bizim yurdumuzun toprağıdır, Rabbımız’ın izniyle hastalarımıza iyi gelir” buyururdu.

Kaynak: Buhârî, Tıb 38;  Müslim, Selâm 54. Ayr. Bk. Ebû Dâvûd,tıb 19; İbni Mâce, Tıb 36
Konu: Genel
903-) îbni Abbos'dan (r.a.) rivayetle: Allah'ı öyle çok zikredin ki, münafıklar "Gösteriş yapıyorsunuz" desin.

Kaynak: Taberani’nin kebir’inden.
Konu: Genel
904-) Âişe radıyallahu anhâ’dan rivayet edildiğine göre Nebî sallallahu aleyhi ve sellem, aile fertlerinden biri hastalanınca, sağ eliyle hastayı sıvazlar ve şöyle dua buyururdu: “Bütün insanların rabbı olan Allahım! Bunun ıstırabını giderip, şifa ver. Şifayı veren ancak sensin. Senin şifandan başka şifa yoktur. Buna, hiçbir hastalık izi bırakmayacak şekilde şifa ihsan et!”

Kaynak: Buhârî, Merdâ 20,38,40; Müslim, Selâm 46-49. Ayrıca Bk. Ebû Dâvûd, Tıb 18,19; Tirmizî, Daavât 111; İbni Mâce, Cenâiz 64, Tıb 36,39
Konu: Genel
905-) Enes radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre, (talebesi) Sâbit’e -Allah ona rahmet etsin- - Sana, Hz. Peygamber’in hastaya okuduğu duayı okuyayım mı? diye sordu. Sâbit de: - Oku!. dedi. Bunun üzerine Enes şu duayı okudu: “Ey insanların, ıstırabları gideren Rabbi, Allahım! Senden başka şifa verecek yoktur. Buna, hiçbir iz bırakmayacak şekilde şifa ver; şifa veren ancak sensin.”

Kaynak: Buhârî, Tıb 38,40. Ayrıca Bk. Ebû Dâvûd, Tıb 19
Konu: Genel
905-) îbni Ömer (r.a.) rivayet ediyor: Ölülerinizin güzel yönlerini söyleyiniz, kötülüklerini ise söylemeyiniz.

Kaynak: Tırmizî, Cenâiz: 34
Konu: Genel
906-) Sa’d İbni Ebû Vakkâs radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre şöyle dedi: Hastalığımda Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem beni ziyarete geldi ve üç defa:  “Rabbim, Sa’d’ı iyileştir” diye dua buyurdu.

Kaynak: Müslim, Vasâyâ 8. Ayrıca Bk. Buhârî, Merdâ 13, 30
Konu: Genel
907-) Ebû Abdullah Osman İbni Ebül-Âs radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre, (müslüman olduğundan beri) vücüdunda hissettiği  bir ağrıdan dolayı Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’e şikâyette bulundu. Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem de ona şunu tavsiye etti: - “Vücudunun ağrıyan yerine elini koy ve üç kere “bismillah” de, yedi kere de ‘bendeki bu hastalığın şerrinden ve ileride yenileyip elem ve hüzün vermesinden Allah’ın izzet ve kudretine sığınırım’ de!”

Kaynak: Müslim, Selâm 67. Ayrıca Bk. Ebû Dâvûd, Tıb 19; Tirmizî, Tıb 29, Daavât 125; İbni Mâce, Tıb 36
Konu: Genel
908-) îbni Ömer'den (r.a.) rivayetle Peygamber Efendimiz (a.s,m.) şöyle buyurm uslardır: Ümmetim içerisinde ümmetime karşı en merhametlisi Efaû Bekir, Allah'ın dininde kâfir ve münafıklara karşı en şiddetlisi Ömer, en hayâlısı Osman, en güzel hüküm vereni de Ali'dir. Miras taksimini en iyi bilen Zeyd bin Sabit, en güzel Rur'ân okuyanı Übey bin Ka'b, haram ve helâli en iyi bilen Muaz bin Cebel'dir. Dikkat ediniz! Her ümmetin bir emini vardır. Bu ümmetin emini de Ebû Ubeyde bin Cerrah'tır.

Kaynak: Ebû Ya'la'nın Müsnedinden.
Konu: Genel
908-) İbni Abbas radıyallahu anhumâ’dan rivayet edildiğine göre Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “ Kim, henüz eceli gelmemiş bir hastayı ziyaret eder de onun başucunda yedi kere; “ büyük arşın sahibi yüce Allah’dan seni iyi etmesini  dilerim” diye dua ederse, Allah o hastayı iyi eder.”

Kaynak: Ebû Dâvûd, Cenâiz 8; Tirmizî, Tıb 32
Konu: Genel
909-) İbni Abbâs radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Nebî sallallahu aleyhi ve sellem, hasta bir bedevîyi ziyaret etti. Her hastayı ziyaret ettiğinde yaptığı gibi ona da, “Geçmiş olsun, hastalığın günahlarına keffâret olur inşallah” buyurdu.

Kaynak: Buhârî,  Tevhîd 31, Menâkıb 25, Merdâ 10, 14
Konu: Genel
910-) Ebû Saîd el-Hudrî radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Cebrâil aleyhisselâm, Nebî sallallahu aleyhi ve sellem’e gelerek: - Ey Muhammed, hasta mısın? diye sordu. Hz. Peygamber de: - Evet, dedi. Cebrâil aleyhisselâm: - Allah’ın ismiyle seni rahatsız eden her şeyden sana okurum. Her nefsin veya hasetçi her gözün şerrinden Allah  sana şifâ versin. Allah’ın adıyla sana okurum” diye dua etti.

Kaynak: Müslim, Selâm 40
Konu: Genel
910-) Amr bin Osman Peygamber Efendimizin (a.s.m.) şöyle buyurduğunu rivayet ediyor: Faizden daha çirkin ve daha büyük bir günah başkalarının ırz ve namuslarına dil uzatmaktır, Dil uzatmanın da en çirkini hicvetmektir. Bu tür dil uzatmaları başkalarına aktaran kişi de dil uzatan gibidir.

Kaynak: Beyhaki’nin şi’bü’l-iman’ı   Ve  Abdürrezzak’tan.
Konu: Genel
911-) Ebû Said el-Hudrî ve Ebû Hureyre radıyallahu anh’dan rivayet edildiğine göre, bunlar Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in şöyle buyurduğuna şahit oldular: -“Kim, Allah’tan başka ilah yoktur ve Allah büyüktür”, derse; Allah onu doğrulayarak: - “Benden başka ilah yoktur, ben büyüğüm” buyurur. Kul: - “Allah’tan başka ilah yoktur, O tektir, ortağı yoktur”, dediğinde, Allah Teâlâ, (o kulunu tasdik ederek) - “Benden başka ilah yoktur, ben tekim, eşim-ortağım yoktur” buyurur. Kul: - “Allah’tan başka ilah yoktur. Mülk de O’nun, hamd de O’nundur”, dediğinde Allah Teâlâ: - “Benden başka ilah yoktur, hamd de benimdir, mülk de benimdir” buyurur. Kul: - “Allah’tan başka ilah yoktur, güç kudret yalnız Allah’ındır”, dediği zaman Allah Teâlâ; - “Benden başka ilah yoktur, kuvvet ve kudret ancak benimdir, benimledir” buyurur. Bu açıklamalardan sonra Resûl-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem sözüne devam ederek; “Bu duaları bir kimse hastalığında söyler de sonra ölürse, cehennem ateşi ona dokunmaz” buyurdu.

Kaynak:  tirmizî, Daavât 36
Konu: Genel
912-) îbni Ömer (r.a.) Resûl-ü Ekrem Efendimizin (a.s.m.) şöyle buyurduğunu rivayet ediyor: Dört şey vardır ki, onlar sende olduktan sonra dünyadan elde etmediğin şeyler sebebiyle gam yeme. Bunlar: Doğru söz, emâneti korumak, güzel ahlâk ve helâl yemektir.

Kaynak: Müsned, 2:177.
Konu: Genel
912-) İbni Abbas  radıyallahu anhümâ’dan rivayet edildiğine göre,  Ali İbni Ebû Tâlib radıyallahu anh, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in vefat ettiği hastalığı zamanında yanından  çıktı. Sahâbîler:  Ey Ebü’l-Hasan! Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem nasıl oldu, geceyi nasıl geçirdi ? dediler. O da: - Allah’a hamdolsun, hastalığı atlattı! dedi.

Kaynak: Buhârî, Megâzî 83, İsti’zân 29.
Konu: Genel
913-) Ebû Mâlik el-Eş'arî'den (r.a.) rivayetle: Ümmetimde Cahiliyye Devrinden kalma dört şey vardır: Nesebleri ile övünmek, birbirinin soyuna dil uzatmak, yıldızlara bakıp yağmur istemek [yağmur var demek], ölü için yüksek sesle ağlamak.

Kaynak: Müslim, Cenâiz: 29; Müsned, 5:342-344.
Konu: Genel
913-) Âişe  radıyallahu anhâ şöyle demiştir: Nebî sallallahu aleyhi ve sellem’in bana yaslanarak: -“Allahım, beni bağışla, bana merhamet et ve beni refîk-i a‘laya ilet!” diye dua ettiğini duydum.

Kaynak: Buhârî, Merdâ 19, Fezâilüs-sahâbe 5, Megâzî 83,84, Rikâk 42, Daavât 28;  Müslim, Selâm 46, Fezâilu’s-sahâbe 85, 87. Ayrıca Bk. Tirmizî, Daavât 76; İbni Mâce, Cenâiz 64.
Konu: Genel
914-) Ebû Hüreyre (r.a.) Peyamber Efendimizin (a.s.m.) şöyle buyurduğunu rivayet ediyor: Dört kimse vardır ki, bunlar Allah'ın yardımına hak kazanmışlardır: (1) Gazi, (2) evlenen, (3) bir ücret karşılığında hürriyetine kavuşmak için efendisiyle anlaşan kişi, (4) hacı.

Kaynak: Müsned, 2:251; 437.
Konu: Genel
914-) Âişe radıyallahu anhâ şöyle demiştir: Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’i, ölüm döşeğinde, yanıbaşındaki su kabına elini daldırıp yüzüne sürerken gördüm. O, böyle yapıyor sonra da “Allah’ım ölümün şiddet ve sıkıntılarına karşı bana yardım et” diye dua ediyordu.

Kaynak: Tirmizî, Cenâiz 7. Ayrıca Bk. İbni Mâce, Cenâiz 64
Konu: Genel
915-) İmrân İbni Husayn radıyallahu anh’dan rivayet edildiğine göre Cüheyne kabilesinden bir kadın, zina sonucu gebe kalmış olduğu halde Nebî sallallahu aleyhi ve sellem’e geldi ve: - Ey Allah’ın Resûlü! Had cezasını gerektiren bir suç işledim. Cezamı ver! dedi. Bunun üzerine Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem, kadının velisini çağırtıp getirtti ve ona: –“Bu kadına iyi bak. Çocuğunu doğurunca bana getir!” buyurdu. Adam, aldığı talimatın gereğini yaptı ve kadını doğumdan sonra getirdi. Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem, kadının üzerine elbisesinin iyice bağlanmasını söyledi, sıkı sıkı bağladılar. Sonra Hz. Peygamber’in emri üzerine taşlanarak öldürüldü. Sonra da Resûl-i Ekrem kadının cenâze namazını kıldı.

Kaynak: Müslim, Hudûd 24. Ayrıca Bk. Ebû Dâvûd, Hudûd 24; Tirmizî, Hudûd 9; Nesâî, Cenâiz 64
Konu: Genel
915-) İbni Abbas (r.a.) rivayet ediyor: Dört duâ vardır ki reddedilmez. Evine dönünceye kadar hacca gidenin duası. Ehline dönünceye kadar gazinin duası. Şifâ buluncaya kadar hastanın duası. Mü'minin mü'mine yokluğunda yaptığı duâ. Bu dualarda en çabuk kabul edileni de mü'minin mü'min kardeşine yanında yokken yaptığı duadır.

Kaynak: Deylemi’nin müsnedü’l-firdevs’i  Nden.
Konu: Genel
916-) İbni Mes‘ûd radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre şöyle demiştir: Bir keresinde Nebî sallallahu aleyhi ve sellem’in yanına girdim, kendisi sıtmaya yakalanmıştı, elimi vücuduna dokundurdum ve: - Gerçekten şiddetli bir sıtma nöbetine tutulmuşsunuz, dedim. -“Evet, sizden iki kişinin çekebileceği kadar ıstırap çekiyorum” buyurdu.

Kaynak: Buhârî, Merdâ 3, 13, 16; Müslim, Birr 45
Konu: Genel
916-) İbni Amr'dan (r.a.) rivayetle: Dört özellik vardır ki, kimde bulunurlarsa o kimse hâlis münafık olur: Bunlardan bir tanesi kendisinde bulunursa onu terketmediği müddetçe münafıklığın bir özelliği onda var demektir. Bunlar şunlardır: (1) Konuştuğu zaman yalan söyler, (2) söz verdiği zaman sözünde durmaz, (3) antlaşma yaptığında vaz geçer, (4) düşmanlık yaptığında da smırı aşıp hakkı çiğner.

Kaynak: Buhâri, İman: 24; Müslim, İmân: 106; Ebû Dâvud,sünnet: 15; Tirmizî, Îman: 14;
Konu: Genel
917-) Ebû Hüreyre'den (r.a.) rivayetle: Dört haslet vardır ki, kimde bulunursa Allah o kimseye Cehennemi haram kılar ve onu şeytandan korur. Birşeyi isterken nefsine hâkim olan, nefsi istemediği halde güzel birşeyi yapan, birşeye canı çektiğinde nefsine hâkim olan, öfkelendiğinde nefsine hâkim olan. Dört haslet de vardır ki, kimde bulunursa Allah rahmetini o kimse üzerinde yayar ve onu Cennete koyar. Bir yoksulu barındıran, zayıfa merhamet eden, emri altındakilere yumuşak davranan ve anne babaya ihsanda bulunan.

Kaynak: Hakim’den.
Konu: Genel
917-) Sa’d ibni Ebû Vakkâs radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre şöyle demiştir: Yakalandığım şiddetli bir hastalık dolayısıyla Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem ziyaretime geldi. Ona: - “Gördüğün gibi çok rahatsızım. Ben zengin bir adamım. Bir tek kızımdan başka mirasçım da yok...” dedim. [Râvi, hadisin tamamını nakletmiştir.]

Kaynak: Buhârî, Cenâiz 36, Vasâyâ 2, Merdâ 16, Daavât 43, Ferâiz 6; Müslim, Vasâyâ 5. Ayr. Bk. Ebû Dâvûd, Ferâiz 3; Tirmizî, Vasâyâ 1; Nesâî, Vasâyâ 3; İbni Mâce, Vasâyâ 5
Konu: Genel
918-) İbni Abbas (r.a.) Resûl-ü Ekrem Efendimizin (a.s.m.) şöyle buyurduklarını rivayet ediyor: Garibin ölümü şehitliktir.

Kaynak: Fbni Mâce'öen.
Konu: Genel
918-) Kâsım İbni Muhammed’den rivayet edildiğine göre şöyle dedi: Âişe radıyallahu anhâ, bir keresinde şiddetli baş ağrısına tutulduğundan dolayı, “vay başım, ölüyorum” dedi. Nebî sallallahu aleyhi ve sellem: –“Asıl ben, ‘vay başım’ demeliyim” buyurdu. (Râvi hadisin tamamını nakletti)                     

Kaynak: Buhârî, Merdâ 16
Konu: Genel
918-) îbni Abbas (r.a.) rivayet ediyor: Dört haslet vardır ki, kime verilmişse ona dünya ve âhiretin hayrı verilmiş demektir. Zikreden bir dil, şükreden bir kalp, musibete sabreden bir beden, namusunu ve kocasının malını koruma hususunda hıyaneti düşünmeyen bir kadın.

Kaynak: Taberani’nin kebir’i  Ve  Beyhaki’nin şi’bü’l-iman’ından.
Konu: Genel
919-) Mu’âz radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Kimin son sözü, “Allah’tan başka ilah yoktur” (Lâ ilâhe illallah) cümlesi olursa, o kişi cennete girer.”

Kaynak: Ebû Dâvûd, Cenâiz 20;  Hâkim, el-müstedrek, I, 351
Konu: Genel
920-) Abdullah bin Hakîm rivayet ediyor: Dört şey vardır ki, kişinin bahtiyarlık alâmetidir: Hanımının sali-ha olması, çocuklarının hayırlı olması, arkadaşları ve birlikte çalıştığı kimselerin dindar olmaları ve rızkını memleketinde kazanması.

Kaynak: İbni asakir  Ve  Deylemi’nin müsnedü’l-firdevs’i  Nden.
Konu: Genel
920-) Ebû Sa’îd el-Hudrî radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Ölmek üzere olanlarınıza Lâ ilâhe illallah demeyi telkin ediniz!”

Kaynak: Müslim, Cenâiz 1, 2.ayrıca Bk. Ebû Dâvûd, Cenâiz 16; Tirmizî, Cenâiz 7; Nesâî, Cenâiz 4; İbni Mâce, Cenâiz 3
Konu: Genel
921-) Ümmü Seleme radıyallahu anhâ’dan rivayet edildiğine göre şöyle dedi: Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem, (vefat etmiş olan) Ebû Seleme’nin yanına girdi. Gözleri açık kalmıştı, onları kapattı. Sonra şöyle buyurdu: “Ruh çıkınca gözler onu izler.” Tam bu sırada Ebû Seleme’nin aile fertlerinden bazıları bağıra-çağıra ağlamaya başladılar. Bunun üzerine Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem; “Kendinize hayırdan başka bir şeyle dua etmeyin. Çünkü melekler dualarınıza âmin derler” buyurdu. Sonra şöyle dua etti: “Allah’ım! Ebû Seleme’yi bağışla. Derecesini hidâyete ermişler seviyesine yükselt! Geride bıraktıkları için de sen ona vekil ol! Ey âlemlerin Rabbı! Bizi de onu da bağışla!. Kabrini genişlet ve nurla doldur!”

Kaynak: Müslim, Cenâiz 7
Konu: Genel
921-) Enes'den (r.a.) rivayetle: Dört şey vardır ki, bedbahtlık alâmetidir. Gözün yaş dökmemesi, îalp katılığı, aç gözlülük ve ebedî yaşama hayâli.

Kaynak: İbni Adiyy'in El-kâmit\ Ve Ebû Nuaym'ın H/jye'sinden.
Konu: Genel