İmam Malik Muvatta Hadis Kitabı
1199-)
Saîd b. Müseyyeb'den: Ömer b. Hattab, Mekke'ye gelince cemaate namazı iki rekât olarak kıldırdı, sonra dönüp onlara: Mekkeliler! Siz namazınızı tamamlayınız; çünkü biz seferiyiz» dedi. Sonra Mina'da da iki rekât olarak kıldırdı, fakat cemaate bu konuda bir şey deyip demediğini duymadık.
Kaynak: İmam Malik Muvatta, Hac Kitabı
Konu: Minada Namazın Kılınışı
1200-)
Zeyd b. Eşlem babasından naklediyor: Ömer b. Hattab Mekke'de namazı cemaate iki rekât olarak kıldırdı. Cemaate karşı dönüp: Mekkeliler! Siz namazınızı tamamlayınız. Zira biz seferiyiz.» Sonra Ömer, Mina'da iki rekat kıldırdı. Biz orada cemaate bir şey deyip demediğini duymadık.
Kaynak: İmam Malik Muvatta, Hac Kitabı
Konu: Minada Namazın Kılınışı
1201-)
İmâm-ı Mâlik'e: Arafat'ta namazların kaçar rekât kılınacağı, hac emiri Mekkeli olursa durumun ne olacağı, öğle ve ikindi namazlarının ikişer mi, yoksa dörder rekât mı kılınacağı, Mekkelilerin durumunun nasıl olacağı» soruldu. O şu cevabı verdi: Mekke'ye dönünceye kadar Mina ve Arafat'ta ikamet ettikleri süre içinde namazlarını ikişer rekât olarak kılarlar. Hac emiri de Mekkeli bile olsa, aynı şekilde hareket eder, arefe ve bayram günlerinde namazları kılar. Şayet Mina'da ikamet etmekte olan birisi hac dolayısiyle burada olursa, Mina'da namazları tam kılar. Arafat'ta ikamet etmekte olan bir kimse varsa, o da Arafat'ta (yani kendi memleketinde) namazları tam kılar.
Kaynak: İmam Malik Muvatta, Hac Kitabı
Konu: Minada Namazın Kılınışı
1202-)
İmâm-ı Mâlik'ten: Zilhicce'nin başlarında Mekke'ye gelip hac için ihrama giren kimse Mekke'den Mina'ya gidinceye kadar namazlarını tam kılar. Mina'ya çıkınca dört rekatlileri iki rekat kılar. Çünkü o bir yerde dört geceden fazla mukim olarak kalmıştır.
Kaynak: İmam Malik Muvatta, Hac Kitabı
Konu: Mekke Ve Minada İkamet Edenlerin Namazları
1203-)
Yahya b. Said'den: Ömer b. Hattab bayramın birinci günü sabahı güneş biraz yükselince dışarı çıkarak tekbir getirdi, peşinden cemaat de getirdi. Sonra, yani kuşluk vaktinde tekrar çıktı, tekbir getirdi, müslümanlar da peşinden tekrar ettiler. Üçüncü defa güneş zevalden dönünce çıktı tekbir getirdi, yanındakiler de onunla beraber tekrar ettiler. Tekbir sesleri Kabe'ye kadar ulaşıyordu. Böylece bilinirdi ki, Ömer çıktı cemreleri taşlıyor.
Kaynak: İmam Malik Muvatta, Hac Kitabı
Konu: Teşrik Günleri Bayram Tekbirleri
1204-)
İmâm-ı Mâlik'ten: Biz Medinelilere göre kurban bayramı tekbirleri namazların peşinden getirilir. Bu tekbirlerin ilki, bayramın birinci günü öğle namazını müteakip imamın tekbiriyle başlar, cemaat de beraber getirir. Bu tekbirlerin sonuncusu da, bayramın son günü sabah namazından sonra imamın tekbirini cemaatin tekrarıyla son bulur, sonra tekbir kesilir. Hanefi mezhebine göre teşrik tekbirleri, kurban bayramının arefe günü sabah namazında başlar, bayramın dördüncü günü ikindi namazında sona erer, toplam yirmiüç vakit namazını kapsar. Bu tekbirler, her farz namazdan sonra getirilir.
Kaynak: İmam Malik Muvatta, Hac Kitabı
Konu: Teşrik Günleri Bayram Tekbirleri
1205-)
Bayram tekbirleri kadın erkek, cemaat veya fert, Mina'da veya başka memleketlerde herkese vaciptir. Hacda halk hac emirine, Mina'da ise birbirlerine uyarak tekbirlerini getirirler. Çünkü hacda olmayanların birbirlerine uyarak tekbir getirmeleri gibi, Mina'dan da halk dönüp ihramdan çıkınca birbirlerine uyarak tekbir getireceklerdir. Hacda bulunmayanlar hacda getirilen tekbirlerden sorumlu değildirler, sadece bayram tekbirlerini getirirler. Mâlik der ki: Kur'an-ı Kerim'deki «Eyyamen ma'dûdat», Bakara, 2/18 kelimesi, teşrik (bayram) günleri demektir.
Kaynak: İmam Malik Muvatta, Hac Kitabı
Konu: Teşrik Günleri Bayram Tekbirleri
1206-)
Abdullah b. Ömer'den: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), Zülhuleyfe'deki Batha'da devesini çöktürerek, orada namaz kıldı. Abdullah b. Ömer'in de böyle yaptığını söyler. Müslim, Hacc, 15/43. (139)Şeybanî, 516.
Kaynak: İmam Malik Muvatta, Hac Kitabı
Konu: Yerlerde Namazın Kılınışı
1207-)
İmâm-ı Mâlik'ten: Hacdan dönerken hiç kimsenin Muarres'ten namaz kılmadan geçmesi uygun değildir. Şayet oraya uğrandığında namaz vakti değilse, namaz kılma zamanı gelinceye kadar orada kalsın, sonra da kolayına geldiği kadar namaz kılsın. Çünkü bana ulaşan Rivâyetlere göre, Hazret-i Peygamber orada istirahat etmek için konakladı. Abdullah b. Ömer de orada devesini çöktürdü.
Kaynak: İmam Malik Muvatta, Hac Kitabı
Konu: Yerlerde Namazın Kılınışı
1208-)
Nafî'den: Abdullah b. Ömer öğle, ikindi, akşam ve yatsı namazlarını Muhassab'da kılar, sonra Mekke'ye geceleyin girerek Beytullah'ı tavaf ederdi. Şeybanî, 519
Kaynak: İmam Malik Muvatta, Hac Kitabı
Konu: Yerlerde Namazın Kılınışı
1209-)
Nafî'den: İddia ettiklerine göre, Ömer b. Hattab adamlar gönderirdi. Bunlar da cemaati Akabe'nin arkasından (Mekke'ye) sokarlarmış. Şeybanî,500
Kaynak: İmam Malik Muvatta, Hac Kitabı
Konu: Gece Minadaki Vazifeleri İfa Ettikten Sonra Mekkede Gecelemek
1210-)
Abdullah b. Ömer'den: Ömer b. Hattab şöyle dedi: Hacılardan hiç kimse Akabe'nin ötesinde Mina'da geceleyin kalmasın.
Kaynak: İmam Malik Muvatta, Hac Kitabı
Konu: Gece Minadaki Vazifeleri İfa Ettikten Sonra Mekkede Gecelemek
1211-)
Hişam, babası Urve'den naklediyor: Mina geceleri Mekke'de yatmak hususunda der ki: Hacılardan hiç kimse Mina gecelerinde (Akabe cemresinden sonra) Mina'da yatmasın
Kaynak: İmam Malik Muvatta, Hac Kitabı
Konu: Gece Minadaki Vazifeleri İfa Ettikten Sonra Mekkede Gecelemek
1212-)
İmâm-ı Mâlik'ten: Ömer b. Hattab ilk iki cemrenin yanında o kadar uzun dururdu ki ayakta duran yorulurdu.
Kaynak: İmam Malik Muvatta, Hac Kitabı
Konu: Cemrelerin Taşlanışı
1213-)
Nafî'den: Abdullah b. Ömer ilk iki cemre yanında tekbir ve teşbih getirerek, tahmidde bulunarak ve dua ederek uzun zaman bekler, Cemre-i akabe yanında da hiç beklemezdi.
Kaynak: İmam Malik Muvatta, Hac Kitabı
Konu: Cemrelerin Taşlanışı
1214-)
Nafî'den: Abdullah b. Ömer cemreleri taşlarken her taş atışta tekbir getirirdi.
Kaynak: İmam Malik Muvatta, Hac Kitabı
Konu: Cemrelerin Taşlanışı
1215-)
İmâm-ı Mâlik'ten: Bazı âlimlerin şöyle dediklerini duydum: «Cemrelere atılan taşlar, tıpkı çentik taşı büyüklüğündedir.» Mâlik'ten: Bana kalırsa bundan biraz daha büyük olursa daha iyi olur.
Kaynak: İmam Malik Muvatta, Hac Kitabı
Konu: Cemrelerin Taşlanışı
1216-)
Abdullah b. Ömer'den: Bayram günlerinde her kim Mina'da iken güneş batarsa, ertesi günün taşlarını atmadan dönmesin.
Kaynak: İmam Malik Muvatta, Hac Kitabı
Konu: Cemrelerin Taşlanışı
1217-)
Abdurrahman b. Kasım babasından naklediyor: Müslümanlar cemreleri taşlamaya gelip giderken yaya gelip giderdi. İlk defa binekli gidip gelen Muaviye b. Ebî Süfyan oldu.
Kaynak: İmam Malik Muvatta, Hac Kitabı
Konu: Cemrelerin Taşlanışı
1218-)
İmâm-ı Mâlik, Abdurrahman b. Kasım'a: Baban Kasım, cemre-i akabeyi nereden taşlardı?» diye sordu. O da: Kolayına gelen yerden!» cevabını verdi.
Kaynak: İmam Malik Muvatta, Hac Kitabı
Konu: Cemrelerin Taşlanışı
1219-)
İmâm-ı Mâlik'ten: «Çocuk ve hasta yerine taş atılır mı?» diye soruldu. Şöyle dedi: «Evet, hasta, yerine taş atılırken yerinde tekbir getirir ve kan akıtır. Şayet bayram çıkmadan iyileşirse, yerine atılan taşları o tekrar atar. Bu durumda bir de kurban kesmesi gerekir.»
Kaynak: İmam Malik Muvatta, Hac Kitabı
Konu: Cemrelerin Taşlanışı
1220-)
İmâm-ı Mâlik'ten: «Bana göre abdetsiz olarak cemreleri taşlayan, sa'y eden kimsenin bu görevleri tekrar yapması gerekmez. Ancak kasten abdestsiz olmaya niyet etmemiş olmalıdır.»
Kaynak: İmam Malik Muvatta, Hac Kitabı
Konu: Cemrelerin Taşlanışı
1221-)
Abdullah b. Ömer'den: Cemreler (kurban bayramında) üç gün güneş zevalden dönünceye kadar taşlanmaz. Şeybanî, 499
Kaynak: İmam Malik Muvatta, Hac Kitabı
Konu: Cemrelerin Taşlanışı
1222-)
Ebülbeddah, babası Asım b. Adiy'den naklediyor: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) deve çobanlarının Mina'dan çıkarak gecelemelerine müsaade etti. Onlar, bayramın birinci günü cemreleri taşladıktan sonra ikinci günü, üçüncü günü atacakları taşlan da attılar, sonra da dönüş gününün taşlarını attılar. Ebu Davud, Menâsik (Hacc), 11/77; Tirmizî, Hacc, 7/108; Nesaî, Hacc, 24/225; İbn Mace, Menâsik (Hacc), 25/67. Ayrıca bkz. Şeybanî, 495
Kaynak: İmam Malik Muvatta, Hac Kitabı
Konu: Cemreleri Taşlama Hususundaki Ruhsatlar
1223-)
Yahya b. Saîd, Ata b. Ebî Rebah'ın «ashap zamanında...» diye bahsederek çobanlara cemreleri gece taşlamalarına müsaade edildiğinden söz ettiğini işitti.
Kaynak: İmam Malik Muvatta, Hac Kitabı
Konu: Cemreleri Taşlama Hususundaki Ruhsatlar
1224-)
Cemreleri taşlama hususunda çobanlara Hazret-i Peygamber tarafından verilen ruhsatla ilgili olarak İmâm-ı Mâlik şöyle der: bilir, ama bizim anladığımıza göre çobanlar bayramın birinci günü cemreleri taşladılar, ikinci günü taş atmaya gitmeyip üçüncü günü, önce ikinci günü atmadıkları yerine sonra da üçüncü gün için taşlarını atıp döndüler. Çünkü hiç kimse bir şey kendisine farz olmadan onun kazasını yapmaz. Bir şey farz olup zamanı geçtikten sonra kaza edilir. Bu şekilde cemre taşlamalarına ruhsat verilen çobanlar, işleri bittikten sonra gitmeleri gerekiyorsa gidebilirler. Şayet sonuna kadar kalmak istiyorlarsa, diğer müslümanlarla beraber taşlarını atar, son gün onlarla beraber dönerler.
Kaynak: İmam Malik Muvatta, Hac Kitabı
Konu: Cemreleri Taşlama Hususundaki Ruhsatlar
1225-)
Ebû Bekr, babası Nafî'den naklediyor: Ebû Ubeyd'in kızı Safiye'nin kardeşinin kızı Müzdelife'de iken doğum yaptı. Safiye ile birlikte cemaetten ayrılarak bayram günü güneş battıktan sonra Mina'ya kadar geldiler. Abdullah b. Ömer bunların oraya geldikleri zaman cemreleri taşlamalarını emretti ve bundan dolayı da onların ceza olarak birşey yapmalarını söylemedi.
Kaynak: İmam Malik Muvatta, Hac Kitabı
Konu: Cemreleri Taşlama Hususundaki Ruhsatlar
1226-)
İmâm-ı Mâlik'e: «Mina'da bazı günler akşama kadar cemreleri taşlamayı unutan kimselerin durumu» soruldu. Şu cevabı verdi: «Gece gündüz hangi saatte hatırlarsa derhal gidip taşlarını atsın. Tıpkı kılmayı unuttuğu bir namazı gece ve gündüz ne zaman hatırlarsa kılması gerektiği gibi. Şayet bu kimse Mekke'ye döndükten sonra veya Mekke'den ayrıldıktan sonra bunu hatırlarsa Kabe'ye bir kurban göndermesi gerekir.»
Kaynak: İmam Malik Muvatta, Hac Kitabı
Konu: Cemreleri Taşlama Hususundaki Ruhsatlar
1227-)
Abdullah b. Ömer anlatıyor: Ömer b. Hattab, Arafat'ta cemaata bir hutbe okuyarak onlara hac ibadetinin nasıl yapılacağını anlattı. Anlattıkları arasında şunları da söyledi: Mina'ya varıp Cemreleri taşladıktan sonra kadınlarla cinsi münasebet ve koku sürünmenin dışında daha önce size haram olanlar helâl olur. Onun için Beytullah'ı tavaf etmedikçe, hiç kimse ne hanımı ile münasebette bulunsun, ne de koku sürünsün.
Kaynak: İmam Malik Muvatta, Hac Kitabı
Konu: Hacdan Dönüş
1228-)
Abdullah b. Ömer'den: Ömer b. Hattab şöyle dedi: Cemreleri taşlayıp tıraş olan veya saçlarını kısaltan ve eğer yanında ise kurbanını kesen kimseye hanımı ile cinsi münasebette bulunmanın ve koku sürünmenin dışında her şey helâl olur. Ancak Beytullah'ı tavaf etmedikçe hanımına yaklaşamaz ve güzel koku kullanamaz.
Kaynak: İmam Malik Muvatta, Hac Kitabı
Konu: Hacdan Dönüş
1229-)
Mü'minlerin annesi Hazret-i Aişe'den: Veda haccı için Hazret-i Peygamber'le birlikte yola çıkmıştık. Sonradan haccımızı umreye çevirdik. Bihalare Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: «Kimin yanında kurbanlığı varsa, hacla umre için ihrama beraber girsin. Sonra her ikisi için de ihramdan çıkmadıkça ihramlı hali devam eder.» Mekke'ye hayızlı geldim. Onun için ne Beytullah'ı tavaf ettim, ne de Safa ile Merve arasında sa'y ettim. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'a durumdan şikâyette bulundum. Bana şöyle dedi: «Saçlarını çöz, tara, umreyi bırak hac için ihrama gir» Buyurduğu gibi yaptım. Haccımızı ifa edince, Hazret-i Peygamber beni Abdurrahman b. Ebî Bekr es-Sıddık'la Ten'ım'a gönderdi. Orada umreye girdim. Abdurrahman bana: «İşte umreye gireceğin yer!» dedi. için ihrama girenler Beyt'i tavaf ettiler. Safa ile Merve arasında da sa'y ettikten sonra ihramdan çıktılar. Daha sonra Mina'dan döndükleri zaman, bir de hac için tavaf yaptılar. Sadece hac için ihrama girenler veya hacla umre ihramına birlikte girenler ise, tek bir tavaf yaptılar.
Kaynak: İmam Malik Muvatta, Hac Kitabı
Konu: Hayızlı Kadının Mekkeye Girişi
1230-)
Urve b. Zübeyr tarikiyle gelen buna benzer bir Rivâyet daha vardır. Buhârî, Hacc, 25/31; Müslim, Hacc, 15/111.
Kaynak: İmam Malik Muvatta, Hac Kitabı
Konu: Hayızlı Kadının Mekkeye Girişi
1231-)
Hazret-i Aişe'den: Mekke'ye geldiğimde hayızh idim. Onun için ne tavaf ne de sa'y ettim. Durumdan Hazret-i Peygamber'e şikâyette bulundum. Bana: «Temizleninceye kadar tavaf ve sa'yın Buhârî, Hacc, 25/81. dışında hacı adaylarının yaptıkları her şeyi yap.» buyurdu.
Kaynak: İmam Malik Muvatta, Hac Kitabı
Konu: Hayızlı Kadının Mekkeye Girişi
1232-)
İmâm-ı Mâlik şöyle demiştir: Umre için ihrama girip sonra da Mekke'de hac zamanını bekleyen hayızh bir kadın Beyt'i tavaf edemez. Şayet haccı kaçıracağından korkarsa hac için ihrama girer, fakat bir kurban keser. Böyle yapan, hacı kıran yapan kimse gibi olur, onun için tek bir tavaf yapar. kadın şayet tavaf yapmış, namazını kılmışsa sa'yini yapar, Arafat ve Müzdelife'de vakfesini yapar, cemreleri de taşlar, ancak hayızdan temizleninceye kadar ziyaret tavafını yapamaz.
Kaynak: İmam Malik Muvatta, Hac Kitabı
Konu: Hayızlı Kadının Mekkeye Girişi
1233-)
Hazret-i Aişe'den: Huyey'in kızı Safiye aybaşı oldu. Durumu Hazret-i Peygamber'e bildirdim: Bizi burada bekletecek mi?» diye sordu. Kendisine: « Ziyaret tavafını yaptı.» dendi. O zaman: « Peki öyleyse beklemeyiz.» buyurdu. Buharî, Hacc, 25/145
Kaynak: İmam Malik Muvatta, Hac Kitabı
Konu: Aybaşı Olan Bir Kadının Ziyaret Tavafını Yapışı
1234-)
Hazret-i Aişe'den: Hazret-i Peygamber'e: Ya Resûlallah! Huyey'in kızı Safiye aybaşı oldu!» dedim. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): Yoksa bizi burada bekletecek mi? Beyt'i sizlerle tavaf etmedi mi?» dedi. Etti!» dediler. Bunun üzerine Hazret-i Peygamber: Öyleyse gidelim!» buyurdu. Buharî, Hayd, 6/27; Müslim, Hacc, 15/385. Ayrıca bkz. Şeybanî, 468.
Kaynak: İmam Malik Muvatta, Hac Kitabı
Konu: Aybaşı Olan Bir Kadının Ziyaret Tavafını Yapışı
1235-)
Abdurrahman'ın kızı Amre anlatıyor:- Hazret-i Aişe haccettiği zaman yanında kadınlar varsa onların aybaşı olmalarından korkarak bayram günü önceden gidip ziyaret tavafi yapmalarını sağladı. Çünkü tavaftan sonra aybaşı olurlarsa, Hazret-i Aişe onları beklemez, onlar hayızlı olarak da memleketlerine dönebilirler. Şeybanî,467
Kaynak: İmam Malik Muvatta, Hac Kitabı
Konu: Aybaşı Olan Bir Kadının Ziyaret Tavafını Yapışı
1236-)
Mü'minlerin annesi Hazret-i Aişe'den: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), Huyey'in kızı Safîye'den bahsedince: O aybaşı oldu» dendi. Bunun üzerine Hazret-i Peygamber: «Yoksa bizi burada bekletecek mi?» dedi. Oradakiler: Ya Resûlallah! O tavafını yaptı» dediler. O zaman Hazret-i Peygamber: Öyleyse gidebiliriz,» dedi. Ebu Davud, Menâsik (Hacc), 11/89
Kaynak: İmam Malik Muvatta, Hac Kitabı
Konu: Aybaşı Olan Bir Kadının Ziyaret Tavafını Yapışı
1237-)
Hazret-i Aişe anlatıyor: Şöyle bir durumdan bahsediyorduk: Şayet onlara bir faydası yoksa, erkekler kadınları neden önceden gönderiyorlar? Eğer onların dedikleri gibi olsaydı, Mina'da tavafını yapmış altı binden fazla kadının hayızlı olarak bulunmaları icap ederdi.
Kaynak: İmam Malik Muvatta, Hac Kitabı
Konu: Aybaşı Olan Bir Kadının Ziyaret Tavafını Yapışı
1238-)
Ebû Seleme b. Abdurrahman'dan: Milhan'ın kızı Ümmü Seleme bayçam günü ziyaret tavafını yaptıktan sonra aybaşı oldu veya yolda doğum yaptı. Bunun üzerine peygamberimizden fetva istedi. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ona müsaade etti, gitti. İbn Abdilber der ki: "Ummu Süleym'den yalnızca bu yolla biliyorum." Zurkanî de şunları ekliyor: "Ebu Seleme, Ummu Süleym'den duymadığı için inkıta bulunduğu kabul edilse bile, bunu destekleyici hadisler vardır."
Kaynak: İmam Malik Muvatta, Hac Kitabı
Konu: Aybaşı Olan Bir Kadının Ziyaret Tavafını Yapışı
1239-)
İmâm-ı Mâlik'ten: Mina'da aybaşı olan bir kadın Beytullah'ı tavaf edinceye kadar orada kalır. Onun için bu şarttır. Şayet ziyaret tavafını yapmış da ondan sonra aybaşı olmuşsa memleketine dönsün. Çünkü bu konuda Hazret-i Peygamber'in hayızlı kadınlara izin verdiğine dair Rivâyet vardır.
Kaynak: İmam Malik Muvatta, Hac Kitabı
Konu: Aybaşı Olan Bir Kadının Ziyaret Tavafını Yapışı
1240-)
Şayet bir kadın ziyaret tavafından önce Mina'da aybaşı olur, durumu, aybaşı halinin bir kadını bekletmesinden daha uzun devam ederse bu zaman süresince orada kalınır. Şeybanî,469
Kaynak: İmam Malik Muvatta, Hac Kitabı
Konu: Aybaşı Olan Bir Kadının Ziyaret Tavafını Yapışı
1241-)
Ebüz-Zübeyr'den: Ömer b. Hattab (Hacdayken) bir sırtlan öldürenin bir keçi, Ceylan öldürenin bir keçi, tavşan öldürenin oğlak ve bir tarla faresi öldürenin de dört aylık bir oğlak fidye vermesine karar verdi. Şeybanî, 502
Kaynak: İmam Malik Muvatta, Hac Kitabı
Konu: Hacda Kuş Ve Diğer Yaban Hayvanlarını Vuranların Verecekleri Fidye Miktarı
1242-)
Muhammed b. Şirin anlatıyor: Bir adam Ömer b. Hattab'a gelerek: Arkadaşımla ben atlarımızı koşturduk. Dar bir yolun girişindeki gedikte bir ceylan vurduk. İkimiz de ihramlı idik. Bu durumda bizim ne yapmamızı emredersin?» dedi. Ömer (radıyallahü anh) yanındaki bir adama: Gel, beraber karar verelim!» dedi. Adamın fidye olarak bir keçi vermesini kararlaştırdılar. Adam dönüp giderken: «Bu da güya mü'minlerin emin! Daha bir ceylan hakkında bile hüküm veremiyor da başkasını çağırıyor!» diye söyleniyordu. Ömer (radıyallahü anh) sözlerini işitti, onu çağırıp: Maide sûresini okuyor musun?» diye sordu. Adam: « Hayır!» deyince: . Benimle beraber karar veren adamı tanıyor musun?» dedi. Adam yine: Hayır!» cevabını verdi. Bunun üzerine Hazret-i Ömer: Eğer Maide sûresini okumuş olsaydın seni iyice döverdim» dedi, sonra da Allahü teâlâ kitabında: «Sizden iki âdil kimse Kabe'ye gidecek kurbanlık konusunda karar verir» Maide 5/95 buyuruyor. Bu da Abdurrahman b. Avf’tır, diyerek sözlerini tamamladı.
Kaynak: İmam Malik Muvatta, Hac Kitabı
Konu: Hacda Kuş Ve Diğer Yaban Hayvanlarını Vuranların Verecekleri Fidye Miktarı
1243-)
Hişam'ın babası Urve'den: Yaban sığırı öldüren kimse bir ehil sığır, ceylan öldüren kimse de bir koyun fidye olarak verir.
Kaynak: İmam Malik Muvatta, Hac Kitabı
Konu: Hacda Kuş Ve Diğer Yaban Hayvanlarını Vuranların Verecekleri Fidye Miktarı
1244-)
Saîd b. Müseyyeb'den: Bir Mekke güvercini öldürenin bir koyun fidye vermesi lâzımdır.
Kaynak: İmam Malik Muvatta, Hac Kitabı
Konu: Hacda Kuş Ve Diğer Yaban Hayvanlarını Vuranların Verecekleri Fidye Miktarı
1245-)
İmâm-ı Mâlik'ten: Mekke'de hac veya umre için ihrama girmiş olan bir adamın evinin bir tarafında Mekke güvercininin civcivleri bulunsa, bunların kapısı kapanıp içeride ölseler, ev sahibinin ölen her civciv için bir koyun fidye vermesi gerekir.
Kaynak: İmam Malik Muvatta, Hac Kitabı
Konu: Hacda Kuş Ve Diğer Yaban Hayvanlarını Vuranların Verecekleri Fidye Miktarı
1246-)
İmâm-ı Mâlik'ten: Öteden beri ihramlı birinin bir devekuşunu öldürmesi halinde fidye olarak bir dişi deve vermesi gerektiğini duyarım.
Kaynak: İmam Malik Muvatta, Hac Kitabı
Konu: Hacda Kuş Ve Diğer Yaban Hayvanlarını Vuranların Verecekleri Fidye Miktarı
1247-)
İmâm-ı Mâlik'ten: Bana göre, hür bir cenini telef eden kimsenin anasının diyetinin onda bir değerinde yani elli dinarlık bir erkek köle veya cariye azat etmesi gerektiği gibi, devekuşu yumurtasını kıran kimsenin de bir dişi devenin değerinin onda birini fidye olarak vermesi gerekir.
Kaynak: İmam Malik Muvatta, Hac Kitabı
Konu: Hacda Kuş Ve Diğer Yaban Hayvanlarını Vuranların Verecekleri Fidye Miktarı
1248-)
Karadaki bütün kuş türleri, kartal, doğan ve akbaba gibi hayvanlar av hayvanıdır. Diğer av hayvanları gibi ihramlıların bunları avlamaları ile de fidye vermeleri icabeder.
Kaynak: İmam Malik Muvatta, Hac Kitabı
Konu: Hacda Kuş Ve Diğer Yaban Hayvanlarını Vuranların Verecekleri Fidye Miktarı