Sünen-i İbn Mâce Hadis Kitabı

3041-) - “... Abdullah bin Ömer (radıyallahü anhümâ)'dan rivâyet edildiğine göre bir adam, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’e : olan kimse elbiselerden ne giyebilir? diye sordu. Bunun üzerine Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu : gömlekler, ne sarıklar, ne donlar, ne burnuslar ne mestler giyer. Ancak na'leyn bulamadığı zaman mestler giysin ve (mest giyeceği zaman) bunları topuklarının aşağısına kadar kessin. Ve (siz ihramda iken) za'feran veya vers (bitkisi) ile boyanmış (veya kokulanmış) hiç bir elbise giymeyiniz.) "

Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Hac Ve Umre İbâdeti Kitabı
Konu: İhramda Olan Kimsenin Giyebileceği Elbisenin Beyânı
3042-) - “... Abdullah bin Ömer (radıyallahü anhümâ)’dan: Şöyle demiştir: (sallallahü aleyhi ve sellem) ihramda olan kimsenin vers veya za'feran (bitkisi) ile boyanmış bir elbiseyi giymesini yasaklamıştır. "

Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Hac Ve Umre İbâdeti Kitabı
Konu: İhramda Olan Kimsenin Giyebileceği Elbisenin Beyânı
3043-) - “... (Abdullah) bin Abbâs (radıyallahü anhüma)'dan; Şöyle demiştir : Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’i (Arafat'ta) hutbe okurken (râvi Hişâm dedi ki: "Minber üzerinde" hutbe okurken) dinledim. O, (hutbesinde) : kim izâr (yani belden aşağı sarılan peştemalimsi elbise) bulamazsa bir don giysin ve kim na'leyn bulamazsa mestler giysin,) buyurdu. Hişâm hadîsin baş kısmının kendi rivâyetinde; "İzâr bulamayan kimse bir don giysin. Don bulamaması hâil müstesna" şeklinde olduğunu söylemiştir. "

Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Hac Ve Umre İbâdeti Kitabı
Konu: İhramlı Erkeğin İzar Belden Aşağı Sarılan Peştemal Veya Naleyn Bulamadığı Zaman Don Ve Mestler Giymesi Hükmünün Beyânı
3044-) - “... (Abdullah) bin Ömer (radıyallahü anhümâ)’dan rivâyet edildiğine göre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: kim na'leyn bulamazsa mestler giysin ve mestleri topuk kemiklerinin aşağısına kadar kessin.) "

Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Hac Ve Umre İbâdeti Kitabı
Konu: İhramlı Erkeğin İzar Belden Aşağı Sarılan Peştemal Veya Naleyn Bulamadığı Zaman Don Ve Mestler Giymesi Hükmünün Beyânı
3046-) - “... Abdullah bin Huneyn'den rivâyet edildiğine göre : bin Ab bas ile Misver bin Mahreme (radıyallahü anhüm), Ebvâ mevkiinde (ihrâmlı kimsenin başını yıkaması hususunda) ihtilafa düştüler. Abdullah bin Abbâs (radıyallahü anh) : kimse başını yıkayabilir, dedi- Misver (radıyallahü anh) : İhrâmlı kimse başını yıkayamaz, dedi. Bu ihtilâf üzerine İbn-i Abbâs beni meseleyi Ebü Eyyûb el-Ensâri'ye sormak üzere gönderdi. Ben Ebû Eyyûb'u bir kuyunun iki direği arasında başını yıkamak üzere iken buldum. Ebü Eyyûb bir elbise ile örtünüyordu. Kendisine selâm verdim. Kim o? diye sordu. Ben: Abdullah bin Huneyn'im. Beni Abdullah bin Abbâs size gönderdi. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ihramda iken başını nasıl yıkardı? sorusunu size arz ediyorum, dedim. Abdullah bin Huneyn demiştir ki: Bunun üzerine Ebü Eyyûb-i Ensârî elini kendisini örten elbise üzerine koydu ve başı (tamamıyla) bana görününceye kadar elbiseyi (başından göğsüne kadar) indirdi. Sonra üzerine su dökmek için bekleyen adama: (su) dök diye emretti. Adam onun başına su döktü. Sonra Ebû Eyyûb elleriyle başını oğuşturup ellerini kâh ileri kâh geri götürdü ve daha sonra şöyle dedi: (sallallahü aleyhi ve sellem)’in böyle yaptığını (yani başını böylece yıkadığını) gördüm. "

Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Hac Ve Umre İbâdeti Kitabı
Konu: İhrâmlı Kimse Başını Yıkayabilir
3047-) - “... Âişe (radıyallahü anhâ)'dan; Şöyle demiştir: Biz ihramda olduğumuz halde Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’in beraberinde idik. Erkek kervanı bize rastladığı zaman baş örtümüzü başımızın üstünden (yüzümüze) salardık. Kervan bizi geçince biz baş örtümüzü yukarıya kaldırır (yüzümüzü açar) dık. " ...

Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Hac Ve Umre İbâdeti Kitabı
Konu: İhramda Olan Kadın, Yüzüne Örtü Salar Yâni Yüzünü Örtmesinin Câiz Olup Olmadığının Beyânı
3049-) - “... Ebû Bekir bin Abdillah bin Zübeyr'in nenesi (râvî demiştir ki: Nenesi sözcüğü ile Esma binti Ebî Bekir'in mi, Su'dâ bint-i Avfra mı kasdedildiğini bilemiyorum) (radıyallahü anhüm)'den rivâyet edildiğine göre Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), Dubâa bint-i (Zübeyr bin) Abdulmuttalib (radıyallahü anhâ) 'nın yanına girdi ve: halam! Seni hacc'a gitmekten alakoyan mâni nedir?) diye sordu. Dubâa : hasta bir kadınım ve hastalığımın hac menâsikini (ibâdetini) tamamlamama engel olmasından korkarım, dedi. Resûl-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem) ona . ihrama gir ve hac ibadetini ikmâl etmekten (hastalık gibibir sebeble) alakonulduğun yerde ihramdan çıkmanı şart koş,) buyurdu. "

Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Hac Ve Umre İbâdeti Kitabı
Konu: Hac İçin İhrama Girildiğinde Hac İbâdetini Tamamlamaya Bîr Engel Çıktığı Takdirde İhramdan Çıkmayı Şart Koşma Hükmünün Beyânı
3050-) - “... Dubâa (bînt-i Zübeyr bin Abdilmuttalib) (radıyallahü anha)’dan rivâyet edildiğine göre şöyle demiştir: hasta iken Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) yanıma girdi ve (bana) : bu yıl hacc'a gitmek istemiyor musun?) buyurdu. Ben: Yâ Resûlallah! Ben cidden hastayım, dedim. Resûl-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem) : hacc'a git ve (ihrama girerken) de ki: (Allahım!) Beni hac menâsikinî ikmâl etmekten (hastalık gibi bir sebeble) alakoyduğun yerde ihramdan çıkacağım), buyurdu. "

Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Hac Ve Umre İbâdeti Kitabı
Konu: Hac İçin İhrama Girildiğinde Hac İbâdetini Tamamlamaya Bîr Engel Çıktığı Takdirde İhramdan Çıkmayı Şart Koşma Hükmünün Beyânı
3051-) - “... (Abdullah) bin Abbâs (radıyallahü anhümâ)'dan; Şöyle demiştir : bint-i Zübeyr bin Abdilmuttalib (radıyallahü anhâ) (bir kere) Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'in yanına gelerek : Ben vücûdunda ağırlık bulunan bir kadınım ve ben cidden hacc'a gitmek istiyorum. Bu durumda, hac niyetiyle nasıl ihrama gireyim? dedi. Resûl-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem) ona: hac niyetiyle ihrama gir ve (ihrama girerken Allahım!) Beni hac menâsikini ikmâl etmekten (hastalık gibi bir sebeble) alakoyduğun yerde ihramdan çıkacağım, diye şart koş,) buyurdu. "

Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Hac Ve Umre İbâdeti Kitabı
Konu: Hac İçin İhrama Girildiğinde Hac İbâdetini Tamamlamaya Bîr Engel Çıktığı Takdirde İhramdan Çıkmayı Şart Koşma Hükmünün Beyânı
3052-) - “... Abdullah bin Abbâs (radıyallahü anhüma)’dan; Şöyle demiştir : Harem (-i Şerife) yaya ve yalın ayak olarak girerlerdi. Yalın ayak ve yaya olarak Beyt-i Şerifi tavaf edip menâsik'i (yani hac ve umre ibâdetini bu şekilde) ifâ ederlerdi. "

Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Hac Ve Umre İbâdeti Kitabı
Konu: Haremi Şerife Yâni Mescid-î Harama Girme Âdabının Beyânı Bâbı
3054-) - “... (Abdullah) bin Ömer (radıyallahü anhümâ)’dan rivâyet edildiğine göre : (sallallahü aleyhi ve sellem) Mekke'ye gündüz girmiştir. "

Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Hac Ve Umre İbâdeti Kitabı
Konu: Mekkeye Girme Âdabının Beyânı
3055-) - “... Üsâme bin Zeyd (radıyallahü anhümâ)’dan; Şöyle demiştir: (Resûl-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem)'e) : Yâ Resûlallah! Yarın (Mekke'de) nereye ineceksin, (evinize mi)? diye sordum. Bu soruyu sormak O'nun (Veda) haccı sırasında idi. Resûl-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem) : (Mekke'de) bize mesken bıraktı mı?) buyurdu. Sonra: ((İnşâallah) biz yann Kinâne oğullarının yurduna (yani el-Muhassab'a) ineceğiz.) Kureyş (müşrikleri) küfür üzerine bu yerde ahd etmişlerdi. Bu ahid ve andlaşma Kinâne oğulları ile Kureyş (müşrikleri) arasında Hâşim oğulları (ve Muttalib oğulları) aleyhine: "Bunlarla kız alıp vermemek, alış veriş etmemek üzere" akdedilmişti. (Hâşimîlerle Muttalibiler, Resûl-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem)'i Kureyş ile Kinâne'ye itâat etmeye ikna edinceye kadar bu akid devam edecekti. ) el-Ma’mer demiş ki: Zührî, el-Hayf'ın dere olduğunu söyledi. "

Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Hac Ve Umre İbâdeti Kitabı
Konu: Mekkeye Girme Âdabının Beyânı
3056-) - “... Abdullah bin Sercis (radıyallahü anh)’den: Şöyle demiştir : Usaylı' (yani başının saçı dökülmüş olan) Ömer bin el-Hattâb (radıyallahü anh)'i Hacer-i Esved'i öperken ve şöyle söylerken gördüm: Hacer-i Esved)! Ben senin bir taş olduğunu, (aslında kimseye) ne zarar, ne de yarar sağlayamayacağını çok iyi bildiğim halde şüphesiz seni öpüyorum. Eğer ben Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'in seni öptüğünü görmeseydim seni öpmezdim. "

Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Hac Ve Umre İbâdeti Kitabı
Konu: Hacer-i Esvedi İstilâm Yânî Öpmek Veya El Sürmek Suretiyle Ziyaret Etmek Bâbı
3057-) - “... (Abdullah) bin Abbâs (radıyallahü anhümâ)’dan: Şöyle demîştir : (sallallahü aleyhi ve sellem) buyurdular: (And olsun ki şu Hacer(-i Esved) kıyamet günü gören gözleri ve konuşan dili olduğu halde (mahşere) şüphesiz gelecek ve onu hakkıyla istilâm eden (yani Allah'a itâat ve Resulüne uymak üzere ziyaret eden mümin) kimseler lehinde şâhidlik edecektir.) "

Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Hac Ve Umre İbâdeti Kitabı
Konu: Hacer-i Esvedi İstilâm Yânî Öpmek Veya El Sürmek Suretiyle Ziyaret Etmek Bâbı
3058-) - “... (Abdullah) bin Ömer (radıyallahü anhümâ)'dan rivâyet edildiğine göre ; (sallallahü aleyhi ve sellem) Hacer(-i Esved)'e karşı durdu. Sonra mübarek dudaklarını onun üzerine bırakıp uzun süre ağladıktan sonra ondan ayrıldı. Baktı ki Ömer (bin el-Hattâb) O'nun yanında ağlıyor. Bunun üzerine buyurdular ki: Ömer! Göz yaşları burada dökülür (dökülmelidir).) "

Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Hac Ve Umre İbâdeti Kitabı
Konu: Hacer-i Esvedi İstilâm Yânî Öpmek Veya El Sürmek Suretiyle Ziyaret Etmek Bâbı
3059-) - “... Sâlim'in babası (Abdullah bin Ömer) (radıyallahü anhümâ)’dan; Şöyle demiştir : (sallallahü aleyhi ve sellem) Ka'be'nin köşelerinden yalnız siyah köşeyi (yani Hacer-i Esved'in bulunduğu köşeyi) ve Cumhîlerin evlerinin tarafından o köşeyi tâkib eden köşeyi (yani Rükn-i Yemânîyi) istilâm ederdi (mübarek elini sürerdi. )

Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Hac Ve Umre İbâdeti Kitabı
Konu: Hacer-i Esvedi İstilâm Yânî Öpmek Veya El Sürmek Suretiyle Ziyaret Etmek Bâbı
3060-) - “... Safiyye bint-i Şeybe (radıyallahü anha)’dan; Şöyle demiştir: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) Mekke'nin fetih yılı (fetih işini tamamlamakla) sükûnete kavuşunca devesi üzerinde Ka'be'yi tavaf etti. Hacer-i Esved'i de mıhcen (denilen değnek) ile istilâm etti (yani değneği ona sürdü). Sonra Ka'be-i Muazzama nın içine girdi. Orada aydan (denilen hurma ağacından mamul) güvercin suretinde bir put buldu. Onu kırdıktan sonra Ka'be'nin kapısında durup kırdığı putu (dışarı) attı. Ben de O'na bakıyordum. "

Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Hac Ve Umre İbâdeti Kitabı
Konu: Hacer-i Esvedi Mıhceni = Değneği İle İstilâm Yâni Değneğini Ona Sürmek Suretiyle Ziyaret Edene Âit Bâb
3061-) - “... (Abdullah) bin Abbâs (radıyallahü anhümâ)’dan rivâyet edildiğine göre: (sallallahü aleyhi ve sellem) Veda hacc'ında bir deve üzerinde tavaf etti. Hacer-i Esved'i de bir mıhcen ile istilâm ediyordu. "

Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Hac Ve Umre İbâdeti Kitabı
Konu: Hacer-i Esvedi Mıhceni = Değneği İle İstilâm Yâni Değneğini Ona Sürmek Suretiyle Ziyaret Edene Âit Bâb
3062-) - “... Ebü't-Tufeyl Amir bin Vasile (radıyallahü anh)’den; Şöyle demiştir: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'i devesi üzerinde Kabe'yi tavaf ederken, mıhcen (denilen değneği) ile Hacer-i Esved'i istilâm ederken ve mihcen'i (istilâmdan sonra) öperken gördüm. "

Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Hac Ve Umre İbâdeti Kitabı
Konu: Hacer-i Esvedi Mıhceni = Değneği İle İstilâm Yâni Değneğini Ona Sürmek Suretiyle Ziyaret Edene Âit Bâb
3063-) - “... (Abdullah) bin Ömer (radıyallahü anhümâ)'dan : (sallallahü aleyhi ve sellem) (Mekke'ye geldiğinde) Ka'be'yi ilk tavaf ettiği zaman Hacer-i Esved'den (tekrar) Hacer-i Esved'e (varıncaya) kadar (ilk) üç turda hızlıca ve (diğer) dört turda normal yürürdü. Nâfi demiştir ki:) İbn-i Ömer (radıyallahü anhümâ) da öyle yapardı. "

Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Hac Ve Umre İbâdeti Kitabı
Konu: Kabenin Etrafında Remel Hafifçe Koşmak Suretiyle Tavaf Etmek Hükmünün Beyânı Bâbı
3064-) - “... Câbir (bin Abdillah) (radıyallahü anhümâ)’dan rivâyet edildiğine göre : (sallallahü aleyhi ve sellem) (kudüm tavafında) Hacer-i Esved'den (tekrar) Hacer-i Esved'e (varıncaya) kadar (ilk) üç turda hızlıca ve (diğer) dört turda normal yürüdü. "

Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Hac Ve Umre İbâdeti Kitabı
Konu: Kabenin Etrafında Remel Hafifçe Koşmak Suretiyle Tavaf Etmek Hükmünün Beyânı Bâbı
3065-) - “... Ömer (bin el-Hattâb) (radıyallahü anh)’den; Şöyle demiştir: teâlâ İslâmiyet'i kökleştirip küfrü ve mensublarını yok ettiği halde tavafta hızlı yürümek şu anda nedendir? (Ama) Allah'a yemin olsun ki, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) hayatta iken yapmış olduğumuz bir şeyi terketmeyiz. "

Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Hac Ve Umre İbâdeti Kitabı
Konu: Kabenin Etrafında Remel Hafifçe Koşmak Suretiyle Tavaf Etmek Hükmünün Beyânı Bâbı
3066-) - “... (Abdullah) bin Abbâs (radıyallahü anhümâ)'dan; Şöyle demiştir, : (sallallahü aleyhi ve sellem), Hudeybiye (andlaşmasın)dan sonra umre (yolculuğu esna)sında Ashâbına Mekke'ye girmek istedikleri zaman: (Sizin kavminiz (yani Mekke müşrikleri) şüphesiz yarın (Mekke'de) sizi göreceklerdir. Onlar sizleri güçlü, şiddetli görsünler,) buyurdu. Resül-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem) ile Ashâbı Mescid-i Haram'a girdikleri zaman Hacer-i Esved'i istilâm ettiler (yani ellerini sürmek suretiyle ziyaret ettiler) ve (tavafta) hızlı yürüdüler. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) de onlarla beraber idi. Nihayet Rükn-i Yemânî'ye ulaştıkları zaman (hızlı yürümeyi bırakıp oradan Hacer-i Esved'in bulunduğu) siyah köşeye kadar normal yürüdüler. Sonra (Hacer-i Esved köşesinden) Rürkn-i Yemânî'ye ulaşıncaya kadar hızlı yürüdüler. Oradan Hacer-i Esved köşesine kadar normal yürüdüler. Resûl-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem) üç defa (yani tavafın üç turunda) böyle yaptı. Sonra (kalan) dört turda normal yürüdü. "

Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Hac Ve Umre İbâdeti Kitabı
Konu: Kabenin Etrafında Remel Hafifçe Koşmak Suretiyle Tavaf Etmek Hükmünün Beyânı Bâbı
3067-) - “... Ya’lâ (bin Ümeyye et-Temîmî) (radıyallahü anh)’den; Şöyle demiştir: (sallallahü aleyhi ve sellem) ıztıbâ'lı olarak tavaf etti.

Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Hac Ve Umre İbâdeti Kitabı
Konu: Tavafta Iztıbâ Bâbı
3068-) - “... Âîşe (radıyallahü anhâ)’dan; Şöyle demiştir: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'e Hicr-i (İsmail'in Ka'be'den olup olmadığım) sordum. Resûl-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem) : Ka'be'den (bir parça)dır,) buyurdu. Ben: Hicr(-i İsmail)'i Ka'be'ye idhâl etmelerine engel olan şey ne idi? diye sordum. Resûl-î Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem): (helâl) bütçesi Hicr(-i İsmail)'i Ka'be'ye dâhil etmeye yetmedi, (bu yüzden Ka'be'yi daralttılar)) diye cevab verdi. Ben: Ka'be'nin kapısı niçin bu kadar yüksektir, ancak bir merdivenle kapıya çıkılabilir? diye sordum. Resûl-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem) : senin kavminin işidir. Dilediklerini Ka'be'ye dâhil etmek, dilediklerini de oraya sokmamak içindir. Eğer senin kavminin küfür (dönemin)e yakınlıkları (müslümanlığa girişlerinin yeniliği), gönüllerinin kırılması endişesi olmasaydı Ka'be'nin bir parçası olup (dışarda bırakılan) noksan kısmını Ka'be'ye idhâl etmek üzere onda bir değişiklik yapmaya (maddi) gücümün yetip yetmeyeceğine bakacaktım ve kapısını zemin seviyesine indirecektim,) buyurdu. "

Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Hac Ve Umre İbâdeti Kitabı
Konu: Hicr-i İsmaili Ziyaret Etmek
3069-) - “... Abdullah bin Ömer (radıyallahü anhüma)’dan; Şöyle demiştir: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'den şöyle buyururken işittim: Ka'be'yi (yedi defa dolaşmak suretiyle) tavaf eder ve (tavaftan sonra) iki rekât namaz kılarsa bir rakabe (köle veya câriye) yi azadlamış gibi sevabı olur.) "

Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Hac Ve Umre İbâdeti Kitabı
Konu: Kabe-i Muazzamayı Tavaf Etme Fazileti Nîn Beyânı
3070-) - “... Humeyd bin Ebî Sevîyye'den; Şöyle demiştir: bin Ebî Rabâh Ka'be'yi tavaf ederken İbn-i Hişâm (radıyallahü anhüm)'ün kendisine şöyle soru sorduğuna ve kendisinin şöyle cevab verdiğine şâhid oldum: İbn-i Hişâm (radıyallahü anhüm) ; Yemânî(nin fazileti) hakkında (bilgi verir misin? diye) sordu. Atâ bin Ebî Rabâh (radıyallahü anh) : Hüreyre (radıyallahü anh), Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'in (Rükn-i Irâki'nin fazileti hakkında) şöyle buyurduğunu bana rivâyet etti, dedi: Yemânî yanında 70 melek görevlendirilmiştir. Kim orada; şüphesiz ben senden afıv, dünyada ve âhirette afiyet (selâmet) dilerim. Ey Rabbımız bize dünyâda iyiyi, âhirette de iyiyi ver ve bizi ateşin azabından koru" diye dua ederse o melekler âmin, derler. )) bin Ebı Rabâh Hacer-i Esved'in bulunduğu köşe'ye ulaşınca İbn-i Hişâm (ona) : Ebâ Muhammed! Şu Hacer-i Esved(in fazileti) hakkında sana ne (bilgi) ulaşmış? diye sordu. Bunun üzerine Atâ: Hüreyre (radıyallahü anh), Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’den (Hacer-i Esved'in fazileti hakkında) şöyle buyurduğunu işittiğini bana rivâyet etti, dedi: Hacer-i Esved'e yönelirse şüphesiz o kimse Rahman (olan Allah)a yönelmiş (yani O'na bey'at ve ahıd) etmiş olur. ) Hişâm, Atâ bin Ebi Rabâh'a: Ebâ Muhammed! Tavaf(ın fazileti hakkında işittiğin) nedir? dedi. Hüreyre (radıyallahü anh), Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'den (tavaf hakkında) şöyle buyurduğunu işittiğini bana rivâyet etti, dedi: Ka'be'yi yedi defa tavaf eder ve (tavaf esnasında) :"Allah'ın her nevî noksanlıklardan pâk ve nezih olduğuna inanırım. Hamd Allah'a mahsustur. Allah'tan başka ilâh yoktur ve Allah (her şeyden) büyüktür. Günahlardan dönüş ve ibâdete güç ancak Allah'ın yardımıyladır" sözünden başka bir şey (yani dünya ile ilgili bir lâf) konuşmazsa, onun on günahı silinir, onun için on hasene (sevab) yazılır ve bu ibâdet sayesinde onun mertebesi on derece yükselir. Kim de tavaf eder ve tavaf esnasında (dünya ile ilgili) konuşursa, (yalnız) ayakları suya batan kimse gibi onun (yalnız) ayakları rahmete batar, (yani vücûdunun kalan kısmı rahmete batmaz).) "

Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Hac Ve Umre İbâdeti Kitabı
Konu: Kabe-i Muazzamayı Tavaf Etme Fazileti Nîn Beyânı
3071-) - “... El-Muttalib (bin Ebî Vedâa es-Sehmî) (radıyallahü anh)’den; Şöyle, demiştir: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'i şöyle yaparken gördüm: Ka'be'yi yedi defa tavaf edince gelip Hacer-i Esved'in hizasında durdu. Sonra tavaf sahasının kenarında iki rek'at namaz kıldı ve (namaz kılarken) kendisi ile tavaf edenler arasında (sütre olarak) hiç kimse yoktu. Mâceh dedi ki: Bu durum (yani sütresiz namaza durmak ve namazın önünden geçmek) Mekke'ye mahsustur. "

Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Hac Ve Umre İbâdeti Kitabı
Konu: Tavaftan Sonra İki Rekâat Namaz
3072-) - “... (Abdullah) bin Ömer (radıyallahü anhümâ)’dan; Şöyle demiştir : (sallallahü aleyhi ve sellem) (Mekke'ye) geldi. Ka'beyi yedi defa tavaf ettikten sonra iki rek'at namaz kıldı. (Râvi Veki demiş ki : Yani İbrahim'in makamı yanında, ) Sonra (sa'y için) Safâ'ya çıktı. "

Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Hac Ve Umre İbâdeti Kitabı
Konu: Tavaftan Sonra İki Rekâat Namaz
3073-) - “... Câbir (bin Abdillah) (radıyallahü anhümâ )’dan; Şöyle demiştir : (sallallahü aleyhi ve sellem) Ka'be'yi tavaf işini bitirince (tavaf namazı için) İbrahim'in makamına geldi. Bunun üzerine Ömer (bin el-Hattâb) (radıyallahü anh) : Resûlüllah! Burası Allah Sübhâne'nin; makamı yanında namaz için bir yer edinin" buyurduğu babamız İbrahim'in makamıdır, dedi.

Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Hac Ve Umre İbâdeti Kitabı
Konu: Tavaftan Sonra İki Rekâat Namaz
3074-) - “... (Mü'minlerin annesi) Ümmü Seleme (radıyallahü anhâ)'dan rivâyet edildiğine göre: hastalanmış, bunun üzerine Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in emriyle (devesine) binerek halkın arkasından tavaf etmiştir. Ümmü Seleme demiştir ki: deve üstünde Ka'be'yi tavaf ederken) Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'in Ka'be'nin (ta) yanında namaza durduğunu ve (namazda); sûresini okuduğunu gördüm. Mâceh dedi ki: Bu, Ebû Bekr'in bana rivâyet ettiği hadîs metnidir. "

Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Hac Ve Umre İbâdeti Kitabı
Konu: Hasta Kimse Binerek Tavaf Edebilir
3075-) - “... Amr bin Şuayb'ın babası aracılığıyla dedesinden rivâyet edildiğine göre babası Şuayb (radıyallahü anhüm) söyle demiştir : (dedem) Abdullah bin Amr (bin el-Âs) ile beraber Ka'be'yi (veda için) tavaf ettim. Yedi defa dolaşmak suretiyle tavafımızı bitirince Ka'be'nin arkasında (yani güney tarafında) tavaf namazını kıldık. Sonra ben ona: Cehennem ateşinden Allah'a sığınma duasında bulunmayacak mısın? diye sordum. Kendisi: ateşinden Allah'a sığınırım, dedi. Şuayb dedi ki: Sonra Abdullah geçip Hacer-i Esved'i istilâm etti (elini sürdü). Sonra Hacer-i Esved ile Ka'be'nin kapısı arasında ayakta durdu ve göğsünü, kollarını ve yanağını mültezeme (Kabe duvarına) yapıştırdı. Daha sonra şöyle dedi: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'i böyle yaparken gördüm. "

Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Hac Ve Umre İbâdeti Kitabı
Konu: El-mültezemin Faziletine Dâir Gelen Hadîs Bâbı
3076-) - “... Âişe (radıyallahü anhâ)'dan; Şöyle demiştir: Biz (hac mevsiminde) ancak hac yapılabileceği (yani umre yapılamayacağı) inancıyla Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'in beraberinde (Medine'den Mekke yolculuğuna) çıktık. Şerifte veya buraya yakın bir yere vardığımız zaman âdet gördüm. Ben (hac görevimi ifâ edemiyeceğim diye) ağlamakta iken Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) yanıma girdi ve: (Neyin var? Âdet mi gördün?) diye sordu. Ben de: Evet, diye cevab verdim. Resûl-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem) : Allah'ın Âdem (Aleyhisselâm)'ın kızlarına yazdığı (takdir ettiği) bir şeydir. Bu itibarla sen menâsik (hac görevler) inin hepsini ifâ et. Sâdece Kabe i Muazzama'yı (hayız âdetinden çıkıncaya kadar) tavaf etme,) buyurdu. dedi ki: Ve Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) zevceleri adına bir sığır kurban etti. "

Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Hac Ve Umre İbâdeti Kitabı
Konu: Hayız Ay Başı Âdeti Hâlindeki Kadın Hac Menâsikini İfâ Eder Yalnız Temizleninceye Kadar Tavaf Edemez
3078-) - “... Mü'minlerin annesi Âişe (radıyallahü anha)’dan rivâyet edildiğine göre : (sallallahü aleyhi ve sellem) hacc-ı ifrad etmiştir. "

Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Hac Ve Umre İbâdeti Kitabı
Konu: Hacc-ı İfrâd Yâni Yalnız Hac Niyetiyle Îhrâma Girmek Bâbı
3079-) - “... Câbir (radıyallahü anh)'den rivâyet edildiğine göre: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) hacc-i ifrâd etmiştir. "

Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Hac Ve Umre İbâdeti Kitabı
Konu: Hacc-ı İfrâd Yâni Yalnız Hac Niyetiyle Îhrâma Girmek Bâbı
3080-) - “... Câbir (radıyallahü anh)'den rivâyet edildiğine göre : (sallallahü aleyhi ve sellem) ile Ebû Bekir, Ömer ve Osman (radıyallahü anhüm) hacc-i ifrâd etmişlerdir. "

Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Hac Ve Umre İbâdeti Kitabı
Konu: Hacc-ı İfrâd Yâni Yalnız Hac Niyetiyle Îhrâma Girmek Bâbı
3081-) ... Enes bin Mâlik (radıyallahü anh)'den; Şöyle demiştir: (Veda haccı yılı) Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'in beraberinde Mekke'ye (gitmek üzere Medine'den yola) çıktık. Ben Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'den: bir umre'ye ve bir hacc'a niyetlendim,) buyruğunu işittim. "

Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Hac Ve Umre İbâdeti Kitabı
Konu: Hac Ve Umreyi Beraber Edâ Eden Yâni Hacc-ı Kıran Niyetiyle İhrama Giren
3082-) - “... Enes (bin Mâlik) (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre;. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) (Veda haccında) : Bir umre ve bir hac ile emrine amadeyim (dâvetine icabet etmekteyim)) buyurmuştur. "

Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Hac Ve Umre İbâdeti Kitabı
Konu: Hac Ve Umreyi Beraber Edâ Eden Yâni Hacc-ı Kıran Niyetiyle İhrama Giren
3083-) - “... Es-Subey bin Ma'bed (radıyallahü anh)’den; Şöyle demiştir: Hıristiyan bir adamdım. Sonra müslüman oldum ve hac ile umre (yani Hacc-i Kıran) niyetiyle ihrama girdim. Sonra Selmân bin Rebia ve Zeyd bin Suhân (radıyallahü anhümâ) Kadisiyye'de benim hac ve umre'nin her ikisi için de Lebbeyk duasını okumakta olduğumu işittiler. Bunun üzerine bu iki zât (bana işaretle) : adam devesinden daha idraksizdir (yani Hacc-ı îfrâdın daha faziletli olduğu bilincinden mahrumdur), dediler. Onlar bu sözleriyle sanki bana bir dağ yüklediler. (Yani sözleri bana çok ağır geldi). Sonra ben Ömer bin el-Hattâb (radıyallahü anh)'in yanına vardım ve olup biteni ona arz ettim. Bunun üzerine Ömer (radıyallahü anh) onlara yönelip kınamada bulundu. Sonra bana dönüp: Sen Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'in sünnetine hidâyet olundun, sen Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'in sünnetine hidâyet olundun (yani yaptığın iş O'nun sünnetine uygundur), dedi. Hişâm kendi rivâyetinde dedi ki: Şakîk: Ben ve Mesrûk çok kere gidip es-Subey bin Ma'bed'e bu olayı soruyorduk, demiştir. ..... senediyle de es-Subey bin Ma'bed (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre kendisi: Hırıstiyanlık dininden müslümanlığa yeni dönmüştüm. Müslümanlığı kabul edip (sünnet'e uymak için) gayret ve çalışmamda kusur etmedim. Sonra hac ve umre niyetiyle ihrama girdim (Yani Hacc-ı Kırân'a başladım), demiş ve yukarıdaki hadîsin mislini anlatmıştır. "

Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Hac Ve Umre İbâdeti Kitabı
Konu: Hac Ve Umreyi Beraber Edâ Eden Yâni Hacc-ı Kıran Niyetiyle İhrama Giren
3085-) - “... Ebû Talha (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre: (sallallahü aleyhi ve sellem) hac ve umre'yi beraber ifâ etti (yani hacc-ı kırân'ı edâ etti. ) bu bâbta rivâyet edilen hadisler, gerekse benzeri hadîsler Resûl-i Ekrem (Aleyhi's-salâtü ve's-selâm)'in Hacc-ı Kıran ettiğine açıkça delâlet ederler. Bu durum sahâbilerden bir cemaattan rivâyet edilmiştir. İbn-i Ömer, Âişe, Câbir, Ömer bin el-Hattâb, Ali, İmrân bin Husayn ve Süraka bin Mâlik (radıyallahü anhüm) anılan cemaattandır. Bundan önceki bâbta rivâyet edilen hadîslerin zahirine göre ise Resûl-i Ekrem (Aleyhi's-salâtü ve's-selâm) Hacc-ı İfrâd etmiştir. Hicretten sonra Resûl-i Ekrem (Aleyhi's-salâtü ve's-selâm)'in yalnız bir defa hacca gittiği sabittir. Bu da hicretin 10. yılı edilen meşhur Veda haccıdır.

Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Hac Ve Umre İbâdeti Kitabı
Konu: Hac Ve Umreyi Beraber Edâ Eden Yâni Hacc-ı Kıran Niyetiyle İhrama Giren
3086-) - “... Câbir bin Abdillah, İbn-i Ömer ve İbn-i Abbâs (radıyallahü anhüm)’den rivâyet edildiğine göre: (sallallahü aleyhi ve sellem) sahâbileriyle beraber (Veda haccında Mekke'ye) geldikleri zaman Resûllulah ve (Hacc-ı Kırân'a niyetlenen) sahâbîler, umre ve hac için (Ka'be'nin etrafında yedi defa dolaşmak suretiyle) ancak bir defa tavaf ettiler. "

Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Hac Ve Umre İbâdeti Kitabı
Konu: Hacc-ı Kıran Eden Kimsenin Farz Olan Tavaf Sayısının Beyânı
3087-) - “... Câbir (bin Abdillah) (radıyallahü anhümâ)’dan rivâyet edildiğine göre: (sallallahü aleyhi ve sellem) (Veda haccında) hac ve umre için (farz olarak) bir defa tavaf etti. "

Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Hac Ve Umre İbâdeti Kitabı
Konu: Hacc-ı Kıran Eden Kimsenin Farz Olan Tavaf Sayısının Beyânı
3088-) - “... (Abdullah) bin Ömer (radıyallahü anhüma)’dan rivâyet edildiğine göre : Hacc-ı Kırân'a niyet etmiş olarak (Mekke'ye) geldi. Sonra yedi defa Ka'be etrafında dolaşmak suretiyle tavaf etti ve Safa ile Merve arasında sa'y etti. Sonra: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) böyle yaptı, dedi. "

Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Hac Ve Umre İbâdeti Kitabı
Konu: Hacc-ı Kıran Eden Kimsenin Farz Olan Tavaf Sayısının Beyânı
3089-) - “... (Abdullah) bin Ömer (radıyallahü anhümâ)’dan rivâyet edildiğine göre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur : hac ve umre niyetiyle ihrama girerse (yani Hacc-ı Kırân'a başlarsa) hac ve umresi için bir tavaf kifayet eder ve o kimse haccını tamamlayıp da hac ve umrenin her ikisinin ihramından beraber çıkıncaya kadar ihramdan çıkamaz.) "

Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Hac Ve Umre İbâdeti Kitabı
Konu: Hacc-ı Kıran Eden Kimsenin Farz Olan Tavaf Sayısının Beyânı
3090-) - “... Ömer bin el-Hattâb (radıyallahü anh)’den; Şöyle demiştir: (sallallahü aleyhi ve sellem)'in El-Akîk (deresin) de iken şöyle buyurduğunu (kulağımla) işittim; Rabbim tarafından bir gelen (yani Cebrail) geldi ve: Bu mübarek derede namaz kıl ve de ki: Bu, hac içinde bir umre'dir, diye talimat verdi.)

Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Hac Ve Umre İbâdeti Kitabı
Konu: Hac Menâsikine Başlayıncaya Kadar Hac Mevsiminde Umreden Yararlanmak Yâni Umre Yapmakla Sevab Kazanmak Bâbı
3091-) - “... Surâka bin (Mâlik) bin Cu'şum (radıyallahü anh)'den; Şöyle demiştir: (sallallahü aleyhi ve sellem) bu derede hitabet etmek üzere ayağa kalktı ve: olun ki umre kıyamete dek hacc'a şüphesiz dâhil oldu,) buyurdu. "

Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Hac Ve Umre İbâdeti Kitabı
Konu: Hac Menâsikine Başlayıncaya Kadar Hac Mevsiminde Umreden Yararlanmak Yâni Umre Yapmakla Sevab Kazanmak Bâbı
3092-) - “... Mutarrif bin Abdillah bîn eş-Şıhhîr (radıyallahü anhümâ)’dan rivâyet edildiğine göre şöyle demiştir İmrân bin el-Husayn (radıyallahü anh), bana şöyle dedi: Bu günden sonra Allah'ın seni yararlandıracağı umulan bir hadîsi sana rivâyet edeyim: Bilmiş ol ki Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'in ailesinden bir grup Zilhicce ayının (ilk) on gününde şüphesiz umre ettiler. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'de bunu menetmedi ve bunun neshine dâir bir âyet inmedi. Sonra bir adam bunun (yani Haccı Temettü) hakkında kendi görüşüne dayak dilediği şeyi söyledi (yani Hacc-ı Temettü'a karşı çıktı). "

Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Hac Ve Umre İbâdeti Kitabı
Konu: Hac Menâsikine Başlayıncaya Kadar Hac Mevsiminde Umreden Yararlanmak Yâni Umre Yapmakla Sevab Kazanmak Bâbı
3093-) - “... Ebû Mûsâ el-Eş'arî (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre: Hacc-ı Temettü'a fetva veriyordu. Sonra bir adam kendisine : fetvanın bâzısını geciktir, fetva işini bırak. Çünkü mü'minlerin Emirinin (yani halîfe Ömer'in) senden sonra hac ve umre menâsiki hakkında ihdas ettiği şeyi (ki Hacc-ı Temettü menetmektir) bilmiyorsun, dedi. Mûsâ demiş ki) sonra nihayet ben mü’minlerin emirine rastladım ve ona sordum. Bunun üzerine (Halife) Ömer (radıyallahü anh) dedi ki: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'in ve Ashâbının hacc-ı temettü'ü yaptıklarını şüphesiz biliyorum. Ve lâkin ben hacı adaylarının (Arafat'a çıkacakları zamana kadar) el-Erâk (ağacı) altında (bile) karılarına yaklaşmaya devam edip sonra başlarından boy abdesti suyu damladığı bir vaziyette hacc'a başlamalarını (Arafat'a çıkmalarını) kerih gördüm. "

Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Hac Ve Umre İbâdeti Kitabı
Konu: Hac Menâsikine Başlayıncaya Kadar Hac Mevsiminde Umreden Yararlanmak Yâni Umre Yapmakla Sevab Kazanmak Bâbı
3094-) - “... Câbir bin Abdillah (radıyallahü anhümâ)’dan; Şöyle demiştir: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in beraberinde sırf hac niyetiyle ihrama girdik, umreyi hacca katmadık. Sonra Zilhicce ayının dördüncü günü (sabahı) Mekke'ye vardık. Biz Ka'be'yi tavaf edip Safa ile Merve arasında sa'y edince Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) haccımızı umre'ye çevirmemizi ve ihramdan çıkıp kadınlarımıza yaklaşabilmemizi emretti. Bunun üzerine biz kendi aramızda : Bizim ile Arefe (günü veya Arafat) arasında ancak beş gün var. Biz kadınlarımızdan bile yararlanmış olarak Arafat'a çıkacağız (Bu ne hâldir?) diye konuştuk (bu duruma hayret ettik). Sonra Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) : şüphesiz hepinizden ziyâde hayra düşkün, Allah'a itaatkâr ve doğruyum. Ve (beraberimdeki) kurbanlık olmasaydı (umre’yi yaptıktan sonra) ben muhakkak ihramdan çıkacaktım,) buyurdu. Sonra Surakâ bin Mâlik (radıyallahü anh) (Resül-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem) 'e) : mut'a'mız (yani umre için ettiğimiz tavaf ve sa'y'den sonra ihramdan çıkmak suretiyle yararlanmamız) bu yılımıza mı mahsustur, yoksa ebediyen meşru mudur? diye sordu. Resûl-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem) : (bu yıla mahsus değildir). Bilâkis ilelebed meşrudur,) buyurdu. "

Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Hac Ve Umre İbâdeti Kitabı
Konu: Haccı Feshetmek Yâni Umreye Çevirmek
3095-) - “... Âişe (radıyallahü anhâ)’dan; Şöyle demiştir: Zilkade ayının bitimine beş gün kala Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in beraberinde (Medine'den hac yolculuğuna) çıktık. (Hac mevsiminde umre değil) ancak hac edilir sanıyorduk. Nihayet varıp (Mekke'ye) yaklaştığımız zaman Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), beraberinde kurbanlık olmayanların (tavaf ve sa'y'den sonra) ihramdan çıkmalarını emretti. Beraberinde kurbanlık olanlar dışında kalan herkes (tavaf ve sa'y'den sonra) ihramdan çıktı. Kurban bayramı günü olunca bize sığır eti getirildi ve Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) 'in, zevceleri yerine kurban kestiği söylendi. "

Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Hac Ve Umre İbâdeti Kitabı
Konu: Haccı Feshetmek Yâni Umreye Çevirmek