Sünen-i İbn Mâce Hadis Kitabı
1587-)
... İbn-i Abbâs (radıyallahü anhumâ)’dan; Şöyle demiştir: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), ölen bir adamı geceleyin kabre bizzat dâhil etti ve kabirde (defin işinde aydınlık olsun diye) lâmba yakıldı. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Cenâiz (cenazeler) Kitabı
Konu: Ölü Üzerinde Namaz Kılmanın Ve Ölüyü Defnetmenin Yasak Olduğu Vakitler Hakkında
1588-)
- “... Câbir bin Abdullah (radıyallahü anhüma)’dan rivâyet edildiğine göre: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu, demiştir : bir zaruret ile karşılaşmadığınız müddetçe ölülerinizi geceleyin defnetmeyiniz.) "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Cenâiz (cenazeler) Kitabı
Konu: Ölü Üzerinde Namaz Kılmanın Ve Ölüyü Defnetmenin Yasak Olduğu Vakitler Hakkında
1589-)
- “... Câbir bin Abdillah (radıyallahü anhümâ)'dan rivâyet edildiğine göre; Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu, demiştir: ve gündüz ölüleriniz üzerinde namaz kılınız (kılabilirsiniz. )
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Cenâiz (cenazeler) Kitabı
Konu: Ölü Üzerinde Namaz Kılmanın Ve Ölüyü Defnetmenin Yasak Olduğu Vakitler Hakkında
1590-)
- “... İbn-i Ömer (radıyallahü anhümâ)’dan. Şöyle demiştir : Abdullah bin Übeyy öldüğü zaman oğlu (Abdullah) (radıyallahü anh) Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'e gelerek: Resûlallah! (Mübarek) gömleğini bana ver. Babamı onunla kefenleyim, dedi (Efendimiz gömleğini verdi). Sonra Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) buyurdu ki: hazırlanınca bana haber veriniz (namazını kılayım.)) Sonra Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) Onun cenaze namazım kılmak isteyince Ömer bin el-Hattâb (radıyallahü anh), efendimize (anladığımız kadarıyla) : namazını kılmaman gerekir, dedi. Sonra Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) namazını kıldı. Sonra Peygambar (sallallahü aleyhi ve sellem) Ömer (radıyallahü anh)'a: şu iki şey arasında muhayyerim : (Allahü teâlâ buyurmuş ki:) Münafıklara sen ister istiğfar et, ister istiğfar etme. ) Tevbe : 80 buyurdu. Bunun üzerine Allah Sübhâneh : münafıklardan ölenlerin hiç birisinin üzerinde namaz kılma. Mezarı üstünde de durma. ) Tevbe : 84 âyetini indirdi. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Cenâiz (cenazeler) Kitabı
Konu: Kıble Ehli Üzerinde Namaz Kılmak Hakkında
1591-)
- “... Tâbir (radıyallahü anh)’den; Şöyle demiştir ; Medine'deki münafıkların reisi (Abdullah bin Übeyy) öldü ve Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'in kendi gömleğini ona kefen yapmasını vasiyet etti. Bunun üzerine Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) onun cenaze namazını kıldı. Kendi gömleğiyle onu kefenledi ve kabri başında durdu. Bunun üzerine Allahü teâlâ : ölen hiç birisinin üzerinde namaz kılma, mezarı basında da durma. ) âyetini indirdi-" ..... Vasile bin el-Eskâ (radıyallahü anh)'den rivâyet edildiğine göre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu, demiştir: müslüman ölü üzerinde namaz kılınız ve her emîrle beraber cihâd ediniz. )
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Cenâiz (cenazeler) Kitabı
Konu: Kıble Ehli Üzerinde Namaz Kılmak Hakkında
1593-)
- “... Câbir bin Semûre (radıyallahü anh)’den; Şöyle demiştir: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’in Ashâbından bir adam yaralandı. Yara ona eziyet verdi. Bunun üzerine yaralı, okların demir kısımlarının bulunduğu yere yavaş yavaş giderek bunlarla kendini boğazladı. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) onun üzerinde namaz kılmadı. Câbir (radıyallahü anh) demiştir ki: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'in namaz kılmayışı bir te/dib idi. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Cenâiz (cenazeler) Kitabı
Konu: Kıble Ehli Üzerinde Namaz Kılmak Hakkında
1594-)
- “... Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den; Şöyle demiştir: Siyah bir kadın Mescidi Nebevî'yi süpürüyordu. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) onu göremedi. Bir kaç gün sonra kadını sordu. Denildi ki: O kadın öldü. Efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) : bana haber vermediniz?) buyurdu. Sonra Onun kabrine giderek üzerinde namaz kıldı. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Cenâiz (cenazeler) Kitabı
Konu: Kabir Üzerinde Namaz Kılmak Hakkında
1595-)
- “... Zeyd bin Sâbit'in büyük kardeşi Yezîd bin Sabit (radıyallahü anhüma)'dan; Şöyle demiştir : gün) Biz, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) ile beraber (dışarı) çıktık. Efendimiz Baki'a varınca yeni bir kabirle karşılaştı ve kime ait olduğunu sordu. Dediler ki: Falan kadınındır. Efendimiz, o kadını tanıdı ve: onun cenazesinden bana haber vermediniz?) buyurdu. Dediler ki: Sen gündüzün ortasında uyuyordun. Oruçlu idin. Bu sebeple sana haber vermekten hoşlanmadık. Efendimiz: (bir daha böyle bir şey) bilmiyeyim. Ben aranızda olduğum müddetçe sizden herhangi bir kimse öldüğünde mutlaka Onu bana haber veriniz. Çünkü üzerinde kıldığım namaz, onun için rahmettir.) buyurdu. Sonra kabrin yanına vardı. Biz de Onun arkasında saf olduk. Kabir üzerinde dört tekbir aldı (namaz kıldı. )
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Cenâiz (cenazeler) Kitabı
Konu: Kabir Üzerinde Namaz Kılmak Hakkında
1596-)
- “... Âmir bin Rabîa (radıyallahü anh)’den; Şöyle demiştir: bir kadın öldü. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'e haber verilmedi. Definden sonra haberdar edildi. Bunun üzerine: bunu bana haber vermediniz?) buyurdu. Sonra Ashâbına : kabri) üzerinde saf olunuz. ) buyurdu ve üzerinde namaz kıldırdı. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Cenâiz (cenazeler) Kitabı
Konu: Kabir Üzerinde Namaz Kılmak Hakkında
1597-)
- “... Abdullah bin Abbâs (radıyallahü anhüma)'dan : Şöyle demiştir : adam öldü. (Hasta iken) Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) onu ziyaret ediyordu. Onu gece defnettiler. Sabah olunca ölümünü Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'e haber verdiler. Efendimiz: (geceleyin) haber vermenizden sizi alıkoyan ne idi?) buyurdu. Dediler ki: Gece idi, karanlık vardı. Sana meşakkat etmek istemedik. Bunun üzerine Efendimiz, adamın kabrine vararak üzerinde namaz kıldı. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Cenâiz (cenazeler) Kitabı
Konu: Kabir Üzerinde Namaz Kılmak Hakkında
1598-)
- “... Enes (radıyallahü anh)’den; Şöyle demiştir : Bir ölü defnedildikten sonra Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) kabir üzerinde cenaze namazını kıldı. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Cenâiz (cenazeler) Kitabı
Konu: Kabir Üzerinde Namaz Kılmak Hakkında
1599-)
- “... Büreyde (radıyallahü anh)’den; Şöyle demiştir : (sallallahü aleyhi ve sellem) bir ölü üzerinde definden sonra cenaze namazını kıldı. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Cenâiz (cenazeler) Kitabı
Konu: Kabir Üzerinde Namaz Kılmak Hakkında
1600-)
- “... Ebû Saîd (radıyallahü anh)’den; Şöyle demiştir: bir kadın. Mescidi Nebevî'yi süpürüyordu. Geceleyin vefat etti. Sabahleyin Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'e kadının ölümü haber verildi. Efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) : (geceleyin) bana haber vermediniz? ) buyurdu. Sonra Ashâbıyla beraber çıkıp, kadının kabri üzerinde durdu. Cemâat onun arkasında olduğu halde kadın üzerinde tekbir aldı (cenaze namazını kıldırdı). Ona dua etti, sonra dönüp geldi. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Cenâiz (cenazeler) Kitabı
Konu: Kabir Üzerinde Namaz Kılmak Hakkında
1601-)
- “... Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) : Necâşî öldü) buyurdu. Sonra Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ve Ashâbı Bakî'a çıktılar. Efendimiz bizi arkasında saf dizdi ve Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) önümüze geçerek (namaza durdu) dört tekbir aldı. " ..... İmrân bin el-Husayn (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu demiştir: kardeşiniz Necâşî öldü. Üzerinde namaz kılınız. ) İmrân (radıyallahü anh) demiştir ki: Efendimiz namaza kalktı. Biz de Onun arkasında namaz kıldık. Ben ikinci safta idim. İki saf hâlinde Onun namazını kıldırdı. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Cenâiz (cenazeler) Kitabı
Konu: Necâşî Radıyallahü Anh Üzerinde Kılınan Namaz Hakkında
1603-)
- “... Mücemmi' bin Câriye el-Ensârî (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu, demiştir : kardeşiniz Necâşî öldü. Kalkın üzerinde namaz kılınız. ) Efendimiz arkasına bizi iki saf hâlinde dizdi. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Cenâiz (cenazeler) Kitabı
Konu: Necâşî Radıyallahü Anh Üzerinde Kılınan Namaz Hakkında
1604-)
- “... Huzeyfe bin Esîd (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre; Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) sahâbîleri (dışarı) çıkararak : başka bir yerde ölen bir kardeşinizin üzerinde namaz kılınız. ) buyurdu. Sahâbîler: Kim O? diye sordular. Efendimiz: (Necâşî!) buyurdu. " ..... İbn-i Ömer (radıyallahü anhümâ)’dan; Şöyle demiştir: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) Necâşî (radıyallahü anh) üzerinde (gıyabî) cenaze namazı kıldı da (namazda) dört tekbir aldı. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Cenâiz (cenazeler) Kitabı
Konu: Necâşî Radıyallahü Anh Üzerinde Kılınan Namaz Hakkında
1606-)
- “... Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu, demiştir : bir cenaze namazını kılarsa Ona bir kırat (sevap) vardır. Kim cenazenin defin işi bitinceye kadar beklerse Ona iki kırat (sevap) vardır. ) Sahâbîler: İki kırat nedir? diye sordular. Buyurdu ki: dağ mislidir. )
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Cenâiz (cenazeler) Kitabı
Konu: Cenaze Namazını Kılanın Ve Defnini N Sonuna Kadar Bekliyenin Sevabı Hakkında
1607-)
- “... Sevbân (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu, demiştir : cenaze üzerinde namaz kılana bir kırat (sevap) vardır ve cenazenin defninde (de) bulunana iki kırat (sevap) vardır. ) (radıyallahü anh) demiştir ki: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’e kıratın ne olduğu soruldu. Buyurdu ki: (dağı) mislidir. )
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Cenâiz (cenazeler) Kitabı
Konu: Cenaze Namazını Kılanın Ve Defnini N Sonuna Kadar Bekliyenin Sevabı Hakkında
1608-)
- “... Übey bip Ka'b (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu, demiştir: cenaze üzerinde namaz kılana bir kırat (sevap) vardır. Defin işi bitinceye kadar cenazede hazır bulunana iki kırat (sevap) vardır. Muhammed'in nefsi kudret elinde olan (Allah)a yemin ederim ki kırat, şu Uhud dağından büyüktür. )
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Cenâiz (cenazeler) Kitabı
Konu: Cenaze Namazını Kılanın Ve Defnini N Sonuna Kadar Bekliyenin Sevabı Hakkında
1609-)
- “... Âmir bin Rabîa (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre; Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu, demiştir: gördüğünüz zaman, cenaze geçip sizi arkasında birakıncaya kadar veya (yere) indirilinceye kadar ayağa kalkınız. (Ayakta durunuz. ) "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Cenâiz (cenazeler) Kitabı
Konu: Cenaze İçin Ayağa Kalkmak Hakkında
1610-)
- “... Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)'den; Şöyle demiştir: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'in yanından bir cenaze geçirildi. Kendisi ayağa kalktı ve (bize) : kalkınız. Çünkü şüphesiz ölüm için korku ve dehşet vardır. ) buyurdu. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Cenâiz (cenazeler) Kitabı
Konu: Cenaze İçin Ayağa Kalkmak Hakkında
1611-)
- “... Alî bin Ebî Tâlib (radıyallahü anh)’den; Şöyle demiştir: (sallallahü aleyhi ve sellem) bir cenazenin geçmesi dolayısıyla ayağa kalktı, biz de kalktık. Nihayet ayağa kalkmayı terkedip oturdu. Artık biz de ayağa kalkmayı terkedip oturduk. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Cenâiz (cenazeler) Kitabı
Konu: Cenaze İçin Ayağa Kalkmak Hakkında
1612-)
- “... Ubâde bin es-Sâmit (radıyallahü anh)'den: Şöyle demiştir: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bir cenaze ile gittiği zaman; cenaze kabre indirilinceye kadar oturmazdı. Sonra bir Yahudi âlimi Ona uğrayıp: Muhammed! Biz böyle yaparız, dedi. Bundan sonra Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) oturdu ve (bize) : muhalefet ediniz. (Oturunuz. )) buyurdu. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Cenâiz (cenazeler) Kitabı
Konu: Cenaze İçin Ayağa Kalkmak Hakkında
1613-)
- “... Âişe (radıyallahü anhâ)'dan; Şöyle demiştir: bir defa Onu —yani Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'i evde— bulamadım da (aradım. ) Baktım ki Bakî' mezarlığındadır. Şöyle buyurdu: sizlere ey mü'mîn bir kavmin kabristan (halk)ı! Siz bizim için faratlarsınız ve biz muhakkak size iltihak edicileriz. Allah'ım! Bizi onların sevabından mahrum etme. Ve bizi onlardan sonra hak yoldan saptırma. ) Yola çıkacak bir kavmin varacağı yerde gerekli hazırlığı yapmak üzere oraya gidecek öncülere denilir. ..... Büreyde (radıyallahü anh)’den; Şöyle demiştir: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) sahâbilerine, kabristana çıkacakları zaman (ne söyleyeceklerini) öğretirdi. (Onlardan mezarlığa gideni) şöyle derdi: sizlere ey bu diyarın mü'min ve müslüman halkı! Biz de inşâallah sizlere iltihak edicileriz. Allah'tan kendimize ve sizlere afiyet dileriz. )
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Cenâiz (cenazeler) Kitabı
Konu: Mezarlığa Girildiği Zaman Ne Söyleneceği Hakkında
1698-)
- “... Enes bin Mâlik (radıyallahü anh)'den rivâyet edildiğine göre şöyle demiştir. (sallallahü aleyhi ve sellem)'in kızı) Fâtıma (radıyallahü anha) bana : Enes! Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in üstüne toprak saçmaya gönülleriniz nasıl razı oldu? dedi. ... Sabit (radıyallahü anh)’in Enes (radıyallahü anh)’den bize tandis ettiğine göre Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'in vefat ettiği zaman Fâtıma (radıyallahü anhâ); Ey Cebrail'e vefatını haber verdiğimiz baba! Ey. şaşılacak derecede Rabbine yaklaşmış olan babam! Ey makamı Cennetü'l-Firdevs olan babam! Ey Rabbinin dâvetine icabet eden babam, diye üzüntüsünü açıklamıştır. demiştir ki; ben Sabit (radıyallahü anh)'ı bu hadisi anlattığı zaman gördüm. O kadar ağladı ki kaburgalarının gidip geldiğini gördüm. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Cenâiz (cenazeler) Kitabı
Konu: Bab
1700-)
- “... Enes bin . Mâlik (radıyallahü anh)'den; Şöyle demiştir ; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'in Medine'ye girdiği gün Medine'nin her şeyi parladı. Sonra Onun vefat ettiği gün olunca Medine'nin her şeyi kapkaranlık oldu. Ve biz Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’in defin işini henüz bitirmemiş iken gönüllerimizi eski durum üzerinde bulmadık. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Cenâiz (cenazeler) Kitabı
Konu: Bab
1701-)
- “... Abdullah bin Ömer (radıyallahü anhüma)'dan; Şöyle demiştir : (sallallahü aleyhi ve sellem) hayatta iken hakkımızda Kur'an (âyeti) nin indirileceği korkusuyla biz, hanımlarımıza açılmaktan ve konuşmaktan sakınırdık. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) vefat edince (onlarla serbestçe) konuştuk. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Cenâiz (cenazeler) Kitabı
Konu: Bab
1702-)
- “... Ubey bin Ka'b (radıyallahü anh)'den; Şöyle demiştir : Biz, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ile beraber iken hedef ve gayemiz tek idi. O, vefat edince biz şöyle baktık, böyle baktık. (Hedeflerimiz ayrıldı. )
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Cenâiz (cenazeler) Kitabı
Konu: Bab
1703-)
- “... Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'in muhterem eşi Ümmü Selemi binti Ebî Ümeyye (radıyallahü anhâ)'dan; Şöyle demiştir : (sallallahü aleyhi ve sellem) hayatta iken insanlar namaza kalktıkları zaman hiç birisinin gözü kendi ayaklarının olduğu yerden öteye geçmezdi. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) vefat edince insanlardan birisi namaza kalktığı zaman hiç birisinin gözü (secdede) alnını koyduğu yerin ötesine geçmezdi. Sonra halife Ebû Bekir (radıyallahü anh) vefat etti. Ve Ömer (radıyallahü anh) (devri) oldu. Artık insanlardan birisi namaza durduğu zaman hiç birisinin gözü kıble yönünden sapmazdı. Osman bin Affan (radıyallahü anh) (devri) oldu. (Bu devirde) fitne oldu. İnsanlar ziyadesiyle sağa, sola baktılar. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Cenâiz (cenazeler) Kitabı
Konu: Bab
1704-)
- “... Enes (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre şöyle demiştir : (sallallahü aleyhi ve sellem)'in vefatından sonra Ebû Bekir (radıyallahü anh), Ömer (radıyallahü anh)'a: (sallallahü aleyhi ve sellem) nasıl Ümmü Eymen (radıyallahü anhâ)'nın ziyaretine gidiyorduysa, gel beraberce biz de onun ziyaretine gidelim, dedi. Enes (radıyallahü anh) demiştir ki: Hepimiz O (Ümmü Eymen) (radıyallahü anhâ)'nın yanına vardığımız zaman Ümmü Eymen (radıyallahü anhâ) (Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'in vefatı üzüntüsüyle) ağladı. Ebû Bekir ve Ömer (radıyallahü anhümâ) Ona : ağlıyorsun? Allah katındaki saadet, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) için (dünyadan) hayırlıdır, dediler. O: katındaki saadetin resulü için daha iyi olduğunu şüphesiz bilirim. Lâkin gökten vahyin kesilmiş olmasından dolayı ağlıyorum, dedi. Enes (radıyallahü anh) demiştir ki: Eymen (radıyallahü anhâ) Ebû Bekir ile Ömer (radıyallahü anhümâ)’nın ağlamalarına sebep oldu. Onlar da kendisiyle beraber ağlamaya başladılar. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Cenâiz (cenazeler) Kitabı
Konu: Bab
1705-)
- “... Evs bin Evs (es-Sakafî) (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu, demiştir : Cuma günü en faziletli günlerinizdendir. Âdem (Aleyhisselâm) onda yaratılmıştır. Nafha (ikinci sûr üfürülmesi) ondadır. Ve Sa'ka (birinci sûr üfürülmesi) ondadır. Artık onda benim üzerime bol bol salâvat getiriniz. Çünkü (o günkü) salâvatınız bana sunulur. ) Bir adam . Yâ Resûlallah! Senin bedenin yer tarafından yenmişken (Şeddâd (radıyallahü anh), dedi ki) yani çürümüşken bizim salavatımiz nasıl sana sunulur? diye sordu. O : (Allah, Peygamberlerin cesedlerini yemesini yere yasak etmiştir. ) buyurdu. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Cenâiz (cenazeler) Kitabı
Konu: Bab
1706-)
- “... Ebü'd-Derdâ' (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu, demiştir : günü benim üzerime bol salavât getiriniz. Çünkü o salavatta melekler hazır buiunur. Ve şüphesiz, her hangi (mümin) bir kimse benim üzerime salavât getireceği zaman behemehal onun salavâtı bitinceye kadar (aynı anda) bana sunulur. ) Ebü'd-Derdâ (radıyallahü anh) demiştir ki: Ve ölümünüzden sonra da (böyle mi)? dedim. Efendimiz: sonra da. Şüphesiz Allahü teâlâ, Peygamberlerin cesedlerini yemesini yere yasak etmiştir. Allah'ın peygamberi diridir, rızıklanır. ) buyurdu. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Cenâiz (cenazeler) Kitabı
Konu: Bab
1710-)
... Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu, demiştir : inanarak ve sevabını Allah'tan bekliyerek Ramazan orucunu tutarsa geçmiş günahı bağışlanır) ..... Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur : ayının ilk gecesi olunca şeytanlar ve cinlerin âsileri zincirlere vurulur. Cehennemin kapıları kapatılır da hiç bir kapısı açılmaz. Cennet'in kapıları açılır da hiç bir kapısı kapanmaz ve bir nida edici: Ey hayır isteklisi (hayır işlemeye) yönel, ey şer isteklisi! kendini tut. Allah tarafından ateşten âzâd edilenler olur, diye çağırır. Bu (çağrı ve âzâd edilme İşi) Ramazanın her gecesinde olur. ) ..... Câbir (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu, demiştir : her iftar vaktinde Allah tarafından (Cehennem ateşinden) âzâd edilenler olur. Bu (Ramazanın) her gecesinde olur. )
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Oruç Kitabı
Konu: Ramazan Ayının Fazileti
1713-)
- “... Enes bin Mâlik (radıyallahü anh)'den; Şöyle demiştir: ayı girdi de Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu : aya girmiş bulunuyorsunuz. Onda bin aydan hayırlı bir gece vardır. Bu gecetnin kazancın)dan mahrum olan bir kimse hayrın tümünden mahrum olmuş olur, ve bu gecenin hayrından yalnız saadetten payı olmayan kimse mahrum kalır.) "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Oruç Kitabı
Konu: Ramazan Ayının Fazileti
1714-)
- “... Sıla bin Züfer (radıyallahü anh)'den: Şöyle demiştir: (Ramazan'dan mı Şa'ban'dan mı olduğunda) şek edilen gün Ammâr (bin Yâsir) (radıyallahü anhümâ)'nın yanında idik. (Pişirilen) bir koyun getirildi. Cemâatin bir kısmı (onu) yemekten uzak durdular. Bunun üzerine Ammâr (radıyallahü anh) : bu gün oruç tutarsa şüphesiz Ebû Kasım (Muhammed) (sallallahü aleyhi ve sellem)'e isyan etmiş olur, dedi. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Oruç Kitabı
Konu: Şek Gününün Orucu
1715-)
- “... Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den; Şöyle demiştir: (sallallahü aleyhi ve sellem) hilâli görmeden önce (Ramazan niyetiyle) bir gün oruç tutmaya acele etmeyi yasaklamıştır. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Oruç Kitabı
Konu: Şek Gününün Orucu
1716-)
- “... El-Kâsım Ebû Abdirrahman (radıyallahü anh)'den rivâyet edildiğine göre kendisi, Muâviye bin Ebî Süfyân (radıyallahü anhümâ)'yı minber üzerinde şöyle söylerken işitmistir : (sallallahü aleyhi ve sellem) Ramazan ayından önce minber üzerinde şöyle buyururdu : şu gündür. Biz o gün gelmeden önce oruç tutarız. Artık kim dilerse önceden tutar. Ve kim dilerse oruç tutmayı o güne kadar tehir eder. )
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Oruç Kitabı
Konu: Şek Gününün Orucu
1718-)
- “... Rebîa bin el-Ğaz (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre : Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'in oruç durumunu Âişe (radıyallahü anhâ)'ya sormuş ve Âişe (radıyallahü anhâ): Şaban ayının tamamını oruçla geçirerek nihayet Şâban'ı Ramazan'la birleştirirdi, demiştir.
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Oruç Kitabı
Konu: Şaban Ayında Ramazan Ayına Kadar Peşpeşe Oruç Tutmak
1719-)
- “... Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu, demiştir ; (Ramazan (ayı) orucunu bir veya iki gün (oruç tutmak) ile karşılamayınız. Ancak oruç tutma âdeti olan adam, o orucu tutar (tutsun. ))
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Oruç Kitabı
Konu: Âdet Edindiği Orucu Rastlıyandan Başkasının Ramazandan Bir-iki Gün Önce Oruç Tutmasının Yasaklığı Hakkında
1720-)
- “... Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu, demiştir : ayı yarılanınca artık Ramazan gelinceye kadar oruç tutmak yoktur. )
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Oruç Kitabı
Konu: Âdet Edindiği Orucu Rastlıyandan Başkasının Ramazandan Bir-iki Gün Önce Oruç Tutmasının Yasaklığı Hakkında
1721-)
- “... (Abdullah) İbn-i Abbâs (radıyallahü anhümâ)’dan; Şöyle demiştir : A'rabî, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'e gelerek: Ben bu gece Ramazan hilâlini gördüm, dedi. Efendimiz Ona: başka ilâh olmadığına ve Muhammed'in Allah'ın Resulü olduğuna şehâdet ediyor musun?) buyurdu. Adam : Evet, dedi. Efendimiz: yâ Bilâl! Yarın oruç tutmaları için halka ilân yap. ) buyurdu.
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Oruç Kitabı
Konu: Hilâli Görmeye Şahitlik Etmek
1722-)
- “... Ebû Ümeyr (Abdullah) bin Enes bin Mâlik (radıyallahü anhüma)'dan; Şöyle demiştir : (sallallahü aleyhi ve sellem)’in ensârdan olan sahâbîlerinden amcalarım, bana hadîs anlatarak dediler ki: Şevval (ayın) in hilâli, havanın bulutlu olması nedeniyle görülmedi. Bu sebeple (Ramazanın otuzuncu günü) oruçlu olarak sabahladık. O gün akşama doğru bir cemâat gelerek: Dün (akşam) hilâli gördüklerine Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’in yanında şahitlik ettiler. Bunun üzerine Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) sahâbilere oruçlarını bozmalarını ve yarın bayram namazına çıkmalarını emretti. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Oruç Kitabı
Konu: Hilâli Görmeye Şahitlik Etmek
1723-)
- “... Abdullah bin Ömer (radıyallahü anhüma)'dan rivâyet edildiğine göre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu, demiştir : hilâlini gördüğünüz zaman oruç tutunuz ve Şevval hilâlini gördüğünüz zaman iftar ediniz (bayram yapınız. ) Eğer bulut (veya toz) hilâli görmenize engel olursa Ramazan hilâli için (otuz günü doldurmayı) takdir ve hesap ediniz. (Ramazan'ı otuz güne doldurarak bayram ediniz. ) İbn-i Ömer (radıyallahü anhümâ) (hava bulutlu olduğunda) Ramazan hilâlinden bir gün önce oruç tutardı. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Oruç Kitabı
Konu: Hilâl Görüldüğünde Oruç Tutunuz Ve Şevvâl Hilâli Görüldüğünde İftar Ediniz Bayram Yapınız Konusu
1724-)
- “... Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu, demiştir : hilâlini gördüğünüz zaman oruç tutunuz ve Şevval hilâlini gördüğünüz zaman iftar ediniz (bayram yapınız. ) Eğer hava bulutlu ise otuz gün oruç tutunuz. )
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Oruç Kitabı
Konu: Hilâl Görüldüğünde Oruç Tutunuz Ve Şevvâl Hilâli Görüldüğünde İftar Ediniz Bayram Yapınız Konusu
1725-)
- “... Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)'den rivâyet edildiğine göre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) : kaç gün geçti?) buyurdu. Hüreyre (radıyallahü anh) : Biz yirmi iki gün (geçti) ve sekiz gün kaldı, diye cevap verdik, dedi. Bunun üzerine Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) (ellerinin parmaklarıyla işaret ederek) üç defa : şu kadardır, ay şu kadardır, ay şu kadardır. ) buyurdu ve üçüncü defada bir parmağını yumdu. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Oruç Kitabı
Konu: Ay Bazen Yirmidokuz Gün Olur Hakkında
1726-)
- “... Sa'd bin Ebî Vakkâs (radıyallahü anh)’dan rivâyet edildiğine göre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) (ellerinin parmaklarıyla işaret ederek) : şu kadar, şu kadar ve şu kadardır. ) buyurdu. Ve üçüncü defada (bir parmağını yummakla) yirmidokuz sayısını belirtti. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Oruç Kitabı
Konu: Ay Bazen Yirmidokuz Gün Olur Hakkında
1727-)
- “... Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den; Şöyle demiştir: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) hayatta iken Ramazan ayı orucunu yirmidokuz gün olarak tutmamız, otuz gün olarak tutmamızdan fazla idi. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Oruç Kitabı
Konu: Ay Bazen Yirmidokuz Gün Olur Hakkında
1728-)
- “... Ebû, Bekrete (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre; Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu, demiştir: bayram ayları (olan) Ramazan ve Zilhicce noksan olmazlar. )
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Oruç Kitabı
Konu: İki Bayram Ayları
1729-)
- “... Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)'den rivâyet edildiğine göre: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu, demiştir : (Ramazan bayramı) günü iftar ettiğiniz gündür. Kurban (bayramı) günü kurbanı kestiğiniz gündür. )
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Oruç Kitabı
Konu: İki Bayram Ayları
1731-)
- “... Âişe (radıyallahü anhâ)’dan: Şöyle demiştir : Hamza el-Eslemî (radıyallahü anh) Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'e : (hazerde) çok oruç tutuyorum. Yolculukta da oruç tutmama izin verir misin? diye sordu. Efendimiz : oruç tut, dilersen iftar et) buyurdu. " '..... Ebü'd-Derdâ' (radıyallahü anh)’dan; Şöyle demiştir: olsun ki Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'in yolculuklarının birisinde çok sıcak bir gün onunla beraberken kendimizi öyle bir durumda gördüm ki; herkes sıcaklığın şiddetinden elini başına koyuyordu. Cemaatımızda Resûllulah (sallallahü aleyhi ve sellem) ile Abdullah bin Revâhâ (radıyallahü anh)’den başka, oruçlu hiç kimse yoktur. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Oruç Kitabı
Konu: Yolculukta Oruç Tutmak