İmam Malik Muvatta Hadis Kitabı
7-)
Anılan komisyon, yukarıda açıklanan kriterlere göre Ramazan, Şevval ve Zilhicce aylan için hilâlin görülebileceği bölgeleri gösteren haritalar hazırlayacaktır. Böylece durum müsaitse, bizzat hilâli gözleyerek Rü'yeti gerçekleştirmek ve hesabın doğruluğu konusunda ikna olmak isteyen herkese kolaylık sağlayacaktır. Ayrıca bu haritalar, isteyen her devletin yetkili kılacağı uzman ve güvenilir bir heyete rasat yaptırmasına yardımcı olacaktır.
Kaynak: İmam Malik Muvatta, Oruç Kitabı
Konu: Oruca Başlarken Ve Bitirirken Hilâle Göre Hareket Edilmesi [1]
7-)
Ebû Süheyl Rivâyet eder: Ömer (radıyallahü anh) Ebû Mûsâ el-Eş'ari'ye şöyle yazdı: Öğle namazını, güneş tepeden dönünce (zeval vaktini müteakip), ikindiyi güneş parlakken, sararmadan, akşamı güneş batınca kıl. Yatsıyı yatıncaya kadar geciktir. Sabah namazını yıldızlar henüz azalmadan parlakken kıl ve sabah namazında, Mufassal sûrelerden iki sûre oku. Mufassal sûreler, Hucurât'dan Abese'ye kadar olan, sûrelerdir. Bakara'dan Tevbe'ye kadar, «Tıvâl» (uzun sûreler) «Tekvîr»'den «Nas»a kadar olanlara da «kısar» yani kısa sûreler denir.
Kaynak: İmam Malik Muvatta, Namaz Vakitleri Kitabı
Konu: Namaz Vakitleri
7-)
Endonezya
Kaynak: İmam Malik Muvatta, Oruç Kitabı
Konu: Oruca Başlarken Ve Bitirirken Hilâle Göre Hareket Edilmesi [1]
8-)
Urve de şöyle Rivâyet eder: b. el-Hattab, Ebû Mûsâ el-Eşari'ye şöyle yazdı: ikindi namazını güneş beyaz ve parlakken, yani bir atlının akşama kadar üç fersah gidebileceği kadar bir vakit varken lal. Yatsıyı gecenin üçte birine kadar, hattâ gece yarısına kadar geciktirebilirsin. Ancak, sakın gafillerden de olmayasın.
Kaynak: İmam Malik Muvatta, Namaz Vakitleri Kitabı
Konu: Namaz Vakitleri
8-)
Ebu Dabî
Kaynak: İmam Malik Muvatta, Oruç Kitabı
Konu: Oruca Başlarken Ve Bitirirken Hilâle Göre Hareket Edilmesi [1]
8-)
Bu karar ve tavsiyeler, İslâm ülkeleri Dışişleri Bakanları Konferansı genel sekreterliğine sunularak Dışişleri Bakanlarının Rabat'ta yapılacak olan ilk toplantısında kabulü ve uygulamaya konulması istenecektir.
Kaynak: İmam Malik Muvatta, Oruç Kitabı
Konu: Oruca Başlarken Ve Bitirirken Hilâle Göre Hareket Edilmesi [1]
9-)
Abdullah b. Râfi, Ebû Hureyre'ye namaz vakitlerini sordu. O da «Sana söyleyeyim: Öğle namazını, gölgen boyunca olduğunda, ikindiyi, gölgen boyunun iki misli olduğunda, akşamı güneş batınca, yatsıyı akşamla gecenin üçte biri arasında, sabah namazını da henüz karanlıkken kıl» dedi. Ebû Hanife'ye göre, ikindinin vakti, gölge boyun iki misli olunca başlar. Şeybanî, 1.
Kaynak: İmam Malik Muvatta, Namaz Vakitleri Kitabı
Konu: Namaz Vakitleri
9-)
Fas
Kaynak: İmam Malik Muvatta, Oruç Kitabı
Konu: Oruca Başlarken Ve Bitirirken Hilâle Göre Hareket Edilmesi [1]
10-)
Enes b. Malik (radıyallahü anh) der ki: namazını kılardık, cemaatten bazısı Amr b. Avf oğullarının yurduna gider, henüz onların ikindi namazı kılmakta olduklarını görürdü. Buhari, Mevakitu's-Salât, 9/13; Müslim, 5/194. Ayrıca bkz. Şeybanî, 4. Amr b. Avf oğullarının yurdu, Mescid-i Nebeviye «iki mil» yani «4 kilometre» kadardı. Nevevî der ki: Ashab-ı kiramdan Amr b. Avf oğulları, tarla veya bahçelerinde çalışırlardı. İşleri bitince toplanıp ikindiyi kılıyorlardı. Bu yüzden namazları gecikiyordu. Mezhebine göre, güneş parlak beyazken ertelenerek kılınması efdaldir.
Kaynak: İmam Malik Muvatta, Namaz Vakitleri Kitabı
Konu: Namaz Vakitleri
10-)
Fransa
Kaynak: İmam Malik Muvatta, Oruç Kitabı
Konu: Oruca Başlarken Ve Bitirirken Hilâle Göre Hareket Edilmesi [1]
11-)
Enes b. Malik (radıyallahü anh) der ki: ikindi namazını kıldıktan sonra Küba'ya giden kimse oraya vardığında güneş hâlâ yüksekte bulunurdu. Buhârî, Mevakîtu's-Salât, 9/13; Müslim, Mesâcid, 5/193; Şeybanî, 3. «Kubâ», Medine'ye üç mil uzaktadır.
Kaynak: İmam Malik Muvatta, Namaz Vakitleri Kitabı
Konu: Namaz Vakitleri
11-)
Irak
Kaynak: İmam Malik Muvatta, Oruç Kitabı
Konu: Oruca Başlarken Ve Bitirirken Hilâle Göre Hareket Edilmesi [1]
12-)
(Tabiinden) Kasım b. Muhammed der ki: Ashab'a yetiştim. Onlar öğle namazını hava biraz serinleyince kılıyorlardı.
Kaynak: İmam Malik Muvatta, Namaz Vakitleri Kitabı
Konu: Namaz Vakitleri
12-)
Kıbrıs
Kaynak: İmam Malik Muvatta, Oruç Kitabı
Konu: Oruca Başlarken Ve Bitirirken Hilâle Göre Hareket Edilmesi [1]
13-)
Ebû Süheyl, babası Malik’ten Rivâyet eder: Cuma günü Akü b. Ebî Talib'in keçesi mescidin batı duvarının dibine konuyordu. Duvarın gölgesi keçeyi tamamen kaplayınca, Hazret-i Ömer gelip Cuma namazını kıldırıyordu. Süheyl'in babası Malik devam ederek der ki: namazından sonra gidip öğle uykusuna yatıyorduk. Şeybanî, 223. kiram geceleri az uyuyorlardı. Öğle sıcağında namazdan önce biraz yatıyorlardı. Bu uykuya «Kaylule» deniliyordu. Cuma günleri gusül ve sair temizlik işleriyle meşgul oldukları için öğle Uykusuna namazdan sonra yatıyorlardı
Kaynak: İmam Malik Muvatta, Namaz Vakitleri Kitabı
Konu: Cuma Namazının Vakti
13-)
Kuveyt
Kaynak: İmam Malik Muvatta, Oruç Kitabı
Konu: Oruca Başlarken Ve Bitirirken Hilâle Göre Hareket Edilmesi [1]
14-)
Ebû Selit'in oğlu Rivâyet eder: Osman b. Affan (radıyallahü anh) Cuma namazını Medine'de, ikindi namazını da «Melel»'de kıldı. Meleî, Medine'ye 17 mil mesafededir. Bu hadis, Hazret-i Osman'ın cuma namazını geciktirmeden vaktinde kıldığını ve Melel'e çok süratli gittiğini ifade eder. Diğer günlerde sıcakların şiddetinden öğle namazını biraz geç kılıyorlardı. Fakat cuma namazını hangi mevsim ve hangi memlekette olursa olsun vaktinde kılmak efdâldir. Mâlik der ki: Bu, Cuma namazının zevalden sonra ilk vaktinde hemen kılındığını ve sür'atlice Melel'e gelindiğini ifade eder.
Kaynak: İmam Malik Muvatta, Namaz Vakitleri Kitabı
Konu: Cuma Namazının Vakti
14-)
Lübnan
Kaynak: İmam Malik Muvatta, Oruç Kitabı
Konu: Oruca Başlarken Ve Bitirirken Hilâle Göre Hareket Edilmesi [1]
15-)
Ebû Hureyre'den: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): «(Cemaatle Kılınan) Namazın bir rek'atına yetişen, cemaata yetişmiş olur» buyurdu. Buhari, Mevakîtu's-Salât, 9/29; Müslim, Mesacid, 5/161
Kaynak: İmam Malik Muvatta, Namaz Vakitleri Kitabı
Konu: Farz Namazın Bir Rekatına Yetişmek
15-)
Malezya
Kaynak: İmam Malik Muvatta, Oruç Kitabı
Konu: Oruca Başlarken Ve Bitirirken Hilâle Göre Hareket Edilmesi [1]
16-)
Abdullah b. Ömer şöyle derdi: (İmamla) rukûa yetişemezsen, secdeye de (dolayısıyle o rekata) yetişememiş olursun.
Kaynak: İmam Malik Muvatta, Namaz Vakitleri Kitabı
Konu: Farz Namazın Bir Rekatına Yetişmek
16-)
Sovyetler Birliği
Kaynak: İmam Malik Muvatta, Oruç Kitabı
Konu: Oruca Başlarken Ve Bitirirken Hilâle Göre Hareket Edilmesi [1]
17-)
Abdullah b. Ömer ve Zeyd b. Sabit: «Kim imamla rukûa yetişirse secdeye, (dolayısıyle o rekata) yetişmiş olur.» derlerdi.
Kaynak: İmam Malik Muvatta, Namaz Vakitleri Kitabı
Konu: Farz Namazın Bir Rekatına Yetişmek
17-)
Sudan
Kaynak: İmam Malik Muvatta, Oruç Kitabı
Konu: Oruca Başlarken Ve Bitirirken Hilâle Göre Hareket Edilmesi [1]
18-)
Ebû Hureyre der ki: Bir rek'ata yetişen secdeye (namaza) yetişmiş olur. Fatiha'yı kaçıran kimse ise, birçok hayrı kaçırmış olur.
Kaynak: İmam Malik Muvatta, Namaz Vakitleri Kitabı
Konu: Farz Namazın Bir Rekatına Yetişmek
18-)
Suudi Arabistan
Kaynak: İmam Malik Muvatta, Oruç Kitabı
Konu: Oruca Başlarken Ve Bitirirken Hilâle Göre Hareket Edilmesi [1]
19-)
Abdullah b. Ömer der ki: «Güneşin dönmesi, batıya doğru yönelmesidir.»
Kaynak: İmam Malik Muvatta, Namaz Vakitleri Kitabı
Konu: «güneşin Dönmesi Ve Gecenin Karanlığı» Âyetinin Tefsiri [21]
19-)
Ürdün
Kaynak: İmam Malik Muvatta, Oruç Kitabı
Konu: Oruca Başlarken Ve Bitirirken Hilâle Göre Hareket Edilmesi [1]
20-)
Abdullah b. Abbas (radıyallahü anh) der ki: «Güneşin dönmesi,» gölgenin batıdan güneye dönmesidir. Gecenin karanlığı, gecenin başlaması ve karanlığın tamamen basmasıdır. Abdullah (radıyallahü anh) bu sözü ile, îsrâ sûresinin (78.) ayetini kastediyor. Bu âyeti kerîme işaret yolu ile beş vakit namazı ifade etmektedir: meyli, öğle ve ikindi namazlarına; karanlığın basması, akşam ve yatsı namazlarına; Fecr Kur'an'ı (Kur'ane’l-Fecr) da, sabah namazına işarettir.
Kaynak: İmam Malik Muvatta, Namaz Vakitleri Kitabı
Konu: «güneşin Dönmesi Ve Gecenin Karanlığı» Âyetinin Tefsiri [21]
20-)
Tunus
Kaynak: İmam Malik Muvatta, Oruç Kitabı
Konu: Oruca Başlarken Ve Bitirirken Hilâle Göre Hareket Edilmesi [1]
21-)
Abdullah b. Ömer'in (radıyallahü anh) Rivâyetine göre, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): «ikindi namazını kaçıran kimse, ailesini ve malını zayi etmiş gibidir» buyurdu. Buhari, Mevakitu's-Salat, 9/14; Müslim, Mesâcid, 3/200; Şeybanî, 222.
Kaynak: İmam Malik Muvatta, Namaz Vakitleri Kitabı
Konu: Namazı Geciktirenler Ve Kaçıranlar
21-)
Pakistan
Kaynak: İmam Malik Muvatta, Oruç Kitabı
Konu: Oruca Başlarken Ve Bitirirken Hilâle Göre Hareket Edilmesi [1]
22-)
Yahya b. Saîd Rivâyet eder: b. El Hattab (radıyallahü anh) ikindi namazından dönerken, namaza gelmeyen birine rastladı ve: namazına niçin gelmedin?» dedi. Adam özür beyan etti. Bunun üzerine Hazret-i Ömer de: «Ziyandasın!» dedi. Yani seferde iken kılamadığı dört rekatlık bir namazı, evinde iki rek'at, evinde kazaya bıraktığı namazı, seferde dört rek'at kılar. Yani seferde iken kılamadığı dört rekatlık bir namazı, evinde iki rek'at, evinde kazaya bıraktığı namazı, seferde dört rek'at kılar. der ki: İmâm-ı Mâlik, "Ziyandasın" ifadesini açıklamak üzere şöyle der: "Her şeyin bir karşılığı ve ziyanı vardır, denir."
Kaynak: İmam Malik Muvatta, Namaz Vakitleri Kitabı
Konu: Namazı Geciktirenler Ve Kaçıranlar
22-)
Rabıtatu'l- âlemi'l-İslâmî
Kaynak: İmam Malik Muvatta, Oruç Kitabı
Konu: Oruca Başlarken Ve Bitirirken Hilâle Göre Hareket Edilmesi [1]
23-)
İnsan namazı vaktinde de, vakti geçmiş olarak da kılar. Vakti kaçmış namazı kılması, aile efradı ve malından daha üstün ve faziletlidir.
Kaynak: İmam Malik Muvatta, Namaz Vakitleri Kitabı
Konu: Namazı Geciktirenler Ve Kaçıranlar
24-)
Yahya'ya göre İmâm-ı Mâlik der ki: Seferde unutarak namazını geciktiren kimse, vakit çıkmadan evine gelirse namazı tam kılar. Vakit çıktıktan sonra gelirse, sefer namazı -yani iki rek'at- olarak kılsın. Çünkü kazaya bıraktığı gibi kılar. der ki: Memleketimizde (Medine'de) halkın ve ulemânın böyle yaptıklarını gördüm.
Kaynak: İmam Malik Muvatta, Namaz Vakitleri Kitabı
Konu: Namazı Geciktirenler Ve Kaçıranlar
25-)
Malik der ki: Şafak (akşam şafağı), batı ufkundaki kırmızılıktır. Akşamdan sonra batıda gözüken kırmızılık kaybolduktan sonra, akşam namazının vakti çıkmış, yatsının vakti girmiş olur.
Kaynak: İmam Malik Muvatta, Namaz Vakitleri Kitabı
Konu: Namazı Geciktirenler Ve Kaçıranlar
26-)
Nafi Rivâyet eder: Abdullah b. Ömer (radıyallahü anh) bayıldı, kendinden tamamen geçti. Ayıldıktan sonra da namazını kaza etmedi. Mâlik der ki: Kanaatime göre -Allah bilir- bütün vakit baygın kalmıştır. Yoksa namaz vakti çıkmadan ayılan kimse mutlaka namazını kılmalıdır. Ebû Hanife'ye göre, bir gün ya da daha az bir süre baygın kalan bir kişi, baygın haldeyken geçen namazları kaza eder. Daha fazla baygın kalmışsa geçirdiği namazları kaza etmez. (Bâcî, Münteka, c.1, s.24)
Kaynak: İmam Malik Muvatta, Namaz Vakitleri Kitabı
Konu: Namazı Geciktirenler Ve Kaçıranlar
27-)
Saîd b. el-Museyyeb Rivâyet eder: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), Hayber fethinden dönüşünde gece yola devam etti. Gecenin yarısından çoğu geçince biraz uyuyup dinlenmek için konakladı. Bilal'e: bizi sabah namazına kaldır» buyurdu ve uyudu. Ashab da uyudu. Bilâl bir süre bekledikten sonra —sabaha karşı— devesine dayandı, gözleri uykuya daldı. Güneş doğup yüzlerine vuruncaya kadar ne Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), ne Bilâl, ne de Ashab uyandı. Ekrem birden heyecanla uyanınca, Bilâl: Ya Resûlallah; Seni uyutan (Allah) beni de uyuttu.» dedi. Bunun üzerine Resûlüllah hareket emri verdi. Savaşçılar develerini kaldırıp yola düştüler. Biraz gittikten sonra Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) Bilal'e emretti. Bilâl kaamet etti. Resulü Ekrem cemaate sabah namazını kıldırdı. Burada Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'ın uyandıktan sonra derhal namaz kılmayıp biraz gittikten sonra namaz kılmasının iki sebebi olabilir: a- Bilâl (radıyallahü anh)'ın, ezan ve ikameti ile bir kısım kişiler uyanmamış olabilirler, hepsinin uyanmasını sağlamak maksadiyle yola düşmüşlerdir. b- O vadide uyuyup kalmalarına şeytan sebep olmuştur. Şeytan olan bir vadiyi terk edip şeytan olmayan bir yere gitmek gayesiyle derhal namaz kılmamışlar, bir süre gittikten sonra kılmışlardır. Ancak biz, şeytanın bulunduğu yeri bilemeyeceğimiz için, hatırladığımız yerde namazımızı kılmalıyız. (Bâcî, Münteka, c.1, s.30) Namazdan sonra da: «Namazı unutup kılamayan onu hatırlayınca kılsın. Çünkü Allahü teâlâ kitabında “Beni hatırlayınca namazı kıl” Taha süresindeki 14. ayeti kerîmenin bir meali de şöyledir: «Beni hatırlaman için namaz kıl.» buyurur» dedi. Bu hadis, mürseldir; Müslim'de (Mesâcid, 5/309) mevsûl olarak yer almıştır. Ayrıca bkz. Şeybanî, 184.
Kaynak: İmam Malik Muvatta, Namaz Vakitleri Kitabı
Konu: Uyuya Kalıp Namazı Kaçırmanın Hükmü
28-)
Zeyd b. Eşlem Rivâyet eder: Resûlüllah bir gece Mekke yolunda konakladı. Kendilerini namaza kaldırması için de Bilâl'i vazifelendirdi ve uyudu. Ashab da uyudu. (Bir süre sonra) Bilâl da uyudu. Ancak güneş doğunca uyanabildiler. Uyanıp telâşa düşünce Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) hemen bineklerine binmelerini, o vadiden çıkmalarını emretti, ve: «Bu vadide şeytan vardır» buyurdu. (Develerine ve atlarına) bindiler. Vadiyi geçtikten sonra, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) inmelerini ve abdest almalarını emretti. Bilâl'a da ezan okumasını veya kamet getirmesini söyledi. Resûlüllah namazı kıldırdı, cemaate döndü. Korku ve heyecanlarını görünce onlara: insanlar! Şüphesiz ruhumuzu Allah aldı (Bizi Allah uyuttu). Dileseydi ruhumuzu bize başka bir zamanda iade ederdi. Bizi daha erken uyandırırdı. Resulü Ekrem bu sözü ile şu ayete işaret ediyor: «Allah (insanların) ölümü zamanında ruhları alır, ölmeyenlerin de uykuları sırasında. Böyle ölümüne hükmettiği kimseninkini alıkor, diğerini belli bir vakte kadar gönderir. Bunda muhakkak düşünen insanlar için ibretler vardır.» (Zümer sûresi, 42) «Uyku küçük ölüm» denilmesinin sebebi de budur. kim uyuyakalır, yahut unutur da namazı kılanı azsa uyanınca, namazını vaktinde kıldığı gibi kılsın» dedikten sonra, Ebû Bekr'e dönerek: «Bilâl namaz kılıyordu, şeytan geldi onu yatırdı, ninni ile uyutulan çocuk gibi onu uyuttu.» dedi. Daha sonra Hazret-i Peygamber Bilâl'i çağırdı. Bilal, Resûlüllah’ın (daha önceden) Ebu Bekr'e haber verdiği şeylerin aynısını kendisine anlatınca, Ebu Bekr «Gerçekten senin Allah'ın Resulü olduğuna şahadet ederim» dedi. Bütün Muvatta râvîlerinin ittifakiyle hadis mürseldir.
Kaynak: İmam Malik Muvatta, Namaz Vakitleri Kitabı
Konu: Uyuya Kalıp Namazı Kaçırmanın Hükmü
29-)
Atâ b. Yesar'dan: (sallallahü aleyhi ve sellem): «Sıcağın şiddeti, cehennemin nefesindendir.. Sıcak şiddetlenince namazı (biraz te'hir edip) hava biraz serinleyince kılın» dedi ve devam etti: «Cehennem Rabbine şikâyet ederek: Yarabbi! Ateşim birbirini yedi, dedi. Rabbi de ona senede iki nefes alma izni verdi: Bir nefes yazın, bir nefes kışın.» Hadis mürseldir. Ebû Ömer'in dediğine göre İmâm-ı Mâlik ve başkalarının bir çok yolla Rivâyet etmiş oldukları muttasıl hadisler bunu takviye eder. «Sıcağın şiddeti, cehennemin nefesindendir» Buhârî, Mevakitu's-Salât, 9/9; Müslim, Mesâcid, 5/180.
Kaynak: İmam Malik Muvatta, Namaz Vakitleri Kitabı
Konu: Çok Sıcakta Namazı Geciktirmek
30-)
Ebû Hureyre'den: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) «Sıcak şiddetli olunca (öğle) namazını biraz te'hir edin; serin vakte bırakın, zira sıcağın şiddeti, cehennemin nefesindendir.» buyurdu. şu hadisi zikretti: «Cehennem, Rabbine şikayette bulundu. O da, senede iki nefes izin verdi: Bir nefes kışın, bir nefes de yazın.» Buharî, Mevakitu's-Salât, 9/9; Müslim, Mesâcid, 5ft80,185; Şeybanî, 183.
Kaynak: İmam Malik Muvatta, Namaz Vakitleri Kitabı
Konu: Çok Sıcakta Namazı Geciktirmek
31-)
Ebû Hureyre'den: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) buyurdular ki: «Çok sıcakta namazı biraz te'hir edin. Zira sıcaklığın şiddeti, cehennemin nefesindendir.»
Kaynak: İmam Malik Muvatta, Namaz Vakitleri Kitabı
Konu: Çok Sıcakta Namazı Geciktirmek
32-)
Said b. El Müseyyeb'ten: (sallallahü aleyhi ve sellem) buyurdular ki: «Şu bitkiden (sarmısaktan) yiyen mescitlerimize girip bizi sarmısak kokusuyla rahatsız etmesin.»
Kaynak: İmam Malik Muvatta, Namaz Vakitleri Kitabı
Konu: Sarmısak Kokusuyla Mescide Girmenin Ve Namazda Ağzı Kapatmanın Caiz Olmayışı
33-)
İmâm-ı Mâlik, Abdurrahman'dan Rivâyet eder: «Salim b. Abdullah namazda ağzını bir atkıyla kapatan birini görünce, ağzını kapatan bu atkıyı sertçe çekip, açardı.» Hadis mürseldir. Müslim, (Mesacid, 5/71) muttasıl olarak Rivâyet etmiştir.
Kaynak: İmam Malik Muvatta, Namaz Vakitleri Kitabı
Konu: Sarmısak Kokusuyla Mescide Girmenin Ve Namazda Ağzı Kapatmanın Caiz Olmayışı
34-)
Yahya el-Mazinî, Resûlüllah’ın ashabından babası Abdullah b. Zeyd'e, Resûlüllah’ın nasıl abdest aldığını bana gösterebilir misin?» deyince Abdullah: Evet,» dedi ve su isteyerek elinin üzerine döktü ve burnuna üçer defa su verdikten sonra üç kere yüzünü yıkadı. Daha sonra dirseklerine kadar üçer defa kollanın yıkadı. Daha sonra da ıslak ellerini alnından arkaya doğru arkadan da alnına doğru sürerek başını meshetti. Sonra da topuklarına kadar ayaklarını yıkadı. Buhari, Vudû, 4/38; Müslim, Taharet, 2/18,19; Şeybanî, 5.
Kaynak: İmam Malik Muvatta, Taharet (temizlik) Kitabı
Konu: Abdest Almak
35-)
Ebû Hureyre'den: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) buyurdular ki: «Sizden biri abdest aldığında burnuna su vererek iyice temizlesin. Taş ile taharetlenen taşı tek kullansın.» Buhari, Vudû, 4/26; Müslim, Taharet, 2/20. Ayrıca bkz. Şeybanî, 6,
Kaynak: İmam Malik Muvatta, Taharet (temizlik) Kitabı
Konu: Abdest Almak
36-)
Ebû Hureyre'den: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): «Abdest alan su ile burnunu iyi temizlesin. Taşla taharetlenen taşı tek kullansın.» buyurdu. Buhârî, Vudû, 4/25; Müslim, Taharet, 2/22. Ayrıca bkz. Şeybanî, 7.
Kaynak: İmam Malik Muvatta, Taharet (temizlik) Kitabı
Konu: Abdest Almak
37-)
İmâm-ı Mâlik der ki: Abdest alan bir avuç su ile hem mazmaza, hem de istinşak yapsa caizdir. (4/a) Mazmaza: Ağıza su vermektir. İstinşak: Buruna su vermektir. Bu ikisi sünnettir.
Kaynak: İmam Malik Muvatta, Taharet (temizlik) Kitabı
Konu: Abdest Almak
38-)
Sad b. Ebi Vakkâs öldüğü gün Ebû Bekr'in oğlu Abdurrahman, Hazret-i Âişe'nin (radıyallahü anh) yanına girdi. Abdest almak için su isteyince Âişe (radıyallahü anha): "Abdurrahman! Abdest azalarını iyice yıka. Çünkü Resûlüllah'ı (sallallahü aleyhi ve sellem): «Abdest alırken kuru kalan topuklar ateşte yanacaktır.» derken işittim.» dedi. (4/b) Müslim'de (Taharet, 2/23) mevsûldur.
Kaynak: İmam Malik Muvatta, Taharet (temizlik) Kitabı
Konu: Abdest Almak