Sünen-i İbn Mâce Hadis Kitabı
2631-)
- “... Abdullah bin Mes'ûd (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu, demiştir: başka ilâh olmadığına ve benim Allah'ın Resulü olduğuma şehâdet eden hiç bir müslüman kişinin kanı (nı akıtmak) helâl olmaz. Ancak (şu) üç kişiden birisinin kanı helâl olur : Maktulün hayatına karşılık (öldürülecek) katil, zina eden seyyib (yani sahih bir nikâh ile cinsel ilişkide bulunmuş kişi) ve İslâm cemaatından ayrılıp dinini terkeden kimse. )
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Had (cezâ)lar Kitabı
Konu: Üç Suç Dışındaki Huylardan Dolayı Hiç Bir Müslümanın Kanını Akıtmak Helâl Olmaz
2632-)
- “... (Abdullah) bin Abbâs (radıyallahü anhümâ)’dan rivâyet edildiğine göre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu, demiştir; kim (hak olan) dinini değiştirirse, onu hemen öldürünüz.) "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Had (cezâ)lar Kitabı
Konu: İslâm Dininden Çıkan Kimse Nîn Hükmünün Beyânı
2633-)
- “... Behz bin Hakîm’in dedesi (Muâviye bin Hayda) (radıyallahü anhüm)’den rivâyet edildiğine göre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu, demiştir : olduktan sonra (Allah'a) ortak koşan bir müşrik kâfirlerden ayrılıp müslümanlar (camiasın) a katılmadıkça Allah onun hiç bir amelini kabul etmez. )
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Had (cezâ)lar Kitabı
Konu: İslâm Dininden Çıkan Kimse Nîn Hükmünün Beyânı
2634-)
- “... (Abdullah) bin Ömer (radıyallahü anhümâ)’dan rivâyet edildiğine göre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: (koyduğu) had (cezâ)larından birisini dosdoğru infaz etmek Allah Azze ve Celle'nin beldelerinde kırk gece (süreyle) yağan) yağmurdan daha hayırlıdır. )
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Had (cezâ)lar Kitabı
Konu: Had Cezâların Dosdoğru Yerine Getirilmesi Nin Önemine Ait Hadîsler
2635-)
- “... Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu, demiştir : yüzünde uygulanan (ilâhî) bir had (ceza), yerdekiler için kendilerine kırk gün yağmur verilmesinden daha hayırlıdır. )
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Had (cezâ)lar Kitabı
Konu: Had Cezâların Dosdoğru Yerine Getirilmesi Nin Önemine Ait Hadîsler
2636-)
- “... (Abdullah) bin Abbâs (radıyallahü anhüma)’dan rivâyet edildiğine göre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu, demiştir: Kur'an'dan bir âyet'i inkâr ederse şüphesiz onun boynunu vurmak (öldürmek) helâl olur. Kim de: Allah'tan başka (hak) ilâh yoktur, O birdir, ortağı yoktur. Şüphesiz Muhammed (sallallahü aleyhi ve sellem) de Allah'ın kulu ve Resulüdür, derse artık kimse ona dokunamaz. Meğer ki bir (suç işlemekle) bir had (cezây)a uğrar da cezası infaz edile. ) '..... Ubâde bin es-Sâmıt (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu, demiştir; müslümanlar) Siz Allah'ın had (cezâ)larını (Akrabalıkta veya güçlülükte ve güçsüzlükte size) yakın olan ve uzak olan herkes hakkında dosdoğru infaz ediniz. Sakın hiç bir kınayanın kınaması sizi Allah (ın hükmünü uygulamak) konusunda tutmasın (yani alakoymasın. )) "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Had (cezâ)lar Kitabı
Konu: Had Cezâların Dosdoğru Yerine Getirilmesi Nin Önemine Ait Hadîsler
2638-)
- “... Atiyye el-Kurazî (radıyallahü anh)’den; Şöyle demiştir: (savaşı) günü (müslümanlarca esir edilen) bizler Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'e arzedildik. (Durumumuz kontrol edildi. ) Sonra avret yerinde tüy biten erkek (esirler) öldürüldü ve avret yerinde tüy bitmeyen oğlan (esirler) salıverildiler (yani öldürülmediler). Ben de avret yerinde tüy bitmeyenlerin içinde idim. Bu nedenle salıverildim. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Had (cezâ)lar Kitabı
Konu: Kendisine Had Ceza Vâcib Olmayanların Bâbı
2639-)
- “... Atiyye el-Kurazî (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre şöyle demiştir: müslümanlar!) Bilmiş olun ki işte ben aranızdayım. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Had (cezâ)lar Kitabı
Konu: Kendisine Had Ceza Vâcib Olmayanların Bâbı
2640-)
- “... (Abdullah) bin Ömer (radıyallahü anhümâ)’dan; Şöyle demiştir: (savaşı) günü ben on dört yaşında iken Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'e arz edildim (Yani durumum O'nun tarafından gözden geçirildi). O, bana icazet vermedi. (Yani yaşça ergin değilim, diye savaşa katılmama izin vermedi. ) Hendek (savaşı) günü de ben on beş yaşında iken O'na arz edildim. Bu defa bana icazet verdi. (Yani savaşa katılmama izin verdi. )
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Had (cezâ)lar Kitabı
Konu: Kendisine Had Ceza Vâcib Olmayanların Bâbı
2641-)
- “... Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)'den rivâyet edildiğine göre ; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu, demiştir : bir müslüman (kardeşinin aybın)ı örterse Allah da onun aybını) dünyada ve âhirette örter. )
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Had (cezâ)lar Kitabı
Konu: Müslümanın Ayıbını Örtmek Ve Had Cezâları Şüphelerle Yâni Suç Delillerinin Kıfâyetsizliğiyle Defetmek
2642-)
- “... Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu, demiştir: (cezây)ı defedebildiğiniz sürece (yani suç sabit olmadıkça) defediniz. )
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Had (cezâ)lar Kitabı
Konu: Müslümanın Ayıbını Örtmek Ve Had Cezâları Şüphelerle Yâni Suç Delillerinin Kıfâyetsizliğiyle Defetmek
2643-)
- “... (Abdullah) bin Abbâs (radıyallahü anhümâ) 'dan rivâyet edildiğine göre; Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: müslüman kardeşinin avreti (aybı)nı örterse Allah da kıyamet günün onun aybını örter. Kim müslüman kardeşinin avreti (aybı)nı açığa vurursa Allah da onu aybından dolayı evinin içinde bile rezil etmekle kusurunu meydana çıkarır. )
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Had (cezâ)lar Kitabı
Konu: Müslümanın Ayıbını Örtmek Ve Had Cezâları Şüphelerle Yâni Suç Delillerinin Kıfâyetsizliğiyle Defetmek
2644-)
- “... Âişe (radıyallahü anhâ)'dan; Şöyle demiştir: Mahzûm kabilesinden hırsızlık eden (Fâtıma isimli) kadının durumu Kureyş (kabilesin) i cidden üzdü, ızdıraba soktu. Bunun üzerine bunlar: kadın (ın el kesme cezasının affı veya fidyeye çevirilmesi konusu) hakkında kim Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ile konuşabilir, diyorlardı. (Kendi aralarında böylece görüştükten sonra) dediler ki: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'in mahbûbu (sevdiği) Üsâme bin Zeyd (bin el-Hârise) (radıyallahü anhümâ)'dan başka kim bunu arz etmeye cesaret edebilir? (Sonra Kureyş, konuyu Üsâme ile görüşüp aracı olmasını istediler. ) Üsâme de (kadının affı veya cezasının paraya çevirilmesi için) Resûl-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem) ile konuştu. Bunun üzerine Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) (Üsâme'ye) : Allah'ın (koyduğu) had (cezâ)lardan birisi (nin terkedilmesi) hakkında mı aracı oluyorsun?) diyerek onu kınadı. Sonra kalktı ve (halka) yüksek sesle hitabede bulunarak: insanlar! Sizden öncekiler — İsrail oğulları — şöyle davrandıkları için helak oldular: Bunlar kuvvetli adam aralarında hırsızlık ettiği zaman onu bırakırlardı da zayıf adam aralarında hırsızlık ettiği zaman onun aleyhinde had (ceza) uygularlardı. (Yani elini keserlerdi. ) Allah'a and olsun ki eğer Muhemmed'in kızı Fâtıma çalmış olsaydı şüphesiz ben o (kızım Fâtıma) nın elini keserdim, ) buyurdu. şeyhi) Muhammed bin Rumh dediki: Ben el-Leys bin Sa'd'dan; Allah (Azze ve Celle) Resûl-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem)'in kızı Fâtıma'yı hırsızlık etmekten şüphesiz korumuştur, sözünü söylerken işittim. Her müslüman da bunu söylemelidir. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Had (cezâ)lar Kitabı
Konu: Had Cezâların Uygulanmaması Yolun Da Aracı Olmak
2645-)
- “... Mes'ûd bin el-Esved (radıyallahü anh)'den; Şöyle demiştir: (Fâtıma isimli) kadın Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'in evinden o kadifeyi çaldığı zaman biz bunu büyük (bir olay olarak) gördük. Bu, Kureyş (kabilesin) den bir kadın idi. (Kureyş kabilesine bir leke olmasın düşüncesiyle) biz Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'in yanına gidip O'nunla konuştuk ve: Bu kadını kurtarmak için biz kırk okka (altın veya gümüş) fidye veririz, dedik. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) :. çekmekle) temizlenmesi onun için daha hayırlıdır, ) buyurdu. Sonra biz Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'in sözünün yumuşaklığını işitince (cesaretlendik ve) Üsâme'nin yanına gidip (ona) : Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ile sen konuş (aracı ol) dedik. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bunu görünce bir hitabede bulunmak üzere ayağa kalktı ve (bize) : cariyelerinden bir câriye üzerine vâcib olan Allah Azze ve Celle'nin (koyduğu) cezalardan birisi (nin terk edilmesi) hakkındaki bu ısrarınız nedir? Muhammed'in nefsi (canı, kudret) elinde olan (Allah) a yemin ederim ki o kadının tenezzül ettiği şey (hırsızlığ)a Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'in kızı Fâtıma tenezzül etmiş olsaydı şüphesiz Muhammed (sallallahü aleyhi ve sellem) onun elini keserdi, ) buyurdu. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Had (cezâ)lar Kitabı
Konu: Had Cezâların Uygulanmaması Yolun Da Aracı Olmak
2646-)
- “... Ebû Hüreyre, Zeyd bin Hâlid ve Şibl (radıyallahü anhüm)'den rivâyet edildiğine göre (bu üç sahâbî) şöyle demişlerdir: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'in yanında idik. (Bedevilerden) bir adam (hasmı ile birlikte) geldi ve Resûl-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem)’e: Resûlallah), Allah'a yemin ederek Allah'ın kitabı (yani hükmü) ile aramızda hüküm etmeni diliyorum, (Benimle hasmın arasında sulh yoluyla değil de Allah'ın hükmü ile hüküm etmedikçe bu dileğimde israr edeceğim), dedi. Hasmı daha dirayetli ve edebli idi. O da : Resûlallah) aramızda Allah'ın kitabı ile hükmet ve bana izin ver ki (durumu) arzedeyim, dedi. Resûl-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem) de (buna hitaben) : buyurdu. Bunun üzerine söz verilen hasım (yani ikinci kişi) : oğlum bunun yanında işçi (çoban) idi Ve bunun karısı ile zina etmiş. Bu nedenle ben (bu adama) yüz koyun ve bir hadim (câriye) vererek oğlumu kurtardım. Sonra ben ilim ehlinden birkaç adama sordum. (Henüz bekâr olan) oğluma yüz değnek had (cezası) ve bir yıl sürgün, bu adamın karısına da recim (taşlamak suretiyle öldürülme cezası) nın gerektiği (bu âlimler tarafından) bana haber verildi, dedi. Bundan sonra Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), : (kudret) elinde olan (Allah) a yemin ederim ki, şüphesiz ben, aranızda Allah'ın kitabı (yani hükmü) ile hükmedeceğim: Verdiğin yüz koyun ve hadim (câriye) sana iade olunur. Oğluna da yüz değnek vurmak ve bir yıl sürgün gerekir) buyurdu. (Sonra sahâbilerden Üneys'e de) : Üneys bu (bedevi) nin karısına git. Eğer (isnad edilen suçu) itiraf ederse onu recmet), buyurdu. Hişâm demiştir ki: Sonra Üneys kadına gitti. Kadın da (îsnâd edilen suçu işlediğini) itiraf etti. Üneys de kadını recmetti, "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Had (cezâ)lar Kitabı
Konu: Zina Haddi Yani Cezası Nın Beyânı Bâbı
2647-)
- “... Ubâde bin es-Sâmit (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu, demiştir: cezasının hükmünü) benden alınız. Allah şüphesiz o (zina eden) kadınlar için bir yol açtı. Bekâr (erkeğin) bekâr (kadın) la (zina etmesi cezası) yüz değnek ve bir yıl sürgündür. Seyyib (sahîh nikâhla evlenip bir defa olsun eşiyle birleşen erkeğin) seyyib (kadın) la (zina etmesi cezası) yüz değnek ve recim (taşa tutulmak suretiyle öldürülmesi) dir. )
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Had (cezâ)lar Kitabı
Konu: Zina Haddi Yani Cezası Nın Beyânı Bâbı
2648-)
- “... (Küfe emîri Nûmân bin Beşîrin kâtibi) Habîb bin Sâlim'den rivâyet edildiğine göre : cariyesi ile cinsel ilişkide bulunan bir adam Numân bin Beşîr (radıyallahü anhümâ)'nın huzuruna getirildi. Numân bin Beşîr (radıyallahü anh) :Ben bu olay hakkında ancak Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'in hükmü ile hükmedeceğim, diyerek şunu söyledi. kadın kendi cariyesini kocasına helâl etmiş ise, ben kocasına yüz değnek vurdururum. Şayet kadın kocasına (anılan temas için) izin vermemiş ise ben kocasını recmederim, dedi. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Had (cezâ)lar Kitabı
Konu: Kendi Karısının Mülkiyetindeki Câriyesiyle Cinsel İlişkide Bulunan Erkek Hakkında Gelen Hadîsler
2649-)
- “... Seleme bin el-Muhabbık (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre : Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'e, karısının câriyesiyle cinsel ilişkide bulunan bir adamın dâvası arzedildi. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) adamı had (cezası) ile cezalandırmadı. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Had (cezâ)lar Kitabı
Konu: Kendi Karısının Mülkiyetindeki Câriyesiyle Cinsel İlişkide Bulunan Erkek Hakkında Gelen Hadîsler
2650-)
- “... (Abdullah) bin Abbâs (radıyallahü anhümâ)'dan rivâyet edildiğine göre : bin el-Hattâb (radıyallahü anh) (halîfe iken Medîne-i Münevvere'deki Mescid-i Nebevide bir Cuma hutbesinde) şöyle demiştir: müslümanlar) Şüphesiz ben şundan korkarım: Halkın üzerinden uzun bir zaman geçer de nihayet bir adam; Ben Allah'ın kitabında (zina eden evliyi) recmetme (hükmünü) bulmuyorum, der ve bu yüzden halk Allah'ın farizalarından birisini terketmekle dalâlete giderler. Bilmiş olun ki (Zina eden) kişi muhsan (evlenmiş) olup beyyine (dört erkek şâhidî, veya gebelik, ya da itiraf olduğu zaman şüphesiz recmetmek haktır. Şüphesiz ben recm âyetini okudum. Âyet şudur) ve Şeyha (yani muhsan erkek ve kadın) zina ettikleri zaman onları muhakkak recmediniz. ) (sallallahü aleyhi ve sellem) recmetti ve O'ndan sonra da biz recmettik. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Had (cezâ)lar Kitabı
Konu: Zina Edeni Recmetme
2651-)
- “... Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine . göre; Mâiz bin Mâlik (el-Eslemî). Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’in yanına gelerek: Resûlallah) ben şüphesiz zina ettim, dedi. Resûl-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem) ondan yüz çevirdi. (Yani söylediği söz üzerinde durmadı. ) Sonra Mâiz (gene) : Şüphesiz ben zina ettim, dedi. Resûl-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem) (gene) ondan yüz çevirdi. Daha sonra Mâiz (tekrar) : Ben şüphesiz zina ettim, dedi. Resûl-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem) (tekrar) ondan yüz çevirdi. Sonra Mâiz: Ben zina ettim, dedi. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) (gene) ondan yüz çevirdi. Nihayet Mâiz dört defa ikrar edince Resûl-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem) onun recmedilmesini emretti. Sonra Mâiz (götürülüp) taşlanınca, (dayanamayıp) geri kaçtı. Elinde bir deve çene kemiği bulunan bir adam (Abdullah bin Üneys) ona yetişip vurdu ve yere yığdı. (Böylece öldürüldü. ) Taşlann kendisine verdiği ızdıraba dayanamayıp kaçışı sonradan Resûl-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem)'e anlatılınca buyurdular ki : onun peşini bırakmadınız) (belki itirafından dönüş yapardı. Allah da onun tevbesini kabul ederdi. ) "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Had (cezâ)lar Kitabı
Konu: Zina Edeni Recmetme
2652-)
... İmrân bin Husayn (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine kadın Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'in huzuruna gelerek zina ettiğini itiraf etti. Resûl-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem) kadının üstündeki elbisenin onun üzerinde sıkıca bağlanmasını emretti. Sonra kadını recmettirdi. Daha sonra kadının cenazesi üzerine namaz kıldı. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Had (cezâ)lar Kitabı
Konu: Zina Edeni Recmetme
2653-)
- “... (Abdullah) bin Ömer (radıyallahü anhümâ)'dan) Şöyle demiştir : (sallallahü aleyhi ve sellem) (zina eden) bir yahûdî erkek ile bir yahûdî kadını recmettirdi. Ben onları recmedenlerdenim, (And olsun ki) ben, recmedilen erkeğin (atılan) taşlara karşı kendini recmedilen kadına siper ettiğini gördüm. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Had (cezâ)lar Kitabı
Konu: Zina Eden Yahûdî Erkek Ve Kadını Recmetme
2654-)
- “... Câbir bin Semûre (radıyallahü anh)’den; Şöyle demiştir: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) (zina eden) bir yahûdî erkeği ve bir yahûdî kadını recmettirdi. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Had (cezâ)lar Kitabı
Konu: Zina Eden Yahûdî Erkek Ve Kadını Recmetme
2655-)
- “... Berâ' bin Âzib (radıyallahü anh)’den: Şöyle demiştir: (sallallahü aleyhi ve sellem), yüzü kömür ile karartılmış ve değnekle dövülmüş bir yahûdî erkeğin yanından geçti. Sonra yahûdîleri çağırtıp (onlara) : kitabınız (Tevrat) da zina edenin cezasını böyle (mi) buluyorsunuz?) buyurdu. Yahudiler: diye cevab verdiler. Bunun üzerine Resûl-i Ekrem (Aleyhi'ssalâtü ve'sselâm) onların âlimlerinden (Abdullah bin Surya isimli) bir adamı çağırtıp (ona) : Tevrat indiren Allah'a yemin ettirerek sana soruyorum. Siz (Tevrat'ta) zina edenin cezasını böyle mi buluyorsunuz?) buyurdu. Adam: bana böyle yemin ettirmen olmasaydı ben (gerçeği) sana bildirmezdim, biz kitabımız (Tevrat) da, zina edenin cezâsmı recmetmek olarak buluyoruz. Lâkin eşrafımız arasında recim cezası çoğaldı. Bunun üzerine artık eşraftan olan kimseyi (zina suçuyla) yakaladığımız zaman onu bırakıyorduk ve zayıf kimseyi (zina suçundan) yakaladığımız zaman onun hakkında recim cezâsını uyguluyorduk. Sonra biz Gelin eşraftan olana ve olmayana tatbik edeceğimiz bir ceza şekli üzerinde ittifak edelim, dedik. Sonra recim cezası yerine yüzü kömürle karartma ve değnekle dövme cezası üzerine ittifak ettik, dedi. Bundan sonra Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) : Yahudiler senin emrini öldürdükleri (uygulamadıkları) zamanda, senin emrini ilk ihya eden (uygulayan) benim, ) buyurdu ve zâni yahûdînin recmedilmesine hükmetti de bu hüküm infaz edildi. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Had (cezâ)lar Kitabı
Konu: Zina Eden Yahûdî Erkek Ve Kadını Recmetme
2656-)
- “... (Abdullah) bin Abbâs (radıyallahü anhümâ)'dan rivâyet edildiğine göre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu, demiştir: suçundan dolayı) herhangi bir kimseyi şâhidsiz (ve itirafsız) recmetmiş olsaydım falan kadını recmedecektim, Çünkü konuşma tarzından, vaziyetinden ve yanına girenlerden dolayı cidden kendisinden şüphe meydana gelmiştir. )
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Had (cezâ)lar Kitabı
Konu: Sübût Bulmamakla Beraber Zinakârlığı Şüyu Bulan Kimse
2657-)
- “... El-Kâsım bin Muhammed (bin Ebi bekr-i Sıddîk) (radıyallahü anhüm)’den: Şöyle demiştir: bin Abbâs (radıyallahü anhümâ) liân işlemi usulünce lânetleşen karı-koca kıssasını anlattı. Bunun üzerine (Abdullah) bin Şeddâd (bin el-Hâd), İbn-i Abbâs'a; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) 'in: ((Zina suçundan dolayı) her hangi bir kimseyi şâhidsiz (ve itirafsız) recmetmiş olsaydım bu kadını recmedecektim) buyurduğu kadın o (anlattığın kadın mı) dır? diye sordu. İbn-i Abbâs: Rivâyet ettiğin hadîste sözü edilen kadın, (kötülük belirtilerini) açığa vuran bir kadındır. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Had (cezâ)lar Kitabı
Konu: Sübût Bulmamakla Beraber Zinakârlığı Şüyu Bulan Kimse
2658-)
- “... (Abdullah) bin Abbâs (radıyallahü anhümâ)’dan rivâyet edildiğine göre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: Lût kavminin amelini işlediğini bilirseniz, bu (çirkin) fiili işleyeni de kendisi ile bu fiil işleneni de öldürünüz. ) Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre: (sallallahü aleyhi ve sellem) Lût kavminin (çirkin) amelini işleyen kimse hakkında: ve alttakini recmediniz. Her ikisini de recmediniz) buyurmuştur. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Had (cezâ)lar Kitabı
Konu: Lût Kavmini Lîvâta İşini İşleyen İn Hükmünü Beyân Eden Hadîsler Bâbı
2660-)
- “... Câbir bin Abdillah (radıyallahü anhümâ)'dan rivâyet edildiğine göre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu, demiştir: için en çok korktuğum şeylerden birisi) Lût kavminin ameli (ni işlemesi) dir. )
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Had (cezâ)lar Kitabı
Konu: Lût Kavmini Lîvâta İşini İşleyen İn Hükmünü Beyân Eden Hadîsler Bâbı
2661-)
- “... (Abdullah) bin Abbâs (radıyallahü anhümâ)'dan rivâyet edildiğine göre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu, demiştir: olan kadınla zina edeni katlediniz. Bir hayvanla cinsel ilişkide bulunan kimseyi de katlediniz ve o hayvanı da öldürünüz. )
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Had (cezâ)lar Kitabı
Konu: Mahremi Yânî Kendisiyle Evlenmesi Haram Kılınan Yakın Akrabası Olan Bir Kadınla Zina Eden Ve Bir Hayvanla Cinsel İlişkide Bulunan Kimse
2662-)
- “... Ebû Hüreyre, Zeyd bin Hâlid ve Şibl (radıyallahü anhüm)’den rivâyet edildiğine göre şöyle demişlerdir : Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'in yanında idik. Bir adam, O'na evlenmeden önce zina eden cariyenin (had edilip edilmemesi) hükmünü sordu. Resûl-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem) : ettiği sabit ise) cariyeyi (elli değnekle) döv. Sonra (tekrar) zina ederse (gene elli değnekle) döv) buyurdu. Sonra Resûl-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem) (ya) üçüncü defasında veya dördüncüsünde: tekrar zina ederse artık (aybını beyân ederek) onu kıldan (mamul) bir ip (değeri) ile de olsa sat, ) buyurdu. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Had (cezâ)lar Kitabı
Konu: Cariyelere Zina Suçundan Dolayı Had Cezalarının Tatbiki Bâbı
2663-)
- “... Âişe (radıyallahü anhâ)'dan rivâyet edildiğine göre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: zina ettiği zaman onu (elli değnekle) dövünüz. Eğer (yine) zina ederse yine onu (elli değnekle) dövünüz. Sonra (tekrar) zina ederse (yine) onu (elli değnekle) dövünüz. Sonra (yine) zina ederse (tekrar) onu (elli değnekle) dövünüz. Sonra (aybını beyân ederek) bükülmüş bir ipe de olsa satınız. ) (bükülmüş) ip anlamınadır. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Had (cezâ)lar Kitabı
Konu: Cariyelere Zina Suçundan Dolayı Had Cezalarının Tatbiki Bâbı
2664-)
- “... Âişe (radıyallahü anhâ)'dan : edildiğim suçtan) berâatime (masumiyetime) dâir âyetler inince Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) minber üzerinde ayağa kalkarak masumiyetimi anlattı ve (inen) Kur'ân (âyetlerin) i okudu. Minberden inince (beni itham eden) iki erkeğin ve bir kadının haddedilmelerini (cezalandırılmalarını) emretti. Bunlar (kâzif) haddi olarak dövüldüler. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Had (cezâ)lar Kitabı
Konu: Kâzif İffetli Bir Müslümana Zînâ İsnad Etme Haddi Cezası Beyânı Bâbı
2665-)
- “... (Abdullah) bin Abbâs (radıyallahü anhüma)’dan rivâyet edildiğine göre; Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: adam bir adama yâ muhannes dediği zaman o (diyen) adamı yirmi (kırbaçla) dövünüz. Ve bir adam bir adama yâ lûtî (livâtacı) dediği zaman o (diyen) adamı yirmi (kırbaçla) dövünüz. )
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Had (cezâ)lar Kitabı
Konu: Kâzif İffetli Bir Müslümana Zînâ İsnad Etme Haddi Cezası Beyânı Bâbı
2666-)
- “... Ali bin Ebî Tâlib (radıyallahü anh)’den; Şöyle demiştir: (cezası) nı infaz ettiğim (ve bu cezadan dolayı ölen) hiç kimsenin diyetini (hayat pahasını) vermiş değilim. Ancak şarap içen (ve ona uyguladığım haddan dolayı ölen) kimsenin diyetini öderim. Çünkü Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şarap içen hakkında (sayısı sınırlı) bir had koymamıştır. O (şarap içene belirli bir sayı ile vurduğumuz) had bizim kendimizin (ictihadla) koyduğumuz bir cezadır. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Had (cezâ)lar Kitabı
Konu: Sarhoşun Haddi Cezası Bâbı
2667-)
- “... Enes bin Mâlik (radıyallahü anh)’den; Şöyle demiştir: (sallallahü aleyhi ve sellem) şarap içme (cezasın) da (suçluyu) ayakkabılarla ve yapraklarından soyulmuş hurma dallarıyla (kırk darbe) vurmayı emrederdi. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Had (cezâ)lar Kitabı
Konu: Sarhoşun Haddi Cezası Bâbı
2668-)
- “... Hudayn bin el-Münzir er-Rakkaşî (radıyallahü anh)’den şöyle demiştir : bin Ukbe, (halîfe) Osman (bin Affân) (radıyallahü anh)'in huzuruna getirilerek, (şarab içtiğine dâir) şâhidler onun aleyhinde ifâde verince, Osman, Ali (bin Ebî Tâlib) (radıyallahü anh) 'a: Amcan oğlunu (yani el-Velîd'i) al da onun hakkında (şarab içme) cezasını infaz et, dedi. Ali de onu dövdürdü ve dedi ki: (Şarab içene) Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) kırk dayak attı, Ebû Bekir kırk dayak attı ve Ömer seksen dayak attı. Kırk dayak da seksen dayak da sünnet (yani uygulanması meşru ceza) dır. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Had (cezâ)lar Kitabı
Konu: Sarhoşun Haddi Cezası Bâbı
2669-)
- “... Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)'den rivâyet edildiğine Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu, demiştir : sarhoş olduğu zaman ona dayak atınız. Eğer tekrar sarhoş olursa (gene) ona dayak atınız. Sonra tekrar sarhoş olursa (tekrar) dayağa çekiniz) Resûl-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem) dördüncü defasında buyurdu ki: (Sonra sarhoşluğa dönüş yaparsa boynunu vurunuz (öldürünüz). )
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Had (cezâ)lar Kitabı
Konu: Defalarca Şarab İçen Kimse Hakkında Gelen Hadisler Bâbı
2670-)
... Muâviye bin Ebî Süfyân (radıyallahü anhümâ)’dan rivâyet edildiğine göre Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur : şarab içtikleri zaman onlara dayak atınız. Sonra (şarab) içtikleri zaman (tekrar) onlara dayak atınız. Sonra (şarab) içtiklerinde (gene) onlara dayak atınız. Bundan sonra (şarab) içtikleri zaman artık onları öldürünüz.) "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Had (cezâ)lar Kitabı
Konu: Defalarca Şarab İçen Kimse Hakkında Gelen Hadisler Bâbı
2671-)
- “... Saîd bin Sa'd bin Ubâde (radıyallahü anhüma)’dan; Şöyle demiştir : arasında vücût yapısı noksan ve zayıf bir adam vardı. (Bir defa) binanın cariyelerinden birisiyle kötü vaziyette aniden yakalandı. Bunun üzerine (babam) Sa'd bin Ubâde onun durumunu Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'e arz etti. Resûl-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem) : (Ona yüz sopa atınız. ) buyurdu. Sahâbîler: Ey Allah'ın nebisi adam bu dayağa dayanamıyacak derecede çok zayıftır, ona yüz sopa atmış olsaydık ölecekti, dediler. Resûl-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem) (O halde onun için yüz salkımlı bir hurma dalını alınız ve onu (o dal ile) bir defa dövünüz. ) buyurdu. ... Bu hadîsin benzeri Ebû Ümâme bin Sehl tarafından doğrudan doğruya (yani Saîd bin Sa'd'ın aracılığı olmaksızın) Sa'd bin Ubâde'den merfû olarak ve kısmen değişik bir sened ile de müellifimize intikal etmiştir. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Had (cezâ)lar Kitabı
Konu: Kendisine Had Cezası Vâcib Olan Yaşlı Ve Hasta Kimse Ye Âit Hükümler Bâbı
2673-)
- “... Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre; Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: biz (mü'minler)e silâh çekerse artık o bizden değildir. )
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Had (cezâ)lar Kitabı
Konu: Biz Müminlere Silâh Çeken Hakkında Gelen Hadisler Bâbı
2674-)
- “... (Abdullah) bin Ömer (radıyallahü anhümâ)’dan rivâyet edildiğine göre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu, demiştir: biz (mü'minler) e silâh çekerse artık o bizden değildir. )
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Had (cezâ)lar Kitabı
Konu: Biz Müminlere Silâh Çeken Hakkında Gelen Hadisler Bâbı
2675-)
- “... Ebû Mûsâ el-Eş'arî (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu, demiştir : biz (mü'minler) e silâh çekerse artık o bizden değildir.) "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Had (cezâ)lar Kitabı
Konu: Biz Müminlere Silâh Çeken Hakkında Gelen Hadisler Bâbı
2676-)
- “... Enes bin Mâlik (radıyallahü anh)’den; Şöyle demiştir (sallallahü aleyhi ve sellem) hayatta iken Ureyne (kabilesin) den bâzı kimseler Medîne-i Münevvere'ye geldiler. Sonra Medîne (nin su ve havası onlara dokunduğu için bu şehir) de kalmak istemediler. Bunun üzerine Resûl-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem) onlara: âit bir deve sürüsünün bulunduğu (Gâbe denilen) yere gidip develerin sütlerinden ve idrarlarından içiniz), buyurdu. Onlar da (böyle) yaptılar. (Bu vahşîler sıhhat bulunca) İslâmiyet'ten (küfre) döndüler ve Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'in (Yesâr isimli) çobanını öldürüp develerini de önlerine katıp götürdüler. (Bundan haberdar olunca) Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) onları yakalamak için (bir fırka) gönderdi. Onlar yakalanıp huzura getirildi. Resûl-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem) onların ellerini ve ayaklarını kestirdi, ateşte kızdırılmış çivilerle gözlerini sürmeletti ve ölünceye kadar onları Harre (denilen yer) de bıraktırdı. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Had (cezâ)lar Kitabı
Konu: Müslümanlarla Savaşan Ve Yer Yüzünde Bozgunculuk Çıkarmaya Çalışanlar Hakkında Gelen Hadisler Bâbı
2677-)
- “... Âişe (radıyallahü anhâ)'dan; Şöyle demiştir: güruh insan Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ıin sağim develerine baskın yapıp kaçırdılar. Sonra Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) (yakalattığı bu vahşî) topluluğun ellerini ve ayaklarını kestirdi ve gözlerini oydurdu. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Had (cezâ)lar Kitabı
Konu: Müslümanlarla Savaşan Ve Yer Yüzünde Bozgunculuk Çıkarmaya Çalışanlar Hakkında Gelen Hadisler Bâbı
2678-)
- “... Saîd bin Zeyd bin Amr bin Nüfeyl (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre; Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) : koruma) uğrunda öldürülen kimse şehîddir) buyurmuştur. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Had (cezâ)lar Kitabı
Konu: Malını Koruma Uğrunda Öldürülen Kimse Şehiddir, Bâbı
2679-)
- “... (Abdullah) bin Ömer (radıyallahü anhümâ)’dan rivâyet edildiğine göre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu, demiştir: ki malının yanına gidilip (gasbedilmesi için) kendisiyle savaşılır, kendisi de (malını korumak için) savaşır ve öldürülürse o kimse şehîddir. )
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Had (cezâ)lar Kitabı
Konu: Malını Koruma Uğrunda Öldürülen Kimse Şehiddir, Bâbı
2680-)
- “... Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)'den rivâyet edildiğine göre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu, demiştir : malı zulüm yoluyla (elinden) alınmak istenip de (bu uğurda) Öldürülürse o kimse şehîddir. )
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Had (cezâ)lar Kitabı
Konu: Malını Koruma Uğrunda Öldürülen Kimse Şehiddir, Bâbı
2681-)
- “... Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu, demiştir : hırsıza lanet etsin. O yumurta çalar da eli kesilir, bir ip çalar de eli kesilir. )
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Had (cezâ)lar Kitabı
Konu: Hırsızın Haddi Cezası Bâbı
2682-)
- “... (Abdullah) bin Ömer (radıyallahü anhümâ)’dan; Şöyle demiştir : (sallallahü aleyhi ve sellem) üç dirhem değerindeki bir kalkan (ın çalınması olayın) da hırsızın elini kestirdi. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Had (cezâ)lar Kitabı
Konu: Hırsızın Haddi Cezası Bâbı
2683-)
- “... Âişe (radıyallahü anhâ)’dan rivâyet edildiğine göre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu, demiştir : eli ancak dinarın dörtte biri ve daha fazla (değerdeki malı çalması olayın) da kesilir. ) " Âmir bin Sa'd'ın babası (Sa'd bin Ebî Vakkas (radıyallahü anhümâ)’dan rivâyet edildiğine göre: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur : dirhemlik) kalkan değeri(nin çalınması olayı)nda hırsızın eli kesilir. ) "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Had (cezâ)lar Kitabı
Konu: Hırsızın Haddi Cezası Bâbı