Sünen-i İbn Mâce Hadis Kitabı
1103-)
- “... Keysân (radıyallahü anh)’den; Şöyle demiştir : Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'i Bi'r-i Ulyâ'da bir elbise içinde namaz kılarken gördüm. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Namazı Lâyıkı Veçhile Eda
...
Konu: Bir Tek Elbise İçinde Namaz Kılmak Bâbı
1104-)
- “... Keysân (radıyallahü anh)’den; Şöyle demiştir: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’i (mübarek göğüsü üzerinde) topladığı bir tek elbise içinde öğle ve ikindi namazlarını kılarken gördüm. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Namazı Lâyıkı Veçhile Eda
...
Konu: Bir Tek Elbise İçinde Namaz Kılmak Bâbı
1105-)
- “... Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu, demiştir : oğlu secde âyetini okuyup secde ettiği zaman şeytan ağlıyarak ve, Vay hâlime! Âdem oğlu secde etmekle emrolundu. (Emre uyup) Secde etti. Bu nedenle Cennet Onadır. Ben de secde etmekle emrolundum da secde etmekten imtina ettim. Cehennem ateşi banadır, diyerek (oradan) uzaklaşır. )
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Namazı Lâyıkı Veçhile Eda
...
Konu: Kurandaki Tilavet Secdesi Bâbı
1106-)
- “... (Abdullah) bin Abbâs (radıyallahü anhümâ)’dan; Şöyle demiştir : (bir gün) Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’in yanında idim. Bir adam O'na gelerek: Ben bu gece rüyamda gördüm ki. Ben bir ağacın gövdesine doğru namaz kılıyorum. Secde âyetini okuyup secde ettim. Benim secde etmem nedeni ile ağaç da secde etti. Ağacın (secdede) : (Allahım bu (secde. ) ile benim bir günahımı düşür, bununla bana bir ecir yaz ve bunu benim için (yüce) katında azık (sevap) kıl dediğini işittim. Abbâs (radıyallahü anh) demiştir ki: Bundan sonra ben Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'i secde âyetini okuyup secde ederken gördüm ve efendimizi secdede, adamın ağaçtan nakletmiş olduğu (mezkûr) sözün mislini okurken işittim. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Namazı Lâyıkı Veçhile Eda
...
Konu: Kurandaki Tilavet Secdesi Bâbı
1107-)
- “... Ali bin Ebî Tâlib (radıyallahü anh)’den; Şöyle demiştir: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem), secde ettiği zaman: derdi. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Namazı Lâyıkı Veçhile Eda
...
Konu: Kurandaki Tilavet Secdesi Bâbı
1108-)
- “... Ebü'd-Derdâ' (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre: Kendisi Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) ile beraber (Kur'an tilâveti münâsebetiyle) on bir secde etmiştir. En-Necm (süresindeki secde) onlardan birisidir. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Namazı Lâyıkı Veçhile Eda
...
Konu: Kuran Secdeleri Sayısı
1109-)
- “... Ebüd-Derdâ' (radıyallahü anh)’den; Şöyle demiştir: Ben Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) ile beraber on bir secde ettim. Onlar içinde el Mufassal (bölümün) den hiç bir âyet yoktu. Onlar (in bulunduğu sûreler:) El-A'raf, er-Ra'd, en-Nahl, Benî İsrail (= İsrâ), Meryem, el-Hac, el-Furkan, en-Nemi, es-Secde, Sad ve Fussilat sûrelerinin secdeleridir. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Namazı Lâyıkı Veçhile Eda
...
Konu: Kuran Secdeleri Sayısı
1110-)
- “... Amr bin el-As (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), O'na Kur'an-ı Kerîm'de bulunan onbeş secde âyetini öğretmiştir. Bunlardan üç tanesi Mufassal bölümünde, iki tanesi de Hac sûresindedir. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Namazı Lâyıkı Veçhile Eda
...
Konu: Kuran Secdeleri Sayısı
1111-)
- “... Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den: Şöyle demiştir: Biz Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ile beraber: . . . . . . sûrelerindeki secde âyetlerinde secde ettik. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Namazı Lâyıkı Veçhile Eda
...
Konu: Kuran Secdeleri Sayısı
1112-)
- “... Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den; Şöyle demiştir: Şüphesiz Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem); süresindeki secde âyetinde secde etti.
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Namazı Lâyıkı Veçhile Eda
...
Konu: Kuran Secdeleri Sayısı
1113-)
- “... Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den; Şöyle demiştir: (Bir gün) Bir adam Mescid'e girerek (iki rek'at) namaz kılmış. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) de mescidin bir tarafında imiş. Adam namaz kıldıktan sonra (Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'e) gelerek selâm vermiş. O, da: aleyke'(s-Selâm) dön de (yeniden) namaz kıl. Çünkü sen namaz kılmış olmadın. ) buyurmuş. Adam dönüp (tekrar) namaz kıldıktan sonra gelerek Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'e selâm vermiş. O, da: aleyke'(s-Selâm) dön de (yeniden) namaz kıl. Çünkü sen hâlâ namaz kılmış olmadın. ) buyurmuş. (Adam tekrar namaz kılıp gelmiş. Selamlaşmadan sonra kıldığı namazın yine olmadığını anlayınca) üçüncü (görüşme)de adam: halde bana öğret Yâ Resûlallah! demiş. O, da : kalkacağın zaman abdestini tam al. Sonra kıbleye doğru durup tekbir al. (Namaza böylece başladıktan) sonra Kurandan sana kolay olanı oku. Sonra rükû’ edip uzuvların yatışıncaya kadar rükû hâlinde kal. Sonra (başını) kaldırıp kemikler mafsallarında yerleşinceye kadar ayakta dik dur. Sonra secdeye vararak uzuvlar yatışıncaya kadar secdede dur. Sonra başını kaldır ve kemikler mafsallarında yerleşinceye kadar otur. Sonra (tekbir hâriç) bunu namazının bütün rek'atlerinde yap. ) buyurmuştur. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Namazı Lâyıkı Veçhile Eda
...
Konu: Namazı Tam Kılmanın Beyânı Bâbı
1114-)
- “... Muhammed bin Amr bin Atâ' (radıyallahü anh)'den; Şöyle demiştir: Ebû Katâde (radıyallahü anh)'ın bulunduğu on sahâbî'nin bulunduğu bir yerde Ebû Humeyd es-Sâidî (radıyallahü anhüm)'den şöyle söylerken işittim : Ebû Humeyd oradaki sahâbîlere : Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'in namaz kılışını hepinizden daha iyi bilirim, dedi. Sahâbîler Ona : Neden (sen daha iyi bilirsin)? Sen hepimizden daha çok Onun izini takip etmiş değilsin. Hepimizden önce Onun sohbetinde bulunmuş da değilsin, dediler. Ebû Humeyd (radıyallahü anh) : Hayır, ben Onun kılışını hepinizden daha iyi bilirim, dedi. Sahâbîler, Ona: Öyle ise anlat (bakalım), dediler. Ebû Humeyd (radıyallahü anh) : Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) namaza kalktığı zaman tekbir alırdı. (Tekbir alırken) ellerini omuzlarının hizasına kadar kaldırarak biraz öyle durdururdu. Sonra okurdu. Sonra tekbir alır ve ellerini omuzlarının hizasına kadar kaldırırdı. Sonra rükû ederek, avuçlarının içini diz kapaklarının üzerine bırakır, onlara dayanırdı. Başını ne bel hizasından aşağı indirir, ne de yukarı kaldırır, ense ile beli bir hizada tutardı. Sonra: . . . . . diyerek ellerini omuzları hizasına kadar kaldırırdı. (Omurganın) bütün kemikleri mafsallarında yerleşinceye kadar (ayakta dururdu. ) Sonra (secde için) yere inerdi. (Secdede) kollarını yanlarından uzak tutardı. Sonra (secdeden) başını kaldırırdı ve sol ayağını yere yatırarak üstünde otururdu. Secde ettiği zaman her iki ayağının parmaklarını, (uçları kıbleye ve altları yere gelecek şekilde) eğerdi. Sonra (ikinci defa) secde ederdi. Sonra tekbir alarak sol ayağı (nı yere yatırarak) üstünde ve (omurganın) her kemiği yerine dönünceye kadar otururdu. Sonra ayağa kalkardı. Ve ikinci rek'atte bunun mislini yapardı. Sonra ikinci rek'atten (üçüncü rek'ate) kalktığı zaman namaza başlarken yaptığı gibi ellerini omuzlarının hizasına kadar kaldırırdı. Sonra namazının kalan rek'atlerini böylece kılardı. Nihayet ardından selâm verilecek secdeyi yaptıktan sonra sol ayağını geri çekerek (= altından sağ tarafına doğru çıkararak) sol yanı üstünde müteverrik olarak otururdu, dedi. Sahâbiler: Doğru söyledin. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), anlattığın şekilde namaz kılardı, dediler.
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Namazı Lâyıkı Veçhile Eda
...
Konu: Namazı Tam Kılmanın Beyânı Bâbı
1115-)
- “... Amrete (radıyallahü anh)’dan; Şöyle demiştir: Ben, Âişe (radıyallahü anhâ)'ye, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in namaz kılışı nasıl idi? diye sordum. Dedi ki : (sallallahü aleyhi ve sellem), abdest almak istediğinde ellerini su kabına koyduğu zaman Allah'ın ismini anardı ve abdestini tam (ve mükemmel) alırdı. Sonra kıbleye doğru ayakta durarak tekbir alır ve ellerini omuzlarının hizasına kadar kaldırırdı. Sonra rükû ederdi. (Rükûda) ellerini diz kapaklarının üzerine koyar ve kollarını (yanlarından) uzak tutardı. Sonra başını kaldırıp belini doğrulturdu ve ayakta kalışı sizinkinden biraz daha uzun sürerdi. (Secdede) ellerini kıbleye doğru (yere) koyar, gördüğüm kadarıyla olanca gücüyle kollarını (yanlarından) uzaklaştırırdı. Sonra başını kaldırıp (yere döşediği) sol ayağı üzerinde oturur, sağ ayağını da dikerdi. Sol yanı üzerine eğilmek (oturmak) ten kerahet ederdi. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Namazı Lâyıkı Veçhile Eda
...
Konu: Namazı Tam Kılmanın Beyânı Bâbı
1116-)
- “... Ömer (bin el-Hattâb) (radıyallahü anh)’den; Şöyle demiştir: "Muhammed (sallallahü aleyhi ve sellem)'in diliyle sabit olduğu üzere (dört rek'atlı) farz namaz yolculukta iki rek'attir, Cuma farzı iki rek'attir, Bayram namazı iki rek'attir. Bu tamamdır, kasır değildir. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Namazı Lâyıkı Veçhile Eda
...
Konu: Yolculukta Namazı Kısaltmak Bâbı
1117-)
- “... Ömer (bin el-Hattâb) (radıyallahü anh)’den: Şöyle demiştir: (sallallahü aleyhi ve sellem)’in diliyle sabit olduğu üzere (dört rek'atli) farz namaz yolculukta iki rekattır. Cuma farzı iki rek'attir, iki bayram namazı ikişer rekattır. Bu tamamdır, kasır değildir. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Namazı Lâyıkı Veçhile Eda
...
Konu: Yolculukta Namazı Kısaltmak Bâbı
1118-)
- “... Ya'lâ bin Ümeyye (radıyallahü anh)'den; Şöyle demiştir Ben, Ömer bin el-Hattâb (radıyallahü anh)'a! Allah : (Yer yüzünde yolculuk ettiğiniz zaman kâfirlerin size eziyet ve zarar vermelerinden korkarsanız namazınızı kısaltmanızdan dolayı size günah yoktur. ) Nisa : 101 (buyurmuştur. ) Halbuki şimdi halk güven içindedir. (Halkın güvenlik içindeyken namazı kısaltmalarına) ne dersin? diye sordum. Ömer (radıyallahü anh) : Senin şaştığın şu işe ben de şaşmıştım da bunu Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'e sormuştum. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştu: Allah'ın size verdiği bir sadakadır. Onun için siz Allah'ın sadakasını kabul ediniz. ) dedi. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Namazı Lâyıkı Veçhile Eda
...
Konu: Yolculukta Namazı Kısaltmak Bâbı
1119-)
- “... Ümeyye bin Abdillah bin Hâlid (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre kendisi Abdullah bin Ömer (radıyallahü anhümâ)’ya. : hazerdeki namazın ve korku hükmünü Kur'ân'da buluyoruz. Fakat yolculuk (hâlindeki) namazın hükmünü Kur'an'da bulamıyoruz, diye sormuş, Abdullah (radıyallahü anh) kendisine: hiç bir şey bilmezken Allah bize Muhammed (sallallahü aleyhi ve sellem)'i Peygamber olarak gönderdi. Bunun için Muhammed (sallallahü aleyhi ve sellem) nasıl yaparsa, biz de ancak Ondan gördüğümüz gibi yaparız, diye cevap vermiştir. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Namazı Lâyıkı Veçhile Eda
...
Konu: Yolculukta Namazı Kısaltmak Bâbı
1120-)
- “... (Abdullah) İbn-i Ömer (radıyallahü anhümâ)’dan; Şöyle demiştir : (sallallahü aleyhi ve sellem), şu belde (Medîne-i Münevvere)'den çıktığı zaman Ona dönünceye kadar (akşam farzı hariç hiç bir farzı) İki rekatten fazla kılmazdı. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Namazı Lâyıkı Veçhile Eda
...
Konu: Yolculukta Namazı Kısaltmak Bâbı
1121-)
- “... (Abdullah) İbn-i Abbâs (radıyallahü anhüma)'dan; Şöyle demiştir : sizin Peygamberiniz (sallallahü aleyhi ve sellem)'in lisaniyle hazerde dört rek'at ve seferde iki rek'at olarak (dört rek'atli namazı) farz kılmıştır. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Namazı Lâyıkı Veçhile Eda
...
Konu: Yolculukta Namazı Kısaltmak Bâbı
1122-)
- “... (Abdullah) bin Abbâs (radıyallahü anhümâ)'dan: Şöyle demiştir : (sallallahü aleyhi ve sellem) hiç bir düşman O'nu takip etmezken, hiç bir düşman korkusu yokken ve O'na acele ettirecek hiç bir sebep yokken yolculukta akşam ile yatsı farzlarını beraber kılardı. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Namazı Lâyıkı Veçhile Eda
...
Konu: Yolculukta İki Farz Namazı Beraber Kılmak Bâbı
1123-)
- “... Muâz bin Cebel (radıyallahü anh)'den; Şöyle demiştir: Tebük savaşı yolculuğunda Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) öğle ile ikindi farzlarını keza akşam ile yatsı farzlarını beraber kılmıştır. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Namazı Lâyıkı Veçhile Eda
...
Konu: Yolculukta İki Farz Namazı Beraber Kılmak Bâbı
1124-)
- “... Hafs bin Asım bin Ömer bin el-Hattâb (radıyallahü anhüm)'den; Şöyle demiştir: yolculukta (amcam Abdullah) bin Ömer (radıyallahü anh)'in beraberin deydik. İbn-i Ömer (radıyallahü anh) bize namaz kıldırdı. Farzdan sonra (sünnet kılmadan) kendisi de, biz de dönüp gittik. İbn-i Ömer (radıyallahü anh), dönüşünde cemâatin bir kısmının (kalkıp) namaza durduklarını görünce: Bunlar ne yapıyorlar? diye sordu. Ben de: Sünnet kılıyorlar, dedim. İbn-i Ömer (radıyallahü anh) : 'Eğer ben (yolculukta) Sünnet kılmış olsaydım farzımı (kasırlı değil) tam kılardım. Ey kardeşimin oğlu! Ben Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ile arkadaşlık ettim. Vefat edinceye kadar yolculukta iki rek'at (farz) dan fazla (sünnet namaz) kılmadı. Sonra Ebû Bekir (radıyallahü anh) ile arkadaşlık ettim. O da iki rekatten fazla kılmadı. Sonra Ömer (radıyallahü anh) ile arkadaşlık ettim. Kendisi de iki rek'atten fazla kılmadı. Ondan sonra Osman (radıyallahü anh) ile arkadaşlık ettim. O da iki rek'atten fazla kılmadı. Bu zâtlar vefat edinceye kadar durum böyleydi. Allahü teâlâ da: Mü'minler! Andolsun ki sizin için Resûlüllah en güzel örnektir.) buyuruyor' dedi. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Namazı Lâyıkı Veçhile Eda
...
Konu: Yolculukta Farza Bağlı Sünnetleri Kılmak Bâbı
1125-)
- “... (Abdullah) bin Abbâs (radıyallahü anhüma)’dan: Şöyle demiştir : (sallallahü aleyhi ve sellem) hazer namazını ve sefer namazını farz kılmıştır. Biz hazerde farzdan önce ve sonra sünnet kılardık. Seferde de farzdan önce ve sonra sünnet kılardık. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Namazı Lâyıkı Veçhile Eda
...
Konu: Yolculukta Farza Bağlı Sünnetleri Kılmak Bâbı
1126-)
- “... Abdurrahman bin Humeyd ez-Zührî (radıyallahü anhüma)'den; Şöyle demiştir : es-Sâib bin Yezîd (radıyallahü anh)’a : ikamet etmek hakkında ne (hüküm) işitmişsin? diye sordum. Dedi ki : Ben el-Alâ' bin el-Hadramî (radıyallahü anh)’den şöyle söylerken işittim: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) buyurdu ki; tavâfından sonra muhacir için (Mekke'de) üç (gece ikâmet etmeye ruhsat vardır. )
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Namazı Lâyıkı Veçhile Eda
...
Konu: Yolcu, Bir Şehirde İkamet Ettiği Zaman Kaç Gün Namazını Kısaltır? Bâbı
1127-)
- “... Câbir bin Abdillah (radıyallahü anhümâ)'dan; Şöyle demiştir; haccı seferinde) Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) Zilhicce ayının dördüncü günü sabahı Mekke'ye vardı. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Namazı Lâyıkı Veçhile Eda
...
Konu: Yolcu, Bir Şehirde İkamet Ettiği Zaman Kaç Gün Namazını Kısaltır? Bâbı
1128-)
- “... Abdullah İbn-i Abbâs (radıyallahü anhüma)’dan; Şöyle demiştir : fethinde) Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) Mekke'de ondokuz gün ikâmet ederek (dört rek’atli farz namazları) ikişer rek'at olarak kıldı. Biz de ondokuz gün kalacağımız zaman namazımızı ikişer rek'at kılarız. Bundan fazla kıldığımız zaman dörder rek'at kılarız. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Namazı Lâyıkı Veçhile Eda
...
Konu: Yolcu, Bir Şehirde İkamet Ettiği Zaman Kaç Gün Namazını Kısaltır? Bâbı
1129-)
- “... Abdullah İbn-i Abbâs (radıyallahü anhümâ)’dan: Şöyle demiştir : (sallallahü aleyhi ve sellem) Fetih yılı Mekke'de on-beş gece ikâmet ederek namazı kasır yapardı. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Namazı Lâyıkı Veçhile Eda
...
Konu: Yolcu, Bir Şehirde İkamet Ettiği Zaman Kaç Gün Namazını Kısaltır? Bâbı
1130-)
- “... Enes bin Mâlik (radıyallahü anh)'den; Şöyle demiştir: Biz Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'in beraberinde Medine'den Mekke'ye (Veda haccı için yola) çıktık. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) (dört rek'atli farz namazları) Medine'ye dönüşümüze kadar ikişer rek'at olarak kıldı. demiştir ki: Ben Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'in Mekke'de kaç gün kaldığını sordum. Enes (radıyallahü anh) : On gün diye cevap verdi. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Namazı Lâyıkı Veçhile Eda
...
Konu: Yolcu, Bir Şehirde İkamet Ettiği Zaman Kaç Gün Namazını Kısaltır? Bâbı
1131-)
- “... Câbir bin Abdillah (radıyallahü anhümâ)'dan rivâyet edildiğine göre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu, demiştir : ile küfür arasında (yalnız) namazı terketmek vardır. )
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Namazı Lâyıkı Veçhile Eda
...
Konu: Namazı Terkeden Hakkında Gelen Hadîsler Bâbı
1132-)
- “... Büreyde (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu, demiştir: onlar arasında (aktedilen) ahit, namazdır. Kim namazı terkederse küfre gitmiş olur. )
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Namazı Lâyıkı Veçhile Eda
...
Konu: Namazı Terkeden Hakkında Gelen Hadîsler Bâbı
1133-)
- “... Enes bin Mâlik (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre; Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur : ile şirk arasında namazı bırakmaktan başka hiç bir şey yoktur. Bu itibarla kul namazı bıraktığı zaman şirk etmiş olur. )
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Namazı Lâyıkı Veçhile Eda
...
Konu: Namazı Terkeden Hakkında Gelen Hadîsler Bâbı
1134-)
- “... Câbir bin Abdillah (radıyallahü anhümâ)'dan; Şöyle demiştir : Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bize şu hutbeyi irad buyurdu: İnsanlar! Ölmeden Önce Allah'a tevbe ediniz. Meşgul olmadan önce sâlih amellere koşunuz. Rabbinizi çok anmakla ve gizli-açık bol sadaka (vermek) ile O'nun, sizin üzerinizdeki hakkı yerine ulaştırınız ki rızıklanasınız, yardım olunasınız ve islah olunasınız. Bilmiş olunuz ki içinde bulunduğum bu yılın bu ayının bu gününde ve burada kıyamet gününe kadar Allah size Cuma namazını şüphesiz farz kıldı. Ben hayatta iken veya benden sonra, başında âdil veya zâlim bir devlet başkanı varken kim Cuma namazını küçümsiyerek veya farziyetini inkâr ederek bırakırsa Allah onun işini düzene sokmasın ve işinde ona bereket vermesin. Bilmiş olunuz ki tevbe etmedikçe böylesinin ne namazı, ne zekâtı, ne haccı, ne orucu, ne de hiç bir hayrı (sahihtir. ) Kim de tevbe ederse Allah tevbesini kabul eder (veya kabul eylesin). Bilmiş olunuz ki, hiç bir kadın hiç bir erkeğe namaz kıldıramaz. Hiç bir bedevi hiç bir muhacire imam olamaz. Hiç bir fâsık, hiç bir mü'min (= fâsık olmayan)e namaz kıldıramaz. Meğer ki fâsık zor kullanır, mümin de onun kılıcından ve copundan korktuğu zaman (mü'min uyar. )) "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Namazı Lâyıkı Veçhile Eda
...
Konu: Cuma Namazı Nın Farziyeti Hakkındaki Bâbı
1135-)
- “... Abdurrahman bin Ka'b bin Mâlik (radıyallahü anhüma)'dan, Şöyle demiştir : (Kâ'b)ın gözleri kaybolunca onu ben yederdim. Onu Cuma namazına (her) götürdüğümde Cuma ezanını işitince Ebû Ümâme Es'ad bin Zürâre için istiğfar ve duâ ederdi. Ben ondan bunu işittiğim halde bir süre bekledim. (Hikmetini sormadım. ) Sonra içimden dedim ki = Vallahi benim bu bekleyişim bir acizliktir. Kendisi ne zaman Cuma ezanını işitirse Ebû Ümâme için istiğfar ve duâ ettiğini hep işitiyorum da: 'Nedir bu? diyerek hikmetini sormuyorum. Sonra daha önce kendisini her Cuma günü götürdüğüm gibi yine götürdüm. Ezanı işitince her zaman yaptığı gibi yine (Ebû Ümâme için) istiğfar etti. Ben de ona : Cuma ezanını ne zaman işitirsen Es'ad bin Zürâre için duâ ediyorsun. Bunun sebebinin ne olduğunu bana bildiriver, dedim. Kendisi: oğulcuğum! Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), henüz Mekke'den teşrif etmemiş iken, Nakiü'l Hadamât (mıntıkasın)daki Beni Peyâda'ya âit Harre (köyü)nün Hezm (denilen semtin)de bize ilk Cuma namazını kıldıran zât odur. dedi. Ben: gün (Cuma namazında) kaç kişi idiniz? diye sordum. Dedi ki: Kırk erkek (idik. ) "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Namazı Lâyıkı Veçhile Eda
...
Konu: Cuma Namazı Nın Farziyeti Hakkındaki Bâbı
1136-)
- “... Huzeyfe ve Ebû Hüreyre (radıyallahü anhümâ)'den rivâyet edildiğine göre Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur : bizden öncekilerini Cuma gününden sapıttırdı. (İbâdet günü olarak) Yahudiler için Cumartesi günü var. Pazar günü da Hristiyanlarındır. Artık bunlar kıyamet gününe kadar bizden geri kalmış oldular. Biz dünya ehlinin en sona kalanlarıyız. Ve (kıyamet günü) başa geçip bütün yaratıklardan evvel haklarında hüküm verilecek olanlarız. )
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Namazı Lâyıkı Veçhile Eda
...
Konu: Cuma Namazı Nın Farziyeti Hakkındaki Bâbı
1137-)
- “... Ebû Lübâbe bin Abdilmünzir (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem), şöyle buyurdu, demiştir: Cuma günü, Allah katında günlerin büyüğü ve en azametlisidir. Allah katında Kurban bayramı ve Ramazan bayramı günlerinden daha büyüktür. Onda beş meziyet vardır. Allah, Âdem (Aleyhisselâm)ı o gün yarattı, Allah, Âdem (Aleyhisselâm)'ı (Cennetten) yere o gün indirdi, Allah, Âdem (Aleyhisselâm)'ı o gün öldürdü. O günde öyle bir saat vardır ki, (mü'min) kul haram bir şey istemedikçe Allahü teâlâ'dan ne isterse mutlaka Allah verecektir. Kıyamet o günde kopacaktır. Yüce makama erişen melekler, gök, yer, rüzgârlar, dağlar ve deniz Cuma gününden korkarlar. (Anılan varlıklardan) bu günden korkmayan tek bir ferd yoktur. )
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Namazı Lâyıkı Veçhile Eda
...
Konu: Cuma Gününün Fazileti Bâbı
1138-)
- “... Şeddâd bin Evs (radıyallahü anh)'den rivâyet edildiğine göre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu, demiştir: Cuma günü en faziletli günlerinizdendir. Âdem (Aleyhisselâm) onda yaratılmıştır. Nefha (ikinci sûr üfürülmesi) ondadır. Ve sa'ka (birinci sûr üfürülmesi) ondadır. Artık onda benim üzerime bol bol salavât getiriniz. Çünkü (o günkü) salavâtınız bana sunulur. ) Bir adam : Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), senin bedenin yer tarafından yenmişken (Şeddâd dedi ki) yani çürümüşken bizim salavatımız nasıl sana sunulur, diye sordu. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) : Peygamberlerin cesetlerini yemesini yere yasak etmiştir. ) buyurdu. " Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: günahlar işlenmedikçe iki Cuma arasında işlenen (küçük) günahlara Cuma (namazı) keffâret olur. )
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Namazı Lâyıkı Veçhile Eda
...
Konu: Cuma Gününün Fazileti Bâbı
1140-)
- “... Evs bin Evs es-Sakafî (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre kendisi demiş ki; Ben Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’den işittim, buyurdu ki: Cuma günü eşi ile cinsî temas edip boy abdestini alır, (Cuma namazı için camiye) erken gider; (orada) ibâdetle meşgul olur (veya hutbenin başına yetişir); yürüyerek gider ve bineğe hiç binmez; imama yakın oturur; (hutbeyi) dinler ve hiç konuşmazsa, (attığı) her adıma karşılık (gündüzü) oruçlu ve gecesi ibâdetle geçirilen bir yıllık amelin sevabı kazanmış olur. )
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Namazı Lâyıkı Veçhile Eda
...
Konu: Cuma Günü Guslü Hakkında Gelen Hadisler Bâbı
1141-)
- “... (Abdullah) bin Ömer (radıyallahü anhüma)’dan; Şöyle demiştir : Ben, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'den, minber üzerinde şöyle buyururken işittim: Cuma namazına gelirse (önce) gusül etsin. ) " . . Ebû Saîd-i Hudrî (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur : olma çağına gelmiş olan herkese Cuma günü guslü vacibtir. )
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Namazı Lâyıkı Veçhile Eda
...
Konu: Cuma Günü Guslü Hakkında Gelen Hadisler Bâbı
1144-)
- “... Enes bin Mâlik (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre; Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur : günü abdest alan kimse bu (abdest ruhsatı) ile yetinmiş olur, fazilet kazanmış olur. Bu (ruhsat) ne güzeldir. Farzı yeterince yapmış olur. Kim de guslederse gusül daha faziletlidir. )
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Namazı Lâyıkı Veçhile Eda
...
Konu: Cuma Guslünü Yapmamak Hakkındaki Ruhsata Ait Gelen Hadîsler Bâbı
1145-)
- “... Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu, demiştir: günü olunca mescidin kapılarının her birisinde melekler bulunur. Bunlar- (mescide gelen) insanları, ilk geleni, ondan sonra ilk geleni (birinci, ikinci, üçüncü diye) gelişleri sırasına göre yazarlar. İmam (minbere) çıkacağı zaman melekler defterleri dürerek hutbeyi dinlerler. Artık namaza tehcir eden (erken gelen), bir deve, ondan sonra gelen, bir sığır, ondan sonra gelen, bir koç sadaka etmiş gibidir. (Nihayet bir tavuk ve bir yumurtayı zikretti. Râvi Sehl, rivâyetinde şunu da ilâve etti. ) İmam minbere çıktıktan sonra mescide gelen, artık yalnız namaz sevabını almak için gelmiş olur. )
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Namazı Lâyıkı Veçhile Eda
...
Konu: Cuma Namazına Tehcir Erken Gitmek Hakkında Gelen Hadisler Bâbı
1146-)
- “... Semûre bin Cündüb (radıyallahü anh)’den; Şöyle demiştir: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), Cuma'yı ve (buna) erken gitme misâlini, (sadaka olarak) deveyi boğazlıyana, sığırı boğazlıyana, koyunu boğazlıyana, benzeterek beyan buyurdu. Bu benzetmeyi yaparken nihayet tavuğu da zikretti. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Namazı Lâyıkı Veçhile Eda
...
Konu: Cuma Namazına Tehcir Erken Gitmek Hakkında Gelen Hadisler Bâbı
1147-)
- “... Alkama (radıyallahü anh)’den; Şöyle demiştir : Abdullah (bin Mes'ûd) (radıyallahü anh) ile beraber Cuma namazına gittim. Kendisinden önce gitmiş olan üç kişiyi (mescidde) bulunca: (Ben) dört kişinin dördüncüsüyüm. Dördüncü olan (ilâhi ikram ve rahmetten) uzak değildir. Şüphesiz ben Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’den şöyle buyururken işittim, dedi: Cumalara birinci, ikinci ve üçüncü olarak erken gidiş sırası ölçüsüne göre kıyamet günü Allah'a yakın (rahmet ve ikramına yakın) makam sahibi olurlar. ) Sonra Abdullah: (Ben) dört kişinin dördüncüsüyüm, dördüncü olan (ilâhi ikram ve rahmetten) uzak değildir, dedi. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Namazı Lâyıkı Veçhile Eda
...
Konu: Cuma Namazına Tehcir Erken Gitmek Hakkında Gelen Hadisler Bâbı
1148-)
- “... Abdullah bin Selâm (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bir Cuma günü minber üzerinde şöyle buyururken, kendisi (kulağı) ile) işitmiştir : birinizin, iş elbisesinden başka Cuma günü için bir takım elbise satın almasında hiç bir sakınca yoktur. ) ...
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Namazı Lâyıkı Veçhile Eda
...
Konu: Cuma Günü Süslenmek Hakkında Gelen Hadisler Bâbı
1150-)
- “... Âişe (radıyallahü anhâ)’den; Şöyle demiştir: (sallallahü aleyhi ve sellem) Cuma günü halka hutbe okumuş da onların üzerinde nimâr hırkalarını görmüş ve Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), şöyle buyurmuştur: hangi biriniz maddî imkân bulursa iş elbisesinden başka Cuma günü için bir takım elbise edinmesinde hiç bir sakınca yoktur.) "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Namazı Lâyıkı Veçhile Eda
...
Konu: Cuma Günü Süslenmek Hakkında Gelen Hadisler Bâbı
1151-)
- “... Ebû Zerr (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu, demiştir : Cuma günü (usulüne uygun olarak) iyice gusleder, güzelce temizlenir, en güzel elbiselerinden bir takım giyer, ev halkına ait güzel kokudan Allah'ın yazdığı payı sürünür, sonra Cuma namazına varır, usulünce hutbeyi dinler ve yan yana oturan iki kişinin arasını açmaz ( — eziyet etmez) ise o Cuma ile diğer (geçmiş) Cuma arasındaki (küçük) günahları bağışlanır. )
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Namazı Lâyıkı Veçhile Eda
...
Konu: Cuma Günü Süslenmek Hakkında Gelen Hadisler Bâbı
1152-)
- “... (Abdullah) bin Abbâs (radıyallahü anhüma)’dan rivâyet edildiğine göre; Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu, demiştir : bu Cuma, Allah'ın müslumanlara tahsis buyurduğu bir bayram günüdür. Artık Cuma namazına gelmek istiyen kimse boy abdesti alsın. Ve eğer güzel koku varsa ondan sürünsün. Misvak kullanmayı hiç bırakmayınız. )
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Namazı Lâyıkı Veçhile Eda
...
Konu: Cuma Günü Süslenmek Hakkında Gelen Hadisler Bâbı
1153-)
- “... Sehl bin Sa'd (radıyallahü anhümâ)'dan şöyle demiştir: Biz Kaylûlet istirahatı ve gada yemeği işini dâima cuma namazından sonra yapardık. " '..... Seleme bin el-Ekvâ' (radıyallahü anh)’den; Şöyle demiştir: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’in beraberinde cuma namazını kılardık. Namazdan sonra döndüğümüzde bizi gölgeliyecek kadar duvarlar gölgesini göremezdik.
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Namazı Lâyıkı Veçhile Eda
...
Konu: Cuma Namazı Vakti Hakkında Gelen Hadîsler Bâbı
1155-)
- “... Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'in müezzini Sa'd el-Karaz (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre : (sallallahü aleyhi ve sellem) hayatta iken Sa'd (radıyallahü anh), cuma günü gölge nalın tasması kadar olunca ezan okurdu. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Namazı Lâyıkı Veçhile Eda
...
Konu: Cuma Namazı Vakti Hakkında Gelen Hadîsler Bâbı
1156-)
- “... Enes (bin Mâlik) (radıyallahü anh)’den: Şöyle demiştir: cuma namazını kılar, sonra (evlerimize) döner ve Kaylûlet istirahatını yapar idik. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Namazı Lâyıkı Veçhile Eda
...
Konu: Cuma Namazı Vakti Hakkında Gelen Hadîsler Bâbı
1157-)
- “... (Abdullah) bin Ömer (radıyallahü anhümâ)'dan; Şöyle demiştir : (sallallahü aleyhi ve sellem) (cuma namazından önce) iki hutbe okurdu. İki hutbe arasında biraz otururdu (bu oturuşunda konuşmazdı). Bişr, rivâyetinde: . . . . . = "ayakta iken" cümlesini ilâve etmiştir. " ". . Amr bin Hüreys (radıyallahü anh)’den; Şöyle demiştir: Ben Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'i minber üzerinde hutbe okurken ve (mübarek) başında siyah bir sarık varken gördüm. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Namazı Lâyıkı Veçhile Eda
...
Konu: Cuma Günü Hutbesi Hakkında Gelen Hadîsler Bâbı