İmam Malik Muvatta Hadis Kitabı

89-) İmâm-ı Mâlik, İbn Şihâb'e: «Mestler üzerine nasıl mesh edilir?» diye sorunca, İbn Şihâb bir elini mestin altına soktu, öbür eliyle mestin üzerini mesh etti. Mâlik der ki: «İbn Şihâb'dan işittiğim görüş bu hususta en çok hoşuma gidenidir.» Şeybanî, 51

Kaynak: İmam Malik Muvatta, Taharet (temizlik) Kitabı
Konu: Mestlerin Üzerine Nasıl Mesh Edilir?
90-) Nafi der ki: Abdullah b. Ömer (radıyallahü anh)'in namazda burnu canayınca gider yeniden abdest alır, gelir sonra -konuşmadan- namazı tamamlardı. Şeybanî, 36

Kaynak: İmam Malik Muvatta, Taharet (temizlik) Kitabı
Konu: Burun Kanaması
91-) İmâm-ı Mâlik'e şöyle Rivâyet edildi: Abdullah b. Abbas (radıyallahü anh) namazda burnu kanayınca namazdan çıkar, kanını yıkadıktan sonra dönüp namazını tamamlardı. Namazını bozmadan kıldığı namazın, eksik kalan rek'atlarım tamamlamıştı

Kaynak: İmam Malik Muvatta, Taharet (temizlik) Kitabı
Konu: Burun Kanaması
92-) Abdullah b. Kuseyt el-Leysi oğlu Yezid anlatıyor: Said b. el-Müseyyeb namaz kılarken burnu kanadı, hemen Resulü Ekrem'in zevcesi Ümmü Seleme'nin odasına gitti, getirilen su ile abdest aldıktan sonra döndü namazını kaldığı yerden tamamladı. Şeybani ,36.

Kaynak: İmam Malik Muvatta, Taharet (temizlik) Kitabı
Konu: Burun Kanaması
93-) Abdurrahman b. Harmele el-Eslemî der ki: Said b. el-Müseyyeb'i gördüm, burnu kanıyordu. Çıkan kan parmaklarım kırmızılaştırıyor, daha sonra da abdest almadan namaz kılıyordu. Krş. Şeybanî, 39

Kaynak: İmam Malik Muvatta, Taharet (temizlik) Kitabı
Konu: Burun Kanamasında Yapılacak İş
94-) Abdurrahman b. el-Mücebber der ki: Abdullah oğlu Salim'i burnundan kan akarken gördüm, hatta kan parmaklarını kırmızıya boyuyordu. Burnunu oğuşturuyor, daha sonra da abdest almadan namaz kılıyordu. Yani çıkan kanın abdestini bozmadığına kani olarak abdestini tazelemiyordu, İmam Şafiî, hazretleri de «Vücuttan çıkan kan ne kadar çok olursa olsun, abdesti bozmaz» demektedir. göre ise, vücûdun herhangi bir yerinden çıkıp akan kan abdesti Ear,

Kaynak: İmam Malik Muvatta, Taharet (temizlik) Kitabı
Konu: Burun Kanamasında Yapılacak İş
95-) Mahreme oğlu el-Misver anlatıyor: Vurulduğu gece Hazret-i Ömer'in yanına gittim, onu sabah namazına kaldırdım. Uyanınca Hazret-i Ömer (radıyallahü anh): «Evet, namazı terkeden kimsenin islâm'dan nasibi yoktur» dedi ve yarasından kanlar akarak namazını kıldı.

Kaynak: İmam Malik Muvatta, Taharet (temizlik) Kitabı
Konu: Yarasından Veya Burnundan Akan Kanı Durmayan Kimsenin Yapacağı İş
96-) Yahya b. Saîd der ki: Saîd b. el-Müseyyeb'e «Burnu kanayıp da kan kesilmeyen kimse hakkında görüşün nedir?» denildiğinde Saîd, başı ile ima ederek (çok hafif öne eğilerek) «Namazını kılmasını uygun görüyorum» dedi. Mâlik: «Bu hususta işittiğim görüşlerin en güzeli budur,» dedi.

Kaynak: İmam Malik Muvatta, Taharet (temizlik) Kitabı
Konu: Yarasından Veya Burnundan Akan Kanı Durmayan Kimsenin Yapacağı İş
97-) El-Mikdad b. el-Esved şöyle anlattı: Ali b. Ebi Talib (radıyallahü anh), zevcesine yaklaşınca kendisinden «mezi» akan bir kimsenin ne yapması gerektiğini Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'a sormamı emretti ve: «Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'ın kızı (Fatıma) zevcem olduğu için ona ben sormaya utanıyorum,» dedi. Bunu Resulü Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem)’e sorduğumda: «Sizden kim böyle bir şeyin farkında olursa, cinsî organını yıkasın, namaz abdesti gibi abdest alsın,» buyurdu." İbn Abdilber der ki: Bu, muttasıl bir isnad değildir. Çünkü Süleyman b. Yesar, ne Mikdad'dan, ne de Ali'den duymuştur. Bu hadiste, Süleyman ile Ali arasında, İbn Abbas vardır. (Hayd, 3/19), İbn Abbas'tan Rivâyet edilir. Ayrıca bkz. Şeybanî, 42

Kaynak: İmam Malik Muvatta, Taharet (temizlik) Kitabı
Konu: Kendisinden «mezi»[akan Kimsenin Abdest Almakla Yetinmesi
98-) Zeyd babası Eslem'den şöyle dediğini nakletmiştir: Ömer el-Hattab (radıyallahü anh): «(Bazan kendimden) -boncuk yuvarlanır gibi- mezi aktığını hissediyorum, sizden kim böyle bir şeyin farkında olursa cinsî organını yıkasın, namaz abdesti gibi abdest alsın,» dedi. Şeybanî, 43. Mezhebi, bu görüşü alır. Vesveseli kişiler, tereddütlerini gidermek için elbisesine su serper.

Kaynak: İmam Malik Muvatta, Taharet (temizlik) Kitabı
Konu: Kendisinden «mezi»[akan Kimsenin Abdest Almakla Yetinmesi
99-) Abdullah b. Ayyaş'ın azatlısı Cündüb'den: Abdullah b. Ömer'e meziyi sordum. «Mezi geldiği zaman cinsî organını yıka. Namaz abdesti gibi abdest al.» dedi.

Kaynak: İmam Malik Muvatta, Taharet (temizlik) Kitabı
Konu: Kendisinden «mezi»[akan Kimsenin Abdest Almakla Yetinmesi
100-) Saîd b. el-Müseyyeb'den: «Namaz kılarken yaşlık hissediyorum, böyle hallerde namazı bozayım mı?» diye soran bir adama: «Bacağımın üzerine aksa bile namazımı bitirene kadar hiçbir şey yapmam.» diye cevap verdi. b. el-Müseyyeb, karşısındakinin evhamlı biri olduğunu farkederek böyle cevap verse gerek. Yoksa sızıntı abdesti bozar, dolayısiyle namaz da bozulur. Bu hususta ulema ittifak etmişlerdir. akıntı ve sızıntı olmadan evhamlılık da doğru değildir. Böyle evhamlı ve vesveseli kimse abdest aldıktan sonra kilotuna biraz su serper, kendisini evhamdan kurtarır.

Kaynak: İmam Malik Muvatta, Taharet (temizlik) Kitabı
Konu: Mezi Sızıntı Zannı İle Abdest Almama İzni
101-) Zübeyd oğlu es-Salt der ki: Süleyman b. Yesar'a, aktığım hissettiğim ıslaklığı sorduğumda: «Elbisenin altına biraz su serp ve onu unut (içinden vesveseyi at)» diye cevap verdi.

Kaynak: İmam Malik Muvatta, Taharet (temizlik) Kitabı
Konu: Mezi Sızıntı Zannı İle Abdest Almama İzni
102-) Urve b. ez-Zübeyr anlatıyor: Mervan b. el-Hakem'in yanına girdim. Onunla abdesti bozan şeyleri konuştuk. Bu arada Mervan: Cinsî organına dokunanın abdesti bozulur» deyince: Bunu bilmiyorum» dedim. Mervan: «Bunu bana Safvan'ın kızı Büsre söyledi. O da, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'ın: «Herhangi biriniz cinsî organına dokunursa abdest alsın,» buyururken duymuş,» dedi. Davud, Taharet, 1/69; Tirmizî, Taharet, 1/61; Nesaî, Taharet, 1/118; İbn Mace, Taharet, 1/63.

Kaynak: İmam Malik Muvatta, Taharet (temizlik) Kitabı
Konu: Cinsî Organa Dokununca Abdestin Bozulması
103-) Sa'd b. Vakkas'ın oğlu Mus'ab anlatıyor: Babam Sa'd'e mushafi tutuyordum. Bir ara kaşındım. Bunu gören Sa'd (radıyallahü anh): «Yoksa cinsî uzvuna mı dokundun?» dedi. Ben de: Evet» dedim. Bunun üzerine Sa'd: «Kalk abdest al,» dedi. Ben de kalktım abdest alıp geldim.

Kaynak: İmam Malik Muvatta, Taharet (temizlik) Kitabı
Konu: Cinsî Organa Dokununca Abdestin Bozulması
104-) Nafi'den Abdullah b. Ömer’in «Sizden biri cinsî uzvuna dokunduğunda abdest alması (abdestini yenilemesi) vacip olur.» dediğini Rivâyet etti.

Kaynak: İmam Malik Muvatta, Taharet (temizlik) Kitabı
Konu: Cinsî Organa Dokununca Abdestin Bozulması
105-) Hişam babası Urve'den şöyle Rivâyet etti: Urve: «Kim cinsî uzvuna dokunursa, abdest alması vacip olur,» dedi.

Kaynak: İmam Malik Muvatta, Taharet (temizlik) Kitabı
Konu: Cinsî Organa Dokununca Abdestin Bozulması
106-) Salim şöyle dedi: Babam Abdullah b. Ömer (radıyallahü anh)'i gusul ettikten sonra abdest aldığını görünce ona: Gusül, abdest yerine geçmez mi?» dedim. Evet, geçer, ama bazen cinsî uzvuma dokunuyorum da, o zaman abdest alıyorum.» dedi. Şeybanî,12

Kaynak: İmam Malik Muvatta, Taharet (temizlik) Kitabı
Konu: Cinsî Organa Dokununca Abdestin Bozulması
107-) Salim b. Abdullah şöyle anlattı: Bir yolculukta babam Abdullah b. Ömer (radıyallahü anh)'le beraberdim. Bir gün güneş doğduktan sonra abdest alıp namaz kıldığını görünce ona: Böyle bir zamanda namaz kılmazdın?» dedim. O da: «Sabah namazı için abdest aldıktan sonra cinsî uzvuma dokunmuştum. Daha sonra yeniden abdest almayı unuttum, (namazı kıldım). İşte şimdi abdest aldım, namazı tekrar kıldım.» dedi. Bu ve benzeri Rivâyetlere dayanarak İmâm-ı Mâlik, İmam Ahmed b. Hanbel, İmam Şafii ve bu mezheplerin diğer imamları cinsî uzvuna dokunan kimsenin abdestinin bozulduğu hususunda birleşmişlerdir. Hanefî imamları ise şu hadise dayanarak abdestin bozulmadığı kanaatine varmışlar, bu gibi hallerde abdest almak - ihtilaftan kurtulmak için- müstahaptır, demişlerdir: Bedevî olduğu anlaşılan bir adam Resulü Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem)'in huzuruna gelerek: Ya Resûlallah! Namazda cinsî uzvuna dokunan adam hakkında ne dersin? deyince, Resulü Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem): «O, vücudundan bir parça değil midir?» buyurdu. (Ebu Davud, Taharet, 70; Tirmizi, Taharet, 62; İbn Mace, Taharet, 118). hadise göre, cinsî organa dokunmak, vücudun herhangi bir yerine dokunmak gibidir; yani abdesti bozmaz

Kaynak: İmam Malik Muvatta, Taharet (temizlik) Kitabı
Konu: Cinsî Organa Dokununca Abdestin Bozulması
108-) Salim, babası Abdullah b. Ömer (radıyallahü anh)'den Rivâyet eder, Abdullah (radıyallahü anh) şöyle derdi: «Erkeğin hanımını öpmesi ve eliyle ona dokunması (mulâmese) «Mulâmese», dokunmak manasınadır. Abdullah (radıyallahü anh) «Mülamese» tabiri ile «Nisa» sûresinin 43. âyetine işaret ediyor. Bu âyette «... yahut kadınlara dokunursanız, su da bulumazsanız, temiz yerden teyemmüm edin...» buyurumaktadır. Mülamese (Kadınlara dokunma)nın şer'î manasında mezhep imamları arasında ihtilaf vardır. Kadınlara dokunmak (=Mülamese), Ebû Hanife'ye göre cinsî birleşmeden kinayedir. Bu takdirde gusül gerekir. Sadece dokunmakla bir şey lâzım gelmez (ne gusul ne de abdest). Malikî, Şafiî ve Hanbelî imamlarına göre, «Mulâmese» herhangi bir şekilde dokunmak manasındadır. Bunlara göre, kadına dokunan erkeğin abdesti bozulur. den sayılır. Bu yüzden kim hanımını öper, yahut eliyle ona dokunursa abdest alması gerekir.»

Kaynak: İmam Malik Muvatta, Taharet (temizlik) Kitabı
Konu: Karısını Öpen Kimsenin Abdest Alması
109-) Abdullah b. Mes'ud (radıyallahü anh): «Erkeğin karısını öpmesi abdesti bozar» derdi.

Kaynak: İmam Malik Muvatta, Taharet (temizlik) Kitabı
Konu: Karısını Öpen Kimsenin Abdest Alması
110-) İbn Şıhab şöyle derdi: Erkeğin karısını öpmesi abdesti bozar. Nâfi der ki: İmâm-ı Mâlik: «Bu, duyduğumun en güzelidir,» derdi.

Kaynak: İmam Malik Muvatta, Taharet (temizlik) Kitabı
Konu: Karısını Öpen Kimsenin Abdest Alması
111-) Mü'minlerin anası Âişe (radıyallahü anha), Hazret-i Peygamber'in gusul edişini anlatıyor: «Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) cünüplükten dolayı gusul ederken, önce ellerini yıkar, namaz abdesti gibi abdest aldıktan sonra parmaklan ile saçlarının köküne suyu iyice yedirirdi. Daha sonra başına üç defa su döker, sonra da su dökerek bütün vücudunu yıkardı.» Buharî, Gusl, 5/1; Müslim, Hayd, 3/35.

Kaynak: İmam Malik Muvatta, Taharet (temizlik) Kitabı
Konu: Cünüplükten Dolayı Gusletmek
112-) Aişe (radıyallahü anha): «Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bir «farak» dolusu su ile gusul ederdi.» dedi. Buharî, Gusül, 5/2; Müslim, Hayd, 3/41. Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem), her zaman ve her şeyde, her münasebette suyun az kullanılmasını emretmektedir. Bir hadisinde: «Denizden de abdest alsanız, suyu fazla kullanmayın» buyurmuştur. «farak», üç sa' dır. Bir sa' ise takriben üç buçuk kilodur. Burada anlatılmak istenen, suyun az kullanılmasıdır.

Kaynak: İmam Malik Muvatta, Taharet (temizlik) Kitabı
Konu: Cünüplükten Dolayı Gusletmek
113-) Nâfi'den: Abdullah b. Ömer cünüp olduktan sonra gusledeceği zaman önce sağ eline su döker ellerini yıkar, sonra tenasül uzvunu yıkardı. Ağzına ve burnuna su verdikten sonra, suyu gözlerine serperek yüzünü yıkar, sonra sağ, sonra da sol kolunu yıkardı. Başını yıkadıktan sonra da üzerine suyu dökerek bütün vücudunu yıkardı.

Kaynak: İmam Malik Muvatta, Taharet (temizlik) Kitabı
Konu: Cünüplükten Dolayı Gusletmek
114-) İmâm-ı Mâlik'e nakledildiğine göre Aişe (radıyallahü anha)'ye kadınların nasıl gusul edecekleri sorulduğunda: «Başına üç kez su döker ve elleriyle saçlarının dibini iyice ovalar» dedi. Gusul etmekte erkekle kadın arasında fark yoktur. Yalnız kadının saçlarının örgüsünü açması gerekmez, saçlarının dibini ovalayarak yıkaması yeterlidir. Hazret-i Aişe, burada sadece bu farkı anlatmak istiyor

Kaynak: İmam Malik Muvatta, Taharet (temizlik) Kitabı
Konu: Cünüplükten Dolayı Gusletmek
115-) Said b. el-Müseyyeb şöyle Rivâyet etti: Ömer b. el-Hattab, Osman b. Affan ve Âişe (radıyallahü anha): «(Cinsi münasebette) erkeğin cinsî organının sünnet kısmı kadının organına girince gusul vacip olur» derlerdi. Şeybani; 76

Kaynak: İmam Malik Muvatta, Taharet (temizlik) Kitabı
Konu: Cinsi Münasebette Gusülün Vacip Oluşu
116-) Ebû Seleme b. Abdurrahman b. Avf der ki: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'in zevcesi Âişe (radıyallahü anha)'den guslü gerektiren şeyi sordum, şöyle cevap verdi: «Senin halin neye benzer biliyor musun, ey Ebû Seleme! Civciv misalidir. Tavukların sesini işitir; o da onlarla birlikte seslenir. Erkeğin cinsî organının sünnet kısmı, kadının cinsî organına girince gusül vacip olur.» Aynı hadis Âişe (radıyallahü anha)'den muttasıl olarak da Rivâyet olundu. Tirmisi, Taharet, 1/80 Ayrıca bkz. Şeybanî, 77,

Kaynak: İmam Malik Muvatta, Taharet (temizlik) Kitabı
Konu: Cinsi Münasebette Gusülün Vacip Oluşu
117-) Saîd b. el-Müseyyeb'den: Ebû Musa el-Eş'arî, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'ın zevcesi Âişe (radıyallahü anha)'ye giderek ona: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'ın ashabının bir mesele hususunda ihtilaf etmeleri bana ağır geliyor. Onu sana sormaya da çekiniyorum.» dedi. O da: Nedir o mesele? (Çekinme) annene sorabileceğin şeyleri bana da sor» deyince: «insan zevcesi ile cinsî münasebette bulunurken bazan halsizleşiyor, ama boşalamıyor?» dedim. Bunun üzerine: Erkeğin cinsî organının sünnet kısmı kadının cinsî organına girince (boşalma olmasa da) gusul vacip olur.» dedi. Ben de: «Bunu artık senden sonra kimseye sormayacağım.» dedim. İbn Abdilber, et-Tekassî adlı kitabında der ki: Bu hadis mevkuftur. Bizim tesbitimize göre hadis, muttasıldır: Müslim, Kayd, 3/88.

Kaynak: İmam Malik Muvatta, Taharet (temizlik) Kitabı
Konu: Cinsi Münasebette Gusülün Vacip Oluşu
118-) Osman b. Affan'ın azatlısı Abdullah b. Ka’b anlatıyor: Lebîd el-Ensârî'nin oğlu Mahmud, Zeyd b. Sabit'e sordu: İnsan eşiyle birleşirken halsizleşiyor, gevşiyor, boşalamıyor? (Gusul gerekir mi?)» deyince, Zeyd (radıyallahü anh): Gusl eder,» dedi. Mahmud: Ubey b. Kâ’b, (bu hallerde) gusül gerekmez görüşünde idi.» deyince, Zeyd: «Ubey b. Kâ’b, ölmeden önce bu görüşünden döndü.» dedi. Şeybani ,74.

Kaynak: İmam Malik Muvatta, Taharet (temizlik) Kitabı
Konu: Cinsi Münasebette Gusülün Vacip Oluşu
119-) Nafî der ki: Abdullah b. Ömer (radıyallahü anh): «Erkeğin cinsî organının sünnet kısmı kadının cinsî organına girince gusül vacip olur,» derdi. Erkeğin cinsî organının sünnet kısmı, kadınınkine girince, boşalma olsun olmasın gusül gerekır.

Kaynak: İmam Malik Muvatta, Taharet (temizlik) Kitabı
Konu: Cinsi Münasebette Gusülün Vacip Oluşu
120-) Abdullah b. Ömer der ki, babam Ömer b. el-Hattab Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'e gece cünüp olduğunu söyledi. O da: «Cinsî uzvunu yıkayıp abdest aldıktan sonra uyu.» buyur Buhârî, Gusül, 5/27; Müslim, Hayd, 3/25. Ayrıca bkz. Şeybanî, 55. İnsan zevcesi ile münasebetten sonra iyice taharetlenir, sonra yıkanır. Yıkanmayı geciktirecekse abdest alır, hiç olmazsa ellerini yıkar, mazmaza ve istinşak yaparak yüzünü yıkar. Bunlar sağlık bakımından çok yararlıdır. Yorgunluk ve halsizliği giderir. Hafiflik ve ferahlık verir.

Kaynak: İmam Malik Muvatta, Taharet (temizlik) Kitabı
Konu: Cünüp Kimsenin Gusül Etmeden Önce Uyumak Veya Yemek İstediği Vakit Abdest Alması
121-) Hişam'ın babası Urve, Âişe'nin (radıyallahü anh) şöyle söylediğini Rivâyet etti: «Sizden kim zevcesiyle münasebette bulunduktan sonra gusul yapmadan uyumak isterse, namaz abdesti gibi abdest almadan uyumasın.» Hazret-i Aişe'den muttasıl olarak gelmiştir: Buharî, Gusül, 5/27; Müslim, Hayd,

Kaynak: İmam Malik Muvatta, Taharet (temizlik) Kitabı
Konu: Cünüp Kimsenin Gusül Etmeden Önce Uyumak Veya Yemek İstediği Vakit Abdest Alması
122-) Nâfi der ki: Abdullah b. Ömer (radıyallahü anh) cünüp iken uyumak yahut yemek yemek istediğinde yüzünü ve dirseklerine kadar kollarını yıkar, başını mesh eder, sonra yemek yer yahut uyurdu.

Kaynak: İmam Malik Muvatta, Taharet (temizlik) Kitabı
Konu: Cünüp Kimsenin Gusül Etmeden Önce Uyumak Veya Yemek İstediği Vakit Abdest Alması
123-) Atâ b. Yesâr şöyle Rivâyet etti: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bir namazda tekbir aldıktan sonra, eliyle —bekleyin— işareti vererek gitti, biraz sonra üzerinde, (yıkandığını gösteren) su belirtileri olarak geldi. Bu, mürsel bir hadistir: Buhârî, Gusül, 5/17; Müslim, Mesacid, 5/157,158.

Kaynak: İmam Malik Muvatta, Taharet (temizlik) Kitabı
Konu: Cünüp Olduğunun Farkında Olmayarak Namaz Kılan Kimsenin, Namazı İade Etmesi Ve Elbiselerini Yıkaması
124-) Zübeyd b. Salt anlatıyor: Ömer b. el-Hattab ile «Cüruf’e» «Cüruf», Medine'nin üç mil kuzeyinde bir yer ismidir. Orada Hazret-i Ömer'in arazisi vardı. Gusul etmeden kıldığı namazın, sabah namazı olduğu anlaşılıyor. gitmiştim. Elbisesine baktı, ihtilam (rüyada boşalma) olduğunu anladı. Yıkanmadan da namaz kılmıştı. Bunun üzerine Ömer: «Vallahi ihtilam olmuşum, farkında olmamışım. Gusul etmeden de namaz kıldım.» dedi. Hemen gusul etti, elbisesinde gördüğü meniyi yıkadı, görmediği yerine de su serpti. Güneş biraz yükseldikten sonra ezan okudu, yahut kaamet etti. Namazı tekrar kıldı.

Kaynak: İmam Malik Muvatta, Taharet (temizlik) Kitabı
Konu: Cünüp Olduğunun Farkında Olmayarak Namaz Kılan Kimsenin, Namazı İade Etmesi Ve Elbiselerini Yıkaması
125-) Süleyman b. Yesâr anlatıyor: Ömer b. el-Hattab (radıyallahü anh) (cemaata sabah namazını kıldırdıktan sonra) Cüruf teki arazisine gitti. Orada elbisesinde meni görünce: «İnsanların idaresini üzerime aldığımdan beri sık sık ihtilam oluyorum.» dedi, hemen gusletti. Elbisesine bulaşan meniyi yıkadı ve güneş doğduktan sonra namazı iade etti.

Kaynak: İmam Malik Muvatta, Taharet (temizlik) Kitabı
Konu: Cünüp Olduğunun Farkında Olmayarak Namaz Kılan Kimsenin, Namazı İade Etmesi Ve Elbiselerini Yıkaması
126-) Süleyman b. Yesar'dan: Ömer b. Hattab cemaate sabah namazını kıldırdı. Sonra vakit kaybetmeden Cüruf daki arazisine gitti. Orada, elbisesine baktığında, ihtilâm olduğunu anladı ve: «Et yediğimiz zaman, damarlar gevşiyor.» dedi. Hemen gusletti. Elbisesindeki pisliği yıkadı. Namazını iade etti (yeniden kıldı), Cünüp iken Cemaate namaz kıldırdığı halde namazı yalnız kendisinin iade etmesi ve cemaatın namazlarını iade ettirmeyişi imam cünüp olduğunu unutur da cemaat de bunu bilmezse namazlarının bozulmadığına delâlet eder. Eğer imam cünüp olduğunu bilerek kıldırırsa, cemaatin de namazları bozulur.

Kaynak: İmam Malik Muvatta, Taharet (temizlik) Kitabı
Konu: Cünüp Olduğunun Farkında Olmayarak Namaz Kılan Kimsenin, Namazı İade Etmesi Ve Elbiselerini Yıkaması
127-) Hâtib oğlu Abdurrahman’ın oğlu Yahya anlatıyor: Ömer b. el-Hattab (radıyallahü anh) ile beraber Umreye gidiyordum. Kafilede Amr b. As da vardı. Hazret-i Ömer bir müddet gittikten sonra konakladığı yerde ihtilam olmuş, sabah da yaklaşmıştı. Kafilede yıkanmak için su bulamadı. Hemen yola çıktı. Suya varınca elbisesindeki meniyi yıkamaya koyuldu. Ortalık ağarmıştı. Bunu gören Amr, Ömer'e: Yanımızda fazla elbise var. Elbiseni değiştir de yıkarsın.» deyince, Ömer: Yazıklar olsun sana ey Amr! Sen yedek elbise bulabiliyorsun ama herkes bulabilir mi? Eğer ben dediğini yapar da elbisemi değiştirirsem âdet olur. Öyle yapmadan elbisemde bulaşık gördüğüm yeri yıkar, görmediğim yere su serperim.» dedi.

Kaynak: İmam Malik Muvatta, Taharet (temizlik) Kitabı
Konu: Cünüp Olduğunun Farkında Olmayarak Namaz Kılan Kimsenin, Namazı İade Etmesi Ve Elbiselerini Yıkaması
128-) İmâm-ı Mâlik rüyasında ihtilâm olduğunu hatırlamayan, elbisesinde meni gören ve ne zaman olduğunu da bilemeyen kimse hakkında der ki: «Son uykusunda ihtilâm olmuş gibi gusletsin, uyandıktan sonra namaz kılmışsa, (guslettikten sonra) namazını iade etsin. Çünkü insan bazen ihtilâm olur, meni göremez, bazen meni görür, ihtilâm olduğunun farkında olamaz. Elbisesinde meni gören kimseye gördüğü vakit gusül vacip olur. Zira Hazret-i Ömer (radıyallahü anh) son uykudan sonraki namazı iade etmiş, ondan önceki namazları iade etmemiştir.»

Kaynak: İmam Malik Muvatta, Taharet (temizlik) Kitabı
Konu: Cünüp Olduğunun Farkında Olmayarak Namaz Kılan Kimsenin, Namazı İade Etmesi Ve Elbiselerini Yıkaması
129-) Urve b. Zübeyr'den: Ümmü Süleym, Resûlüllah'a: Kadınlar da erkekler gibi rüyalarında ihtilâm olduklarını görüyorlar, gusletmeleri gerekir mi?» deyince, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): Evet, gusletsin» buyurdu. Bunun üzerine Hazret-i Âişe, Ümmü Süleym'e: Ne diyorsun, kadın hiç onu (menisini) görebilir mi?» dedi. (sallallahü aleyhi ve sellem) de Aişe'ye: Allah hayrını versin (o zaman) çocuk anasına nasıl benziyor?» buyurdu. Müslim, Hayd, 3/30. Ayrıca bkz. Şeybanî, 81.

Kaynak: İmam Malik Muvatta, Taharet (temizlik) Kitabı
Konu: Kadınların Da Erkekler Gibi İhtilam Oldukları Vakit Gusul Etmeleri Hakkında
130-) Resûlüllah'ın zevcesi Ümmü Seleme anlatıyor: Ebu Talha el-Ensâri’nin zevcesi Ümmü Süleym, Resûlüllah'ın huzuruna gelerek: Ya Resûlallah! Allah gerçeği öğrenme hususunda utanmayı emretmez. Kadın da ihtilâm olursa gusül etmesi gerekir mi?» diye sorunca, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): Evet, suyu (meniyi) gördüğü vakit» buyurdu. Buhari ,İlim, 3/50;Müslim , Hayd, 3/32.

Kaynak: İmam Malik Muvatta, Taharet (temizlik) Kitabı
Konu: Kadınların Da Erkekler Gibi İhtilam Oldukları Vakit Gusul Etmeleri Hakkında
131-) Nâfi'den: Abdullah b. Ömer (radıyallahü anh): «Aybaşı halinde yahut cünüp değilse, kadının başkasından artık su ile gusül etmesinde beis yoktur.» derdi.

Kaynak: İmam Malik Muvatta, Taharet (temizlik) Kitabı
Konu: Cünüplükten Dolayı Gusl Etmek
132-) Nâfi'den: Abdullah b. Ömer (radıyallahü anh) cünüpken terler, sonra aynı elbise ile namaz kılardı.

Kaynak: İmam Malik Muvatta, Taharet (temizlik) Kitabı
Konu: Cünüplükten Dolayı Gusl Etmek
133-) Nafi’den : Abdullah b. Ömer’in cariyeleri aybaşı halinde iken onun ayaklarını yıkar ve seccadesini verirlerdi.

Kaynak: İmam Malik Muvatta, Taharet (temizlik) Kitabı
Konu: Cünüplükten Dolayı Gusl Etmek
134-) İmâm-ı Mâlik: «Adamın gusul etmeden iki cariyesi ile birleşmesi caizdir. Hür kadınlara gelince, bir zevcesi ile birleşme yapan adamın gusül etmeden diğer zevcesi ile birleşme yapması mekruhtur, ama bir cariyesi ile birleşme edip cünüp iken diğer cariyesi ile birleşmesi caizdir.» diye cevap verdi.

Kaynak: İmam Malik Muvatta, Taharet (temizlik) Kitabı
Konu: Cünüplükten Dolayı Gusl Etmek
135-) İmâm-ı Mâlik'e «Cünüp olan bir adama yıkanması için su getirseler, o da, cünüp olduğunu unutup —sıcaklığını anlamak için— parmağını suya soksa ne lâzım gelir?» diye sorduklarında: «Parmağına bir şey bulaşmamışsa (temizse), suyu kirletmez» diye cevap verdi.

Kaynak: İmam Malik Muvatta, Taharet (temizlik) Kitabı
Konu: Cünüplükten Dolayı Gusl Etmek
136-) Mü'minlerin anası Hazret-i Aişe anlatıyor: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ile beraber bir sefere çıkmıştık. Beydâ'ya Beydâ: Mekke yolunda Zülhüleyfe'ye karşı bir tepedir. «Zâtülceyş», Medine'ye 12 mil mesafede bir yer. Teyemmüm âyeti hakkında İbnül-Arabî der ki: Âişe'nin teyemmüm ayetlerinden hangisini kasdettiğine ait bir delil bulamadım. İbn Beddâl, «Nisa yahut da Maide süresindeki âyet, abdest ayeti diye tanınır. Nisâ'daki ayette abdest bahsi yoktur» dedi. Vahidî Eshab'un-Nüzul adlı eserinde bu hadisi, Nisa süresindeki ayetin nüzul sebebinde verir. Hanz İbni Hacer Fethu'l-bârî'de der ki: İmam Buhâri'ye zahir olan bu durum, herkesçe bilinmiyor. Şüphesiz bu, Mâîde süresindeki ayettir. Tefsir babında Buhâri'nin kendisinden Rivâyet ettiği Abdurrahman b. Kasım der ki: «- Mü'minler namaza kalkmak istediğiniz vakit..» (Maide: 6) âyeti nazil olmadan önce (teyemmüm yoktu) mutlaka abdest almak gerekiyordu. Bu yüzden susuz yerde konaklamak ashaba ağır geldi. yahut Zatül-Ceyş'e varınca kolyem koptu, düştü. Resûlüllah kolyemi aramak için orada konakladı, ashab da onunla konakladı. Orada su yoktu. Yanlarında da su yoktu. Ashap, Ebû Bekir es-Sıddık'a gelerek: Âişe'nin yaptığını görüyor musun? Susuz yerde Resûlüllah'ı ve ashabı durdurdu, yanlarında su da yok,» dediler. Aişe der ki: Resûlüllah başını dizime koymuş uyumuştu, o sırada Ebû Bekir (radıyallahü anh) gelerek: Resûlüllah'ı ve ashabı susuz yerde durdurdun. Yanlarında su da yok,» diye darıldı ve bana çıkıştı, eliyle böğrüme vurmaya başladı. Resûlüllah’ın başı dizimde olduğu için kımıldayamadım. Susuz yerde Resûlüllah sabaha kadar uyudu. Bu sırada Allahu Teâlâ teyemmüm ayetini indirdi, bunun üzerine Üseyd İbn Hudayr: ilk bereketiniz (iyiliğe yol açışınız) değil, ey Ebû Bekir ailesi.» dedi. deveyi kaldırdığımda kolyeyi altında bulduk. Buharî, Teyemmüm, 7/1; Müslim, Hayd, 3/108; Şeybanî, 72

Kaynak: İmam Malik Muvatta, Taharet (temizlik) Kitabı
Konu: Teyemmüm
137-) İmâm-ı Mâlik'e: «Teyemmüm edip namazını kılan bir adam diğer namaz vakti geldiğinde tekrar teyemmüm eder mi?» diye sorduklarında: «Her namaz için teyemmüm eder, çünkü her namaz için su araması gerekir, su arar da bulamazsa teyemmüm eder» diye cevap verdi. Hanefi Mezhebine göre, bir teyemmümle birden fazla farz ve nafile namaz kılmabilir. Çünkü teyemmüm su olmadığında onun yerine geçer. Bir kimse bir abdestle istediği kadar namaz kılabileceği gibi teyemmümle de kılabilir.

Kaynak: İmam Malik Muvatta, Taharet (temizlik) Kitabı
Konu: Teyemmüm
138-) Yine İmâm-ı Mâlik'e: «Teyemmüm eden bir adamın abdestli olan arkadaşlarına imamlık etmesi caiz olur mu?» diye sorduklarında: İmamlık yapabilir, ancak başkasının yapması daha evlâdır. Onun da imamlık yapmasında bir beis görmüyorum.» dedi.

Kaynak: İmam Malik Muvatta, Taharet (temizlik) Kitabı
Konu: Teyemmüm