Sünen-i Dârimî Hadis Kitabı

2903-) Bize Ca'fer b. Avn haber verip (dedi ki), bize el-Heceri, Ebu Iyâz'dan, (O da) Ebu Hüreyre'den (naklen) haber verdi ki, O şöyle dedi: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: sizin şu ateşiniz Cehennem ateşinin yetmiş parçasından bir parçadır!"

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Rikak Kitabı
Konu: İ Peygamberin; Sizin Şu Ateşiniz Şu Kadar Parçadan Bir Parçadır! Sözü Hakkında
2904-) Bize Ebu Asım, ibn Aclan'dan, (O) babasından, (O) Ebu Hüreyre'den, (O da) Hazret-i Peygamber'den (naklen) haber verdi ki, O şöyle buyurdu: "(Cehennem'de) en hafif işkence görecek insan, iki pabucu olup da oradan beyni kaynayacak kimsedir!"

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Rikak Kitabı
Konu: Cehennem Ehlinin En Hafif İşkence Göreni
2905-) Bize Haccac b. Minhâl haber verip (dedi ki), bize Hammâd b. Seleme, Ammar b. Ebu Ammar'dan, (O da) Ebu Hüreyre'den (naklen) rivâyet etti ki, Resûlüllah şöyle buyurdu: "Cehennem'e Cehennemlikler atılacak da o üç defa "daha var mı, daha var mı?" diyecek. Nihayet Rabb'i ona gelecek ve ayağını üzerine koyacak. O zaman toplanıp büzülecek ve "yeter, yeter, yeter" diyecek!"

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Rikak Kitabı
Konu: Yüce Allahın; Daha Var Mı? Sözü
2906-) Bize Yezid b. Hârûn haber verip (dedi ki), bize Asım, Muverrik el-Icli'den haber verdi ki, O şöyle demiş: Ömer İbnu'l-Hattab dedi ki; "Kur'an'ı öğrendiğiniz gibi ferâizi, alin (kaidelerini) ve Sünnetleri (yani dinin nakli hükümlerini) de öğrenin!"

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Ferâiz Kitabı
Konu: Feraizin Öğretilmesi Hakkında
2907-) Bize Muhammed b. Yusuf rivâyet edip (dedi ki), bize Süfyan, el-A'meş'ten, (O da) İbrahim'den (naklen) nivayet etti ki, O şöyle dedi: Ömer dedi ki: "Ferâizi (miras paylarını) öğrenin! Çünkü onlar dininizin (hükümlerindendirler)."

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Ferâiz Kitabı
Konu: Feraizin Öğretilmesi Hakkında
2908-) Bize Muhammed b. İsa rivâyet edip (dedi ki), bize Yusuf el-Mâcişûn rivâyet edip dedi ki, İbn Şihâb şöyle dedi: "Osman ile Zeyd zamanın birinde ölselerdi, ferâiz ilmi yok olup giderdi. Andolsun ki, insanlar, bu (ilmi) onlardan başkasının bilmedikleri bir zaman geçirmişlerdir!"

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Ferâiz Kitabı
Konu: Feraizin Öğretilmesi Hakkında
2909-) Bize Ebu Nuaym rivâyet edip (dedi ki), bize el-Mes'udi, el-Kasım'dan rivâyet etti ki, O şöyle demiş: Abdullah dedi ki; "Kur'an ile ferâizi öğrenin. Çünkü durum şu ki, insanın önceden bilmiş olduğu bir bilgiye muhtaç hale gelmesi veya bilmeyen bir topluluğun içinde kalması zamanı yakındır!"

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Ferâiz Kitabı
Konu: Feraizin Öğretilmesi Hakkında
2910-) Bize Ebu Nuaym rivâyet edip (dedi ki), bize Ziyad b. Ebi Müslim, Ebu'l-Halil'den rivâyet etti ki, O şöyle demiş: Ebu Mûsa dedi ki: "Kim Kur'an'ı bilir, ferâizi bilmezse, onun durumu hiç yüzü olmayan -veya "yüzü olmayan"- başın durumu gibidir!"

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Ferâiz Kitabı
Konu: Feraizin Öğretilmesi Hakkında
2911-) Bize Ahmed b. Abdullah rivâyet edip (dedi ki), bize Ebu Şihâb, el-A'meş'ten, (O da) İbrahim'den (naklen) rivâyet etti ki, O şöyle dedi: Ben Alkâme'ye; "Sana (ferâiz konusunda) ne soracağımı bilemiyorum?" dedim de, O şöyle cevap verdi: "(Ferâiz meselelerini öğrenmek istiyorsan), komşularını öldür (de bazısını bazısına mirasçı kıl!)"

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Ferâiz Kitabı
Konu: Feraizin Öğretilmesi Hakkında
2912-) Bize Ebu Nuaym rivâyet edip (dedi ki), bize Muhammed b. Talha, el-Kasım İbnu'l-Velid el-Hemdâni'den, (O da) Abdullah b. Mes'ud'dan (naklen) rivâyet etti ki, O şöyle dedi: "Ferâiz, talâk ve hac (bilgilerini) öğrenin. Çünkü (bunları öğrenmek) dininizin (emirlerindendir)!"

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Ferâiz Kitabı
Konu: Feraizin Öğretilmesi Hakkında
2913-) Bize Süleyman b. Harb rivâyet edip (dedi ki), bize Hammâd b. Zeyd, Kesir'den, (O da) el-Hasan'dan (naklen) rivâyet etti ki, O şöyle dedi: "(Sahabe-i Kiram); Kur'an’ın, ferâizin ve (hac) ibadetlerinin öğretilmesine teşvik ederlerdi."

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Ferâiz Kitabı
Konu: Feraizin Öğretilmesi Hakkında
2914-) Bize Muhammed b. Yusuf, Süfyan'dan, (O) Ebu İshak'tan, (O) Ebu Ubeyde'den, (O da) Abdullah'tan (naklen) haber verdi ki, O şöyle demiş: "Kur'an'ı okuyan kimse ferâizi de öğrensin. Çünkü ona bir bedevi rastlarsa, "yâ muhacir, sen Kur'an okuyabiliyor musun?" diye sorar. O eğer; "evet" cevabı verirse, (bedevi bu sefer); "(miras) paylarını ayırabilir misin?" diye sorar. O zaman o; "evet" derse, bu (Allah'ın ona verdiği) bir fazlalık ve hayır olur; "hayır" derse (bedevî); "peki, senin bana üstünlüğün nedir, ey muhacir?" karşılığını verir."

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Ferâiz Kitabı
Konu: Feraizin Öğretilmesi Hakkında
2915-) Bize Abdullah b. Saîd rivâyet edip (dedi ki), bize Ukbe b. Halid, el-A'meş'ten, (O da) Müslim'den (naklen) rivâyet etti ki, O şöyle dedi: Biz Mesrûk'a; "Âişe ferâizi iyi biliyor muydu?" diye sorduk da, O şöyle cevap verdi: Kendisinden başka hiçbir ilâh olmayan (Allah')a yemin ederim ki; ben gerçekten, Muhammed'in Ashabının büyüklerini O'ndan ferâiz sorarken görmüştüm!"

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Ferâiz Kitabı
Konu: Feraizin Öğretilmesi Hakkında
2916-) Bize Saîd b. Âmir, Şu'be'den, (O) Asım'dan, (O) Ebu Osman'dan, (O da) Sa'd b. Ebi Vakkas'tan ve Ebu Bekre'den (naklen) -Şu'be demiş ki, "bu (yani Sa'd), Allah yolunda ok atan ilk kimsedir. Bu (yani Ebu Bekre) ise, Tâif kalesinden aşağıya Resûlüllah’ın (sallallahü aleyhi ve sellem) yanına inmişti-; haber verdi ki, onlar rivâyet etmişler ki, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuş: "Kim babasından başkasına, onun kendi babası olmadığını bildiği halde neseb iddia ederse, ona Cennet haram olur!"

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Ferâiz Kitabı
Konu: Babasından Başkasına Neseb İddia Eden Kimse
2917-) Bize Muhammed b. Yûsuf rivâyet edip (dedi ki), bize Süfyan, el-A'meş'ten, (O) Abdullah b. Mürre'den, (O) Ebu Ma'mer'den, (O da) Ebu Bekr es-Sıddîk'ten (naklen) rivâyet etti ki, O şöyle dedi: "Bilinmeyen bir nesebe (bağlı olduğunu) iddia etmek, Allah'a nankörlüktür. Önemsiz de olsa, bir nesebden yüz çevirmek, Allah'a nankörlüktür!"

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Ferâiz Kitabı
Konu: Babasından Başkasına Neseb İddia Eden Kimse
2918-) Bize Muhammed b. Yusuf rivâyet edip (dedi ki), bize Süfyan, Zekeriyya b. Yahya'dan rivâyet etti ki, O şöyle demiş: Ben Ebu Vâil'i, İbn Mes'ûd'dan bunun, (yani bir önceki haberin) bir benzerini rivâyet ederken işittim.

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Ferâiz Kitabı
Konu: Babasından Başkasına Neseb İddia Eden Kimse
2919-) Bize Muhammed İbnu’l-Alâ’ rivâyet edip (dedi ki), bize İshak b. Mansur es-Selûlî, Ca'fer el-Ahmer'den, (O) es-Serî b. İsmail'den, (O da) Kays b. Ebi Hâzim'den (naklen) rivâyet etti ki, O şöyle dedi: Ben biat etmek için Hazret-i Peygamber'e (sallallahü aleyhi ve sellem) gelmiştim. Ancak geldiğimde vefat etmişti. Ebu Bekr O'nun makamında ayakta duruyordu. O, (Allah'a) uzunca övgüde bulunmuş ve çokça ağlamış, sonra şöyle demişti: Ben Resûlüllah'ı (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyururken işittim: "Önemsiz de olsa, bir neseble ilgisinin olmadığını söylemek ile bilinmeyen bir nesebe (bağlı olduğunu) iddia etmek, Allah'a nankörlüktür!"

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Ferâiz Kitabı
Konu: Babasından Başkasına Neseb İddia Eden Kimse
2920-) Bize Muhammed b. Yusuf rivâyet edip (dedi ki), bize Abdulhamid b. Behram, Şehr b. Havşeb'den, (O da) İbn Abbas'tan (naklen) rivâyet etti ki, O şöyle dedi: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: "Hangi adam babasından başkasına neseb iddia ederse veya kendisini hürriyete kavuşturan efendilerinden başkasını efendi ("mevlâ") edinirse, işte Allah 'in, meleklerin ve bütün insanların laneti Kıyamet gününe kadar onun üzerinedir. Ondan ne tevbe kabul edilecek, ne fidye!"

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Ferâiz Kitabı
Konu: Babasından Başkasına Neseb İddia Eden Kimse
2921-) Bize Yezid b. Hârûn haber verip (dedi ki), bize Şerîk, el-A'meş'ten, (O da) İbrahim'den (naklen) haber verdi ki, O şöyle demiş: Abdullah dedi ki: Ömer bizi bir yola soktuğunda onun kolay olduğunu görürdük. İşte O, "koca ile ana-baba hakkında, (mirasın) yarısı kocanın, geriye kalanın üçte biri annenindir" demiştir.

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Ferâiz Kitabı
Konu: Baba Ve Karı İle Ana-baba Hakkında
2922-) Bize Yezid b. Hârûn haber verip (dedi ki), bize Hemmâm rivâyet edip (dedi ki), bize Yezid er-Rişk rivâyet edip dedi ki; ben Saîd İbnu'l-Müseyyeb'e, geriye karısı ile ana ve babasını bırakan bir adamın (mirasını) sordum da, O şöyle cevap verdi: "Bu (mirası) Zeyd b. Sabit dörde ayırarak paylaştınnıştı: (Yani dörtte birini karıya, geriye kalanın üçte birini -ki bu mirasın tamamının dörtte biridir- anaya, bunlardan geriye kalan dörtte ikisini de babaya vermişti),"

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Ferâiz Kitabı
Konu: Baba Ve Karı İle Ana-baba Hakkında
2923-) Bize Saîd b. Amir, Şu'be'den, (O) Eyyûb'dan, (O) Ebu Kılâbe'den, (O da) Ebu'l-Muhalleb'den (naklen) rivâyet etti ki; Hazret-i Osman b. Affân, bir karı ile ana ve babanın (miras payları) hakkında; "Dörtte bir kadının, geriye kalanın üçte biri ananındır" dedi.

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Ferâiz Kitabı
Konu: Baba Ve Karı İle Ana-baba Hakkında
2924-) Bize Haccac b. Minhâl rivâyet edip (dedi ki), bize Hammâd b. Seleme, Eyyûb'dan, (O) Ebu Kilâbe'den, (O) Ebu'l-Muhalleb'den, (O da) Hazret-i Osman b. Affân'dan (naklen) rivâyet etti ki; O, "dörtte bir pay, yani dört paydan bir pay karının, geriye kalanın üçte biri, yani bir pay ananın, iki pay da babanındır" dedi.

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Ferâiz Kitabı
Konu: Baba Ve Karı İle Ana-baba Hakkında
2925-) Bize Haccac haber verip (dedi ki), bize Hammâd, Haccac'dan, (O da) Amr b. Saîd'den (naklen) rivâyet etti ki; O, el-Hârisu'l-A'ver'e, bir karı ile ana ve babanın (mirastaki) durumunu sormuş da O, Hazret-i Osman'ın görüşünün aynısını söylemiş.

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Ferâiz Kitabı
Konu: Baba Ve Karı İle Ana-baba Hakkında
2926-) Bize Ebu Nuaym rivâyet edip (dedi ki), bize Hişam, Katâde'den, (O) Saîd İbnu'l-Müseyyeb'den, (O da) Zeyd b. Sâbit'ten (naklen) rivâyet etti ki; O, kocası ile ana ve babasını geride bırakan bir kadının (mirası) hakkında şöyle dedi: "Yarısı kocanın, geriye kalanın üçte biri ananındır."

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Ferâiz Kitabı
Konu: Baba Ve Karı İle Ana-baba Hakkında
2927-) Bize Ubeydullah b. Mûsa, ibn Ebi Leyla'dan, (O) Amir eş-Şa'bi'den, (O da) Hazret-i Ali'den (naklen) haber verdi ki; O, bir karı ile ana ve babasının (mirastaki payları) hakkında şöyle dedi: "Dört paydan dörtte biri karının, geriye kalanın üçte biri ananın, (bunlardan sonra) geriye kalan ise babanındır."

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Ferâiz Kitabı
Konu: Baba Ve Karı İle Ana-baba Hakkında
2928-) Bize Muhammed b. Yusuf, Süfyan'dan, (O) el-A'meş ile Mansur'dan, (onlar) İbrahim'den, (O da) Abdullah'tan (naklen) rivâyet etti ki, O şöyle dedi: Ömer bizi, peşinden gittiğimiz bir yola soktuğunda onun kolay olduğunu görürdük. Gerçekten de O, bir karı ile ana ve babası hakkında dört paydan hükmetti de, karıya dörtte bir, anaya geriye kalanın üçte birini, babaya ise iki pay verdi.

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Ferâiz Kitabı
Konu: Baba Ve Karı İle Ana-baba Hakkında
2929-) Bize Muhammed b. Yusuf rivâyet edip (dedi ki), bize Süfyan, isa'dan, (O) Şa'bî'den, (O da) Zeyd b. Sâbit'ten (naklen) bunun, (yani bir önceki haberin) aynısını rivâyet etti.

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Ferâiz Kitabı
Konu: Baba Ve Karı İle Ana-baba Hakkında
2930-) Bize Muhammed haber verip (dedi ki), bize Süfyan, babasından, (O) el-Müseyyeb b. Rafi'den, (O da) Abdullah'tan (naklen) rivâyet etti ki, O şöyle dedi: "Allah benim, anayı babadan üstün tutmamı görecek değildir!"

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Ferâiz Kitabı
Konu: Baba Ve Karı İle Ana-baba Hakkında
2931-) Bize Saîd b. Amir haber verip (dedi ki), bize Şu'be, el-Hakem'den, (O da) İkrime'den (naklen) haber verdi ki, O şöyle dedi: İbn Abbas, Zeyd b. Sâbit'e; "sen, geriye kalanın üçte biri ananındır" hükmünü Allah'ın Kitabı'nda buluyor musun?" diye haber saldı da, O şöyle cevap verdi: "Sen sadece bir insansın, görüşünü söylüyorsun. Ben de bir insanım, görüşümü söylüyorum!"

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Ferâiz Kitabı
Konu: Baba Ve Karı İle Ana-baba Hakkında
2932-) Bize Haccac b. Minhâl rivâyet edip (dedi ki), bize Hammâd b. Seleme, Haccac’dan, (O da) eş-Şa'bî'den

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Ferâiz Kitabı
Konu: Baba Ve Karı İle Ana-baba Hakkında
2933-) ve Haccac Ata'dan, (O da) İbn Abbas'tan (naklen) rivâyet etti ki, onlar (yani eş-Şa'bî ile İbn Abbas), koca ile ana ve baba hakkında şöyle dediler: "Yarısı kocanın, malın bütününün üçte biri ananın, geriye kalan ise babanındır!"

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Ferâiz Kitabı
Konu: Baba Ve Karı İle Ana-baba Hakkında
2934-) Bize Haccac b. Minhâl rivâyet edip (dedi ki), bize Ebu Avâne, el-A'meş'ten, (O) İbrahim'den, (O da) Hazret-i Ali'den (naklen) haber verdi ki, O şöyle dedi: "Karı ile ana-baba ve koca ile ana-babanın (mirasçı olmaları halinde), malın bütününün üçte biri ananındır."

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Ferâiz Kitabı
Konu: Baba Ve Karı İle Ana-baba Hakkında
2935-) Bize Muhammed b. İsa rivâyet edip (dedi ki), bize İbn İdris, babasından, (O) el-Fudayl b. Amr'dan, (O da) İbrahim'den (naklen) rivâyet etti ki, O şöyle dedi: İbn Abbas, karı ile ana-babanın (birlikte mirasçı olmalan meselesinde) kıbleye yönelenlere muhalefet etmiştir. O, malın bütününün üçte birini anaya ait kılmıştır.

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Ferâiz Kitabı
Konu: Baba Ve Karı İle Ana-baba Hakkında
2936-) Bize Muhammed b. Yusuf, Süfyan es-Sevri'den, (O) Esas b. Ebiş-Şasadan, (O da) el-Esved b. Yezidden (naklen) haber verdi ki, O şöyle dedi: "Muaz b. Cebel Yemen'de kız ile kızkardeş hakkında hükmetti de, (mirasın) yarısını kıza, yarısını kızkardeşe verdi."

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Ferâiz Kitabı
Konu: Kız İle Kızkardeş Hakkında
2937-) Bize Muhammed b. Yusuf haber verip (dedi ki), bize Süfyan, el-A'meş'ten, (O) İbrahim'den, (O da) el-Esved b. Yezid'den (naklen) rivâyet etti ki; İbnu'z-Zübeyr, kızkardeşi, kızla birlikte olduğunda ana ve babaya mirasçı yapmıyordu. Nihayet el-Esved O'na rivâyet etti ki; "Muaz b. Cebel (mirasın) yarısını kıza, yarısını kızkadeşe ait kılmıştı." Bunun üzerine O da (O'na) şöyle dedi: "Sen benim Abdullah b. Utbe'ye elçimsin. O'na bunu haber ver!" (Abdullah b. Utbe) O'nun Küfe kadısıydı.

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Ferâiz Kitabı
Konu: Kız İle Kızkardeş Hakkında
2938-) Bize Bişr b. Ömer rivâyet edip şöyle dedi: Ben ibn Ebi'z-Zinâd'a, geriye bir kız ve bir kızkardeş bırakan adamın (mirasını) sordum da, O şöyle cevap verdi: "(Mirasın) yarısı kızına, geriye kalanı kızkardeşinedir!" O sözüne devamla şöyle dedi: Bana babam Hârice b. Zeyd'den (naklen) haber verdi ki; Zeyd b. Sabit, kızkardeşlen, kız arla beraber olduklarında, onlara sadece geriye kalanı vererek asabe kılardı.

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Ferâiz Kitabı
Konu: Kız İle Kızkardeş Hakkında
2939-) Bize Muhammed b. Yusuf rivâyet edip (dedi ki), bize Süfyan, Mansur ile el-A'meş'ten, (onlar da) İbrahim'den (naklen) rivâyet ettiler ki, O, koca, ana, baba -bir erkek kardeşler ile ana- bir erkek kardeşlerin (mirastaki durumları) hakkında şöyle dedi: Ömer, Abdullah ve Zeyd (sözkonusu durumda öz erkek kardeşleri ana bir erkek kardeşlerin miras paylarına) ortak ediyorlardı. Ömer şöyle demişti: "Baba onların (yani ana-baba bir erkek kardeşlerin) ancak yakınlığını artırmıştır!"

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Ferâiz Kitabı
Konu: Ortak Kılınan Miras Payı Müşerreke Hakkında
2940-) Bize Muhammed rivâyet edip (dedi ki), bize Süfyan, Ebu İshak'tan, (O) el-Hâris'ten, (O da) Hazret-i Ali'den (naklen) rivâyet etti ki, O; (sözkonusu durumda öz erkek kardeşleri ana-bir erkek kardeşlerin miras paylarına) ortak etmiyordu.

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Ferâiz Kitabı
Konu: Ortak Kılınan Miras Payı Müşerreke Hakkında
2941-) Bize Muhammed haber verip (dedi ki), bize Süfyan, Süleyman et-Teymi'den, (O da) Ebu Miclez'den (naklen) rivâyet etti ki; (sözkonusu durumda öz erkek kardeşleri ana-bir erkek kardeşlerin miras paylarına) Osman ortak ediyor, Ali ortak etmiyordu.

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Ferâiz Kitabı
Konu: Ortak Kılınan Miras Payı Müşerreke Hakkında
2942-) Bize Muhammed rivâyet edip (dedi ki), bize Süfyan, ibn Zekvân'dan (naklen) rivâyet etti ki, Zeyd, (sözkonusu durumda öz erkek kardeşleri ana-bir erkek kardeşlerin miras paylarına) ortak ediyordu.

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Ferâiz Kitabı
Konu: Ortak Kılınan Miras Payı Müşerreke Hakkında
2943-) Bize Muhammed rivâyet edip (dedi ki), bize Süfyan, Abdulmelik b. Umeyr'den, (O da) Şureyh'ten (naklen) rivâyet etti ki; O, (sözkonusu durumda öz erkek kardeşleri ana-bir erkek kardeşlerin miras paylarına) ortak ediyordu.

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Ferâiz Kitabı
Konu: Ortak Kılınan Miras Payı Müşerreke Hakkında
2944-) Bize Muhammed İbnu's-Salt rivâyet edip (dedi ki), bize Ebu Şihâb, el-Haccac'dan, (O) Abdulmelik İbnu'l-Muğire'den, (O) Saîd b. Feyruz'dan, (O da) babasından (naklen) rivâyet etti ki; Hazret-i Ömer, (sözkonusu durumda öz erkek kardeşleri ana-bir erkek kardeşlerin miras paylarına) ortak etmek hakkında şöyle dedi: "Baba onların (yani öz erkek kardeşlerin) ancak yakınlığını arttırmıştır!"

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Ferâiz Kitabı
Konu: Ortak Kılınan Miras Payı Müşerreke Hakkında
2945-) Bize Ebu Nuaym haber verip (dedi ki), bize Züheyr, Ebu İshak'tan, (O da) el-Hârisu’l-A'ver'den (naklen) rivâyet etti ki, O şöyle dedi: Bir kişi, (ölenin) ana-bir erkek kardeşi olan amcaoğullarının miras payı hakkında Abdullah'a gelmişti de O; "Bütün mal ana-bir erkek kardeşinindir" deyip onu (yani ana bir kardeş olan amcaoğlunu) ana-baba bir erkek kardeş ölçüsüne -veya "mertebesine"- indirmişti. Sonra Ali geldiğinde bunu O'na sormuş ve kendisine Abdullah'ın görüşünü bildirmiştim. O da şöyle demişti: "Allah O'na merhamet etsin! O gerçekten fakihtir. Bana gelince, ben bu (ana-bir kardeş olan amcaoğluna) Allah'ın takdir ettiğinden fazla verecek değilim: Altıda bir olan bir pay! Sonra o, (geriye kalan mirası) içlerinden bir erkek gibi onlarla paylaşır."

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Ferâiz Kitabı
Konu: Biri Ölenin Kocası, Diğeri Ana Bir Kardeşi Olan İki Amcaoğlu Hakkında
2946-) Bize Muhammed b. Yusuf rivâyet edip (dedi ki), bize Süfyan, Ebu'l-İshak'tan, (O) el-Haris'ten, (O da) Hazret-i Ali'den (naklen) rivâyet etti ki; O'na, biri (ölenin) ana-bir kardeşi olan iki amcaoğhınun (miras payı) hakkında gelmişler ve Ali'ye (yani kendisine); "doğrusu İbn Mes'ud bu (ana-bir kardeş olan amcaoğluna) bütün malı verirdi" demişlerdi de, Ali -Allah O'ndan razı olsun- şöyle karşılık vermişti: "O gerçekten fakihti. Ben olsam ona altıda bir veririm. Geriye kalan (miras) ise aralarında (paylaştırılır)."

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Ferâiz Kitabı
Konu: Biri Ölenin Kocası, Diğeri Ana Bir Kardeşi Olan İki Amcaoğlu Hakkında
2947-) Bize Muhammed b. Yusuf rivâyet edip (dedi ki), bize Süfyan es-Sevri, Ebu Kays el-Evdi'den, (O da) Hüzeyl b. Şurahbil'den (naklen) rivâyet etti ki, O şöyle dedi: Bir adam Ebu Mûsa el-Eş'arî ve Süleyman b. Rebia'ya gelip onlara kız, oğul kızı ve ana-baba bir kızkardeşin (miras durumlarını) sordu da, onlar şöyle cevap verdiler: "(Mirasın) yarısı kızındır. Geriye kalan ise kızkardeşindir. (İstersen) İbn Mes'ud'a git, (sor). O da bize uyacaktır!" Bunun üzerine adam Abdullah'a geldi ve O'na bunu sordu. O da şöyle cevap verdi: "Andolsun ki, ben o halde sapıtmış olurum ve doğru yolda olanlardan olmam! Şüphesiz ben Resûlüllah'ın (sallallahü aleyhi ve sellem) hükmettiği ile hükmederim: (Mirasın) yarısı kızın, altıda biri oğul kızının, geriye kalan ise kızkardeşindir!"

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Ferâiz Kitabı
Konu: Baba Bir Kız Kardeş Hakkında
2948-) Bize Ahmed b. Abdillah haber verip (dedi ki), bize Ebu Şihâb, el-A'meş'ten, (O) Müslim'den, (O) Mesrûk'tan, (O da) Abdullah'tan (naklen) rivâyet etti ki; O, ana-baba bir kızkardeşler ile baba-bir erkek ve kız kardeşlerin (birlikte mirasçı olmaları halindeki miras payları) hakkında görüş beyan ederdi de, şöyle derdi: "Üçte iki, ana-baba bir kız kardeşlerindir. Geriye kalan ise, kadınlara (birşey verilmeksizin) erkeklerindir!" Derken Mesrûk Medine'ye gelmiş ve Zeyd'in bu konudaki görüşünü işitmişti de, bu hoşuna gitmişti. O zaman arkadaşlarından bazısı O'na; "Abdullah'ın görüşünü bırakıyor musun?" demiş, O da şöyle cevap vermişti: "Doğrusu ben Medine'ye geldim ve Zeyd b. Sâbit'i ilimde derinleşmiş olanlardan buldum!" Ahmed sözüne şöyle devam etti: Ben de Ebu Şihâb'a; "Zeyd bu konuda nasıl görüş beyan etmişti?" dedim de O; "onları ortak etmişti" cevabını verdi.

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Ferâiz Kitabı
Konu: Erkek Kardeşler, Kız Kardeşler, Çocuk Ve Çocuğun Çocuğu Hakkında
2949-) Bize Saîd İbnu'l-Muğîre, İsa b. Yunus'tan, (O da) İsmail'den (naklen) rivâyet etti ki, O şöyle dedi: Biz Hakim b. Câbir'in yanında bahsettik ki; ibn Mes'ud, ana-baba bir kızkardeşlerle baba-bir erkek ve kızkardeşlerin (miras payları) hakkında demiş ki, O (yani İbn Mes'ud), (mirasın) üçte ikisini ana-baba bir kız kardeşlere, geriye kalanı ise, kadınlara (birşey vermeksizin) erkeklere verirdi. Bunun üzerine Hakim şöyle dedi: Zeyd b. Sabit demişti ki; "bu, (yani kadınların değil sadece erkeklerin mirasçı olması) cahiliye işindendir! Şüphesiz onların (yani kadınların baba-bir) erkek kardeşleri (artık miras paylarının bir kısmını) onlara geri vermişlerdir!"

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Ferâiz Kitabı
Konu: Erkek Kardeşler, Kız Kardeşler, Çocuk Ve Çocuğun Çocuğu Hakkında
2950-) Bize Muhammed b. Yusuf rivâyet edip (dedi ki), bize Süiyan, Ma'bed b. Halid'den, (O) Mesrûk'tan, (O da) Hazret-i Âişe'den (naklen) rivâyet etti ki; O, iki kızı, oğul kızını ve oğul oğlunu (mirasta) ortak eder, iki kıza üçte iki pay verir; "geriye kalanda ise onları ortak edin" (derdi). Abdullah ise ortak etmez, kadınlara (birşey vermeksizin) erkeklere verir ve "kızkardeşler, kızlar mertebesindedir" derdi.

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Ferâiz Kitabı
Konu: Erkek Kardeşler, Kız Kardeşler, Çocuk Ve Çocuğun Çocuğu Hakkında
2951-) Bize Muhammed b. Yusuf haber verip (dedi ki), bize Süfyan, Ebu Sehl'den, (O da) eş-Şa'bi'den (naklen) rivâyet etti ki; ibn Mes'ud, kız, oğul kızları ve oğul oğlu hakında şöyle görüş beyan ederdi: (O, kızın yarım payını verdikten sonra, diğer mirasçıların paylarına bakardı). Eğer aralarındaki paylaşmada (kadınların payı) altıda birden az olursa, onlara (yine) altıda bir pay verirdi. Altıda birden fazla olursa, onlara (yine) altıda bir pay verirdi.

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Ferâiz Kitabı
Konu: Erkek Kardeşler, Kız Kardeşler, Çocuk Ve Çocuğun Çocuğu Hakkında
2952-) Bize Muhammed b. Süfyan, el-A'meş'ten, (O) İbrahim'den, (O da) Mesrûk'tan (naklen) rivâyet etti ki; O (kızların mirastaki payı üçte ikiyi doldurduğunda da, daha aşağı sıradaki kız sınıflarını bazı durumlarda asabe kabul edip miras paylarına) ortak ediyordu da, Alkâme O'na şöyle demişti: "(Abdullah böyle yapmıyor). Onların arasında Abdullah'tan daha güvenilir biri var mı?" O da şöyle cevap vermişti: "Yok. Fakat ben Zeyd b. Sabit ile Medine âlimlerinin; iki kız, oğul kızı, oğul oğlu ve iki kız kardeş meselesinde (aşağı sıradaki kız sınıflarını bazı durumlarda asabe kabul edip onları miras paylarına) ortak ettiklerini gördüm!"

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Ferâiz Kitabı
Konu: Erkek Kardeşler, Kız Kardeşler, Çocuk Ve Çocuğun Çocuğu Hakkında