Sünen-i İbn Mâce Hadis Kitabı

3833-) - “. Enes bin Mâlik (radıyallahü anh)'den; Şöyle demiştir: : Ya Resûlüllah! Bâzımız bâzımız için (saygı mâhiyetinde) eğilebilir (yani başını ve belini eğebilir) mi? dedik. O: diye cevab verdi. Biz: Bâzımız bâzımızla kucaklaşabilir mi? diye sorduk. O: (Hayır ve lâkin tokalaşınız), buyurdu."

Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Edeb Kitabı
Konu: Tokalaşmak Bâbı
3834-) - “. Berâ bin Âzib (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu, demiştir : rastlayıp da tokalaşan hiç iki müslüman yoktur ki, birbirinden ayrılmadan önce ikisinin günahları bağışlanmasın. ) "

Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Edeb Kitabı
Konu: Tokalaşmak Bâbı
3837-) - “. Ebû Saîd-i Hudrî (radıyallahü anh)’den; Şöyle demiştir: Müsâ (el-Eş'arî) (radıyallahü anh), (halife) Ömer (radıyallahü anh)'ın yanına (evine) girmek için üç defa izin istedi ve kendisine izin verilmedi. O da geri döndü. Sonra Ömer (radıyallahü anh), niçin geri döndün? diye ona haber gönderdi (ve gelmesini istedi. Bunun üzerine gelen) Ebü Mûsâ (radıyallahü anh) ; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'in bize emrettiği üç kez izin isteme usûlü ile izin istedim, (üç defa izin istedikten) Sonra bize izin verilirse gireriz ve bize izin verilmezse geri döneriz, dedi. Ebû Said demiştir ki: Bunun üzerine Ömer (radıyallahü anh) (Ebû Mûsâ'ya) : olsun ki ya sen bu hadîsin sübûtuna dâir bana bir şâhid getireceksin veya ben (sana yapacağımı) yaparım, dedi. Bunun üzerine Ebû Müsâ kavminin meclisine (yani Ensâr-i Kirâm'ın toplu halde bulunduğu yere) varıp onların bu hadisin sübûtuna şâhidlik etmelerini istedi. Onlar(dan bâzısı) da onun için şâhidlik ettiler de (halife) Ömer, onu serbest bıraktı."

Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Edeb Kitabı
Konu: Başkasının Evine Girmek İçin İzin İstemek Bâbı
3838-) - “. Ebû Eyyûb el-Ensâri (radıyallahü anh)’den: Şöyle demiştir: Biz: Yâ Resûlallah! Şu selâm (mâlum)dur. İstizan nedir? diye sorduk. O buyurdu ki: evine girmek isteyen) adam (seslice) bir tesbih, bir tekbîr ve bir hamd eder, öksürüp boğazını temizler ve (içeri girmek istediğini) ev halkına duyurur.) " ... Ali (radıyallahü anh)'den; Şöyle demiştir: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) (in yanına girmek üzere Onun) tarafından benîm için (verilen) iki giriş zamanı vardı : Bir giriş zamanı gece, bir giriş zamanı da gündüz idi. O namazda iken yanına vardığım zaman benim (içeri girmem) için öksürüp boğazını temizler (gibi olur)du."

Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Edeb Kitabı
Konu: Başkasının Evine Girmek İçin İzin İstemek Bâbı
3840-) - “. Câbir (bin Abdillah) (radıyallahü anhümâ)’dan; Şöyle demiştir: bir borcundan dolayı) Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'in yanına girmek için (kapıyı çalmak suretiyle) izin istedim. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) : o?) buyurdu. Ben de: Ene (= Benim), dedim. Bunun üzerine Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) (böyle cevab vermemden hoşlanmamış olacak ki) : ene = Benim benim), buyurdu."

Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Edeb Kitabı
Konu: Başkasının Evine Girmek İçin İzin İstemek Bâbı
3841-) - “. Câbir (radıyallahü anh)’den; Şöyle demiştir: (Bu gece) nasıl sabahladın? Yâ Resûlallah, diyerek hâlini sordum. O (sallallahü aleyhi ve sellem) : (Nafile) oruç tutamayan ve hiç bir hastayı ziyaret edemeyen bir adam olarak hayır ile (bu gece) sabahladım), buyurdu."

Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Edeb Kitabı
Konu: Nasıl Sabahladın? Diye Hâli Sorulan Adam Hakkında Gelen Hadîsler Bâbı
3842-) - “. Ebû Üseyd es-Sâidî (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre şöyle demiştir : (sallallahü aleyhi ve sellem) (bir gün amcası) Abbâs bin Abdilmuttalibin evine girerken Abbâs (radıyallahü anh)'a: (Es'Selâmü Aleyküm), buyurmuş. Onlar da: aleyke's Selâmü ve rahmetullahi ve berekâtuhu (= Selâm, Allah'ın rahmeti ve bereketleri sana da), diyerek selâmını almışlar. (Sonra) Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) sabahladınız (yani nasılsınız?) ) diyerek onların hâlini sormuş. Onlar da: ile sabahladık (Yani iyiyiz). Allah'a hamdederiz. Babamız ve anamız sana feda olsun, sen nasıl sabahladın (yani nasılsın) ye Resûlüllah, diye karşılık vermişler. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) (de) : ile sabahladım (yani iyiyim). Allah'a hamdederim,) buyurmuştur."

Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Edeb Kitabı
Konu: Nasıl Sabahladın? Diye Hâli Sorulan Adam Hakkında Gelen Hadîsler Bâbı
3843-) - “. İbn-i Ömer (radıyallahü anhüma)’dan rivâyet edildiğine göre Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu, demiştir: bir kavmin büyüğü geldiği zaman ona ikram ediniz.) "

Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Edeb Kitabı
Konu: Bîr Kavmin Ulusu Size Geldiği Zaman Ona İkram Ediniz, Bâbı
3845-) - “. Seleme bin el-Ekva’ (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu, demiştir : defa (yani bir iki ve üç defaya kadar) aksıran (müslüman)a teşmît edilir (hayır ve bereketle duâ edilir). Daha fazla aksıran kimse ise nezleye yakalanmıştır (yani ona teşmit edilmez)

Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Edeb Kitabı
Konu: Aksıran Müslümana Teşmit Yâni Hayır Ve Bereketle Duâ Etmek Bâbı
3846-) - “. Ali (bin Ebî Tâlib) (radıyallahü anh)'den rivâyet edildiğine göre Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu, demiştir : aksırdığı zaman "el-Hamdü lillâh = Hamd Allah'a mahsustur" desin ve etrafındakiler de ona "Yerhamükâllah = Allah sana rahmet eylesin" diye karşılık versinler. Kendisi de etrafındakilere "Yehdîkümullahü ve yüslihu bâleküm = Allah sizi hidâyet eylesin ve hâlinizi düzgün eylesin" duâsıyla karşılasın.) "

Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Edeb Kitabı
Konu: Aksıran Müslümana Teşmit Yâni Hayır Ve Bereketle Duâ Etmek Bâbı
3849-) - “. Cevzân (el-Kûfî) (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuş, demiştir : bir mazeretinin kabulünü (din) kardeşinden talep eder de kardeşi o mazereti kabul etmezse onun üzerinde, meks sahibinin günahı kadar vebal olur.) ... Bize Muhammed bin İsmail de aynı senedle bunun mislini Cevzân aracılığıyla Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'den rivâyet etmiştir."

Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Edeb Kitabı
Konu: Mâzeretlerin Kabulü Bâbı
3851-) - “... Ümmü Seleme (radıyallahü anhâ)'dan rivâyet edildiğine göre şöyle demiştir: (sallallahü aleyhi ve sellem)'in vefatından bir yıl önce bir kere Ebû Bekir (radıyallahü anh), ticâret maksadıyla Busrâ'ya gitti. Beraberinde Nuaymân ve Harmala oğlu Süveybıt (radıyallahü anhümâ) bulunuyordu. Bu iki zât, Bedir savaşına katılmışlar idi. Nuaymân (yolculukta), azık işine nezâret ederdi. Süveybıt da çok şakacı bir adam idi. (Yolculuk esnasında bir ara) Nuaymân'a: yemek ver, dedi. Nuaymân (ise) Ebû Bekir, gelinceye kadar bekle, dedi. Bunun üzerine Süveybıt: olsun ki) Ben seni muhakkak hiddetlendireceğim, dedi. Râvi demiştir ki: bunlar bir kavme uğradılar. Süveybıt o kavme: Benden bir kölemi satın alır (mı) sınız? dedi. Onlar da : Evet, dediler. Süveybıt (bu kere onlara) : (size satacağım köle), konuşkan bir köledir ve size: Ben muhakkak hür bir kimseyim, diyecektir. O size böyle söylediği zaman eğer siz onu bırakacak iseniz, kölemi bana karşı bozguncu ettirmeyiniz, dedi. Onlar : Bilâkis biz onu senden satın alırız (kölenin bu gibi laflarına bakmayız), dediler ve Nuaymân'ı, Süveybıt'ten on sağlam deve ile satın aldılar. Sonra Nuaymân'ın yanına vararak boynuna bir sargı veya ip geçirdiler. Nuaymân : Şu adam (yani Süveybıt) sizlerle cidden alay ediyor ve ben kesinlikle hür olup köle değilim, dedi. Fakat onlar: efendin (Süveybıt) senin durumunu (yani konuşkan olup köleliğini inkâr edeceğini) bize haber verdi, diyerek onu alıp götürdüler. Sonra Ebû Bekir geldi. Orada bulunanlar durumu ona anlattılar. Râvi demiştir ki: üzerine Ebû Bekir (radıyallahü anh), adamların arkasında giderek, develerini kendilerine geri verip Nuaymân'ı alıp getirdi. Râvi demiştir ki: Ebû Bekir ve arkadaşları (yolculuktan dönüp) Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'in yanına vararak O'na (bu durumu) arzedince bundan dolayı Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) güldü, sahâbileri de bir yıl (bu durumu kendi aralarında konuşup) güldüler." ..... Enes bin Mâlik (radıyallahü anh)’den; Şöyle demiştir: (sallallahü aleyhi ve sellem) bize katılır (ve güler yüzle bizimle şakalaşır)di. Hattâ (kuşu ölen) küçük bir kardeşime; (Ey Ebû Umeyr, Nügayr (kuşcağız) ne oldu der (şakalaşır) dı.) demiştir ki: O, (nügayr ile) bir kuş kasdeder ki Enes’in kardeşi onunla oynardı. "

Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Edeb Kitabı
Konu: Mizah Şaka Etmek Bâbı
3853-) - “... Amr bin Şuayb'ın dedesi (Abdullah bin Amr bin el-Âs) (radıyallahü anhüm)'den; Şöyle demiştir: (sallallahü aleyhi ve sellem) saç ve sakaldan ağaran telleri yolmayı menederek: (O, müminin nurudur. ) buyurdu. "

Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Edeb Kitabı
Konu: Saç Ve Sakaldan Ağaran Telleri Yolmanın Yasaklığı
3854-) - “... Büreyde (bin el-Husayb) (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre: (sallallahü aleyhi ve sellem) gölge ve güneş arasında (yani bedenin, bir kısmı gölgede, diğer kısmı güneşte olduğu halde) oturmayı yasaklamıştır. "

Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Edeb Kitabı
Konu: Gölge Ve Güneş Arasında Yâni Bedenîn Bîr Kısmı Gölgede -diğer Kısmı Güneşte Olduğu Halde Oturma Nın Yasaklığı
3855-) - “... Kays bin Tıhfe el-Gıfârî'nin babası (Tıhfe) (radıyallahü anh)'dan: Şöyle demiştir: (sallallahü aleyhi ve sellem) beni Mescid(-i Nebevi) de yüzükoyun yatarken bulup ayağıyla dürttü ve şöyle buyurdu : ne oluyor ki böyle yatıyorsun. Bu, Allah'ın hoşlanmadığı veya Allah'ın buğzettiği (sevmediği) bir yatıştır. ) "

Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Edeb Kitabı
Konu: Yüzükoyun Yatmanın Yasaklığı
3856-) - “... Ebû Zerr(-i Gıfârî) (radıyallahü anh)’den; Şöyle demiştir: Ben yüzükoyun yatmış iken Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) yanımdan geçti ve ayağıyla beni dürterek: Cündübcik! Şüphesiz bu, ateş (yani cehennem) halkının yatışıdır, ) buyurdu. "

Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Edeb Kitabı
Konu: Yüzükoyun Yatmanın Yasaklığı
3857-) - “... Ebû Ümâme (radıyallahü anh)’den; Şöyle demiştir: (sallallahü aleyhi ve sellem) Mescid(-i Nebevi) de yüzükoyun yatıp uyuyan bir adamın yanından geçti ve ayağıyla dürterek (adama) : otur. Çünkü bu, cehennemi bir yatıştır. ) buyurdu. "

Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Edeb Kitabı
Konu: Yüzükoyun Yatmanın Yasaklığı
3858-) - “... İbn-i Abbâs (radıyallahü anhümâ)'dan rivâyet edildiğine göre Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu, demiştir : yıldızlardan bir ilim alırsa, sihir (ilmin) den bir dal almış olur. Yıldızlar ilmini artırdıkça sihir ilmini artırmış olur.) "

Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Edeb Kitabı
Konu: Yıldızlar İlmini Öğrenmek
3859-) - “... Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu, demiştir : sövmeyiniz (ayıplamayınız). Çünkü o, Allah'ın (kullarına) rahmetindendir. Rahmet ve azab getirir. Lâkin Allah'tan rüzgârın hayrından isteyiniz ve şerrinden Allah'a sığınınız. ) "

Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Edeb Kitabı
Konu: Rüzgârı Sövmenin Yasaklığı
3860-) - “... İbn-i Ömer (radıyallahü anhümâ) dan rivâyet edildiğine göre Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur : Azze ve Celle katında adların en sevimlisi Abdullah ve Abdurrahman'dır.) "

Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Edeb Kitabı
Konu: Adlardan Müstahab Olanlar
3862-) - “... Semûre (radıyallahü anh)'den; Şöyle demiştir.: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) kölelerimize (şu) dört ismi takmamızı yasakladı, Eflah, Nâfi. Rebâh ve Yesâr. "

Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Edeb Kitabı
Konu: Mekruh Adlar
3863-) - “... Mesrûk (radıyallahü anh)’den; Şöyle demiştir: Ömer bin el Hattâb (radıyallahü anh) ile karşılaştım da: Adın nedir? diye sordu. Ben de: Mesrûk bin el-Ecda’, dedim. Bunun üzerine (Hazret-i) Ömer; Ben, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’den işittim, buyurdu ki: (El-Ecda' bir şeytanın adıdır. ) "

Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Edeb Kitabı
Konu: Mekruh Adlar
3864-) - “... Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre : adı Berre idi. Bu kadın adıyle kendisine tezkiye eder (över), denildi. Bunun üzerine Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ona Zeyneb adını verdi. "

Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Edeb Kitabı
Konu: Uygun Görülmeyen Adları Değiştirmek
3865-) - “... İbn-i Ömer (radıyallahü anhümâ)'dan rivâyet edildiğine göre : (bin el-Hattâb) (radıyallahü anh)'ın Âsiye denilen bir kızı vardı. Sonra Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ona Cemile adını verdi. "

Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Edeb Kitabı
Konu: Uygun Görülmeyen Adları Değiştirmek
3866-) - “... Abdullah bin Selâm (radıyallahü anh)'den; Şöyle demiştir: Ben, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'in yanına adım Abdullah bin Selâm değil iken vardım. Sonra (ben müslümanlığı kabul edince) Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bana Abdullah bin Selâm adını verdi. "

Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Edeb Kitabı
Konu: Uygun Görülmeyen Adları Değiştirmek
3868-) - “... Câbir (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu, demiştir: adımla adlanınız. Fakat soyadımla soyadılanmayınız.) "

Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Edeb Kitabı
Konu: Peygamber Sallallahü Aleyhi Ve Sellem İn Adını Ve Künyesi Soyadı Nı Beraber Takmak Yânî Bir Kimseye Ad Olarak Vermek Bâbı
3869-) - “... Enes (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre: (sallallahü aleyhi ve sellem) Bakî'de idi. (Orada) bir adam, bir adamı Yâ Ebe’l-Kasım diye çağırdı. Bunun üzerine Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) (Zâtı Nebevilerinin çağırıldığını sanarak) seslenen adama dönüp baktı. Adam da: Ben, Zâtınızı kasdetmedim (şu adamı çağırdım), dedi. Bunun üzerine Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: adımla adlanınız. Fakat soyadımla soyadlanmayınız. ) "

Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Edeb Kitabı
Konu: Peygamber Sallallahü Aleyhi Ve Sellem İn Adını Ve Künyesi Soyadı Nı Beraber Takmak Yânî Bir Kimseye Ad Olarak Vermek Bâbı
3870-) - “... Hamza bin Suhayb (radıyallahü anhümâ)’dan rivâyet edildiğine göre bir defa Ömer (radıyallahü anh), Suhayb'a : oğlan çocuğun olmadığı halde niçin Ebû Yahya = Yahya'nın babası künyesi (soyadı ile) künyeleniyorsun? dedi. Suhayb : Yahya künyesini bana Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) verdi, dedi. "

Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Edeb Kitabı
Konu: Bir Adamın Çocuğu Olmadan Önce Künye Yânî Falanın Babası Soyadını Alması
3871-) - “... Âişe (radıyallahü anha)’dan rivâyet edildiğine göre kendisi, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’e : bütün zevcelerine künye verdin. Yalnız bana vermedin, demiş. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) de (ona) : halde sen de Ümmü Abdillah'sın- (yani künyen Ümmü Abdillah olsun), buyurmuştur. "

Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Edeb Kitabı
Konu: Bir Adamın Çocuğu Olmadan Önce Künye Yânî Falanın Babası Soyadını Alması
3872-) - “... Enes (radıyallahü anh)'den; Şöyle demiştir (sallallahü aleyhi ve sellem) bize (yani evimize) gelirdi ve benim bir erkek kardeşime : Ebâ Umeyr. ) buyurdu. Kardeşim küçük yaşta bir çocuk idi. "

Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Edeb Kitabı
Konu: Bir Adamın Çocuğu Olmadan Önce Künye Yânî Falanın Babası Soyadını Alması
3873-) - “... Ebû Cebire bin ed-Dahhâk (radıyallahü anh)'den; Şöyle demiştir : "ve birbirinizi kötü lâkablarla çağırmayınız" âyeti biz Ensâr cemaatı hakkında indi. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) bize (yani Mekke'den Medine-i Münevvere'ye) teşrif etti. O zaman bizden olan adamın iki üç adı bulunuyordu. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) de bazen adamlara bu adların birisiyle seslenirdi de: Resûlallah! O bu ad (ile çağırılmak)dan kızıyor, deniliyordu. Bunun üzerine! = "ve biribirinizi kötü lâkablarla çağırmayınız" ayeti indi. "

Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Edeb Kitabı
Konu: Lakablar
3874-) - “... El-Mıkdâd bin Amr (radıyallahü anh)’den; Şöyle demiştir: (sallallahü aleyhi ve sellem) bize, meddah (yani dalkavuk -çığırtkan)ların yüzlerine toprak saçmamızı emretti. "

Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Edeb Kitabı
Konu: Bir Kimsenin Başka Bir Kimseyi Övmesi Bâbı
3875-) - “... Muâviye (radıyallahü anh)’den: Şöyle demiştir: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'den şu buyruğu işittim: (dalkavukça) medhetmekten sakınınız. Çünkü bu, boğazlamak (yani medhedileni bir nevi öldürmek) dir. ) "

Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Edeb Kitabı
Konu: Bir Kimsenin Başka Bir Kimseyi Övmesi Bâbı
3876-) - “... Ebû Bekre (Nufey' bin el-Hâris) (radıyallahü anh)'den; Şöyle demiştir: adam Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'in yanında başka bir adamı (aşırı derecede) övdü. Bunun üzerine Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) (öven kişiye) : sana yazıklar olsun! Sen dostunun boynunu kestin (öldürdün), ) buyurdu. Bu buyruğu defalarca tekrarladı. Daha sonra şöyle buyurdu: (din) kardeşini övecek olursa: Onu (şöyle iyi) sanırım ve Allah'a karşı hiç kimseyi tezkiye edemem, ) desin. "

Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Edeb Kitabı
Konu: Bir Kimsenin Başka Bir Kimseyi Övmesi Bâbı
3877-) - “... Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu, demiştir : (yani bir hususta kendisine danışılan) kişi güvenilen bir kimsedir. ) " '..... Ebû Mes'ûd (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu, demiştir: istişare edilen kişi, güvenilen bir kimsedir. ) " '..... Câbir (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu, demiştir: (din) kardeşine danıştığı zaman, danışılan adam ona (yararlı gördüğü) görüşünü belirtsin. ) "

Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Edeb Kitabı
Konu: Müsteşar Yâni Kendisine Danışılan Kişi Emin Güvenilir Bir Kimsedir
3880-) - “... Abdullah bin Amr (radıyallahü anhümâ)'dan rivâyet edildiğine göre Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu, demiştir: memleketi sizin için fethedilecek ve siz orada hamamlar denilen evler bulacaksınız. Erkekler hamamlara peştemalsız girmesin ve kadınları oralara girmekten menediniz. Meğer ki hasta veya lohusa ola. ) " " Âişe (radıyallahü anhâ)'dan rivâyet edildiğine göre : (sallallahü aleyhi ve sellem) erkekleri ve kadınları hamamlardan menetti. Sonra erkeklere (göbek ile diz kapağı arasını örten) peştemaller içinde oralara girmelerine ruhsat (izin) verdi ve kadınlara izin vermedi. "

Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Edeb Kitabı
Konu: Hamama Girmek
3882-) - “... Ebül Melih el-Hüzelî (radıyallahü anh)'den; Şöyle demiştir: Humus halkından birkaç kadın Âişe (radıyallahü anhâ)'nın yanına girmek için izin istedi. (İzin verilip odaya alındıktan) sonra Âişe (radıyallahü anhâ) (onlara) : siz hamamlara giren kadınlardansınız. Ben, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) 'den şu buyruğu işittim, dedi: kadın kocasının evinden başka bir evde elbisesini bırakır (soyunur) sa o kadın kendisi ile Allah arasındaki (haya ve edebe dâir) perdeyi yırtmış olur. ) "

Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Edeb Kitabı
Konu: Hamama Girmek
3883-) - “... Ümmü Seleme (radıyallahü anhâ)'dan rivâyet edildiğine göre : (sallallahü aleyhi ve sellem) (vücudundaki kılları gidermek için) hamam otu ile sıvanmak istediği zaman avret mahallinden başlayarak, orayı hamam otu ile sıvardı. Bedeninin diğer kısmını zevcesi sıvardı. "

Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Edeb Kitabı
Konu: Vücudun Hamam Otu İle Sıvanması
3884-) - “... Ümmü Seleme (radıyallahü anhâ)’dan rivâyet edildiğine göre : (sallallahü aleyhi ve sellem) (vücudundaki kılları gidermek için) hamam otu ile sıvanmış ve kasığını sıvama işini bizzat kendi eliyle yapmıştır. "

Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Edeb Kitabı
Konu: Vücudun Hamam Otu İle Sıvanması
3886-) - “... İbn-i Ömer (radıyallahü anhümâ)’dan; Şöyle demiştir: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) zamanında, ne Ebû Bekir zamanında ne de Ömer (radıyallahü anhümâ) zamanında (topluma) kıssa - hikâye anlatmak olmadı. "

Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Edeb Kitabı
Konu: Halka Kıssa - Hikâye Anlatmak
3887-) - “... Übey bin Ka'b (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur : bir kısmı gerçekten bir hikmet (doğru söz - öğüt ve ibret verici tablo) dur.) "

Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Edeb Kitabı
Konu: Şîir Hakkında Gelen Hadîsler
3889-) - “... Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)'den rivâyet edildiğine göre Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur : (zümresin) in söylediği sözlerin en doğrusu Lebid bin Rabia'nın; = "Bilmiş olunuz ki Allah'tan başka her şey bâtıl (fâni) dır" sözüdür. Ümeyye bin Ebi's-Salt da (şiirlerinde) müslüman olmaya yaklaşmıştı. " Amr bin eş-Şerîd'in babası (eş-Şerîd bin Süveyd es-Sakafi) (radıyallahü anhüma)'dan; Şöyle demiştir: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e Ümeyye bin Ebi's-Sakafi şiirinden yüz kâfiye (beyit) okudum. O, her kâfiye (beyit) arasında: (Devam et), buyuruyordu ve (sonra) : müslüman olmaya yaklaşmıştı), buyurdu. "

Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Edeb Kitabı
Konu: Şîir Hakkında Gelen Hadîsler
3891-) - “... Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu, demiştir: adamın içinin irin ile dolup nihayet çürütmesi - yemesi onun için şiir ile dolmasından hayırlıdır. )

Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Edeb Kitabı
Konu: Kerahat Edilen Yâni Câîz Sayılmayan Şîir Çeşidinin Beyânı
3892-) - “... Sa'd bin Ebi Vakkas (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre; Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: birinizin içinin irin ile dolup, nihayet çürütmesi onun için şiir ile dolmasından hayırlıdır.) "

Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Edeb Kitabı
Konu: Kerahat Edilen Yâni Câîz Sayılmayan Şîir Çeşidinin Beyânı
3893-) - “... Âişe (radıyallahü anhâ)'dan rivâyet edildiğine göre: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu, demiştir: en büyük iftiracı insan; (şiiriyle) bir adamı hiciv (yerip) edip de bu meyanda adamın mensup olduğu kabilenin tümünü (şiiriyle) hiciv eden kişi ve babasından olmadığını ileri sürerek anasını zina ile itham eden adamdır. ) "

Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Edeb Kitabı
Konu: Kerahat Edilen Yâni Câîz Sayılmayan Şîir Çeşidinin Beyânı
3894-) - “... Ebû Mûsâ (el-Eş'ari) (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu, demiştir: zar ile oynarsa şüphesiz Allah'a ve Resulüne isyan etmiş olur. ) "

Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Edeb Kitabı
Konu: Tavla Oynamak
3895-) - “... Süleyman bin Büreyde'nin babası (Büreyde) (radıyallahü anh)’dan rivâyet edildiğine göre: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: zar ile oynarsa elini domuzun etine ve kanına (domuz etini yerken) batırmış gibidir. ) "

Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Edeb Kitabı
Konu: Tavla Oynamak
3896-) - “... Âişe (radıyallahü anhâ)'dan rivâyet edildiğine göre: (sallallahü aleyhi ve sellem) bir kuşu izleyen (onunla oynayan) bir insana baktı ve ((Şu herif) bir şeytanı izleyen bir şeytandır, ) buyurdu. "

Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Edeb Kitabı
Konu: Güvercin İle Oynamak
3897-) - “... Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre: (sallallahü aleyhi ve sellem) bir güvercin arkasında giden (onunla oynayan) bir adamı gördü ve : (Şu herif) bir şeytanı tâkibeden bir şeytandır,) buyurdu. "

Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Edeb Kitabı
Konu: Güvercin İle Oynamak
3898-) - “... Osman bin Affân (radıyallahü anh)'den rivâyet edildiğine göre: (sallallahü aleyhi ve sellem) bir güvercinin peşine takılan bir adam gördü ve : adam) -Bir şeytanı tâkibeden bir şeytandır,) buyurdu. "

Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Edeb Kitabı
Konu: Güvercin İle Oynamak