Sünen-i İbn Mâce Hadis Kitabı
3670-)
- “... Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu, demiştir:
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Tıp Kitabı
Konu: Bir Şeyi Uğurlu Saymaktan Hoşlanan Ve Bir Şeyi Uğursuz Saymaktan Hoşlanmayanın Bâbı
3671-)
- “... Câbir bin Abdillah (radıyallahü anhümâ)'dan; Şöyle demiştir: (sallallahü aleyhi ve sellem) cüzzam hastalığına tutulmuş bir adamın elini tuttu, sonra beraberinde elini yemek çanağına sokup şöyle buyurdu: (Benimle beraber) ye. Ben Allah'a güvenir ve Allah'a dayanırım.) "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Tıp Kitabı
Konu: Cüzzam Hastalığı Bâbı
3672-)
- “... İbn-i Abbâs (radıyallahü anhümâ)’dan rivâyet edildiğine göre; Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: (Cüzzamlılara devamlı surette bakmayınız. )
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Tıp Kitabı
Konu: Cüzzam Hastalığı Bâbı
3673-)
- “... Şerîd ailesinden Amr denilen bir adamın babası (Şerîd bin Süveyd es-Sakafî) (radıyallahü anhümâ)'dan; Şöyle demiştir : (kabilesini temsilen Medine-i Münevvere'ye gelen) hey'et içinde cüzzamlı bir adam vardı. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) o adama şöyle haber gönderdi: (Memleketine) dön. Biz senin bey'atini kabul ettik.) "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Tıp Kitabı
Konu: Cüzzam Hastalığı Bâbı
3674-)
- “... Âişe (radıyallahü anhâ)’dan; Şöyle demiştir: Zürayk Yahûdilerinden Lebîd bin el-A'sam denilen bir Yahudi, (bir kere) Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'e sihir yaptı. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) bâzı işlere gücü yetmediği halde yapabileceğini sanırdı. Âişe demiştir ki: Nihayet bir gün veya bir gece Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) (bu rahatsızlıktan kurtulmak için) Allah'a üç kez duâ ettikten sonra şöyle buyurdu: Âişe, bilir misin? Allah benim duamı kabul etti. Şöyle ki: Bana iki adam geldi (Cebrail ve Mikâil). Bunlardan biri baş ucumda, diğeri de ayak ucumda oturdu. Baş ucumdaki kişi, ayak ucumdaki kişiye veya ayak ucumdaki kişi baş ucumdaki kişiye: Bu zâtın rahatsızlığı nedir? diye sordu. O da: Sihirlenmiştir, diye cevab verdi. Soran zât: Kim O'na sihir yaptı? diye sordu. O da: Lebîd bin el-A'sam, diye cevab verdi. Soran zât (bu kere) : Sihri hangi şeyde yaptı? diye sordu. O da: Bir tarak, saç ve sakal tarantısı ve erkek hurmanın çiçek kapçığında yaptı, diye cevab verdi. Soran zât: O sihir malzemesi nerededir? diye sordu. O da: Zi Ervân kuyusundadır, dedi.) demiştir ki: Sonra Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem), sahâbilerinden bir kaç zât ile beraber o kuyuya gitti. Oradan geldikten sonra: and olsun ki Yâ Âişe, O kuyunun suyu tıpkı kına karıştırılan su gibi (kırmızı) ve kuyunun çevresindeki hurma ağaçları tıpkı şeytanların başları gibidir (yani ne suyunda ne ağaçlarında hayır var),) buyurdu. demiştir ki; Ben: Yâ Resûlallah! Peki o sihir malzemesini (çıkarıp) yakmadın mı? dedim. Resül-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem) : (çıkarıp) yakmadım. Çünkü Allah bana şifâ verdi ve ben onu (çıkarıp) yakmakla sihir şerrinin halk arasında yayılmasından endişelendim), buyurdu. (Âişe demiştir ki: Sonra Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) 'in emriyle o kuyu kapatıldı."
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Tıp Kitabı
Konu: Sihir Bâbı
3675-)
- “... İbn-i Ömer (radıyallahü anhüma)’dan rivâyet edildiğine göre; Ümmü Seleme (radıyallahü anhâ) : Resûlallah! Yediğin zehirli koyun (etin) den dolayı her yıl hastalanıyorsun, dedi. Resûl-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem) : kendi çamurunda (yani yaratılışı henüz tamamlanmamış) iken hakkımda yazılmış olan mikdar ne ise o zehirli koyundan bana ancak o kadar hastalık isabet eder,) buyurdu. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Tıp Kitabı
Konu: Sihir Bâbı
3676-)
- “... Havle bint-i Hakîm (radıyallahü anhâ)’dan rivâyet edildiğine göre; Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: bir konağa indiği zaman: (Yaratıkların şerrinden Allah'ın tamam olan kelimelerine sığınırım) derse oradan gidinceye kadar o konakta hiçbir şey o kimseye zarar veremez.) "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Tıp Kitabı
Konu: Korkmak, Gece Yatakta Sağa Sola Dönüp Uyuyamamak Ve Şerrinden Allaha Sığınılan Şeyler, Bâbı
3677-)
- “... Osman bin Ebü’l-Âs (radıyallahü anh)’den; Şöyle demiştir: (sallallahü aleyhi ve sellem) beni Tâif vâliliğine tâyin ettiği dönemde namazımda bana bir hâl peyda olmaya başladı, hattâ ne kıldığımı bilmezdim. Ben bu durumu görünce kalkıp (Tâif’ten Medîne-i Münevvere'ye) Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'in yanına gittim. Resûl-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem) (beni görünce) : (Ebü'l-Âs'ın oğlu?) buyurdu. Ben: Evet, Yâ Resûlallah, dedim. O: (Seni (buraya) getiren sebep nedir?) buyurdu. Ben: Resûlallah! Namazlarımda bana bir hâl peyda oldu, öyle ki ne kıldığımı bilmiyorum, dedim. Efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) : (Anlattığın şey, şeytânadır. Onu bana yaklaştır,) buyurdu. Bunun üzerine ben O'nun yakınına vardım ve (diz çökerek) ayaklarım üzerinde oturdum. Efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) : (Mübarek) elini göğsüme vurdu, ağzımın içine tükürdü ve : (Çık. Ey Allah'ın düşmanı,) buyurdu. Bu işi üç defa tekrarladı. Sonra (bana): işinle meşgul ol,) buyurdu. Râvi demiştir ki: Sonra Osman şöyle dedi : and olsun ki, ondan sonra şeytanın bana sokulduğunu sanmam. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Tıp Kitabı
Konu: Korkmak, Gece Yatakta Sağa Sola Dönüp Uyuyamamak Ve Şerrinden Allaha Sığınılan Şeyler, Bâbı
3678-)
- “... Ebû Leylâ (el-Ensârî) (radıyallahü anh)’den; Şöyle demiştir : Ben (bir kere) Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’in yanında oturuyordum. O esnada bir bedevi huzura gelerek : bir erkek kardeşim var, dedi. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) : hastalığı nedir?) diye sordu. Bedevi: Kardeşimde bir nevî delilik var, dedi. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) (bedeviye) : de onu bana getir,) buyurdu. Ebû Leylâ demiştir ki: Bedevi de gidip onu getirdi ve Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'in önünde oturttu. Ben, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’in ona şifâya kavuşması için Allah'a sığınarak şunları okuduğunu işittim: Fatiha sûresi, Bakara sûresinin başından dört âyet, ortalarından;. . . . . . . . . . . âyeti ile Âyetü'l-Kürsî, aynı sûrenin son üç âyeti, Âli İmrân sûresinden bir âyet (sanırım dedi ki: . . . . . . . . . âyeti), A'raf sûresinden; . . . . . . . . . âyeti, Mü'minûn sûresinden; . . . . . . . . . âyeti. Cin sûresinden; . . . . . . . . . âyeti, Sâffât sûresinin başından on âyet, Haşır sûresinin sonundan üç âyet, İhlâs sûresi ve Muavvizeteyn sûresi. (Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) bunları okuduktan) sonra bedevi şifâya kavuşarak, hiçbir rahatsızlığı kalmayarak ayağa kalktı. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Tıp Kitabı
Konu: Korkmak, Gece Yatakta Sağa Sola Dönüp Uyuyamamak Ve Şerrinden Allaha Sığınılan Şeyler, Bâbı
3679-)
- “... Âişe (radıyallahü anhâ)'dan; Şöyle demiştir: (sallallahü aleyhi ve sellem) nakışlı bir siyah abâ içinde namaz kıldı. Sonra buyurdu ki: abanın nakışları beni meşgul etti (yani dikkatimi çekecek gibi oldu). Bunu Ebû Cehm'e (geri) götürün ve bana onun enbicâniye (nakışsız kaim abâ) sını getirin.) "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Elbise Kitabı
Konu: Resûlullah Sallallahü Aleyhi Ve Sellem’in Elbisesi
3680-)
- “... Ebû Bürde (bin Ebî Mûsâ el-Eş'arî) (radıyallahü anhüma)’dan; Şöyle demiştir: Âişe (radıyallahü anhâ)’nın yanına girdim. O, Yemen'de dokunan tok kumaştan mamul bir izâr (bedenin belden aşağısına sarılan car) ve mülebbede denilen (yani çok yamalanmakla keçelenmiş gibi olan) şu elbiselerden bir kaftanı benim için çıkar (ıp göster) di ve bana yemin ederek: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bu iki elbise içinde vefat etti, dedi. " '..... Ubâde bin es-Sâmit (radıyallahü anh)’den; Şöyle demiştir: (sallallahü aleyhi ve sellem) bir semle (car - ihram) içinde namaz kıldı, (carın küçüklüğü dolayısıyla düşmemesi için) onu bağlamıştı. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Elbise Kitabı
Konu: Resûlullah Sallallahü Aleyhi Ve Sellem’in Elbisesi
3682-)
- “... Enes bin Mâlik (radıyallahü anh)’den; Şöyle demiştir: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’in beraberinde idim. O'nun üstünde saçağı kalın Necrân mamulü bir ridâ (yani bedenin üst tarafını örten dikişsiz ihram gibi bir giysi) vardı. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Elbise Kitabı
Konu: Resûlullah Sallallahü Aleyhi Ve Sellem’in Elbisesi
3683-)
- “... Âişe (radıyallahü anha)'dan rivâyet edildiğine göre şöyle demiştir : Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'in herhangi bir kimseyi sövdüğünü ve O'nun için bir elbisenin dürüldüğünü görmedim. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Elbise Kitabı
Konu: Resûlullah Sallallahü Aleyhi Ve Sellem’in Elbisesi
3684-)
- “... Sehl bin Sa'd es-Sâidî (radıyallahü anhüma)'dan; Şöyle demiştir : kadın, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'e bir bürde getirdi. (Sehl: Bürde nedir? diye —orada bulunanlara — sordu —da sözüne devamla — Bürdedir —yani ihram gibi dikişsizdir— diye sorusunu kendisi cevabladı. ) Bürdeyi getiren kadın : Resûlallah, bu bürdeyi sana giydireyim diye kendi elimle dokudum, dedi. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) de bürdeyi aldı. Zâten kendisinin böyle bir bürdeye ihtiyacı vardı. Sonra Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) o bürdeyi izâr (yani belden aşağı vücûduna sarmış) olarak giyip (evden) yanımıza çıktı. Sonra falan oğlu falan (Sehl'in o gün ismini söylediği bir adam) gelerek: Resûlallah, bu bürde ne güzeldir! Bunu bana giydir, dedi. Resûl-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem) de: (Peki) buyurdu. Sonra eve girince bürdeyi dürüp o adama gönderdi. Orada hazır olan cemâat adama: sen iyi etmedin. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’e bu bürde ihtiyacı olarak giydirildi. Sonra sen kendisinin bir şey isteyen hiç bir kimseyi reddetmediğini bildiğin halde Ondan bürdeyi istedin, dediler. Adam da (bu yadırgamaya karşılık) : ben bu bürdeyi giymek için istemedim. Ve lâkin (öldüğümde) kefenim olsun diye istedim, dedi. demiştir ki: Sonra bu zâtın vefat ettiği gün hakikaten o bürde onun kefeni oldu. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Elbise Kitabı
Konu: Resûlullah Sallallahü Aleyhi Ve Sellem’in Elbisesi
3685-)
- “... Enes (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre: (sallallahü aleyhi ve sellem) yün elbise ve yamalanmış ayakkabı giymiş ve cidden sert elbise giymiştir. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Elbise Kitabı
Konu: Resûlullah Sallallahü Aleyhi Ve Sellem’in Elbisesi
3686-)
- “... Ebû Ümâme (el-Bâhilî) (radıyallahü anh)'den; Şöyle demiştir : bin el-Hattab (radıyallahü anh) yeni bir elbise giydi ve : örten ve kıyafetimi iyi düzenleyen, elbiseyi bana giydiren Allah'a hamdolsun, dedikten sonra; ben Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) 'den şöyle buyururken işittim: (Kim yeni bir elbise giyip; der, sonra eskittiği veya (bedeninden) attığı elbiseye gidip onu sadaka ederse; diri ve ölü iken (yani dünyada ve âhirette) Allah'ın himayesinde, Allah'ın muhafazasında (korumasında) ve Allah'ın sitrinde (örtüsünde) olur.) üç defa tekrarlardı.
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Elbise Kitabı
Konu: Adamın Yenî Bir Elbise Giydiği Zaman Söyleyeceği Hamd
3687-)
- “... İbn-i Ömer (radıyallahü anhümâ)'dan rivâyet edildiğine göre: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) (bir gün) Ömer (bin el-Hattâb) ‘ın üzerinde beyaz bir entari gördü ve (ona) : bu elbisen yıkanmış (mı), yoksa yeni midir?) buyurdu. de : (yeni değil). Fakat yıkanmıştır, dedi. Resûl-i Ekrem (ona) : (Yeni bir elbise giy (giyesin), hamdedici olarak (veya memnun bir yaşantı ile) yaşa (yaşıyasın) ve şehid olarak öl (ölesin), buyurdu. ) "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Elbise Kitabı
Konu: Adamın Yenî Bir Elbise Giydiği Zaman Söyleyeceği Hamd
3688-)
- “... Ebû Saîd-i Hudrî (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre: (sallallahü aleyhi ve sellem) iki çeşit giyinişi yasaklamıştır. O giyinişler iştimal-ı samına (denilen kıyafet) ve kabaları üzerinde oturup bacakları dikerek avret yeri Örtüsüz kalacak şekilde tek bir elbiseye sarınmaktır.
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Elbise Kitabı
Konu: Yasak Kılınan Elbise
3689-)
- “... Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)'den rivâyet edildiğine göre: (sallallahü aleyhi ve sellem) iki çeşit giyinişi yasaklamıştır: iştimâl-i sammâ (denilen giyiniş) den ve kabalan üzerinde oturup bacakları dikerek avret yerini semâya doğru açarak (yani avret yerini örtüsüz bırakarak) tek bir elbiseye sarınmaktan. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Elbise Kitabı
Konu: Yasak Kılınan Elbise
3690-)
- “... Âişe (radıyallahü anha)’dan; şöyle demiştir: (sallallahü aleyhi ve sellem) iki çeşit giyinişi yasaklamıştır: İştimâl-i sanıma (denilen kıyafet) ve avret yerini semâya doğru açtığın (yani örtüsüz bıraktığın) halde kabaların üzerinde oturup bacakları dikerek tek bir elbiseye sarınmak. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Elbise Kitabı
Konu: Yasak Kılınan Elbise
3691-)
- “... Ebû Bürde (bin Ebî Mûsâ el-Eş'arî) (radıyallahü anhümâ)'dan; Şöyle demiştir: (Ebû Mûsâ el-Eş'arî bir gün) bana şöyle dedi : Ey oğulcuğum! Biz Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ile beraber iken, üzerimize yağmur yağdığı zaman eğer sen yanımızda olsaydın bizim (elbise) kokumuzu koyun kokusu zannederdin. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Elbise Kitabı
Konu: Yün Elbise Giymek
3692-)
- “... Ubâde bin es-Sâmit (radıyallahü anh)’den; Şöyle demiştir: (sallallahü aleyhi ve sellem) kolları dar, yünden mamul bir Rûmî cübbeyi giymiş olarak bir gün (evden) yanımıza çıktı ve o cübbeyle bize namaz kıldırdı. Üzerinde o cübbeden başka (elbiseden) bir şey yoktu. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Elbise Kitabı
Konu: Yün Elbise Giymek
3693-)
- “... Selmân-i Fârisî (radıyallahü anh)'den rivâyet edildiğine göre: (sallallahü aleyhi ve sellem) bir defa abdest almış ve sonra üstündeki yün cübbeyi çevirip onunla yüzünü kurulamıştır. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Elbise Kitabı
Konu: Yün Elbise Giymek
3694-)
- “... Enes bin Mâlik (radıyallahü anh)’den; Şöyle demiştir: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'i davar sürüsünün kulaklarını nişanlarken gördüm ve O'nu bir kisâ (dikilmiş elbise) yi bedeninin belden aşağı giymiş olarak gördüm. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Elbise Kitabı
Konu: Yün Elbise Giymek
3695-)
- “... İbn-i Abbâs (radıyallahü anhüma)’dan rivâyet edildiğine göre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu, demiştir: en hayırlısı beyaz renkli olanıdır. Bu itibarla beyaz elbise giyiniz ve ölülerinizi beyaz renkli kefenle tekfin ediniz.) "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Elbise Kitabı
Konu: Beyaz Elbise
3696-)
- “... Semûre bin Cündüb (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu, demiştir: beyaz olanını giyiniz. Çünkü beyaz elbise daha temiz ve daha güzeldir. ) "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Elbise Kitabı
Konu: Beyaz Elbise
3697-)
- “... Ebü'd-Derdâ (radıyallahü anh)'den rivâyet edildiğine göre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: ve mescidlerinizde Allah'ı ziyaret etmenize en güzel elbise —kefen— şüphesiz beyaz olanıdır.)
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Elbise Kitabı
Konu: Beyaz Elbise
3698-)
- “... İbn-i Ömer (radıyallahü anhüma)’dan rivâyet edildiğine göre ; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: elbiseyi kibirden dolayı (yerde) sürükleyen kimseye Allah kıyamet günü (rahmet bakışıyla) bakmaz (veya rahmet etmez). ) "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Elbise Kitabı
Konu: Kibirden Dolayı Elbisesini Yerde Sürükleyen
3699-)
- “... Ebû Saîd-i Hudrî (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre ; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu, demiştir: izârını (belden aşağı giydiği elbiseyi) kibirden dolayı (yerde) sürüklerse Allah ona kıyamet günü (rahmet bakışıyla) bakmaz (veya rahmet etmez). ) " ...
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Elbise Kitabı
Konu: Kibirden Dolayı Elbisesini Yerde Sürükleyen
3701-)
- “... Ebü Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre: bir genç topuklarından aşağıya sarkık (vaziyette giydiği) elbisesini (yerde) sürükleyerek Ebû Hüreyre'nin yanından geçti. Bunun üzerine Ebû Hüreyre: kardeşimin oğlu, ben, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) 'den şu hadîsi buyururken işittim : kibirden dolayı elbisesini (yerde) sürûklerse Allah ona kıyamet günü (rahmet bakışıyla) bakmaz (veya rahmet etmez). ) "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Elbise Kitabı
Konu: Kibirden Dolayı Elbisesini Yerde Sürükleyen
3702-)
- “... Huzeyfe (radıyallahü anh)’den; Şöyle demiştir: (sallallahü aleyhi ve sellem) benim baldırımın veya onun baldırının adalesi (yani çok etli kaba kısmı) nın aşağısını tutarak : yeri (yani uzatılacağı yer) burasıdır. Eğer (bundan imtina) edersen (yani daha da uzatmak istersen) bunun aşağısına in, şayet (bundan) imtina edersen onun da aşağısına in. Eğer (bu kadardan) imtina edersen (yani daha da uzatmak istersen), İzârın topuklarda hakkı yoktur (yani izar topukları örtmemelidir). ... Huzeyfe'nin. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) 'den rivâyet ettiği bu hadîsin mislini ..... senediyle Ali bin Muhammed (de) bize rivâyet etmiştir. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Elbise Kitabı
Konu: İzâr Yânî Belden Aşağı Gîyîlen Elbise Nereye Kadar Uzatılır?
3704-)
- “... El-Alâ bin Abdirrahman’ın babası (Abdurrahmân bin Yâkûb el-Cühenî) (radıyallahü anhümâ)'den; Şöyle demiştir: Ebü Saîd(-i Hudri) (radıyallahü anh)'a: izar (denilen elbisenin uzunluğu) hakkında Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) 'den bir şey işittin mi? diye sordum. Ebû Said: Ben, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) 'den şöyle buyururken işittim : izârının uzunluğu baldırlarının ortalarına kadardır. Bununla topuklar arasında olan izârı giymek) te ona günah yoktur. Topuklardan aşağı olan (izar kısmının hizasındaki beden) ateştedir.) O üç kez (de) şöyle buyurdu: (giydiği), izânnı kibirlenerek (yerde) sürükleyen kimseye (rahmet bakışıyla) bakmaz (veya rahmet etmez). ) "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Elbise Kitabı
Konu: İzâr Yânî Belden Aşağı Gîyîlen Elbise Nereye Kadar Uzatılır?
3705-)
- “... El-Müğîre bin Şu'be (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu, demiştir: Süfyân bin Sehl izânnı (topuklardan aşağıya) sarkıtma. Çünkü Allah izârını (topuklardan aşağıya) sarkıtanları kesinlikle sevmez. ) "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Elbise Kitabı
Konu: İzâr Yânî Belden Aşağı Gîyîlen Elbise Nereye Kadar Uzatılır?
3706-)
- “... Ümmü Seleme (radıyallahü anhâ)'dan; Şöyle demiştir: (sallallahü aleyhi ve sellem)'e kamîs (uzun gömlek) ten daha sevimli bir libas olmadı. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Elbise Kitabı
Konu: Kamîs Uzun Gömlek Giymek Bâbı
3707-)
- “... Sâlim'in babası (Abdullah bin Ömer) (radıyallahü anhüm)'den rivâyet edildiğine göre; Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur : (yani yasak olan elbise sarkıtma - uzatma işi) izâr (yani bedenin belden aşağısını örten elbise) de, kamîs (uzun gömlek-entari) de ve sarıktadır. Kim (giydiği elbiseden) bir şeyi kibirlenerek sürüklerse Allah kıyamet günü ona (rahmet nazarıyla) bakmaz (veya rahmet etmez. )) şeyhi) Ebû Bekir (bin Ebî Şeybe) demiştir ki : Ben (râvi) İbn-i Ebî Revvâd'ı tanımam. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Elbise Kitabı
Konu: Kamîsin Uzunluğu Ne Kadar Olmalıdır?
3708-)
- “... İbn-i Abbâs (radıyallahü anhüma)'dan; Şöyle demiştir: (sallallahü aleyhi ve sellem), kolları ve boyu kısa kamis (gömlek - entari) giyerdi. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Elbise Kitabı
Konu: Gömlek - Entari Kolu Ne Kadar Uzun Olur
3709-)
- “... Kurre (bin Eyâs el-Müzenî) (radıyallahü anh)’den; Şöyle demiştir: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in yanına vararak O'na bey'at ettim. O esnada O'nun gömleğinin düğmesi çözük (yani iliksiz) idi. Urve demiştir ki: Ben bundan dolayı Muâviye'yi ve oğlunu kış ve yaz (mevsimlerin) de dâima (gömlek) düğmeleri çözük olarak gördüm. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Elbise Kitabı
Konu: Gömlek - Entarinin Yaka Düğmelerini Çözmek Yani İliklememek
3710-)
- “... Süveyd bin Kays (radıyallahü anh)’den; Şöyle demiştir: (sallallahü aleyhi ve sellem) (Minâ'da elbise sattığımız esnada) yanımıza geldi ve bir uzun içdon pazarlık ederek Maden satın aldı. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Elbise Kitabı
Konu: İç Don Giymek
3711-)
- “... Ümmü Seleme (radıyallahü anhâ)’dan; Şöyle demiştir: (sallallahü aleyhi ve sellem)’e : Kadın, eteğinden ne kadarını (erkeğin eteğinden fazla) sarkıtır? diye soruldu. O (Bir karış) buyurdu. Ben: zaman (kadın yürüdüğünde) bedeninin bir kısmı (ayağı) açılır, dedim. O : zira (uzatılabilir). Kadın bundan fazla yapamaz) buyurdu. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Elbise Kitabı
Konu: Kadının Eteğî Ne Kadar Uzun Olur?
3712-)
- “... İbn-i Ömer (radıyallahü anhümâ)'dan; Şöyle demiştir: (sallallahü aleyhi ve sellem)'in zevceleri için eteklerini (erkeğin eteğinden) bir zira (fazla) sarkıtmalarına izin verildi. Artık onlar bize gelirlerdi. Biz de onlar için kamışla bir zira ölçerdik. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Elbise Kitabı
Konu: Kadının Eteğî Ne Kadar Uzun Olur?
3713-)
- “... Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre; (sallallahü aleyhi ve sellem) Fâtime'ye veya Ümmü Seleme'ye: eteğin bir ziradır) (yani erkeğin eteğinden bir zira uzun olur), buyurmuştur. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Elbise Kitabı
Konu: Kadının Eteğî Ne Kadar Uzun Olur?
3714-)
- “... Âişe (radıyallahü anhâ)’dan rivâyet edildiğine göre: (sallallahü aleyhi ve sellem) kadınların etekleri hakkında: bir karış (fazla sarkıtsınlar)) buyurdu. Bunun üzerine Âişe (radıyallahü anhâ) : zaman (kadınlar yürürken) baldırları (açığa) çıkar, dedi. O: (Şu halde bir zira (yeter), ) buyurdu. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Elbise Kitabı
Konu: Kadının Eteğî Ne Kadar Uzun Olur?
3715-)
- “... Amr bin Hureys (radıyallahü anh)’den; Şöyle demiştir: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'i minber üzerinde hutbe okurken ve başında siyah bir sarık varken gördüm.
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Elbise Kitabı
Konu: Siyah Sarık
3716-)
- “... Câbir (radıyallahü anh)’den; Şöyle demiştir: (sallallahü aleyhi ve sellem) (fetih yılı) başında siyah bir sarık olduğu halde
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Elbise Kitabı
Konu: Siyah Sarık
3717-)
- “... İbn-i Ömer (radıyallahü anhüma)’dan rivâyet edildiğine göre: (sallallahü aleyhi ve sellem) Mekke'nin fetih günü başında siyah bir sank olduğu halde (Mekke'ye) girdi. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Elbise Kitabı
Konu: Siyah Sarık
3718-)
- “... Amr bin Hureys (radıyallahü anh)’den; Şöyle söylemiştir; (sallallahü aleyhi ve sellem), başında siyah bir sarık ve sarığın uçlarını omuzlan arasına sarkıtmış vaziyette gözlerimin önündedir, sanki O'na bakıyorum. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Elbise Kitabı
Konu: Sarığın Ucunu Omuzlar Arasına Sarkıtmak
3719-)
- “... Enes bin Mâlik (radıyallahü anh)'den rivâyet edildiğine göre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu, demiştir: dünyada ipek giyerse âhirette onu giyemez. ) "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Elbise Kitabı
Konu: İpek Giymenin Yasaklığı
3720-)
- “... Berâ (bin Azib) (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre: (sallallahü aleyhi ve sellem) (argaç ve erişi ipek olan) atlas, ipek ve (argaç ve erişi ipek olan) kaim atlası yasaklamıştır. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Elbise Kitabı
Konu: İpek Giymenin Yasaklığı
3721-)
- “... Huzeyfe (bin el-Yemân) (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre: (sallallahü aleyhi ve sellem) ipek giymeyi ve altın (ziynet - kap kullanmayı) yasaklamış ve : dünyada kâfirleredir, âhirette de bizedir), buyurmuştur. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Elbise Kitabı
Konu: İpek Giymenin Yasaklığı
3722-)
- “... Abdullah bin Ömer (radıyallahü anhüma)'dan rivâyet edildiğine göre: bin el-Hattâb sırf ipekten mamul (satılık) bir kat elbise gördü ve : Resûlallah, keşki bu elbiseyi (dışardan gelen) özel hey'etler ve Cuma günü için (giymek üzere) satın alsan, dedi. Bunun üzerine Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) : ancak âhirette (ipek elbisede) hiç nasibi olmayan kimse giyer) buyurdu. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce, Elbise Kitabı
Konu: İpek Giymenin Yasaklığı