Sünen-i Dârimî Hadis Kitabı

602-) Bize Nu'aym b. Hammâd haber verip (dedi ki), bize Abdulaziz b. Muhammed, ibn Aclân'dan, (O) Avn b. Abdillah'tan, (O da) ibn Mes'ûd'dan (naklen) rivâyet etti ki, O (yani İbn Mes'ûd) şöyle dedi: Size, Resûlüllah'tan (sallallahü aleyhi ve sellem) hadis rivâyet edildiği zaman, ona şekilce en güzel olan, en doğru ve takvaya en uygun (mânâyı) düşünün, (verin).

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Mukaddime
Konu: Resûlüllahın Sallallahü Aleyhi Ve Selem Hadisini Yorumlama
603-) Bize Ebû Nu'aym haber verip (dedi ki), bize Mis'ar, Amr b. Murre'den, (O) Ebu'l-Buhteri'den, (O) Ebu Abdirrahman es-Sülemî'den, (O da) Ali'den (naklen) rivâyet etti (ki, Hazret-i Ali) şöyle dedi: Size Resûlüllah'tan bir şey rivâyet edildiği zaman, ona en doğru, takvaya en uygun ve şekilce en güzel olan (mânâyı) düşünün, (verin).

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Mukaddime
Konu: Resûlüllahın Sallallahü Aleyhi Ve Selem Hadisini Yorumlama
604-) Bize Ebû Ma'mer İsmail b. İbrahim, Salih b. Ömer'den, (O) Âsim b. Küleyb'den, (O) babasından, (O da) Ebû Hureyre'den (naklen) haber verdi. (Küleyb) dedi ki, O, (yani Ebû Hureyre) Resûlüllah'tan (sallallahü aleyhi ve sellem) hadis rivâyet ettiği zaman; "Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem); "Kim bile bile bana isnâd ederek yalan söylerse, Cehennem'deki yerine hazırlansın!" buyurdu" derdi.

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Mukaddime
Konu: Resûlüllahın Sallallahü Aleyhi Ve Selem Hadisini Yorumlama
605-) İbn Abbâs ise hadis rivâyet ettiği zaman şöyle derdi: Resûlüllah'tan (sallallahü aleyhi ve sellem) hadis rivâyet ettiğimi işitip de bunun (aslım) Allah'ın Kitab'anda bulamadığınız veya halkın nazarında güzel (olduğunu görmediğiniz) zaman bilin ki, ben ona isnad ederek yalan söylemişim.

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Mukaddime
Konu: Resûlüllahın Sallallahü Aleyhi Ve Selem Hadisini Yorumlama
606-) Bize Abdullah b. İmrân haber verip (dedi ki), bize Süfyân b. Uyeyne, Süleyman el-Ahvel'den, (O da) İkrime'den (naklen) rivâyet etti (ki, İkrime) şöyle dedi: Doğrusu bir âlim hakkında insanların en önemsemezi, onun ailesidir.

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Mukaddime
Konu: Resûlüllahın Sallallahü Aleyhi Ve Selem Hadisini Yorumlama
607-) Bize Esed b. Mûsa haber verip (dedi ki), bize Şu'be, el-Cureyri ve Ebû Seleme'den, (onlar) Ebû Nadra'dan, (O da) Ebû Sa'îd el-Hudri'den (naklen) rivâyet etti (ki, Ebû Sa'îd) şöyle dedi: Hadisleri müzâkere ediniz. Çünkü hadis, hadisi harekete getirir.

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Mukaddime
Konu: İlim Müzakeresi
608-) Bize Ebû Nuaym haber verip (dedi ki), bize Ebû Avâne, Ebû Bişr'den, (O) Ebû Nadra'dan, (O da) Ebû Sa'îd el-Hudrî'den (naklen) haber verdi (ki, Ebû Sa'îd) şöyle dedi: Hadisleri müzâkere ediniz. Çünkü hadis hadisi harekete getirir.

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Mukaddime
Konu: İlim Müzakeresi
609-) Bize Ebû Ma'mer, Hüseyin'den, (O) Ebû Bişr'den, (O) Ebu Nadra'dan, (O da) Ebû Sa'îd el-Hudrî'den (naklen) haber verdi (ki, Ebû Sa'îd) şöyle dedi: Hadisleri müzâkere ediniz. Çünkü hadis hadisi harekete getirir.

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Mukaddime
Konu: İlim Müzakeresi
610-) Bize Ebû Ma'mer, Ebû Muâviye'den, (O) el-A'meş'ten, (O) Ebû Bişr'den, (O) Ebû Nadra'dan, (O da) Ebû Sa'îd'den (naklen);

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Mukaddime
Konu: İlim Müzakeresi
611-) ve ibn Uleyye, el-Cureyri'den, (O) Ebû Nadra'dan, (O da) Ebû Sa'îd'den (naklen); ve Ebû Seleme'den, -yani Ebû Nadradan-, (O da) Ebû Sa'îd'den (naklen, yukarıdaki sözü) haber verdiler. Bu (haber) hakkında bundan daha fazla söz vardır.

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Mukaddime
Konu: İlim Müzakeresi
612-) Bize Muhammed b. Ahmed haber verip (dedi ki), bize Süfyân, Amr'dan, O'nun şöyle dediğini rivâyet etti: Tâvûs bana (bir gün) demişti ki; "Haydi gidip insanlarla oturup (müzâkere yapalım).

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Mukaddime
Konu: İlim Müzakeresi
613-) Bize İsmail b. Ebân haber verip (dedi ki), bize Ya'kûb b. Abdillah el-Kummî rivâyet edip (dedi ki), bize Ca'fer b. Ebi'l-Muğire, Sa'îd b. Cübeyr'den, (O da) İbn Abbâs'tan (naklen) rivâyet etti (ki, İbn Abbâs) şöyle dedi: Şu hadisi müzâkere ediniz ki, sizden (kaçıp) kurtulmasın. Çünkü o, Kur'an gibi toplanmış, muhafaza altına alınmış değildir. Şüphe yok ki, şayet siz bu hadisi müzâkere etmezseniz, sizden (kaçıp) kurtulur. Sizden biri, "dün hadis rivâyet etmiştim. Binaenaleyh bugün hadis rivâyet etmeyeceğim" demesin. Aksine sen dün de rivâyet et(miş ol), bu gün de rivâyet et, yarın da rivâyet et!.

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Mukaddime
Konu: İlim Müzakeresi
614-) Bize Mâlik b. İsma'îl haber verip (dedi ki), bize Mendel b. Ali rivâyet etti. (O dedi ki), bana Ca'fer b. Ebi'l-Muğire rivâyet etti. (O dedi ki), bana Sa'îd b. Cübeyr rivâyet edip dedi ki, İbn Abbâs şöyle demişti: Hadisi tekrar edip zikrediniz. Zira siz onu zikretmezseniz, o (yok olur) gider. Hiç kimse rivâyet etmiş olduğu bir hadis için; "onu bir defa rivâyet ettim, (yeter)" demesin. Çünkü (aynı hadisi tekrar rivâyet ederse), o hadisi (önceden) işitmiş olanın ilmi artar, işitmemiş olan da işitmiş olur.

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Mukaddime
Konu: İlim Müzakeresi
615-) Bize el-Hakem İbnu'l-Mübarek haber verip (dedi ki), bize Ebu Avâne, Yezîd b. Ebî Ziyâd'dan, (O da) Abdurrahman b. Ebî Leyla'dan (naklen) haber verdi (ki, Abdurrahman) şöyle dedi: Müzâkere yapınız. Çünkü hadisi yaşatmak, onu müzâkere etmek (le olur).

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Mukaddime
Konu: İlim Müzakeresi
616-) Bize Kabîsa ve Muhammed b. Yûsuf haber verip dediler ki, bize Süfyân, el-A'meş'ten, (O) İbrahim'den, (O da) Alkame'den (naklen) rivâyet etti (ki, Alkame) şöyle dedi: Hadisi müzâkere ediniz. Çünkü onu zikretmek, (tekrar etmek), onun hayatıdır.

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Mukaddime
Konu: İlim Müzakeresi
617-) Bize Muhammed b. Kudâme, Süfyân b. Uyeyne'den, (O da) Ziyâd b. Sa'd'dan (naklen) haber verdi (ki, Ziyâd) şöyle dedi: İbn Şihâb bedevilere hadis rivâyet ederdi.

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Mukaddime
Konu: İlim Müzakeresi
618-) Bize Muhammed b. Sa'îd haber verip (dedi ki), Muhammed b. Fudayl, el-A'meş'ten, O'nun şöyle dediğini bildirdi: İsmail b. Recâ’, mahalle mektebinin çocuklarını toplar, onlara hadis rivâyet eder, bu suretle (hadisleri) ezberletmeye çalışırdı.

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Mukaddime
Konu: İlim Müzakeresi
619-) Bize Ebu'n-Nu'man haber verip (dedi ki), bize Hammâd b. Zeyd, Ebû Abdillah eş-Şakari'den, (O da) İbrahim'den (naklen) rivâyet etti (ki, İbrahim) şöyle dedi: Hadîsini, onu arzu edene de, etmeyene de rivâyet et. Çünkü o, (bu surette), yanında okumakta oduğun bir "imâm: Kur'an" gibi (iyi bellenmiş) olur.

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Mukaddime
Konu: İlim Müzakeresi
620-) Bize Ebû Ma'mer ve Muhammed b. Sa'îd, Abdusselâm'-dan, (O) Haccâc'dan, (O) Atâ'dan, (O da) İbn Abbâs'tan (naklen) haber verdiler (ki İbn Abbâs) şöyle dedi: Bizden bir hadis işittiğiniz zaman, onu aranızda müzâkere ediniz.

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Mukaddime
Konu: İlim Müzakeresi
621-) Bize Ebû Ma'mer, Hüseyin'den haber verdi (ki, O şöyle demiş:) Bize Yûnus haber verip dedi ki; biz el-Hasan'ın yanına giderdik. Yanından çıktığımızda da (O'ndan öğrendiklerimizi) aramızda müzâkere yapardık.

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Mukaddime
Konu: İlim Müzakeresi
622-) Bize Sadaka İbnu’l-Fadl haber verip (dedi ki), bize Abdullah b. Vehb, Amr İbnu'l-Hâris'ten, (O) Huneyn b. Ebî Hakîm'den, (O) Nâfi'den, (O da) İbn Ömer'den (naklen) haber verdi (ki, İbn Ömer) şöyle dedi: Sizden biri bir hadis rivâyet etmek istediği zaman, onu üç defa tekrar etsin.

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Mukaddime
Konu: İlim Müzakeresi
623-) Bize Muhammed b. Sa'îd haber verip (dedi ki), bize Muhammed b. Fudayl, Yezîd'den, (O da) Abdurrahman b. Ebî Leyla'dan (naklen) rivâyet etti (ki, Abdurrahman) şöyle dedi: Hadisi yaşatmak, onu müzâkere etmek(le olur)." Bunun üzerine Abdullah b. Şeddâd ona; "Allah sana merhamet etsin! Ölmüş olan nice hadisi göğsümde dirilttin!" dedi.

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Mukaddime
Konu: İlim Müzakeresi
624-) Bize Abdullah b. Sa'îd haber verip (dedi ki), bize Muhammed b. Fudayl, babasından, O'nun şöyle dediğini rivâyet etti: El-Hâris b. Yezîd el-Uklî, İbn Şübrüme el-Ka'kâ' b. Yezîd ve Muğire, yatsı namazını kıldıkları zaman fıkıh (müzâkeresine) otururlardı da aralarını, başkası değil, sadece sabah ezanı ayırırdı.

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Mukaddime
Konu: İlim Müzakeresi
625-) Bize Mâlik b. İsmail haber verip (dedi ki), Şerîk'in, Leys'ten, (O'nun da) Atâ', Tâvûs ve Mücâhid'den (naklen) şöyle anlattığını işittim: (Leys) onların (yani Atâ', Tâvûs ve Mücâhid'in) ikisinden naklen; "(Yatsı namazından sonra) fıkıh hakkında sohbet etmekte hiçbir mahzur olmadığını" söyledi.

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Mukaddime
Konu: İlim Müzakeresi
626-) Bize Muhammed b. Sa'îd haber verip (dedi ki), bize Abdüsselâm, Leys'ten, (O da) Mücâhid'den (naklen) rivâyet etti (ki, Mücâhid) şöyle dedi: (Yatsı namazından sonra) fıkıh hakkında sohbet etmekte hiçbir mahzur yoktur.

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Mukaddime
Konu: İlim Müzakeresi
627-) Bize Muhammed b. Sa'îd haber verip (dedi ki), bize Hafs, İbn Cüreyc'den, O'nun şöyle dediğini rivâyet etti: İbn Abbâs şöyle demişti: Gece bir saat ilim okuma, onu (nafile ibâdetlerle) ihya etmekten daha hayırlıdır.

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Mukaddime
Konu: İlim Müzakeresi
628-) Bize Ebû Ma'mer ve Muhammed b. İsa, Hüseyin'den haber verdiler (ki, O şöyle demiş:) Bize Haccâc, Atâ'dan, O'nun şöyle dediğini haber verdi: Biz Câbir b. Abdillah'ın yanına giderdik. Yanından çıktığımızda da (O'ndan öğrendiklerimizi aramızda) müzâkere yapardık, (Bu müzâkerelerde görürdük ki), Ebu'z-Zübeyr, O'nun hadisini en iyi ezberleyenimiz idi.

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Mukaddime
Konu: İlim Müzakeresi
629-) Bize Mervân b. Muhammed haber verip dedi ki, el-Leys b. Sa'd'i, şöyle derken işittim: İbn Şihâb, bir gece yatsıdan sonra, abdestli olarak oturmuş, bir hadis müzâkere etmişti. (El-Leys) dedi ki; O, sabah oluncaya kadar bu şekilde oturmaya devam etti. Mervân dedi ki, (sabah olunca da tekrar) hadis müzâkere etmeye başlamış.

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Mukaddime
Konu: İlim Müzakeresi
630-) Bize Abdullah b. Muhammed haber verip (dedi ki), bize İbn İdrîs, Muhammed b. İshak'tan, (O da) ez-Zührî'den (naklen) rivâyet etti (ki, ez-Zührî) şöyle dedi: Ubeydullah b. Abdillah'a (bir şey) sorduğum zaman, sanki O'nunla bir deniz yarardım.

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Mukaddime
Konu: İlim Müzakeresi
631-) Bize Muhammed b. Humeyd haber verip (dedi ki), bize Cerir, Osman b. Abdillah'tan, O'nun şöyle dediğini rivâyet etti: El-Hârisu'i-Uklî ile talebe arkadaşları gece beraberce oturur, fıkıh müzâkere ederlerdi.

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Mukaddime
Konu: İlim Müzakeresi
632-) Bize Ebû Nuaym haber verip (dedi ki), bize Ebû İsrail, Atâ' İbnu's-Sâ'ib'den, (O da) babasından (naklen) rivâyet etti. (Es-Sâ'ib de) Ebu'l-Ahvas'tan, (O da) Abdullah'tan (naklen) rivâyet etti (ki, Abdullah) şöyle dedi: Hadisleri müzakere ediniz. Çünkü onların hayatı, müzâkereleri (ile mümkündür).

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Mukaddime
Konu: İlim Müzakeresi
633-) Bize Ebû Nu'aym haber verip (dedi ki), bize el-Mes'ûdî, Avn'dan, O'nun şöyle dediğini rivâyet etti: (Birgün) Abdullah talebe arkadaşlanna, yanına geldiklerinde demişti ki; "beraber oturup (müzâkere yapıyor musunuz?)" Onlar; "bunu hiç terketmiyoruz" demişlerdi. (Abdullah, devamla) demişti ki; "peki, birbirinizi ziyaret ediyor musunuz?" "Evet, ya Ebâ Abdirrahman" demişlerdi, "bizden bir adam (din) kardeşini kaybeder de onu bulmak için (peşinden), Kûfe'nin en uzak yerine kadar gider. Sonunda onunla karşılaşır." (Bunun üzerine Abdullah); "öyleyse siz bunu yaptığınız sürece hayırda devam edersiniz", demişti.

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Mukaddime
Konu: İlim Müzakeresi
634-) Bize Muhammed İbnu'l-Mübârek haber verip (dedi ki), bize el-Velîd, el-Evzâ'î'den, (O da) ez-Zührî'den (naklen) rivâyet etti (ki, ez-Zührî) şöyle dedi: İlmin felâketi unutmak ve müzâkereyi terketmektir.

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Mukaddime
Konu: İlim Müzakeresi
635-) Bize Ca'fer b. Avn haber verip (dedi ki), bize Ebû Umeys, el-Kâsım'dan, O'nun şöyle dediğini haber verdi: Abdullah dedi ki; "Hadisin felâketi, unutmakdır."

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Mukaddime
Konu: İlim Müzakeresi
636-) Bize Muhammed b. Yûsuf, Süfyân'dan, (O) Tarık'tan, (O da) Hakîm b. Câbir'den (naklen) haber verdi (ki, Hakîm) şöyle dedi: Abdullah demişti ki: "Şüphe yok ki, her şeyin bir felâketi vardır. İlmin felâketi de unutmakdır."

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Mukaddime
Konu: İlim Müzakeresi
637-) Bize Abdullah b. Sa'îd haber verip (dedi ki), bize Ebû Usâme, el-A'meş'ten, O'nun şöyle dediğini rivâyet etti: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuş: "İlmin felaketi unutmak, zayi edilmesi de onu ehli olmayana rivâyet etmendir. "

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Mukaddime
Konu: İlim Müzakeresi
638-) Bize Affân haber verip (dedi ki), bize Hammâd b. Seleme rivâyet etti. (O dedi ki), bize Ebû Hamza et-Temmâr, el-Hasan'dan, O'nun şöyle dediğini haber verdi: İlmin musibeti, unutmaktır.

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Mukaddime
Konu: İlim Müzakeresi
639-) Bize Osman b. Ömer haber verip (dedi ki), bize Kehmes, İbn Bureyde'den, O'nun şöyle dediğini haber verdi: Hazret-i Ali demişti ki: "Şu hadisleri müzâkere ediniz. Birbirinizi de ziyaret ediniz. Çünkü siz (böyle) yapmazsanız, onlar yok olup gider."

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Mukaddime
Konu: İlim Müzakeresi
640-) Bize Bişr İbnu'l-Hakem haber verip dedi ki, ben Süfyân'ı, şöyle derken işittim: Ez-Zührî şöyle demişti: İlimden (bir şeyler) elde ettiğimi sanıyordum. Sonra Ubeydullah (b. Abdillah b. Mes'ûd) ile oturup (müzakere yaptım) da (gördüm ki) ben, sanki vadilerden bir vadide imisim!

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Mukaddime
Konu: İlim Müzakeresi
641-) Bize Yezîd b. Harun, Hammâd b. Seleme'den, (O da) Humeyd'den (naklen) haber verdi (ki, Humeyd) şöyle dedi: Ömer b. Abdilaziz'e; "insanları tek şey üzerinde toplasan!" denmişti de O şöyle karşılık vermişti: "Onların ihtilâf etmemeleri beni sevindirmez!" (Humeyd) dedi ki, O, sonra, her tarafa -veya merkezlere-, her topluluğun, fakihlerinin üzerinde ittifak ettikleri şeyle hüküm vermesi için mektuplar yazdı.

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Mukaddime
Konu: Fakîhlerin İhtilâfı
642-) Bize Yezîd, el-Mes'ûdî'den, (O da) Avn b. Abdillah'tan (naklen) haber verdi (ki, Avn) şöyle dedi: Hazret-i Peygamber'in (sallallahü aleyhi ve sellem) Ashabının ihtilâf etmemiş olmalarını arzu etmem. Çünkü onlar bir şey üzerinde ittifak etmiş olsalar, sonra da bir adam bunu terketseydi, Sünnet'i terketmiş olurdu. Şayet ihtilâf etmiş olsalardı da bir adam (onlardan) birinin görüşünü kabul etseydi, Sünnet'i kabul etmiş, (Sünnet'e uymuş) olurdu.

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Mukaddime
Konu: Fakîhlerin İhtilâfı
643-) Bize Ebû Nuaym haber verip (dedi ki), bize Hasan, Leys'ten, (O da) Tâvûs'tan (naklen) rivâyet etti (ki, Tâvûs) şöyle dedi: — İbn Abbas bazen bir görüş beyan eder, sonra onu terk ederdi.

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Mukaddime
Konu: Fakîhlerin İhtilâfı
644-) Bize el-Haccâc İbnu'l-Minhâl haber verip (dedi ki), bize Hammâd b. Seleme rivâyet edip (dedi ki), bize Hişâm b. Urve, Urve'den, (O da) Mervân İbnu'l-Hakem'den (naklen) haber verdi (ki, Mervân) şöyle dedi: Hazret-i Osman b. Affân bana dedi ki, Hazret-i Ömer bana şöyle demişti: "Şüphe yok ki, ben dede(nin mirastaki payı) hakkında bir görüşe vardım. Şayet siz ona uymayı uygun görürseniz, ona uyunuz." Hazret-i Osman şöyle karşılık verdi: "Eğer biz senin görüşüne uyarsak, şüphesiz o doğrudur. Eğer senden önceki Üstad’ın (yani Hazret-i Ebû Bekr'in) görüşüne uyarsak, O ne güzel görüşlü biri idi!" (Humeyd) dedi ki, Hazret-i Ebû Bekr ona (yani dedeye, mirasta) baba (hükmü) verirdi.

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Mukaddime
Konu: Fakîhlerin İhtilâfı
645-) Bize İbrahim İbnu'l-Munzîr el-Hızâmî haber verip (dedi ki), bize Mervân b. Muâviye rivâyet edip (dedi ki), bize Asım el-Ahvel rivâyet edip dedi ki; eş'Şa'bî'ye, fıkıh (ahkâm) hadislerini "arz" ettim, (okudum). O da onları (rivâyet etmem için) bana izin verdi

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Mukaddime
Konu: Arz Hakkında
646-) Bize İbrahim İbnu'l-Munzir haber verip (dedi ki), bize Süfyân b. Uyeyne rivâyet edip dedi ki, Amr b. Dinar'a; "Câbir b. Abdillah'ı, "Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), mescide (elinde) oklarla uğrayan bir adama; "Onların temrenlerini, (demir uçlarını) tut!" buyurdu" derken işittin mi?" dedim. "Evet" dedi.

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Mukaddime
Konu: Arz Hakkında
647-) Bize İbrahim İbnu'l-Münzir haber verip (dedi ki), bize Süfyân rivâyet edip dedi ki, Abdurrahman İbnu'l-Kâsım'a, "Babanı, (halası) Hazret-i Âişe'den, "Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) oruçlu iken onu öperdi" diye rivâyet ederken işittin mi?" dedim. "Evet" dedi.

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Mukaddime
Konu: Arz Hakkında
648-) Bize el-Hasan b. Ahmed haber verip (dedi ki), bize Miskin b. Bukeyr rivâyet edip (dedi ki), bize Şu'be rivâyetedip dedi ki, Mansûr bana bir hadis yazıp (göndermişti). Sonra kendisiyle karşılaştım ve "onu senden rivâyet edeyim mi?" dedim. Şöyle cevap verdi: "Sana yazıp (gönderdiğim) zaman, sana rivâyet ettim demek değil mi? (Tabiî, rivâyet edebilirsin!)"

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Mukaddime
Konu: Arz Hakkında
649-) (Şu'be) dedi ki, "(Bunu) Eyyub es-Sahtiyânî'ye de sordum. O da bunun aynısını söyledi."

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Mukaddime
Konu: Arz Hakkında
650-) Bize Zekeriyya b. Adiyy haber verip (dedi ki), bize Abdullah İbnu'l-Mübârek, Ma'mer'den, (O da) ez-Zührî'den (naklen) haber verdi (ki, Ma'mer) şöyle dedi: "Ona (yani ez-Zührî'ye) bir kitab "arz" ettim ve "onu senden rivâyet edeyim mi?" dedim. Şöyle cevap verdi: "Onu sana benden başka kim rivâyet etti ki?"

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Mukaddime
Konu: Arz Hakkında
651-) Bize İbrahim İbnu'l-Münzir el-Hızâmi haber veip (dedi ki), bize, Müzenîlerin dostu (veya âzâdlısı) Dâvûd b. Atâ' rivâyet edip (dedi ki), bize Hişâm b. Urve, babasından, onun şöyle dediğini rivâyet etti; Kitabı "arz" etmekle (hocanın okuyarak hadis rivâyet etmesi, (yani semâ' usûlü) birdir.

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Mukaddime
Konu: Arz Hakkında