İmam Malik Muvatta Hadis Kitabı

1651-) İmâm-ı Mâlik der ki: Karısından kesin olarak boşanan ve ona dönme hakkı olmayan koca, sonradan karısının (kendisinden) hamile olduğunu inkâr ediyorsa, kadın (iddia edilenin aksine) o adamdan hamile olmuşa benziyor, aradan şüphe edilebilecek bir zaman geçtiği halde çocuğun o adamdan olduğunu iddia ediyor, fakat kesin olarak bilinmiyorsa lânetleşirler. Erbab-ı ilimden duyduğum budur, bize göre hüküm böyledir.

Kaynak: İmam Malik Muvatta, Talak (boşama/boşanma) Kitabı
Konu: Lian Lânetleşme Yoluyla Boşanma[22]
1652-) İmâm-ı Mâlik der ki: Karısının kendisinden hamile olduğunu ikrar eden ve hamileyken üç talakla boşanan, henüz ayrılmadan önce zina ederken gördüğünü iddia eden koca, yabancı bir kişiye iftira ettiğinden lânetleşmezler. Bu adama had tatbik edilir. Şayet üç talakla boşadıktan sonra kendisinden hamile olduğunu inkâr ederse lânetleşirler. İşittiğim budur.

Kaynak: İmam Malik Muvatta, Talak (boşama/boşanma) Kitabı
Konu: Lian Lânetleşme Yoluyla Boşanma[22]
1653-) İmâm-ı Mâlik der ki; Zina töhmeti ve had konusunda hür bir kimse ile köle arasında fark yoktur. Şu kadar var ki cariyeye töhmet edene had tatbik edilmez.

Kaynak: İmam Malik Muvatta, Talak (boşama/boşanma) Kitabı
Konu: Lian Lânetleşme Yoluyla Boşanma[22]
1654-) İmâm-ı Mâlik der ki: Müslüman cariye, Hıristiyan veya yahudi hür bir kadınla evlenmiş ve münasebette bulunmuş olan müslüman hür kocası ile karısı arasında mülâane (lânetleşme) yapılır. Çünkü Yüce Allah, Kur'an-ı Kerim'inde «karılarına iftira edenler» (Nur, 24/6) buyurmuştur. Müslüman cariye ve Hıristiyan veya yahudi hür bir kadın da buradaki «karıları» kelimesinin içine dahildir. Bizce hüküm böyledir.

Kaynak: İmam Malik Muvatta, Talak (boşama/boşanma) Kitabı
Konu: Lian Lânetleşme Yoluyla Boşanma[22]
1655-) İmâm-ı Mâlik der ki: Köle, müslüman hür bir kadın ile ya da müslüman bir cariye veya yahudi veya Hıristiyan hür bir kadın ile evlenirse aralarında gerektiğinde mülâane yapılır.

Kaynak: İmam Malik Muvatta, Talak (boşama/boşanma) Kitabı
Konu: Lian Lânetleşme Yoluyla Boşanma[22]
1656-) İmâm-ı Mâlik, karısıyla lânetleşen ve aklı başına gelip daha beşinci yeminde kendisine lanet okumadan bir veya iki yemin sonra kendisini yalanlayan koca hakkında der ki: Kocaya iftira haddi tatbik edilir, araları ayrılmaz.

Kaynak: İmam Malik Muvatta, Talak (boşama/boşanma) Kitabı
Konu: Lian Lânetleşme Yoluyla Boşanma[22]
1657-) İmâm-ı Mâlik, karısını boşayıp aradan üç ay geçtikten sonra «ben hamileyim» diyen karının kocası hakkında der ki: Kocası, bu kadının (kendinden) hamile olduğunu inkâr ederse karısıyla lânetleşir.

Kaynak: İmam Malik Muvatta, Talak (boşama/boşanma) Kitabı
Konu: Lian Lânetleşme Yoluyla Boşanma[22]
1658-) Kocası lânetleşen sonra da kocası tarafından satın alınan cariye hakkında da İmâm-ı Mâlik der ki: Ona sahip olsa da münasebette bulunamaz. Sünnet, lânetleşen karı kocanın ebediyyen birbirlerine dönemeyeceği şeklindedir.

Kaynak: İmam Malik Muvatta, Talak (boşama/boşanma) Kitabı
Konu: Lian Lânetleşme Yoluyla Boşanma[22]
1659-) İmâm-ı Mâlik der ki: Zifafa girmeden karısı ile lânetleşen koca sadece mehrin yarısını verir»

Kaynak: İmam Malik Muvatta, Talak (boşama/boşanma) Kitabı
Konu: Lian Lânetleşme Yoluyla Boşanma[22]
1660-) Malik'e Rivâyet edildi: Urve b. Zübeyr, Han yapan kadının çocuğu ile zinadan olan çocuk hakkında şöyle derdi: öldüğünde mirasından annesi Kur'an-ı Kerim’de belirtilen hissesini alır, anne bir kardeşleri de hisseleri kadarını alırlar. Geri kalan mirası, eğer kadın azatlı cariye ise efendilerine kalır. Eğer cariye değil hür ise kendisi hakkım aldıktan ve çocukları da haklarım aldıktan sonra geri kalan hazineye kalır.»

Kaynak: İmam Malik Muvatta, Talak (boşama/boşanma) Kitabı
Konu: Lian Neticesinde Annesi Üzerine Kaydedilen Çocuğun Mirası
1661-) İmâm-ı Mâlik der ki: Bana, Süleyman b. Yesar'dan da benzeri nakledildi. Ülkemizdeki ulemanın bu şekilde amel ettikleri zamana yetiştim.

Kaynak: İmam Malik Muvatta, Talak (boşama/boşanma) Kitabı
Konu: Lian Neticesinde Annesi Üzerine Kaydedilen Çocuğun Mirası
1662-) Muhammed b. Abdurrahman b. Sevban'dan Rivâyet edildi. Muhammed b. İyas b. el-Bükeyr şöyle dedi: Zifafa girmeden adamın birisi karısını üç talak ile boşadı, sonra boşadiğı bu hanımla evlenmek istedi. Bunun üzerine (yanıma) fetva sormaya geldi. Beraberce Abdullah b. Abbas ve Ebû Hüreyre'ye gittik. Meseleyi onlara sordu. Kadın başka bir koca ile evlenmeden onunla evlenemezsin» dediler. O da: Ben onu yalnız bir talakla boşadım,» deyince İbn Abbas: « Nimeti elinden kaçırdın,» dedi.

Kaynak: İmam Malik Muvatta, Talak (boşama/boşanma) Kitabı
Konu: Bakire Bir Kızı Boşamak
1663-) Ata b. Yesar, şöyle dedi: Adamın biri, Abdullah b. Amr b. el- Âs’a Karısı ile zifafa girmeden, onu üç talak ile boşayan başka bir şahıs hakkında (fetva) sormak için geldi. der ki: «ilk defa evlenen (ve dokunulmayan) kızın talakı birdir, dedim.» Abdullah b. Amr b. el-Âs bana: hikayecisin (Fıkhın derinliklerinden ne anlarsın). Bir talak, onu bir talak-ı bain ile boş yapar. Üç talak ise, başka kocaya varıncaya kadar o kadını haram kılar» dedi.

Kaynak: İmam Malik Muvatta, Talak (boşama/boşanma) Kitabı
Konu: Bakire Bir Kızı Boşamak
1664-) Muaviye b. Ebî Ayyaş el-Ensarî şöyle anlatır: b. Zübeyr ve Asım b. Ömer b. el-Hattab’ın yanındaydım. Muhammed b. İyâs b. el-Bükeyr gelerek şöyle dedi: bedevi nikâhtan sonra karısına yaklaşmadan onu üç talak ile boşadı. (Bu hususta) görüşünüz nedir?» Abdullah b. ez-Zübeyr: Bu konuda bir diyeceğim yoktur. Sen, Abdullah b. Abbas ile Ebû Hüreyre'ye git. Onlar Hazret-i Aişe'nin yanındalar. Onlara sor, sonra gel neticeyi bize de bildir, dedi. Adam gitti onlara sordu. İbn Abbas, Ebû Hureyre'ye: İşte mühim bir mesele geldi, fetvasını ver.» deyince, Ebû Hureyre: Bir talak ile onu boş yapar (yeniden evlenebilirler). Üç talak da başka kocaya varıncaya kadar o kadının tekrar nikâh edilmesini haram kılar dedi. İbn Abbas da aynısını söyledi. İmâm-ı Mâlik der ki: Hüküm bize göre de böyledir.

Kaynak: İmam Malik Muvatta, Talak (boşama/boşanma) Kitabı
Konu: Bakire Bir Kızı Boşamak
1665-) İmâm-ı Mâlik der ki: Bir adam, dul bir kadınla evlenir, ancak birleşmezse, bu dulun durumu da bakire kızın durumu gibidir. Bir talak, onu da talak-ı bâin ile boş yapar, üç talak da başka bir kocaya varıncaya kadar o kadını ilk kocasına haram yapar.

Kaynak: İmam Malik Muvatta, Talak (boşama/boşanma) Kitabı
Konu: Bakire Bir Kızı Boşamak
1666-) Abdurrahman b. Avf hasta iken, karısını talak-ı bâinle boşadı, (sonra da öldü). İddeti bitince Osman b. Affan, talak-ı bâinle boşadığı karısını ona varis yaptı. Bir kimse ağır hasta iken karısını boşar, iyileşmeden ölürse mirastan mahrum bırakmak için boşamış sayılır, boşadığı kadın mirasından hakkını alır. İşte Hazret-i Osman da, bu hükme göre Abdurrahman'ın hasta iken boşadığı karısına mirasından pay vermiştir.

Kaynak: İmam Malik Muvatta, Talak (boşama/boşanma) Kitabı
Konu: Hastanın Boşaması
1667-) A’rec'den Rivâyet edilmiştir: Osman b. Affan, hastayken boşadığı karılarını İbn Mukmil'e varis yaptı. Şeybanî, 576.

Kaynak: İmam Malik Muvatta, Talak (boşama/boşanma) Kitabı
Konu: Hastanın Boşaması
1668-) Ebû Abdurrahman oğlu Rebîa'ya şöyle Rivâyet edildi: «Karısı, kendisini boşamasını Abdurrahman b. Avf dan istedi.» O da karısına dedi ki: Hayız olup temizlendiğinde bana bildir.» Hanımı, Abdurrahman b. Avf hastalanıncaya kadar hayız görmedi. (Hayız gördükten sonra) temizlenince kocasına haber verdi. Kocası da hastayken onu üç talak-ı bâin ile veya bir talak ile boşadı. Fakat bu son talaktı. İddeti bitince Osman b. Affan, Abdurrahman'a karısını varis yaptı.

Kaynak: İmam Malik Muvatta, Talak (boşama/boşanma) Kitabı
Konu: Hastanın Boşaması
1669-) Muhammed b. Yahya b. Habban der ki: «Dedem Habban’ın biri Haşimî, diğeri Ensar'dan iki hanımı vardı. Ensar'h karısını, emzikli iken boşadı. Aradan bir sene geçti sonra dedem öldü, o hâlâ hayız görmemişti: Ben hayız görmedim, kocama varis olurum» dedi. Haşimilerden olan karısıyla Hazret-i Osman b. Affan tarafından muhakeme edildiler. Osman, Ensar'dan olan karısının varis olduğuna karar verdi. Haşimî kadın, Hazret-i Osman'ın aleyhinde konuşunca, Hazret-i Osman: Kararım, amca oğlunun yaptığına uygundur.» (Bunu söylerken) Ali b. Ebi Talib'i kastederek bize işaret etti.

Kaynak: İmam Malik Muvatta, Talak (boşama/boşanma) Kitabı
Konu: Hastanın Boşaması
1670-) İbn Şihab dedi ki: Bir adam hastayken, karısını üç talak ile de boşasa karısı ona varis olur.

Kaynak: İmam Malik Muvatta, Talak (boşama/boşanma) Kitabı
Konu: Hastanın Boşaması
1671-) İmâm-ı Mâlik der ki; Koca hastayken, cima etmeden karısını boşasa karısı mehrin yarısını alır ve kocasına varis olur. İddet beklemesi gerekmez. Karısı ile cima ettikten sonra boşarsa, karısı ona varis olmakla birlikte mehrin de tamamını alır. Bu konuda bize göre kız ile dul arasında fark yoktur.

Kaynak: İmam Malik Muvatta, Talak (boşama/boşanma) Kitabı
Konu: Hastanın Boşaması
1672-) Malik'e şöyle Rivâyet edildi: Abdurrahman b. Avf karısını boşadı. Mut'a (hediye) olarak ona bir cariye verdi.

Kaynak: İmam Malik Muvatta, Talak (boşama/boşanma) Kitabı
Konu: Boşadıktan Sonra Verilecek Muta Hediye[28]
1673-) Nafî'den: Abdullah b. Ömer şöyle derdi: Gerdeğe girmeden boşanan ve kendisine mehir takdir edilen kadına, takdir edilen mehrin yarısı verilir. (Mehir takdir edilmeden aynı zamanda gerdeğe girmeden) Boşanan her, kadına Mut'a vermek gerekir. Şeybanî, 588.

Kaynak: İmam Malik Muvatta, Talak (boşama/boşanma) Kitabı
Konu: Boşadıktan Sonra Verilecek Muta Hediye[28]
1674-) İbn Şihab, «her boşanan kadına mut'a vermek gerekir.» dedi.

Kaynak: İmam Malik Muvatta, Talak (boşama/boşanma) Kitabı
Konu: Boşadıktan Sonra Verilecek Muta Hediye[28]
1675-) İmâm-ı Mâlik der ki: Bana Kasım b. Muhammed'den de bunun benzeri bir Rivâyet geldi.

Kaynak: İmam Malik Muvatta, Talak (boşama/boşanma) Kitabı
Konu: Boşadıktan Sonra Verilecek Muta Hediye[28]
1676-) İmâm-ı Mâlik der ki: Bize göre, mut'anın azının veya çoğunun belli bir sınırı yoktur.

Kaynak: İmam Malik Muvatta, Talak (boşama/boşanma) Kitabı
Konu: Boşadıktan Sonra Verilecek Muta Hediye[28]
1677-) Süleyman b. Yesar'dan Rivâyet edildi: Resûlüllah'ın hanımı Ümmü Seleme'nin Mukâtebi ya da kölesi idi. Karısı hür bir kadındı. Onu, iki talak ile boşadıktan sonra dönmek istedi. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in hanımları, ona, Osman b. Affan'a gidip bu konuyu sormasını söylediler. (Hazret-i Osman'ın yanına giderken) ona «Derec» denen bir mahalde Zeyd b. Sabit'in elini tutmuş olarak rastladı ve (konuyu) onlara sorunca her ikisi birden: O sana haram oldu, o sana haram oldu,» dediler. Şeybanî, 555.

Kaynak: İmam Malik Muvatta, Talak (boşama/boşanma) Kitabı
Konu: Kölenin Boşaması
1678-) Saîd b. el-Müseyyeb'den Rivâyet edildi: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'ın hanımı Ümmü Seleme'nin Mükatebiydi. Hür olan karısını iki talak ile boşadı. (Tekrar dönmek istediğinde) Hazret-i Osman b. Affan'a fetvasını sordu. O da: O, sana haram oldu» dedi.

Kaynak: İmam Malik Muvatta, Talak (boşama/boşanma) Kitabı
Konu: Kölenin Boşaması
1679-) Muhammed b. İbrahim b. el-Haris et-Teymi’den Rivâyet edildi: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'ın hanımı Ummü Seleme'nin Mukatebi Nüfey, Zeyd b. Sabite fetva sordu ve dedi ki: Ben hür olan karımı iki talakla boşadım (tekrar ona dönebilir miyim?)» b. Sabit: O sana haram oldu» dedi.

Kaynak: İmam Malik Muvatta, Talak (boşama/boşanma) Kitabı
Konu: Kölenin Boşaması
1680-) Nafi'den: Abdullah b. Ömer'in şöyle dediği Rivâyet edildi: karısını iki talak ile boşarsa, (karısı) hür olsun cariye olsun, başka kocayla evlenip boşanana kadar kendisine haram olur. Hür kadının iddeti üç, cariyenin iddeti iki hayızdır.»

Kaynak: İmam Malik Muvatta, Talak (boşama/boşanma) Kitabı
Konu: Kölenin Boşaması
1681-) Nafî'den: Abdullah b. Ömer, şöyle derdi: «Bir kimse kölesinin evlenmesine izin verirse boşama hakkı kölenin elinde olur. Onun boşama yetkisi kısmen de olsa hiç kimsenin elinde değildir. Bir adamın küçük oğlunun cariyesi veya küçük kızının cariyesini alması caizdir.»

Kaynak: İmam Malik Muvatta, Talak (boşama/boşanma) Kitabı
Konu: Kölenin Boşaması
1682-) İmâm-ı Mâlik der ki: Bir köle veya hür bir erkek, cariye karılarını boşasalar, bir köle de hür bir kadını talak-ı bâinle boşasa, kadın hamile olsa bile karısına dönmesi mümkün değilse nafaka vermeleri gerekmez.

Kaynak: İmam Malik Muvatta, Talak (boşama/boşanma) Kitabı
Konu: Hamileyken Boşanan Cariyenin Nafakası
1683-) İmâm-ı Mâlik der ki: Küçük oğlu başka bir kavmin kölesi iken hür babaya süt annesi tutması gerekmez. Bir kölenin de kendi malından, efendisinin mülkiyetinde olan birine, efendisinin izni olmaksızın infak etmesi gerekmez.

Kaynak: İmam Malik Muvatta, Talak (boşama/boşanma) Kitabı
Konu: Hamileyken Boşanan Cariyenin Nafakası
1684-) Ömer b. Hattab şöyle dedi: «Kocasını kaybeden ve onun nerede olduğunu bilmeyen her hangi bir kadın dört sene bekler, sonra da dört ay, on gün iddet bekler, bundan sonra evlenmesi helâl olur.»

Kaynak: İmam Malik Muvatta, Talak (boşama/boşanma) Kitabı
Konu: Kocasını Kaybeden Kadının İddeti
1685-) İmâm-ı Mâlik der ki: Eğer kadın, iddeti bittikten sonra evlenirse, kocası ister birleşsin, isterse birleşmesin, ilk kocası onunla evlenemez. Mâlik der ki: Bu hüküm bize göre böyledir. Eğer kocası, kadın daha evlenmeden yetişirse onunla evlenmeye daha lâyıktır.

Kaynak: İmam Malik Muvatta, Talak (boşama/boşanma) Kitabı
Konu: Kocasını Kaybeden Kadının İddeti
1686-) İmâm-ı Mâlik der ki: Bazı kimselerin Ömer b. el-Hattab'ın şu fetvası hakkındaki itirazları ulemaca hoş görülmedi: «İlk kocası geldiğinde isterse mehrini verir, dilerse karısına sahip olur.»

Kaynak: İmam Malik Muvatta, Talak (boşama/boşanma) Kitabı
Konu: Kocasını Kaybeden Kadının İddeti
1687-) İmâm-ı Mâlik der ki: Koca kayıpken karısını boşar; sonra karısına döner; fakat kocasının boşadığını öğrenip, döndüğünü öğrenemediği için başka koca ile evlenen kadın hakkında Hazret-i Ömer b. Hattab: «İkinci kocası birleşsin ya da birleşmesin birinci kocasının ona dönme hakkı yoktur» der. Mâlik der ki: Gurbette olanla nerde olduğu bilinmeyen hakkında duyduğum en güzel fetva budur.

Kaynak: İmam Malik Muvatta, Talak (boşama/boşanma) Kitabı
Konu: Kocasını Kaybeden Kadının İddeti
1688-) Nafî'den: Resûlüllah zamanında Abdullah b. Ömer, hayızlı iken karısını boşadı, Ömer b. el-Hattab da bu konuyu Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'a sordu. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle cevap verdi: «Ona söyle, hanımına dönsün, sonra hayzından temizlenip tekrar hayız görüp tekrar temizleninceye kadar boşamasın, (iki hayızdan) sonra (ki temizlik esnasında) isterse evliliğini devam ettirir, isterse ona yaklaşmadan boşar. İşte bu, Allah (celle celâlüh)'ın kadınları boşamayı mubah kıldığı iddet bekleme müddetidir.» Buhârî, Talâk, 68/1; Müslim, Talâk, 18/1; Şeybanî, 554.

Kaynak: İmam Malik Muvatta, Talak (boşama/boşanma) Kitabı
Konu: Hayızlar, Boşama İddeti Ve Aybaşı Halindeyken Kadını Boşamak
1689-) Urve b. ez-Zübeyr'den: Mü'minlerin annesi Hazret-i Aişe, (iddet bekleyen) Ebû Bekir es-Sıddîk'ın oğlu Abdurrahman'ın kızı Hafsa'yı üçüncü hayzında kan görmeye başlayınca (kocasının evinden ailesinin yanına) gönderdi. Bu hadise, Abdurrahman'ın kızı Amre'ye anlatılınca: doğru söylemiş, bu konuda ulemâ Hazret-i Aişe ile tartıştılar ve dediler ki: Yüce Allah kitabında «Üç kuru'» buyurdu.» Bunun üzerine Hazret-i Aişe: Doğru söylediniz (ama) Kurû'un ne olduğunu biliyor musunuz? Kuru' (hayız değil) temizlik halleridir» Hanefî mezhebinde «kuru» hayız (âdet) hali olarak değerlendirilmiştir dedi.

Kaynak: İmam Malik Muvatta, Talak (boşama/boşanma) Kitabı
Konu: Hayızlar, Boşama İddeti Ve Aybaşı Halindeyken Kadını Boşamak
1690-) İbn Şihab der ki: Ebû Bekir b. Abdurrahman'ın şöyle dediğini işittim: «Fakihlerimizden karşılaştığım herkes, Hazret-i Aişe'nin dediğini söylerdi.»

Kaynak: İmam Malik Muvatta, Talak (boşama/boşanma) Kitabı
Konu: Hayızlar, Boşama İddeti Ve Aybaşı Halindeyken Kadını Boşamak
1691-) Süleyman b. Yesâr'dan: Boşadığı karısını (iddeti esnasında) üçüncü hayızı görmeye başladığı bir sırada Ahvas, Şam'da öldü. Bunun üzerine Muaviye b. Ebû Süfyan, Zeyd b. Sabit'e mektup yazarak bu meseleyi sordu. Zeyd de cevaben ona şöyle yazdı: «Karısı üçüncü hayızı görmeye başlayınca boşanmış olurlar, birbirlerine de varis olamazlar.»

Kaynak: İmam Malik Muvatta, Talak (boşama/boşanma) Kitabı
Konu: Hayızlar, Boşama İddeti Ve Aybaşı Halindeyken Kadını Boşamak
1692-) Kasım b. Muhammed, Salim b. Abdullah, Ebû Bekir b. Abdurrahman ve İbn Şihab şöyle derlerdi: «Ric'î talak ile boşanan bir kadın, üçüncü hayzına girince talak-ı bainle boş olur. Eşler birbirine varis olamazlar ve koca hanımına dönemez.»

Kaynak: İmam Malik Muvatta, Talak (boşama/boşanma) Kitabı
Konu: Hayızlar, Boşama İddeti Ve Aybaşı Halindeyken Kadını Boşamak
1693-) Nafî'den: Abdulah b. Ömer şöyle derdi: Koca karısını boşayıp, karısı üçüncü hayzını görmeye başlayınca kesin olarak boşanırlar. Mâlik der ki: Bizce de hüküm böyledir.

Kaynak: İmam Malik Muvatta, Talak (boşama/boşanma) Kitabı
Konu: Hayızlar, Boşama İddeti Ve Aybaşı Halindeyken Kadını Boşamak
1694-) Fudayl b. Ebî Abdullah'dan: Kasım b. Muhammed ile Salim b. Abdullah derlerdi ki: «Kadın boşanır da üçüncü hayzı görmeye başlarsa, talak-ı bainle boş ve başka erkekle evlenmesi helâl olur.»

Kaynak: İmam Malik Muvatta, Talak (boşama/boşanma) Kitabı
Konu: Hayızlar, Boşama İddeti Ve Aybaşı Halindeyken Kadını Boşamak
1695-) Saîd b. el-Müseyyeb, İbn Şihab ve Süleyman b. Yesar: «Mal vererek boşanmasını sağlayan kadının da iddeti, üç temizlik müddetidir» derlerdi.

Kaynak: İmam Malik Muvatta, Talak (boşama/boşanma) Kitabı
Konu: Hayızlar, Boşama İddeti Ve Aybaşı Halindeyken Kadını Boşamak
1696-) İbn Şihab «Boşanan bir kadının iddeti, uzun bile olsa (üç) temizlik müddetidir» derdi.

Kaynak: İmam Malik Muvatta, Talak (boşama/boşanma) Kitabı
Konu: Hayızlar, Boşama İddeti Ve Aybaşı Halindeyken Kadını Boşamak
1697-) Yahya b. Said'den: Bir kadın Ensar'dan olan kocasından kendisini boşamasını istedi. Kocası da, «Hayız görünce bana heber ver» dedi. Kadın hayız görünce kocasına heber verdi. (Bu sefer) kocası «Temizlenince haber ver» dedi. Kadın temizlenince haber verdi, kocası da onu (temizken) boşadı. Mâlik der ki: Bu konuda işittiklerimin en uygunu budur.

Kaynak: İmam Malik Muvatta, Talak (boşama/boşanma) Kitabı
Konu: Hayızlar, Boşama İddeti Ve Aybaşı Halindeyken Kadını Boşamak
1698-) Kasım b. Muhammed ve Süleyman b. Yesâr'dan: Yahya b. Said b. el-As, Abdurrahman b. el-Hakemin kızını talak-ı bainle boşadı, babası Abdurrahman kızını iddet beklemesi gereken yerden yani evinden başka bir yere taşıdı. Ümmü'l-Mü'minin Hazret-i Aişe, o gün Medine valisi Mervan b. Hakem’e haber gönderdi ve dedi ki: «Allah'dan kork ya Mervan, onu boşandığı eve geri getir.» Süleyman'ın Rivâyetine göre Mervan, «Kardeşim Abdurrahman b. el-Hakem'in kızını götürmesine engel olamadım,» dedi. Kasım'ın Rivâyetine göre de Mervan: «Bilmiyor musun, Kays'ın kızı Fatıma da iddeti bitmeden boşandığı kocasının evinden ayrılmıştı» deyince Hazret-i Aişe: «Fatıma'nın durumunu buna karıştırma. (Zira kocasının evinde huzursuzdu)» dedi. Mervan cevaben: «Fâtıma kocasının evinden huzursuz olduğu için ayrılmışsa, bunlar arasında da yeterli huzursuzluk mevcuttur» dedi. Buharî, Talâk, 68/41.

Kaynak: İmam Malik Muvatta, Talak (boşama/boşanma) Kitabı
Konu: Kendi Evinde Boşanan Kadının İddeti
1699-) Nafi'den: Hazret-i Osman'ın torunu Abdullah'ın talak-ı bainle boşadığı karısı, İbn Nufeyl'in torunu Said'in kızı (iddetini kocasının evinde beklemeyerek) taşındı. Abdullah b. Ömer, iddeti bitmeden kocasının evinden taşınmasını hoşgörmedi.

Kaynak: İmam Malik Muvatta, Talak (boşama/boşanma) Kitabı
Konu: Kendi Evinde Boşanan Kadının İddeti
1700-) Nafi'den: Abdullah b. Ömer, karısını, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'in hanımı (kardeşi) Hafsa'nın evinde boşadı. Mescide giderken yolu oradan geçiyordu. Karısına dönünceye kadar, izin istemekten hoşlanmadığı için evlerin arkasındaki başka bir yoldan giderdi.

Kaynak: İmam Malik Muvatta, Talak (boşama/boşanma) Kitabı
Konu: Kendi Evinde Boşanan Kadının İddeti