Genel ile İlgili Hadisler
334-)
Selmân İbni Âmir radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Peygamber aleyhisselâm şöyle buyurdu:
“Biriniz orucunu açacağı zaman hurma ile açsın; çünkü hurma bereketlidir. Eğer hurma bulamazsa orucunu su ile açsın; çünkü su temizdir.”
Peygamber aleyhisselâm sözüne devamla şöyle buyurdu:
“Yoksula verilen sadaka bir sadaka, akrabaya verilen sadaka ise iki sadaka yerine geçer: Biri sadaka sevabı, öteki de akrabayı koruyup gözetme sevabıdır.”
Kaynak: Tirmizî, Zekât 26. Ayrıca Bk. Ebû Dâvûd, Savm 21; Nesâî, Zekât 82; İbni Mâce, Sıyâm 25, 28
Konu: Genel
335-)
İbni Ömer radıyallahu anhümâ’dan rivayet edildiğine göre şöyle dedi:
Çok sevdiğim bir kadınla evliydim. Babam Hz. Ömer o kadını beğenmiyordu. Bu sebeple bana:
- Onu boşa! dedi.
Ben de boşamak istemedim.
Bunun üzerine Ömer radıyallahu anh Peygamber aleyhisselâm’a gelerek durumu anlatmış.
Peygamber aleyhisselâm da:
Kaynak: - “o Kadını Boşa!” diye Emretti. ebû Dâvûd, Edeb 120; Tirmizî, Talâk 13. Ayrıca Bk. İbni Mâce, Talâk 36
Konu: Genel
336-)
Ümmü Seleme (r.a.) rivayet ediyor: Biriniz iki Müslüman arasında hüküm verme imtihanına tabi tutulduğunda öfkeli iken karar vermesin. Bakışta, oturmada ve işaret etmede onlara karşı eşit davransın.
Kaynak: Ebû Ya'ısâan.
Konu: Genel
336-)
Ebü’d-Derdâ radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre, bir adam ona gelerek:
- Benim bir karım var. Annem ise onu boşamamı emrediyor. Ne yapmalıyım? diye sordu.
Ebü’d-Derdâ radıyallahu anh ona şu cevabı verdi:
- Ben Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in:
Kaynak: “anne Ve Baba, Cennete En Ortadaki Kapıdan Girmeye Vesile Olur” buyurduğunu İşittim. Artık Sen O Kapıyı İster Bırak, İster Elinde Tut.tirmizî, Birr 3. Ayrıca Bk. İbni Mâce, Talâk 36
Konu: Genel
337-)
Berâ’ İbni Âzib radıyallahu anhümâ’dan rivayet edildiğine göre Peygamber aleyhisselâm şöyle buyurdu:
“Teyze anne sayılır.”
Kaynak: Tirmizî, Birr 6. Ayrıca Bk. Buhârî, Sulh 6, Megâzî 43; Ebû Dâvûd, Talâk 35
Konu: Genel
338-)
Ebû Bekre Nüfey İbni Hâris radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem:
- “Büyük günahların en ağırını size haber vereyim mi?” diye üç defa sordu.
Biz de:
- Evet, yâ Resûlallah, dedik.
Resûl-i Ekrem:
- “Allah’a şirk koşmak, ana babaya itaatsizlik etmek” buyurduktan sonra, yaslandığı yerden doğrulup oturdu ve “İyi dinleyin, bir de yalan söylemek ve yalancı şâhitlik yapmak” buyurdu. Bu sözü durmadan tekrarladı. Daha fazla üzülmesini istemediğimiz için keşke sussa, diye arzu ettik.
Kaynak: Buhârî, Şehâdât 10, Edeb 6, İsti’zân 35, İstitâbe 1; Müslim, Îmân 143. Ayrıca Bk. Tirmizî, Şehâdât 3, Birr 4, Tefsîru Sûre (4) 5
Konu: Genel
339-)
Abdullah İbni Amr İbni Âs radıyallahu anhümâ’dan rivayet edildiğine göre Peygamber aleyhisselâm şöyle buyurdu:
“Büyük günahlar şunlardır: Allah’a ortak koşmak, ana babaya itaatsizlik etmek, haksız yere adam öldürmek ve yalan yere yemin etmek.”
Kaynak: Buhârî, Eymân Ve’n-nüzûr 16, Diyât 2, İstitâbetü’l-mürteddîn 1. Ayrıca Bk. Tirmizî, Tefsîru Sûre (4) 6; Nesâî, Tahrîm 3, Kasâme 48
Konu: Genel
340-)
Abdullah İbni Amr İbni Âs radıyallahü anhümâ’dan rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem:
- “Bir kimsenin kendi ana babasına sövmesi büyük günahlardandır” buyurmuştu.
Ashâb-ı kirâm:
- Yâ Resûlallah! İnsan kendi ana babasına hiç söver mi? deyince:
- “Evet, tutar birinin babasına söver, o da onun babasına söver. Birinin anasına söver, o da onun anasına söver” buyurdu. Müslim, Îmân 146. Ayrıca bk. Tirmizî, Birr 4
Başka bir rivayete göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem:
- “İnsanın kendi ana babasına lânet etmesi en büyük günahlardandır” buyurmuştu.
Ashâb-ı kirâm:
- “Yâ Resûlallah! Bir kimse kendi ana babasına nasıl söver?” deyince:
- “Birinin babasına söver, o da onun babasına söver. Adamın anasına söver, o da onun anasına söver” buyurdu.
Kaynak: Buhârî, Edeb 4. Ayrıca Bk. Ebû Dâvûd, Edeb 120
Konu: Genel
340-)
İbni Mes'ûd (r.a.) rivayet ediyor: Biriniz ailesine yaklaştığında örtünsün. Vahşî eşeklerin soyunuk-luğu gibi soyunmasın.
Kaynak: İbni Mâce, Nikah: 28
Konu: Genel
341-)
Ebû Muhammed Cübeyr İbni Mut’ım radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Akrabasıyla ilgisini kesen kimse cennete giremez.”
Kaynak: Buhârî, Edeb 11; Müslim, Birr 18, 19. Ayrıca Bk. Ebû Dâvûd, Zekât 45; Tirmizî, Birr 10
Konu: Genel
342-)
Ebû Îsâ Mugîre İbni Şu’be radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Allah Teâlâ size ana babaya itaatsizlik etmeyi, verilmesi gerekeni vermeyip almaya hakkı olmayan şeyi istemeyi ve kız çocuklarını diri diri toprağa gömmeyi haram kılmış; dedi kodu yapmayı, çok soru sormayı ve malı israf etmeyi de mekruh kılmıştır.”
Kaynak: Buhârî, İstikrâz 19, Edeb 6, Zekât 53; Müslim, Akdıye 10-14
Konu: Genel
343-)
Aişe'den (r.a.) rivayetle: Üzerimden beni Allah'a yaklaştırmayacak bir gün geçerse o günde benim için bereket yok demektir.
Kaynak: Taberani’nin evsaf’ı,ibni Adiyy’in El-kamil’i ve Ebu Nuaym’ın hilye’sinden.
Konu: Genel
343-)
İbni Ömer radıyallahu anhümâ’dan rivayet edildiğine göre Peygamber aleyhisselâm şöyle buyurdu:
“En makbul iyilik, baba dostunu koruyup gözetmektir.”
Abdullah İbni Dînâr’dan rivayet edildiğine göre, Abdullah İbni Ömer radıyallahu anhümâ şöyle dedi:
Bedevilerden biri Abdullah İbni Ömer’le Mekke yolunda karşılaştı. Abdullah İbni Ömer ona selâm verdi; kendi bindiği eşeğe onu bindirdi ve başındaki sarığı da ona verdi.
Abdullah İbni Dinâr sözüne devamla dedi ki: Biz İbni Ömer’e:
– Allah iyiliğini versin, bu adam bedevilerden biri. Onlar aza kanaat ederler, deyince bize şunları söyledi:
- Bu zâtın babası, (babam) Ömer İbni Hattâb’ın dostuydu. Ben Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in şöyle buyurduğunu duydum:
“En makbul iyilik, baba dostunun ailesini koruyup gözetmektir.”
Abdullah İbni Dînâr’ın Abdullah İbni Ömer’den bir başka rivayeti de şöyledir:
Bir defasında İbni Ömer Mekke’ye gitmek üzere yola çıktı. Deveye binmekten usandığı zaman üzerinde istirahat edeceği bir merkebiyle, başına sardığı bir de sarığı vardı. Birgün İbni Ömer eşeğin üzerinde dinlenirken bir bedeviye rastladı. Ona:
- Sen falan oğlu falan değil misin? diye sordu.
Adam:
- Evet, deyince eşeği ona verdi ve:
- Buna bin, dedi. Sarığı da ona uzatarak, bunu da başına sar, dedi.
Arkadaşlarından biri İbni Ömer’e:
- Allah seni bağışlasın. Üzerinde dinlendiğin eşek ile başına sardığın sarığı şu bedeviye boşuna verdin, deyince İbni Ömer şunları söyledi:
- Ben Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’i “İyiliklerin en değerlisi, insanın babası öldükten sonra, baba dostunun ailesini kollayıp gözetmesidir” buyururken duydum. Bu adamın babası, (babam) Ömer radıyallahu anh’in dostuydu.
Kaynak: Müslim, Birr 11-13. Ayrıca Bk. Ebû Dâvûd, Edeb 120; Tirmizî, Birr 5
Konu: Genel
344-)
Ebû Üseyd Mâlik İbni Rebîa es-Sâidî radıyallahu anh şöyle dedi:
Bir gün biz Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in huzurunda otururken Selemeoğulları kabilesinden bir adam çıkageldi ve:
- Yâ Resûlallah! Anamla babam öldükten sonra onlara yapabileceğim bir iyilik var mı? diye sordu.
Resûl-i Ekrem şöyle buyurdu:
– “Evet, onlara dua eder günahlarının bağışlanmasını dilersin; vasiyetlerini yerine getirirsin; akrabasını koruyup gözetirsin; dostlarına da ikramda bulunursun.”
Kaynak: Ebû Dâvûd, Edeb 120. Ayrıca Bk. İbni Mâce, Edeb 2
Konu: Genel
344-)
Ebû Hüreyre (r.a.) rivayet ediyor: Birinize hizmetçisi yemeğini getirdiğinde o yemeği hazırlama zahmetini ve dumanını o çekmiştir. Öyle ise yanma yemeğe oturtsun. Şayet oturtmayacaksa hiç olmazsa ondan bir iki lokma versin.
Kaynak: Buharî, Hk: 18; Erime: 55; İbnimice, Etime: 19;mûsned, 1:446; 2:259.
Konu: Genel
345-)
Hz. Âişe radıyallahu anhâ şöyle dedi:
Peygamber aleyhisselâm’ın hanımlarından hiçbirini Hatice’yi kıskandığım kadar kıskanmadım. Üstelik onu (Resûl-i Ekrem’in yanında) hiç görmedim. Fakat Resûl-i Ekrem onu sık sık anardı. Bir koyun kesip etini parçaladığında, çoğu zaman Hatice’nin dostlarına gönderirdi. Bazan (dayanamayıp) Resûl-i Ekrem’e:
- Sanki dünyada Hatice’den başka kadın kalmadı! derdim.
Resûl-i Ekrem:
- “O şöyle şöyleydi” diye özelliklerini sayar ve “Çocuklarım ondan oldu”, derdi.
Buhârî, Menâkıbü’l-ensâr 20; Müslim, Fezâilü’s-sahâbe 74-76. Ayrıca bk. Tirmizî, Birr 70, Menâkıb 70
Bir rivayete göre Hz. Âişe:
- Resûl-i Ekrem koyun kesecek olursa, Hatice’nin arkadaşlarına yeteri kadar gönderirdi, dedi.
Buhârî, Menâkıbü’l-ensâr 20; Müslim, Fezâilü’s-sahâbe 74
Başka bir rivayete göre ise Hz. Âişe şöyle dedi:
Resûl-i Ekrem koyun kestiği zaman, “Ondan Hatice’nin arkadaşlarına da gönderin” derdi.
Müslim, Fezâilü’s-sahâbe 75
Başka bir rivayete göre Hz. Âişe şöyle dedi:
Hatice’nin kızkardeşi Hâle Binti Huveylid birgün Resûlullah’ın huzuruna girmek için izin istemişti. Resûl-i Ekrem Hatice’nin sesini hatırladı ve:
“Allahım, bu Huveylid kızı Hâle!” diye heyecanlandı.
Kaynak: Buhârî, Menâkıbü’l-ensâr 20; Müslim, Fezâilü’s-sahâbe 78
Konu: Genel
345-)
İbni Ömer'den (r.a.) rivayetle: Size bir topluluğun büyüğü geldiğinde ona ikram edin.
Kaynak: İbni mace,edeb:19.
Konu: Genel
346-)
Enes İbni Mâlik radıyallahu anh şöyle dedi:
Cerîr İbni Abdullah el-Becelî ile bir yolculuğa çıkmıştım. (Benden yaşlı olduğu hâlde) Cerîr bana hizmet ediyordu. Ona:
- Böyle yapma! deyince bana şunları söyledi:
- Ben ensarın Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’e pek çok hizmet ettiğini gördüm ve kendi kendime “Şâyet ensardan biriyle arkadaşlık edersem ben de ona hizmet edeceğim” diye yemin etmiştim.
Kaynak: Buhârî, Cihâd 71; Müslim, Fezâilü’s-sahâbe 181
Konu: Genel
346-)
Enes (r.a.) rivayet ediyor: Biri sizi ziyarete geldiğinde ona ikram edin.
Kaynak: İbni Mace’den.
Konu: Genel
347-)
Yezîd İbni Hayyân şöyle dedi:
Birgün Husayn İbni Sebre ve Amr İbni Müslim ile beraber Zeyd İbni Erkam’ın evine gittik. Yanına oturduğumuzda Husayn İbni Sebre dedi ki:
- Zeyd! Sen pek çok lutfa nâil olmuş bir kimsesin. Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’i gördün, sözünü dinledin, onunla birlikte savaşlara katıldın ve arkasında namaz kıldın. Doğrusu büyük saâdete erdin, Zeyd! Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’den duyduklarını bize de anlat!
Bunun üzerine Zeyd şunları söyledi:
- Yiğenim! Vallahi çok yaşlandım. Aradan çok zaman geçti. Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’den duyup öğrendiklerimin bir kısmını unuttum. Bu sebeple size anlattıklarımı öğrenin. Anlatmadıklarım hususunda da beni zorlamayın.
Zeyd sözlerine devamla dedi ki:
Birgün Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem, Mekke ile Medine arasındaki Hum suyu başında ayağa kalkarak bize bir konuşma yaptı. Allah’a hamd ü senâdan sonra bize öğüt verdi. Sonra da şöyle buyurdu:
- “Ey insanlar! Ben de bir insanım. Yakında Rabbimin elçisi bana da gelecek ve ben onun dâvetine uyup gideceğim. Size iki önemli şey bırakıyorum. Biri, insanı doğruya götüren bir rehber ve nur olan Allah’ın Kitâbı Kur’an’dır. Ona yapışın ve sımsıkı sarılın!”
Peygamber aleyhisselâm Kur’an’a sarılma ve ona bağlanma konusunda tavsiyelerde bulundu. Sonra sözüne şöyle devam etti:
“Size bir de Ehl-i beyt’imi bırakıyorum. Allah’dan korkun da Ehl-i beyt’ime saygılı davranın! Allah’dan korkun ve Ehl-i beyt’ime saygılı davranın!.”
Husayn İbni Sebre:
- Zeyd! Peygamber’in Ehl-i beyt’i kimdir? Hanımları da Ehl-i beyt’inden değil midir? diye sorunca Zeyd dedi ki:
- Hanımları da Ehl-i beyt’indendir. Fakat onun asıl Ehl-i beyt’i, kendisinden sonra da sadaka almaları haram olanlardır.
Husayn:
- Sadaka almaları haram olanlar kimlerdir? diye sordu.
Zeyd:
- Ali’nin ailesi, Akîl’in ailesi, Ca`fer’in ailesi ve Abbas’ın ailesidir, dedi.
Husayn:
- Bunların hepsine sadaka almak haram mıdır? diye sorunca Zeyd İbni Erkam:
- Evet, cevabını verdi. Müslim, Fezâilü’s-sahâbe 36
Bir başka rivayete göre Resûl-i Ekrem şöyle buyurdu:
Kaynak: - “size İki Önemli Şey Bırakıyorum. Bunlardan Biri Allah’ın Kitâb’ıdır. O Allah’ın İpidir. Ona Yapışan Doğru Yolu Bulur. Onu Bırakan Da Yolunu Sapıtır.” müslim, Fezâilü’s-sahâbe 37
Konu: Genel
347-)
Ebû Hüreyre'den (r.a.) rivayetle: Size ahlâkı ve dindarlığını beğendiğiniz biri kız istemeye geldiğinde onu evlendirin. Bunu yapmazsanız yeryüzünde fitne ve büyük bozgunculuk çıkar.
Kaynak: Tırmizî, Nikâh: 3. Fbnîmâce, Nikâh: 46.
Konu: Genel
348-)
İbni Ömer radıyallahu anhümâ Ebû Bekri’s-Sıddîk radıyallahu anh’ın şöyle buyurduğunu rivayet etti:
Ehl-i beyt’ini sevip sayma konusunda Peygamber aleyhisselâmın emrini tutunuz.
Kaynak: Buhârî, Fezâilü’s-sahâbe 12, 22
Konu: Genel
349-)
Ebû Mes’ûd Ukbe İbni Amr el-Bedrî el-Ensârî radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Cemaata Kur’an’ı en iyi bilen ve okuyanları imam olsun. Kur’an bilgisinde eşit iseler, sünneti en iyi bilen; eğer sünnet bilgisinde de denk olurlarsa, önce hicret etmiş olan; hicret etmekte de aynı iseler, yaşca en büyükleri imam olsun. Hâkim ve yetkili olduğu yerde kişiye, izni olmadıkça bir başkası imam olmaya kalkmasın. Hiç kimse, başkasının evinde, izni olmadıkça ev sahibinin özel yerine oturmasın.” Müslim, Mesâcid 290
Müslim’in bir rivayetinde, “yaşca en büyük olan” yerine “ilk evvel müslüman olan” kaydı bulunmaktadır.
Kaynak: Yine Bir Rivâyette (müslim, Mesâcid 291), “cemaata, Allah’ın Kitabını En İyi Bilen Ve Kıraatta En İleri Gelen İmam Olsun. Eğer Okuyuşları Aynı İse, Önce Hicret Eden İmam Olsun. Eğer Hicrette De Aynı İseler, Yaşça En Büyükleri İmam Olsun” buyurulmuştur.
Konu: Genel
350-)
Ebû Mes’ûd radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre şöyle demiştir:
Resûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem namaza başlayacağımız zaman omuzlarımıza dokunarak şöyle buyururdu:
Kaynak: -“düz Durun, Karışık Durmayın. Sonra Kapleriniz De Karmakarışık Olur. Namazda Benim Arkama Yaşlı-başlı Olanlar Dursun. Onların Arkasına Kendilerinden Sonra Gelenler, Daha Sonra Da Onlardan Sonra Gelenler Dursun.” müslim, Salât 122. Ayrıca Bk. Ebû Dâvûd, Salât 95; Nesâî, Salât 54
Konu: Genel
351-)
Abdullah İbni Mes’ûd radıyallahu anh’den rivâyet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Aklı başında ( ve imamlık yapacak durumda) olanlarınız ( namazda ) benim hemen arkama dursun. Sonra bu vasıflarda onları takip edenler dursunlar. ( Peygamber aleyhisselâm bu cümleyi üç defa tekrarladı. Namazda) Çarşı-pazarlardaki keşmekeş (ve kargaşaya benzemek) den sakının!”
Kaynak: Müslim, Salât 123. Ayrıca Bk. Ebû Dâvûd, Salât 95; Nesâî, Salât 54; İmâmet 23, 26; İbni Mâce, İkâmet 45
Konu: Genel
351-)
İki kişi aynı anda seni davet ederse kapısı en yakın olanın davetini kabul et. Çünkü o, daha yakın komşudur.
Kaynak: Ebû Dâvud, Etime: 9; Müsnad, 5:408
Konu: Genel
352-)
Ebû Yahyâ (veya Ebû Muhammed) Sehl İbni Ebû Hasme el-Ensârî radıyallahu anh şöyle dedi:
Abdullah İbni Sehl ve Muhayyısa İbni Mes’ûd, sulh günlerinde Hayber’e gitmişlerdi. (İşlerini görmek için birbirlerinden) ayrıldılar. Neticede Muhayyısa, (buluşma yerine geldiğinde) Abdullah İbni Sehl’i kanlar içinde can çekişirken buldu. Onu defnetti ve sonra Medine’ye döndü. (Abdullah’ın kardeşi) Abdurrahman İbni Sehl (durumu öğrenince yanına) Mes’ûd’un oğulları Muhayyısa ve Huvayyısa’yı da alarak Peygamber sallallâhu aleyhi ve sellem’e gitti. Oradakilerin yaşça en küçüğü olan Abdurrahman, olayı anlatmaya başladı. Bunun üzerine Hz. Peygamber:
“Sözü büyüğünüze bırak, sözü büyüğünüze bırak!” buyurdu.
Abdurrahman sustu ve olayı ötekiler anlattı. Neticede Hz. Peygamber:
“Kâtil üzerinde hakkınız olabilmesi için yemin eder misiniz? buyurdu.
(Ebû Yahyâ, hadisin tamamını nakletti.)
Kaynak: Buhârî, Cizye 12, Edeb 89, Diyât 22; Müslim, Kasâme 1,3,6. Ayrıca Bk. Ebû Dâvûd, Diyât 8; Tirmizî, Diyât 4,22; Nesâî, Kasâme 3,4,5; İbni Mâce, Diyet 28
Konu: Genel
352-)
İbni Abbos'tan (r.a.) rivayetle; Alim ile âbid [çok ibâdet eden] Sırat köprüsünde bir araya geldiklerinde âbide, "Cennete gir ve yaptığın ibâdetler sayesinde nimetlerinden istifade et" denilir, Âlime de, "Burada bekle ve istediğin kimse için şefaat et. Çünkü sen kime şefaat edersen kabul edilir" denir. Bunun üzerine âlim, peygamberler gibi şefaat makamına geçer.
Kaynak: Deylemi’nin müsnedü’l-firdevs’inden.
Konu: Genel
353-)
Câbir radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre, Peygamber sallallâhu aleyhi ve sellem, Uhud Gazvesi’nde şehid düşenleri her mezara iki kişi konacak şekilde toplattı ve sonra:
“Bunların hangisi daha çok Kur’an bilirdi?” diye sordu.
Şehidlerden hangisi gösterilirse, önce onu kıbleden yana kordu.
Buhâri, Cenâiz 72, 75, 78, Meğâzî 26. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Cenâiz 27; Nesâî, Cenâiz 62; İbni Mâce, Cenâiz 28; Tirmizî, Cenâiz 31
Kaynak:
Konu: Genel
353-)
Ebû Hüreyre (r.a.) rivayet ediyor: Allah bir kulunu severse ona musibet verir ki, duâ ve niyazını işitin.
Kaynak: Beyhaki’nin şi’bü’l-iman’ından.
Konu: Genel
354-)
İbni Ömer radıyallahu anhümâ’dan rivayet edildiğine göre Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Rüyamda dişlerimi misvaklıyordum. Yanıma biri diğerinden daha yaşlı iki kişi geldi. Ben misvakı küçüğüne vermek istedim.” Bana:
Kaynak: “büyüğe Ver Denildi. Ben De Büyüğe Verdim.” müslim, Rü’yâ 19, Zühd 70 (senedli), Buhârî, Vudû’ 74 (senedsiz)
Konu: Genel
355-)
Katade bin Nu'man'dan (r.a.) rivayetle: Allah bir kulunu severse, hastanıza su vermediğiniz gibi, dünyanın haram lezzetine karşı ona perhiz tutturur.
Kaynak: Tirmizi,tıp:1.
Konu: Genel
355-)
Ebû Mûsâ radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Saçı-sakalı ağarmış müslümana, aşırı gitmeyip ahkâmıyla amel etmekten kaçınmayan Kur’an hâfızına ve âdil hükümdara saygı göstermek, Allah Teâlâ’ya duyulan saygı ve ta’zimden ileri gelir.”
Kaynak: Ebû Dâvûd, Edeb 20
Konu: Genel
356-)
Enes (r.a.) rivayet ediyor: Allah bir kulunu sevdiğinde onun sevgisini meleklerin kalbine kor. Bir kuluna da buğz ederse nefretini meleklerin kalbine kor. Sonra sevgisini de, nefretini de insanların kalblerine atar.
Kaynak: Ebû Nuaym'in Hıfyefsinüen.
Konu: Genel
356-)
Amr İbni Şuayb’ın, babası aracılığı ile dedesinden rivâyet ettiğine göre Resûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu.
“Küçüklerimize acımayan, büyüklerimizin (büyüklük) şerefini tanımayan bizden değildir.”
Ebû Dâvûd, Edeb 58; Tirmizî, Birr 15
Kaynak: Hadisin Son Kısmı Ebû Dâvûd’un Rivayetinde “büyüklerin Hakkını Tanımayan” Şeklindedir.
Konu: Genel
357-)
Meymûn İbni Ebû Şebîb rahimehullah’dan rivâyet edilmiştir. Demiştir ki:
Birgün Hz. Âişe’ye bir dilenci geldi. Aişe radıyallahu anhâ ona bir parça ekmek verdi. Kılığı kıyâfeti düzgün bir başka adam geldi. Onu da sofraya oturtarak yemek ikram etti. Bu (farklı) davranışının sebebini soranlara Âişe şöyle cevap verdi:
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem, “İnsanlara mevki, makam ve seviyelerine göre muamele ediniz” buyurmuştur. Ebû Dâvûd , Edeb 20
Ebû Dâvûd, Meymûn İbni Ebû Şebîb’in Hz. Âişe ile görüşmediğini söylemektedir.
Müslim, Sahîh’inin baş kısmında (I, 6) bu hadisi senedsiz olarak nakleder:
Âişe radıyallahu anhâ’dan rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem bize “İnsanlara seviyelerine göre muamele etmemizi tavsiye buyurdu” demiştir.
Kaynak: Hâkim Ebû Abdullah Bu Hadisi ma’rifetü Ulûmi’l-hadîs adlı Eserinde (s. 49) Nakletmiş Ve “sahih” Olduğunu Söylemiştir.
Konu: Genel
358-)
Abdullah İbni Abbâs radıyallahu anhümâ şöyle dedi:
Uyeyne İbni Hısn Medine’ye geldi ve yeğeni Hür İbni Kays’a misafir oldu. Hür, Hz. Ömer’in danışma meclisi üyelerindendi. Zaten genç olsun yaşlı olsun âlimler (Kurrâ) Hz.Ömer’in danışma meclisinde bulunurlardı. Bu sebeple Uyeyne, yeğeni Hür İbni Kays’a:
- Yeğenim, senin devlet başkanı yanında itibarın yüksektir. Beni kendisiyle görüştür, dedi.
Hür, Ömer’den izin aldı. Uyeyne Hz.Ömer’in yanına girince:
- Ey Hattab oğlu! Allah’a yemin ederim ki, bize fazla bir şey vermiyorsun. Aramızda adâletle de hükmetmiyorsun, dedi.
Ömer hiddetlendi. Uyeyne’ye ceza vermek istedi. Bunu sezen Hür:
- Ey mü’minlerin emiri! Allah, peygamberine “Affı seç, iyiliği emret, câhillerin kusuruna bakma” [A’râf sûresi (7), 199]buyurdu. Benim amcam da câhillerdendir, dedi.
(Râvi diyor ki:) Allah’a yemin ederim ki, Hür bu âyeti okuyunca Ömer, Uyeyne’yi cezalandırmaktan vazgeçti. Zaten Ömer, Allah’ın kitabına son derece bağlı idi.
Kaynak: Buhârî, Tefsîru Sûre (7) 5, İ’’tisam 2
Konu: Genel
358-)
Ebû Zer (r.a.) rivayet ediyor: Biriniz din kardeşini sevdiğinde bunu kendisine bildirsin.
Kaynak: Ebödavud, Edeb: 113.
Konu: Genel
359-)
Ebû Saîd Semüre İbni Cündeb radıyallânu anh şöyle dedi:
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem hayattayken ben çocuk denecek yaştaydım. Bu sebeple kendisinden (duyduklarımı) ezberliyordum. Ne var ki, burada hazır bulunan yaşlı kimselere duyduğum saygı, onları söylemekten beni alıkoyuyor.
Kaynak: Buhârî, Hayz 29; Müslim, Cenâiz 88
Konu: Genel
360-)
Enes İbni Mâlik radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre, Peygamber sallallâhu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Allah Teâlâ, yaşından ötürü bir ihtiyara saygı gösteren gence, yaşlılığında hizmet edecek kimseler lutfeder.”
Kaynak: Tirmizî, Birr 75
Konu: Genel
360-)
Enes'den (r.a.) rivayetle: Biriniz Rabbiyle konuşmak istiyorsa Kur'ân okusun.
Kaynak: Hatib’in Tarih’i,deylemi’nin Müsnedü’l-firdevs’inden.
Konu: Genel
361-)
Muaz (r.a.) rivayet ediyor: Bir kişi ile dostluk kurduğunuzda, onunla münakaşa etmeyin, birbirinize kötülük yapmayın. Onu başkasına sormayın. Çünkü ona düşman olan birisine rast gelebilirsiniz. O da onda olmayan birşeyi söyler de aranızı bozar.
Kaynak: Ebu nuaym’ın Hilye’sinden.
Konu: Genel
361-)
Enes radıyallahu anh şöyle dedi:
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in vefâtından sonra Ebû Bekir, Ömer’e:
- Kalk, Ümmü Eymen radıyallahu anhâ’ya gidelim, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in yaptığı gibi biz de onu ziyâret edelim, dedi. (Kalkıp gittiler.)
Yanına vardıklarında Ümmü Eymen ağladı. Onlar:
- Niçin ağlıyorsun? Allah katındaki nimetin Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem için çok daha hayırlı olduğunu bilmiyor musun? dediler. Ümmü Eymen:
- Ben onun için ağlamıyorum. Ben Allah katındaki nimetlerin Peygamber aleyhisselâm için elbette daha hayırlı olduğunu biliyorum. Ben, vahyin kesilmiş olmasından dolayı ağlıyorum, dedi; Ebû Bekir ve Ömer’i de duygulandırdı. Ümmü Eymen ile birlikte onlar da ağlamaya başladılar.
Kaynak: müslim, Fezâilü’s-sahâbe 103. Ayrıca Bk. İbni Mâce, Cenâiz 65
Konu: Genel
362-)
Ebû Hureyre radıyallahu anh’den, Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem’in şöyle buyurduğu nakledilmiştir:
“Adamın biri, bir başka köydeki (din) kardeşini ziyâret etmek için yola çıktı. Allah Teâlâ, adamı gözetlemek için onun yolu üzerinde bir meleği görevlendirdi. Adam meleğin yanına gelince, melek:
- Nereye gidiyorsun? dedi. Adam,
- Şu (ileriki) köyde bir din kardeşim var, onu ziyârete gidiyorum, cevabını verdi. Melek:
- O adamdan elde etmek isteğidin bir menfaatin mi var? dedi. Adam:
- Yok hayır, ben onu sırf Allah rızası için severim, onun için ziyâretine gidiyorum, dedi. Bunun üzerine melek:
Kaynak: - Sen Onu Nasıl Seviyorsan Allah Da Seni Öylece Seviyor. Ben, Bu Müjdeyi Vermek İçin Allah Teâlâ’nın Sana Gönderdiği Elçisiyim, Dedi.” müslim, Birr 38
Konu: Genel
363-)
Ebû Hureyre radıyallahu anh’den nakledildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur:
“Bir insan, bir hastanın halini hatırını sormaya gider veya Allah için sevdiği bir kişiyi ziyâret ederse, ona bir melek şöyle seslenir:
Sana ne mutlu! Güzel bir yolculuk yaptın. Kendine cennette barınak hazırladın!”
Kaynak: Tirmizî, Birr 64. Ayrıca Bk. İbni Mâce, Cenâiz 2
Konu: Genel
364-)
Ebû Mûsâ el-Eş’arî radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur:
“İyi ve kötü arkadaşın hali, güzel koku satanla körük çekenin haline benzer: Misk satan, ya sana güzel kokusundan bir miktar meccanen verir ya sen satın alırsın, ya da (hiç değilse onunla beraber olduğun sürece) güzel koku koklamış olursun. Körük çeken kimse ise, ya elbiseni yakar ya da (en azından) körüğün kötü kokusundan rahatsız olursun.”
Kaynak: Buhârî, Zebâih 31, Büyû’ 38; Müslim, Birr 146. Ayrıca Bk. Ebû Dâvûd, Edeb 16
Konu: Genel
364-)
Übâde bin Sâmit (r.a.) Peygamber Efendimizin şöyle buyurduğunu rivayet ediyor: Kişi namazı güzel kıldığında, rükû ve secdelerini tam olarak yerine getirdiğinde namaz kendisine, "Benim hakkımı gözettiğin gibi Allah da seni korusun" der ve yükseltilir. Namazı güzel kılmadığında, rükû ve secdelerini tam olarak yerine getirmediğinde ise namaz kendisine "Benim hakkımı gözetmediğin gibi, Allah da seni gözetmesin" der. Sonra eski elbisenin durulduğu gibi dürülür ve onun yüzüne fırlatılır.
Kaynak: Tayalisi’den.
Konu: Genel
365-)
Ebû Hureyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
Kaynak: “kadın Dört Sebepten Biri İçin Alınır: Malı, Soyu, Güzelliği Ve Dindarlığı. Sen (diğerlerini Geç), Dindar Olanı Seç. (aksi Halde) Sıkıntıya Düşersin.” buhârî, Nikâh 15, Müslim, Radâ 53. Ayrıca Bk. Ebû Dâvûd, Nikâh 2; Nesâî, Nikâh 13; İbni Mâce, Nikâh 6
Konu: Genel
366-)
Abdullah İbni Abbas radıyallahu anhümâ’dan rivayet edildiğine göre, Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Cebrâil aleyhisselâm’a:
– “Bizi daha sık ziyaret etmeni engelleyen nedir?” diye sordu. Bunun üzerine:
Kaynak: – “biz Ancak Senin Rabbinin Emriyle İneriz; Önümüzde, Arkamızda Ve Bunların Arasında Ne Varsa Hepsi Rabbinindir”[ Meryem Sûresi (19), 64] Âyeti İndi. buhârî, Tefsîru Sûre (19), 2
Konu: Genel
366-)
Enes'den (r.a.) rivayetle: Müezzin ezan okumaya başladığında Allah rahmet elini başı üzerine koyar. Bu hal ezanı bitirinceye kadar devam eder. Günahları sesinin ulaştığı yere kadar doldursa dahi, affedilir. Ezanı bitirince Allah şöyle buyurur: "Kulum doğru söylüyor. Gerçeğe şahitlik ettin. Müjdeİer sana.
Kaynak: Hakim’in müstedrek’i Ve Deylemi’nin müsnedü’l-firdevs’inden.
Konu: Genel