İmam Malik Muvatta Hadis Kitabı

1854-) Atâ b. Yesar'dan: Muaviye b. Ebî Süfyan altın veya gümüşten yapılmış su kabım kendi ağırlığından daha fazlası ile satınca Ebu'd-Derdâ: Ben Resûlüllah'dan işittim, o böyle yapılmasını yasakladı. Ancak misli misline satılmasına (müsaade buyurdu)» dedi. Bunun üzerine Muaviye: Bunda bir mahzur olduğunu sanmıyorum» deyince, Ebu'd-Derdâ: Bunun yaptığım kınayıp beni destekliyecek yok mu? Ben ona Resûlüllah’ın söylediğini naklediyorum: O ise bana kendi görüşünü söylüyor. Ben senin bulunduğun yerde kalamam» dedi. Sonra Ömer b. Hattab'ın yanına gitti. Olup bitenleri anlattı. Bunun üzerine Ömer b. Hattab, Muaviye'ye: «Bunu misli misline, eşit ağırlıkta satmasını» yazdı. Ebu Ömer der ki: Bu olayın, Ebu'd-Derda tarafından Muaviye'ye sadece bu yoldan arzedildiğini biliyorum. Şafiî, Risale, No: 1228; Şeybanî, 718.

Kaynak: İmam Malik Muvatta, Alış - Veriş Kitabı
Konu: Külçe Ve Sikke Halindeki Altını Gümüşle Değişmek
1855-) Ömer b. Hattab şöyle dedi: «Altını altınla ancak misli misline satınız, bir kısmını diğerine karşı fazla saymayınız. Gümüşü de gümüşle ancak misli misline satınız. Bir kısmını diğerine karşı fazla saymayınız. Gümüşle altını biri peşin, diğeri veresiye satmayınız. Hatta (müşteri) evine girmek için izin isterse verme. Zira ben sizin faize düşmenizden korkuyorum.» Daha önce Ebu Said'den merfu olarak Rivâyet edildi. Bu mevkuf Rivâyetin sebebi, uygulamanın sürdüğüne ve fazlalık bulunduğuna işarettir.

Kaynak: İmam Malik Muvatta, Alış - Veriş Kitabı
Konu: Külçe Ve Sikke Halindeki Altını Gümüşle Değişmek
1856-) Ömer b. Hattab şöyle dedi: «Altını altınla ancak misli misline satınız, bir kısmını diğerine karşı fazla saymayınız. Gümüşü de gümüşle ancak misli misline satınız. Bir kısmını diğerine karşı "azla saymayınız. Gümüşle altını biri peşin, diğeri veresiye satmayınız. Hatta (müşteri) evine girmek için izin isterse verme. Zira ben sizin faize düşmenizden korkuyorum.»

Kaynak: İmam Malik Muvatta, Alış - Veriş Kitabı
Konu: Külçe Ve Sikke Halindeki Altını Gümüşle Değişmek
1857-) Ömer b. Hattab der ki: Dinar dinar ile, dirhem dirhem ile ve bir ölçek de bir ölçekle eşit olarak satılır. Bunlardan biri peşin, diğeri veresiye olmaz.

Kaynak: İmam Malik Muvatta, Alış - Veriş Kitabı
Konu: Külçe Ve Sikke Halindeki Altını Gümüşle Değişmek
1858-) Said b. Müseyyeb'den: «Faiz ancak altın ve gümüş ile yenilip içilecek maddelerin ölçü ve tartıya girenlerinde olur.» Şeybanî, 820.

Kaynak: İmam Malik Muvatta, Alış - Veriş Kitabı
Konu: Külçe Ve Sikke Halindeki Altını Gümüşle Değişmek
1859-) Said b. Müseyyeb: «Yaprak altını altınla ve gümüşü gümüşle bozarken bir parçayı kesip eksik vermek (faize girdiği için) yer yüzünde fesad çıkarmaktır.» Şeybanî, 829.

Kaynak: İmam Malik Muvatta, Alış - Veriş Kitabı
Konu: Külçe Ve Sikke Halindeki Altını Gümüşle Değişmek
1860-) Malik der ki: Külçe veya süs eyşası haline getirilmiş, altını gümüşle ve gümüşü de altınla tartmadan satın almada bir mahzur yoktur. Ama sayılı dirhemler (gümüş para) ve dinarlar (altın paraya gelince bunların miktarlarının bildirilip sayılmadan toptan satılması caiz değildir. Şayet sayılıp tartılmadan toptan satın alınırsa o zaman aldatma gayesi güdülmüştür ve müslümanlara helâl kılınan alış verişlerden değildir. Tartı ile alınıp verilen külçe altın, gümüş, süs eşyası tartılmadan satılabilir. Bunlar kabala satılan buğday, hurma ve diğer kabala satılan gıda maddeleri gibidir.

Kaynak: İmam Malik Muvatta, Alış - Veriş Kitabı
Konu: Külçe Ve Sikke Halindeki Altını Gümüşle Değişmek
1861-) Malik der ki: Biri içerisinde altın veya gümüş bulunan Kur'an-ı Kerim 'i veya kılına ya da yüzüğü altın ve gümüş para ile satın alırsa bakılır. Satın aldığı şeyin kıymeti üçte iki ve içerisindeki altın ya da gümüşün kıymeti de üçte bir ise peşin olmak şartıyla caizdir.

Kaynak: İmam Malik Muvatta, Alış - Veriş Kitabı
Konu: Külçe Ve Sikke Halindeki Altını Gümüşle Değişmek
1862-) Malik b. Evs b. Hadesân en-Nasrî der ki: «Yüz dinarı bozdurmak istedim. Talha b. Ubeydullah bunları almak için beni yanına çağırdı. Uzun süren pazarlıktan sonra benden yüz dinarı aldı, elinde evirdi çevirdi ve «kasadarım Gâbe'den Medine yakınlarında bir yer. Buhârî, Buyu, 34/76; Müslim, 22, Musâkat, 15; no; 79 gelinceye kadar bana müsaade et» dedi. Bunu işiten Ömer b. Hattab: «Vallahi onun yanından karşılığını alıncaya kadar ayrılma» dedi, Resûlüllah: «Altını gümüşle değiştirmek faizdir. Ancak her ikisi de peşin olursa faiz olmaz. Buğdayı buğdayla değiştirmek faiz olur. Ancak peşin olursa faiz olmaz. Hurmayı hurma ile değiştirmek faiz olur. Ancak peşin olursa olmaz. Arpayı arpa ile değiştirmek faiz olur. Ancak peşin olursa olmaz, buyurdu» dedi, Şeybanî, 817.

Kaynak: İmam Malik Muvatta, Alış - Veriş Kitabı
Konu: Sarf Para Bozdurmak[36]
1863-) İmâm-ı Mâlik der ki: Biri dinarları (altın paraları) verip dirhemler (gümüş, paralar) alır, sonra bunlar içerisinde düşük kaliteli dirhem bulunca bunu geri vermek isterse, bu iş temelden bozulur. Dirhemlerin tamamını vererek dinarlarını geri alır. Bunun mekruh olmasının delili, Resûlüllah'ın: «Altını gümüşle değişmek faiz olur. Ancak peşin olursa olmaz» buyruğu ile Hazret-i Ömer:'in: «Evine girmek için izin istese de verme» sözüdür. Zira pazarlık yerinden ayrıldıktan sonra sadece ayan düşük dirhemi geri verirse, o zaman borçla veya veresiye yapılan pazarlık mesabesinde olur. Bu sebeple mekruhtur ve akid temelden bozulur. Ömer b. Hattab altın ve gümüş ile arpa, buğday ve hurma gibi yiyecek maddelerinin peşinin veresiyesi mukabilinde satılmamasını istemiştir. Çünkü bunlarda, aynı cins veya değişik cinsten de olsa veresiye ve vade caiz değildir.

Kaynak: İmam Malik Muvatta, Alış - Veriş Kitabı
Konu: Sarf Para Bozdurmak[36]
1864-) Yezid b. Abdullah b. Kuseyt'tan: « Saîd b. Museyyeb'i altın alış verişi yaparken gördüm. O kendi altınlarını terazinin bir kefesine, öbürleri de diğer kefesine boşaltıyor, terazinin dili denk olunca alıp veriyordu.» Şeybanî, 819.

Kaynak: İmam Malik Muvatta, Alış - Veriş Kitabı
Konu: Tartarak Altınla Altın Ve Gümüşle Gümüş Alış Verişi
1865-) İmâm-ı Mâlik der ki: Bize göre, ağırlıkları eşit ve peşin olmak şartıyla, sayısı farklı da olsa, dinarı dinarla ve dirhemi dirhemle değiştirmekte, mesela on dinar karşılığında onbir dinar almada bir mahzur yoktur. O zaman dinar ve dirhemler, sikke halinde olmadığı için ağırlık bakımından birbirinden farklı idi. Dirhemler de bu konuda dinarlar gibidir.

Kaynak: İmam Malik Muvatta, Alış - Veriş Kitabı
Konu: Tartarak Altınla Altın Ve Gümüşle Gümüş Alış Verişi
1866-) İmâm-ı Mâlik der ki: Kim altını altınla ve gümüşü gümüşle tartarak alır da arada bir miskallik fark olur, bunun değeri kadar arkadaşına gümüş veya başka bir şey verirse bunu almasın. Çünkü bu çirkindir ve faize götürür. miskal altının kıymetini almak caiz olunca, o zaman sanki bunu müstakil satın almış gibi olur. Böyle olunca alışverişi caiz kılmak için, onun miskalin değerinin birkaç mislini alması da caiz olur. Mâlik der ki: Müşteriye yanında başka bir şey olmaksızın bu bir miskalı tek başına satsa, müşteri daha önce aldığı fıatın onda biri ile de satışı kendisine caiz kılmak için alamaz. Bu, haramı helâl kılmaya çare aramadır. Yasaklanmıştır.

Kaynak: İmam Malik Muvatta, Alış - Veriş Kitabı
Konu: Tartarak Altınla Altın Ve Gümüşle Gümüş Alış Verişi
1867-) İmâm-ı Mâlik der ki: Biri tartmak suretiyle kaliteli altınla ve kalitesiz külçe altını karışık olarak verip karşılığında eşit miktarda insanlar tarafından makbul sayılmayan Küfe altını alsa, bu doğru değildir, mekruhtur. Mâlik der ki: Zira kaliteli altın sahibi, bu altını ile beraber verdiği külçe altının iyilerini almıştır. Bununla beraber, bunun altınları yine de kalitelidir. Böyle olmasaydı, arkadaşı kendi Küfe altınları ile tartmak suretiyle almazdı. Bu iyi cins üç ölçek hurmayı, daha iyi kurutulmuş iki buçuk ölçek hurma ile alma gibidir ki, ona bu yaptığın doğru değil, denilince alış verişi caiz kılmak için aldığı hurma karşılığında iki ölçek kaliteli hurma ile bir ölçek kalitesiz hurma verir. (Böylece alınıp verilen hurma üçer ölçek, yani eşit olmuş olur). Bu ise caiz değildir. Çünkü iyi cins hurma sahibi bir ölçek hurmasını, bir ölçek kalitesiz hurma için vermemiştir. Bilakis bunu kaliteli hurma için vermiştir. Yahut da bu, şuna benzer; Birinin diğerine bana iki ölçek Şam buğdayı karşılığında üç ölçek beyaz buğday sat demesi üzerine öbürü: Bu caiz değildir. Ancak misli misline caiz olur deyince, bu defa alış verişi caiz kılmak için iki ölçek Şam buğdayı ile bir ölçek arpa verir ki bu da caiz değildir. Çünkü pazarlık müstakil olsaydı bir ölçek arpa mukabilinde bir ölçek beyaz buğdayı vermezdi. O bunu Şam buğdayının kalitesinin üstünlüğünden dolayı vermiştir. Bu ise caiz değildir. Belirttiğiniz külçe altının durumu da böyledir.

Kaynak: İmam Malik Muvatta, Alış - Veriş Kitabı
Konu: Tartarak Altınla Altın Ve Gümüşle Gümüş Alış Verişi
1868-) İmâm-ı Mâlik der ki: Ancak misli misline satılması caiz olan altın, gümüş ve buğdayın iyi cinslerinin yanında, denkliği sağlıyarak satışı caiz kılmak ve yasak kılınan şeyi helâl kılmak için, kötü cinslerini de bulundurmak doğru değildir. Böyle yapan, bununla sattığı şeyin kalitesinin iyi olduğunu belirtmek ister. Halbuki bunun yanında, verdiği kalitesiz şeyi tek başına verse, bunu karşıdaki kabul etmez. O halde, bunu ancak o kaliteli malın hatırı için kabul etmektedir. Ama o kalitesiz buğdayı, başka şekilde tek başına satsa da iyilerine karıştırmasa, bunda bir sakınca yoktur

Kaynak: İmam Malik Muvatta, Alış - Veriş Kitabı
Konu: Tartarak Altınla Altın Ve Gümüşle Gümüş Alış Verişi
1869-) Abdullah b. Ömer'den: Resûlüllah «Kim herhangi bir gıda maddesi satın alırsa, bunu teslim almadan başkasına satmasın.» buyurdu. Buhârî, Buyu, 34/51; Müslim, Buyu, 21/8, no: 32.

Kaynak: İmam Malik Muvatta, Alış - Veriş Kitabı
Konu: Iyne Yoluyla Alış Veriş
1870-) Abdullah b. Ömer'den: Resûlüllah «Herhangi bir yiyecek maddesi satın alan kimse bunu teslim almadan başkasına satmasın» buyurdu. Müslim, Buyû, 21/8, no: 33.

Kaynak: İmam Malik Muvatta, Alış - Veriş Kitabı
Konu: Iyne Yoluyla Alış Veriş
1871-) Abdullah b. Ömer'den: «Biz Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) zamanında yiyecek maddeleri satın alırdık. Bunu satmadan önce, Resûlüllah bize aldığımız yerden başka yere nakletmemizi emreden birini gönderirdi.» Müslim, Buyu, 21/8, no: 33

Kaynak: İmam Malik Muvatta, Alış - Veriş Kitabı
Konu: Iyne Yoluyla Alış Veriş
1872-) Ömer b. Hattab’ın emriyle Hakim b. Hizam insanlar için gıda maddeleri satın aldı ve teslim almadan geri sattı. Bunu işiten Ömer (radıyallahü anh) pazarlığı dudurdu ve: «Satın aldığın gıda maddelerini teslim almadan önce satma» buyurdu. Bu konudaki hadislerde, satın alınan gıda maddelerinin teslim alınmadan satılmasının caiz olmadığını öğrendik. Acaba bu hüküm sadece gıda maddelerinde mi geçerlidir, yoksa diğerleri de buna dahil midir? İmâm-ı Mâlik'in görüşü biraz sonra metinde görülecek. görüşü ise şöyledir: Satın alman şey ya gayri menkûldür yani taşınamaz mallardır, ya da menkuldür, yani taşınabilir mallardandır. Taşınamaz malları teslim almadan önce satmak caizdir. Taşınabilir malların ise teslim almadan önce satışı caiz değildir. (Bk. Mecelle, Mad, 253) Şafiiye göre, gerek yiyecek maddeleri ve gerekse bunun dışındaki diğer maddeler ve hatta taşınmaz mallar da, aynı hükme dahildir, satışları carı değildir. b. Hanbel'e göre ise, ölçü ve tartıya girenlerin teslim almadan önet satışları caiz değil, bunun dışındakilerin satışı caizdir. (İbn Rüşd, Bidaye-tü’l-Müctehid, c.2, s. 158; Sehârenfûri, Bezlü'l-Mechûl c.15, s. 167).

Kaynak: İmam Malik Muvatta, Alış - Veriş Kitabı
Konu: Iyne Yoluyla Alış Veriş
1873-) Malik'e şu Rivâyet edildi: «(Sahilde) Câr deposunda bulunan yiyecek maddeleri ile ilgili istihkak bölgeleri Mervan b. Hakem zamanında çıkmıştır. İnsanlar da bu belgeleri, yiyecek maddelerini teslim almadan satarlardı. Bunun üzerine Zeyd b. Sabit ile ashabdan başka biri Mervan'ın huzuruna çıkıp: «Sen faizi helâl mı kılıyorsun? Ey Mervan!» dediklerinde, Mervan: «Faizi helâl kılmaktan Allah'a sığınırım. Bu da nereden çıktı?» dedi. Şu belgeler... İnsalar o belgeleri alıyorlar, daha mallarını teslim elmadan satıyorlar» dediler. Bunun üzerine Mervan, bunları takip edecek zabıta gönderdi. Zabıtalar bu belgeleri satın alanlardan alıp sahiplerine iade ediyorlardı. Müslim, manaca Dahhâk b. Osman -Bukeyr b. Abdullah b. el-Eşecc -Süleyman b. Yesar - Ebu Hureyre senediyle mevsul olarak Rivâyet eder: Buyu, 21/8, no: 40. geçen «istihkak belgesi» diye tercüme ettiğimiz «sak»: Üzerinde borç yazılı kâğıt demektir. Burada bundan maksat ise şudur. Veliyyü'l-Emr devlette alacağı olan hak sahiplerine alacakları gıda maddelerini ve diğer haklarını bir kâyul;. yazarak tasdik edip verirdi. Onlar da bu haklarını devlet hazinesinden teslim almadan başkalarına satarlardı. (Bk. Sahihu Müslim bi-Şerhin-Nevevî, c. 10, s. 171).

Kaynak: İmam Malik Muvatta, Alış - Veriş Kitabı
Konu: Iyne Yoluyla Alış Veriş
1874-) Malik'e şöyle Rivâyet edildi: «Bir adam diğerinden vadeyle buğday satın almak istedi. Bunun üzerine bu kimse müşteriyi alarak pazara götürdü. Orada bulunan buğday yığınlarını göstererek: Senin için bunların hangisinden almamı istiyorsun?» deyince, müşteri: Sen bana kendinde olmayan şeyi mi satıyorsun?» dedi ve Abdullah b. Ömer'in yanına geldiler. Abdullah b. Ömer müşteriye: Kendisinde olmayan şeyi bundan alma» ve satıcıya da: « Kendinde olmayan şeyi satma» dedi.

Kaynak: İmam Malik Muvatta, Alış - Veriş Kitabı
Konu: Iyne Yoluyla Alış Veriş
1875-) Yahya b. Saîd'den: Abdurrahman oğlu müezzin Cemil'in Saîd b. Müseyyeb'e şöyle bir sual sorduğunu işittim: Ben devletin Car deposundan insanlara dağıttığı yiyecek maddelerini satın alıyorum. Sonra vade ile geri satmak istiyorum.» dedi. Bunun üzerine Saîd: Satın aldığm yiyecek maddelerinin tamamını onlara geri vermek mi istiyorsun?» dedi. Cemil: deyince Saîd bunu yasakladı.

Kaynak: İmam Malik Muvatta, Alış - Veriş Kitabı
Konu: Iyne Yoluyla Alış Veriş
1876-) İmâm-ı Mâlik der ki: Bizde ittifakla kabul edilen görüş şudur: Buğday, arpa, yulaf, dan gibi hububattan birini veya nohut, mercimek gibi şeylerden birini ya da nebati yağ, tereyağ, bal, sirke, peynir, susam yağı ve süt ve benzeri katıklıklardan birini satın alan kimse, bunları teslim almadan önce satamaz.

Kaynak: İmam Malik Muvatta, Alış - Veriş Kitabı
Konu: Iyne Yoluyla Alış Veriş
1877-) Ebuz-Zinâd'dan: Said b. Müseyyeb ile Süleyman b. Yesâr'dan işittim. Onlar kişinin vadeyle, altın karşılığında buğday satıp altını teslim almadan önce bunun yerine hurma almasını yasaklıyorlardı.

Kaynak: İmam Malik Muvatta, Alış - Veriş Kitabı
Konu: Vadeli Satışı Mekruh Olan Yiyecek Maddeleri
1878-) Kesir b. Ferkad'den «Ebû Bekir b. Muhammed b. Amr b. Hazm'e vadeyle altın karşılığında buğday satıp sonra altını teslim almadan önce yerine hurma alan kimsenin durumunu sordum, O da bunu mekruh görerek yasakladı.»

Kaynak: İmam Malik Muvatta, Alış - Veriş Kitabı
Konu: Vadeli Satışı Mekruh Olan Yiyecek Maddeleri
1879-) İbn Şihab'dan da bunun benzeri Rivâyet edilmiştir.

Kaynak: İmam Malik Muvatta, Alış - Veriş Kitabı
Konu: Vadeli Satışı Mekruh Olan Yiyecek Maddeleri
1880-) İmâm-ı Mâlik der ki: Said b. Müseyyeb, Süleyman b. Yesâr, Ebû Bekir b. Muhammed b. Amr b. Hazm ve İbn Şihab, birinin para karşılığında buğday satıp, parayı teslim almadan, yerine hurma almasını yasakladılar. Ama başka birinden hurma alıp da, hurma sahibinin parasını almak üzere buğday sattığı kimseye gönderse, bunda bir mahzur yoktur. Mâlik der ki; Ben bu meseleyi ilim sahibi bir çok kimseye sordum, bunda bir mahzur görmediler.

Kaynak: İmam Malik Muvatta, Alış - Veriş Kitabı
Konu: Vadeli Satışı Mekruh Olan Yiyecek Maddeleri
1881-) Abdullah b. Ömer der ki: Birinin diğerine peşin para vererek kalitesini, fiatını ve teslim zamanını belirlemek şartıyla gıda maddeleri almasında bir mahzur yoktur. Fakat olgunlaşmamış, başaktaki ekin ile ağaçtaki olgunlaşma belirtileri görülmemiş hurmanın bu şartla alınması caiz değildir.

Kaynak: İmam Malik Muvatta, Alış - Veriş Kitabı
Konu: Peşin Para İle Sonradan Teslim Edilmek Üzere Gıda Maddeleri Almak[46]
1882-) İmâm-ı Mâlik der ki: Biri peşin para verip teslim zamanını ve fiatını belirleyerek gıda maddeleri satın alsa da, teslim zamanı gelince mal sahibinde, alacağı malı tam bulamayıp pazarlığı bozsa, o takdirde önce vermiş olduğu parasını geri alması gerekir. Parasını teslim almadan önce onun yerine başka bir şey alırsa, o takdirde, daha önce pazarlık etmiş olduğu gıda maddelerini teslim almadan önce satmış gibi olur. Mâlik der ki: Halbuki Resûlüllah gıda maddelerinin teslim almadan önce satışını yasaklamıştır. Mâlik der ki: Müşteri pişman olarak satıcıya: «pazarlığı bozalım, sana verdiğim parayı ileride iade edersin (şimdi istemiyorum)» dese bu doğru değildir. Fukaha bunu yasaklamıştır. Çünkü pazarlığın bozulması şartıyla müşterinin mal sahibindeki alacağını ertelemesi neticesinde, pazarlık yaptığı gıda maddeleri mal sahibine helâl olunca, ileride alınmak üzere parası verilip satın alınan gıda maddelerinin, teslim alınmadan önce satışının da helâl olması gerekir. (Halbuki her ikisi de caiz değildir,) Mâlik der ki: Bunun izahı şöyledir. Malın teslim zamanı gelip de müşterinin, malı beğenmiyerek daha ileri bir tarihte parasını geri almak istemesi pazarlığı bozmak değildir. Çünkü pazarlığın bozulmasıyla ne satıcıya ne de müşteriye bir fazlalık sağlanır. Müşteri parasını mal sahibi de malını olduğu gibi geri alır. Şayet pazarlığı bozmada belirtilen zamanın ertelenmesi veya taraflardan birinin diğerine pazarlıkta olmayan bir şey vermesi ya da taraflardan birine menfaat sağlanması gibi fazla bir şey olursa buna pazarlığı bozma denilmez. Pazarlığı bozma, akid tamamlandıktan sonra olur. Pazarlığı bozmaya, aldığı mala başkasını ortak yapmaya ve malı aldığı fiata satmaya, ancak fazlalık eksiklik ve vade olmaması şartıyla müsaade edilmiştir. Bunda fazla, eksik veya vade olursa satış olur. Bu takdirde de alış-verişi helâl kılan bunu da helâl kılar ve alış-verişi haram kılan bunu da haram kılar.

Kaynak: İmam Malik Muvatta, Alış - Veriş Kitabı
Konu: Peşin Para İle Sonradan Teslim Edilmek Üzere Gıda Maddeleri Almak[46]
1883-) İmâm-ı Mâlik der ki: Şam buğdayı için peşin para ödeyenin, vadeden sonra Mahmule buğdayı almasında bir sakınca yoktur. Mâlik der ki: İleride alacağı malın çeşidini belirterek peşin para veren kimsenin, malı teslim alma zamanı gelince, bunun iyisini veya düşük kalitesini almasında bir mahzur yoktur. Mesela ileride Mahmule buğdayı almak için peşin para veren kimsenin, Şam buğdayı veya arpa alması caizdir. Yine acve (iyi kalite) cinsinden hurma almak için peşin para veren kimsenin seyhanî veya cem' (düşük kalite) denilen hurmalardan alması caizdir. Kırmızı kuru üzün için peşin para veren de siyah kuru üzüm alabilir. bunların caiz olması için teslim zamanının gelmiş olması ve alınacak miktarın önceden tayin edilen ölçeğe eşit olması gerekir.

Kaynak: İmam Malik Muvatta, Alış - Veriş Kitabı
Konu: Peşin Para İle Sonradan Teslim Edilmek Üzere Gıda Maddeleri Almak[46]
1884-) Süleyman b. Yesâr'dan: Sa'd b. Ebî Vakkas'ın eşeğinin yemi tükenince kölesine: Evden buğday al. Götür, buğday miktarı arpayla değiş, üzerine fazla alma» Mal i.i tnc/h'' iuo fjöro, buğday ile arpa bir cins sayılmaktadır. Bu sebeple, biri 'i:- "i iî rk'Rİştirilineo, fazlalık caiz değildir, Ama Hanefi mezhebine göre. hım İn r nyn r-.yı-\ cinslerdir. Peşin olmak şartıyla fazlalık caizdir. derdi.

Kaynak: İmam Malik Muvatta, Alış - Veriş Kitabı
Konu: Yiyecek Maddelerinin Birbirleri İle Eşit Olarak Alınıp Satılması
1885-) Süleyman b. Yesâr'dan: Abdi Yegûs oğlu Esved oğlu Abdurrahman, hayvanının yemi tükenince kölesine: Evden buğday al. Sonra da bu buğday karşılığında (pazardan) eşit miktarda arpa al.» derdi.

Kaynak: İmam Malik Muvatta, Alış - Veriş Kitabı
Konu: Yiyecek Maddelerinin Birbirleri İle Eşit Olarak Alınıp Satılması
1886-) İbn Muaykıb ed-Devsî'den de yukardaki hadisin bir benzeri Rivâyet edilmiştir. Mâlik der ki: Bize göre de hüküm böyledir.

Kaynak: İmam Malik Muvatta, Alış - Veriş Kitabı
Konu: Yiyecek Maddelerinin Birbirleri İle Eşit Olarak Alınıp Satılması
1887-) Yine İmâm-ı Mâlik der ki: Bize göre üzerinde ittifak edilen görüş karşılıklı olarak buğdayla buğday ve hurma ile hurma, buğdayla hurma ve hurma ile kuru üzüm, kuru üzümle buğday ve her çeşit gıda maddelerinin ve katıklıkların karşılıklı satışı ancak peşin olmaları şartıyla caizdir. Bunların birbirleriyle vadeli değiştirilmeleri haramdır.

Kaynak: İmam Malik Muvatta, Alış - Veriş Kitabı
Konu: Yiyecek Maddelerinin Birbirleri İle Eşit Olarak Alınıp Satılması
1888-) İmâm-ı Mâlik der ki: Gıda maddelerini ve katıkları, kendi cinsleriyle farklı olarak satmak caiz değildir. Mesela bir ölçek buğdayı iki ölçek buğday, bir ölçek hurmayı iki ölçek hurma, bir ölçek kuru üzümü iki ölçek kuru üzüm karşılığında ve bunlara benzer bütün hububat ve katıkların aynı cinsinin bir ölçeğini iki ölçeği karşılığında peşin de olsa satmak caiz değildir. Çünkü bu, gümüşle gümüş ve altınla altının değiştirilmesi gibidir. Fazlalık ve vade caiz değildir. Eşit ve peşin olması gerekir.

Kaynak: İmam Malik Muvatta, Alış - Veriş Kitabı
Konu: Yiyecek Maddelerinin Birbirleri İle Eşit Olarak Alınıp Satılması
1889-) İmâm-ı Mâlik der ki: Yenilip içilecek maddelerden ölçülüp tartılabilenler çeşitli sınıflardan olup aradaki farklılık fazla ise, o zaman peşin olarak farklı miktarlarla satışları caizdir. Mesela iki ölçek buğday karşılığında bir ölçek hurma ve iki ölçek kuru üzüm karşılığında bir ölçek hurma, yine iki ölçek tereyağ karşılığında bir ölçek buğday almada, peşin olması kaydıyla bir mahzur yoktur, vadeli olursa caiz değildir.

Kaynak: İmam Malik Muvatta, Alış - Veriş Kitabı
Konu: Yiyecek Maddelerinin Birbirleri İle Eşit Olarak Alınıp Satılması
1890-) İmâm-ı Mâlik der ki: Miktarı belli olmayan buğday yığınını, birbaşka buğday yığını ile ölçmeksizin değiştirmek caiz değildir. Fakat buğday yığını ile hurma yığınını peşin olarak değiştirmek caizdir. Çünkü hurma karşılığında buğdayı kabala (götürü) satın almada bir mahzur yoktur.

Kaynak: İmam Malik Muvatta, Alış - Veriş Kitabı
Konu: Yiyecek Maddelerinin Birbirleri İle Eşit Olarak Alınıp Satılması
1891-) İmâm-ı Mâlik der ki: Farklılıkları belirgin çeşitli gıda maddeleri ve katıkların bir kısmının diğeri karşılığında kabala alınması caizdir. Ancak peşin olmaları gerekir. Böyle kabala alınmalarının caiz olması bunlardan birinin altın ve gümüşle kabala alınması gibidir.

Kaynak: İmam Malik Muvatta, Alış - Veriş Kitabı
Konu: Yiyecek Maddelerinin Birbirleri İle Eşit Olarak Alınıp Satılması
1892-) İmâm-ı Mâlik der ki: Mesela gümüşle kabala buğday ve altınla kabala hurma satın alınsa bu helâldir, bir mahzuru yoktur. Mâlik der ki: Kim miktarını bildiği buğdayı yığıp bunu müşteriden gizleyerek kabala satarsa caiz değildir. Müşteri isterse bunu mal sahibine miktarını gizlediği ve aldattığı gerekçesiyle geri iade edebilir. İslâm bilginleri böyle bir satışı yasaklamışlardır.

Kaynak: İmam Malik Muvatta, Alış - Veriş Kitabı
Konu: Yiyecek Maddelerinin Birbirleri İle Eşit Olarak Alınıp Satılması
1893-) İmâm-ı Mâlik der ki: Biri diğerinden büyük değirmi bir ekmeği iki ekmekle ve büyüğünü küçüğü ile değiştirmek uygun değildir. Ama birbirlerine eşit olduğu biliniyorsa, o zaman tartılmadan da bu şekilde değiştirilmesi caiz olur.

Kaynak: İmam Malik Muvatta, Alış - Veriş Kitabı
Konu: Yiyecek Maddelerinin Birbirleri İle Eşit Olarak Alınıp Satılması
1894-) İmâm-ı Mâlik der ki: Bir ölçek sütle bir ölçek kaymağı, iki ölçek kaymak karşılığında satmak doğru değildir. Bu, daha önce belirttiğimiz iki ölçek kebîs (lüks kalite) hurma karşılığında satılması gibidir. Zira bunu yapan, iki ölçek kebîs ile üç ölçek acve değiştirilmek istenmeyince, denkliği sağlayıp alış-verişi caiz kılmak için bir ölçek de adi hurma ilave etmiştir. Süt sahibi de böyledir. Sütle kaymağı, daha fazla kaymak elde etmek için vermiştir.

Kaynak: İmam Malik Muvatta, Alış - Veriş Kitabı
Konu: Yiyecek Maddelerinin Birbirleri İle Eşit Olarak Alınıp Satılması
1895-) İmâm-ı Mâlik der ki: Buğdayı, un ile eşit olarak değiştirmede bir mahzur yoktur. Hanefilere göre buğdayı un ile değiştirmek caiz değildir. Çünkü ikisi aynı cinstir ve ölçekle ölçülmeleri gerekir. Ölçekde de unla buğday eşit olmaz. Birinin fazla olma ihtimali vardır. Aynı cins şeylerde fazlalık faiz olur. (Mavsılî, el-İhtiyar, c.2, s. 32). Şayet ölçeğin yarısını buğday, yarısını da un doldurup bir ölçek buğday karşılığında verse, daha önce belirttiğimiz gibi bu caiz değildir. Çünkü bu durumda, buğdayını kaliteli sayarak ölçeğin yarısını unla doldurmuştur. Bu da caiz değildir.

Kaynak: İmam Malik Muvatta, Alış - Veriş Kitabı
Konu: Yiyecek Maddelerinin Birbirleri İle Eşit Olarak Alınıp Satılması
1896-) Ebû Meryem oğlu Abdullah oğlu Muhammed'den: Said b. Müseyyeb'e sordum: «Ben Car'daki devlet hazinesinin istihkak belgeleriyle dağıtımı yapılan gıda maddelerini satın alıyorum. Bazen bir dinar yarım dirheme aldığım oluyor. Bu durumda yarım dirhem para yerine, onun değeri kadar gıda maddesini almıyorum.» deyince Said: «Hayır eksik alma. Sen dirhem ver, üzerine yiyecek maddesi al» dedi.

Kaynak: İmam Malik Muvatta, Alış - Veriş Kitabı
Konu: Yiyecek Maddeleri Satışı İle İlgili Diğer Hadisler
1897-) Malik'den Rivâyet edildiğine göre: Muhammed b. Sîrin «Başaktaki ekini ağarıncaya kadar satmayınız» derdi.

Kaynak: İmam Malik Muvatta, Alış - Veriş Kitabı
Konu: Yiyecek Maddeleri Satışı İle İlgili Diğer Hadisler
1898-) İmâm-ı Mâlik der ki: Bir kimse fiatını belirleyerek vade ile yiyecek maddeleri satın alsa, teslim zamanı gelince mal sahibi: «Sana vereceğim mal bende yok. Sen bunu bana vade ile geri sat.» dese bu caiz değildir. Çünkü Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), yiyecek maddelerinin teslim almadan önce satışını yasaklamıştır. Zira mal sahibi, önce müşteriye sattığı şeyi vermiş, sonra da müşteri geri kendisine iade etmiştir. O zaman mal sahibinin mal yerine müşteriye verdiği para ve müşterinin mal sahibinden almadığı yiyecek maddeleri aralarındaki satışı bozar. Müşteri yiyecek maddelerini geri ona satarsa, teslim almadan önce satmış olur.

Kaynak: İmam Malik Muvatta, Alış - Veriş Kitabı
Konu: Yiyecek Maddeleri Satışı İle İlgili Diğer Hadisler
1899-) İmâm-ı Mâlik der ki: Bir müşteri mal sahibinden bir miktar gıda maddesi satın alıp da teslim almasa, kendisinin de başka bir alacaklıya aynı miktarda gıda maddesi borcu olsa ve bu alacaklıyı gıda maddesi salın aldığı kimseye göndererek: «Git, sana vereceğim kadar onda alacağım var, bunu ondan al», dese bu caiz değildir. Çünkü satın aldığı şeyi teslim almadan önce satmıştır. Halbuki bu caiz değildir. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bunu yasaklamıştır. Fakat İslam bilginleri alman mala başkasının ortak yapılmasının, malın alış fiatına satılmasının ve pazarlığı bozmasının caiz olduğunda görüş birliğine varmışlardır. Mâlik der ki: Fakihler, bunu yardımlaşma saymışlar, satış saymamışlardır. Bu, ödünç olarak eksik dirhemler veren kimseye, bu dirhemlerine karşılık tam dirhemlerin verilmesi gibidir ki, bu caizdir. Fakat tam dirhemlerle eksik dirhemler satın alsa, bu caiz değildir. Tam dirhemler ödenmek şartıyla anlaşıp da, kendisi eksik verse caiz olmaz.

Kaynak: İmam Malik Muvatta, Alış - Veriş Kitabı
Konu: Yiyecek Maddeleri Satışı İle İlgili Diğer Hadisler
1900-) İmâm-ı Mâlik der ki: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'ın Müzâbene alışverişini yasaklayıp, tahmin ederek yerdeki hurma karşılığında ariyye alış-verişine müsaade etmesi de bunun benzerlerindendir. Bu ikisi birbirinden farklıdır. Çünkü müzâbene satışı, karşılıklı pazarlık ve ticaret esasına dayanır. Ariyye satışı ise, iyilik ve yardım esasına dayanır. Bunda karşılıklı menfaat yarışı olmaz. Müzâbene: Yaş hurmayı aynı miktar kuru hurmayla değiştirmek. Ariyye (Arâyâ): Hurma meyvelerinin bağışlanması.

Kaynak: İmam Malik Muvatta, Alış - Veriş Kitabı
Konu: Yiyecek Maddeleri Satışı İle İlgili Diğer Hadisler
1901-) İmâm-ı Mâlik der ki: Bir kimse, karşılığında ileride gıda maddesi vermek üzere çeyrek veya üçte bir ya da daha az dirheme gıda maddesi satın alsa caiz değildir. Birinin bir dirhemden az miktarda paraya vade ile buğday alması, sonra bunu bir dirheme tamamlayarak verip kalan küsuratın karşılığında başka bir şey alması caizdir.

Kaynak: İmam Malik Muvatta, Alış - Veriş Kitabı
Konu: Yiyecek Maddeleri Satışı İle İlgili Diğer Hadisler
1902-) İmâm-ı Mâlik der ki: Bir kimsenin diğerine bir dirhem verip sonra ondan dirhemin üçte biri veya dörtte biri ya da belirli küsuru karşılığında fiatı belirli mal alması caizdir. Şayet malın fiatı belli olmaz da, parayı bırakan, alacağım günkü fiatına göre alırım derse bu caiz değildir. Çünkü bunda aldanılabilir. Zira fiat bazen düşer ve bazen de yükselir. Ayrıca alıcı ile satıcı pazarlık yapmadan ayrılmış olurlar (ki bu da caiz değildir).

Kaynak: İmam Malik Muvatta, Alış - Veriş Kitabı
Konu: Yiyecek Maddeleri Satışı İle İlgili Diğer Hadisler
1903-) İmâm-ı Mâlik der ki: Kim kabala (götürü) buğday satar da kendisi için ayırmaz, sonra ihtiyaç duyunca bunun bir kısmını geri almak isterse, bu caiz değildir. Ancak kabala satarken, kendisi için üçte bir veya daha azını ayırabilir. Üçte birden fazla olursa, müzâbene ve mekruh olan satış içerisine girer.

Kaynak: İmam Malik Muvatta, Alış - Veriş Kitabı
Konu: Yiyecek Maddeleri Satışı İle İlgili Diğer Hadisler