Sünen-i İbn Mâce Hadis Kitabı
2142-)
- “... Seleme bin Sahr el-Beyazî (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre: ödemeden önce karısı ile cinsel ilişkide bulunan ziharcı (zihâra yemin eden) adam hakkında Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) : kefaret (yeter) dir) buyurmuştur. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Talâk Kitabı
Konu: Zihâr Yemini Eden Adam Kefâretî Ödemeden Önce Karısı İle Cinsel İlişkide Bulunur, Bâbı
2143-)
- “... (Abdullah) bin Abbâs (radıyallahü anhüma)’dan rivâyet edildiğine göre : adam — Seleme bin Sahr — karısı hakkında zihâr yemininde bulunmuş ve kefaret ödemeden önce onunla cinsel temas etmiştir. Daha sonra Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'e gelerek bu durumu O'na anlatmıştır. Resûl-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem) (adama) : sebeple öyle ettin? (= Yani zihâr kefaretini ödemeden karına yaklaştın?) buyurmuş. Adam: Resûlallah! Ay ışığında karımın ayak bileziklerinin beyazlığını gördüm, bunun etkisi ile nefsime hâkim olamayıp onunla cinsel temasta bulundum, demiş. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), gülümsemiş ve kefaret ödeyinceye kadar kadına yaklaşmamasını ona emretmiştir. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Talâk Kitabı
Konu: Zihâr Yemini Eden Adam Kefâretî Ödemeden Önce Karısı İle Cinsel İlişkide Bulunur, Bâbı
2144-)
- “... Sehl bin Sa'd-i Sâidî (radıyallahü anhümâ)’dan rivâyet edildiğine göre şöyle demiştir: oğullarından) Uveymir, (Aclân oğullarının başı olan) Âsim bin Adî'ye gelerek: Benim için Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'e şu soruyu sor, dedi : Resûlallah!) ne dersin? Bir kimse, karısının beraberinde bir adamı bulsa (zina ettiklerini muhakkak bilse) ve (zâni) adamı öldürse, bu öldürme nedeni ile kadının kocası kısas olarak öldürülür mü? Yoksa kadının kocası ne yapar? da gidip bu soruyu Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'e sordu. Fakat Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), bu soruları ayıpladı. (Bundan hoşlanmadı. ) Sonra Uveymir, Asım’a rastladı ve: Ne yaptın? diye sordu. Âsim ona: Sen bana iyi bir iş getirmedin. Ben (senin sorunu) Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'e sordum. Ama O, bu soruları ayıpladı (böyle meseleleri sormayı çirkin gördü), dedi. Bunun üzerine Uveymir : Vallahi ben kendim Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'e gidip bu soruyu muhakkak soracağım, dedi ve Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'in huzuruna çıktı. Baktı ki kendisi ile karısı hakkında Resûl-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem)'e Kur'an âyetleri indirilmiş. Nur : 6, 7, 8 ve 9. Ayetler Bunun üzerine Resûl-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem), Uveymir ile karısı (Havle) arasında Liân işlemini icra etti. Bu işlemden hemen sonra Uveymir Ey Allah'ın Resulü! Allah'a yemin ederim ki eğer ben bu kadını götürsem (yani nikâhım altında tutsam) onun aleyhinde yalan söz söylemiş olurum, (yani artık onunla yaşıyamam) dedi. Râvi demiştir ki: Ve Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), Uveymir'e (karısını boşamasını) emretmeden önce kendisi karısından ayrıldı (yani üç talâkla boşadı). Artık lânetleşen karı, koca hakkında bu şekil boşama, uyulan bir yol oldu. Sonra Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) (orada bulunanlara) : kadına nezâret ediniz. Eğer vücudu siyah, gözlerinin siyahı koyu, kalçaları iri (ve baldırları kaba) bir çocuk getirirse (doğurursa) ben Uveymir'in bu kadına zina isnadında gerçekten doğru olduğunu sanırım. Eğer kadın keler nevinden kızılca kurt gibi kızılca bir çocuk getirir (doğurur) ise ben Uveymir'in yalancı olduğunu sanırım) buyurdu. Râvi demiştir ki sonra kadın (Havle) hoşlanılmayan (Yani zina isnadını doğrulayıcı) surette bir çocuk getirdi. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Talâk Kitabı
Konu: Liân Bâbı
2145-)
- “... (Abdullah) bin Abbâs (radıyallahü anhüma)'dan rivâyet edildiğine göre: bin Ümeyye (el-Ensâri), karısı (Havle)'nin Şerik bin Sahmâ ile zina ettiğini Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'in huzurunda iddia etti. Bunun üzerine Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) Hilâl'e : şahidini hazırla veya sırtına had (vurulur)) buyurdu. Hilâl, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’e; (Yâ Resûlallah!) Seni hak (din) ile gönderen (Allah)'a yemin ederim ki ben (bu isnadımda) muhakkak doğru sözlüyüm ve muhakkak Allahü teâlâ bu meselemde benim sırtımı (şahsımı) hadden kurtaracak âyet göndercektir, dedi. İbn-i Abbâs demiştir ki: Hemen sonra; . . . . âyetinden ta . . . . . âyetine kadar olan Nazm-i İlâhî indi. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) de (bu âyetlerin kendisine indiği yerden) hemen ayrılıp Hilâl ile karısına haber gönderdi (onları huzura getirtti. ) İkisi de geldi. (Önce) Hilâl ayağa kalkarak (âyetlerde emredildiği şekilde) liân yemininde bulundu. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) de (eşlere hitaben) : Allah, ikinizden birisinin yalancı olduğunu şüphesiz bilir. Bu itibarla (ikinizden) tevbe edip bu liân yemininden imtina eden var mıdır? buyuruyordu. Hilâl liân yemini ettikten sonra karısı ayağa kalktı ve liân yeminini (âyetlerde emredildiği gibi dört defa) etti. Beşincisinde : "Eğer Hilâl (zina isnadında) doğru sözlü ise Allah'ın gazabı Havle'nin üzerinde olsun" demeye sıra gelince, orada bulunanlar kadına. - (Ey kadın bil ki) bu (beşinci) yemin şüphesiz elim azabı mûcibtir, diye uyardılar. İbn-i Abbâs demiştir ki: Bu uyan üzerine kadın durakladı ve biraz geriledi. Hattâ biz kadının (kocasını tekzib etmekten) dönüş yapacağını (ve beşinci yemini yapmadan gerisin geriye gideceğini) sandık. Fakat kadın (kendini toparladı ve) : Vallahi ben kabilemi ömür boyunca rezîl ve rüsvay etmem, dedi, (ve beşinci yemini de etti). Sonra Resûl-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem) orada bulunanlara: (Hâmile olan bu kadının doğuracağı çocuğun) durumuna dikkat edin. Eğer gözleri sürmeli, kalçaları iri ve baldırları kaba bir çocuk getirir ise, çocuk Şerik bin Sanmaya aittir), buyurdu. Kadın da hakikaten bu şekilde bir çocuk doğurdu. Bunun üzerine Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) : (Eğer Allah'ın kitabının (liân) hükmü yerine getirilmemiş olsaydı benim ile bu kadın için bir durum (kadını recmettirmek işi) olacaktı. ) buyurdu. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Talâk Kitabı
Konu: Liân Bâbı
2146-)
- “... Abdullah (bin Mes'ûd) (radıyallahü anh)’den; Şöyle demiştir: Biz bir Cuma gecesi Mescid-i Nebevide idik. (Meseid'e giren) bir adam (oradaki cemaata hitaben) : Eğer bir erkek, karısının yanında (zina hâlinde) bir erkeği bulup zâniyi öldürürse siz (katil diye kısas olarak) adamı öldürürsünüz. Eğer karısının zina ettiğini söyler (ve şâhidler getiremez) seniz onu kazif haddi ile cezalandırırsınız. Vallahi ben muhakkak bunu Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'e anlatacağım, dedi. Sonra bunu Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'e anlattı. Bunun üzerine Allahü teâlâ Hân âyetlerini indirdi. Âyetler indirildikten sonra adam (Peygamber'e) gelip karısının zina ettiğini iddia etti. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) de adam ile karısı arasında liân hükmünü uyguladı ve: kadının (kıvırcık saçlı) siyah bir çocuk doğurması (ve böylece zina olayının doğrulanması) umulur,) buyurdu. Sonra kadın kıvırcık saçlı ve siyah bir çocuk doğurdu. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Talâk Kitabı
Konu: Liân Bâbı
2147-)
- “... (Abdullah) bin Ömer (radıyallahü anhüma)’dan; Şöyle demiştir : erkek karısı ile liân yemininde bulundu ve çocuğun kendisinden olmadığını söyledi. Bunun üzerine Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) eşleri birbirinden ayırdı ve çocuğu (neseb ve mirasta) kadına ilhak eyledi. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Talâk Kitabı
Konu: Liân Bâbı
2148-)
- “... (Abdullah) bin Abbâs (radıyallahü anhüma)'dan; Şöyle demiştir : bir erkek Beliclân (Beni Aclân) kabilesinden bir kadınla evlendi. Sonra yanına girip bir gece onunla yattı. Sabahleyin adam: Ben kızı bakire olarak bulmadım dedi. Kadının bu durumu Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'in huzuruna arzedildi. Bunun üzerine Resûl-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem) genç kadını çağırtıp (bu durumu) kendisine sordu. Kadın : Hayır. Ben bakire idim, dedi. Bunun üzerine Peygamber koca ile karının liân etmelerini emretti. Onlar da liân yeminleri ettiler ve koca, kadına mehir verdi. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Talâk Kitabı
Konu: Liân Bâbı
2149-)
- “... Amr bin Şuayb'ın dedesi (Abdullah bin Amr bin el-As) (radıyallahü anhüma)’dan rivâyet edildiğine göre: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur : dört sınıf vardır ki onlar (ile kocaları) arasında liân (yeminlerinin icrası) yoktur: Müslüman erkeğin nikâhı altındaki Hristiyan kadın, müslüman erkeğin nikâhı altında bulunan yahüdî kadın, kölenin nikâhı altındaki hür kadın ve hür erkeğin nikâhı altındaki câriye. )
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Talâk Kitabı
Konu: Liân Bâbı
2150-)
- “... Âişe (radıyallahü anhâ)'dan; Şöyle demiştir: (sallallahü aleyhi ve sellem) karılarından İlâ etti (onlann odalarına bir ay girmemeye yemin etti) ve haram etti, böylece (kendisine) helâl olanı haram eyledi ve (böyle) yemin için kefaret ödemeyi (gerekli) kıldı. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Talâk Kitabı
Konu: Kocanın Karısını Kendine Haram Etmesi Bâbı
2151-)
- “... (Abdullah) bin Abbâs (radıyallahü anhümâ)'dan; Şöyle demiştir ; helâl olan bir şeyi kendisine) haram etmesinde yemin (kefareti ödemesi) vardır. İbn-i Abbâs : And olsun ki şübhesiz Resûlüllah, sizin için güzel bir örnektir, diyordu. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Talâk Kitabı
Konu: Kocanın Karısını Kendine Haram Etmesi Bâbı
2152-)
- “... Âişe (radıyallahü anhâ)’dan rivâyet edildiğine göre: (cariyesi) Berire'yi âzad etmiş, bunun üzerine Resulüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) Berîre'yi. (nikâhını feshetmesi hususunda) muhayyer bırakmıştır. Berîre'nin hür kocası var idi. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Talâk Kitabı
Konu: Evli Câriye Âzad Edildiği Zaman Nikâhını Feshetmekte Serbest Olduğu Na Dâir Gelen Hadisler Bâbı
2153-)
- “... (Abdullah) bin Abbâs (radıyallahü anhümâ)’dan; Şöyle demiştir : cariyesi) Berîre'nin kocası Muğîs isimli bir köle idi. (Berire âzad edilip kocasından ayrılmayı tercih edince) zavallı Muğîs (in perişan durumu hâlâ gözümün önünde, kendisin) e bakıyor gibiyim. (Berîre'yi aşırı seven) Muğîs, ağlıyarak ve göz yaşları yanağının üzerinden akarak, (Medine sokaklarında ve çevresinde) Berîre'nin arkasında dönüp dolaşırdı. (Berîre ise ondan nefret ederdi. ) Bir gün Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) (babam) Abbâs'a: (Yâ Abbâs Muğîs'in Berire'ye aşırı muhabbetine ve Berîre'nin ona olan nefretine hayret etmiyor musun?) buyurdu. Sonra (Muğis'in baş vurusu üzerine) Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) Berîre’ye : (Ey Berîre!) keşki Muğîs'e dönüş yapsan. Çünkü senin çocuğun babasıdır. ) buyurdu. Berîre: Yâ Resûlallah! (Ona dönüş yapmam için) bana emir ediyor musun? dedi. Resûl-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem) : (Ben emretmiyorum). Ancak şefaatçi (aracı) oluyorum) buyurdu. Berîre : Muğîs'e ihtiyacım yoktur, dedi. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Talâk Kitabı
Konu: Evli Câriye Âzad Edildiği Zaman Nikâhını Feshetmekte Serbest Olduğu Na Dâir Gelen Hadisler Bâbı
2154-)
- “... Âişe (radıyallahü anhâ)'dan; Şöyle demiştir: Berire dolayısıyla üç sünnet (şer'i hüküm) tamamlandı : Berire âzad edildiği zaman nikâhının feshi hususunda serbest kılındı, kocası da köle idi. Sahâbîler Berîre'ye (cariyem iken) sadaka verirlerdi) kendisi de (bu sadakadan) Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'e hediye ederdi, O da : Berire'ye sadakadır, bize de (Berîre'nin) bir hediye (si) dir, ) buyurdu. Bir de: (Velâ (yani âzad edilen köle ve câriye'ye mirasçı olmak hakkı) âzad edene aittir, ) buyurdu. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Talâk Kitabı
Konu: Evli Câriye Âzad Edildiği Zaman Nikâhını Feshetmekte Serbest Olduğu Na Dâir Gelen Hadisler Bâbı
2155-)
- “... Âişe (radıyallahü anhâ)'dan; Şöyle demiştir: (nikâhını feshettiğinde) üç kez aybaşı âdetini görünceye kadar beklemesi (yani bu süre bitmeden başka bir adamla evlenmemesi) kendisine (Resûl-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem) tarafından) emredildi. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Talâk Kitabı
Konu: Evli Câriye Âzad Edildiği Zaman Nikâhını Feshetmekte Serbest Olduğu Na Dâir Gelen Hadisler Bâbı
2156-)
- “... Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre: (sallallahü aleyhi ve sellem) Berîre'yi (âzad edildi ğinde nikâhının feshi hususunda) serbest kıldı. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Talâk Kitabı
Konu: Evli Câriye Âzad Edildiği Zaman Nikâhını Feshetmekte Serbest Olduğu Na Dâir Gelen Hadisler Bâbı
2157-)
- “... (Abdullah) bin Ömer (radıyallahü anhümâ)’dan rivâyet edildiğine göre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu, demiştir : talâkı ikidir, iddeti de iki hayız hâlidir. )
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Talâk Kitabı
Konu: Cariyenin Talâk Sayısı Ve İddet Süresi Bâbı
2158-)
- “... Âişe (radıyallahü anhâ)'dan rivâyet edildiğine göre Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu, demiştir : talâkı ikidir, iddeti de iki kez aybaşı âdetidir)
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Talâk Kitabı
Konu: Cariyenin Talâk Sayısı Ve İddet Süresi Bâbı
2159-)
- “... (Abdullah) bin Abbâs (radıyallahü anhümâ)’dan; Şöyle demiştir : adam Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’in yanına gelerek: Yâ Resûlallah! Benim efendim, beni cariyesi ile evlendirdi. Şimdi de o câriye ile beni birbirimizden ayırmak ister, diye şikâyette bulundu. İbn-i Abbâs demiştir ki: Bunun üzerine Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) (hemen) minbere çıktı ve: insanlar! Sizden birisine ne oluyor ki kölesini cariyesi ile evlendirir, sonra onları birbirinden ayırmak ister. Şüphesiz boşama (yetkisi) ancak kadının bacağını tutan (kocasın) a aittir, (yani kölenin efendisine âit değildir. )
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Talâk Kitabı
Konu: Kölenin Karısını Boşama Yetkisi Bâbı
2160-)
- “... Nevfel oğullan azadlısı Ebü'l-Hasan (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre şöyle demiştir : köle (câriye olan) karısını iki talâkla boşadıktan sonra ikisi de âzad edilmiştir. Bu erkek bu kadınla (tekrar) evlenebilir mi? sorusu İbn-i Abbâs (radıyallahü anhümâ)'ya soruldu. İbn-i Abbâs : Evet (evlenebilir), dedi. Bunun üzerine İbn-i Abbâs'a: (Bu hükmü) kimden (rivâyet ediyorsun)? diye soruldu. O: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bununla hükmetti, diye cevap verdi.
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Talâk Kitabı
Konu: Bir Cariyeyi İki Talâkla Boşayıp Sonra Onu Satın Alan Erkek Hakkında Gelen Hadis Bâbı
2161-)
- “... Amr bin el-Âs (radıyallahü anh)’den; Şöyle demiştir: Peygamberimiz Muhammed (sallallahü aleyhi ve sellem)'in sünnetini (yolunu) bize bozmayınız. Ümmü'l-Veled'in iddeti dört ay on gündür, "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Talâk Kitabı
Konu: Ümmü’l-veledin İddet Süresinin Beyânı Bâbı
2163-)
- “... Âişe (radıyallahü anhâ)’dan rivâyet edildiğine göre Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) : (Bir kadının, kocasından başka bir ölü için üç günden fazla yas tutması helâl değildir,) buyurdu. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Talâk Kitabı
Konu: Kadın, Kocasından Başka Bir Kimsenin Ölümü Dolayısıyla İhdâd = Matem Eder Mi? Bâbı
2164-)
- “... Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'in karısı Hafsa (radıyallahü anha)’dan rivâyet edildiğine göre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu, demiştir : (Allah'a ve âhiret gününe îman eden bir kadının, kocasından başka bir ölü için üç günden fazla yas tutması helâl değildir. )
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Talâk Kitabı
Konu: Kadın, Kocasından Başka Bir Kimsenin Ölümü Dolayısıyla İhdâd = Matem Eder Mi? Bâbı
2165-)
- “... Ümmü Atiyye (Nesîbe bint-i el-Hârîs) (radıyallahü rivâyet edildiğine göre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu, demiştir: (Kadın kocasından başka bir ölü için üç günden fazla yas tutamaz, kocası için (ise) dört ay on gün yas tutar, (bu sürece süs için) boyanmış elbise giyinmez, lâkin (Yemen'in bir nevî boyalı kumaşı olan) asb elbisesini giyinebilir. Gözüne sürme çekmez ve güzel koku sürünmez, ancak aybaşı âdetinden temizlendiği vakit (buhurun birer çeşidi olan) kust veya azfar'dan azıcık bir parça kullanabilir. )
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Talâk Kitabı
Konu: Kadın, Kocasından Başka Bir Kimsenin Ölümü Dolayısıyla İhdâd = Matem Eder Mi? Bâbı
2166-)
- “... Abdullah bin Ömer (radıyallahü anhümâ)'dan; Şöyle demiştir. nikâhım altında bir karım var idi ve ben onu severdim, babam da ona buğzederdi. Sonra (babam) Ömer (radıyallahü anh) bu durumu Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'e anlattı. Bunun üzerine Resûl-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem) bana bu karımı boşamamı emretti. Ben de onu boşadım. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Talâk Kitabı
Konu: Baba Oğluna Karısını Boşamasını Emreder, Bâbı
2167-)
- “... Ebû Abdirrahman (es-Sülemî) (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre: adamın babası veya annesi (râvi Şube tereddüd etmiş) kendisine karısını boşamasını emretti. Adam da (karısını boşamak istemediği için) karısını boşaması hâlinde yüz köleyi âzad etmeyi adadı. Adam sonra Ebü'd-Derdâ (radıyallahü anh)'in yanına vardı. Baktı ki Ebü'd-Derdâ kuşluk namazını kılıyor ve namazını uzatıyor. Öğle ile ikindi arasında da namaz kıldı. Sonra adam (durumu) ona sordu. Ebü'd-Derdâ; Adağını ifa et ve baban ile annene itâat et, dedi. şöyle de dedi: Ben Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'den işittim, buyurdular ki : cennet kapılarının en hayırlısı (ndan girmeye vesile) dir, artık (dilersen) baba ve annenin hukukunu iyice koru veya (iyice korumayı) terk et. )
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Talâk Kitabı
Konu: Baba Oğluna Karısını Boşamasını Emreder, Bâbı
2168-)
- “... Rıfâa el-Cühenî (radıyallahü anh)'den; Şöyle demiştir: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) yemin etmek İstediği zamanı nefsi (kudret) elinde olan (Allah)'a yemin ederim. ) derdi"
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Yeminler Kitabı
Konu: Resûlullah Sallallahü Aleyhi Ve Sellem’in Genelikle Kullandığı Yemin Şeklinin Beyanı Bâbı
2169-)
- “... Rıfâa bin Araba el-Cühenî (radıyallahü anh)’den; Şöyle demiştir : huzurunda şehâdet ederim ki Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'in (genellikle) ettiği yemin: nefsim (kudret) elinde olan (Allah)'a yemin ederim. ) (şeklinde) idi. Rıfâa şöyle demiştir:) Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'in (genellikle) ettiği yemin: huzurunda şehâdet ederim, nefsim (kudret) elinde olan (Allah) 'a yemin ederim. ) (şeklinde) idi.
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Yeminler Kitabı
Konu: Resûlullah Sallallahü Aleyhi Ve Sellem’in Genelikle Kullandığı Yemin Şeklinin Beyanı Bâbı
2170-)
- “... Sâlim'in babası (Abdullah bin Ömer) (radıyallahü anhüm)’dan rivâyet edildiğine göre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in yeminlerinin ekserisi şu idi: (n hallerini) değiştiren (Allah)'a andolsun ki, hayır. )
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Yeminler Kitabı
Konu: Resûlullah Sallallahü Aleyhi Ve Sellem’in Genelikle Kullandığı Yemin Şeklinin Beyanı Bâbı
2171-)
- “... Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den; Şöyle demiştir: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'in yemini (bazen) şöyle idi: ve (eğer durum böyle değilse) ben Allah'tan mağfiret dilerim. )
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Yeminler Kitabı
Konu: Resûlullah Sallallahü Aleyhi Ve Sellem’in Genelikle Kullandığı Yemin Şeklinin Beyanı Bâbı
2172-)
- “... Ömer (bin el-Hattab) (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre: (sallallahü aleyhi ve sellem) (bir defa) Ömer'in kendi babasına yemin ettiğini kendisinden işitti ve: (Şüphesiz Allah sizleri babalarınız üzerine yemin etmekten meneder. ) buyurdu. Ömer demiştir ki: Ben (bu yasağı Resûl-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem)'den işittiğim andan itibaren) artık ne kendim babalar üzerine yemin ettim ne de başkalarından naklen bu tür yemini ağzıma aldım. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Yeminler Kitabı
Konu: Allahdan Başka Bir Şey Üzerine Yemin Etmekten Nehiy Bâbı
2173-)
- “... Abdurrahman bin Semûre (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu. , demiştir : putlar üzerine ne de babalarınız üzerine yemin ediniz. )
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Yeminler Kitabı
Konu: Allahdan Başka Bir Şey Üzerine Yemin Etmekten Nehiy Bâbı
2174-)
- “... Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu, demiştir: yemin eder de yemininde Lat ve Uzzâ üzerine and olsun derse, hemen Lâ ilahe illallah, desin (yani Tevhid kelimesini getirsin. ) " ..... Sa'd (bin Ebî Vakkas) (radıyallahü anh)’dan; Şöyle demiştir: (henüz yeni müslüman olmuş iken bir defa) Lât ve Uzzâ üzerine yemin ettim. (Arkadaşlarım bununla) kâfir olduğumu ve bu nedenle Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'e baş vurmamı söylediler. Ben de durumumu O'na arzettim. Bunun üzerine Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) buyurdular ki : defa; Allahtan başka ibâdete lâyık hiç bir mâbud yoktur. O. birdir, ortağı yoktur, söyle sonra sol tarafına üç defa tükür ve Eûzü çek (Şeytan'dan Allah'a sığınırım de. ) ve bir daha böyle yemin etme. )
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Yeminler Kitabı
Konu: Allahdan Başka Bir Şey Üzerine Yemin Etmekten Nehiy Bâbı
2176-)
- “... Sabit bin Dahhâk (bin Halife el-Eşhelî) (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu, demiştir: İslâmiyet'ten başka bir dine yalancı ve kasıdlı olarak yemin ederse o kimse dediği gibidir. )
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Yeminler Kitabı
Konu: İslamiyetten Başka Bir Din Üzerine Yemin Edenin Hükmünün Beyânı Bâbı
2177-)
- “... Enes (radıyallahü anh)'den; Şöyle demiştir: Bir adam: Ben o zaman şüphesiz yahûdi olayım, derken Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) onun sözünü işitti. Bunun üzerine Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) : (o takdirde) tahakkuk etmiş oldu, ) buyurdu. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Yeminler Kitabı
Konu: İslamiyetten Başka Bir Din Üzerine Yemin Edenin Hükmünün Beyânı Bâbı
2178-)
- “... Büreyde (bin el-Husayb) (radıyallahü anh)'den rivâyet edildiğine göre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu, demiştir: (Falan işi işlemiş isem - falan sözü söylememiş isem gibi bir şarta bağlı olarak) İslâm dîninden uzak bulunayım diyen bir kimse (bu yemininde) yalancı ise, o kimse dediği gibi (İslâmiyet'ten uzak bulunmuş veya İslâmiyet'ten uzak bulunanlar gibi azaba müstahak olmuş) dir. Eğer (bu yemininde) doğru sözlü ise İslamiyet salimen ona dönmez. )
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Yeminler Kitabı
Konu: İslamiyetten Başka Bir Din Üzerine Yemin Edenin Hükmünün Beyânı Bâbı
2179-)
- “... (Abdullah) bin Ömer (radıyallahü anhümâ)'dan rivâyet edü- (sallallahü aleyhi ve sellem), bir adamın, kendi babasının üzerine yemin ettiğini işitti ve bunun üzerine : üzerine (sakın) yemin etmeyiniz. Allah'a yemin eden bir kimse doğru söylesin. Kendisi(nin ikna edilmesi) için Allah'a yemin edilen bir kimse, razı olsun! (Yeminin gereğini kabul etsin). Allah (adına edilen and) a rıza göstermeyen (gereğini kabul etmeyen) kimse Allah'a yakın (bir kul) değildir. )
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Yeminler Kitabı
Konu: Kendisi Nîn Îknâ Edilmesi İçin Allah Adı Üzerine Yemin Edilen Herkes Edilen Yemine Razı Olsun, Bâbı
2180-)
- “... Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre; Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: oğlu İsâ bir adamın hırsızlık ettiğini görmüş ve ona: Sen çaldın mı? diye sormuştur. Adam da: Kendisinden başka ibâdete liyakatli hiç bir ilâh olmayan (Allah) 'a yemin ederim ki hayır, (çalmadım) , demiş. Bunun üzerine İsâ (Aleyhisselâm) : Allah'a İman ettim (O'nun adına yemin edeni doğruladım) ve gözümü yalanladım, demiştir. )
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Yeminler Kitabı
Konu: Kendisi Nîn Îknâ Edilmesi İçin Allah Adı Üzerine Yemin Edilen Herkes Edilen Yemine Razı Olsun, Bâbı
2181-)
- “... (Abdullah) bin Ömer (radıyallahü anhümâ)'dan rivâyet edildiğine göre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu, demiştir: (sonucu İtibarı ile) ancak ya günaha girmektir veya pişmanlık duymaktır. )
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Yeminler Kitabı
Konu: Yemin Netice Îtîbarı İle Ya Günaha Girmektir Yâ Da Pişmanlık Duymaktır, Bâbı
2182-)
- “... Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)'den rivâyet edildiğine göre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu, demiştir : yemin edip de (yemininde) inşaallah (Yani Allah dilerse) derse bu istisnası onun için (yararlı)dır. )
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Yeminler Kitabı
Konu: Yeminde İstisna Bâbı
2183-)
- “... (Abdullah) bin Ömer (radıyallahü anhüma)’dan rivâyet edildiğine göre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu, demiştir : edip de (yemininde) inşâallah diyen adam, dilerse (yemininden) dönüş yapar (yeminini bozar) dilerse (yeminini olduğu gibi) bırakır. (O kimse) günaha girmiş olmaz. (Yani yeminini bozsa kefaret ödemesi gerekmez. )
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Yeminler Kitabı
Konu: Yeminde İstisna Bâbı
2184-)
- “... (Abdullah) bin Ömer (radıyallahü anhümâ)’dan; Şöyle demiştir : edip de (yemininde) inşâallah diyen bir kimse (yeminini bozduğunda) günah işlemiş olmayacaktır. (Yani kefaret ödemesi gerekmez) "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Yeminler Kitabı
Konu: Yeminde İstisna Bâbı
2185-)
- “... Ebû Mûsâ (el-Eş'ârî) (radıyallahü anh)’den; Şöyle demiştir: seferi için hazırlık yapılırken) ben Eş'arîlerden küçük bir cemâat içinde Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'in yanına vararak kendimiz için binek hayvanı istedik, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bize : (Vallahi sizi bindiremem ve sizi bindireceğim hayvan yanımda yoktur) buyurdu. Ebû Mûsâ demiştir ki, bunun üzerine biz Allah'ın dilediği kadar bekledik. Sonra (Resûl-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem)’e ganimete âit) develer getirildi. Resûl-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem) (bunlardan semizlikten) hörgüçleri beyazlaşmış üç dişi devenin bize verilmesini emretti. Biz (develeri teslim alıp) gidince, bâzılarımız diğer arkadaşlarımıza: Biz Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e müracaatla kendimiz için binek hayvanlarını istedik. Kendisi bize binek hayvanı veremeyeceğine yemin etti. Sonra da bize binek hayvanları verdi. (Herhalde biz O'na yeminini unutturduk, bundan sonra iflah olamayız) Geri dönelim, dediler. Bunun üzerine biz (geri dönüp) huzura çıktık ve: Yâ Resûlallah! Biz sana gelip binek hayvanları bize vermeni istedik. Sen bize binek hayvanları veremeyeceğine yemin ettin. Sonra da bizi bindirdin, dedik. Resûl-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem) bize : (Vallahi sizi ben bindirmedim. Sizi Allah bindirdi. Vallahi ben bir şey için yemin edip sonra o şeyden başka bir şeyin deha hayırlı olduğunu bildiğimde inşâallah şübhesiz yeminimin kefaretini öderim ve daha hayırlı olan şeyi işlerim) buyurdu veya (Daha hayırlı olanı işlerim ve yeminimin kefaretini öderim) buyurdu. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Yeminler Kitabı
Konu: Bir Şey İçin Yemin Edip Ondan Başka Bir Şeyi Daha Hayırlı Gören Kimsenin Ne Yapacağını Beyan Eden Hadisler Bâbı
2186-)
- “... Adî bin Hatim (radıyallahü anh)'den rivâyet edildiğine göre; Resûluttah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu, demiştir: bir şey için yemin edip sonra ondan başka bir şeyi daha hayırlı bilirse, daha hayırlı olanı yapsın ve yemininin kefaretini ödesin. ) "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Yeminler Kitabı
Konu: Bir Şey İçin Yemin Edip Ondan Başka Bir Şeyi Daha Hayırlı Gören Kimsenin Ne Yapacağını Beyan Eden Hadisler Bâbı
2187-)
- “... Mâlik el-Cüşemî (radıyallahü anh)’den; Şöyle demiştir: (Bir defa ben) : Resûlallah amucam oğlu yanıma gelir (= bana ihtiyacı olur), ben de ona (bir şey) vermemeye ve ona sila-ı rahm etmemeye yemin ederim, dedim. O, buyurdu ki : kefaretini öde. )
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Yeminler Kitabı
Konu: Bir Şey İçin Yemin Edip Ondan Başka Bir Şeyi Daha Hayırlı Gören Kimsenin Ne Yapacağını Beyan Eden Hadisler Bâbı
2188-)
- “... Âişe (radıyallahü anhâ)’dan rivâyet edildiğine göre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu, demiştir: (Akrabalık ilişkisini kesmek veya iyi olmayan başka bir şey için yemin eden kimsenin biri (yemininin gereğini yapması) o şeye İsrar etmemesi (bırakması) dır. )
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Yeminler Kitabı
Konu: Yeminin Kefareti Onu Terketmektir Diyenin Bâbı
2189-)
- “... Amr bin Şuayb'ın dedesi (Abdullah bin Amr bin el-Âs) (radıyallahü anhüm)’den rivâyet edildiğine göre; Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: (Kim bir şey için yemin edip de ondan başka bir şeyin daha hayırlı olduğunu bilirse, yeminini terketsin. Çünkü yeminini terk etmesi, o yeminin kefaretidir. )
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Yeminler Kitabı
Konu: Yeminin Kefareti Onu Terketmektir Diyenin Bâbı
2190-)
- “... (Abdullah) bin Abbâs (radıyallahü anhüma)'dan; Şöyle demiştir : (sallallahü aleyhi ve sellem) kuru hurmadan bir sâ' yemin kefareti ödedi ve insanlara bunu emretti, (bir sâ’ kuru hurma) bulamayan kimse buğdaydan yarım sâ’ verir. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Yeminler Kitabı
Konu: Yemin Kefâretî Ne Kadar Yedirilir, Bâbı
2191-)
- “... (Abdullah) bin Abbâs (radıyallahü anhümâ)'dan; Şöyle demiştir : zahiresini (piyasada) bol olan maddelerden veren adamlar vardı ve ailesinin zahiresini (piyasada) güçlükle bulunan maddelerden veren de vardı. Bunun üzerine (yemin kefareti olarak verilecek yiyecek maddesi hakkında) (Ailenize yedirdiğinizin ortalamasından) emri ilâhisi indi. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Yeminler Kitabı
Konu: Ailenize Yedirdiğinizin Ortalamasından Kefaret Verilmesi Bâbı
2192-)
- “... Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre; Ebü'l-Kasım (Muhammed) (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu, demiştir : birisi (aile ferdlerine zarar verecek bir şey için ettiği) yeminde inad ve ısrar ettiği zaman şüphesiz bu ısrarı ve inadı (Kendi yeminini bozup da) emrolunduğu kefareti ödemesine nazaran onun için Allah katında daha çok günahtır.) " ...
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Yeminler Kitabı
Konu: Erkeğin Âile Ferdlerine Zarar Veren Yemininde İnad Ve İsrar Etmesinden Ve Kefaret Ödeme Çaresînden İmtina Etmesinden Nehiy Bâbı
2194-)
- “... Berâ bin Âzib (radıyallahü anh)’den; Şöyle demiştir: (sallallahü aleyhi ve sellem) yemin eden kimseyi ibrâr etmemizi (yeminin gereğine riâyet etmemizi) emretti. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Yeminler Kitabı
Konu: Yemin Eden Kişinin Yemininin Gereğine İlgililerin Riâyet Etmesi Bâbı