Genel ile İlgili Hadisler

1763-) İbni Abbas (r.a.) rivayet ediyor: Şüphesiz Allah iyilikleri de, kötülükleri de takdir etmiştir. Sonra bunu meleklerine açıklamıştır. Kim bir iyilik yapmayı düşünür, sonra da yapamazsa Allah ona tam bir sevap yazar. Eğer o iyiliği düşünür de, düşündüğünü gerçekleştirirse, Allah, Kendi katında on, yedi yüz ve çok daha fazla sevap yazar. Eğer bir kötülüğü düşünür de yapmazsa, Allah kendi katında tam bir sevap yazar. Eğer o kötülüğü düşünür de yaparsa, Allah sadece bir günâh yazar. Allah ancak kendi eliyle helâka gidenleri helak eder.

Kaynak: Buhari, Rikak: 31; Müslim, Îman: 207, 208; Ebö Davud,rikak: 70; Müsned, 1:279.
Konu: Genel
1764-) Ebû Hureyre radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: "Geceler arasında sadece cuma gecesini namaz kılmaya ayırmayınız. Günler arasında da sadece cuma gününü oruç tutmaya tahsis etmeyiniz. Ancak, sizden birinizin tutmakta olduğu oruç cumaya rastlarsa, bunda bir sakınca yoktur."

Kaynak: Müslim, Sıyâm 148. Ayrıca Bk. Ahmed İbni Hanbel, müsned, Vı, 444
Konu: Genel
1765-) Ebû Hureyre radıyallahu anh, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem' i şöyle buyururken işittim demiştir: "Sizden biriniz, cumadan bir gün önce veya bir gün sonra oruç tutmadıkça, sadece cuma günü oruç tutmasın."

Kaynak: Buhârî, Savm 63; Müslim, Sıyâm 147. Ayrıca Bk. Ebû Dâvûd, Savm 50
Konu: Genel
1765-) Cerir bin Abdullah (r.a.) rivayet ediyor: Allah gökleri ve yeri yaratmadan önce Levh-i Mahfuz'a şöyle yazmıştır: "Ben Rahmanım. Sıla-i rahmi [akrabalık haklarını] yarattım. Ve ondan kendime bir isim türettim. Kim sılâ-i rahmi devam ettirirse Ben de ona iyilik ve ihsanımı sürdürürüm. Kim de onu koparırsa, Ben de ona olan iyilik ve ihsanımı keserim."

Kaynak: Taberânî'nin Keöfr'inden.
Konu: Genel
1766-) îbni Abbas'tan (r.a.) rivayetle: Şüphesiz Allah size çalışmayı farz kılmıştır. O halde çalışınız.

Kaynak: Taberâm'nin Ketlinden.
Konu: Genel
1766-) Muhammed İbni Abbâd şöyle dedi: Câbir radıyallahu anh'den, Nebî sallallahu aleyhi ve sellem cuma günü oruç tutmayı yasakladı mı diye sordum? Câbir: –  Evet, yasakladı, dedi.

Kaynak: Buhârî, Savm 63; Müslim, Sıyâm 146
Konu: Genel
1767-) Mü'minlerin annesi Cüveyriye Binti Hâris radıyallahu anhâ'dan nakledildiğine göre, kendisi oruçlu iken bir cuma günü Peygamber-i Zîşan sallallahu aleyhi ve sellem onun yanına girmişti. Efendimiz: – "Dün oruç tuttun mu?" diye sordu, Cüveyriye: – Hayır, tutmadım, dedi. – "Yarın oruç tutmak istiyor musun?" diye sordu. – Hayır, tutmayacağım, dedi. Bunun üzerine Peygamber Efendimiz: – "O halde orucunu boz" buyurdu.

Kaynak: Buhârî, Savm 63
Konu: Genel
1768-) Yahya bin Ebt Kesir Peygamber Efendimizin (a.s.m.) şöyle buyurduğunu rivayet ediyor: Allahu Teâlâ şu üç hasleti size çirkin görür: 1. Kur'ân okurken boş laf etmek, 2. Duada sesi yükseltmek, 3. Namazda eli fazla aşağıdan bağlamak.

Kaynak: Abdürrezzakın Câm/inden.
Konu: Genel
1768-) Ebû Hureyre ve Âişe radıyallahu anhümâ'dan rivayet edildiğine göre Nebî sallallahu aleyhi ve sellem iftar etmeden orucu birbirine eklemeyi yasakladı.

Kaynak: Buhârî, Savm 48, 49; Müslim, Sıyâm 59. Ayrıca Bk. Ebû Dâvûd, Savm 24
Konu: Genel
1769-) Yahya bin Ebî Kesîr'den rivayetle Peygamber Efendimiz (a.s.m.) şöyle buyurmuşlardır: Allahu Teâlâ şu altı hasleti size çirkin görür: 1. Namazda lüzumsuz hareketler, 2. Sadakayı başa kakmak, 3. Orucu tehlikeye düşürecek davranışlarda bulunmak, 4. Kabirlerin yanında gülmek, 5. Cünup olarak mescide girmek. 6. izinsiz başkasının evine göz atmak.

Kaynak: Said Bin Mansur'un Sönerimden.
Konu: Genel
1769-) İbni Ömer radıyallahu anhümâ şöyle dedi: Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem iftar etmeden bir günün orucunu öbür günün orucuna eklemeyi yasaklamıştı. Ashâb-ı kirâm: – Yâ Resûlallah! Fakat sen ekliyorsun? dediler. Peygamberimiz: – "Şüphesiz ben sizin gibi değilim. Ben yedirilip içirilmekteyim" buyurdu.

Kaynak: Buhârî, Savm 48; Müslim, Sıyâm 56. Ayrıca Bk. Ebû Dâvûd, Savm 24; Tirmizî, Savm 62
Konu: Genel
1770-) Ebû Hureyre radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: "Sizden birinizin bir kor üzerine oturup elbisesini ateşin yakması ve ateşin vücuduna işlemesi, bir kabrin üzerine oturmasından daha hayırlıdır."

Kaynak: Müslim, Cenâiz 96. Ayrıca Bk. Ebû Dâvûd, Cenâiz 73; Nesâî, Cenâiz 105; İbni Mâce, Cenâiz 45
Konu: Genel
1770-) Ebû Ümâme Peygamber Efendimizin (a.s.m.) şöyle buyurduğunu rivayet ediyor: Allah konuşmanızda sanat yapacağım diye yapmacıklığa kaçmanızı çirkin görür.

Kaynak: Taberânî'nin Keö/vinden.
Konu: Genel
1771-) Câbir radıyallahu anh şöyle dedi: Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem kabrin kireçlenmesini, üzerine oturulmasını ve kabir üzerine bina yapılmasını yasakladı.

Kaynak: Müslim, Cenâiz 94. Ayrıca Bk. Tirmizî, Cenâiz 58; Nesâî, Cenâiz 96, 98; İbni Mâce, Cenâiz 43
Konu: Genel
1772-) Cerîr radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: "Herhangi bir köle kaçarsa, korunma ve güvenlik hakkını yitirmiş olur."

Kaynak: Müslim, îmân 123. ayrıca bk. ahmed ibni hanbel, müsned, ıv, 357, 362, 364, 365
Konu: Genel
1773-) Cerîr radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre Nebî sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: "Bir köle kaçtığı zaman, onun hiçbir namazı kabul edilmez." Müslim, Îmân 124. Ayrıca bk. Nesâî, Tahrîmü'd-dem 12 Bir başka rivayet şöyledir: "Efendisine nankörlük etmiş olur."

Kaynak: Müslim, Îmân 122
Konu: Genel
1773-) Ümmü Seleme (r.a.) rivayet ediyor: Allah size haram kıldığı şeyde sizin için şifâ yaratmamıştır.

Kaynak: Buhari, Ahkâm: 42; Kader: 8; Tırmizî, Zühd: 39;a/esef, Bey'a: 32; Müsned 2:237,289.
Konu: Genel
1774-) İbni Abbas'tan (r.a.) rivayetle: Allahu Taâla zekâtı, ancak verildikten sonra geri kalan malınızı temizlemek için farz kılmıştır. Mirası da sizden sonrakilere kalması için farz kılmıştır. Kişinin hazine olarak sakladığı en hayırlı şeyi sana haber vereyim mi? O sâliha hanımdır. Ki, kendisine baktığında kocasını sevindirir. Emrettiğinde emrini yerine getirir. Yanında bulunmadığında namus ve şerefini muhafaza eder.

Kaynak: Ebû Davud, Zekât 32.
Konu: Genel
1774-) Âişe radıyallahu anhâ şöyle dedi: Benî Mahzûm kabilesinden hırsızlık yapan bir kadının durumu Kureyşlileri çok üzmüştü. Onlar: – Bu konuyu Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem ile kim konuşabilir, diye kendi aralarında müzakere ettiler. Bazıları: – Buna Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'in sevgilisi Üsâme İbni Zeyd'den başka kimse cesaret edemez, dediler. Üsâme, onların istekleri doğrultusunda Resûlullah ile konuştu. Bunun üzerine Resûl-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem Üsâme'ye: – "Allah'ın koyduğu cezalardan birinin uygulanmaması için aracılık mı yapıyorsun?" diye sordu; sonra ayağa kalktı ve halka şöyle hitap etti: "Sizden önceki milletler şu sebeple yok olup gittiler: Aralarından soylu, mevki ve makam sahibi biri hırsızlık yapınca onu bırakıverirler, zayıf ve kimsesiz biri hırsızlık yapınca da onu hemen cezalandırırlardı. Allah'a yemin ederim ki, Muhammed'in kızı Fâtıma hırsızlık yapsaydı, elbette onun da elini keserdim." Buhârî, Enbiyâ 54, Megâzî 53, Hudûd 11, 12; Müslim, Hudûd 8, 9. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Hudûd 4; Tirmizî, Hudûd 6; Nesâî, Sârik 6; İbni Mâce, Hudûd 6 Buhârî'nin bir rivayeti şöyledir: Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'in yüzü renkten renge girdi ve: "Allah'ın koyduğu cezalardan birinin uygulanmaması için aracılık mı yapıyorsun?" buyurdu. Bunun üzerine Üsâme: – Allah'tan benim bağışlanmamı dile yâ Resûlallah, dedi. Hadisin ravisi (Urve) der ki: – Sonra bu kadının elinin kesilmesi için emir verdi ve onun eli kesildi.

Kaynak: Buhârî, Megâzî 53
Konu: Genel
1775-) Ebû Hureyre radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: – "Lâneti gerektirecek iki şeyden sakınınız" buyurdu. Sahâbe-i kirâm: – Lâneti gerektirecek iki şey nedir? diye sordular. Peygamber Efendimiz: – "İnsanların gelip geçtikleri yollara ve gölgelendikleri yerlere abdest bozmaktır" buyurdu.

Kaynak: Müslim, Tahâret 68. Ayrıca Bk. Ebû Dâvûd, Tahâret 14
Konu: Genel
1776-) Câbir radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem durgun sulara idrar yapmayı yasakladı.

Kaynak: Müslim, Tahâret 94. Ayrıca Bk. Tirmizî, Tahâret 51; Nesâî, Tahâret 31, 140; Gusül 1; İbni Mâce, Tahâret 25
Konu: Genel
1776-) Âişe (r.a.) rivayet ediyor: Allah beni kullarına karşı katı ve güçlük çıkaran olarak değil, öğretici ve kolaylaştırıcı olarak gönderdi.

Kaynak: Müslim, Talak: 29,34.
Konu: Genel
1777-) Nu'mân İbni Beşîr radıyallahu anhümâ'nın anlattığına göre, babası onu Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'e götürdü ve: – Ben, sahip olduğum bir köleyi bu oğluma verdim, dedi. Bunun üzerine Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: – "Buna verdiğini diğer çocuklarına da verdin mi?" diye sordu. Babam Beşir: – Hayır, vermedim, dedi. Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: – "O halde hibenden dön" buyurdu. Müslim'in bir rivayetine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: – "Bu hibeyi çocuklarının hepsine yaptın mı?" buyurdu. Beşir: – Hayır, yapmadım, dedi. Bunun üzerine Peygamberimiz: – "Allah'tan korkunuz; çocuklarınız arasında adaletli davranınız"buyurdu. Bunun üzerine babam hibesinden döndü ve derhal o bağışını geri aldı. Müslim, Hibât 13 Müslim'in bir başka rivayetine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: – "Ey Beşir! Bundan başka oğlun var mı?" diye sordu. Beşir: – Evet, var, dedi. Peygamberimiz: – "Buna verdiğin gibi onlara da verdin mi?" buyurdu. Beşir: – Hayır, vermedim, dedi. Bunun üzerine: – "O halde beni şahit tutma; çünkü ben bir zulme şahit olamam" buyurdu. Müslim, Hibât 14 Müslim'in bir başka rivayetinde, Hz. Peygamber: "Beni bir zulme şahit kılma" buyurdu. Müslim, Hibât 16 Yine Müslim'in bir diğer rivayetinde, Peygamberimiz: "Bu bağışına benden başkasını şahit göster" buyurdu ve: – "Çocuklarının sana iyilik yapmada eşit olmaları seni sevindirir mi?" diye sordu. Beşir: – Elbette, evet, cevabını verdi. – "O halde (aralarında sen de eşit davran) böyle yapma" buyurdu. Müslim, Hibât 17

Kaynak: Buhârî, Hibe 12, Şehâdât 9; Müslim, Hibât 9, 10, 14, 17, 18. Ayrıca Bk. Tirmizî, Ahkâm 30; Nesâî, Nihal 1; İbni Mâce, Hibât 1
Konu: Genel
1777-) İbni Abbos (r.a.) Peygamber Efendimizin (a.s.m.) şöyle buyurduğunu rivayet ediyor: Allah'ım, Senin katından öyle bir rahmet istiyorum ki, onunla kalbime yol gösteresin, işimi derleyip toparlayasm, dağınıklığımı gidere-sin, benim iç dünyamı ıslah edesin, dış görünüşümü yüceltesin, amelimi bereketlendirip temizleyesin, doğru yolumu bana ilham edesin, mahlukâttaki ibret noktalarını görmeye engel olan ülfetimi gideresin ve beni bütün kötülüklerden koruyasm. Allah'ım, bana öyle bir îman ve yakîn ver ki, ondan sonra küfür olmasın. Öyle bir rahmet ver ki, dünya ve âhirette onunla Senin ikramının zirvesine ereyim. Allah'ım, Senden, hakkımdaki hükümlerde lütfunu, şehitlere yapacağın ikramı, Senin itaatinla bahtiyar olanların yaşayışını ve düşmanlara karşı zaferi istiyorum. Allah'ım, Senden ihtiyacımı gidermeni istiyorum. Eğer görüşüm kısa ve amelim zayıf olursa rahmetine ihtiyacım vardır. Ey bütün işlerin hükmü elinde olan ve ey kalblere şifâ veren! Senden denizlerin arasını ayırdığın gibi beni kızgın Cehennem azabından, musibet feryadından ve kabir fitnesinden korumanı istiyorum. Allah'ım, görüşümün kısa kaldığı, niyetimin ulaşamadığı, isteğimin ermediği ve yaratıklarından her hangi birisine vaad ettiğin bir hayır veya kullarından her hangi birine vereceğin bir nimet varsa Senden onu da istiyorum. Rahmetinden diliyorum. Ey Âlemlerin Rabbi! Allah'ım, ey kuvvetli ipin ve doğru işin sahibi, Kıyamet Gününde Senden emniyeti, ebediyet gününde huzurundaki mukarreb meleklerinle, çok rüku ve secde yapanlarla, sözlerini yerine getirenlerle beraber Cennet istiyorum. Şüphesiz Sen çok merhametli ve kullarını pekçok sevensin ve yine Sen istediğini yapansın. Allah'ım, bizi doğru yola eren, hidâyeti bulan, yoldan sapmayan ve başkalarını da saptırmayan dostlarınla barışık, düşmanlarına düşman olan eyle. Senin sevginle Seni sevenleri sevelim. Verdiğin düşmanlıkla Sana karşı gelenlere düşmanlık edelim. Allah'ım, işte isteğim bu, cevap vermek Sana âit. İşte gayretim bu, güvenilmek Sana âit. Allah'ım, benim için kalbimde bir nur yarat, kabrimde bir nur yarat, önümde bir nur yarat, arkamda bir nur yarat, sağımda bir nur yarat, solumda bir nur yarat, üstümde bir nur yarat, altımda bir nur yarat, kulağımda bir nur yarat, gözümde bir nur yarat, kıllarımda bir nur yarat, derimde bir nur yarat, etimde bir nur yarat, kanımda bir nur yarat ve kemiklerimde bir nur yarat. Allah'ım, nurumu büyüt, bana bir nur ver. Benim için bir nur yarat. İzzetiyle kullarına şefkat gösteren ve bununla hükmeden Zâtı her türlü noksandan tenzih ederiz. Azamet Örtüsüne bürünen ve bununla kullarına lütuf ve ikram eden Zâtı her türlü noksan sıfattan tenzih ederiz. Teşbih sadece kendisine yakışan Zâtı her türlü noksandan tenzih ederiz. Fazl ve nimet sahibini her türlü noksanlıklardan tenzih ederiz. Azamet ve kerem sahibini her türlü noksan sıfatlardan tenzih ederiz. Celâl ve ikram sahibini her türlü noksandan tenzih ederiz.

Kaynak: Tirmizî, Daavat: 30.
Konu: Genel
1778-) Zeyneb Binti Ebû Seleme radıyallahu anhümâ şöyle dedi: Nebî sallallahu aleyhi ve sellem'in zevcesi Ümmü Habîbe radıyallahu anhâ'nın babası Ebû Süfyân İbni Harb vefat ettiğinde Ümmü Habîbe'nin yanına gitmiştim. Ümmü Habîbe, içinde safran veya başka bir şey bulunan güzel bir koku istedi. Bu kokudan önce bir câriyeye sonra kendi yanaklarına sürdü. Daha sonra şöyle dedi: Allah'a yemin ederim ki, benim kokuya hiç ihtiyacım yok; şu kadar var ki, ben Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'in minberde şöyle buyurduğunu duydum: "Allah'a ve âhiret gününe iman eden bir kadının ölü için üç günden fazla yas tutması helâl değildir. Sadece kocası için dört ay on gün yas tutabilir." Hadisi rivayet eden Zeyneb Binti Ebû Seleme der ki: Daha sonra ben, kardeşi vefat ettiğinde Zeyneb Binti Cahş radıyallahu anhâ'nın yanına da gitmiştim. O da koku isteyip süründü ve sonra şöyle dedi: Allah'a yemin ederim ki, benim koku sürünmeye ihtiyacım yok; ancak ben Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'in minber üzerinde şöyle buyurduğunu işittim: "Allah' ve âhiret gününe iman eden bir kadının ölü için üç günden fazla yas tutması helâl değildir. Sadece kocası için dört ay on gün yas tutabilir."

Kaynak: Buhârî, Cenâiz 31, Talâk 46; Müslim, Talâk 58. Ayrıca Bk. Ebû Dâvûd, Talâk 43, 46; Tirmizî, Talâk 18; Nesâî, Talâk 55, 58, 59; İbni Mâce, Talâk 35
Konu: Genel
1779-) Enes radıyallahu anh şöyle dedi: Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem, şehirlinin köylüye simsarlık etmesini, ana baba bir kardeş olsa bile, yasakladı.

Kaynak: Buhârî, Büyû‘ 58, 64, 68,71, İcâre 14, Şurût 8; Müslim, Büyû‘ 21. Ayrıca Bk.  Ebû Dâvûd, Büyû‘ 45; Tirmizî, Büyû‘ 13; Nesâî, Büyû‘ 17; İbni Mâce, Ticârât 15
Konu: Genel
1779-) Ebû Hüreyre'den (r.a.) rivayetle: Allah beni yanlış konuşan kılmadı. Benim için en hayırlı kelâm olan kitabı, Kur'ân'ı verdi.

Kaynak: Şiraztöen.
Konu: Genel
1780-) İbni Ömer radıyallahu anhümâ'dan rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: "Pazara getirilen satılık malları çarşıya götürülünceye kadar yolda karşılamayınız."

Kaynak: Buhârî, Büyû‘ 71; Müslim, Büyû‘ 14 . Ayrıca Bk. Ebû Dâvûd, Büyû‘ 43
Konu: Genel
1781-) İbni Abbâs radıyallahu anhümâ'dan rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: "Pazara gelenleri yolda karşılamayın. Şehirli köylü namına onun malını satmasın." Tâvûs, İbni Abbâs'a "Şehirli köylü namına onun malını satamaz" sözünün anlamını sordu. İbni Abbâs: Ona simsarlık edemez, diye cevap verdi.

Kaynak: Buhârî, Büyû‘ 68; Müslim, Büyû‘ 19. Ayrıca Bk. Ebû Dâvûd, Büyû‘ 47; Nesâî, Büyû‘ 18; İbni Mâce, Ticârât 15
Konu: Genel
1782-) Ebû Hureyre radıyallahu anh şöyle der: Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem, şehirlinin köylünün malına simsarlık etmesini yasakladı. “Müşteri kızıştırmayınız. Bir kimse kardeşinin satışı üzerine satış yapmasın. Din kardeşinin dünürlüğü üzerine dünür göndermesin. Bir kadın, din kardeşi bir kadının çanağındaki nimeti kendi kabına doldurmak için onun boşanmasını istemesin”. Müslim'in bir rivayeti şöyledir: Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem pazarcıların yolda karşılanmasını, şehirlinin köylünün malını satmasını, bir kadının, evleneceği erkeğe din kardeşi bir kadını boşamayı şart koşmasını, bir kimsenin din kardeşinin pazarlığı üzerine pazarlıkta bulunmasını, müşteri kızıştırmayı ve satılık hayvanın sütünü sağmayıp memesinde biriktirmeyi yasakladı.

Kaynak: Buhârî, büyû‘ 64, 70; müslim, nikâh 51, büyû‘ 11, 12. ayrıca Bk. nesâî, Büyû‘ 16
Konu: Genel
1782-) Ibni Mes'ûd (r.a.) rivayet ediyor: Allah, ihtiyarlık hariç yarattığı her derdin şifasını da yaratmıştır. İnek sütünü size tavsiye ederim. Çünkü inek onu çeşitli bitkilerden toplar.

Kaynak: Hâkim'in Müstedrektoden.
Konu: Genel
1783-) İbni Ömer radıyallahu anhümâ'dan rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: "Bazınız bazınızın satışı üzerine satış yapmasın. Kardeşinin dünür gönderdiği birine dünür göndermesin. Ancak din kardeşinin kendisine izin vermesi müstesnadır."

Kaynak: Buhârî, Nikâh 45; Müslim, Büyû‘ 8. ayrıca Bk. tirmizî, Büyû‘ 57; Nesâî, Büyû‘ 20
Konu: Genel
1783-) Ebû Saîd el-Hudrî (r.a.) rivayet ediyor: Allah ölüm hâriç her derdin dermanını da vermiştir. Ancak bunu bilen bilir, bilmeyen bilmez.

Kaynak: Hâkim'in Müstedrek\nden.
Konu: Genel
1784-) Ukbe İbni Âmir radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: "Mü'min mü'minin kardeşidir. Hiçbir mü'mine kardeşinin satışı üzerine satış yapması helâl olmaz. Kardeşinin dünür gönderdiği kadına, o kimse vazgeçinceye kadar dünür göndermesi de helâl olmaz."

Kaynak: Müslim, Nikâh 56
Konu: Genel
1784-) îbni Mes'ûd'dan (r.a.) rivayetle: Yasakladığı hiçbir haram yoktur ki, Allah, sizin ona yelteneceğinizi bilmesin. Dikkat edin! Kelebekler ve sinekler gibi ateşe atılmaya-sınız diye eteklerinizden tutuyorum.

Kaynak: Mûsned, 1:390,424.
Konu: Genel
1785-) Ebû Hureyre radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: "Şüphesiz Allah Teâlâ sizin için üç şeyden hoşnut olur, üç şeyden de hoşlanmaz. Sizin sadece kendisine ibadet etmenizden, O'na hiçbir şeyi ortak koşmamanızdan ve Allah'ın ipine sımsıkı sarılıp tefrikaya düşmemenizden hoşlanır. Dedi kodu yapmanızdan, çok sual sormanızdan ve malı telef etmenizden de hoşlanmaz."

Kaynak: Müslim, Akdiye 10. Ayrıca Bk. Mâlik, Muvatta', Kelâm 20; Ahmed İbni Hanbel, müsned, Iı, 327, 360, 367
Konu: Genel
1786-) Mugîre'nin kâtibi Verrâd şöyle dedi: Mugîre İbni Şu'be, Muâviye radıyallahu anh'e gönderdiği bir mektubunda bana şöyle yazdırdı: Nebî sallallahu aleyhi ve sellem her farz namazın ardından şöyle dua ederdi: "Lâ ilâhe illallâhü vahdehü lâ şerîke leh. Lehü'l-mülkü velehü'l-hamdü ve hüve alâ külli şey'in kadîr. Allahumme lâ mânia limâ a‘tayte, ve lâ mu‘tiye limâ mena‘te; ve lâ yenfeu ze'l-ceddi minke'l-ceddü: Bir olan Allah'tan başka hiçbir ilâh yoktur. O'nun ortağı da yoktur. Mülk O'nundur. Hamd O'na mahsustur. O'nun her şeye gücü yeter. Allahım! Senin verdiğine engel olacak hiçbir güç yoktur. Senin vermediğini verecek de yoktur. Servet sahibi olanın serveti, senin yardımın yerine geçip kendisine bir fayda sağlamaz." Mugîre, Muâviye'ye şunu da yazdı: Resûl-i Ekrem, dedikodudan, malı telef etmekten, gereksiz yere çok soru sormaktan nehyederdi. Ayrıca Peygamberimiz, analara itaatsizlikten, kız çocuklarını diri diri toprağa gömmekten, verilmesi gerekeni vermemekten ve hakkı olmayan bir şeyi istemekten de nehyederdi.

Kaynak: Buhârî, İ'tisâm 3, Rikâk 22; Müslim, Akdiye 12-14. ayrıca Bk. Buhârî, İstikrâz 19, Edeb 6
Konu: Genel
1787-) Ebû Hureyre radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: "Sizden biriniz silâhını (ortaya çıkarıp) din kardeşine işaret etmesin. Çünkü o bilmez, belki şeytan silâhı elinden çıkarır da, bu yüzden cehennemin bir çukuruna yuvarlanır." Buhârî, Fiten 7; Müslim, Birr 126 Müslim'in bir rivayeti şöyledir: Ebû Hureyre dedi ki: Ebü'l-Kâsım sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: "Bir kimse kardeşine bir demirle işaret ederse, elinden onu bırakıncaya kadar  melekler ona lânet eder. Ana baba bir kardeşine olsa bile."

Kaynak: Müslim, Birr 125. Ayrıca Bk. Tirmizî, Fiten 4
Konu: Genel
1787-) Ebû Hüreyre (r.a.) rivayet ediyor: Allah dünyayı yarattığında ona baktı, sonra yüz çevirerek şöyle buyurdu: "İzzet ve celâlime yemin ederim ki, senin sevgini ancak kötü kullarımın kalbine atarım."

Kaynak: İbni asakir’den.
Konu: Genel
1788-) Ebû Hüreyre'den (r.a.) rivayetle Resûl-ü Ekrem Efendimiz (a.s.m.) şöyle buyurmuşlardır: Allahu Taâlâ mahlûkâtı yarattığında Kendi eliyle Kendisi için yazdı: "Rahmetim gazabıma galip gelir."

Kaynak: Buhari, Tevhid: 15,22,28,55; Bed'ü'l-halk: 1; Müslim,tevbe: 14,16; Timizi, Daavat; 99; Ibni Mâce, Mukaddime: 13; Zühd: 35; Müsned,2:242,258.
Konu: Genel
1788-) Câbir radıyallahu anh şöyle dedi: Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem, kınından çıkmış kılıcı elden ele vermeyi yasakladı.

Kaynak: Ebû Dâvûd, Cihâd 66; Tirmizî, Fiten 5
Konu: Genel
1789-) îbni Amr (r.a.) rivayet ediyor: Allah İslâmı onunla ilgisi olmayan bâzı kimselerle de destekler.

Kaynak: Taberânî'nin Kefilinden.
Konu: Genel
1789-) Ebü'ş-Şa‘sâ şöyle dedi: Biz Ebû Hureyre radıyallahu anh ile birlikte mescidde oturuyorduk. O esnada müezzin ezan okudu. Bir adam kalkıp dışarıya doğru yürüdü. Ebû Hureyre, o adamı mescidden çıkıncaya kadar gözüyle takip etti ve: Bu adam, Ebü'l-Kâsım sallallahu aleyhi ve sellem'e isyan etti, dedi.

Kaynak: Müslim, Mesâcid 258. Ayrıca Bk. Ebû Dâvûd, Salât 42; Tirmizî, Salât 36; Nesâî, Ezân 40; İbni Mâce, Ezân 7
Konu: Genel
1790-) Amr bin Nu'man'dan (r.a.) rivayetle: Şüphesiz Allah, dinini günahkâr bir adamla da kuvvetlendirir.

Kaynak: Buhari, Cihad: 182; Menazî: 38; Kader: 5; Müslim,îman: 178; İbnimâce, Fiten: 35, Müsned, 5:222.
Konu: Genel
1790-) Ebû Hureyre radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: "Güzel bir koku ikram edilen kimse onu reddetmesin; çünkü onun taşınması  kolay, kokusu güzeldir."

Kaynak: Müslim, Elfâz 20. Ayrıca Bk. Ebû Dâvûd, Tereccül 6
Konu: Genel
1791-) Enes İbni Mâlik radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre, Nebî sallallahu aleyhi ve sellem güzel kokuyu reddetmezdi.

Kaynak: Buhârî, Hibe 9, Libâs 80. Ayrıca Bk. Tirmizî, Edeb 37
Konu: Genel
1792-) Ebû Mûsâ el-Eş'arî radıyallahu anh şöyle dedi: Nebî sallallahu aleyhi ve sellem, bir adamın bir kişiyi övdüğünü ve övmede çok ileri gittiğini işitti. Bunun üzerine: "Adamı mahvettiniz (veya adamın bel kemiğini kırdınız)" buyurdu.

Kaynak: Buhârî, Şehâdât 17, Edeb 54; Müslim, Zühd 67
Konu: Genel
1793-) Ebû Bekre radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre, Nebî sallallahu aleyhi ve sellem'in yanında bir adamdan bahsedilmiş ve orada bulunan bir kişi o adamı aşırı şekilde övmüştü. Bunun üzerine Peygamber Efendimiz: "Yazık sana! Arkadaşının boynunu kopardın" buyurdu ve bu sözünü defalarca tekrarladı. Sonra da: "Şayet biriniz mutlaka arkadaşını methedecekse, eğer söylediği gibi olduğuna da gerçekten inanıyorsa, zannederim o şöyle iyidir, böyle iyidir, desin. Esasen onu hesaba çekecek olan Allah'tır ve Allah'a karşı hiç kimse kesin olarak temize çıkarılamaz" buyurdu.

Kaynak: Buhârî, Şehâdât 16, Edeb 54; Müslim, Zühd 65. Ayrıca Bk. Ebû Dâvûd, Edeb 9; İbni Mâce, Edeb 36
Konu: Genel
1794-) îbni Ömer (r.a.) rivayet ediyor: Allah salih bir Müslüman kulu hürmetine komşusu olan yüz hane halkını beİâ ve musibetten korur.

Kaynak: Taberânî'nin Kebîrinden,
Konu: Genel
1794-) Hemmâm İbni Hâris'in Mikdâd radıyallahu anh'den rivâyet ettiğine göre, bir adam Osman radıyallahu anh'i övmeye başlayınca, Mikdâd da dizleri üstüne çökerek metheden kişinin yüzüne çakıl taşları atmaya başladı. Bunun üzerine Hz. Osman ona: – Ne yapıyorsun öyle? deyince Mikdâd: – Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: "Meddahları gördüğünüz zaman yüzlerine toprak serpiniz" buyurdu, diye cevap verdi.

Kaynak: Müslim, Zühd 69. Ayrıca Bk. Ebû Dâvûd, Edeb 9; Tirmizî, Zühd 55; İbni Mâce, Edeb 36
Konu: Genel