Sünen-i İbn Mâce Hadis Kitabı
1792-)
- “... Ebû Saîd-i Hudrî (radıyallahü anh)’den. Şöyle demiştir : (sallallahü aleyhi ve sellem) fıtır günü (Ramazan bayramının ilk günü) ve Kurban bayramı günü oruç tutmaktan nehiy buyurmuştur. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Oruç Kitabı
Konu: Ramazan Ve Kurban Bayramı Günü Oruç Tutmaktan Nehiy Hakkında
1793-)
- “... Ebû Ubeyd (Sa'd bin Ubeyd) (radıyallahü anh)'den: Şöyle demiştir : Kurban bayramında Ömer bin el-Hattâb (radıyallahü anh)'in beraberindeydim. Önce bayram namazını kıldı, sonra (okuduğu hutbede) : Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), şu fıtır günü ve Kurban günü orucundan nehiy buyurmuştur, Fıtır günü, Ramazan orucunuzu bıraktığınız gündür. Kurban günü de kurbanlarınızın etini yediğiniz gündür, dedi. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Oruç Kitabı
Konu: Ramazan Ve Kurban Bayramı Günü Oruç Tutmaktan Nehiy Hakkında
1794-)
- “... Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den; Şöyle demiştir : Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) Cuma günü orucundan nehiy etmiştir. Fakat bir gün öncesi veya bir gün sonrasıyla beraber Cuma günü orucundan nehiy etmemiştir. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Oruç Kitabı
Konu: Cuma Günü Oruç Tutmak
1795-)
- “... Muhammed bin Abbâd bin Ca'fer (radıyallahü anh)'den: Şöyle demiştir: Ka'be'yi tavaf ederken Câbir bin Abdillah (radıyallahü anhüma)'ya: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) Cuma günü orucundan nehiy etmiş mi? diye sordum. Dedi ki: Bu Beyt'in Rabbine yemin ederim ki, evet. (nehiy etmiştir. )
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Oruç Kitabı
Konu: Cuma Günü Oruç Tutmak
1796-)
- “... Abdullah bin Mes'ud (radıyallahü anh)'den; Şöyle demiştir: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’i Cuma günü oruçsuz olarak az gördüm.
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Oruç Kitabı
Konu: Cuma Günü Oruç Tutmak
1797-)
- “... Abdullah bin Büsr (radıyallahü anhümâ)'dan rivâyet edildiğine göre: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu, demiştir: farz olan oruç müstesna. Cumartesi günü oruç tutmayınız. Eğer her hangi biriniz (o gün) bir üzüm çubuğu veya bir ağaç kabuğundan başka (yiyecek veya içecek) bir şey bulamazsa, onu emsin. ) ... Humeyd bin Mes'ade ..... senediyle Abdullah bin Büsr'ün kardeşi (es-Sammâ') (radıyallahü anhüm)'den rivâyetle tahdîs ettiğine göre Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu, diyerek bu hadisin mislini anlatmıştır. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Oruç Kitabı
Konu: Cumartesi Günü Orucu
1799-)
- “... Abdullah bin Abbâs (radıyallahü anhümâ)’dan; Şöyle demiştir : (sallallahü aleyhi ve sellem) : bulunduğumuz şu günler (yani Zilhicce'nin ilk on günün) deki sâlih amelden Allah katında daha sevimli (sâlih amelin bulunacağı) başka günler hiç yoktur. ) buyurdu. Yâ Resûlallah! Allah yolunda cihad da mı (daha sevimli değildir)? diye sordular. O: ) Allah yolunda cihad da. Meğer ki bir adam nefsiyle ve mâliyle cihâda çıkıp da kendisine âit mal ve nefisten hiç bir şeyi geri getiremez olursa. (İşte onun ameli bu on gündeki amelden efdaldır) buyurdu. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Oruç Kitabı
Konu: Zilhiccenin İlk On Gün Orucu
1800-)
- “... Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)'den rivâyet edildiğine göre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu, demiştir : on günde Allah Sübhânehu'ya yapılan ibâdetten Ona daha sevimli ibâdetin yapılacağı günler, dünya günleri içerisinde yoktur. Ve şüphesiz o günlerdeki bir günün orucu, bir yılın orucuna ve onlardaki bir gece, kadir gecesine muhakkak denk gelir. )
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Oruç Kitabı
Konu: Zilhiccenin İlk On Gün Orucu
1801-)
- “... Âişe (radıyallahü anha)’dan : Söyle demiştir: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'i Zilhicce'nin on gününün orucunu tutmuş olarak hiç görmedim. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Oruç Kitabı
Konu: Zilhiccenin İlk On Gün Orucu
1802-)
- “... Ebû Katâde (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu, demiştir : Arefe günü orucunu ondan önceki yıla ve ondan sonraki yıla kefaret kılmasını umarım. )
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Oruç Kitabı
Konu: Arefe Günü Orucu
1803-)
- “... Katâde bin Nu'mân (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre : Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'den işittim. Buyurdu ki: Arefe günü oruç tutarsa onun önündeki yıl ve onun arkasındaki yıl (günahları) mağfiret olunur. )
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Oruç Kitabı
Konu: Arefe Günü Orucu
1804-)
- “... Ikrime (radıyallahü anh)’den: Şöyle demiştir: Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)'ın yanına evinde girdim ve Arafat dağında Arefe günü oruç tutmanın hükmünü ona sordum. Dedi ki; (sallallahü aleyhi ve sellem) Arafat'ta Arefe günü oruç tutmaktan nehiy buyurdu. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Oruç Kitabı
Konu: Arefe Günü Orucu
1805-)
- “... Âişe (radıyallahü anha)’dan: Şöyle demiştir: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) Aşure günü oruç tutar ve o gün oruç tutmayı emrederdi. " İbn-i Abbâs (radıyallahü anhüma)'dan: Şöyle demiştir: (sallallahü aleyhi ve sellem) Medine'ye hicret buyurduktan sonra oradaki yahûdîleri (aşure günü) oruçlu olarak buldu. Ve : ne oruçtur?) diye sordu. Yahudiler: Bu gün Allah'ın Mûsâ'yı (düşmanlarından) kurtardığı ve Firavun'u boğdurduğu gündür. Mûsâ (Aleyhisselâm) (Allah'ın bu lütfuna) şükür olarak bu gün oruç tutmuştur, dediler. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) : Mûsâ'(nın sünnetini ihya) ya sizden ziyâde yakın ve hak sahibiyiz) buyurdu. Ve o gün oruç tuttu. O gün oruç tutmayı da emretti. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Oruç Kitabı
Konu: Aşure Günü Orucu
1807-)
- “... Muhammed bin Sayfî (radıyallahü anh)’den; Şöyle demiştir : Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) Aşure günü bize: (Sizden bugün bir şey yiyen var mı?) diye sordu. Biz : Bizden yiyen de var, yemiyen de var, diye cevap verdik. O: (Artık (bir şey) yemiş olan ve (bir şey) yememiş olan hepiniz, bu gününüzün kalan kısmını (oruçla) tamamlayınız ve Arûd halkına haber gönderin. Onlar da günün kalan kısmını (oruçla) tamamlasınlar. ) buyurdu. Râvi demiştir ki: Medine dolaylarındaki Arûd ehlini kasdetmiştir. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Oruç Kitabı
Konu: Aşure Günü Orucu
1808-)
- “... İbn-i Abbâs (radıyallahü anhümâ)'dan rivâyet edildiğine göre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) : olsun) Eğer ben gelecek yıla kadar sağ kalacak olursam. Muharrem ayının dokuzuncu günü oruç tutacağım. ) buyurdu. Alî demiştir ki: Ahmed bin Yunus bu hadîsi İbn-i Ebi Zi'b' den rivâyet ederek şu İlâveyi yapmıştır: Aşure gününü kaçırmak korkusuyla (Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) böyle buyurmuştur. ) ..... Abdullah bin Ömer (bin el-Hattab) (radıyallahü anhümâ)'dan : Şöyle demiştir : (sallallahü aleyhi ve sellem)'in yanında Aşure gününden bahsedildi. Bunun üzerine Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) buyurdu ki: günü, câhiliyyet ehlinin oruç tuttuğu bir gündür. Artık sizden o gün oruç tutmak isteyen tutsun ve o gün oruç tutmak istemiyen de o günün orucunu terketsin. )
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Oruç Kitabı
Konu: Aşure Günü Orucu
1810-)
- “... Ebû Katâde (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu, demiştir : Aşure günü orucuyla ondan önceki yıl(ın günahların)ı bağışlamasını şüphesiz umarım. )
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Oruç Kitabı
Konu: Aşure Günü Orucu
1812-)
- “... Ebû Hureyre (radıyallahü anh)’den; Şöyle demiştir : (sallallahü aleyhi ve sellem) Pazartesi ve Perşembe (günleri) oruç tutardı. Kendisine: Resûlallah! Sen Pazartesi ve Perşembe oruç tutarsın, diye hikmeti soruldu. O buyurdu ki: ve Perşembe günleri Allah teâlâ her müslümana mağfiret eyler. Küs olanlar müstesna. Allah : 'Küs olan bu iki kişi barışıncaya kadar onları bırak' buyurur.)
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Oruç Kitabı
Konu: Pazartesi Ve Perşembe Günleri Orucu Bâbı
1813-)
- “... Ebû Mücîbe el-Bâhilî'nin babasından veya amcası (radıyallahü anhüm)'den; Şöyle demiştir : Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'in yanına vararak : Ey Allah'ın Nebisi! Ben geçen yıl senin yanına gelen adamım, dedim. O : oldu? Ben senin vücûdunu zayıf görüyorum. ) buyurdu. (Ravi demiştir ki: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'in muhatabı Yâ Resûlallah! (Geçen yıl seninle görüştüğüm günden bugüne kadar) gündüz hiç yemek yemedim. Yalnız gece yemek yedim, diye cevap verdi. Efendimiz ; (Kim sana kendi nefsini (aç bırakmakla) ta'zib etmeni emretti?) buyurdu. (Adam demiştir ki:) Ben; Yâ Resûlallah! Ben güçlüyüm, dedim. O: (Sabır (Ramazan) ayı ve ondan sonra bir gün oruç tut) buyurdu. Ben : Şüphesiz benim gücüm (bundan da fazlasına) yeter, dedim. O: (Sabır ayı ve ondan sonra iki gün oruç tut. ) buyurdu. Ben: Şübhesiz benim gücüm (bundan da fazlasına) yeter dedim. O : (Sabır ayı, ondan sonra üç gün oruç tut ve haram ayların orucunu tut. ) buyurdu. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Oruç Kitabı
Konu: Eşhür-i Hurum Orucu Bâbı
1814-)
- “... Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)'den: Şöyle demiştir: adam Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’e gelerek: Ramazan ayından sonra hangi oruç efdaldir? diye sordu. O : dediğimiz Şehrullah (orucu) buyurdu.) "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Oruç Kitabı
Konu: Eşhür-i Hurum Orucu Bâbı
1815-)
- “... İbn-i Abbâs (radıyallahü anhüma)’dan; Şöyle demiştir : Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) Recep (ayı) orucundan nehiy buyurmuştur. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Oruç Kitabı
Konu: Eşhür-i Hurum Orucu Bâbı
1816-)
- “... Muhammed bin İbrahim'den rivâyet edildiğine göre: Üsâme bin Zeyd (radıyallahü anhümâ) haram aylar orucunu tutarmış. Sonra Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ona; ayı oruç tut. ) buyurmuş. Bunun üzerine Üsâme (radıyallahü anh) haram aylar orucunu bırakarak vefat edinceye kadar, dâima Şevval ayı oruç tutmuştur. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Oruç Kitabı
Konu: Eşhür-i Hurum Orucu Bâbı
1817-)
- “... Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu, demiştir : şeyin bir zekâtı vardır. Bedenin zekâtı da oruçtur. ) Râvi Muhriz kendi rivâyetinde Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'in : sabrın yarısıdır. ) buyurduğunu da ilâve etmiştir. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Oruç Kitabı
Konu: Oruç Bedenin Zekâtıdır Hakkındaki Bâb
1818-)
- “... Zeyd bin Hâlid el-Cühenî (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu, demiştir : iftar (yemeğini) veren kimseye o oruçluların sevablarından hiç bir şey eksiltmeksizin onların sevabının bir misli olmuş olur. )
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Oruç Kitabı
Konu: Bir Oruçluya İftar Yemeğini Verenin Sevabı Hakkında
1819-)
- “... Abdullah bin Zübeyr (radıyallahü anhümâ)’dan: Şöyle demiştir : (sallallahü aleyhi ve sellem) Sa'd bin Muâz (radıyallahü anh)’ın yanında iftarını açtı. Sonra: . . . . . . . . . buyurdu. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Oruç Kitabı
Konu: Bir Oruçluya İftar Yemeğini Verenin Sevabı Hakkında
1820-)
- “... Ümmü Ümâre (radıyallahü anhâ)'dan; Şöyle demiştir : (sallallahü aleyhi ve sellem) bize geldi. Biz Ona yemek sunduk. Onun yanında bulunanlardan birisi oruçluydu. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) buyurdu ki: yanında yemek yenildiği zaman melekler ona duâ ve istiğfar ederler. )
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Oruç Kitabı
Konu: Yanında Yemek Yiyilen Oruçlu Hakkında
1821-)
- “... Büreyde (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) Bilâl (radıyallahü anh)'a : (Yâ Bilâl! Öğle yemeğine (otur. ) buyurdu. Bilâl (radıyallahü anh) : Ben oruçluyum, dedi. Bunun üzerine Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) : (Biz rızıklarımızı yiyoruz. Bilâl'in rızkının fazlı cennettedir. Yâ Bilâl! Oruçlunun yanında yemek yiyildiği sürece Onun kemiklerinin tesbîh ettiğini ve meleklerin onun için mağfiret dilediklerini bilir misin?) buyurdu. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Oruç Kitabı
Konu: Yanında Yemek Yiyilen Oruçlu Hakkında
1822-)
- “... Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)'den rivâyet edildiğine göre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu, demiştir : oruçluyken yemeğe davet edildiği zaman : Ben oruçluyum, desin.) "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Oruç Kitabı
Konu: Oruçluyken Yemeğe Davet Edilenin Bâbı
1823-)
- “... Câbir (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu, demiştir : kimse oruçlu olduğu halde yemeğe davet edilirse (davete) icabet etsin. Artık dilerse yemek yiyer, dilerse yemek yemeyi bırakır. )
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Oruç Kitabı
Konu: Oruçluyken Yemeğe Davet Edilenin Bâbı
1824-)
- “... Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu, demiştir : sınıf insan vardır ki duası Allah katında reddolunmaz : Âdil devlet reisi, iftar edinceye kadar oruçlu ve mazlumun duası. Allah mazlumun duasını, kıyamet günkü bulutun üstüne yükseltir, gök kapıları Ona açılır ve Allahü teâlâ : yemin ederim ki ey mazlum! Bir süre sonra bile olsa behemahal sana yardım edeceğim) buyurur. " Abdullah bin Amr bin el-As (radıyallahü anhümâ)’dan rivâyet edildiğine göre: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu, demiştir : her oruçlu için iftarını açtığında reddedilmeyen bir duâ vardır. ) ibn-i Ebi Müleyke demiştir ki. Abdullah bin Amr bin el-As (radıyallahü anhümâ)’nın iftarını açtığı zaman şu duâyı okuduğunu kendisinden işittim Herşeyi kaplıyan rahmetin hakkı için bana mağfiret etmeni Senden dilerim. )
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Oruç Kitabı
Konu: Oruçlunun Duası Reddedilmez Hakkındaki Bâb
1827-)
- “... İbn-i Ömer (radıyallahü anhümâ)’dan; Şöyle demiştir: (sallallahü aleyhi ve sellem) Ashâbına fıtır sadakasından yedirmedikçe Ramazan bayramı günü (bayram namazına) çıkmazdı. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Oruç Kitabı
Konu: Ramazan Bayramı Günü Bayram Namazına Çıkmadan Önce Bir Şey Yemek Hakkında
1828-)
- “... Büreyde bin Husayb (radıyallahü anh)’den; Şöyle demiştir: (sallallahü aleyhi ve sellem) Ramazan bayramı günü (bir şey) yemedikçe (bayram namazına) çıkmazdı ve kurban bayramı günü bayram namazından dönmedikçe (bir şey) yemezdi. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Oruç Kitabı
Konu: Ramazan Bayramı Günü Bayram Namazına Çıkmadan Önce Bir Şey Yemek Hakkında
1829-)
- “... İbn-i Ömer (radıyallahü anhüma)’dan rivâyet edildiğine göre: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu, demiştir : ki üzerinde bir ayın oruç (borc)u varken ölürse, ondan bedel olarak her gün yerine bir yoksula (yemek) yedirsin. )
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Oruç Kitabı
Konu: Ölüp De Boynunda Özürsüz Olarak Tutmadığı Ramazan Orucu Bulunanların Bâbı
1830-)
- “... İbn-i Abbâs (radıyallahü anhümâ)'dan: Şöyle demiştir: kadın Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'e gelerek: Yâ Resûlallah: Kız kardeşim boynunda aralıksız iki ay (kefaret) oruç (borcu) bulunduğu halde öldü. dedi. Efendimiz: (Söyle bakayım. Eğer senin kızkardeşinin boynunda bir borç bulunmuş olsaydı sen o borcu ödiyecek miydin?) diye sordu. Kadın : Evet ödiyecektim, dedi. Efendimiz : (O halde Allah'ın hakkı, öncelikle ödenmesi gereken bir haktır. ) buyurdu. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Oruç Kitabı
Konu: Ölüp De Üzerinde Adak Borcu Bulunanın Beyânı Bâbı
1831-)
- “... Büreyde bin Husayb (radıyallahü anh)’den; Şöyle demiştir: kadın Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’e gelerek : Yâ Resûlallah! Annem üzerinde oruç borcu olduğu halde öldü. Ben ona bedel olarak oruç tutayım mı? diye sordu. Efendimiz; (Evet) buyurdu.
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Oruç Kitabı
Konu: Ölüp De Üzerinde Adak Borcu Bulunanın Beyânı Bâbı
1832-)
- “... Atiyye bin Süfyân (radıyallahü anh)’den; Şöyle demiştir. kabilesinin müslümanlığı kabul etmesi konusu için Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'in yanına giden heyetimizin bize anlattığına göre; heyet Ramazan ayı içinde Onun yanına (Medine'ye) varmışlar. O, hey'et için Mescid-i Nebevî'de bir çadır kurmuş; heyet müslüman olunca Ramazan ayının kalan kısmı oruç tutmuşlardır. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Oruç Kitabı
Konu: Ramazan Ayında Müslüman Olan Hakkında
1833-)
- “... Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu, demiştir : hazırken izni olmadan kadın, Ramazan ayı orucundan başka gün oruç tutamaz. )
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Oruç Kitabı
Konu: Kocasının İzni Olmaksızın Oruç Tutan Hakkında
1834-)
- “... Ebû Saîd(-i Hudrî) (radıyallahü anh)’den; Şöyle demiştir : (sallallahü aleyhi ve sellem) eşlerinin izni olmaksızın kadınları (nafile) oruç tutmaktan nehiy buyurmuştur. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Oruç Kitabı
Konu: Kocasının İzni Olmaksızın Oruç Tutan Hakkında
1835-)
- “... Âişe (radıyallahü anhâ)’dan rivâyet edildiğine göre Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu, demiştir : bir kavme misafirliğe gittiği zaman, ancak onların izniyle oruç tutabilir. )
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Oruç Kitabı
Konu: Bir Kavme Misafirliğe Giden Kişi Onların İzni Olmadan Oruç Tutamaz
1836-)
- “... Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)'den rivâyet edildiğine göre; Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu, demiştir : eden oruçsuz, sabreden nafile oruçlu mevkiindedir. )
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Oruç Kitabı
Konu: Şükür Eden Oruçsuz, Sabreden Nafile Oruçlu Gibidir Diyen Hakkında
1837-)
- “... Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'in Ashâbından Sinan bin Senne el-Eslemî (radıyallahü anh)'den rivâyet edildiğine göre Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu, demiştir : oruçsuza, sabreden nafile oruçlunun sevabının misil vardır. )
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Oruç Kitabı
Konu: Şükür Eden Oruçsuz, Sabreden Nafile Oruçlu Gibidir Diyen Hakkında
1838-)
- “... Ebû Saîd-i Hudrî (radıyallahü anh)'den; Şöyle demiştir: Bir yıl (Kadir gecesini aramak için) Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ile beraber Ramazan'ın ortasındaki on gece (gündüzleri ile beraber) îtikaf ettik. Resûlüllah (Yirminci günün sabahı itikâf yerinden çıkarak bize) : bana Kadir gecesi (nin tüm alâmetleri) gösterildi. Sonra unutturuldu. Sizler Kadir gecesini Ramazan'ın son on gününün tek gecelerinde arayınız. ) buyurdu. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Oruç Kitabı
Konu: Kadir Gecesi Nin Hangi Gece Olduğu Hakkında
1840-)
- “... Aîşe (radıyallahü anhâ)’dan: Şöyle demiştir: son on günü girince Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) gecesini ihya eder, (ibâdet hususunda) ciddi bir çalışmaya girer ve aile fertlerini (ibâdet için) uyandırırdı. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Oruç Kitabı
Konu: Ramazan Ayının Son On Gününün Fazileti
1841-)
- “... Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den: Şöyle demiştir: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) her yıl (Ramazan ayında) on gün itikâf ederdi. Vefat edeceği yıl olunca (Ramazan ayında) yirmi gün itikâf etti ve her yıl (Ramazan ayında Cebrail aleyhisselâm tarafından) O'na Kur'an bir defa arzedilirdi. Vefat edeceği yıl olunca O'na iki defa arzedildi. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Oruç Kitabı
Konu: İtikâf Hakkında Gelen Hadîsler Bâbı
1842-)
- “... Übeyy bin Ka'b (radıyallahü anh)’den. Şöyle demiştir: (sallallahü aleyhi ve sellem) (her yıl) Ramazan'ın son on günü itikâf ederdi. Bir yıl (Ramazan'da) sefere çıktı. Gelecek yıl olunca (Ramazan'da) yirmi gün itikâf etti. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Oruç Kitabı
Konu: İtikâf Hakkında Gelen Hadîsler Bâbı
1843-)
- “... Âişe (radıyallahü anhâ)'dan; Şöyle demiştir : Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) itikâf etmek istediği zaman sabah namazını kılar, sonra itikâf etmek istediği (Mesciddeki yere) giderdi. (Bir yıl) Ramazanın son on günü itikâf etmek istedi. Emir buyurdu. Kendisi için (Mescid içinde) bir çadır kuruldu. Sonra Âişe (radıyallahü anhâ) bir çadır getirilmesini emretti. Ona da bir çadır kuruldu. Hafsa (radıyallahü anhâ) da bir çadırın getirilmesini emretti. Onun için de bir çadır kuruldu. Zeyneb (radıyallahü anhâ), Âişe ile Hafsa (radıyallahü anhümâ)’nın çadırlarını görünce O da bir çadırın kurulmasını emretti. Onun için de kuruldu. Sonra Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bu durumu görünce (muhterem üç hanımına hitaben) : hayır ve takva mı istiyorsunuz?) buyurdu. Ve (O yıl) Ramazan’da itikâf etmedi. Şevvâl'de on gün itikâf etti. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Oruç Kitabı
Konu: İtikâfa Başlıyan Ve İtîkâfı Kaza Etmek
1844-)
... Ömer bin el-Hattâb (radıyallahü anh)'den rivâyet edildiğine göre: Üzerinde, câhiliyyet (zamanın) da nezretmiş olduğu bir gecelik itikâf borcu vardı. (Bu durumu) Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'e sormuş ve Peygamber, itikâf (borcunun) ifâsını O'na emretmiştir. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Oruç Kitabı
Konu: Bir Gün Veya Bir Gece İtikâf Etmek
1845-)
... Abdullah bin Ömer (radıyallahü anhümâ)'dan: Şöyle demiştir: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) Ramazan'ın son on gecesi itikâf ederdi. Nâfi' demiştir ki: Abdullah bin Ömer (radıyallahü anhümâ) Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'in itikâf ettiği Mesciddeki yeri bana gösterdi. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Oruç Kitabı
Konu: Mutekîf Îtikâfta Olan Mescidin Belirli Bir Yerinde Devamlı Durur
1846-)
- “... (Abdullah) bin Ömer (radıyallahü anhüma)’dan. Şöyle demiştir : (sallallahü aleyhi ve sellem) itikâf edeceği zaman Onun yaygısı (Mescid'deki) tevbe sütununun arkasına atılırdı veya yatağı oraya koyulurdu. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Oruç Kitabı
Konu: Mutekîf Îtikâfta Olan Mescidin Belirli Bir Yerinde Devamlı Durur
1847-)
- “... Ebû Saîd-î Hudri (radıyallahü anh)’den; Şöyle demiştir : (sallallahü aleyhi ve sellem), (Mescid'de keçeden mamul) bir Türk çadırında itikâf etti. Çadırın kapı yerinde bir hasır parçası vardı. Ebû Saîd demiştir ki: Resûlüllah bu hasırı eliyle aldı ve çadırın bir tarafına koydu. Sonra başını çadırdan dışarı çıkardı ve (Mescidde bulunan) cemaata hitap etti. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Oruç Kitabı
Konu: Mesciddekî Çadırda İtikâf Etmek
1848-)
... Âişe (radıyallahü anhâ)’dan; Şöyle demiştir: (Mescid'de itikâfta iken) odamda hasta bulunduğu hâlde (kaza-ı) hacet için girerdim de hastanın hâlini sadece yanından geçerek sorardım. Âişe (radıyallahü anhâ) demiştir ki: (sallallahü aleyhi ve sellem), (ev halkı ile beraber) itikâfta oldukları zaman odasına yalnız (kaza-ı hacet) için girerdi. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Oruç Kitabı
Konu: Mutekif İtikâf Eden Hastayı Ziyaret Eder Ve Cenazelere Katılır Hakkındaki