Sünen-i İbn Mâce Hadis Kitabı
2980-)
- “... Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu, demiştir : kişi vardır ki kıyamet günü Allah onlarla konuşmayacak, onlara bakmayacak ve onları temize çıkarmayacaktır. Onlar için elim bir azab da vardır: birincisi) çölde ihtiyacından fazla suyu bulunup da (susamış) yolcudan esirgeyen adamdır. (İkincisi) ikindiden sonra bir kimseye bir mal satıp bu malı şu ve bu fiyatla aldığına dair Allah'a yemin eden, müşteri de (bu yemin üzerine) kendisine inanan, halbuki yemininde yalancı olan (satıcı) adamdır. (Üçüncüsü) de o adamdır ki, imâm (yani devlet başkanınla sırf dünyalık için biat eder. İmâm ona dünyalıktan verirse o adam biatinin gereğini îfâ eder (yani itâat eder). Ona dünyalık vermezse o adam biatinin gereğini îfâ etmez (yani isyan eder).) "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Cihâd Kitabı
Konu: Biate Vefa Yâni Bîatla Verilen Söze Sadakat Göstermek
2981-)
- “... Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu, demiştir: yetkilileri toplumu idare ettiği gibi) İsrail oğullarını peygamberleri idare ederdi. Her ne zaman bir peygamber gider (ölür)se, onun yerine başka bir peygamber geçerdi. Benden sonra şüphesiz içinizde hiç bir peygamber olmayacaktır.) Sahâbîler: halde (senden sonra) ne olabilir? diye sordular. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) : sonra) halîfeler olur ve sayıları çoğalabilir,) buyurdu. Sahâbîler : Resûlallah)! Halîfelerin sayısı taaddüd edince nasıl yapacağız? diye sordular. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) : ettiğiniz biate bağlı kalınız (Çünkü ilk biat sahihtir) ve üzerinizdeki (emri dinleme ve itâat etme) hakkı ödeyiniz. Onlara da Allah (Azze ve Celle) riâyet etmeleri gerekli haklarınızı soracaktır.) "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Cihâd Kitabı
Konu: Biate Vefa Yâni Bîatla Verilen Söze Sadakat Göstermek
2982-)
- “... Abdullah (bin Mes'ûd) (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu, demiştir: bozan her kişi için kıyamet günü (halk arasında teşhir edilmek üzere) bir alâmet dikilir ve: Bu alâmet falan kişinin ahdini bozması (nın cezası) dır, denilir.) " Ebû Saîd-i Hudrî (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu, demiştir: olunuz ki ahdini bozan her kişi için ahdini bozduğu oranda kıyamet günü (halk arasında teşhir edilmek üzere) bir alâmet dikilir.) "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Cihâd Kitabı
Konu: Biate Vefa Yâni Bîatla Verilen Söze Sadakat Göstermek
2984-)
- “... Ümeyme bint-i Rukayka (radıyallahü anhâ)'dan; Şöyle demiştir : birkaç kadın içinde Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'in yanına varıp O'na biat ettik. Peygamber bize (acıması nedeniyle) ; yettiği ve takat getirebildiğiniz kadar. Şüphesiz ben kadınlarla tokalaşmam,) buyurdu. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Cihâd Kitabı
Konu: Kadınların Biat Etmesi
2985-)
- “... Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'in zevcesi Âişe (radıyallahü anha)’dan; Şöyle demiştir: îmân eden kadınlar (Fetih'ten önce Mekke'den Medine-i Münevvere'ye) Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'in yanına hicret ettikleri zaman Allah'ın;= "Ey Nebî! İmân eden kadınlar sana biat etmek üzere yanına geldikleri zaman..... , " âyeti ile imtihan (yani biat) edilirlerdi. Âişe (radıyallahü anhâ) demiş ki: İmân eden kadınlardan bu âyet'i ikrar (yani âyetteki ahidleri kabul) edenler imtihanı ikrar (yani şer'i bîat) etmiş olurlardı. Kadınlar bu (âyetteki) ahidleri sözleriyle ikrar ve kabul edince Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) onlara : (Gidiniz. Ben sizlerle bîatleştim (yani biatiniz tamamlandı)), buyururdu. Hayır. Allah'a yemin ederim ki, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'in, (mübarek) eli hiç bir (yabancı) kadının eline kat'iyyen temas etmedi. O, kadınlarla sadece konuşmak suretiyle (yani ellerini tutmadan) bîatleşirdi. demiş ki: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) Allah'ın kendisine emrettiği ahidlerden başka hiç bir şey hakkında kadınlar dan söz almadı. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'in (mübarek) eli hiç bir (yabancı) kadının eline kat'iyyen temas etmedi. Resûl-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem) (bîat için) kadınlardan söz aldığı zaman onlara sözlü olarak: Ben sizlerle bîatleştim, buyururdu. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Cihâd Kitabı
Konu: Kadınların Biat Etmesi
2986-)
- “... Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu, demiştir : önüne geçilmekten emin olmadığı (yani yarışmayı kazanacağını kesinlikle bilmediği) halde bir atı (yarışacak) iki atın arasına koyar (ve böylece üç at arasında koşu yarışması yapılır) sa bu ödüllü yarışma kumar değildir. Kim de önüne geçilmekten emin olduğu (yani yarışmayı kazanacağını kesinlikle bildiği) halde bir atı (yarışacak) iki at arasına koyar (ve böylece üç at arasında koşu yarışması yapılır) sa bu ödüllü yarışma kumardır.) "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Cihâd Kitabı
Konu: Koşu Yarışması İçin Konulan Ödül Ve Ödüllü At Yarıştırmak Bâbı
2987-)
- “... (Abdullah) bin Ömer (radıyallahü anhüma)’dan; Şöyle demiştir : (sallallahü aleyhi ve sellem) bâzı atları tadmîr etti (yani idmana çekip zayıflattırdı). Sonra O, tadmîr (idman) edilen atları Hafya'dan Seniyyetti'l-Vedâ'a kadar koşturur (yarıştırır) di. Ve tadmîr (idman) edilmemiş olan atları (da) Seniyyetü'l-Vedâ'dan Benî Züreyka mescidine kadar koşturur (yarıştırır) dı. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Cihâd Kitabı
Konu: Koşu Yarışması İçin Konulan Ödül Ve Ödüllü At Yarıştırmak Bâbı
2988-)
- “... Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu, demiştir: ödülü yalnız deve ve at (koşusun) da vardır. (Bir de ok yarışmasında bulunur. )
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Cihâd Kitabı
Konu: Koşu Yarışması İçin Konulan Ödül Ve Ödüllü At Yarıştırmak Bâbı
2989-)
- “... (Abdullah) bin Ömer (radıyallahü anhüma)'dan rivâyet edildiğine göre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) düşmanın eline geçmesi endişesiyle Mushaf ile düşman toprağına sefer edilmesini yasakladı. " (Abdullah) bin Ömer (radıyallahü anhümâ)’dan; Şöyle demiştir: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), düşmanın eline geçmesi endişesiyle Mushaf ile düşman toprağına sefer edilmesini yasakladı.
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Cihâd Kitabı
Konu: Düşman Toprağına Mushaf İle Sefer Edilmesinin Yasaklığı
2992-)
- “... Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu, demiştir : azabtan bir parçadır. O, sizin uykunuzun ve içeceğinizin düzenini bozar (tadım kaçırır). Bu nedenle biriniz (seferde iken) yolculuğuna ait işini bitirince ailesinin yanına dönmeye acele etsin.) ... Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyet edilen Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'in bu hadîsinin misli ikinci bir senedle de müellifimize rivâyet edilmiştir. " ..... El-Fadl bin Abbâs veya Abdullah bin Abbâs (radıyallahü anhüm)'den rivâyet edildiğine göre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur gitmek isteyen kimse acele etsin. Çünkü bazen kişi hastalanır, binit hayvanı kaybolur ve (hacca gitmeyi engelleyici) iş peyda olur (meydana gelir).) "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Hac Ve Umre İbâdeti Kitabı
Konu: Hac İbâdetine Çıkma Bâbı
2995-)
- “... Ali (bin Ebî Talib) (radıyallahü anh)’den; Şöyle demiştir: "Oraya yol bulabilen insanlara Allah için Ka'be'yi hac etmeleri farzdır. " (Âl-i îmrân; 97) âyeti inince sahâbîler; Resûlallah! Hac her yılda (mı farzdır)? dediler. Resûl-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem) sustu. Sonra sahâbîler! Her yılda mı (hac etmek farz kılındı) ? diye sordular. Bunun üzerine Resûl-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem) : Eğer ben evet deseydim (her yıl hac etmek) vâcib olurdu,) buyurdu. Bunun akabinde; imân edenler! Size açıklanırsa hoşunuza gitmeyecek şeyleri sormayınız) (Mâide 101. ) âyeti indi. " ';..... Enes bin Mâlik (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre sabâbîler: Resûlallah! Hacc'a gitmek her yılda (mı farzdır)? dediler. Resûl-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem) (onlara cevaben) : ben evet deseydim (her yıl hac etmek) vâcib olurdu, vâcib olsaydı bunu ifâ edemezdiniz ve ifâ etmeseydiniz tazîb edilirdiniz. ) buyurdu. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Hac Ve Umre İbâdeti Kitabı
Konu: Haccın Farz Kılınması Bâbı
2997-)
- “... (Abdullah) bin Abbâs (radıyallahü anhümâ)'dan: Şöyle demiştir : bin Habis, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) 'e: Yâ Resûlallah! Hac her yıl (mı) veya (hayatta) bir defa (mı farzdır), diye sordu? Resûl-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem) (buna cevaben) : her yıl değil, (hayatta) bir defa farzdır. Bundan sonra kim (birden fazla hac) yapabilirse o (fazla hac) nafiledir) buyurdu. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Hac Ve Umre İbâdeti Kitabı
Konu: Haccın Farz Kılınması Bâbı
2998-)
- “... Ömer (bin el-Hattâb) (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre; Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: ve Umre'yi ard arda yapınız. Çünkü bunları ard arda yapmak demirci körüğü demirin kirini, pasını giderdiği gibi fakirliği ve günahları giderir.) ... Ebû Bekir bin Ebî Şeybe ..... senediyle de Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'in bu hadisinin mislini (yine) Ömer bin el-Hattab (radıyallahü anh) 'den bize rivâyet etti. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Hac Ve Umre İbâdeti Kitabı
Konu: Hac Ve Umrenin Fazileti
3000-)
- “... Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre; Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: kendisiyle diğer Umre arasındaki (zaman içinde işlenen küçük) günahlara keffarettir. Mebrûr (yani makbul) hacc'ın mükafatı ancak cennet (e dahil olmak) tır.) "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Hac Ve Umre İbâdeti Kitabı
Konu: Hac Ve Umrenin Fazileti
3001-)
- “... Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)'den rivâyet edildiğine göre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu, demiştir : bu beyt'i (Yani Ka'be-i Muazzama'yı) hac (ziyaret) eder de (bu ibâdetle meşgul olduğu sürece) cinsel ilişki, şehvanî lâflar ve günah işlemezse o kimse (günahlardan temizlenip) annesinin kendisini doğurduğu (günkü) duruma dönüşür.) "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Hac Ve Umre İbâdeti Kitabı
Konu: Hac Ve Umrenin Fazileti
3002-)
- “... Enes bin Mâlik (radıyallahü anh)’den; Şöyle demiştir: (sallallahü aleyhi ve sellem) eski bir palan ve dört dirhem eder veya etmez bir örtü üstünde hac yolculuğu etti ve : (Bu), riyasız ve gösterişsiz bir hac'dır (veya bunu riyasız ve gösterişsiz bir hac kıl), dedi.) "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Hac Ve Umre İbâdeti Kitabı
Konu: Rahl Deve Palanı Üstünde Hac Yolculuğu
3003-)
- “... (Abdullah) bin Abbâs (radıyallahü anhüma)’dan; Şöyle demiştir : Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ile beraber Mekke ve Medine arasında (hac yolculuğu ediyor) idik. (Yolculuk esnasında) bir dereden geçtik. Resûl-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem) : (Bu, hangi deredir,) diye sordular. Sahâbîler (radıyallahü anhüm) : El-Ezrak deresidir, dediler. Resûl-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem) : (Mûsâ (sallallahü aleyhi ve sellem) iki parmağını (n uçlarını) iki kulağına koyup yüksek sesle Lebbeyke duasını okumak suretiyle Allah'a niyaz ederek bu dereden geçerken gözümün önündedir,) buyurdu (ve Mûsâ'nın saçlarının uzunluğunu anlattı. Fakat râvî Dâvûd anlatılanı iyice hatırlamıyor). İbn-i Abbâs demiş ki: ba yolculuğumuza devam ettik. Nihayet bir dağ yolunun (veya bir dağ geçitinin) üstüne vardık. Resûl-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem) (orada da) : hangi dağ yolu (veya geçiti)dir?) buyurdu. Sahâbiler (radıyallahü anhüm) : Herşâ veya Lift yolu (veya geçit)idir, dediler. Resûl-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem) : (Aleyhisselâm) kırmızı bir deve üstünde, yünden mamul bir cübbe giymiş, devesinin yuları hurma lifinden örülü ince bir sicim olduğu halde lebbeyke duasını okuyarak bu dereden geçerken gözümün önündedir, buyurdu.) "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Hac Ve Umre İbâdeti Kitabı
Konu: Rahl Deve Palanı Üstünde Hac Yolculuğu
3004-)
- “... Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) : gidenler ve Umre'ye gidenler Allah'ın elçileridir. Onlar Allah'a duâ ederlerse, Allah dualarını kabul eder ve onlar Allah'tan günahlarının bağışlanmasını isterlerse Allah onların günahlarını bağışlar, buyurmuştur.) "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Hac Ve Umre İbâdeti Kitabı
Konu: Hacının Hac İbâdeti Esnasında Ve Yolculuğundaki Duasının Fadlı Üstünlüğü
3005-)
- “... (Abdullah) bin Ömer (radıyallahü anhümâ)’dan rivâyet edildiğine göre; Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: yolunda (kâfirlerle) savaşa giden, hacca giden ve Umre'ye giden kimseler Allah'ın elçileridir. Allah bunları (ibadete) davet etti, bunlar da Onun dâvetine icabet ettiler ve bualar Allah'tan dilekte bulundular, Allah da onlara dilediklerini verdi. ) "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Hac Ve Umre İbâdeti Kitabı
Konu: Hacının Hac İbâdeti Esnasında Ve Yolculuğundaki Duasının Fadlı Üstünlüğü
3006-)
- “... Ömer (bin el-Hattâb) (radıyallahü anh)'den rivâyet edildiğine göre: kere) kendisi Umre'ye gitmek için Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'den izin istedi. Peygamber de kendisine izin verdi ve ona şöyle buyurdu: kardeşciğim! Sen duanın bir parçasına bizi ortak et ve bizi (duadan) unutma.) "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Hac Ve Umre İbâdeti Kitabı
Konu: Hacının Hac İbâdeti Esnasında Ve Yolculuğundaki Duasının Fadlı Üstünlüğü
3007-)
- “... Ebü'd-Derdâ'nın damadı Safvân bin Abdillah bin Safvân (radıyallahü anhüm)’den rivâyet edildiğine göre:Kendisi (Şam'a giderek) Ebü'd-Derdâ’nın evine varmış ve (evde) Ümmü'd-Derdâ (radıyallahü anhâ)'yı bulmuş, Ebü'd-Derdâ (radıyallahü anh) ı bulamamış. Ümmü'd-Derdâ kendisine: bu yıl hacc'a (mı) gideceksin? demiş. Kendisi de: Evet, demiş. Bunun üzerine Ümmü'd-Derdâ (kendisine) demiş ki: O halde Allah'a bizim için hayır duâ et. Çünkü Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) : kişinin (din) kardeşi için gıyabında (yani ardından) ettiği duâ makbuldür. O kişinin baş ucunda, duasına âmin, diyen bir (görevli) melek bulunur. O kişi (din) kardeşine hayır duâ ettikçe (görevli) melek: Amîn, (din kardeşin için istediğin) hayrın misli senin için de olsun, der,) buyurdu. demiş ki: Sonra ben çarşıya çıktım ve Ebü'd-Derdâ'ya rastladım. O da bu hadîsin mislini Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'den bana rivâyet etti. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Hac Ve Umre İbâdeti Kitabı
Konu: Hacının Hac İbâdeti Esnasında Ve Yolculuğundaki Duasının Fadlı Üstünlüğü
3008-)
- “... (Abdullah) bin Ömer (radıyallahü anhüma)’dan rivâyet edildiğine göre : adam Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’in huzurunda ayağa kalkarak: Resûlallah! Hacc'ı vâcib kılan (şart) nedir? dedi. Resûl-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem) : vâcib olmasının şartı) azık ve binittir,) buyurdu. Adam: Yâ Resûlallah! Hacı(nın vaziyeti) nedir? dedi. Resûl-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem) : çeşitli sıkıntılar nedeniyle) vücûdu kirli ve güzel kokuları kullanmayı bırakandır,) buyurdu. Başka bir adam ayağa kalkarak: Resûlallah! Hacc(ın belirtisi) nedir? dedi. Resûl-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem) : ve sece'tir) buyurdu. Vekî demiş ki: Acc'tan maksad, Lebbeyke duasını yüksek sesle okumak ve Sece'ten maksad (kurbanlık) develeri boğazlamaktır. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Hac Ve Umre İbâdeti Kitabı
Konu: Haccın Vâcib Olması Şartının Beyânı Bâbı
3009-)
- “... (Abdullah) bin Abbâs (radıyallahü anhüma)’dan rivâyet edildiğine göre: (sallallahü aleyhi ve sellem), (Âl-i İmrân sûresinin 97. âyetinde geçen); (Onun (yani Ka'be'nin) yoluna gücü yetenler) buyruğun (daki güç) ten maksad azık ve binittir, buyurmuştur. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Hac Ve Umre İbâdeti Kitabı
Konu: Haccın Vâcib Olması Şartının Beyânı Bâbı
3010-)
- “... Ebû Saîd(-i Hudrî) (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu, demiştir : üç günlük ve daha fazla mesafeye yolculuk edemez. Meğer ki babası, erkek kardeşi, oğlu, kocası veya mahremi olan (başka) bir erkeğin beraberinde ola.) "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Hac Ve Umre İbâdeti Kitabı
Konu: Kadın Bir Velisi Yâni Eşi Veya Mahremi Olan Bir Erkek Olmaksızın Hacca Gidebilir Mi?
3011-)
- “... Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre; Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: ve âhiret gününe inanan hiç bir kadına, beraberinde mahremi olan bir erkek bulunmadığı halde tek bir günlük mesafeye yolculuk etmesi helâl değildir.) "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Hac Ve Umre İbâdeti Kitabı
Konu: Kadın Bir Velisi Yâni Eşi Veya Mahremi Olan Bir Erkek Olmaksızın Hacca Gidebilir Mi?
3012-)
- “... (Abdullah) bin Abbâs (radıyallahü anhüma)’dan rivâyet edildiğine göre (bir gün) bir bedevi, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’in yanına gelerek: Resûlallah!) Ben şöyle şöyle bir savaşa (katılmak için) yazıldım. Halbuki, karım hacc'a gitmek üzeredir, (Ne buyurulur?) dedi. Resûl-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem) (Adama) : halde sen karınla beraber hacc'a gitmek üzere geri dön,) buyurdu. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Hac Ve Umre İbâdeti Kitabı
Konu: Kadın Bir Velisi Yâni Eşi Veya Mahremi Olan Bir Erkek Olmaksızın Hacca Gidebilir Mi?
3013-)
- “... Âişe (radıyallahü anhâ)’dan rivâyet edildiğine göre; Şöyle demiştir : (bir defa) : Resûlallah! Kadınlara (farz olan) bir cihâd var (mı?) dedim. Resûl-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem) : Onlar üzerine çarpışmasız bir cihâd vardır: Hac ve Umre,) buyurdu. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Hac Ve Umre İbâdeti Kitabı
Konu: Hac, Kadınların Cihâdıdır
3014-)
- “... Ümmü Seleme (radıyallahü anhâ)’dan rivâyet edildiğine göre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: zayıf olan her (müslüman) kişinin cihâdıdır.) "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Hac Ve Umre İbâdeti Kitabı
Konu: Hac, Kadınların Cihâdıdır
3015-)
- “... (Abdullah) bin Abbâs (radıyallahü anhüma)'dan; Şöyle demiştir: (sallallahü aleyhi ve sellem) (bir defa) bir adamı "Allahım ben Şübrüme yerine senin emrine amadeyim, çağrına icabet ettim" duasını okurken işitti ve bunun üzerine Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) (adama) : (Şübrüme kimdir?) buyurdu. Adam: Benim bir yakınımdır, diye cevab verdi. Resûl-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem) (adama) : (Sen (kendi nefsin için) hiç hac ettin mi?) diye sordu. Adam: Hayır, dedi. Resûl-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem) : (Şu halde sen bu hacc'ı kendi nefsin için yap, sonra Şübrüme yerine (gelecek yıllarda) hac ibâdetini yap,) buyurdu. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Hac Ve Umre İbâdeti Kitabı
Konu: Ölü Yerine Hac Etmek
3016-)
- “... (Abdullah) bin Abbâs (radıyallahü anhüma)’dan; Şöyle demiştir : adam (bir gün) Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'in yanına gelerek: Resûlallah!) Ben babam yerine hac etmek isterim (Ne buyurulur?), dedi. Resûl-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem) : Baban yerine hac et. Çünkü sen onun yerine hac etmekle onun hayrını artırmazsan şerrini arttırmış olmazsın,) buyurdu. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Hac Ve Umre İbâdeti Kitabı
Konu: Ölü Yerine Hac Etmek
3017-)
- “... Ebü’l-Ğavs bin Husayn (bu zât, el-Fur' kabilesinden bir adamdır) (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre : hac etmeden Ölen babasının zimmetinde olan bir hac (ibâdeti borcu) hakkında Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'e fetva sordu. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) (de kendisine) : yerine hacc'a git,) buyurdu ve Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle de buyurdu: orucu da böyledir, (zimmetinde adak orucu bulunan) ölü yerine bu oruç kaza edilir.) "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Hac Ve Umre İbâdeti Kitabı
Konu: Ölü Yerine Hac Etmek
3018-)
- “... Ebû Rezîn (Lakît bin Âmir) el-Ukaylî (radıyallahü anh)’dan rivâyet edildiğine göre: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’in yanına gelerek: Resûlallah! Babam çok yaşlıdır, ne hacc'a ne Umre'ye ne de yolculuk etmeye (bedenen) gücü yetmez (Ne buyurulur?), demiş. Resûl-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem) (de Ebû Rezîn'e) : baban yerine hac ve umre et,) buyurmuştur. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Hac Ve Umre İbâdeti Kitabı
Konu: Hayatta Olan Bir Kimse Hacca Gitmeye Vücutça Gücü Yetmediği Zaman Onun Yerine Hac Etme Hükmünün Beyânı
3019-)
- “... Abdullah bin Abbâs (radıyallahü anhüma)’dan; Şöyle demiştir: hacc'ı esnasında) Has'am (kabilesin) den bir kadın Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'in yanına gelerek: Resûlallah! Benim babam cidden çok yaşlı, ihtiyardır, bunamıştır. Allah'ın kullarına farz kıldığı hac babama da erişmiş (yani farz olmuş) tur. Halbuki bu farizayı edâ etmeye (bedenen) gücü yetmez (binek hayvanı üstünde duramaz). Onun yerine hac farizasını benim ifâ etmem ona kâfi gelir mi? diye sordu. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) : buyurdu. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Hac Ve Umre İbâdeti Kitabı
Konu: Hayatta Olan Bir Kimse Hacca Gitmeye Vücutça Gücü Yetmediği Zaman Onun Yerine Hac Etme Hükmünün Beyânı
3020-)
- “... Husayn bin Avf (radıyallahü anh)’den: Şöyle demiştir: Ben (bir kere) : Resûlallah! Babama hac (farizası) erişti. Halbuki babamın hacc'a bedenen gücü yetmez, meğer ki binit üstünde bağlana, dedim. Bunun üzerine Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) bir saat sustu. Sonra: bedel olarak sen hacc'a git,) buyurdu. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Hac Ve Umre İbâdeti Kitabı
Konu: Hayatta Olan Bir Kimse Hacca Gitmeye Vücutça Gücü Yetmediği Zaman Onun Yerine Hac Etme Hükmünün Beyânı
3021-)
- “... İbn-i Abbâs'ın kardeşi el-Fadl (bin Abbâs) (radıyallahü anhüm)'den rivâyet edildiğine göre : (Veda hacc'ında) Kurban bayramının ilk günü sabahı Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in redif'i idi (Yani Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem), bindiği devenin arka kısmına onu bindirmişti). Bir ara Has'am (kabilesin) den bir kadın Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'in yanına vararak: Resûlallah! Allah'ın kullan üzerinde hac hususundaki farizası babama çok yaşlı ve ihtiyar hâlinde erişti (Yani babama bu halde iken hac farz oldu). Babam (hayvana) binemez (deve üstünde duramaz) haldedir. Ben ona bedel olarak hac edebilir miyim? diye sordu. Resûl-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem) : (edebilirsin!) Çünkü eğer babanın zimmetinde bir (kul) borcu olsaydı sen onu öderdin,) buyurdu. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Hac Ve Umre İbâdeti Kitabı
Konu: Hayatta Olan Bir Kimse Hacca Gitmeye Vücutça Gücü Yetmediği Zaman Onun Yerine Hac Etme Hükmünün Beyânı
3022-)
- “... Câbir bin Abdillah (radıyallahü anhümâ)’dan; Şöyle demiştir: hac (yolculuğun) da bir kadın bir çocuğunu Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’e arz ederek: Resûlallah! Bu çocuk için hac (fazileti) var mı? diye sordu. Resûl-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem) : Senin için de bir sevâb vardır,) buyurdu. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Hac Ve Umre İbâdeti Kitabı
Konu: Çocuğun Haccının Sahîh Olup Olmadığının Beyânı Bâbı
3023-)
- “... Âişe (radıyallahü anhâ)’dan; Şöyle demiştir: annem) Esma binti Umeys (el-Has'amiyye) (radıyallahü anhâ) (Zü’l-Huleyfe mescidi yanındaki) eş-Şecere'de (ihrama gireceği sırada) doğum yaptı. Bunun üzerine Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'in emri üzerine (Esmanın kocası) Ebû Bekir (radıyallahü anh), Esmâ'ya bütün vücûdunu yıkayıp ihrama girmesini emretti. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Hac Ve Umre İbâdeti Kitabı
Konu: Doğum Yapan Kadın Ve Aybaşı Âdeti Gören Kadın Kandan Temizlenmeden Hac İhramına Girer
3024-)
- “... Ebû Bekir (es-Sıddîk) (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre : Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'in beraberinde hac etmek üzere (Medine-i Münevvere'den yola) çıktı. Ebû Bekr'in yanında (zevcesi) Esma bint-i Umeys de bulunuyordu. Esma (Zü’l-Huleyfe mescidi yanındaki) eş-Şecere'de Muhammed bin Ebî Bekr'i doğurdu. Bunun üzerine Ebû Bekir (radıyallahü anh), Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'in yanına giderek durumu O'na arz etti. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) de Esmâ'ya şu talimatı vermeyi Ebû Bekir (radıyallahü anh)'e emretti. Esma bütün vücûdunu yıkayacak, sonra hac niyetiyle ihrama girecek ve herkesin yaptığı hac menâsikini (ibâdetlerini) yapacak. Ancak (kandan temizleninceye kadar) Ka'be'yi tavaf etmeyecektir. " " . . Câbir (bin Abdillah) (radıyallahü anhümâ)'dan rivâyet edildiğine göre: bint-i Umeys (radıyallahü anhâ) (hac ihramına gireceği sırada) Muhammed bin Ebi Bekr'i doğurdu. Bunun üzerine Esma (ne yapacağını öğrenmek için) Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’e haber gönderdi. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) ona vücûdunun tamamını yıkamasını, (kan akmasını engellemek üzere) bir bez parçasını avret mahalline sıkıca bağlamasını ve ihrama girmesini emretti. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Hac Ve Umre İbâdeti Kitabı
Konu: Doğum Yapan Kadın Ve Aybaşı Âdeti Gören Kadın Kandan Temizlenmeden Hac İhramına Girer
3026-)
- “... (Abdullah) bin Ömer (radıyallahü anhümâ)’dan rivâyet edildiğine göre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) : (-i Münevvere) halkı Zü’l-Huleyfe'den, Şam halkı Cuhfe'den ve Necid halkı Karn'den (hac veya umre niyetiyle) ihrama girerler (yani girsinler),) buyurdu. Abdullah (bin Ömer) demiş ki: Bu üç (mîkat) ı ben (bizzat) Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’den işittim. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'in; halkı da Yelemlem'den ihrama girerler (girsinler),) buyurduğu haberi bana ulaştı. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Hac Ve Umre İbâdeti Kitabı
Konu: Mikat Denilen Belirli Sınırların Ötesinden Mekkeye Hac Veya Umre Niyetiyle Gidenlerin İhrama Girecekleri Yerlerin Beyânı Bâbı
3027-)
- “... Câbir (bin Abdillah) (radıyallahü anhümâ)'dan; Şöyle demiştir : (sallallahü aleyhi ve sellem) bize bir hutbe okudu. (Hutbede) : (i Münevvere) halkının ihrama girecekleri yer Zü’l-Huleyfe'den başlar. Şâm halkının ihrama girecekleri yer, Cuhfe'den başlar. Yemen halkının ihrama girecekleri yer Yelemlem'den başlar. Necid halkının İhrama girecekleri yer Karn'den başlar. Doğu (yani Irak) halkının ihrama girecekleri yer Zât ı Irk'dan başlar, buyurdu. Sonra (mübarek) yüzünü (doğu tarafındaki) ufuka çevirdi ve: Onların (yani doğu halkının) gönüllerini (İslâmiyet'e) yönelt, diye duâ etti.) "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Hac Ve Umre İbâdeti Kitabı
Konu: Mikat Denilen Belirli Sınırların Ötesinden Mekkeye Hac Veya Umre Niyetiyle Gidenlerin İhrama Girecekleri Yerlerin Beyânı Bâbı
3028-)
- “... (Abdullah) bin Ömer (radıyallahü anhümâ)’dan; Şöyle demiştir : (sallallahü aleyhi ve sellem) ayağını özengiye sokup devesi ayağa kalkarak doğrulunca Zü’l-Huleyfe mescidinin yanından itibaren yüksek sesle lebbeyke duasını okudu (yani o zaman ihrama girdi). "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Hac Ve Umre İbâdeti Kitabı
Konu: İhrama Girme Zamanının Beyânı
3029-)
- “... Enes bin Mâlik (radıyallahü anh)’den; Şöyle demiştir: ağacın yanında ben Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'in (bindiği) devesinin sefineleri (yani çökük iken yere gelen uzuvları) nin yanıbaşında idim. Deve ayağa kalkıp doğrulunca Resûl-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem) : Hac ve umre'yi beraber etmekle dâvetine icabet ediyorum, emrine amadeyim) buyurdu (yani o zaman ihrama girdi). Bu (ihrama giriş işi) Veda hacc'ında oldu. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Hac Ve Umre İbâdeti Kitabı
Konu: İhrama Girme Zamanının Beyânı
3030-)
- “... (Abdullah) bin Ömer (radıyallahü anhüma)’dan; Şöyle demiştir : telbiye'yi Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'in mübarek ağzından aldım (belledim), O şöyle buyuruyordu: Allahümme Lebbeyk, Lebbeyk la şerik'e leke Lebbeyk, İnnel Hamde ve'n-ni'mete leke ve’l-mülk. La şerike lek.) Ömer'in râvîsi) Nâfi demiş ki: İbn-i Ömer (radıyallahü anhümâ), Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’in telbiyesine şunu ekliyordu: Lebbeyke, Lebbeyke ve sa'deyke ve’l-hayru fi yedeyke Lebbeyke Ver-rağbâu ileyke ve’l-amel. " ". Câbir (bin Abdillah) (radıyallahü anhümâ)’dan; Şöyle demiştir : (sallallahü aleyhi ve sellem)'in telbiyesi şöyle idi: Allahümme Lebbeyk Lebbeyk Lâ şerike leke Lebbeyk. İnne'l-hamde ve'n-ni'mete leke ve’l-mülk. Lâ Şerike lek.) " ". . . Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre: (sallallahü aleyhi ve sellem), telbiyesinde şöyle (de) demiştir: İlâhe'l-hakki Lebbeyk = Senin dâvetine icabet ediyorum, (Ey) hakkın ilâh'ı! Senin emrini yerine getirmeye hazırım.) " ". . . Sehl bin Sa'd es-Sâidî (radıyallahü anhümâ)'dan rivâyet edildiğine göre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur : bir mülebbi (lebbeyk zikrini okuyucu) lebbeyke zikrini okuduğu zaman onun sağında ve solunda bulunan taş, ağaç ve kerpiç de lebbeyke zikrini eder. (Resûl-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem) doğuya ve batıya işaret ederek) Yer küresi şuradan ve şuradan bitinceye kadar (bulunan bu maddeler lebbeyke zikrini ederler).) "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Hac Ve Umre İbâdeti Kitabı
Konu: Telbiye Lebbeyke Zikrinin Nasıl Olduğunun Beyânı
3034-)
- “... Hallâd bin es-Sâib'in babası (es-Sâib bin Hallâd el-Ensârî) (radıyallahü anhümâ)’dan rivâyet edildiğine göre; Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur : (Aleyhisselâm) bana gelerek, Ashâbımın lebbeyke duasını yüksek sesle okumalarını onlara emretmemi bana emretti.) "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Hac Ve Umre İbâdeti Kitabı
Konu: Lebbeyke Zikrini Yüksek Sesle Okuma Nın Meşruluğu
3035-)
- “... Zeyd bin Hâlid el-Cühenî (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu, demiştir: (Aleyhisselâm) bana gelerek: Yâ Muhammed! Ashâbına emret lebbeyke duasını yüksek sesle okusunlar. Çünkü telbiye (yani lebbeyke duasını yüksek sesle okumak) hacc'ın alâmetlerindendir,) dedi. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Hac Ve Umre İbâdeti Kitabı
Konu: Lebbeyke Zikrini Yüksek Sesle Okuma Nın Meşruluğu
3036-)
- “... Ebû Bekr-i Sıddîk. (radıyallahü anh)'den rivâyet edildiğine göre: âit) amellerin hangisinin efdal olduğu, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e soruldu. O, şöyle cevab verdi: duasını yüksek sesle okumak ve kurbanlıkların kanını akıtmak.) "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Hac Ve Umre İbâdeti Kitabı
Konu: Lebbeyke Zikrini Yüksek Sesle Okuma Nın Meşruluğu
3037-)
- “... Câbir bin Abdillah (radıyallahü anhümâ)’dan rivâyet edildiğine göre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu, demiştir: rızâsı için gününü akşama kadar güneş altında geçiren hiç bir muhrim (hac veya umre ihramında bulunan kimse) yoktur ki günahları güneşle beraber batmasın (bağışlanmasın) ve annesinin kendisini doğurduğu (günkü günahsız) hâle dönüşmesin.) "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Hac Ve Umre İbâdeti Kitabı
Konu: İhramda Olan Kimse İçin Gölgelikler Den Yararlanma Hükmünün Beyânı Bâbı
3038-)
- “... Âişe (radıyallahü anh)'dan rivâyet edildiğine göre şöyle demiştir : Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'i ihrama girmeden önce ihramı için ve ifâda (ziyaret) tavafı etmeden önce ihramdan çıkması için güzel koku ile kokuladım. Süfyân (kendi rivâyetinde, Âişe'nin şu sözünü de ilâve ederek) : "Bu iki elimle" demiştir. (Yani Âişe: Bu ellerimle Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'i kokuladım, demiştir. ). "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Hac Ve Umre İbâdeti Kitabı
Konu: İhrama Girileceği Zaman Güzel Koku Kullanma Hükmünün Beyânı Bâbı
3039-)
- “... Âişe (radıyallahü anhâ)’dan; Şöyle demiştir: (sallallahü aleyhi ve sellem) lebbeyk duasını okurken (mübarek) başında bulunan ıtrin (yani sürülen güzel kokunun) parıldaması hâlâ gözümün önündedir. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Hac Ve Umre İbâdeti Kitabı
Konu: İhrama Girileceği Zaman Güzel Koku Kullanma Hükmünün Beyânı Bâbı
3040-)
- “... Âişe (radıyallahü anhâ)’dan; Şöyle demiştir: (sallallahü aleyhi ve sellem) ihrama girdikten üç gün sonra ve ihramda iken (mübarek) başında ıtrin parıldamasını sanki hâlâ görüyorum. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Hac Ve Umre İbâdeti Kitabı
Konu: İhrama Girileceği Zaman Güzel Koku Kullanma Hükmünün Beyânı Bâbı