Sünen-i İbn Mâce Hadis Kitabı
2086-)
- “... (Abdullah) bin Abbâs (radıyallahü anhüma)’dan: Şöyle demiştir : kadın. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'in yanına gelerek müslüman oldu. Sonra bir adamla evlendi. İbn-i Abbâs demiştir ki sonra kadının ilk kocası gelerek : Yâ Resûlallah! Ben (bu) karımla beraber müslüman olmuştum ve karım benim müslüman olduğumu biliyordu, dedi. İbn-i Abbâs demiştir ki: Bunun üzerine Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), kadını son kocasından aldı ve ilk kocasına iade etti. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Nikâh Kitabı
Konu: Birisi Diğerinden Önce Müslüman Olan Karı Ve Koca Bâbı
2087-)
- “... (Abdullah) bin Abbâs (radıyallahü anhüma)'dan; Şöyle demiştir: (sallallahü aleyhi ve sellem), kızını (Zeyneb'i) iki yıl sonra (kocası) Ebü'l-Âs bin er-Rabi'a ilk nikâhı ile iade etti. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Nikâh Kitabı
Konu: Birisi Diğerinden Önce Müslüman Olan Karı Ve Koca Bâbı
2088-)
- “... Amr bin Şuayb'ın dedesi (Abdullah bin Amr bin el-Âs) (radıyallahü anhüm)'den; Şöyle demiştir: (sallallahü aleyhi ve sellem), kızı Zeyneb'i yeni bir nikâh ile (kocası) Ebü'l-Âs bin er-Rabi'a iade etti. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Nikâh Kitabı
Konu: Birisi Diğerinden Önce Müslüman Olan Karı Ve Koca Bâbı
2089-)
- “... Cüdâme bint-i Yehb el-Esediyye (radıyallahü anhâ)’dan: şöyle demiştir : Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'den şöyle buyururken işittim : ğıyali (erkeğin, emzikli karısı ile cinsel ilişkide bulunmasını) yasaklamayı arzuladım. (Fakat) baktım ki acemler ve rumlar ğıyal işini yapıyorlar ve (emzikli) çocuklarını öldürmüş olmuyorlar. ) demiştir ki) ve O'na azıl (cinsel ilişki esnasında erkeğin geri çekilip suyunu dışarıya akıtması) hükmü sorulurken de şöyle buyurduğunu (bizzat) işittim : ve'd (= kız çocuğu diri olarak toprağa gömme işin)in gizli bir çeşitidir. )
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Nikâh Kitabı
Konu: Ğayl = Erkeğin Emzikli Karısı İle Cinsel İlişkide Bulunması Bâbı
2090-)
- “... Esma bint-i Yezîd bin es-Seken (radıyallahü anhâ)’dan rivâyet edildiğine göre kendisi Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’den şunu işitmiştir: karılarınızla cinsel ilişkide bulunmak sureti ile) gizlice çocuklarınızı öldürmeyiniz. Nefsim, kudret elinde olan Allah'a yemin ederim ki ğayl, (emzikli kadınla cinsel ilişki çocuğa öyle zararlıdır ki çocuk yetişip) atına binmiş atlı (iken, o)na ulaşır ve nihayet onu attan düşürüp ölümüne sebebiyet verir.) "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Nikâh Kitabı
Konu: Ğayl = Erkeğin Emzikli Karısı İle Cinsel İlişkide Bulunması Bâbı
2092-)
- “... Muâz bin Cebel (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu, demiştir : hangi bir kadın (mü'min) kocasına eziyet ettiğinde, adamın hurü’l-İyn'den olan karısı (bu kadına) : senin canım alsın, adama eziyet etme. Çünkü şübhesiz o, senin yanında misafirdir, senden ayrılıp yanımıza gelmesi yakındır, der. )
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Nikâh Kitabı
Konu: Kocasına Eziyet Eden Kadın Hakkında Bir Bâb
2093-)
- “... (Abdullah) bin Ömer (radıyallahü anhümâ)’dan rivâyet edildiğine göre; Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu, demiştir : helâli haram etmez. )
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Nikâh Kitabı
Konu: Haram, Helâli Haram Etmez, Bâbı
2094-)
- “... Ömer bin el-Hattâh (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre : (sallallahü aleyhi ve sellem), (Ömer bin el-Hattâb'ın kızı) Hafsa (radıyallahü anhâ)'yı (rec'î talâk ile) boşadı, sonra ona rücû (dönüş) yaptı. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Talâk Kitabı
Konu: Süveyd Bin Said Bize Hadis Rivayet Etti. Bâbı
2095-)
- “... Ebû Mûsâ (el-Eş'ârî) (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu, demiştir: kimselere ne oluyor ki Allah'ın kanunları ile oynuyorlar. Onlardan birisi (karısına) : Seni boşadım. Sana rücu (dönüş) yaptım. Seni boşadım, diyor. )
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Talâk Kitabı
Konu: Süveyd Bin Said Bize Hadis Rivayet Etti. Bâbı
2096-)
- “... Abdullah bin Ömer (radıyallahü anhümâ)’dan rivâyet edildiğine göre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu, demiştir : (yani haram olmayan) şeyler içinde Allahü teâlâ'nın ençok buğzettiği şey (sebebsiz yere yapılan) boşamadır. )
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Talâk Kitabı
Konu: Süveyd Bin Said Bize Hadis Rivayet Etti. Bâbı
2097-)
- “... (Abdullah) bin Ömer (radıyallahü anhüma)'dan; Şöyle demiştir : aybaşı âdeti içinde iken ben onu (bir talâk ile) boşadım. (Babam) Ömer bu durumu Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'e anlattı. Bunun üzerine Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) : Abdullah'a emret, karısına geri dönsün, sonra kadın temizlenip, tekrar aybaşı âdetini görüp bundan sonra tekrar temizleninceye kadar onunla birlikte yaşasın, (kadın ikinci kez âdetten temizlendikten) Sonra oğlun dilerse onunla cinsel ilişkide bulunmaksızın boşayabilir. Dilerse onunla aile hayatını sürdürebilir. İşte kadının ikinci kez âdetten temizlenip henüz bu temizlik hâlinde onunla cinsel ilişkide bulunmaksızın onu boşamak, Allah'ın müsâade ettiği iddetin başlamasına elverişli olan boşamadır.) "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Talâk Kitabı
Konu: Sünnet Hadîse Uygun Olan Boşama Usûlünü Beyan Eden Hadîslerin Beyânı Bâbı
2098-)
- “... Abdullah (bin Mes'ûd) (radıyallahü anh)’den; Şöyle demiştir: (hadîs)'e uygun olan boşama karısı (aybaşı ve lohusalık hâlinden) temiz iken ve onunla cinsel temasta bulunmaksızın erkeğin ettiği boşamadır. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Talâk Kitabı
Konu: Sünnet Hadîse Uygun Olan Boşama Usûlünü Beyan Eden Hadîslerin Beyânı Bâbı
2099-)
- “... Abdullah (bin Mes'ud) (radıyallahü anh)'ın sünnet (hadîs)e uygun boşama hakkında şöyle söylediği kendisinden rivâyet edilmiştir : karısını her temizlik hâlinde (onunla cima etmeksizin) bir talâkla boşar. Kadın üçüncü kez temizlenince (yine onunla cima etmeksizin) kocası onu (son bir talâkla) boşar. Bu son boşamadan sonra (iddet olarak) kadına bir kere aybaşı âdeti görmesi gerekir. (yani bir kere hayız görüp temizlenince iddeti bitmiş olur. )
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Talâk Kitabı
Konu: Sünnet Hadîse Uygun Olan Boşama Usûlünü Beyan Eden Hadîslerin Beyânı Bâbı
2100-)
- “... Yûnus bin Cübeyr Ebû Ğallab (radıyallahü anh) şöyle demiştir : âdeti içinde iken karısını boşayan adamın durumunu Abdullah bin Ömer'e sordum. Abdullah (radıyallahü anh) : Abdullah bin Ömer'i (yani beni) tanıyor (mu) sun? (İşte Abdullah), karısını hayız hâlinde iken (bir talâkla) boşadı. Sonra (babası) Ömer, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'in yanına vararak (durumu arzetti). Bunun üzerine Peygamber, Abdullah'ın, karışma geri dönmesini emretti, diye cevap verdi. Ben (Abdullah'a) : ettiği boşamadan dönüş yapınca) o talak, adamın aleyhinde hesablanır mı? diye sordum . Abdullah (radıyallahü anh) : adam (boşama yemininden sonra) karısına geri dönmekten âciz ise veya. dönebildiği halde ahmaklık edip dönüş yapmazsa (o talâk adam aleyhinde hesablanmaz mı?) Evet o talâk hesablanır. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Talâk Kitabı
Konu: Sünnet Hadîse Uygun Olan Boşama Usûlünü Beyan Eden Hadîslerin Beyânı Bâbı
2101-)
- “... (Abdullah) bin Ömer (radıyallahü anhümâ)'dan rivâyet edildiğine göre; karısını, aybaşı âdeti içinde iken boşamış. Sonra Ömer (radıyallahü anh), durumu Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'e anlatmış, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) de: Abdullah'a söyle, karısına geri dönsün. Sonra karısı âdetten temizlenmiş (boy abdesti almış) iken (—onunla cima etmeksizin—) veya hâmile iken boşasın (boşayabilir)) buyurmuştur. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Talâk Kitabı
Konu: Hâmile Kadın Nasıl Boşanır, Bâbı
2102-)
- “... Amir eş-Şabî (radıyallahü anh)’den; Şöyle demiştir: Fâtıma bint-i Kays (radıyallahü anhâ)'ya Bana boşanman (olayın)ı anlat, dedim. Fâtıma: Kocam Yemen tarafına çıkmış iken beni üç talâkla boşadı. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) de bunu geçerli saydı, dedi. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Talâk Kitabı
Konu: Bir Oturumda Üç Talâkla Boşayan Adam In Ettiği Boşamanın Hükmünün Beyânı Bâbı
2103-)
- “... Mutarrif bin Abdillah bin eş-Şıhhîr (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre : bin el-Husayn (radıyallahü anh)'a şöyle bir soru soruldu : Bir adam karısını (bir veya iki talâkla) boşar. Sonra (henüz iddet bitmemiş iken) karısına dönüş yapıp onunla cinsel ilişkide bulunur. Halbuki, adam ne boşamayı ne de rac'atı (geri dönüşü) şâhidlendirmemiş (şâhidlerin huzurunda yapmamış) tır. (radıyallahü anh) (bu soruya cevaben) şöyle demiştir : Sen (boşamayı ve karına geri dönüşü şâhidlendirmemekle) Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'in sünnetine aykırı boşamada bulunmuş ve (yine) Onun sünnetine aykırı rac'atta bulunmuşsun. Kadını boşamayı ve ona rac'at etmeyi şâhidlerin huzurunda yapmalısın, dedi."
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Talâk Kitabı
Konu: Racat Bâbı
2105-)
- “... Ebü's-Senâbil (bin Ba'kek) (radıyallahü anh)’den; Şöyle demiştir : el-Eslemiyye bint-i el-Hârîs (radıyallahü anhâ), kocasının vefatından yirmi küsur gece sonra doğum yaptı. Sonra lohusalık hâlinden çıkınca evlenme tekliflerini almaya hazırlandı. Onun bu durumu kınandı ve Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e de anlatıldı. Bunun üzerine Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu : (evlenme işini) işlerse (bunu yapabilir) çünkü iddet süresi bitmiştir. ) "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Talâk Kitabı
Konu: Kocası Ölen Hâmile Kadın Doğum Yapınca Erkeklerle Evlenmesi Helâl Olur, Bâbı
2106-)
- “... Mesrûk ve Amr bin Utbe (radıyallahü anhümâ)'dan rivâyet edildiğine göre: Sübey'a bint-i el-Haris (radıyallahü anhâ)'ya mektup yazarak onun iddetle ilgili durumunu sordular. Sübey'a (radıyallahü anhâ) onlara şöyle cevap yazdı: Sübey'a, kocasının ölümünden yirmi beş gün sonra doğum yaptı. Sonra da hayırlı bir koca ile evlenmek arzusu ile hazırlandı. Bu esnada Ebü's-Senâbil bin Ba'kek (radıyallahü anh), ona uğradı ve (hazırlandığını görünce) : Sen acele ettin. Uzun iddet olan dört ay on gün bekle, diyerek (Sübey'a (radıyallahü anhâ)'nın doğum yapmakla iddetten çıkmasına karşı çıktı. ) Sübey'a (radıyallahü anhâ) (demiştir ki) Bunun üzerine ben, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'in yanına vararak: Resulallah! Benim için istiğfar buyur, dedim. O : istiğfar ne hakkındadır?) diye sordu. Ben de durumu O'na arz ettim. Bunun üzerine buyurdu ki . sen sâlih bir koca bulursan, evlen. )
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Talâk Kitabı
Konu: Kocası Ölen Hâmile Kadın Doğum Yapınca Erkeklerle Evlenmesi Helâl Olur, Bâbı
2107-)
- “... Misver bin Mahrama (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre: (sallallahü aleyhi ve sellem) (kocası ölen) Sübey'a (radıyallahü anhâ)'ya, loğusalığından çıkınca evlenmesini emretti. Abdullah bin Mes'ûd (radıyallahü anh)'den; Şöyle demiştir: Vallahi kim dilerse (gelsin) haksız olanı beraberce lânetliyelim. (—Haksız olana lanet olsun diyelim.) Şübhesiz Talâk sûresi, (kocası ölen kadının iddetinin) dört ay on gün olduğuna dâir âyetten sonra indirilmiştir."
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Talâk Kitabı
Konu: Kocası Ölen Hâmile Kadın Doğum Yapınca Erkeklerle Evlenmesi Helâl Olur, Bâbı
2109-)
- “... Zeyneb bint-i Kâ'b bin Ücra (radıyallahü anhâ)'dan rivâyet edildiğine göre; Kocası Ebû Saîd-i Hudrî (radıyallahü anh)'ın kız kardeşi Furay'a bint-i Mâlik (radıyallahü anhâ) şöyle demiştir : (kaçan) kölelerini aramaya çıktı ve Kadûm tarafında onlara yetişti. Köleler kocamı (orada) öldürdüler. Kocamın ölüm haberi geldi. Ben o sıralarda babamın evine uzak düşen Ensar'ın evlerinin birisinde ikâmet ediyordum. Bunun üzerine ben. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’in yanına vararak . Resûlallah! Kocamın ölüm haberi geldi. Ben babamın evinden ve kardeşlerimin evinden uzak olan bir evdeyim. Kocam ne bana harcanacak bir mal bıraktı, ne mirascılık yolu ile sahip olduğum bir mal bıraktı, ne de maliki bulunduğu bir ev bıraktı. Babamın evine ve kardeşlerimin evine taşınmama izin verirseniz şübhesiz bunu çok arzularım ve bazı isterim yönünden iyi olur, diye müsaade istedim. Efendimiz : (taşınma işini) yap,) buyurdu. Furay'a demiştir ki: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in dili ile Allah'ın benim için verdiği bu hükme sevinçli olarak Peygamberin huzurundan ayrıldım. Nihayet ben mescidde veya evin sahanlığında iken, Efendimiz beni (geri) çağırarak : nasıl söyledin?) buyurdu. Furay'a demiştir ki: Ben söylediklerimi tekrar anlattım. Bunun üzerine O, bana : (yani süresi Kur'an da belirli) iddet süresi tamamlanıncaya kadar, sen kocanın ölüm haberini aldığın evinde dur) buyurdu. Furay'a demiştir ki: Ben o evde dört ay on gün iddet olarak durdum. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Talâk Kitabı
Konu: Kocası Ölen Kadın İddeti Süresince Nerede Durur Bâbı
2110-)
- “... Urve (bin Zübeyir) (radıyallahü anh)’dan rivâyet edildiğine göre şöyle demiştir: (Medine-i Münevvere valisi) Mervân (bin el-Hakem)’in yanına girerek ona şöyle dedim: Senin ailenden bir kadın boşanmış (iddette)dir. Ona uğradım evini değiştiriyordu. Sonra kadın şöyle dedi : Fâtıma bint-i Kays evimizi değiştirmemize müsaade ederek kendisinin (iddette iken) ev değiştirmesine Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'in müsaade ettiğini bize haber verdi. (Urve demiştir ki:) Bunun üzerine Mervân: (Evet. ) Fâtıma onlara ev değiştirmelerini emretti, dedi. Urve demiştir ki: Mervân'ın bu sözü üzerine ben şöyle dedim: (İyi) ama Allah'a yemin ederim ki Âişe, Fâtıma'nın bu fetvasını kınadı ve dedi ki: Fâtıma ıssız ve ücra bir evde idi. Onun o evde durmasından korkuldu. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) de bundan dolayı Fâtıma'nın ev değiştirmesine müsâade etti
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Talâk Kitabı
Konu: Kadın İddette İken Bulunduğu Evden Çıkabilir Mi, Bâbı
2111-)
- “... Âişe (radıyallahü anhâ)’dan rivâyet edildiğine göre şöyle demiştir : bînt-i Kays : Yâ Resûlallah! (îddet için durduğum ev ıssız olduğundan) zorla evime girilmesinden korkuyorum, dedi. Bunun üzerine Resûlüllah onun ev değiştirmesine müsaade etti. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Talâk Kitabı
Konu: Kadın İddette İken Bulunduğu Evden Çıkabilir Mi, Bâbı
2112-)
- “... Câbir (bin Abdillah bin Amr bin Haram el-Ensârî) (radıyallahü anhüma)’dan: Şöyle demiştir : (üç talâkla) boşanmıştı. Hurmalığındaki hurmaları kesmek için (evden dışan) çıkmak istedi. Fakat bir adam onu (iddette olduğu gerekçesi ile) hurmalığına çıkmasına mâni oldu. Bunun üzerine teyzem Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’in yanına gitti (ve durumu ona arzetti). Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) (Hayır. Hurmalarını kes. Çünkü şübhesiz (hurmalarından) sadaka vermen veya başka hayır yapman umulur. ) buyurdu. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Talâk Kitabı
Konu: Kadın İddette İken Bulunduğu Evden Çıkabilir Mi, Bâbı
2113-)
- “... Fâtıma bint-i Kays (radıyallahü anha)'dan rivâyet edildiğine göre; kendisini üç talâkla boşamış da Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) o(nun iddet süresi) için ne mesken ne de nafaka göre: Ay(hakkını) kıldı. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Talâk Kitabı
Konu: Üç Talakla Boşanan Kadın İçin Mesken Ve Nafaka Hakkının Bulunup Bulunmadığını Beyân Eden Hadisler Bâbı
2114-)
- “... Fâtıma bint-i Kays (radıyallahü anhâ)’dan; Şöyle demiştir: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) hayatta iken kocam beni (üç talâkla) boşadı. Bunun üzerine Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) (bana) : için ne mesken ne de nafaka (hakkı) vardır) buyurdu. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Talâk Kitabı
Konu: Üç Talakla Boşanan Kadın İçin Mesken Ve Nafaka Hakkının Bulunup Bulunmadığını Beyân Eden Hadisler Bâbı
2115-)
- “... Âişe (radıyallahü anhâ)’dan; Şöyle demiştir: kızı Amra, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) (e nikâh olunup O'n)un huzuruna konulunca Amra, senden Allah'a sığınırım, dedi. Bunun üzerine Resûl-i Ekrem: Amra) sen (şanı çok yüce olan) bir sığınılana (yani Allah'a) sığındın) buyurduktan sonra onu boşadı ve Üsâme veya Enes'e emredip ona râzıkkıyye (denilen beyaz keten kumaştan mamul) üç kat elbise giydirdi. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Talâk Kitabı
Konu: Boşama Mutası Bâbı
2116-)
- “... Amr bin Şuayb'ın dedesi (Abdullah bin Amr bin el-Âs) (radıyallahü anhüm)'dan rivâyet edildiğine göre Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu, demiştir : kocasının kendisini boşadığını iddia edip, sonra buna dâir âdil bir erkek şahit getirdiği zaman, kocasına yemin teklif edilir. Eğer kocası (onu boşamadığına) yemin ederse şahidin şahitliği geçersiz olur ve eğer kocası yemin etmekten imtina ederse, imtina etmesi başka bir şahit yerine geçer ve boşamaya hükmedilir. ) "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Talâk Kitabı
Konu: Adam Karısını Boşadığını İnkâr Eder Bâbı
2117-)
- “... Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu, demiştir: şey vardır ki ciddisi de ciddîdir, şakası da ciddîdir: Nikâh, boşama ve rac'at. )
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Talâk Kitabı
Konu: Şaka Olarak Karısını Boşayan Veyabir Kadınla Nikahlanan Yahut Karısına Racat Eden Dönüş Yapan Erkek Hakkında Gelen Hadîs Bâbı
2118-)
- “... Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu, demiştir: kalblerinden geçen şeyleri (fiilen) işlemedikçe veya (dillen ile) söylemedikçe Allahü teâlâ şüphesiz affeylemiştir. )
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Talâk Kitabı
Konu: Kalbinde Karısını Boşayıp Dîli İle Boşamayan Adama Ait Bâb
2119-)
... Âişe (radıyallahü anhâ)’dan rivâyet edildiğine göre Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu, demiştir : sınıf mükelleflik kalemi kaldırılmıştır: Uyanıncaya kadar uyuyandan, erginlik çağına varıncaya kadar çocuktan ve akıllanıncaya veya ayılıncaya kadar deliden. )
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Talâk Kitabı
Konu: Matuh = Deli, Çocuk Ve Uyuyanın Boşaması Bâbı
2120-)
- “... Ali bin Ebî Tâlib (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: deliden ve uyuyandan sorumluluk kalemi kaldırılıyor. ) "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Talâk Kitabı
Konu: Matuh = Deli, Çocuk Ve Uyuyanın Boşaması Bâbı
2122-)
- “... Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu, demiştir: gönüllerinden geçen (günah işleme) temayülleri (fiilen) işlemedikçe, yahut (dilleri ile) söylemedikçe, bir de onların zorlandıkları şeyleri Allahü teâlâ şüphesiz affeylemistir. )
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Talâk Kitabı
Konu: Zorlananın Ve Unutanın Boşaması Bâbı
2123-)
- “... (Abdullah) bin Abbâs (radıyallahü anhümâ)’dan rivâyet edildiğine göre Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu, demiştir: yanılmasını, unutmasını ve zorlandığı şey (in günahın) ı Allahü teâlâ affeylemiştir.) "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Talâk Kitabı
Konu: Zorlananın Ve Unutanın Boşaması Bâbı
2124-)
- “... Âişe (radıyallahü anhâ)'dan rivâyet edildiğine göre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu, demiştir: altında ne boşama olabilir, ne de (köle ve cariyeyi) âzad etmek. )
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Talâk Kitabı
Konu: Zorlananın Ve Unutanın Boşaması Bâbı
2125-)
- “... Amr bin Şuayb'ın dedesi (Abdullah bin Amr bin el-Âs) (radıyallahü anhüm) dan rivâyet edildiğine göre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur : nikahlanmadığı bir kadın hakkında boşama (yetkisi) yoktur.) "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Talâk Kitabı
Konu: Nikahtan Önce Boşama Olamaz Bâbı
2126-)
- “... Misver bin Mahrama (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre; Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur : kıyılmadan önce boşamak yoktur ve (köleye - cariyeye) mâlik olmadan önce (onları) azad etmek yoktur. ) ..... Ali bin Ebî Tâlib (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre; Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: kıyılmadan önce boşamak yoktur. )
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Talâk Kitabı
Konu: Nikahtan Önce Boşama Olamaz Bâbı
2128-)
- “... Evzâî: Ben Zühri'ye : (sallallahü aleyhi ve sellem)'in hangi zevcesi O'ndan Allah'a sığınmıştır? diye sordum. Zührî şöyle cevap verdi, demiştir : Âişe (radıyallahü anhâ)'nın şöyle dediğini bana Urve haber vermiştir . kızı (Amra) Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) (e nikâh olunup O'n)un huzuruna konulup Resûl-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem) ona yaklaşınca, Cevn kızı: Senden Allah'a sığınırım, dedi. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) de: Cevn'in kızı) sen (şanı) büyük olan (Allah)'a sığındın. Artık ailengile git.) buyurdu. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Talâk Kitabı
Konu: Boşama Sayılan Söz Hakkında Gelen Hadîs Bâbı
2130-)
- “... Âişe (radıyallahü anha)'dan rivâyet edildiğine göre şöyle demiştir : (sallallahü aleyhi ve sellem), bizi (yani muhterem zevcelerini, kendisi ile beraber kalmak ve kendisinden ayrılıp boşanmak hususunda) muhayyer bıraktı, biz (tüm zevceleri) kendisini (yani Onun nikâhı altında kalmayı dünyalığa ve süse tercih edip) seçtik. Resül-i Ekrem, kendisini seçmemizi talâk olarak görmedi. (Yani bunu talâk saymadı. )
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Talâk Kitabı
Konu: Adam Boşanmak Hususunda Karısını Muhayyer Kılar, Bâbı
2131-)
- “... Âişe (radıyallahü anhâ)’dan: Şöyle demiştir: . . . . . âyeti inince Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) benim odama girdi ve : Âişe! Ben sana bir durumu anlatacağım. Bu durum hakkında baban ve ananın emirlerini sormadan karar vermeye acele etmemende senin için bir mahzur yoktur) buyurdu. demiştir ki: Vallahi O, biliyordu ki babam ve anam Ondan ayrılmamı emredecek değiller. Âişe demiştir ki: Resûl-i Ekrem (bu tenbihten sonra); âyetlerini bana okudu. Bunun üzerine ben dedim ki: Bu hususta (yani dünyalığı ve ziyneti veya Allah'ı ve Resulünü seçmek hakkında) babam ve anamın emirlerini mi soracağım. Ben Allah'ı ve Resulünü (dünyalığa) kesinlikle tercih edip seçtim. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Talâk Kitabı
Konu: Adam Boşanmak Hususunda Karısını Muhayyer Kılar, Bâbı
2132-)
- “... (Abdullah) bin Abbâs (radıyallahü anhümâ)'dan rivâyet edildiğine göre; Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur : talebinde mazur gösteren bir durum yokken, kocasından boşama isteğinde bulunmakla beraber cennet kokusunu bulan bir kadın yoktur. )
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Talâk Kitabı
Konu: Kadının Gerek Yok İken Hul’ Etmesi = Talakını Satın Alması Nın Keraheti Bâbı
2133-)
- “... Sevbân (radıyallahü anh)'den rivâyet edildiğine göre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu, demiştir: kadın (Boşanmayı gerektiren) çetin bir durum bulunmadığı halde kocasından boşama isteğinde bulunursa ona cennet kokusu haramdır. )
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Talâk Kitabı
Konu: Kadının Gerek Yok İken Hul’ Etmesi = Talakını Satın Alması Nın Keraheti Bâbı
2134-)
- “... (Abdullah) bin Abbâs (radıyallahü anhüma)’dan; Şöyle demiştir : bint-i Selûl, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'e gelerek : Resûlallah! Vallahi ben (kocam) Sabit (bin Kays)'i ne diyaneti (nin noksanlığı), ne de huyu(nun kötülüğü) açısından kınıyorum. (Yani ondan ayrılmak istememin sebebi bu değildir. ) Lakin (onun yanında kalırsam) küfrü mucip bir duruma düşmemi çirkin görüyorum, (çünkü) Ondan nefret etmemeye gücüm yetmiyor. (Bu cihetle ondan ayrılmak istiyorum), dedi. Bunun üzerine Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) Cemileye : mehir olarak sana vaktiyle vermiş olduğu bostanım kendisine geri verir misin?) diye sordu. Kadın : Evet veririm, dedi. Bunun üzerine Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), Sabit bin Kays'a, bostanı Cemîle'den (geri) almasını ve bundan fazla bir şey almamasını (ve buna karşılık kadını boşamasını) emretti. (Kadın bostanı, Sabit de talâkını verdi.)"
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Talâk Kitabı
Konu: Hul’ Edilen Kadın, Kocasının Kendisine Verdiği Mehiri Hul’ Bedeli Olarak Kocasına Verebilir, Bâbı
2135-)
- “... Amr bin Şuayb’ın dedesi (Abdullah bin Amr bin el-As) (radıyallahü anhüm) 'den; Şöyle demiştir : bint-i Sehl, Sabit bin Kays bin Şemmâs'ın nikâhı altında idi. Sabit kısa boylu çirkin bir adam idi. Habîbe: Yâ Resûlallah! Vallahi eğer Allah korkusu olmasaydı kocam sabit yanıma girdiği zaman (yaratılışı itibarı ile çirkinliğinden) onun yüzüne tükürürdüm, dedi. (Bu yüzden ondan ayrılmak istediğini söyledi) Bunun üzerine Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), kadına: vaktiyle mehir olarak sana verdiği bostanını kendisine geri verir misin?) diye sordu. : Evet veririm, dedi. demiştir ki: Bunun Üzerine kadın bostanı Sabit'e geri verdi. Râvi demiştir ki: Bundan sonra Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) Sabit ile Habîbe'yi biribirinden ayırdı. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Talâk Kitabı
Konu: Hul’ Edilen Kadın, Kocasının Kendisine Verdiği Mehiri Hul’ Bedeli Olarak Kocasına Verebilir, Bâbı
2136-)
- “... Übâde bin Sâmit (radıyallahü anh)'den; Şöyle demiştir: Rübeyyi’ bint-i Muavviz bin Afra' (radıyallahü anhâ)’ya Bana, (kocanın seni hul' etmesi) olayını anlat, dedim. Rubeyyi' şöyle dedi: Ben hul' yolu ile kocamdan ayrıldım. Sonra Osman (bin Affân) (radıyallahü anh)'ın yanına vardım ve: Bana ne kadar iddet gerekir? diye sordum. Osman, bana: Senin üzerinde hiç bir iddet yoktur. Ancak kocan yakın bir zamanda sana yaklaşmış (yani cinsi iliş-kide bulunmuş) ise sen bir defa aybaşı âdetini görünceye kadar onun hakkı altında bekliyeceksin, dedi. Rubeyyi dedi ki: Osman bu fetvasında, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in Meryem el-Mağâliye hakkında verdiği hükme uydu. Meryem, Sabit bin Kays'ın nikâhı altında idi, hul' yolu ile ondan ayrıldı idi. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Talâk Kitabı
Konu: Hul Olan Kadının İddeti Bâbı
2137-)
- “... Âişe (radıyallahü anha)'dan; Şöyle demiştir: (sallallahü aleyhi ve sellem), kadınlarının odalarına bir ay girmemeye yemin etti. Bu yemin üzerine, Resû-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem) yirmi dokuz gün bekledi. Nihayet otuzuncu günün sonuna doğru benim odama teşrif buyurdu. Ben : Bir ay odalarımıza girmemeye şüphesiz yemin ettin, dedim. Resûl-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem) üç kez: (bazen) şöyledir, ) buyurdu ve her defasında elinin on parmağını salıveriyordu. (Sonra yine üç kez) : ay (bazen) şöyledir, ) (buyurdu) ve parmaklarının tamamını salıverdi, üçüncü defasında bir parmağını yumdu. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Talâk Kitabı
Konu: İlâ Bâbı
2138-)
- “... Âişe (radıyallahü anha)'dan rivâyet edildiğine göre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ancak şu sebeble îlâ etti: kadınlarından) Zeyneb (bint-i Cahş) O'nun hediyesini O'na iade etti. Bunun üzerine Âişe. Resûl-i Ekrem'e : Zeyneb şüphesiz senin hediyeni küçümsedi. dedi. Efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) de kızdı ve bütün kadınlarından İlâ etti. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Talâk Kitabı
Konu: İlâ Bâbı
2139-)
- “... (Mü’minlerin anası) Ümmü Seleme (radıyallahü anha)'dan rivâyet edildiğine göre şöyle söylemiştir: (sallallahü aleyhi ve sellem) bâzı kadınlarının odalarına bir ay girmemeye yemin etti. (Bu süre) yirmi dokuz gün olunca (otuzuncu) günün sonuna doğru veya evvelinde (Âişe'nin odasına) gitti. (Âişe tarafından) : Yâ Resûlallah (aydan) ancak yirmi dokuz gün geçti, denildi Bunun üzerine Resûl-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem) : (Bu ay yirmi dokuz gündür,) buyurdu. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Talâk Kitabı
Konu: İlâ Bâbı
2140-)
- “... Seleme bin Sahr el-Beyâzî (radıyallahü anh)’den; Şöyle demiştir : (helâlim olan) kadınlara karşı çok şehvetli bir adamdım. Benim kadar helâli ile temasta bulunan bir erkeğin varlığını sanmıyorum. Bu durumum dolayısıyla Ramazan ayı girince, (gündüzleri bir hatâya düşmemek için) Ramazan ayı çıkıncaya kadar karımdan zihâr'da bulundum. Bir gece karım benimle konuşurken onun şehvet getirici bir tarafı açılıp o yere gözüm ilişti. Bunun üzerine ben de karımın üstüne atlayıp temasta bulundum. Sabah olunca kavmimin yanına gidip başımdan geçeni anlattım ve: Benim için (bu durumu) Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'e sorun, diye ricada bulundum. (Fakat) Onlar: Biz bunu yapacak değiliz. (Çünkü) bunu yaptığımız zaman, (bakarsın) Allah, hakkımızda âyet gönderir veya hakkımızda Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'in bir kavli (hadisi) olur da bunun lekesi bizim üzerimizde kalır ve lâkin, biz seni günahınla baş-başa bırakacağız. Sen git de hâlini Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'e anlat, dediler. Seleme demiştir ki: ben (onların yanından) çıktım ve nihayet Resûl-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem)'in huzuruna varıp başımdan geçen olayı O'na arzettim. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), bana: ((Yâ Seleme) Sen (mi) bu fiili işledin?) buyurdu. (Bu söz kınama mahiyetindedir. ) Ben de : (Evet) bunu yapan benim. Ve Yâ Resûlallah! İşte ben (hazırım), Allah'ın benim aleyhimdeki hükmüne sabrederim, dedim. Resû-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem) : (Şu halde bir rakaba (köle veya câriye)yi âzad et), buyurdu. Seleme demiştir ki ben: (Yâ Resûlallah!) Seni hak (din) ile gönderen (Allah)'a yemin ederim ki, kendi nefsimden başka hiç bir şeye mâlik değilim, dedim. Resûl-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem) ; (O halde aralıksız iki ay oruç tut), buyurdu. Seleme demiştir ki, ben: Yâ Resûlallah! Başıma gelen belâ oruç tutmamdan başka bir sebeble mi geldi? dedim. Resûl-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem) : (Bu durumda sen yetmiş yoksula sadaka ver veya yemek yedir), buyurdu. Seleme demiştir ki ben: Seni hak ile gönderen (Allah)'a yemin ederim ki, bu (geçen) gecemizi akşam yemeğimiz bulunmadığı halde geçirdik, dedim. Buyurdular ki: (Öyle ise Benî Zürayk (kabilesinin) zekât âmili (memuru) na git de ona söyle, onların zekâtını sana ödesin. Sen de (bundan) altmış yoksulu yedir ve kalanından yararlan, )
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Talâk Kitabı
Konu: Zihâr Bâbı
2141-)
- “... Âişe (radıyallahü anha)’dan; Şöyle demiştir: her şeyi kaplayan (Allahü teâlâ) çok yücedir. Havle bint-i Salebe, kocasını Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'e şikâyet ederken (öyle yavaş fısıltı ile söylüyordu ki yanlarında bulunduğum halde) ben gerçekten onun sözlerini işitiyordum da bir kısmını duyamıyordum. Havle şöyle diyordu : Resûlallah! Kocam gençliğimi yedi, karnım ona saçıldı (yani ona evlâd doğurdum). Nihayet yaslanıp çocuktan kesildiğim zaman kocam bana zihâr yaptı. Allahım, ben şüphesiz hâlimi sana. arzediyorum. (böyle demeye devam edip) henüz oradan ayrılmadan nihayet Cebrail (Aleyhisselâm) şu âyetleri indirdi . 1, 2, 3 ve 4. âyet) Muhammed) Kocası hakkında seninle tartışan ve hâlini Allahü teâlâ'ya arzeden kadının sözünü Allah şüphesiz işitti ve Allah ikinizin (seninle kadının) karşılıklı konuşmanızı işitir. Şüphesiz Allah (her şeyi) hakkı ile işitici ve görücüdür. )
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Talâk Kitabı
Konu: Zihâr Bâbı