İmam Malik Muvatta Hadis Kitabı
946-)
Hazret-i Aişe'den: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), ifrad hacc-ı yaptı. Müslim, Hacc. 15/122
Kaynak: İmam Malik Muvatta, Hac Kitabı
Konu: İfrad Haccı[27]
947-)
...
Kaynak: İmam Malik Muvatta, Hac Kitabı
Konu: İfrad Haccı[27]
948-)
İmanı Malik'den: Alimlerin şöyle dediklerini duydum: «Hacc-ı ifrad için ihrama girip de sonradan umreye de girmek isteyenler için bu mümkün değildir.» Mâlik'ten: Bizim Medine'de böyle söyleyen âlimleri ben gördüm.
Kaynak: İmam Malik Muvatta, Hac Kitabı
Konu: İfrad Haccı[27]
949-)
Cafer b. Muhammed, babasından naklediyor: Mikdad b. Esved, Sükya'da Ali b. Ebî Talib'in huzuruna girdi. Hazret-i Ali deve yavrularına bulamaç yediriyordu. Bak, Osman b. Affan hacc-ı kıran yapmayı yasaklıyor» diye söze başladı. Bunun üzerine Hazret-i Ali, ellerinin unlu hamurlu olduğunu unutarak Osman b. Affan'ın huzuruna kadar gitti. Sen hacc-ı kıran yapmayı yasaklıyormuşsun, öyle mi?» dedi. Hazret-i Osman: Bu benim takdirim!» diye karşılık verince Hazret-i Ali kızgın bir vaziyette: «Emrine amadeyim Allahım, emret! Hacla umreye (Hacc-ı kıran'a) niyet ettim!» diyerek oradan çıktı.
Kaynak: İmam Malik Muvatta, Hac Kitabı
Konu: Kıran Haccı[30]
950-)
İmâm-ı Mâlik'ten: Biz Medineliler arasında da durum aynıdır. Hacc-ı kıran yapan kimse saçlarını kısaltmaz, eğer kurbanı yanında ise kesinceye kadar ihramlıya haram olan hiç bir şeyi yapmaz. Bayram günü Mina'da ihramdan çıkar.»
Kaynak: İmam Malik Muvatta, Hac Kitabı
Konu: Kıran Haccı[30]
951-)
Süleyman b. Yesar'dan: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), veda haccına çıktığı zaman ashaptan bazısı sadece hac, bazısı sadece umre, bazısı da hacla umre için beraber ihrama girdi. (Tavaftan sonra) sırf hacca ve hacla umreye niyet edenler ihramdan çıkmadılar, sadece umreye niyet edip umre için ihrama girenler ise çıktılar. Süleyman b. Yesâr, mürsel olarak Rivâyet etmiştir. 36. hadiste, Ebu'l-Esved, Urve-Aişe senediyle mevsûl olarak nakletmiştir. Bkz. Şeybanî,393
Kaynak: İmam Malik Muvatta, Hac Kitabı
Konu: Kıran Haccı[30]
952-)
İmâm-ı Mâlik'den: Bazı âlimlerin şöyle dediklerini işittim: Umre için ihrama girdikten sonra hac için de ihrama girmeyi isteyen kimse eğer tavafını ve sa'yini yapmışsa olur. Çünkü İbn Ömer: «Eğer Kabe'yi tavafınıza engel olunursa Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ile beraberken yaptığımız gibi yaparız» deyip arkadaşlarına dönerek: «ikisi de aynı şeydir, şahidim olun ki ben hacla umreye beraber niyet ettim.» dediği zaman böyle yapmıştı. Buhârî, Muhsar, 27/1; Müslim, Hacc, 15/180.
Kaynak: İmam Malik Muvatta, Hac Kitabı
Konu: Kıran Haccı[30]
953-)
İmâm-ı Mâlik'ten: Veda haccında ashap umre için ihrama girmişti. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) onlara «Yanında hedyi (kurbanlığı) olan hacla beraber umre için de ihrama girsin. Sonra her ikisini bitirmeden ihramdan çıkmaz.» buyurdu. Buhârî, Hacc, 25/31 (Aişe'den); Müslim, Hacc, 15/111. Ayrıca bkz. Şeybanî, 394
Kaynak: İmam Malik Muvatta, Hac Kitabı
Konu: Kıran Haccı[30]
954-)
Muhammed b. Ebî Bekr Es-Sakafî'den: Mina'dan Arafata giderken Enes b. Malik'e: Rasûlullah'la (sallallahü aleyhi ve sellem) beraberken bu gün nasıl yapıyordunuz?» diye sordum. Şu cevabı verdi: İsteyen bir kısmımız telbiyede bulunur, bir kısmımız da tekbir getirirdi. Hiç kimse kimseyi yadırgamazdı.» Buhârî, Hacc, 25/86; Müslim, Hacc, 15/274. Ayrıca bkz. Şeybanî, 387
Kaynak: İmam Malik Muvatta, Hac Kitabı
Konu: Telbiyenin Kesilmesi [34]
955-)
Cafer b. Muhammed babasından naklediyor: Ali b. Ebî Talip hacda arafe günü güneş zevalden dönünceye kadar telbiyede bulunur, sonra telbiyeyi bırakırdı. Mâlik'ten: «Memleketimiz Medine'de de böyle yapan âlimler vardı.»
Kaynak: İmam Malik Muvatta, Hac Kitabı
Konu: Telbiyenin Kesilmesi [34]
956-)
Abdurrahman b. Kasım babasından naklediyor: Hazret-i Aişe Arafatta vakfe yerine vardığı zaman telbiyeye ara verirdi. Şeybani,390
Kaynak: İmam Malik Muvatta, Hac Kitabı
Konu: Telbiyenin Kesilmesi [34]
957-)
Nafî'den: Abdullah b. Ömer Harem'e varınca Kabe'yi taval edinceye ve Safa ile Merve arasında da sa'yini yapıncaya kadar telbiyeye ara verir, sonra Mina'dan Arafat'a gidinceye kadar tekrar başlardı. Ertesi gün telbiyeyi artık bırakırdı. Umre yaptığında Harem'e girince telbiyeyi de terk ederdi. Buharî, Hacc, 25/38; Müslim, Hacc, 15/227. Ayrıca bkz. Şeybanî, 389.
Kaynak: İmam Malik Muvatta, Hac Kitabı
Konu: Telbiyenin Kesilmesi [34]
958-)
İbn Şihab'dan: Abdullah b. Ömer, Beytullah'ı tavaf ederken telbiyede bulunmazdı.
Kaynak: İmam Malik Muvatta, Hac Kitabı
Konu: Telbiyenin Kesilmesi [34]
959-)
Alkame b. Ebî Alkame annesinden naklediyor: Mü'minlerin annesi Hazret-i Aişe, Arafat'taki Nemre'de kalır, sonra da Erak'e yönelirdi. Nemre: Bir yer ismi, bazıları burasını Arafat'a dahil eder, bazısı ise Arafat'tan ayrı bir yer olarak kabul eder. Aişe ve yanındakiler bulundukları yerden ihrama girerler, bineği vakfe yerine doğru yöneldiği zaman telbiyeyi bırakırlardı. Aişe hacdan sonra Zilhicce ayında Mekke'den umre apardı. Sonraları, bunu terkedip Muharrem'in başlarında Cuhfe'ye gelerek orada hilâl görününceye kadar kaldı ve hilâli görünce umreye başladı. Şeybanî, 391
Kaynak: İmam Malik Muvatta, Hac Kitabı
Konu: Telbiyenin Kesilmesi [34]
960-)
Yahya b. Saîd'den: Ömer b. Abdülâziz Mina'dan Arafat'a gittiği sabah yüksek sesle tekbir getirildiğini işitti. Bunun üzerine hemen yardımcılarını göndererek halka: Ey insanlar! Tekbir değil, telbiye getirin!» diye duyuru yaptırdı. Hanefi Mezhebine göre, ifrad veya kıran haccı yapanlar, cemrede ilk taşı atınca, umre yapanlar tavaf sırasında rüknü selâmlayınca telbiyeyi keserler.
Kaynak: İmam Malik Muvatta, Hac Kitabı
Konu: Telbiyenin Kesilmesi [34]
961-)
Abdurrahman b. Kasım babasından naklediyor: Ömer b. Hattab: Mekkeliler! Bu insanlara ne oluyor, yağ sürünmeden geliyorlar da siz yağ sürünerek geliyorsunuz? Hilâli gördüğünüz zaman ihrama girin!» dedi. Şeybanî, 514
Kaynak: İmam Malik Muvatta, Hac Kitabı
Konu: Mekkeden Ve Başka Yerlerden Gelip Yine Buradan İhrama Girmek
962-)
Hişam b. Urve'den: Abdullah b. Zübeyr, Mekke'de dokuz sene kaldı, Zilhicce ayının başlarında hac için ihrama girerdi. Urve b. Zübeyr de onunla beraber aynı şekilde yapardı.
Kaynak: İmam Malik Muvatta, Hac Kitabı
Konu: Mekkeden Ve Başka Yerlerden Gelip Yine Buradan İhrama Girmek
963-)
İmâm-ı Mâlik'ten: Mekke'liler ve diğerleri hac için ihrama, bulundukları yerden girerler. Dışarıdan gelip de Mekke'de ikamet edenler ise ihrama girmek için harem dışına çıkmazlar.
Kaynak: İmam Malik Muvatta, Hac Kitabı
Konu: Mekkeden Ve Başka Yerlerden Gelip Yine Buradan İhrama Girmek
964-)
İmâm-ı Mâlik'ten: için ihrama Mekke'den girenler Kabe'yi tavafı, Safa ile Merve arasında sa'yi, Mina'dan dönünceye kadar ertelesinler. Abdullah b. Ömer de böyle yapmıştı.
Kaynak: İmam Malik Muvatta, Hac Kitabı
Konu: Mekkeden Ve Başka Yerlerden Gelip Yine Buradan İhrama Girmek
965-)
İmâm-ı Mâlik'e: Medineli veya başka bir memleketli olup da Mekke'den hac için Zilhicce ayının başlarında ihrama giren kimse tavafi nasıl yapar?» diye sordular. Şu cevabı verdi: Safa ile Merve arasında yapılan sa'ya bitişik (yani farz) olan tavafı ertelesin. Bu arada istediği tavafi yapsın. Her yedi şavt tavaftan sonra iki rekât namaz kılsın. Çünkü ashaptan hac için ihrama girenler de bu şekilde Kabe'yi tavafı ve sa'yı Mina'dan dönünceye kadar ertelemişlerdi. Abdullah b. Ömer de Zilhiccenin başlarında Mekke'den hac için ihrama girer, Mina'dan dönünceye kadar tavaf ile sa'yı ertelerdi.»
Kaynak: İmam Malik Muvatta, Hac Kitabı
Konu: Mekkeden Ve Başka Yerlerden Gelip Yine Buradan İhrama Girmek
966-)
İmâm-ı Mâlik'e: «Mekke'de ikamet eden bir Mekke'li umre için Mekke'nin içinden ihrama girebilir mi?» diye soruldu. İmâm-ı Mâlik: «Hayır, Hıll'e (Harem dışına) çıkıp oradan ihrama girmesi lâzımdır.» cevabını verdi.
Kaynak: İmam Malik Muvatta, Hac Kitabı
Konu: Mekkeden Ve Başka Yerlerden Gelip Yine Buradan İhrama Girmek
967-)
Abdurrahman’ın kızı Amre anlatıyor: Ziyad b. Ebî Süfyan, Hazret-i Aişe'ye bir mektup yazarak: «Abdullah b. Abbas, kurbanlık hayvanını gönderen kimseye, kurban kesilinceye kadar hac yapanlara haram olanlar haramdır, dedi. Ben de kurbanlığımı gönderdim. Bana emrini yaz veya kurbanın sahibine bildir.» dedi. Hazret-i Aişe de ona şu cevabı verdi: «İbn Abbas'ın dediği gibi değildir. Ben Resûlüllah'ın (sallallahü aleyhi ve sellem) kurbanlığının nişanını kendi ellerimle büktüm, sonra da Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) onu kendi eliyle hayvana takarak babamla gönderdi. Bu arada Hazret-i Peygamber, kurban kesilinceye kadar Allahü teâlâ'nın kendisine helâl kıldığı hiç bir şeyden mahrum kalmadı.» , Hacc, 25/109; Müslim, Hacc, 15/369, Ayrıca bkz. Şeybanî, 398
Kaynak: İmam Malik Muvatta, Hac Kitabı
Konu: İhramlının Gönderdiği Kurbanlığa Nişan Takması
968-)
Yahya b. Saîd'den: Abdurrahman'ın kızı Amre'ye: Hedyini (kurbanlığını) gönderip kendisi kalan bir kimseye bir şey haram olur mu?» diye sordum. O da Hazret-i Aişe'nin şöyle bir Rivâyette bulunduğunu nakletti: «İhrama girip telbiyeye başlamadan hiç bir şey haram olmaz.»
Kaynak: İmam Malik Muvatta, Hac Kitabı
Konu: İhramlının Gönderdiği Kurbanlığa Nişan Takması
969-)
Hüdeyr'in torunu Rebia b. Abdillah anlatıyor: Iraklı, soyunmuş bir adam gördüm. Oradakilere bu adamın niçin soyunduğunu sordum. «Kurbanlığına işaret takılmasını emretti de onun için soyundu» cevabını verdiler. Abdullah b. Zübeyr'le karşılaştım, durumu ona anlattım. «Kabe'nin Rabbine yemin olsun, bu bir bid'attır.» dedi.
Kaynak: İmam Malik Muvatta, Hac Kitabı
Konu: İhramlının Gönderdiği Kurbanlığa Nişan Takması
970-)
İmâm-ı Mâlik'e: «Kendisi için bir kurbanlık hayvan hazırlayarak ona Zülhuleyfe'de işaretini takan ve Cuhfe'ye gelinceye kadar da ihrama girmeyen kimse hakkında» bir soru soruldu. Şu cevabı verdi: «Ben beğenmedim, yapan isabet etmemiştir. Çünkü kurbanlığına işaret koyup ona nişan yapması ihramdan önce gerekmezdi. Ancak kendisi hac yapmak istemeyip de ailesinin yanında kalan kimse olsa bu yaptığı isabetli olurdu.»
Kaynak: İmam Malik Muvatta, Hac Kitabı
Konu: İhramlının Gönderdiği Kurbanlığa Nişan Takması
971-)
İmâm-ı Mâlik'e:«Kişi ihrama girmeden kurbanlık hayvan gönderebilir mi?» diye soruldu. «Evet, gönderebilir, bir mahzur yoktur.» cevabını verdi. hac ne de umre yapmak istemeyen bir kimsenin kurbanlık göndermesi halinde ihrama girmiş sayılıp sayılmayacağı» soruldu. Buna şu cevabı verdi: Bu konuda biz Medine'liler Hazret-i Aişe'nin şu Rivâyetini esas alırız: «Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) kurbanlık hayvanını gönderdi, kendisi kaldı. Kurbanlık kesilinceye kadar Allah'ın kendisine helâl ettiği hiç bir şey ona haram olmadı.»
Kaynak: İmam Malik Muvatta, Hac Kitabı
Konu: İhramlının Gönderdiği Kurbanlığa Nişan Takması
972-)
Nafi'den: Abdullah b. Ömer şöyle derdi: «Hac veya umre için ihrama giren hayizh kadın, istediği zaman bu ihrama girme işlemini yapabilir. Fakat Kabe'yi tavaf edemez, Safa ile Merve arasını da say edemez. Bunun dışında haccın bütün işlemlerini diğer insanlarla beraber yerine getirebilir. Bir de temizleninceye kadar Mescidi Harama yaklaşamaz.» Şeybani, 464
Kaynak: İmam Malik Muvatta, Hac Kitabı
Konu: Hac Esnasında Kadının Aybaşı Olması
973-)
İmâm-ı Mâlik'ten: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) üç defa umre yapmıştır: Hudeybiye senesi, Kadıyye senesi ve Ci'irane senesi.
Kaynak: İmam Malik Muvatta, Hac Kitabı
Konu: Hac Aylarında Umre Yapılması
974-)
Hişam, babası Urve'den naklediyor: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) sadece üç umre yaptı: Biri Şevval, ikisi de Zilkade ayında.
Kaynak: İmam Malik Muvatta, Hac Kitabı
Konu: Hac Aylarında Umre Yapılması
975-)
Abdurrahman b. Harmele el-Eslemî'den: Adamın biri Said b. Müseyyeb'e, Hacdan önce umre yapabilir miyim?» diye sordu. Saîd: Evet, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) hacdan önce umre yapmıştı» cevabını verdi.
Kaynak: İmam Malik Muvatta, Hac Kitabı
Konu: Hac Aylarında Umre Yapılması
977-)
Saîd b. Müseyyeb'den: Ömer b. Ebî Seleme, Ömer b. Hattab'dan Şevval ayında umre yapmak için izin istedi. Ömer (radıyallahü anh) da izin verdi. Ömer b. Ebî Seleme de umresini yapıp hac yapmadan evine döndü. Şeybanî,47 Buhârî (Umre, 26/2), İbn Ömer'den mevsûl olarak Rivâyet eder.
Kaynak: İmam Malik Muvatta, Hac Kitabı
Konu: Hac Aylarında Umre Yapılması
978-)
Hişam b. Urve'den: Babam umre yaparken Harem-i Şerife girince telbiyeyi keserdi.
Kaynak: İmam Malik Muvatta, Hac Kitabı
Konu: Umre Telbiyesinin Bitişi
979-)
İmâm-ı Mâlik der ki: «Tenim'den ihrama giren kimse, Beytullah'ı görünce telbiyeyi keser»
Kaynak: İmam Malik Muvatta, Hac Kitabı
Konu: Umre Telbiyesinin Bitişi
980-)
«Medineli veya başka bir memleketli olup da mikatlardan birinden umreye başlayan kimsenin telbiyeyi ne zaman keseceği?» sorusuna cevap olarak İmâm-ı Mâlik: «Mikatlardan birinde ihrama giren Harem-i Şerife varınca telbiyeye ara verir.» demiştir. Mâlik'ten: «Abdullah b. Ömer'in de böyle yaptığı Rivâyeti bana geldi.»
Kaynak: İmam Malik Muvatta, Hac Kitabı
Konu: Umre Telbiyesinin Bitişi
981-)
Nevfel b. Abdulmuttalib'in torunu, Abdullah b. Haris'in oğlu Muhammed anlatıyor: Sa'd b. Ebî Vakkas'la Dahhak b. Kays, Muaviye b. Ebî Süfyan’ın hac ettiği sene, temettü haccından bahsediyorlardı. Dahhak b. Kays: Temettü haccını sadece aziz ve celil olan Allah’ın emrini bilmeyen cahiller yapar» dedi. Bunun üzerine Sa'd: Yeğenim iyi söylemedin!» deyince Dahhak: Ömer b. Hattab temettü haccını yasakladı.» diye karşılık verdi. Sa'd da cevaben: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) haccı temettuu yaptı, biz de onunla beraber yaptık» dedi. Ömer'in temettü haccım yasakladığı şu kitaplarda yer alır: Buharî, Hacc, 25/125 (Ebu Musa'dan); Müslim, Hacc, 15/154
Kaynak: İmam Malik Muvatta, Hac Kitabı
Konu: Temettü Haccı
982-)
Abdullah b. Ömer'den: Allah'a yemin ederim ki, hacdan önce umre yapmam ve kurbanlık göndermem, hacdan sonra Zilkade ayında umre yapmamdan daha iyidir. Şeybanî, 448.
Kaynak: İmam Malik Muvatta, Hac Kitabı
Konu: Temettü Haccı
983-)
Abdullah b. Ömer'den: Kim hac ayları ile Şevval, Zilkade ve Zilhicce aylarında hacdan önce umre yapar, sonra da Mekke'de kalarak hac zamanı haccını yaparsa, bu kimse temettü haccı yapmış olur. Onun için kolayına gelen cinsten bir kurban kesmesi, bulamazsa hacda üç gün ve dönünce de yedi gün oruç tutması lâzımdır. Mâlik der ki: «Yukarıdaki durum, şayet umreden sonra hac zamanına kadar Mekke'de ikamet edilir ve aynı yıl hac yapılırsa, geçerlidir.»
Kaynak: İmam Malik Muvatta, Hac Kitabı
Konu: Temettü Haccı
984-)
İmâm-ı Mâlik der ki: Mekkeli olup da oradan ayrılarak başka yerde ikamet eden, sonra da hac aylarında umreye girerek Mekke'ye gelip hac zamanına kadar orada kalan ve hac zamanı gelince de haccını yapan kimse temettü haccı yapmış olur, onun için kurban kesmesi, kurban bulamazsa oruç tutması gerekir. Çünkü bu kimse Mekkeli gibi değildir.
Kaynak: İmam Malik Muvatta, Hac Kitabı
Konu: Temettü Haccı
985-)
İmâm-ı Mâlik'e: Mekkeli olmayıp hac aylarında umreye girerek Mekke'ye gelen ve hac zamanına kadar Mekke'de kalıp haccı ifa etmek isteyen kimse temettü haccı mı yapmış sayılır?» diye soruldu. İmâm-ı Mâlik şu cevabı verdi: Evet, temettü haccı yapmış sayılır, o her ne kadar Mekke'de kalmışsa da Mekkeli gibi değildir, oraya dışarıdan gelmiştir. Onun için Mekkeli olmayanlara gereken kurbanlık, kurban bulamazsa oruç böyle kimseler için farz olur. Böyle biri Mekkeli olmadığı için, daha sonra durumu kendisine ne göstereceğini bilmez.» Şeybanî,451
Kaynak: İmam Malik Muvatta, Hac Kitabı
Konu: Temettü Haccı
986-)
Saîd b. Müseyyeb'den: Her kim Şevval, Zilkade veya Zilhicce aylarından birinde umre yapar da hac zamanına kadar Mekke'de ikamet eder ve haccını ifa ederse, o kimse temettü haccı yapmış olur. Kolayına gelen bir kurban keser, kurban bulamazsa üç gün hacda, yedi gün de dönünce oruç tutar, Şeybani, 454.
Kaynak: İmam Malik Muvatta, Hac Kitabı
Konu: Temettü Haccı
987-)
İmâm-ı Mâlik'ten: Her kim Şevval, Zilkade veya Zilhicce aylarından birinde umre yapar, sonra da evine dönerek o sene hac zamanı gelir haccını ifa ederse, ona kurban gerekmez. Çünkü kurban hac aylarında umre yapıp hac zamanına kadar Mekke'de ikamet ederek haccını ifa edenler için şarttır.
Kaynak: İmam Malik Muvatta, Hac Kitabı
Konu: Temettü Haccının Yapılamıyacağı Durumlar
988-)
Her kim ki başka memleketlerden Mekke'ye gelir, orada ikamet ederek hac aylarında umreye girer sonra da haccı ifa ederse, temettü haccı yapmış sayılmaz. Onun için ona kurban kesmek, bulamazsa oruç tutmak gerekmez. O, adeta Mekkeli gibidir.
Kaynak: İmam Malik Muvatta, Hac Kitabı
Konu: Temettü Haccının Yapılamıyacağı Durumlar
989-)
«Mekkeli olup da sınıra veya herhangi bir yolculuğa giden kimse Mekke'de ikamet etmek isteyerek oraya dönerse Mekke'de ailesi bulunsun bulunmasın hac aylarında umreye girerek haccını da orada ifa ederse, umreye girerken de Resûlüllah'ın (sallallahü aleyhi ve sellem) mikatlarından birinde veya daha içerilerde girerse bu kimse haccı temettü yapmış olur mu?» sorusuna, İmâm-ı Mâlik şu cevabı vermiştir: Temettü haccı yapana farz olan kurban veya oruç buna gerekmez. Çünkü Cenab-ı Allah Kur'an-ı Kerim'inde; «Bu (hüküm); ehli, Mescid-i Haram (civarında) oturmayanlar içindir.» (Bakara, 2/196) buyurmuştur.
Kaynak: İmam Malik Muvatta, Hac Kitabı
Konu: Temettü Haccının Yapılamıyacağı Durumlar
990-)
Ebû Hüreyre, Resûlüllahın (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurduğunu naklediyor: «İki umre arasında işlenen günahlara umreler kefaret olur; makbul olan haccın karşılığı ise cennetten başka bir yer değildir.» Buhârî, Umre, 26/1; Müslim, Hacc, 15/437.
Kaynak: İmam Malik Muvatta, Hac Kitabı
Konu: Umre İle İlgili Muhtelif Rivâyetler
991-)
Ebû Bekr b. Abdurrahmandan: Resûlüllah'a (sallallahü aleyhi ve sellem) bir kadın gelerek: Hac için hazırlanmıştım, bir engel çıktı!» dedi. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ona: Ramazan'da umre yap, çünkü o da hac gibidir» buyurdu. Ebu Davud, Hacc, 11/79; Tirmizî, Hacc, 7/95; Nesaî, Sıyâm, 24/6; İbn Mace, Hacc (menâsik), 25/45. Ayrıca bkz. Şeybanî, 450.
Kaynak: İmam Malik Muvatta, Hac Kitabı
Konu: Umre İle İlgili Muhtelif Rivâyetler
992-)
Ömer b. Hattab'tan: Hacla umre arasını ayırınız. Çünkü hacla umre arasında zaman bırakmanız, hac ayları dışında umre yapmanızdan ve umrenizin eksiksiz olması bakımından daha iyidir.
Kaynak: İmam Malik Muvatta, Hac Kitabı
Konu: Umre İle İlgili Muhtelif Rivâyetler
993-)
İmâm-ı Mâlik şöyle demiştir: Duyduğuma göre Osman b. Affan yaptığı bazı umrelerden Medine'ye dönünceye kadar bineğinden inmezdi.
Kaynak: İmam Malik Muvatta, Hac Kitabı
Konu: Umre İle İlgili Muhtelif Rivâyetler
994-)
İmâm-ı Mâlik şöyle demiştir: Umre sünnettir. Hiç bir müslümanın onun terkedilmesine müsaade ettiğini bilmiyorum.
Kaynak: İmam Malik Muvatta, Hac Kitabı
Konu: Umre İle İlgili Muhtelif Rivâyetler
995-)
İmâm-ı Mâlik şöyle demiştir: Hiç kimsenin senede birkaç defa umre yapması görüşünde değilim.
Kaynak: İmam Malik Muvatta, Hac Kitabı
Konu: Umre İle İlgili Muhtelif Rivâyetler
996-)
İmâm-ı Mâlik şöyle demiştir: Umreye giren kimse ailesiyle münasebette bulunursa, kurban kesmesi ve umreye yeniden girmesi gerekir. Tekrar ihrama girerken ilk ihrama girdiği yerden girmelidir. Şayet burası mikatından uzakta ise mikat yerinden girebilir.
Kaynak: İmam Malik Muvatta, Hac Kitabı
Konu: Umre İle İlgili Muhtelif Rivâyetler