Sünen-i İbn Mâce Hadis Kitabı
3337-)
- “... İbn-i Ömer (radıyallahü anhümâ)'dan rivâyet edildiğine göre; Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: yenen) hayvan hayatta iken vücûdundan bir parça kesilirse, kesilen kısım murdardır.) " '..... Temîm-i Dârî (radıyallahü anh)'den rivâyet edildiğine göre: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu, demiştir: sonunda develerin hörgüçlerini ve koyunların kuyruklarını (diri iken) kesen bir topluluk olacaktır. Bilmiş olun ki bir diriden ne kesilirse, kesilen kısım murdardır.) "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Av Kitabı
Konu: Etî Yenen Hayvan Hayatta Olduğu Halde Vücûdundan Kesilen Parça Nın Murdar Olduğunu Beyân Eden Hadisler
3339-)
- “... Abdullah bin Ömer (radıyallahü anhümâ)’dan rivâyet edildiğine göre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: (mü'minler) e iki ölü hayvanın yenilmesi helâl kılındı: Balık ve çekirge.) "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Av Kitabı
Konu: Balıkları Ve Çekirgeleri Avlamak
3340-)
- “... Selmân (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e çekirge (yi yemenin hükmü) soruldu ve O. şöyle buyurdu : Allah'ın (kuşlardan olan) askerlerinin çoğudur. Ben çekirgeyi yemem ve yenilmesini haram kılmam.) "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Av Kitabı
Konu: Balıkları Ve Çekirgeleri Avlamak
3341-)
- “... Enes bin Mâlik (radıyallahü anh)'den rivâyet edildiğine göre: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'in zevceleri çekirgeleri tabaklar üstünde birbirlerine hediye ederlerdi. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Av Kitabı
Konu: Balıkları Ve Çekirgeleri Avlamak
3342-)
- “... Câbir ve Enes bin Mâlik (radıyallahü anhümâ )'dan rivâyet edildiğine göre : (sallallahü aleyhi ve sellem) çekirge aleyhinde beddua ettiği zaman: Çekirgenin büyüklerini helak et, küçüklerini öldür, yumurtalarını boz, sonunu kes (yani hepsini yok et) ve ağızlarını maişetlerimizden ve rızıklarımızdan tutup bağla. Şüphesiz sen duayı işiticisin,) buyururdu. Bir adam : Resûlallah! Allah'ın askerlerinden biri (olan çekirge) aleyhinde sonunun kesilmesi (yani türünün yok edilmesi) için nasıl duâ edersin? diye (bunun hikmetini) sordu. Resûl-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem) : balığın denizde saçtığı bir yaratıktır,) buyurdu. (Râvî) Hâşim demiş ki: (Râvî) Ziyâd dedi ki: Balığın çekirgeyi saçtığını gören bir adam bana durumu anlattı. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Av Kitabı
Konu: Balıkları Ve Çekirgeleri Avlamak
3343-)
- “... Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den; Şöyle demiştir: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’in beraberinde bir hac veya bir umre'ye çıktık. Sonra yolda bir çekirge topluluğu karşımıza çıktı. Biz de kamçılarımızla ve ayakkabılarımızla onlara vurmaya başladık. Bunun üzerine Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) : (ihramda olduğunuz halde) yeyiniz. Çünkü çekirge deniz avındandır, (Yani ihrâmlı kimseye yasak değildir), buyurdu. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Av Kitabı
Konu: Balıkları Ve Çekirgeleri Avlamak
3344-)
- “... Ebû Hüreyre (radıyallahü anh) 'den; Şöyle demiştir: (sallallahü aleyhi ve sellem), göçegen kuşu, kurbağa, karınca ve çavuş kuşu öldürmeyi yasakladı. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Av Kitabı
Konu: Öldürülmesi Yasak Kılınan Hayvanlar
3345-)
- “... İbn-i Abbâs (radıyallahü anhüma)'dan; Şöyle demiştir: (sallallahü aleyhi ve sellem) (şu) dört hayvanı öldürmeyi yasakladı: Karınca, bal arısı, çavuş kuşu ve göçegen kuşu. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Av Kitabı
Konu: Öldürülmesi Yasak Kılınan Hayvanlar
3346-)
- “... Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)'den rivâyet edildiğine göre: Peygamberi (Hazret-i Muhammed) (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: birini bir karınca ısırmış. Bunun üzerine o peygamber karıncaların köyü (yani yuvalarının yakılmasını emretmiş de yakılmış. Bunun üzerine Allah (Azze ve Celle) o Peygamber'e : karıncanın seni ısırması nedeniyle sen (Allah'ı) tesbih eden ümmetlerden bir ümmeti (yani karınca topluluğunu) helak ettin? diye (ayıplayıcı) vahiy indirdi.) " ...
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Av Kitabı
Konu: Öldürülmesi Yasak Kılınan Hayvanlar
3348-)
- “... Saîd bin Cübeyr (radıyallahü anhümâ)’dan rivâyet edildiğine göre: bin Muğaffel (radıyallahü anh)'ın bir akrabası bir kere sapanla fiske taşı attı (veya fiske taşı parmakları arasında tutup attı). Abdullah bin Muğaffel de adamı (bu işten) menetti ve dedi ki: (sallallahü aleyhi ve sellem) sapanla taş atmayı (veya fiske taşı parmakları arasında tutup fırlatmayı) yasakladı ve : (Şüphesiz bu fiske taşı ne bir av avlar ne de düşmanı yaralayıp öldürür ve lâkin bu taş diş kırar, göz çıkarır,) buyurdu. bin Muğaffel'in akrabası bir süre sonra taş atma işini tekrar yapınca (gören) Abdullah bin Muğaffel (ona) : adam, ben sana Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'in bunu yasakladığını anlattım. Sen bu işi yine yaptın? Artık bundan sonra seninle hiç konuşmayacağım, dedi. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Av Kitabı
Konu: Fiske Ve Sapanla Taş Atma Yasaklığı Bâbı
3349-)
- “... Abdullah bin Mugaffel (radıyallahü anh)’den; Şöyle demiştir: (sallallahü aleyhi ve sellem) sapanla (veya iki şehâdet parmağıyla, ya da şehâdet parmağı ve büyük parmakla) fiske taşı atmayı yasakladı ve şöyle buyurdu . bu taş avı öldürmez ve düşmanı paralayıp öldürmez ve lâkin gözü yarıp giderir ve dişi kırar.) "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Av Kitabı
Konu: Fiske Ve Sapanla Taş Atma Yasaklığı Bâbı
3350-)
- “... Ümmü Şerîk (radıyallahü anhâ)’dan rivâyet edildiğine göre: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) alaca kelerleri öldürmeyi kendisine emretmiştir. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Av Kitabı
Konu: Vezağ Yâni Alaca Kelerleri Öldürme Hükmünün Beyânı Bâbı
3351-)
- “... Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre; Resûllulah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: bir alaca keleri ilk darbede (vuruşta) öldürürse o kimse için şu kadar sevab vardır. Kim bir alaca keleri ikinci darbede öldürürse o kimse için (birincisinden az) şu kadar cevab vardır. Ve kim bir alaca keleri üçüncü darbede öldürürse o kimse için (ikinci defadakinde anlattığı sevabtan az) şu kadar sevab vardır.) "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Av Kitabı
Konu: Vezağ Yâni Alaca Kelerleri Öldürme Hükmünün Beyânı Bâbı
3352-)
- “... Âişe (radıyallahü anhâ)'dan rivâyet edildiğine göre: (sallallahü aleyhi ve sellem) alaca kelere fâsıkcık buyurdu. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Av Kitabı
Konu: Vezağ Yâni Alaca Kelerleri Öldürme Hükmünün Beyânı Bâbı
3353-)
- “... Fâkih bin el-Müğîre'nin âzadlı cariyesi Sâibe (radıyallahü anhâ)'dan rivâyet edildiğine göre : bir kere Âişe (radıyallahü anhâ)’nın yanına girmiş ve odasında bir tarafa konulmuş bir mizrâk görmüş. Bunun üzerine (Hazret-i Âişe'ye) : mü'minlerin anası! Sen bu mizrakla ne yapıyorsun? diye sormuş. Âişe (radıyallahü anhâ) da : bununla şu alaca kelerleri öldürüyoruz. Çünkü İbrahim (Peygamber) ateşe atıldığı zaman alaca kelerler hâriç, yer yüzünde olan bütün hayvanların o ateşi söndürdüklerini, fakat alaca kelerlerin İbrahim aleyhine (ateşe) üfürdüğünü Allah'ın Peygamberi (Hazret-i Muhammed) (sallallahü aleyhi ve sellem) bize haber verdi. Sonra Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) alaca keleri öldürmeyi emretti. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Av Kitabı
Konu: Vezağ Yâni Alaca Kelerleri Öldürme Hükmünün Beyânı Bâbı
3354-)
- “... Ebû Salebe el-Huşenî (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre : (sallallahü aleyhi ve sellem) azı dişi olan yırtıcı hayvanları yemeyi yasaklamıştır. Zühri: Ben Şam'a girinceye kadar bu hadîsi (Hicaz âlimlerinden) işitmemiştim, demiştir. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Av Kitabı
Konu: Azı Dişi Olan Yırtıcı Hayvanları Yemek Bâbı
3355-)
- “... Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) Azı dişi olan yırtıcı hayvanların hepsinin etini yemek haramdır, buyurmuştur. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Av Kitabı
Konu: Azı Dişi Olan Yırtıcı Hayvanları Yemek Bâbı
3356-)
- “... İbn-i Abbâs (radıyallahü anhüma)'dan; Şöyle demiştir: (sallallahü aleyhi ve sellem) yırtıcı hayvanlardan azı dişi olanların hepsini yemeyi ve kuşlardan tırnaklan, pençeleri olanların hepsini (yemeyi) Hayber’in fethi) günü yasak kıldı. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Av Kitabı
Konu: Azı Dişi Olan Yırtıcı Hayvanları Yemek Bâbı
3357-)
- “... Huzeyme bin Cez' (radıyallahü anh)’den; Şöyle demiştir: Ben (bir kere) : Resûlallah! Ben kara hayvanların hükmünü sormak üzere huzura geldim. Tilki hakkında ne buyurursunuz? dedim. Resûl-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem) : kim yiyer?) buyurdu. Ben : Resûlallah! Kurt hakkında ne buyurursunuz? dedim. Resûl-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem) : hayır (takva) bulunan bir kimse kurt yiyer (mi)?) buyurdu. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Av Kitabı
Konu: Kurt Ve Tilki Etini Yemenin Hükmünün Beyânı Bâbı
3358-)
- “... Abdurrahman bin Ebî Ammâr (radıyallahü anh)’den; Şöyle demiştir: Câbir bin Abdillah (radıyallahü anhümâ) 'ya sırtlanın hükmünü sorarak: Sırtlan bir av mıdır? dedim. Câbir; evet, dedi. Ben: Onu yiyebilir miyim? dedim. Câbir; evet, diye cevab verdi. Ben: Bu, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'den işittiğin bir şey mi? diye sordum. Câbir; evet, dedi. " Huzeyme bin Cez' (radıyallahü anh)’den; Şöyle demiştir: Ben (bir kere) : Resûlallah! Sırtlan hakkında ne buyurursunuz? dedim. Resûl-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem) : (Sırtlanı kim yiyer?) buyurdu. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Av Kitabı
Konu: Sırtlan In Etinin Yenip Yenmeyeceğine Dâir Hadîsler Bâbı
3360-)
- “... Sabit bin Yezîd el-Ensârî (radıyallahü anh)'den; Şöyle demiştir : (bir askerî birlik içinde) Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'in beraberinde (bir yolculukta) bulunuyorduk. (Yolculuk esnasında) halk Dıbâb (kelerler) i yakaladılar ve kebab edip yediler. Ben de bir Dabb (keler) yakaladım ve kebab ettikten sonra Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'in yanına götürdüm. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem), yaprakları soyulmuş bir hurma dalını alıp onunla kelerin parmaklarını saymaya başladı. Sonra: oğullarından bir grup yerde yürüyen dört ayaklı hayvanlar suretine çevirilmiştir. Ben gerçekten bilemeyeceğim, onların kelerler olması umulur,) buyurdu. Ben: bunları kebab edip yediler, dedim. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) (bundan) yemedi ve yasak da etmedi. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Av Kitabı
Konu: Dabb Yâni Bir Nevî Kelerin Etini Yemenin Hükmünün Beyânı Bâbı
3361-)
- “... Câbir bin Abdillah (radıyallahü anhümâ)’dan; Şöyle demiştir: (sallallahü aleyhi ve sellem) Dabb' (keler) i haram kılmadı ve lâkin ondan tiksindi. Şüphesiz o, tüm çobanların yiyeceğidir. Şüphesiz Allah (Azze ve Celle) bâzı kimseleri ondan yararlandırır. Eğer o benim yanımda olsaydı yiyerdim. ..... Câbir (radıyallahü anh), Ömer bin el-Hattâb (radıyallahü anh) aracılığıyla bunun mislini Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) 'den rivâyet etmiştir. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Av Kitabı
Konu: Dabb Yâni Bir Nevî Kelerin Etini Yemenin Hükmünün Beyânı Bâbı
3363-)
- “... Ebû Saîd-i Hudrî (radıyallahü anh)’den; Şöyle demiştir: (sallallahü aleyhi ve sellem) (bir defa) namazdan dönünce Soffa ehlinden bir adam O'na seslenerek : Resûlallah! Bizim arazimiz Dabb (keler) leri bol olan bir arazidir. Kelerler (in etini yemek) hakkında ne buyurursun? dedi. Resûl-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem) : meshedilmiş bir ümmet olduğu (bilgisi) bana ulaşmıştır,) buyurdu. Sonra kelerin etini yemeyi emretmedi ve yasak da etmedi. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Av Kitabı
Konu: Dabb Yâni Bir Nevî Kelerin Etini Yemenin Hükmünün Beyânı Bâbı
3364-)
- “... Hâlid bin el-Velîd (radıyallahü anh)’den; Şöyle demiştir: (sallallahü aleyhi ve sellem)’e kebab edilmiş bir keler getirilip yakınına konuldu. Resûl-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem) de ondan yemek için elini uzattı. Orada hazır bulunanlardan biri veya birkaçı) : Resûlallah! Bu, keler etidir, dedi. Bunun üzerine Resûl-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem) elini ondan çekti. Sonra Hâlid (bin el-Velid) : Resûlallah! Dabb (keler) haram mıdır? diye sordu. Resûl-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem) : Lakin bu hayvan benim memleketimde yoktu. Ben kendimi ondan tiksinir durumda buluyorum,) buyurdu. Râvi demiştir ki: Bunun üzerine Hâlid, Dabb (keler) e eğildi ve ondan yedi. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) de ona bakıyordu. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Av Kitabı
Konu: Dabb Yâni Bir Nevî Kelerin Etini Yemenin Hükmünün Beyânı Bâbı
3365-)
- “... İbn-i Ömer (radıyallahü anhüma)’dan rivâyet edildiğine göre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) : haram etmem, buyurmuştur. Yani Dabb (keler) i.) "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Av Kitabı
Konu: Dabb Yâni Bir Nevî Kelerin Etini Yemenin Hükmünün Beyânı Bâbı
3366-)
- “... Enes bin Mâlik (radıyallahü anh)’den; Şöyle demiştir: Biz (bir yolculukta) Merr-i Zahrân (denilen semt) den geçerken bir tavşanı ürkütüp kaçırdık. Yolcular onun arkasından koştularsa da yorulup âciz kaldılar. Bunun üzerine ben koştum ve nihayet hayvana yetiştim ve yakalayıp Ebû Talha'ya getirdim. Ebû Talha da tavşanı kesti ve kuyruk çevresi ile oyluğunun üst tarafını (benimle) Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’e gönderdi. Peygamber de bu hediyeyi kabul etti. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Av Kitabı
Konu: Tavşan Eti Hakkında Gelen Hadîsler Bâbı
3367-)
- “... Muhammed bin Safvân (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre: kere kendisi (avlayıp boğazladıktan sonra) astığı iki tavşanla birlikte Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’in yanından geçti de: Resûlallah! Ben bu iki tavşanı tuttum da onları boğazlamak için to demir (bıçak) bulamadım. Bu nedenle hayvanları bir merve (yânı bıçak gibi keskin, ak ve berrak bir taş parçası) ile boğazladım Ben (bunların etini) yiyebilir miyim? dedim. O : buyurdu. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Av Kitabı
Konu: Tavşan Eti Hakkında Gelen Hadîsler Bâbı
3368-)
- “... Huzeyme bin Cez' (radıyallahü anh)’den; Şöyle demiştir: (bir kere) : Resûlallah! Bâzı yer hayvanları hakkında sana soru sormak üzere yanına geldim. Dabb (bir nevî keler) hakkında ne buyurursun? dedim. Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem) : onu yemem ve haram da kılmam,) buyurdu. Huzeyme demiştir ki: Ben: ben senin haram kılmadığın şeyden yiyerim (haram kılmadığın bir şeyi) niçin (yemezsin) ? Yâ Resûlallah, dedim. Resûl-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem) : biri kaybolmuş (hayvan şeklinde çevirilmiş) tir. Ve beni şüpheye düşüren bir yaratık gördüm (Yani meshedilmiş ümmetin keler şekline çevirilmiş olması muhtemeldir), buyurdu. Ben : Resûlallah! Tavşan hakkında ne buyurursun? dedim. Resül-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem) : onu yemem ve yenmesini haram da etmem,) buyurdu. Ben: Senin haram kılmadığın şeyden şüphesiz yiyerim ve (tavşan etini) niçin (yemezsin)? Yâ Resûlallah, dedim. Resûl-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem) : kan attığı (yani kadın gibi hayız âdeti gördüğü) bana haber verildi,) buyurdu. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Av Kitabı
Konu: Tavşan Eti Hakkında Gelen Hadîsler Bâbı
3369-)
- “... Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) : suyu temizleyici (yani abdestsizliği ve pisliği giderici)dir, meytesi (yani boğazlanmadan ölen avı) helâldir,) buyurmuştur.
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Av Kitabı
Konu: Deniz Avından Bir Sebep Olmaksızın Ölüp Su Yüzünde Duran Kısım Hakkında Gelen Hadîsler Bâbı
3370-)
- “... Câbir bin Abdillah (radıyallahü anhümâ)’dan rivâyet edildiğine göre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu, demiştir: suyunun sahile attığı ve geri çekilmekle sahilde bıraktığı avı yeyiniz. Denizde ölüp de su yüzüne çıkan (av)ı yemeyiniz.) "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Av Kitabı
Konu: Deniz Avından Bir Sebep Olmaksızın Ölüp Su Yüzünde Duran Kısım Hakkında Gelen Hadîsler Bâbı
3371-)
- “... İbn-i Ömer (radıyallahü anhümâ)'dan; Şöyle demiştir: (sallallahü aleyhi ve sellem), Karga'ya fâsık adını taktığı halde kim etini yiyer? Allah'a and olsun ki, karga temiz (yiyecek) lerden değildir. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Av Kitabı
Konu: Karga Etinin Hükmünü Beyân Eden Hadîsler Bâbı
3372-)
- “... Âişe (radıyallahü anhâ)’dan rivâyet edildiğine göre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: (Yılan fâsıktır, akrep fâsıktır, fare fâsıktır ve karga fâsıktır.) " (Bu hadîsi Âişe'den rivâyet eden yeğeni) Kasım'a: Karga yenir mi diye soruldu. Kasım: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), (karga'ya) fâsık dedikten sonra kim onu yiyer? dedi. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Av Kitabı
Konu: Karga Etinin Hükmünü Beyân Eden Hadîsler Bâbı
3373-)
- “... Câbir (radıyallahü anh)'den; Şöyle demiştir: (sallallahü aleyhi ve sellem) kediyi yemeyi ve bahasını (yani satıp bedelini almayı) yasakladı. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Av Kitabı
Konu: Kedinin Etini Yemenin Yasaklığı Bâbı
3374-)
- “... Abdullah bin Selâm (radıyallahü anh)'den; Şöyle demiştir: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) (Mekke'den hicret edip) Medine-i Münevvere ye geldiği zaman halk O'nu karşılamaya koşarak gitti ve: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) geldi. Resûlüllah geldi, Resûlüllah geldi, denildi. Ben de bakayım diye halkın içinde gittim. Nihayet O'nun yüzünü görüp tanıyınca, yüzünün bir yalancı yüzü olmadığını bildim. Ondan işittiğim ilk buyruğu da şu oldu: (Ey İnsanlar! Selamlamayı çoğaltıp yaygınlaştırın, (muhtaçlara) yemek yedirin, akrabalarla iyi ilişki kurun ve halk uyurken geceleyin namaz kılın ki selâm ile (yani selâmlanarak veya selâmetle) Cennet'e giresiniz.) "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Yiyecekler Kitabı
Konu: Muhtaçlara Yemek Yedirme Faziletinin Beyânı Bâbı
3375-)
- “... Abdullah bin Ömer (radıyallahü anhümâ)’dan; Şöyle derdi: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) buyurdu ki: (Selamlamayı çoğaltıp yaygınlaştırın, (muhtaçlara) yemek yedirin ve Allah (Azze ve Celle)'nin size emrettiği gibi kardeşler olunuz.) "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Yiyecekler Kitabı
Konu: Muhtaçlara Yemek Yedirme Faziletinin Beyânı Bâbı
3376-)
- “... Abdullah bin Amr (bin el-Âs) (radıyallahü anhümâ)’dan rivâyet edildiğine göre, birsam Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e: Resûlallah İslâmiyet'in hangi hasleti daha hayırlıdır? diye soru sordu. Resül-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem) : kimseye) yemek yedirmen ve tanıdığına, tanımadığına selâm vermendir,) buyurdu. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Yiyecekler Kitabı
Konu: Muhtaçlara Yemek Yedirme Faziletinin Beyânı Bâbı
3380-)
- “... İbn-i Ömer (radıyallahü anhümâ)'dan rivâyet edildiğine göre; Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur : yedi bağırsağını doldurmak için yer. Mü'min de bir midesine koymak için yer.)
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Yiyecekler Kitabı
Konu: Mümin Bir Midesine Koymak İçin Yer. Kâfir De Yedi Barsağını Doldurmak İçin Yer, Bâbı
3381-)
- “... Ebû Mûsâ (el-Eş'arî) (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu, demiştir: bir midesine koymak için yer. Kâfir de yedi bağırsağını doldurmak için yer.)
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Yiyecekler Kitabı
Konu: Mümin Bir Midesine Koymak İçin Yer. Kâfir De Yedi Barsağını Doldurmak İçin Yer, Bâbı
3382-)
- “... Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den; Şöyle demiştir: (sallallahü aleyhi ve sellem) hiç bir yemeği hiç bir zaman ayıplamamış - yermemiştir. O, bir yemekten hoşlanırsa yerdi, hoşlanmazsa bırakırdı - yemezdi. " ... Ebû Bekir bin Ebi Şeybe, ..... Ebû Yahya aracılığıyla Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den bu hadîsin mislini Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'den rivâyet etmiştir. " Bekir bin Ebî Şeybe dedi ki: Biz bunun senedinde muhalefet ediyoruz. Çünkü onlar, yani ilk seneddeki râvîler bunu Ebû Hâzim'den rivâyet ediyorlar. (Yani biz bunu Ebû Yahya'dan rivâyet ediyoruz. )
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Yiyecekler Kitabı
Konu: Yemeği Ayıplamanın Yasaklığı Bâbı
3386-)
- “... Ebû Cuhayfe (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur : mütteki olarak (yani bağdaş kurup, iyice yerleşerek) yemek yemem.) "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Yiyecekler Kitabı
Konu: Mütteki’ Yânî Bağdaş Kurup İyice Yerleşerek Yemek Yeme Bâbı
3387-)
- “... Abdullah bin Büsr (radıyallahü anhüma)’den; Şöyle demiştir: (bir kere) Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'e bir koyun (kesip yemesi için) ikram ettim. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) dizleri üstünde oturup yedi. Bir bedevi : Bu ne biçim oturuştur? dedi. Bunun üzerine Resûl-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem); beni mütevazı bir kul etti ve beni kibirli ve büyüklenen bir kimse etmedi,) buyurdu.
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Yiyecekler Kitabı
Konu: Mütteki’ Yânî Bağdaş Kurup İyice Yerleşerek Yemek Yeme Bâbı
3388-)
- “... Âişe (radıyallahü anhâ)’dan; Şöyle demiştir: (sallallahü aleyhi ve sellem) (bir defa) sahâbîlerinden altı kişi ile beraber yemek yiyordu. Bu esnada bir bedevi gelerek o yemeği iki lokma ile yedi (ve bitirdi). Bunun üzerine Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) : olun ki, eğer o bedevî Bismillah demiş olsaydı, yemek size yetecekti. Bu itibarla biriniz bir yemek yediği zaman (başlarken) Bismillah, desin. Şayet yemeğin başında Bismillah demeyi unutursa, (yemek esnasında hatırladığında) "Bismillah'i fi evvelihi ve âhirihi" desin,) buyurdu. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Yiyecekler Kitabı
Konu: Yemek Yendiği Zaman Besmele Çekmek Bâbı
3389-)
- “... Ömer bin Ebî Seleme (radıyallahü anhüma)’dan: Şöyle demiştir: (bir gün) yemeğe başlarken Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) bana: (Azze ve Celle) 'nin ismini an,) buyurdu. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Yiyecekler Kitabı
Konu: Yemek Yendiği Zaman Besmele Çekmek Bâbı
3390-)
- “... Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre; Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur : (mü'minler)den olan bir kimse sağ eliyle yesin, sağ eliyle içsin, sağ eliyle alsın ve sağ eliyle versin. Çünkü şüphesiz, şeytân sol eliyle yer, sol eliyle içer, sol eliyle verir ve sol eliyle alır.) "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Yiyecekler Kitabı
Konu: Yemeği Sağ El İle Yemek Bâbı
3391-)
- “... Ömer bin Ebî Seleme (radıyallahü anhümâ)’dan; Şöyle demiştir : Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'in himâyesi, terbiyesi altında bir oğlandım. (Yemek yediğim zaman) elim yemek kabının her tarafında dolaşırdı. Bunun üzerine Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) bana: oğul! (Yemeğe başlarken) Allah'ın adını an, (yani Bismillah de) sağ elinle ye ve sana yakın olan taraftan ye,) buyurdu. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Yiyecekler Kitabı
Konu: Yemeği Sağ El İle Yemek Bâbı
3392-)
- “... Câbir (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur : elle yemeyiniz. Çünkü şeytân sol elle yer.) "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Yiyecekler Kitabı
Konu: Yemeği Sağ El İle Yemek Bâbı
3393-)
- “... İbn-i Abbâs (radıyallahü amhümâ)'dan rivâyet edildiğine göre; Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: bir yemek yediği zaman (yemeğe bulaşan) parmaklarını yalamadıkça veya yalatmadıkça elini bir beze sürmesin.) ... (Râvilerden) Süfyân demiş ki: Ben Ömer bin Kays'ın Amr bin Dinar'a şu soruyu sorduğuna ve şu cevabı aldığına şâhid oldum: Ömer (radıyallahü anh) : birisi (yemek yediğinde yemeğe bulaşan) parmaklarını yalamadıkça veya yalatmadıkça elini bir beze sürmesin) hadîsini kimden rivâyet ettiğini bana haber verir misin? Amr (radıyallahü anh) : İbn-i Abbâs’tan. Ömer (radıyallahü anh) : Şüphesiz bu hadis bize Câbir'den naklen rivâyet edildi. Amr (radıyallahü anh) . - Cabir henüz bizim yanımıza gelmeden Önce biz bu hadisi Ata aracılığıyla İbn-i Abbâs'tan belledik. Ata. ancak Mekke'de mücavir olarak kaldığı yıl Câbir ile mülakatta bulundu (onunla buluştu). "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Yiyecekler Kitabı
Konu: Yemekten Sonra Parmakları Yalamak Bâbı
3395-)
- “... Câbir (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu, demiştir : biriniz (yemekten sonra yemeğe bulaşan) parmaklarını yalamadıkça elini bir beze sürmesin. Çünkü bereketin, yemeğinin hangisinde olduğunu bilemez.) "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Yiyecekler Kitabı
Konu: Yemekten Sonra Parmakları Yalamak Bâbı
3396-)
- “... Ümmü Âsim (radıyallahü anh)'dan; Şöyle demiştir: bir çanakta yemek yerken Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'in mevlâsı (âzadlı kölesi) Nübeyşe (radıyallahü anh), üzerimize geldi ve Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu, dedi : bir çanakta yemek yer de sonra o çanağı yalarsa, çanak o kimse İçin istiğfar eder (yani günahlarının bağışlanmasını diler).) "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Yiyecekler Kitabı
Konu: İçinde Yemek Yenen Çanağı Yalamak Suretiyle Temizlemek Bâbı
3397-)
- “... El-Müallâ bin Râşid Ebü'l-Yemân'in nenesi (Ümmü Asım) (radıyallahü anhüm)’ün Hüzeyl kabilesinden Nübeyşetü'l-Hayr denilen bir adamdan rivâyetle şöyle demiştir: bir çanağımızda yemek yerken Nübeyşe (radıyallahü anh), üzerimize geldi ve Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu, dedi: bir çanakta yemek yer de sonra o çanağı yalarsa çanak o kimse için istiğfar eder.) "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Yiyecekler Kitabı
Konu: İçinde Yemek Yenen Çanağı Yalamak Suretiyle Temizlemek Bâbı