Sünen-i İbn Mâce Hadis Kitabı
1272-)
- “... İmrân bin el-Husayn (radıyallahü anh)’den; Şöyle demiştir : Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) (birgün) ikindi farzının Üç rek'atinde selâm verdi. Sonra kalkıp evine girdikten sonra elleri uzun bir adam olan el-Hırbâk ayağa kalkarak: Resûlallah (sallallahü aleyhi ve sellem)! namaz kısaldı mı? diye seslendi. Bunun üzerine Efendimiz hiddetli ve izarını sürükleyerek hemen çıkıverdi de (ne olduğunu) sordu. (Durum) anlatılınca, efendimiz, terk etmiş olduğu o rek'atı kıldı. Sonra selâm verdi. Sonra iki secde etti. Sonra selâm verdi. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Namazı Lâyıkı Veçhile Eda
...
Konu: Dört Rekatlı Namazda Sehven İkinci Veya Üçüncü Rekatten Selâm Veren Hakkındaki Bâb
1273-)
- “... Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur : şeytan birinize namaz esnasında gelerek, kendisi ile kalbi arasına girer (—namazını karıştırır. ) Hattâ (biriniz) fazla veya noksan kıldığını bilemez. Artık bu hâl olacağı zaman selâm vermeden önce iki secde ediversin. Sonra selâm versin. )
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Namazı Lâyıkı Veçhile Eda
...
Konu: Sehiv Secdelerinin Selâmdan Önce Olduğu Hakkında
1274-)
- “... Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre; Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur : şeytan âdemoğlu ile kalbi arasına girer. (Maksadından uzaklaştırır. ) Artık, kaç rekat kıldığını bilemez. Bu hâl adamın başına geleceği zaman selâm vermeden önce iki secde etsin. )
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Namazı Lâyıkı Veçhile Eda
...
Konu: Sehiv Secdelerinin Selâmdan Önce Olduğu Hakkında
1275-)
- “... Alkame (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre: (Abdullah) bin Mes'ud (radıyallahü anh), sehiv secdelerini selâmdan sonra yapmış ve Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'in öyle yaptığını anlatmıştır. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Namazı Lâyıkı Veçhile Eda
...
Konu: Sehiv Secdelerini Selâmdan Sonra Yapan Hakkında Gelen Hadisler Eâbı
1276-)
- “... Sevbân (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre kendisi : Ben, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'den işittim. Şöyle buyurdu, demiştir: sehiv için selâmdan sonra iki secde vardır. )
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Namazı Lâyıkı Veçhile Eda
...
Konu: Sehiv Secdelerini Selâmdan Sonra Yapan Hakkında Gelen Hadisler Eâbı
1277-)
- “... Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den; Şöyle demiştir: (sallallahü aleyhi ve sellem) (bir defa) namaza geldi. İftitah tekbirini aldıktan sonra cemaata (vaziyetlerini bozmadan yerlerinde beklemeleri için mübarek elile) işaret etti. Bunun üzerine cemâat durum bekledi. O, da gidip boy abdestini aldıktan sonra (mübarek) başından su damladığı halde (gelip) cemaata namaz kıldırdı. Namazdan dönüp gidince cemaata: (evden) yanınıza cünüp olarak geldim ve namaza girinceye kadar (durumu) hatırlamadım. ) buyurdu. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Namazı Lâyıkı Veçhile Eda
...
Konu: Namaz Üzerine Bina Etmek Hakkında Gelen Hadisler Bâbı
1278-)
- “... Âişe (radıyallahü anhâ)’dan rivâyet edildiğine göre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu, demiştir : içinde iken bulantısız kusma, burun kanaması, bulantılı kusma ve mezi çıkması hallerinden birisi kimin basma gelirse hemen dönüp abdest alsın. Sonra (gelip) namazının üzerine bina etsin (kalan kısmını tamamlasın) ve bu esnada hiç konuşmasın. )
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Namazı Lâyıkı Veçhile Eda
...
Konu: Namaz Üzerine Bina Etmek Hakkında Gelen Hadisler Bâbı
1279-)
- “... Aîşe (radıyallahü anhâ)’dım rivâyet edildiğine göre: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: namaz kılarken abdesti bozulunca elile burnunu tutsun sonra ayrılıp gitsin. ) ... ..... Senedi ile Âişe (radıyallahü anhâ) bunun mislini Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’den rivâyet etmiştir. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Namazı Lâyıkı Veçhile Eda
...
Konu: Namaz İçinde Abdesti Bozulan Kimsenin Nasıl Ayrılıp Gideceği Hakkında
1281-)
- “... İmrân bin Husayn (radıyallahü anh)’den: Şöyle demiştir : nâsûr hastalığına mübtelâ idim. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'e namazı (nasıl kılacağımı) sordum. Buyurdu ki: kıl. gücün yetmezse oturarak, buna da gücün yetmezse yan yatarak kıl.) "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Namazı Lâyıkı Veçhile Eda
...
Konu: Hastanın Namazı Hakkında Gelen Hadîsler Bâbı
1282-)
- “... Vâil bin Hucr (radıyallahü anh)’den; Şöyle demiştir: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'i hastalığında oturduğu yerde sağ yana eğilmiş vaziyette namaz kılarken gördüm. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Namazı Lâyıkı Veçhile Eda
...
Konu: Hastanın Namazı Hakkında Gelen Hadîsler Bâbı
1283-)
- “... Ümmü Seleme (radıyallahü anhâ)'dan; Şöyle demiştir: (sallallahü aleyhi ve sellem)'in mübarek ruhunu kabzeden (Allah)a yemin ederim ki Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem), vefatına doğru kıldığı namazların ekserisini oturarak kılardı. Ve kendisince en sevimli amel, az bile olsa kulun devamlı işlediği sâlih amel idi. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Namazı Lâyıkı Veçhile Eda
...
Konu: Nafile Namazı Oturarak Kılmak Hakkında Bir Bâb
1284-)
- “... Âişe (radıyallahü anhâ)'dan; . Şöyle demiştir: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) (nafileyi kıldığında) oturarak kıraat ederdi. Rüku' etmek istediği zaman, kalkarak bir insanın kırk âyet kadar okuyacağı bir süre ayakta dururdu, (sonra rüku' ederdi. )
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Namazı Lâyıkı Veçhile Eda
...
Konu: Nafile Namazı Oturarak Kılmak Hakkında Bir Bâb
1285-)
- “... Âişe (radıyallahü anha)'dan: Şöyle demiştir: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'i yaşlanıncaya kadar gece namazının tümünü ayakta kılarken gördüm. Başka durumda kıldığım hiç görmedim. O, yaşlandıktan sonra oturarak kılmaya başladı. Kırâatından kırk âyet veya otuz âyet kalınca kalkar, onu ayakta okurdu. Sonra rüku' ederdi. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Namazı Lâyıkı Veçhile Eda
...
Konu: Nafile Namazı Oturarak Kılmak Hakkında Bir Bâb
1286-)
- “... Abdullah bin Şakîk el-Ukaylî (radıyallahü anh)’den: Şöyle demiştir : Âîşe (radıyallahü anhâ)'ya Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'in gece namazının durumunu sordum. Âişe (radıyallahü anhâ) dedi ki: O, uzun bir gece ayakta, başka bir uzun gece oturarak (gece namazı) kılardı. Ayakta okuduğu zaman ayakta rüku' ederdi. Ve oturarak okuduğu zaman oturarak rüku' ederdi. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Namazı Lâyıkı Veçhile Eda
...
Konu: Nafile Namazı Oturarak Kılmak Hakkında Bir Bâb
1287-)
- “... Abdullah bin Amr (radıyallahü anhümâ)’dan rivâyet edildiğine göre : (bir gün) oturarak namaz kılarken Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) onun yanından geçmiş, sonra : kılınan namaz, ayakta kılınan namazın yarısı kadardır. ) buyurmuştur. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Namazı Lâyıkı Veçhile Eda
...
Konu: Oturarak Namaz Kılanın Sevabı, Ayakta Namaz Kılanın Sevabının Yarısı Kadardır Bâbı
1288-)
- “... Enes bin Mâlik (radıyallahü anh)’den; Şöyle demiştir: (sallallahü aleyhi ve sellem) (bir gün evden) çıktı da bir kaç kişinin oturarak namaz kıldıklarını gördü. Bunun üzerine : bakımından) oturarak kılınan namaz, ayakta kılınan namazın yarısıdır) buyurdu. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Namazı Lâyıkı Veçhile Eda
...
Konu: Oturarak Namaz Kılanın Sevabı, Ayakta Namaz Kılanın Sevabının Yarısı Kadardır Bâbı
1289-)
- “... İmrân bin Husayn (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e oturarak namaz kılan adamın durumunu sormuş; bunun üzerine efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) : ayakta namaz kılarsa efdal olanı odur. Kim oturarak namaz kılarsa ona ayakta namaz kılanın sevabının yarısı vardır. Ve kim yatarak namaz kılarsa onun sevabı, oturarak namaz kılanın sevabının yarısı kadardır. ) buyurdu.”
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Namazı Lâyıkı Veçhile Eda
...
Konu: Oturarak Namaz Kılanın Sevabı, Ayakta Namaz Kılanın Sevabının Yarısı Kadardır Bâbı
1290-)
- “... Âişe (radıyallahü anhâ)'dan; Şöyle demiştir: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), vefat ettiği hastalığa tutulduğu zaman (Ebû Muâviye demiştir ki: Hastalığı ağırlaştığı zaman) Bilâl (radıyallahü anh), O'na namaz vaktinin geldiğini haber vermek üzere geldi. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) : (Ebû Bekir'e emrimi iletiniz. Cemaata namaz kıldırsın) buyurdu. Biz: Yâ Resûlallah! Ebû Bekir cidden yufka yüreklidir. Senin yerine geçtiği vakit ağlar ve bu yüzden (sesini cemaata) işittiremez. Bu nedenle Ömer'e emretsen de o namaz kıldırsa, diye ricada bulunduk. (Efendimiz bu sözümüzden) sonra : (Ebû Bekir'e emrimi iletiniz. Cemaata namaz kıldırsın. Hakîkatan siz, Yûsuf (Peygamber)'in günündeki kadınlarsınız) buyurdu. " Âişe (radıyallahü anhâ) demiştir ki: Bunun üzerine biz Ebû Bekir (radıyallahü anh)’a emr-i nebevî'yi ilettik. Kendisi de (bu emir üzerine) cemaata namaz kıldırdı. (Ebû Bekir namaza başlayınca) Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) kendinde bir hafiflik hissetti de iki adam arasında ve onlara dayanarak namaza gitti. Ayakları yerde sürünüyordu. Ebû Bekir (radıyallahü anh), O'nun geldiğini hissedince geri çekilmeye davrandı. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) Ona: (Yerinden ayrılma) diye işaret etti. Râvi demiştir ki Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ileriye geldi. Nihayet O'na yardım eden adamlar, onu Ebû Bekir (radıyallahü anh)’in yanına oturttular. Artık Ebû Bekir (radıyallahü anh), Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’e uyuyordu, cemâat da Ebû Bekir (radıyallahü anh)'in namazına uyuyorlardı. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Namazı Lâyıkı Veçhile Eda
...
Konu: Son Hastalığında Resûlullah Sallallahü Aleyhi Ve Sellem’in Namaz Kılışı Hakkında Gelen Hadisler Bâbı
1291-)
- “... Aîşe (radıyallahü anhâ)'dan; Şöyle demiştir: (sallallahü aleyhi ve sellem) (son) hastalığında cemaata namaz kıldırmak için Ebû Bekir (radıyallahü anh)'a emretti. Artık Ebû Bekir (radıyallahü anh) cemaata namaz kıldırıyordu. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bir hafiflik hissederek (evden mescide) çıktı. O anda Ebû Bekir (radıyallahü anh) cemaata namaz kıldırıyordu. Ebû Bekir (radıyallahü anh) O'nu görünce geri çekilmek istedi. Bunun üzerine Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) Ona: gibi dur. ) diye işaret etti. Sonra Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) Ebû Bekir (radıyallahü anh)’in yanında, onun hizasında oturdu. Artık Ebû Bekir (radıyallahü anh), Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'in namazına, cemâat da Ebû Bekir (radıyallahü anh)'in namazına uyarak kılıyorlardı. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Namazı Lâyıkı Veçhile Eda
...
Konu: Son Hastalığında Resûlullah Sallallahü Aleyhi Ve Sellem’in Namaz Kılışı Hakkında Gelen Hadisler Bâbı
1292-)
- “... Salim bin Ubeyd (radıyallahü anh)’den; Şöyle demiştir : Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) (son) hastalığında bayıldı. Sonra ayılınca: vakti geldi mi?) diye sordu. Evet, dediler. O: (Bilâl'a emrimi iletin, ezan okusun, Ebü Bekir'e de emrimi iletin, cemaata namaz kıldırsın) buyurdu. Sonra (yine) bayıldı. Daha sonra ayıldı ve : (Namaz vakti geldi mi?) diye sordu. Evet, dediler. O: (Bilâl'a emredin ezan okusun. Ebü Bekir'e de emredin cemaata namaz kıldırsın. ) buyurduktan sonra tekrar bayıldı. Sonra ayılınca : (Namaz vakti geldi mi?) diye sordu" Evet, dediler. O : (Bilâl'a emredin ezan okusun. Ebû Bekir'e de emredin cemaata namaz kıldırsın. ) buyurdu. Bunun üzerine Âişe (radıyallahü anhâ) . Gerçekten babam yufka yürekli bir adamdır. O makam (senin mihrabın) da namaza duracağı zaman ağlıyacak, (cemaata kıraat sesini) işittiremiyecektir. Keşke başkasına emretsen, diye ricada bulundu. Sonra, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) (yine) bayıldı. Piraz sonra ayıldı ve: (Bilâl'a emredin ezan okusun. Ebü Bekir'e emredin cemaata namaz kıldırsın. Gerçekten siz Yûsuf (Peygamber) un günündeki kadınlarsınız. ) buyurdu. Râvi demiştir ki: Bunun üzerine Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’in emri Bilâl (radıyallahü anh)'a iletildi, o ezan okudu. Ebû Bekir (radıyallahü anh)'a da iletildi. O da cemaata namaz kıldırdı. Sonra Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bir hafiflik duydu ve : (Benim için koltuğuma girip mescide götürecek adama bakıverin) buyurdu. Bunun üzerine Berîre (radıyallahü anhâ) ve bir adam geldiler. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) onlara dayanarak gitti. Ebû Bekir (radıyallahü anh) Onu görünce gerilemek istedi. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) Ona işaret ederek: (Yerinde dur!) demek istedi. Sonra Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ileri geldi. Nihayet Ebû Bekir (radıyallahü anh)'in yanı başında oturdu ve Ebû Bekir (radıyallahü anh) namazını bitirinceye kadar, (oturduğu yerde durdu. Sonra Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) vefat etti.
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Namazı Lâyıkı Veçhile Eda
...
Konu: Son Hastalığında Resûlullah Sallallahü Aleyhi Ve Sellem’in Namaz Kılışı Hakkında Gelen Hadisler Bâbı
1293-)
- “... Abdullah bin Abbâs (radıyallahü anhümâ)'dan; Şöyle demiştir : (sallallahü aleyhi ve sellem) vefat ettiği hastalığında Âişe (radıyallahü anhâ)'nın odasında idi. Bu esnada: (Bana Alî'yi çağırın) buyurdu. Âişe (radıyallahü anhâ) : Yâ Resûlallah! Sana Ebû Bekir (radıyallahü anh)'ı çağıralım (mı) dedi. O: (Onu çağırın) buyurdu. Hafsa (radıyallahü anhâ) : Yâ Resûlallah! Sana Ömer (radıyallahü anh)'ı çağıralım (mı) dedi. (Onu çağırın) buyurdu. Ümmü’l-Fadl (radıyallahü anhâ) : Yâ Resûlallah! Sana Abbâs (radıyallahü anh)’ı çağıralım (mı) dedi. O: (Evet) buyurdu. zâtlar (Onun yanında) toplanınca Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) mübarek başını kaldırıp baktı da bir şey söylemedi. Biraz sonra Ömer (radıyallahü anh) : Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in yanından kalkıp gidiniz, dedi. Bilâhere namaz vaktinin geldiğini Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'e bildirmek üzere Bilâl (radıyallahü anh) geldi. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) : (Cemaata namaz kıldırması için Ebû Bekir'e emrediniz. ) buyurdu. Bunun üzerine Âişe (radıyallahü anhâ) : Yâ Resûlallah! Gerçekten Ebû Bekir (radıyallahü anh), yufka yürekli, kırâattan tutuklu bir adamdır. Seni (namazda) göremiyeceği zaman ağlıyacak, cemâat da ağlıyacak. Cemaata namaz kıldırması için keşke Ömer (radıyallahü anh)’a emretsen, dedi. Sonra Ebû Bekir (radıyallahü anh) çıkıp cemaata namaz kıldırdı. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) kendisinde bir hafiflik hissederek iki adam arasında ve onlara dayanarak çıkıp (mescide) gitti. Onun ayakları yerde sürünüyordu. Cemâat Onu görünce Ebû Bekir (radıyallahü anh)'ı teşbihle ikaz ettiler. Ebü Bekir (radıyallahü anh)’da geri çekilmek için davrandı. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) Ona işaret ederek : (Yerinde dur!) demek istedi. Sonra Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ileriye gelip Ebû Bekir (radıyallahü anh)'ın sağ tarafında oturdu. Ebü Bekir (radıyallahü anh) ayakta durdu. Ebû Bekir (radıyallahü anh) Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'e uyuyordu. Cemaat da. Ebû Bekir (radıyallahü anh) in namazına uyuyordu. İbn-i Abbâs (radıyallahü anh); Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), Ebû Bekir (radıyallahü anh)'in ulaştığı yerden kırâata başladı, demiştir. Râvî Vekî: Sünnet böyledir, demiştir. demiştir ki: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bu hastalığında vefat etmiştir. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Namazı Lâyıkı Veçhile Eda
...
Konu: Son Hastalığında Resûlullah Sallallahü Aleyhi Ve Sellem’in Namaz Kılışı Hakkında Gelen Hadisler Bâbı
1294-)
- “... Muğîre bin Şu'be (radıyallahü anh)’den; Şöyle demiştir: (Tebuk savaşı yolculuğunda bir gün sabah namazı vaktinde) Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), (sahâbilerden) geride kalmıştı. Sonra ikimiz, kafileye yetiştik. O esnada Abdurranman bin Avf (radıyallahü anh), cemaata (sabah farzından) bir rek'at kıldırmış idi. Abdurrahman (radıyallahü anh), Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’in geldiğini hissedince geri çekilmeye davrandı. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) namazı tamamlaması için ona işaret buyurdu. (Namazdan sonra) efendimiz, Abdurrahman'a: ettin, böyle yap!) buyurdu. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Namazı Lâyıkı Veçhile Eda
...
Konu: Resûlullah Sallallahü Aleyhî Ve Sellem’in, Ümmetinden Bir Adamın Arkasında Namaz Kılması
1295-)
- “... Âişe (radıyallahü anhâ)’dan; Şöyle demiştir: Resülullah (sallallahü aleyhi ve sellem), (bir ara) hastalandı ve Ashâbından bir grup Onu ziyaret etmek üzere yanına girdiler. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) oturduğu yerde namaza başladı. Ziyaretçiler de ayakta Ona uydular. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) oturun diye onlara işaret etti. Namazdan çıkınca buyurdu ki: kendisine uyulsun diye imam edilir. Artık o, rüku'a vardığı zaman siz de varınız (başını rüku'dan) kaldırdığı zaman siz de (başınızı) kaldırınız. Ve oturarak namaz kıldığı zaman siz de oturarak namaz kılınız.)
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Namazı Lâyıkı Veçhile Eda
...
Konu: İmam, Kendisine Uyulsun, Diye İmam Edilir Hükmü Hakkında
1296-)
... Enes bin Mâlik (radıyallahü anh) den; Şöyle demiştir; (sallallahü aleyhi ve sellem) (bir defa) attan düştü ve vücûdunun sağ tarafı berelendi. Biz Onu ziyaret etmek üzere yanına girdik. Bu arada namaz vakti geldi. Bize oturarak namaz kıldırdı. Biz de oturarak arkasında namaz kıldık. Namazı bitince: kendisine uyulsun diye imam edilir. Şu halde o, tekbir aldığı zaman tekbir alınız, rükü'a vardığı zaman rükû'a varınız: dediği zaman: deyiniz. Secde ettiği zaman secde ediniz ve oturarak namaz kıldığı zaman hepiniz oturarak namaz kılınız. ) buyurdu. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Namazı Lâyıkı Veçhile Eda
...
Konu: İmam, Kendisine Uyulsun, Diye İmam Edilir Hükmü Hakkında
1297-)
- “... Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)'den rivâyet edildiğine göre kendisi; Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu, demiştir; kendisine uyulsun diye imam edilir. Şu halde o iftitah tekbiri aldığı zaman tekbir alınız, rükû'a vardığı zaman rükû'a varınız, deyiniz. Eğer ayakta namaz kılarsa, siz de ayakta kılınız ve eğer oturarak namaz kılarsa siz de oturarak kılınız. ) " Câbir (radıyallahü anh)'den; Şöyle demiştir: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) hastalandı. Biz Onun arkasında (farz) namaza durduk. Kendisi oturarak kılıyordu. Ebû Bekir (radıyallahü anh) de tekbir alarak Onun tekbirini cemaata duyuruyordu. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) bize baktı da bizi ayakta gördü. Bunun üzerine bize işaret buyurdu. Biz de oturduk ve oturarak namazımızı Onun namazına bağlıyarak kıldık. O selâm verince : siz İranlıların ve Romalıların yaptığını yapacaksınız. Kralları otururken onlar kralları huzurunda ayakta dururlar. Sakın siz öyle yapmayınız, imamlarınıza uyunuz. Eğer imam ayakta kılarsa siz de ayakta kılınız ve eğer oturarak kılarsa siz de oturarak kılınız. ) buyurdu. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Namazı Lâyıkı Veçhile Eda
...
Konu: İmam, Kendisine Uyulsun, Diye İmam Edilir Hükmü Hakkında
1299-)
- “... Ebû Mâlik el-Eşcâî Said bin Tarık (radıyallahü anhüma)'dan; Şöyle demiştir: babam (Tarık)'a: babam! Şüphesiz sen Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), Ebü Bekir, Ömer ve Osman (radıyallahü anhüm) (arkasında) ve beş yıl kadar burada Küfede Alî (radıyallahü anh) arkasında namaz kıldın. Bu zâtlar sabah namazında Kunût (duasını) okurlar (mı) di? dedim. Babam: oğulcuğum! Muhdestir (= sonradan icad edilmiştir. ) dedi. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Namazı Lâyıkı Veçhile Eda
...
Konu: Sabah Farzındaki Kunût Hakkında Gelen Hadîsler Bâbı
1300-)
- “... Ümmü Seleme (radıyallahü anhâ)’dan; Şöyle demiştir: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), sabah namazında Kunût okumaktan menedildi (veya Kunût okumayı menetti. )
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Namazı Lâyıkı Veçhile Eda
...
Konu: Sabah Farzındaki Kunût Hakkında Gelen Hadîsler Bâbı
1301-)
- “... Enes bin Mâlik (radıyallahü anh)'den; Şöyle demiştir: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), sabah namazında bir ay Kunût (duasını) okuyup (onda) Arap topluluklarından bir topluluğa beddua ediyordu. Sonra bıraktı. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Namazı Lâyıkı Veçhile Eda
...
Konu: Sabah Farzındaki Kunût Hakkında Gelen Hadîsler Bâbı
1302-)
- “... Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den: Şöyle demiştir: (sallallahü aleyhi ve sellem) sabah namazın (ın ikinci rükuun)dan başını kaldırınca: El-Velîd bin el-Velîd'i, Seleme bin Hişâm'ı, Ayyaş bin Ebî Rabîa'yı ve Mekke'de bulunan zayıf mü'minleri kurtar. Allah'ım! Mudar kabilesine şiddetli baskı yap (= helak et, azap ver. ) Yûsuf (Aleyhisselâm)'ın kıtlık seneleri gibi onların başına kıtlık yıllarını getirmekle tazip et. ) diye duâ etti. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Namazı Lâyıkı Veçhile Eda
...
Konu: Sabah Farzındaki Kunût Hakkında Gelen Hadîsler Bâbı
1303-)
- “... Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den; Şöyle demiştir: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şu siyah iki hayvanı, akrep ve yılanı namazda öldürmeyi emretmiştir. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Namazı Lâyıkı Veçhile Eda
...
Konu: Namazda Yılan Ve Akrebi Öldürmek Hakkında Gelen Hadîsler Bâbı
1304-)
- “... Âişe (radıyallahü anha)’dan; Şöyle demiştir : (sallallahü aleyhi ve sellem) namaz kılarken Onu akrep soktu. Bunun üzerine : akrebe lanet etsin. Namaza duranı ve başkasını bırakmaz. Onu harem (mıntıkasın) da ve hill (harem dışındaki yer) de öldürünüz. ) buyurdu. " ..... Râfi' (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre : Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) namazdayken bir akrebi öldürmüştür. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Namazı Lâyıkı Veçhile Eda
...
Konu: Namazda Yılan Ve Akrebi Öldürmek Hakkında Gelen Hadîsler Bâbı
1306-)
- “... Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den; Şöyle demiştir: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), iki namazdan menetti. Sabah namazından sonra güneş doğuncaya kadar ve ikindi namazından sonra güneş batıncaya kadar namaz kılmaktan (men etti. ) "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Namazı Lâyıkı Veçhile Eda
...
Konu: Sabah Namazından Sonra Ve İkindi Namazından Sonra Namaz Kılmaktan Nehiy
1307-)
- “... Ebû Saîd-i Hudri (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre; Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur : namazından sonra güneş batıncaya kadar hiç bir namaz olmaz ve sabah namazından sonra güneş doğuncaya kadar hiç bir namaz olmaz. ) "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Namazı Lâyıkı Veçhile Eda
...
Konu: Sabah Namazından Sonra Ve İkindi Namazından Sonra Namaz Kılmaktan Nehiy
1308-)
- “... (Abdullah) bin Abbâs (radıyallahü anhümâ)’dan; Şöyle demiştir : Ömer bin el-Hattâb (radıyallahü anh)'ın bulunduğu merdi (= Güvenilir, doğru ve çok dindar) bir çok adam —ki bence en merdisi Ömer (radıyallahü anh)'dır. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'in şöyle buyurduğuna benim yanımda şahadet ettiler (= Bana bildirdiler) : namazından sonra güneş doğuncaya kadar hiç bir namaz olmaz ve ikindi namazından sonra güneş batıncaya kadar hiç bir namaz olmaz. )
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Namazı Lâyıkı Veçhile Eda
...
Konu: Sabah Namazından Sonra Ve İkindi Namazından Sonra Namaz Kılmaktan Nehiy
1309-)
- “... Amr bin Abese (radıyallahü anh)’den; şöyle demiştir Ben (birgün) Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'in yanına vararak: Allah katında başka saattan daha sevimli (makbul) bir saat var mı? diye sordum. Buyurdu ki: Gecenin tam ortası (en makbul saattir.) Artık (o zaman dan) şafak sökimceye kadar sen dilediğin kadar nafile kıl. Sabah namazından sonra güneş doğuncaya kadar, bir de (doğduktan sonra) kalkan gibi olduğu müddetçe ve parlayıncaya kadar namaz kılmaktan vazgeç. Sonra direk kendi gölgesi üzerine kalkıncaya kadar (= güneş gök ortasına varıncaya kadar olan süre içinde) dilediğin kadar nafile kıl. Sonra güneş semânın ortasından sapıncaya kadar namaz kılmaktan vazgeç. Çünkü cehennem gündüzün tam ortasında tutuşturulur. Bundan sonra ikindi namazını kılıncaya kadar dilediğin nafileleri kıl. İkindi namazından sonra güneş batıncaya kadar namaz kılmaktan vazgeç. Çünkü güneş şeytanın iki boynuzu arasında batar ve şeytanın iki boynuzu ortasında doğar.) " '..... Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den: Şöyle demiştir : Safvân bin el-Muattal (radıyallahü anh), Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e : Yâ Resûlallah! Senin bildiğin ve benîm bilmediğim bir şeyi sana sormak istiyorum, dedi. Efendimiz : (Nedir o?) buyurdu. Safvân (radıyallahü anh) : Gece ve gündüz saatlarından namaz kılmanın mekruh olduğu bir saat var mıdır? diye sordu. Efendimiz : (Evet. Sabah namazını kıldığın zaman artık güneş doğuncaya kadar namaz kılmayı bırak. Çünkü güneş, şeytanın iki boynuzu ile beraber doğar. Doğduktan sonra güneş senin başın üzerinde mızrak gibi dik duruncaya kadar (geçen süre içinde) namaz kıl. Çünkü bu sırada kılınan namazda melekler hazır bulunur ve o namaz makbuldür. Güneş senin başın üzerinde mızrak gibi (dik) olunca namaz kılmayı bırak. Çünkü o saat Öyle bir saattir ki, onda cehennem tutuşturulur ve onda cehennem kapıları açılır. Güneş senin sağ başından sapıncaya kadar (devam eder). Güneş sapınca sen ikindi namazını kılana kadar kılınan namaz makbuldür. Ve melekler onda hazır bulunurlar. İkindi namazını kıldıktan sonra güneş batıncaya kadar namaz kılmayı bırak) buyurdu. " . . . Ebû Abdillah es-Sunâbihî (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre : Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu demiştir. güneş, şeytanın iki boynuzu arasında doğar.) Yahut buyurdu ki: iki boynuzu güneşle beraber doğar. Güneş yükselince şeytan ondan ayrılır. Güneş semânın ortasında olunca şeytan güneşle beraber olur. Güneş batıya yönelince (yahut buyurdu ki : (ayrılınca) şeytan güneşten ayrılır. Güneş guruba yaklaşınca şeytan onunla beraber olur. Güneş batınca şeytan ondan ayrılır. Bunun için bu üç saatta namaz kılmayınız)
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Namazı Lâyıkı Veçhile Eda
...
Konu: Namaz Kılmanın Mekruh Olduğu Saatlar Hakkında
1312-)
- “... Cübeyr bin Mut'im (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu, demiştir: Abdi Menâf oğulları! Gece ve gündüzün herhangi bir saatında bu beyti (Kâ'be'yi) tavaf eden ve namaz kılan hiç kimseye mâni olmayınız. )
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Namazı Lâyıkı Veçhile Eda
...
Konu: Mekkede Her Vakit Namaz Kılınabileceği Hakkında
1313-)
- “... Abdullah bin Mes'ûd (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), şöyle buyurdu, demiştir: vaktinden sonra kılan cemaatlara yetişmeniz umulur. Eğer onlara yetişirseniz, bildiğiniz vakitte evlerinizde namazınızı kılınız. Sonra onlarla (tekrar) kılınız ve onlarla kıldığınızı nafile yapınız. ) ..... Ebû Zer (radıyallahü anh)'den rivâyet edildiğine göre; Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur ; namazını vaktinde kıl. Eğer imam, cemaata vaktinde namaz kıldırırken sen ona yetişirsen namazını onlarla beraber kıl. Bu durumda sen (vaktinde ve cemaatla) namazını kılmış olursun. Eğer böyle olmazsa, (yani imam vaktinden sonra cemaata kıldıracaksa, sen vaktinde namazını kıl. Sonra onlarla da kıl. ) artık onlarla (tekrar) kıldığın namaz senin için nafiledir. ) ..... Ubade bin es-Samit (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre; Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem), şöyle buyurmuştur: işlerle meşgul olup namazı vaktinden geciktiren bir takım emirler olacaktır. (Siz namazınızı vaktinde kılınız ve) onlarla beraber kıldığınız namazınızı nafile yapınız. )
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Namazı Lâyıkı Veçhile Eda
...
Konu: Farz Namazı İhtiyar Vaktinden Tehir Ettikleri Zaman Hakkında
1316-)
- “... (Abdullah) bin Ömer (radıyallahü anhüma)'dan rivâyet edildiğine göre : (sallallahü aleyhi ve sellem) salât-ı havf hakkında şöyle buyurdu, demiştir: bir grubla namaza başlar, birlikte bir secde (rekat) kılarlar. Bir grup da namaza duranlar ile düşman arasında bulunur. Sonra emirle beraber bir rek'at kılmış olanlar gidip düşmana karşı (bekliyen ve) henüz namaz kılmamış olanların yerinde bulunacak. Bu defa namaz kılmamış olan grup gelip emirleri ile beraber bir secde (rek'at) kılacaklar. Sonra emir, kendi namazını bitirmiş olarak çıkıp gidecek ve her grup kendi kendine kalan bir rek'ati kılacaktır. Eğer daha şiddetli bir korku varsa herkes kendi kendine yaya veya binici olarak namaz kılacaktır. ) demiştir ki: Secde ile rek'at kastediyor. " '..... Sehl bin Ebî Hasme (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre; salât-ı havf hakkında şöyle demiştir : kıble'ye doğru namaza durur.Cemaattan bir grup da onunla beraber durur. Diğer grup düşmana karşı ve yüzleri namaz kılanlara dönük olarak bekler. İmam, namaza duranlara bir rekat kıldırdıktan sonra bunlar kendi kendilerine rüku' eder, secdelerini aynı yerde yapıp (namazlarını bitirdikten) sonra düşmana karşı bekliyenlerin yerine giderler ve oradakiler gelir. İmam gelenlere bir rekat kıldırır ve birlikte iki secde ederler. Artık namaz imam için iki rek'at olmuş olur, gelenler için de bir rekat olmuş olur. Sonra bunlar bir rek'at daha kılar ve secdelerini yaparlar. bin Beşşâr demiştir ki : Ben bu hadisi Yahya bin Saîd el-Kattân'a sordum. Yahya bana Şu'be'den (rivâyet etti. ) O da Abdurrahman bin el-Kâsım'dan (rivâyet etti), O da babasından (rivâyet etti), O da Salih bin Havvât'tan (rivâyet etti), O da Sehl bin Ebi Hasme'den (rivâyet etti. ), O da Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'den Yahya bin Saîd (el-Ensâri)'in hadîsinin mislini rivâyet etti. bin Beşşâr demiştir ki: Yahya bin Saîd el Kattan bana dedi ki: Şube'nin hadîsini Yahya bin Said el-Ensâri'nin hadîsinin yanına yazıver. Ben Şu'be'nin hadîsini hıfzetmiş değilim. Lâkin Yahya'nın hadîsinin mislidir. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Namazı Lâyıkı Veçhile Eda
...
Konu: Savaşta Tehlike Zamanında Namaz Kılmak Hakkında
1318-)
- “... Câbir bin Abdillah (radıyallahü anhümâ)'dan; Şöyle demiştir: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem), Ashâbına salât-ı Havf'ı kıldırdı. Bütün cemaatla birlikte rüku' ettikten sonra Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ve Onun arkasındaki saf secde ettiler. Diğerleri ayaktaydılar. Efendimiz ikinci rekata kalkınca bekliyenler kendi kendilerine iki secde yaptılar. Sonra ön saf geriliyerek ikinci safın yerinde durdu ve ikinci saftakiler ilerliyerek ön saffın yerinde durdular. Sonra Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) hepsiyle rüku, etti. Daha sonra Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ve Onun arkasındaki saf secde ettiler. Başlarını secdeden kaldırınca diğerleri de secde ettiler. Cemâatin tümü Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) ile beraber rüku' etmiş oldu. Ve her grup bir rek'atin secdelerini kendi kendilerine yapmış oldular. Düşman Kıble yönündeydi. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Namazı Lâyıkı Veçhile Eda
...
Konu: Savaşta Tehlike Zamanında Namaz Kılmak Hakkında
1319-)
- “... Ebû Mes'ud (el-Ensârî) (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu, demiştir: güneş ve ay hiç bir insanın ölümünden dolayı tutulmaz. Tutulduğunu gördüğünüz zaman hemen kalkıp namaz kılınız.) . . Numan bin Beşir (radıyallahü anh)’den; Şöyle demiştir: (sallallahü aleyhi ve sellem) hayatta iken güneş tutuldu. Efendimiz (evinden) endişeli ve ridasını sürükliye sürükliye mescide geldi. Güneş açılıncaya kadar devamlı namaz kıldı. Sonra şöyle buyurdu : insanlar, güneş ve ayın ancak büyük bir adamın öiümü dolayısıyla tutulduğunu sanırlar. Halbuki öyle değildir. Şüphesiz güneş ve ay ne kimsenin ölümü ne de kimsenin hayatı için tutulur. Allah, yaratıklarından bir şeye baktığı zaman o şey Ona karşı huşu eder. )
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Namazı Lâyıkı Veçhile Eda
...
Konu: Küsûf Güneş Ve Ay Tutulması Namazı Hakkında
1321-)
- “... Âişe (radıyallahü anhâ)’dan; Şöyle demiştir (sallallahü aleyhi ve sellem) hayattayken güneş tutuldu. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) mescide çıkarak namaza durdu ve tekbir aldı. Cemâat da Onun arkasında saf oldular. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) kıraatini uzun tuttu. Sonra tekbir alıp uzun bir rüku' yaptı. Sonra başını kaldırıp; dedi. Sonra ayakta durdu ve uzun kıraat yaptı. Bu kıraati ilk kıtaatından biraz az idi. Sonra tekbir alıp uzun bir rüku' yaptı. Bu rüku' ilk rüku'dan biraz kısa idi. Sonra (başını kaldırıp; dedi. Sonra son rek'atta bunun mislini yaptı. Böylece dört rüku' ve dört secdeyi tamamladı. Ve henüz namazdan çıkıp gitmeden Önce güneş açıldı. Namazdan sonra kalkıp halka hutbe okudu. (Hutbede) Allah'a lâyık olduğu sözlerle hamd-ü sena ettikten sonra şöyle buyurdu : güneş ve ay, (azameti ilâhiye'ye delâlet eden) Allah'ın âyetlerinden iki âyettir. Hiç bir kimsenin ölümü veya hayâtı dolayısıyla tutulmazlar. Siz, bunları tutulmuş iken gördüğünüz zaman namaza sığınınız. ) "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Namazı Lâyıkı Veçhile Eda
...
Konu: Küsûf Güneş Ve Ay Tutulması Namazı Hakkında
1322-)
- “... Semûre bin Cündüb (radıyallahü anh)'den; Şöyle demiştir : (sallallahü aleyhi ve sellem), (güneş tutulması nedeni ile) bize küsûf namazını kıldırdı. Namazda O'nun sesini işitmedik. " ..... Ebû Bekir (radıyallahü anh)'ın kızı Esma (radıyallahü anhüma)'dan; Şöyle demiştir : (sallallahü aleyhi ve sellem), bize Küsûf namazını kıldırdı, namaza durdu. Ayakta duruşu uzattı. Sonra rüku' etti rükû'u da uzattı. (Rüku'dan başını) kaldırıp doğruldu, ayaktaki duruşu uzattı. Sonra rüku’ etti. Rükuu (yine) uzattı. (Rüku'dan başım) kaldırdı. Secde etti. Secdeyi (de) uzattı. (Secdeden başını) kaldırıp (tekrar) secde etti. Secdeyi (yine) uzattı. Sonra başını kaldırıp ayağa kalktı. Kıyamı uzun tuttu. Rükua vardı. Bunu da uzun tuttu. (Rüku'dan başını) kaldırdı. Kıyamı (yine) uzattı. (Tekrar) rüku'a vardı, (yine) uzattı. Sonra (bağını) kaldırdı ve secdeye gitti. Secdeyi uzattı (Secdeden başın. ) kaldırdı. Sonra (tekrar) uzun secde yaptı. Sonra (namazı tamamlayıp) döndükten sonra şöyle buyurdu. bana o kadar yaklaştı ki ona cür'et etseydim size onun salkımlarından bir tanesini getirirdim. Cehennem ateşi de bana o kadar yaklaştı ki: 'Ey Rabbim! Ben de bunlar arasındayım' demeye başladım. ) demiştir ki: Zannımca İbn-i Ebî Müleyke : Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem), şöyle buyurdu, demiştir: (cehennemde) bir kedinin tırmalayıp durduğu bir kadın gördüm. 'Buna ne oluyor?' diye sordum. Dediler ki: Bu kadın bu kediyi ölünceye kadar hapsetti. Ne ona yiyecek verdi, ne de yerin haşaratından bir şey yesin diye salıverdi. )
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Namazı Lâyıkı Veçhile Eda
...
Konu: Küsûf Güneş Ve Ay Tutulması Namazı Hakkında
1324-)
- “... İshak bin Abdillah bin Kinâne (radıyallahü anh)’den: Şöyle demiştir : namazı (n durumunu) (Abdullah) bin Abbâs (radıyallahü anhümâ)'ya sormam için emirlerden birisi benî ona gönderdi, (îshak gidip İbn-i Abbâs (radıyallahü anhümâ)'ya sorunca) ibn-i Abbâs (radıyallahü anhümâ: O emîrin şahsen bana sormasına ne engel var? dedikten sonra şöyle dedi: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), (istiska namazına) mütevazı, önemsiz giyimli, huşu içinde, yavaş yavaş yürüyerek ve boyun eğerek çıktı. Bayramda kıldırdığı gibi iki rek'at namaz kıldırdı. Ve şu (bayram ve Cumadaki) hutbeniz gibi hutbe okumadı. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Namazı Lâyıkı Veçhile Eda
...
Konu: İstiska Yağmur Dileme Namazı Hakkında
1325-)
- “... Abbâd bin Temim’in amcası (Abdullah bin Zeyd bin Asım) (radıyallahü anhümâ)'dan rivâyet edildiğine göre : Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'in istiska için Mûsâllaya çıktığını, orada Kıbleye dönüp ridasını çevirdiğini ve iki rek'at namaz kıldırdığını müşahede etmiştir. ... ..... Abbâd bin Temîm'in amcasından bunun misli Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’den rivâyet edilmiştir. Süfyân'ın el-Mes'ûdî'den rivâyet ettiğine göre el-Mes'ûdî: Ebû Bekir bin Muhammed bin Amr (radıyallahü anh)’e: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) ridâsının yukarı tarafını mı aşağıya indirdi, yoksa ridâsının sağ yanını mı sol cepkenine aldı? diye sordum. Ebû Bekir (radıyallahü anh) : Hayır. Sağ yanını sol cepkenine aldı, diye cevap verdi, demiştir. " Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den; Şöyle demiştir : (sallallahü aleyhi ve sellem) bir gün istiskaya çıktı. Bize ezansız ve ikametsiz olarak iki rek'at namaz kıldırdı. Sonra bize hutbe okudu. Ellerini kaldırarak ve yüzünü Kıbleye döndürerek Allah'a duâ etti. Ridâsını çevirdi, sağ yanı sol cepkeni ve sol yanı sağ cepkeni üzerine aldı. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Namazı Lâyıkı Veçhile Eda
...
Konu: İstiska Yağmur Dileme Namazı Hakkında
1328-)
- “... Şürahbîl bin es-Sımt (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre kendisi Ka'b (radıyallahü anh) Ka'b bin Mürre! Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’den bize hadîs rivâyet et. Ve (yanlış sözden) sakın, demiş; Ka'b (radıyallahü anh) şöyle demiştir: Bir adam. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'e gelerek: Yâ Resûlallah! Allahü teâlâ'dan istiska et. (Yağmur dile) dedi. Bunun üzerine Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ellerini kaldırarak : (Allahım! Bize âkibeti hayırlı, bol, umumî, âcil, geç kalmayan, yararlı ve zararsız bir yağmur ver. ) diye duâ etti. demiştir ki: İkinci Cuma namazını kılmadan evvel bol bol yağmurla ihya edildiler. Râvi demiştir ki: Sahâbîler, (tekrar) O'na gelerek (bu defa) yağmurun fazlalığından şikâyetçi oldular ve: Yâ Resûlallah! evler yıkıldı, dediler. Bunun üzerine Efendimiz: Etrafımıza (yağsın). Üzerimize değil) diye duâ etti. Râvi demiştir ki: Bu duâ üzerine bulut parçalanıp şehrin sağına ve soluna çekildi. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Namazı Lâyıkı Veçhile Eda
...
Konu: İstiskadaki Duâ Hakkında
1329-)
- “... İbn-i Abbâs (radıyallahü anhümâ)’dan; Şöyle demiştir: arabi, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'e gelerek-Ya Resûlüllah! Sana öyle bir kavmin yanından geliyorum ki- kuraklık dolayısıyla çobanları hayvan gütmeye gitmez ve erkek develerinden hiç birisi kuyruğunu kaldırıp indiremez, dedi. Bunun üzerine Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) hemen minbere çıkarak Allah'a hamd ettikten sonra; (Allah'ım! Bize can kurtaran, âkibeti hayırlı, umumi. bol, sırsıklam eden, âcil ve gecikmesiz bir yağmur ver. ) diye duâ etti. Sonra minberden indi. Etraftan gelen herkes : (Bol yağmur ile) ihya edildik, dedi. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Namazı Lâyıkı Veçhile Eda
...
Konu: İstiskadaki Duâ Hakkında
1330-)
- “... Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den; Şöyle demiştir: (sallallahü aleyhi ve sellem) yağmur için duâ etti. Ellerini öyle kaldırdı ki; Ben Onun koltuk altlarının beyazını gördüm. (Veya bu beyazlık görüldü. ) Mu'temir, bunun istiskada olduğunu sanırım, demiştir. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Namazı Lâyıkı Veçhile Eda
...
Konu: İstiskadaki Duâ Hakkında
1331-)
- “... (Abdullah) İbn-i Ömer (radıyallahü anhüma)'dan; Şöyle demiştir : (sallallahü aleyhi ve sellem) Medine'de minber üzerinde yağmur duasını okurken ve henüz minberden inmeden Medine'deki bütün oluklar gürül gürül akarken ben mübarek yüzüne baka baka şâirin; . . . . sözünü defalarca hatırlamışımdır. Bu söz Ebû Talibe aittir. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Namazı Lâyıkı Veçhile Eda
...
Konu: İstiskadaki Duâ Hakkında
1332-)
- “... (Abdullah) bin Abbâs (radıyallahü anhüma)’dan; Şöyle demiştir : şahadet ederim ki Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bayram namazını hutbeden önce kıldırdı. Sonra hutbe okudu. Sonra (hutbede) sesini kadınlara duyuramadığını bildiğinden onlara yakın bir yere gidip onlara vaaz ve nasihat etti, sadaka vermelerini emretti. Bilâl (radıyallahü anh) da (sadaka için elbisesinin eteğini) elleri ile şöyle tutup açtı. Artık her kadın küpesini, yüzüğünü ve neyi varsa (Bilâl'ın eteğine) atmaya başladı. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Namazı Lâyıkı Veçhile Eda
...
Konu: İki Bayram Namazı Hakkında
1333-)
- “... (Abdullah) bin Abbâs (radıyallahü anhümâ) dan; Şöyle demiştir : (sallallahü aleyhi ve sellem), bayram günü bayram namazını ezansız ve ikametsiz olarak kıldırdı. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Namazı Lâyıkı Veçhile Eda
...
Konu: İki Bayram Namazı Hakkında