Sünen-i İbn Mâce Hadis Kitabı

2346-) - “... Ali bin Ebî Tâlib (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu, demiştir: ağırlık farkı olmaksızın altın altınla, gümüş de gümüşle (değiştirilebilir). Gümüşe ihtiyacı olan bîr kimse, altınını onunla değiştirsin. Altına ihtiyacı olan da, gümüşünü onunla değiştirsin. Sarf (yani bu değiştirmelerin hepsi) şöyle olur: (Taraflardan birisi diğerine:) Al bunu, (diyerek vereceğini peşin verir) ve diğeri de ona. Al bunu, (diyerek vereceğini peşin verir. ))

Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Ticâretler Kitabı
Konu: Altın İle Gümüşü Biribiriyle Mübadele Etmek Değiştirmek Bâbı
2347-) - “... (Abdullah) bin Ömer (radıyallahü anhüma)’dan: Şöyle demiştir: deve satardım. (Bazen deve bedeli olan) altın yerine gümüş alırdım, (Bazen) dirhemler yerine dinarlar ve (bazen) dinarlar yerine dirhemler alırdım. Sonra (bu durumu) Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'e sordum. O : altın ve gümüşten birisini alıp diğerini verdiğin zaman senin ile (alış veriş ettiğin) arkadaşın arasında (alınıp, verilenden ötürü) bir karışıklık (yani ödenmemiş bir şey) varken sakın ondan ayrılma.) buyurdu." ...

Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Ticâretler Kitabı
Konu: Gümüş Yerine Altın Almak Ve Altın Yerine Gümüş Almak
2349-) - “... Alkame'nin babası Abdullah (bin Sinan el-Müzenî) (radıyallahü anhüma)'dan; Şöyle demiştir: (sallallahü aleyhi ve sellem), müslümanlann tedavüldeki sikkeli (altın ve gümüş) paralarını bir ihtiyaç (ve gerek) yok iken kesip kırmayı yasakladı. "

Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Ticâretler Kitabı
Konu: Gümüş Ve Altın Paraları Kesip Kırmanın Yasaklığı Bâbı
2350-) - “... Züher oğullarının mevlâsı Zeyd Ebû Ayyaş (radıyallahü anh)'den rivâyet edildiğine göre; arpanın, süit (peygamber arpası) ile satın alınmasının hükmünü Sa'd bin Ebî Vakkas (radıyallahü anh)'a sormuştur. Sa'd kendisine: Bunlardan hangisi (hacım ölçüsü bakımından diğerinden) fazla olur? diye sormuş. Kendisi : Arpa (fazla olur), diye cevab vermiştir. (Zeyd demiş ki:) Bunun üzerine Sa'd (radıyallahü anh) beni bu alım satımdan menetti ve şöyle dedi: Ben şu olaya şâhid oldum : Yaş hurmayı kuru hurma ile satın almanın hükmü Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e soruldu. Bunun üzerine O; hurma kuruduğu zaman (hacim ölçüsü bakımından) eksilir mi?) buyurdu. Sahâbîler : dediler. Bunun üzerine O, bundan (yani yaş hurmayı kuru hurma ile satın alınmasını) nehiy buyurdu. "

Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Ticâretler Kitabı
Konu: Yaş Hurmayı Kuru Hurma İle Satmak Bâbı
2351-) - “... Abdullah bin Ömer (radıyallahü anhüma)’dan; Şöyle demiş: (sallallahü aleyhi ve sellem) Müzâbene’yi yasaklamıştır. Müzâbene; Adamın, hurmalığındaki yaş hurmayı (ağacında) ölçekle (tahmin ederek) kuru hurma ile satmasıdır. (Keza) bağındaki yaş üzümü (dalında, tahmini) ölçekle kuru üzüm ile satmasıdır ve tarlasında bulunan başağındaki taze buğdayı (yine tahmini) ölçekle safi buğday ile satmasıdır. Resûl-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem) bunların hepsinden nehiy buyurmuştur. "

Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Ticâretler Kitabı
Konu: Müzâbene Ve Mühâkale Bâbı
2352-) - “... Câbîr bin Abdillah (radıyallahü anhüma)’dan; Şöyle demiştir: (sallallahü aleyhi ve sellem) Münâkale ve Müzâbene'den nehiy buyurmuştur. "

Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Ticâretler Kitabı
Konu: Müzâbene Ve Mühâkale Bâbı
2353-) - “... Râfi' bin Hadîc (radıyallahü anh)'den; Şöyle demiştir: (sallallahü aleyhi ve sellem) Münakale ve Müzâbene'den nehiy buyurmuştur. "

Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Ticâretler Kitabı
Konu: Müzâbene Ve Mühâkale Bâbı
2354-) - “... Sâlim'in babası (Abdullah bin Ömer) (radıyallahü anhüm)’den; Şöyle demiştir: (sallallahü aleyhi ve sellem)’in Ariyye (yani belirli bir kaç ağacın üstündeki yaş hurmayı kuru hurma olarak tahminen takdir etmek suretiyle, tahmin edilen mikdardaki peşin kuru hurma ile satılması) hakkında ruhsat verdiğini Zeyd bin Sabit bana haber verdi. "

Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Ticâretler Kitabı
Konu: Arâyâ Belirli Bîr Kaç Ağacın Üstündeki Yaş Hurmayı Kuru Hurma Olarak Tahminen Takdir Etmek Suretiyle Peşîn Kuru Hurma Île Satmak
2355-) - “... Abdullah bin Ömer (radıyallahü anhümâ)’dan; Şöyle demiştir : (sallallahü aleyhi ve sellem)'in Ariyye (yani belirli bir kaç ağacın üstündeki yaş hurmayı) kuru hurma olarak mikdarını tahmin etmek suretiyle (o mikdardaki peşin kuru hurma ile) satılmasına ruhsat verdiğini Zeyd bin Sabit bana haber verdi. Yahya demiştir ki : Ariyye, kişinin aile ferdlerinin azığı olan kuru hurmasını verip bununla birkaç hurma ağacının (üstündeki) yaş hurmayı kuru hurma olarak tahminen takdir etmek suretiyle satın almasıdır. "

Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Ticâretler Kitabı
Konu: Arâyâ Belirli Bîr Kaç Ağacın Üstündeki Yaş Hurmayı Kuru Hurma Olarak Tahminen Takdir Etmek Suretiyle Peşîn Kuru Hurma Île Satmak
2356-) - “... Semûre bin Cündüb (radıyallahü anh)'den; Şöyle demiştir: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), veresiye olarak hayvanı hayvanla satmayı yasakladı. "

Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Ticâretler Kitabı
Konu: Veresiye Olarak Hayvanı Hayvanla Satmak
2357-) - “... Câbir (bin Semûre) (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) : ele (yani peşin olarak) bir hayvanı iki hayvan ile satmakta bîr beis (sakınca) yoktur, ) buyurdu ve bu satışın veresiye olarak yapılmasından kerahet etmiştir. "

Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Ticâretler Kitabı
Konu: Veresiye Olarak Hayvanı Hayvanla Satmak
2359-) - “... Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu, demiştir : götürüldüğüm gece, karınları odalar gibi (büyük) olan bir kavmin üzerine vardım. Bunların karınlarında dışardan görülen yılanlar vardı. Ben: Bunlar kimlerdir? Yâ Cebrail! diye sordum. Cebrail dedi ki: Bunlar faiz yiyicileridir. )

Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Ticâretler Kitabı
Konu: Faizin Ağır Bir Günah Olduğunun Beyânı Bâbı
2360-) - “... Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu, demiştir: yetmiş çeşit günahtır. Bunların en hafifi, erkeğin kendi anası ile zina etmesi (veya evlenmesi) günahı kadardır. )

Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Ticâretler Kitabı
Konu: Faizin Ağır Bir Günah Olduğunun Beyânı Bâbı
2361-) - “... Abdullah (bin Mes'ûd) (radıyallahü anh)'den rivâyet edildiğine göre; Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur : yetmişüç kapı (çeşit) dir. )

Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Ticâretler Kitabı
Konu: Faizin Ağır Bir Günah Olduğunun Beyânı Bâbı
2362-) - “... Ömer bin el-Hattâb (radıyallahü anh)’den; Şöyle demiştir: inen âyet, faiz âyetidir. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) de bu âyeti (teferruatı ile) tefsir etmeden vefat etti. Artık siz faizi de faiz şüphesi bulunan muameleyi de bırakınız. "

Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Ticâretler Kitabı
Konu: Faizin Ağır Bir Günah Olduğunun Beyânı Bâbı
2363-) - “... Abdullah bin Mes'ûd (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre: (sallallahü aleyhi ve sellem) faiz yiyene, yedirene, şâhidlerine ve kâtibine şüphesiz lanet etti. "

Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Ticâretler Kitabı
Konu: Faizin Ağır Bir Günah Olduğunun Beyânı Bâbı
2364-) - “... Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu, demiştir: olsun), şübhesiz İnsanlar üzerine öyle bir zaman gelecek ki, onlardan, faiz yemeyen (yani almayan) hiç kimse kalmıyacaktır. Artık faiz yemeyene de faizin tozu konacaktır.) "

Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Ticâretler Kitabı
Konu: Faizin Ağır Bir Günah Olduğunun Beyânı Bâbı
2365-) - “... (Abdullah) bin Mes'ûd (radıyallahü anh)'den rivâyet edildiğine göre; Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu, demiştir: mal çoğaltan hiç bir kimse yoktur ki işinin âkibeti malın azalmasına dönüşmesin. ) "

Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Ticâretler Kitabı
Konu: Faizin Ağır Bir Günah Olduğunun Beyânı Bâbı
2366-) - “... (Abdullah) bin Abbâs (radıyallahü anhümâ)’dan; şöyle demiştir : (sallallahü aleyhi ve sellem) (Mekke'den Medine-i Münevvere'ye) geldiğinde, halk iki, üç yıllık vâdede hurma (yı teslim etmek ve bedelini peşin ödemek üzere) selef muamelesini yaparlardı. Bunun üzerine Resûl-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem) buyurdu ki : selef usûlü ile hurma (gibi bir şey) almak isterse (taraflarca) bilinen bir ölçek veya bilinen bir tartıyla ve muayyen bir vadeye değin akid yapsın. )

Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Ticâretler Kitabı
Konu: Selef Denilen Satış Nevî Bilinen Bir Ölçek Ve Bilinen Bîr Tartı İle Ve Malûm Bir Vâdeye Bağlanarak Yapılır, Bâbı
2367-) - “... Abdullah bin Selâm (radıyallahü anh)’den; Şöyle demiştir : adam (bir gün) Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’e geldi ve (Yahudilerden bir kavmi kasdederek) : oğulları müslüman oldular. Fakat cidden aç kaldılar. Bundan dolayı dinden dönmelerinden korkuyorum, dedi. Bunun üzerine Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) :(Kimin yanında (bir şey) vardır?) buyurdu. Yahudilerden bir adam : yanımda bu kadar (nakid) vardır, (Zannımca üç yüz dinar, dedi) falanın oğullarının bahçesinden (alınacak meyva üzerine) şu ve bu fiyatla (selem akdini yaparım, ) dedi. Bunun üzerine Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) : ve bu fiyatla ve şu şu vâdeyle (olur). Fakat falanın oğullarının bahçesinden (elde edilecek meyva kaydı) olmaz, ) buyurdu.

Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Ticâretler Kitabı
Konu: Selef Denilen Satış Nevî Bilinen Bir Ölçek Ve Bilinen Bîr Tartı İle Ve Malûm Bir Vâdeye Bağlanarak Yapılır, Bâbı
2368-) - “... Abdullah bin Ebi'l-Mücâlid (radıyallahü anh)’den; Şöyle demiştir : (usûlü ile yapılan akid esnasında satıcının yanında mal yoksa bu akdin CÂİZ olup olmadığı) hususunda Abdullah bin Şeddâd (bin el-Hâd) ile (Küfe kadısı Âmir bin Ebî Müsâ el-Eşarî) Ebû Bürde arasında ihtilâf çıktı. Bunun üzerine (Tabii olan bu zâtlar) beni (Sahâbîlerden) Abdullah bin Ebi Evfâ (radıyallahü anhüm)'a gönderdiler Ben de (gidip) ona sordum. (Soruma cevaben) : (gerek) Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) hayatta iken ve (gerekse) Ebû Bekir'in ve Ömer'in (halifelikleri) zamanında buğday, arpa, kuru üzüm ve kuru hurma için, yanlarında bu mallar bulunmayan bir kavimle selem muamelesini yapardık, dedi. ... (Abdullah bin Ebi'l-Mücâlid demiştir ki:) Sonra ben (bu soruyu sahâbilerden) İbn-i Ebzâ (el-Huzâi) (radıyallahü anh)’a (da) sordum. O da böyle (Yani Abdullah bin Ebi Evfâ gibi) cevab verdi"

Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Ticâretler Kitabı
Konu: Selef Denilen Satış Nevî Bilinen Bir Ölçek Ve Bilinen Bîr Tartı İle Ve Malûm Bir Vâdeye Bağlanarak Yapılır, Bâbı
2370-) - “... Ebû Saîd-i Hudrî (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu, demiştir: selem usûlü ile bir mal satın aldığın zaman (teslim almadan önce) onu başka bir mal ile değiştirme. ) ... (İbn-i Mâceh demiştir ki:) Abdullah bin Said de Ebû Said-i Hudrî (radıyallahü anh)’ın bu hadisini merfû olarak, aynı metin ve aynı senedle rivâyet etti. Ancak kendisi râvî Sa'd'ı zikretmedi.

Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Ticâretler Kitabı
Konu: Kim Selem Usulü İle Bir Mal Satın Alırsa Teslim Almadan Önce Onu Başka Bir Mal İle Değiştirmesin
2372-) - “... Necrân'lıdan rivâyet edildiğine göre şöyle demiştir: Abdullah bin Ömer (radıyallahü anhümâ) 'ya; bir hurmalığın ağaçlan hurma çiçeklerini çıkarmadan önce onun hurmalarını selem usûlü ile satın alırım? (Bu CÂİZ mi?) dedim. Abdullah bin Ömer: (Böyle yapma, ) dedi. Ben : diye sordum. Kendisi: (sallallahü aleyhi ve sellem) hayatta iken bir adam, henüz hurma çiçeklerini çıkarmamış olan hurma ağaçların ( bahçesinin vereceği hurmalar) da selem yaptı. (Yani peşin bedel ödeyerek alınacak hurma mahsûlünü satın aldı). Sonra o hurmalık o yıl hiç mahsul çıkarmadı. Bunun üzerine müşteri: Bu hurmalık meyva verinceye kadar bana aittir, dedi. Satıcı da: Ben sana bunun yalnız bu yılki meyvalannı sattım, dedi. Sonra müşteri ile satıcı ihtilâflarını Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'e arz ettiler. Bunun Üzerine Resûl-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem), satıcıya: senin hurmalığından bir şey (mahsul) aldı (mı)?) buyurdu. Satıcı : dedi. Resûl-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem) : (O halde sen müşterinin malını ne hakla kendine helâl adedersin? Kendisinden aldığını iade et ve (Ey mü'minler) yenilmeye elverişliliği belirinceye kadar hurma ağaçları (in meyvasın) da selem muamelesini yapmayınız,) buyurdu. "

Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Ticâretler Kitabı
Konu: Muayyen Bir Hurma Bahçesinin Ağaçları Meyva Çiçeklerini Çıkarmamış İken Bunun Mahsûlü Olacak Hurmaların Selem Usûlü İle Mubayaası
2373-) - “... (Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'in azadlı kölesi) Ebû Râfi' (radıyallahü anh)'den: Şöyle demiştir; (sallallahü aleyhi ve sellem) bir adamdan bir bekr (denilen gencecik deve) ödünç aldı ve: (Zekât develeri geldiğinde (onunla) senin borcunu öderiz, ) buyurdu. Sonra zekât develeri geldi. Resül-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem) : Ebâ Râfi! Bu adama, alacağı olan bekrini (= gencecik devesini) öde, ) buyurdu. Ben (getirilen zekât develeri içinde) ancak rebâi (ismi verilen yedi yaşındaki deve) ve daha yüksek yaştaki (üstün) develeri buldum. Bunun üzerine (adamın devesine denk deveyi bulamayıp daha üstün develerin bulunduğunu) Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'e haber verdim. O: (devesinden üstün olanı) ver. Çünkü insanların en hayırlısı, borcunu en güzel şekilde verenidir,) buyurdu. "

Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Ticâretler Kitabı
Konu: Hayvanda Selem Bâbı
2374-) - “... Irbâd bin Sâriye (radıyallahü anh)’den; Şöyle demiştir: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'in yanında idim. Bir bedevi gelip Resûl-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem)'e : Alacak olduğum bekrimi (= gencecik devemi) öde, dedi. Resûl-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem) ona yüksek yaşta (yani devesinden üstün) bir deve verdi. Bedevi: Resûlallah! Bu, benim devemden yaşça üstün (yani daha kıymetli) dir, dedi. Bunun üzerine Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) : en hayırlısı, borcunu en iyi şekilde ödeyenidir. ) buyurdu."

Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Ticâretler Kitabı
Konu: Hayvanda Selem Bâbı
2375-) - “... Es-Sâib (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre; Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'e şöyle demiştir: devrinde sen benim ortağım idin. Sen ortakların en hayırlısı idin. Sen bana ne muhalefet ederdin, ne de münakaşa ederdin. "

Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Ticâretler Kitabı
Konu: Şirket Ortaklık Ve Müdârebe Bâbı
2376-) - “... Abdullah (bin Mes'ûd) (radıyallahü anh)’den; Şöyle demiştir: Ben, Sa'd ve Ammâr Bedir (savaşı) günü elde edeceğimiz (ganimet) de ortaklık (akdini) yaptık. Sonra (savaş bitiminde) ne ben ne de Ammâr bîr şey getirdik. Sa'd (ise) iki erkek (esir) getirdi. "

Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Ticâretler Kitabı
Konu: Şirket Ortaklık Ve Müdârebe Bâbı
2377-) - “... Suheyb (bin Sinan) (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu, demiştir: şey vardır ki bereket onlardadır: Vadeli satış, mukarada (denilen ortaklık) ve satmak için değil de ev (zahiresi) için arpa ile buğdayın karışımları. )

Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Ticâretler Kitabı
Konu: Şirket Ortaklık Ve Müdârebe Bâbı
2378-) - “... Aîşe (radıyallahü anhâ)'dan rivâyet edildiğine göre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu, demiştir: sizin yediğinizin en helâli, (meşru) kazancınızdan olan (lokma) dır. Şüphesiz sizin çocuklarınız da sizin kazancınızdandır. )

Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Ticâretler Kitabı
Konu: Çocuğunun Malından Adamın Olan Hakkının Beyânı
2379-) - “... Câbir bin Abdillah (radıyallahü anhüma)'dan rivâyet edildiğine göre bîr adam: Resûlüllah! Benim (biraz) malım ve çocuğum vardır. Babam da cidden benim malımı kökünden tüketmek ister, dedi. Bunun üzerine Resûl-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem) (adama) : babanın (kazancı) sın, malın da babana (helal) dır. ) buyurdu. "

Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Ticâretler Kitabı
Konu: Çocuğunun Malından Adamın Olan Hakkının Beyânı
2380-) - “... Amr bin Şuayb'ın dedesi (Abdullah bin Amr bin el-Âs) (radıyallahü anhüm)’den rivâyet edildiğine göre:Bir adam Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’e gelerek : Babam cidden benim malımı kökünden tüketti, dedi. Bunun üzerine Resûl-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem) ; babanın (kazancı) sın, senin malın da ona (helâl) dır. ) buyurdu. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle de buyurdu : mü'minler:) Şüphesiz sizin evladınız sizin en helal kazancınızdandır. Bunun için onların mallarından yeyiniz.) "

Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Ticâretler Kitabı
Konu: Çocuğunun Malından Adamın Olan Hakkının Beyânı
2381-) - “... Âişe (radıyallahü anhâ)’dan; Şöyle demiştir: Hind (radıyallahü anhâ), Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'e gelerek : Resûlüllah! (Kocam) Ebû Süfyân cimri bir kimsedir. Bana ve çocuğuma yetecek kadar nafaka vermiyor. Ancak kendisinin bilgisi olmaksızın malından aldığım mikdar bize yetiyor, dedi. (Ve bunun sakıncalı olup olmadığını sordu. ) Bunun üzerine Resûl-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem) : göre kendine ve çocuğuna yetecek mikdarı (onun malından) al) buyurdu. "

Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Ticâretler Kitabı
Konu: Kocasının Malından Kadının Yapabileceği Harcama
2382-) - “... Âişe (radıyallahü anhâ)’dan rivâyet edildiğine göre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu, demiştir: israf etmeyerek (örf ve âdeta uygun olarak) kocasının evinden (onun rızasıyla) infak (ve ikram) ettiği zaman, (râvi Muhammed dedi ki: Babam — Abdullah — kendi rivâyetinde: (Kadın yedirdiği zaman) ifâdesini söyledi. ) kadının sevabı kendisine olur. Kocası da bu malı kazandığı için o kadar sevab kazanır. Kadın ise infak ettiği için sevab kazanır. Hizmetçiye de bu kadar sevab olur. Allah bunların sevablarından hiç bir şey eksiltmez (veya kocanın sevabı, karısının ve hizmetçinin sevablarından bir şey eksiltmez. )

Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Ticâretler Kitabı
Konu: Kocasının Malından Kadının Yapabileceği Harcama
2383-) - “... Ebû Ümâme el-Bâhilî (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre şöyle demiştir: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'den işittim, buyurdu ki: kocasının (açık veya kapalı) izni olmaksızın evinden (yani kocasının malından) hiç bir şey infak (ve sadaka) edemez. ) Oradakiler : Resûlallah! Yemeği de infak edemez (mi) ? diye sordular. Resûl-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem) : en üstün mallarınızdandır. ) buyurdu. "

Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Ticâretler Kitabı
Konu: Kocasının Malından Kadının Yapabileceği Harcama
2384-) - “... Enes bin Mâlik (radıyallahü anh)’den; Şöyle demiştir: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), kölenin dâvetine icabet ederdi.

Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Ticâretler Kitabı
Konu: Sahibinin Malından Kölenin Bir Şey Vermesi Ve Sadaka Etmesi Bâbı
2385-) - “... Umeyr mevlâ Âbî’l-Lahm (radıyallahü anhümâ)'dan; Şöyle demiştir : efendim (Âbi’l-Lahm) bana yiyecek verirdi. Ben de bundan yedirirdim. Efendim beni (bundan) menetti veya (Umeyr) dedi ki : (Efendim) beni dövdü. Bunun üzerine (bu durumu) Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'e ben sordum veya o (yani efendim) sordu. Ben : adama yedirme işinden) vazgeçmem veya bunu bırakmam, dedim. Resûl-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem) de: yedirmeye ait) sevab ikinizin arasındadır. ) buyurdu. "

Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Ticâretler Kitabı
Konu: Sahibinin Malından Kölenin Bir Şey Vermesi Ve Sadaka Etmesi Bâbı
2386-) - “... (Guber oğullarından) Abbâd bin Şürahbîl (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre şöyle demiştir: bir açlık ve kıtlık yılı geldi. Ben de Medine-i Münevvere'ye gittim ve bu yerin bahçelerinden birisine vardım. Bir miktar başak alıp oğarak tanelerini çıkardım. Birazını yedim. Kalanını da elbisemin içine koydum. (Bu arada) bahçe sahibi geldi, beni dövdü ve elbisemi aldı. Ben de Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’in yanına varıp O'na (bu durumu) anlattım. Resûl-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem) (bahçe sahibi olan) adama: (O, aç iken sen ona (bir şey) yedirmedin ve o, câhil iken sen ona (bir şey) öğretmedin, ) buyurdu. Sonra Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’in emri ile bahçe sahibi, Abbâd'ın elbisesini kendisine geri verdi ve Resûl-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem) Abbâd'a bir veya yarım vesk yiyecek verilmesi için emir buyurdu. "

Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Ticâretler Kitabı
Konu: Bir Kavme Âît Mâşiye Koyun. Keçi, İnek, Manda Ve Develer Veya Bağ - Bahçe Üzerinden Geçen Bir Kimse Ondan Bir Şey Alabilir Mi?
2387-) - “... Râfi' bin Amr el-Ğifârî (radıyallahü anh)’den; Şöyle demiştir: erginlik çağına yaklaşmış bir yaşta iken (meyvasını düşürüp yemek için) hurma ağaçlarımıza —veya demiş ki— Ensâr'ın hurma ağaçlarına taş atardım. Sonra (bir defa yakalanıp) Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'e getirildim. Resûl-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem) de bana : (Yâ ğulâm (yetişkin çocuk)! — Râvî İbn-i Kâsib demiş ki, Resûl-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem) : Yâ oğulcuğum! —Sen niçin hurma ağaçlarına taş atıyorsun?) buyurdu. Râfi' demiş ki ; Ben: (Düşürdüğüm hurmayı) yiyorum, dedim. Resûl-i Ekrem : (Bundan sonra hurma ağaçlarına taş atma da yere düşmüş olan hurmaları ye. ) buyurdu. Râfi' demiş ki Sonra Resûl-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem) elini başıma sürdü ve : bunun karnını doyur. ) buyurdu. "

Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Ticâretler Kitabı
Konu: Bir Kavme Âît Mâşiye Koyun. Keçi, İnek, Manda Ve Develer Veya Bağ - Bahçe Üzerinden Geçen Bir Kimse Ondan Bir Şey Alabilir Mi?
2388-) - “... Ebû Saîd(-i Hudrî) (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre; Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: bir çoban(ın sürüsünün) üzerine vardığınız zaman çobanı üç defa yüksek sesle çağır. Eğer çoban cevab verirse, (ondan izin alıp süt içersin). Eğer çobandan bir ses çıkmazsa (yani görülemezse) bozgunculuk etmeksizin (sütü sağıp götürmeksizin) sürüsünün sütünden içebilirsin. Bir bahçenin duvarının üzerine vardığın zaman da bahçe sahibini üç defa yüksek sesle çağır. Eğer sana cevab verirse, (ondan izin alarak mahsulden yersin). Şayet bahçe sahibinden bir ses çıkmazsa, bozgunculuk etmeksizin (mahsûlü götürmeksizin) yiyebilirsin. )

Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Ticâretler Kitabı
Konu: Bir Kavme Âît Mâşiye Koyun. Keçi, İnek, Manda Ve Develer Veya Bağ - Bahçe Üzerinden Geçen Bir Kimse Ondan Bir Şey Alabilir Mi?
2389-) - “... (Abdullah) bin Ömer (radıyallahü anhümâ)’dan rivâyet edildiğine göre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu, demiştir: birisi bir bahçenin üzerinden geçtiği zaman (meyvalarından) yesin. Fakat ondan bir şeyi elbisesinin içine koyup götürmesin.) "

Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Ticâretler Kitabı
Konu: Bir Kavme Âît Mâşiye Koyun. Keçi, İnek, Manda Ve Develer Veya Bağ - Bahçe Üzerinden Geçen Bir Kimse Ondan Bir Şey Alabilir Mi?
2390-) - “... Abdullah bin Ömer (radıyallahü anhümâ)’dan rivâyet edildiğine göre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu, demiştir: herhangi biriniz, bir adamın izni olmaksızın mâşiye (koyun, keçi, inek, manda ve deve) sinin sütünü sağmasın. Birinizin kilerine gidilip kapısı kırılarak zahiresinin çıkarılması onun hoşuna gider mi? (Bu da böyledir. ) Çünkü onların (süt veren) hayvanlarının memeleri şüphesiz onlar için (kiler gibi) gıda maddelerini saklar. Bu itibarla, sakın herhangi biriniz, bir adamın izni olmaksızın maşiyesinin sütünü sağmasın. ) ..... Ebû Hüreyre (radıyallahü anh) der; şöyle demiştir: Biz (bir defa) Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'in beraberinde yolculuk ederken, memeleri ıdâ (denilen bitki) ile bağlı bir deve sürüsü ile karşılaştık. Biz (sütünü sağıp içmek üzere) develerin olduğu yerde toplandık. Bunun üzerine Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bizi çağırdı. Biz de O'nun yanına döndük. Resûl-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem) : (Şüphesiz bu deve sürüsü müslümanlardan bir ev halkının malıdır. Sütü de onların azığı ve Allah'tan sonra (muhtaç oldukları) bereket (ve hayırlı malı)dır. İçinde yol azığınız bulunan kablarınızın yanına döndüğünüzde, içindeki azıklarınızın götürülmüş olduğunu anlamanız sizi sevindirir mi? Bunu adalet olarak görüyor musunuz?) buyurdu. Sahâbîler: Hayır, dediler. Resül-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem) : (Şüphesiz bu da öyledir. ) buyurdu. Biz: Eğer yiyeceğe ve içeceğe muhtaç olursak ne emredersin? dedik. Bunun üzerine Resûl-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem) : (Ye de götürme ve iç de götürme. ) buyurdu.

Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Ticâretler Kitabı
Konu: Mâşiye Yânî Koyun, Keçi, İnek Ve Deve Sahibinin İzni Olmadıkça Sütünden İçmenin Yasaklığı
2392-) - “... Ümmü Hâni' (radıyallahü anhâ)'dan rivâyet edildiğine göre; Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem), kendisine : ve keçi edin. Çünkü bu hayvanlarda bereket vardır. ) buyurmuştur. "

Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Ticâretler Kitabı
Konu: Mâşiye Yâni Koyun, Keçi, Sığır Ve Deve Edinme
2393-) - “... Urve el-Bârıkî (radıyallahü anh)’den merfû olarak rivâyet edildiğine göre şöyle buyurulmuştur : sâhibleri için bir izzettir. Koyun ile keçi de berekettir ve hayır, kıyamet gününe kadar atların alınlarında düğümlüdür. )

Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Ticâretler Kitabı
Konu: Mâşiye Yâni Koyun, Keçi, Sığır Ve Deve Edinme
2394-) - “... (Abdullah) bin Ömer (radıyallahü anhüma)’dân rivâyet edildiğine göre Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu, demiştir: (Koyun ve keçi cennet hayvanlarındandır. ) "

Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Ticâretler Kitabı
Konu: Mâşiye Yâni Koyun, Keçi, Sığır Ve Deve Edinme
2395-) - “... Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den; Şöyle demiştir: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) zenginlere koyun ve keçi edinmelerini ve fakirlere tavuk edinmelerini emretti ve buyurdu ki : tavuk edindiklerinde Allah köylerin helak olmasını diler. )

Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Ticâretler Kitabı
Konu: Mâşiye Yâni Koyun, Keçi, Sığır Ve Deve Edinme
2396-) - “... Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur : arasında kadı (yani hükmedici) kılınan kimse, bıçaksız boğazlanmış olur. )

Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Ahkâm (hükümler) Kitabı
Konu: Kudât = Kadılar In Durumlarının Anlatıldığı Bab
2397-) - “... Enes bin Mâlik (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu, demiştir: arasında) hâkimlik etmeyi taleb eden kimse kendi nefsi ile başbaşa bırakılır (Allah tarafından kendisine yardım edilmez). Kim de buna icbar edilirse (yani isteği dışında bu göreve atanırsa) bir melek ona iner ve onu doğru yola yöneltir. )

Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Ahkâm (hükümler) Kitabı
Konu: Kudât = Kadılar In Durumlarının Anlatıldığı Bab
2398-) - “... Ali (bin Ebî Tâlib) (radıyallahü anh)’den; Şöyle demiştir: (sallallahü aleyhi ve sellem) beni Yemen'e (kadı olarak) gönderdi. (Beni göndereceği zaman) Ben : Resûlallah! Beni gönderiyorsun. Halbuki ben (tecrübesiz) bir gencim, onlar arasında hükümler vereceğim, hüküm nedir, bilmem? dedim. Ali demiştir ki: Bunun üzerine Resûl-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem), mübarek elini göğsüme vurdu, sonra: Bunun kalbine (hakkaniyetle hüküm etmek) hidâyetini ver ve dilini (doğru sözlülük üzerine) sabit kıl) buyurdu. Ali demiştir ki: duadan sonra iki kişi arasında hüküm vermek hususunda hiç bir tereddüd duymadım.

Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Ahkâm (hükümler) Kitabı
Konu: Kudât = Kadılar In Durumlarının Anlatıldığı Bab
2399-) - “... Abdullah (bin Mes'ûd) (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu, demiştir: arasında hüküm eden her hâkim kıyamet gönü geldiğinde bir melek onun ensesinden tutar. Sonra melek başını semâya kaldırır. Eğer (meleğe) : Onu at, diyen olursa melek, onu (cehennemin) öyle derin bir çukuruna atar ki kırk yılda o çukurun dibine varabilir. )

Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Ahkâm (hükümler) Kitabı
Konu: Zulüm Ve Rüşvet Hakkındaki Şiddetli Tehdîd Bâbı
2400-) - “... Abdullah bin Ebî Evfâ (radıyallahü anhüma)'dan rivâyet edildiğine göre: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu, demiştir: zulüm etmedikçe, şüphesiz Allah onunla beraberdir. Hakim zulüm edince Allah onu kendi nefsi ile (başbaşa) bırakır. (Yani ona yardımcı olmaz. ))

Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Ahkâm (hükümler) Kitabı
Konu: Zulüm Ve Rüşvet Hakkındaki Şiddetli Tehdîd Bâbı