Sünen-i Dârimî Hadis Kitabı

1403-) Bize Muhammed b. Yûsuf haber verip (dedi ki), bize Süfyân, es-Süddî'den şöyle dediğini rivâyet etti: Enes b. Mâlik'i şöyle derken işittim: Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) sağ tarafından -yani namazdan (sağ tarafından)- ayrılmıştı.

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Namaz Kitabı
Konu: Kişi Namazdan Hangi Yanından Ayrılır
1404-) Bize el-Hakem b. Mûsa haber verip (dedi ki), bize Hikl, el-Evzâ'î'den rivâyet etti (ki, O şöyle demiş): Bana Hassan b. Atıyye rivâyet edip dedi ki, bana Muhammed b. Ebî Âişe, Ebû Hureyre'den, şöyle dediğini rivâyet etti: Ebû Zerr demiş ki; "yâ Resûlüllah! Servet sahipleri sevapları hep alıp götürdüler. Onlar, bizim kıldığımız gibi namaz kılıyorlar, bizim tuttuğumuz gibi oruç tutuyorlar. Onların, zekât ve sadaka verdikleri mal fazlalıkları da var. Halbuki bizim tasadduk edecek bir şeyimiz yok!" (O zaman) Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuş: "Sana bazı cümleler öğreteyim mi? Bunları söylediğin zaman, senin yaptığının aynısını yapanlar hariç, seni geçmiş olan kimselere kavuşursun, senin arkanda (kalan) kimseler de sana ulaşamazlar." (Ebû Zerr) demiş ki; "evet (öğretin), ya Resûlüllah!" (Resûlüllah da) şöyle buyurmuş: "Her namazın ardında (Allah'ı) otuzüç defa tesbîh edersin, ("Sübkânellah" dersin), ona otuzüç defa hamdedersin ("Elhamdu Lillah" dersin), onu otuzüç defa da tekbir edersin ("Allahu Ekber" dersin) ve bunları; "La İlahe İllallahu Vahdehu Lâ Şerike Leh. Lehu'l-Mulkü ve Lehu'l-Hamdu ve Huve Alâ Külli Şey'in Kadir" (cümleleri) ile bitirirsin."

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Namaz Kitabı
Konu: Namazın Ardında Tesbîhat Yapmak
1405-) Bize Osman b. Ömer haber verip (dedi ki), bize Hişâm b. Hassan, Muhammed b. Sirin'den, (O) Kesîr bs Eflah'tan, (Oda) Zeyd b. Sâbit'ten (naklen) rivâyet etti ki, O şöyle dedi: Biz, her namazın ardında otuzüç defa (Allah'ı) teşbih etmekle, otuzüç defa O'na hamdetmekle ve otuzdört defa da tekbir getirmekle emrolunmuştuk. Sonra bir adama (rüyasında) gelinmiş -veya, Ensar'dan bir adama uykuda rüya gösterilmiş- ve denmiş ki; "Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) size her namazın ardında Allah'ı otuzüç defa teşbih etmenizi, (O'na) otuzüç defa hamdetmenizi ve otuzdört defa da tekbir getirmenizi mi emretti?" O da "evet" demiş. (Bunun üzerine O'na şöyle denmiş): "Artık bunları yirmibeş, yirmibeş yapın ve onlarla beraber tehlil de getirin (yani yirmi beş kere de "Lâ İlahe İllallah" deyin!") O (adam) da bu (rüyayı) Hazret-i Peygamber'e (sallallahü aleyhi ve sellem) haber verince O; "Bunları yapın!" buyurdu.

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Namaz Kitabı
Konu: Namazın Ardında Tesbîhat Yapmak
1406-) Bize Süleyman b. Harb haber verip (dedi ki), bize Hammâd b. Seleme, Dâvûd b. Ebî Hind'den, (O) Zurâre b. Ebî Evfa'dan, (O da) Temîm ed-Dârî'den (naklen) rivâyet etti ki, O şöyle dedi: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: "Şüphe yok ki, kulun kendisinden hesaba çekileceği ilk şey namazdır. Sonunda eğer namazı tam bulunursa onun lehine tam yazılır. Eğer onda bir eksiklik olursa yüce Allah meleklerine şöyle buyurur: "Bakın, kulumun hiç nafile (namazı) var mı da, farzının eksikliklerini ona tamamlayın!" (Kul) Sonra zekâttan, daha sonra da (diğer) amellerden buna göre (hesaba çekilecektir)." Ebû Muhammed (ed-Dârimi) dedi ki; "Hammâd'dan başka hiçkimsenin bunu refettiğini (yani Hazret-i Peygamber'in sözü olarak rivâyet ettiğini) bilmiyorum. Ebû Muhammed'e dendi ki, "(peki) bu, sahih midir?" O da, "evet" dedi."

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Namaz Kitabı
Konu: Kıyamet Gününde Kulun Kendisinden Hesaba Çekileceği İlk Şey
1407-) Bize Ebû Asım, Abdulhamid b. Ca'fer'den haber verdi (ki, O şöyle demiş): Muhammed b. Amr b. Atâ’ rivâyet edip dedi ki, Ebû Humeyd es-Sâ'îdi'yi, Hazret-i Peygamber'in (sallallahü aleyhi ve sellem) Ashabından, biri Ebû Katâde olan on kişinin arasında şöyle derken işittim: "Resûlüllah’ın (sallallahü aleyhi ve sellem) namazını en iyi bileniniz benim!" Bunun üzerine onlar; "Niçin? Sen, ne bizim O'nu en çok takip edenimiz, ne de O'nunla en eski sohbet edenimiz değilsin!" dediler. O ise; "yok, (ben öyle olanınızım!)" dedi. Onlar da; "o halde anlat bakalım!" dediler. O da şöyle anlattı: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) namaza kalktığı zaman ellerini, omuzlarının hizasına getirinceye kadar kaldırır, sonra tekbir alır ve nihayet her kemik yerine yerleşir. Sonra (Kur'an) okur, sonra ellerini, omuzlarının hizasına getirinceye kadar kaldırarak tekbir alır, sonra rukû'a gider ve başını aşağı eğmeyerek, yukarı da kaldırmayarak (düzgün bir şekilde ve vücuttaki) her kemik yerine dönüp (istikrar buluncaya) kadar avuç içlerini dizlerinin üzerine kor, sonra başını kaldırıp, "Semia'llahu Limen Hamideh" der, sonra ellerini, omuzlarının hizasına getirinceye kadar kaldırır, -Ebû Asım O'nun şöyle dediğini zannediyor: "ve tam doğrularak her kemik yerine döner..."-, sonra "Allahu Ekber" der ve (tekbir alırken) yere inip ellerini yanlarından ayırır, sonra secde eder, sonra başını kaldırır ve sol ayağını büküp üzerine oturur, secde ettiğinde ayak parmaklarının (uçlarını kıbleye doğru) açar, sonra dönüp tekrar secde eder, sonra başını kaldırıp "Allahu Ekber" der ve sol ayağım büküp, tam doğrularak her kemik yerine dönünceye kadar üzerine oturur, sonra ayağa kalkar ve diğer rekâtta da bunun aynısını yapardı. O, iki secdeden (sonra) ayağa kalktığı zaman da, namazın başlangıcında yaptığı gibi tekbir alır ve ellerini, omuzlarının hizasına getirinceye kadar kaldırırdı. O, sonra namazın geri kalan kısmında bunun aynısını yapardı. Nihayet, (sonunda) selâm verildiği secde -veya oturma "ka'de"- zamanı gelince sol ayağını geriletir (yani altından sağ tarafına çıkartır) ve sol tarafının üzerine çökerek otururdu. (Râvî Muhammed b. Amr) dedi ki; (Ebû Humeyd anlatmasını bitirince) onlar şöyle dediler: "Doğru söyledin. Resûlüllah'ın (sallallahü aleyhi ve sellem) namazı böyle idi.

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Namaz Kitabı
Konu: Resûlüllahın Sallallahü Aleyhi Ve Selem Namazının Şekli
1408-) Bize Muâviye b. Amr rivâyet edip (dedi ki), bize Zaide b. Kudâme rivâyet edip (dedi ki), bize Asım b. Küleyb rivâyet edip (dedi ki), bana babam haber verdi ki, Vâil b. Hucr O'nahaber verip şöyle demiş: Kendi kendime dedim ki, Resûlüllah’ın (sallallahü aleyhi ve sellem) namazını nasıl kıldığına mutlaka bakacağım dedim ve O'na baktım. O ayağa kalktı, tekbir getirip ellerini, kulaklarının hizasına gelinceye kadar kaldırdı ve sağ elini, sol avucunun sırtının üzerine koydu. (Vâil, sözünün devamında) şöyle dedi: Sonra rukû'a gitmek istediğinde ellerini aynı şekilde kaldırdı ve ardından ellerini dizlerinin üzerine koydu, sonra başını kaldırdı, ellerini de (baş tarafta olduğu gibi) aynı şekilde kaldırdı, sonra secdeye vardı ve avuçlarını kulaklarının hizasına koydu, sonra oturup sol ayağının üzerine çöktü ve sol avucumı, (sol) uyluğunun ve sol dizinin üzerine koydu, sağ dirseğini ise sağ uyluğunun üzerine koydu, sonra iki (parmağını yani orta ve işaret parmaklarını) yumup halka yaptı, sonra (şehâdet) parmağını kaldırdı. Ben de, O'nun, o (şehâdet parmağını) kendisiyle dua ederken hareket ettirdiğini gördüm. (Vâil, sözünün devamında) şöyle dedi: Daha sonra soğuk bir zamanda (Medine'ye) geldim de, cemaatın üzerinde çok elbise gördüm, onlar ellerini (kulak hizasına kaldırırlarken) elbiselerin altından hareket ettiriyorlardı.

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Namaz Kitabı
Konu: Resûlüllahın Sallallahü Aleyhi Ve Selem Namazının Şekli
1409-) Bize Sa'id b. Amir, Sa'id b. Ebî Arûbe'den, (O) Katâde'den, (O) Yûnus b. Cübeyr'den, (O da) Hıttân b. Abdillah er-Rekâşî'den (naklen) haber verdi ki, O şöyle dedi: Ebû Mûsa (bir gün) bize akşam ve yatsı namazlarından birini kıldırdı. Derken cemaatten bir adam; "Namaz, iyilik (sadaka) ve zekât ile (beraber) mi konuldu (yani namaz onlarla beraber mi emredildi, farz kılındı?)" dedi. Ebû Mûsa namazı bitirince; "Şu şu cümleyi söyleyen hanginiz?" dedi. Cemaat sustu (ve bir şey söylemedi). Bunun üzerine O, (korkmuş görünen Hıttân'a); "Hıttân! Onu herhalde sen söyledin!" dedi. (Hıttân da); "Onu ben söylemedim. Ama ondan dolayı beni azarlayacağından korkmuştum" dedi. O esnada cemaatten bir adam; "onu ben söyledim ama onunla sadece hayrı kasdettim" dedi. O zaman Ebû Mûsa şöyle dedi: "Namazda ne söyleyeceğinizi bilmiyor musunuz? Şüphe yok ki, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) (bir gün) bize hutbe irad buyurup namazımızı öğretti, Sünnetimizi açıkladı. (Ebû Mûsa, sözünün devamında) dedi ki, (bu hutbede) O'nun şöyle buyurduğunu zannediyorum: "Namaza kamet getirildiği zaman biriniz size imam olsun da, o tekbir getirdiğinde siz de tekbir getirin. O; "Gayri'l-Mağdûbi Aleyhim ve Led'd-Dâllîn" dediğinde, siz "Amîn" deyin ki, Allah duanıza karşılık versin. O tekbir getirip rukûa gittiğinde siz de tekbir getirip rukû'a gidin. Çünkü imam sizden önce rukaa gider, sizden önce (başını rukûdan) kaldırır." Hazret-i Nebiyyullah (sözünün burasında) şöyle buyurdu: "(İmamın) bu, (sizden önce rüku’dan doğrulusu), buna (yani sizden önce rukû'a gidişine) mukabildir, (binaenaleyh sizin ve onun rukûları eşit olur). O; "Semia'llahu Limen Hamideh" dediğinde ise, siz, "Allahumme Rabbena Leke'l-Hamd" deyin, -veya O, (sadece) "Rabbena Ve Leke'l-Hamd" (deyin) buyurdu-. Çünkü Allah, Peygamberinin dilinden; "Allah, kendisine lamdedenin hamdini kabul eder" buyurmuştur. Sonra o tekbir getirip secdeye gittiği zaman siz de tekbir getirip secdeye gidin. Çünkü imam sizden önce secdeye gider, sizden önce (başını secdeden) kaldırır". Hazret-i Nebiyullah (sözünün burasında) şöyle buyurdu: "(İmamın) bu, (sizden önce secdeden doğrulusu), buna (yani sizden önce secdeye gidişine) mukabildir. Sonra oturma "ka'de" esnasında şunlar, sizin (her) birinizin ilk sözünden olsun: "et-Tehıyyâtu't-Tayyibâtu's-Salâvâtu Lillah. es-Selâmu -veya "Selâmun"- Aleyke Eyyuhe'n-Nebiyyu Ve Rahmetu'llahi ve Berekâtüh. es-selâmu -veya "Selâmun"-Aleyna ve Ala Ibâdi'ilahi's-Sâlihîn. Eşhedu En Lâ îlâhe İllallah. Ve Eşhedu Enne Muhammeden Abduhu Ve Resûluh."

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Namaz Kitabı
Konu: Resûlüllahın Sallallahü Aleyhi Ve Selem Namazının Şekli
1410-) Bize Ebû Asım -ki O, en-Nebîl'dir-, İbn Aclân'dan, (O) el-Makburî'den, (O) Amr b. Süleym'den, (O da) Ebû Katâde'den (naklen) haber verdi, ki, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) (bir gün), boynuna -veya omuzuna- Umâme bint Zeyneb'i bindirmiş olduğu halde namaz kıldırmaya çıkmıştı da, rükû'a gittiğinde onu (yere) koymuş, (secdeden) ayağa kalktığında ise (boynuna) bindirmişti.

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Namaz Kitabı
Konu: Namazda Namaz Dışı İş Yapmak
1411-) Bize Halid b. Mahled rivâyet edip (dedi ki), bize Mâlik, Amir b. Abdillah İbni'z-Zübeyr'den, (O) Amr b. Süleym ez-Zürakî'den, (O da) Ebû Katâde el-Ensâri'den (naklen) rivâyet etti ki, O şöyle dedi: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) (bir gün) namazda iken Ümâme bint Zeyneb bint Resûlüllah'ı (sallallahü aleyhi ve sellem) yüklenmişti de, secdeye gittiğinde onu (yere) koymuş, ayağa kalktığında yüklenmişti.

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Namaz Kitabı
Konu: Namazda Namaz Dışı İş Yapmak
1412-) Bize Ebu'l-Velîd -ki O, et-Tayâlisî'dir- haber verip (dedi ki), bize Leys b. Sa'd rivâyet edip (dedi ki), bana Bukeyr -ki O, İbnu'l-Eşecc'dir-, Abacı Nâbil'den, (O da) Suheyb'den (naklen) haber verdi ki, O şöyle dedi: Resûlüllah'a (sallallahü aleyhi ve sellem) uğramıştım da O'na, namaz kılıyorken selâm vermiştim. O da, selâmımı işaretle almıştı. Leys dedi ki, zannediyorum ki O, "...parmağı ile (işaret ederek almıştı)" dedi.

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Namaz Kitabı
Konu: Namazda Selâm Nasıl Alınır?
1413-) Bize Yahya b. Hassan haber verip (dedi ki), bize Süfyân b. Uyeyne, Zeyd b. Eslem'den, (O da) İbn Ömer'den naklen) rivâyet etti ki, Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) (bir gün) Amr b. Avfoğulları'nın Mescidi'ne girmişti. Halk da içeri girmişti. O namazda iken O'na selâm veriyorlarmış. (İbn Ömer) dedi ki, daha sonra ben (Hazret-i Peygamber'le beraber olan) Suheyb'e; "(Hazret-i Peygamber) onların selâmını nasıl alıyordu?" diye sordum, O da, eliyle işaret ederek; "şöyle (alıyordu)" dedi.

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Namaz Kitabı
Konu: Namazda Selâm Nasıl Alınır?
1414-) Bize Yahya b. Hassan haber verip (dedi ki), bize Süfyân, ez-Zührî'den (O) Ebû Seleme'den, (O da) Ebû Hureyre'den (naklen) rivâyet etti ki, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: "(Namazda imamın bir hatasına dikkat çekme veya birini uyarma gibi durumlarda) "Sübhanellah" demek erkeklere mahsus, el çırpmak ise kadınlara mahsustur."

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Namaz Kitabı
Konu: Sübhanellah Demek Erkekler İçin, El Çırpmak Kadınlar İçin
1415-) Bize Yahya b. Hassan rivâyet edip (dedi ki), bize Hammâd b. Zeyd, Ebû Hâzim'den, (O da) Sehl b. Sa'd'dan (naklen) rivâyet etti ki, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: "Namazınızda, (başkasına bildirme ihtiyacı duyacağınız) birşey başınıza geldiğinde erkekler "Sübhanellah" desin, kadınlar ise el çırpsın."

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Namaz Kitabı
Konu: Sübhanellah Demek Erkekler İçin, El Çırpmak Kadınlar İçin
1416-) Bize Yahya b. Hassan haber verip (dedi ki), bize Sa'id b. Abdirrahman el-Cumehî, Abdulaziz b. Muhammed, Abdulaziz b. Ebî Hâzim ve Süfyân b. Uyeyne, Ebû Hâzim'den, (O) Sehl b. Sa'd'dan, (O da) Hazret-i Peygamber'den (sallallahü aleyhi ve sellem) onun, (yani bir önceki hadisin) aynısını rivâyet etti.

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Namaz Kitabı
Konu: Sübhanellah Demek Erkekler İçin, El Çırpmak Kadınlar İçin
1417-) Bize Mekki b. İbrahim haber verip (dedi ki), bize Abdullah b. Sa'id b. Ebî Hind, Ebu'n-Nadr'dan, (O) Busr b. Sa'id'den, (O da) Zeyd b. Sâbit'den (naklen) rivâyet etti ki, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: "(Nafile) namazı evlerinizde kılmaya bakın! Çünkü kişinin (kıldığı) namazın en hayırlısı, cemaatle (kılınan farz namazlar) hariç, evinde (kıldığı namaz)dır."

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Namaz Kitabı
Konu: Nafile Namazı Hangi Yerde Kılmak Daha Faziletlidir?
1418-) Bize Haşim ibnu'l-Kasım rivâyet edip (dedi ki), bize Şu'be, Yala b. Atâ'dan, şöyle dediğini rivâyet etti: Câbir b. Yezîd İbni'l-Esved es-Süvâ'î'yi, babasından (naklen) rivâyet ederken işittim ki, O (yani Yezîd'in babası, bir gün) Hazret-i Peygamber'le (sallallahü aleyhi ve sellem) sabah namazını kılmış. (Yezîd'in babası) demiş ki, bir de ne görelim! Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) namaz kıldırdığında namaz kılmayarak bir kenarda oturmakta olan iki kişi... (Yezîd'in babası) demiş ki, bunun üzerine (Hazret-i Peygamber) onları çağırttı. Onlar da, tiril tiril titrer bir halde getirildiler. (Hazret-i Peygamber) buyurdu ki; "Sizi (bizimle) namaz kılmaktan ne alıkoydu?" Onlar; "Evlerimizde kılmıştık, (bunun için sizinle kılmadık)" dediler. (O zaman Hazret-i Peygamber) şöyle buyurdu: "Artık (böyle) yapmayın. Evlerinizde kılıp da sonra imama kavuştuğunuz zaman (tekrar) kılın. Çünkü bu (ikinci kılışınız) sizin için nafile (yerine geçer.)" (Yezîd'in babası) sözüne şöyle devam etmiş: Sonra cemaat kalktı, (Hazret-i Peygamber'in) elini tutup yüzlerine sürmeye başladılar. (Yezîd'in babası) demiş ki, ben de elini tutup yüzüme sürdüm de, O'nun kardan daha serin, kokusunun da miskten daha güzel olduğunu gördüm.

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Namaz Kitabı
Konu: Kişinin Namazları, Evinde Kıldıktan Sonra Cemaatle Yeniden Kılması
1419-) Bize Süleyman b. Harb haber verip (dedi ki), bize Vuheyb rivâyet edip (dedi ki), bize Süleyman İbnu'l-Esved, Ebu'l-Mutevekkil en-Nâcî'den, (O da) Ebû Saidden (naklen) rivâyet etti ki, Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) (bir gün) tek başına namaz kılan bir adam gördü de şöyle buyurdu: "Bir adam şuna bir hayır yapsa "sadaka verse" de (gidip) onunla beraber namaz kılsa!."

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Namaz Kitabı
Konu: İçinde Bir Defa Cemaatle Namaz Kılınmış Olan Bir Mescidde İkinci Defa Cemaatle Namaz Kılmak
1420-) Bize Affân haber verip (dedi ki), bize Vuheyb rivâyet edip dedi ki, bize Süleyman ibnü'l-Esved, Ebu'l-Mütevekkil en-Nâci'den, (O da) Ebu Said el-Hudri'den (naklen) rivâyetetti ki, (birgün) bir adam, Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) namazı kılmış iken mescide girdi. Bunun üzerine Hazret-i Peygamber şöyle buyurdu: "Bir adam şuna bir hayır yapsa (sadaka verse) de, (gidip) onunla beraber namaz kılsal" Abdullah ed-Dârimi dedi ki; "(bir kimse ikindi namazını cemaatle bir defa kıldıktan sonra, ikinci bir cemaatle de) ikindi namazını kılabilir. O, akşamı da, (bir defa cemaatle kıldıktan sonra ikinci bir cemaatle) kılabilir; fakat (bu ikinci kılış nafile olacağı için, rekâtları) çift yapar, (yani akşamın üç rekâtını dörde tamamlar.)

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Namaz Kitabı
Konu: İçinde Bir Defa Cemaatle Namaz Kılınmış Olan Bir Mescidde İkinci Defa Cemaatle Namaz Kılmak
1421-) Bize Sa'id b. Amir, Hişâm'dan, (O) Muhammed'den, (O da) Ebû Hureyre'den (naklen) haber verdi ki, bir adam; "Ya Resûlüllah, dedi, insan tek (parça) bez içinde namaz kılabilir mi?" O şöyle buyurdu: "Hepiniz iki (parça) bez bulabiliyor mu? Hepinizin iki (parça) bezi var mı?"

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Namaz Kitabı
Konu: Tek Bez İçinde Namaz Kılmak
1422-) Bize Ubeydullah b. Mûsa ve Muhammed b. Yûsuf, Süfyân'dan, (O) Ebu'z-Zinâd'dan, (O) el-A'rec'den, (O da) Ebû Hureyre'den (naklen) haber verdi ki, O şöyle dedi: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: "Sizden biri, omuzlarının üzerinde (düşmesine mani olacak) bir şeyi bulunmayan tek (parça) bez içinde namaz kılmasın!"

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Namaz Kitabı
Konu: Tek Bez İçinde Namaz Kılmak
1423-) Bize Yezid b. Harun haber verip (dedi ki), bize Muhammed b. Amr, Ebu Seleme'den, (O da) Ebû Hureyre'den (naklen) haber verdi ki, O şöyle dedi: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) iki giyinişten, yani birinizin, avret yeri ile gök arasında hiçbir şey olmaksızın bir beze sarınmasından (ihtıbâ'dan) ve sağır bürünüşten (sammâ'dan), yahûdilerin bürünüşünden men'etti.

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Namaz Kitabı
Konu: Sağır Bürünüşün Yasaklanması
1424-) Bize Sa'id b. Amir ve Ebu'l-Velîd, Şu'be'den, (O) Süleyman eş-Şeybâni'den (O) Abdullah b. Şeddâd'dan, (O da) Hazret-i Meymûne'den (naklen) haber verdiler ki, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) seccade üzerinde namaz kılardı.

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Namaz Kitabı
Konu: Seccade Üzerinde Namaz Kılmak
1425-) Bize Ubeydullah b. Abdilmecîd ve Abdullah b. Mesleme haber verip dediler ki, bize Mâlik, İshak b. Abdillah b. Ebî Talha'dan, (O da) Enes'ten (naklen) rivâyet etti ki, Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) bir hasır üzerinde namaz kılmıştı.

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Namaz Kitabı
Konu: Seccade Üzerinde Namaz Kılmak
1426-) Bize Ebû Asım, Abdulhamîd b. Ca'fer'den, (O) Yezîd b. Ebî Habîb'den, (O) Mu'âviye b. Hudeyc'den, (O da) Muâviye b. Ebî Süfyân'dan (naklen) haber verdi ki; O, Hazret-i Ümmü Habibe'ye şunu sormuş: "Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), içinde seninle beraber yatmış olduğu kumaş (giysi) içinde namaz kılar mıydı?" O da; "Evet, onda bir pislik görmediği zaman (kılardı.)" karşılığını vermiş.

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Namaz Kitabı
Konu: Kadın Giysilerinin İçinde Namaz Kılmak
1427-) Bize Ebul-Velîd et-Tayâlisî haber verip (dedi ki), bize Leys b. Sa'd, Yezid b. Ebî Habib'den, (O) Süveyd b. Kays'tan, (O) Mu'âviye b. Hudeyc'den, (O) Muâviye b. Ebî Süfyân'dan, (O da) Hazret-i Peygamber'in (sallallahü aleyhi ve sellem) hanımı olan kırkardeşi Ümmü Habibeden (naklen) rivâyet etti ki; O, O'na; Hazret-i Peygamber'in (sallallahü aleyhi ve sellem), içinde O'nunla cima’ yapmış olduğu kumaş (giysi) içinde "namaz kılar mıydı?" diye sormuş, O da; "evet, onda bir pislik görmediği zaman (kılardı.)" karşılığını vermiş.

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Namaz Kitabı
Konu: Kadın Giysilerinin İçinde Namaz Kılmak
1428-) Bize Osman b. Ömer rivâyet edip (dedi ki), bize Şu'be, Ebû Mesleme'den -ki O, Sa'id b. Yezîd el-Ezdî'dir-, şöyle dediğini haber verdi: Enes b. Malik'e "Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) pabuçlarıyla namaz kılar mıydı?" diye sordum, O da; "evet, (kılardı)" dedi.

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Namaz Kitabı
Konu: Pabuçlarla Namaz Kılmak
1429-) Bize Haccâc b. Minhâl ve Ebu'n-Nu'mân rivâyet edip dediler ki, bize Hammâd b. Seleme, Ebû Ne'âme es-Sa'dî'den, (O) Ebû Nadra'dan, (O da) Ebû Sa'id el-Hudrî'den (naklen) rivâyet etti ki, O şöyle dedi: Bir ara Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) Ashabına namaz kıldırıyordu. Derken pabuçlarını çkarıp soluna koydu. Bunun üzerine (Ashabı) da pabuçlarını çıkardılar. Sonra (Hazret-i Peygamber) namazını bitirince; "Sizi, papuçlarınızı (bir kenara) atmaya ne sevketti?" buyurdu. Onlar da; "Senin çıkardığını gördük, biz de çıkardık!" dediler. (O zaman Hazret-i Peygamber) şöyle buyurdu: "Doğrusu Cebrail bana geldi ve bana haber verdi ki, onlarda pislik -veya "insan pisliği"- var. Bunun için biriniz mescide geldiği zaman papuçlarını ters çevirsin ve eğer onlarda bir pislik görürse (onu) yok etsin, (sonra) onlarla namaz kılsın!"

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Namaz Kitabı
Konu: Pabuçlarla Namaz Kılmak
1430-) Bize Sa'id b. Âmir, Sa'id b. Ebî Arûbe'den, (O) İsl'den, (O) Ata'dan, (O da) Ebû Hureyre'den (naklen) rivâyet etti ki, O, "sarkıtma"yı kerîh gördü ve bunun (kerih olması görüşünün) Hazret-i Peygamber'e (sallallahü aleyhi ve sellem) ait olduğunu söyledi (bunu Hazret-i Peygamber'e ref etti).

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Namaz Kitabı
Konu: Namazda Sarkıtma’nın Yasaklanması
1431-) Bize Sa'id b. Amir, Şu'be'den, (O) Mihvel "Muhavvel'-den, (O) Ebû Sa'id"den, (O da) Ebû Râfî'den naklen) haber verdi ki, O şöyle dedi: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) beni, saçlarımı bağlayıp toplamış (topuz yapmış) olduğum halde -veya O, "bağlamış olduğum (halde)" demiştir- secde ederken görmüştü de onları çözmüştü.

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Namaz Kitabı
Konu: Saçların Bağlanıp Toplanması Hakkında
1432-) Bize Abdullah b. Salih haber verip (dedi ki), bana Bekr -ki O, İbn Mudar'dır-, Amr'dan -yani ibnu'l-Hâris'ten-, (O da) Bukery'den (naklen) rivâyet etti ki, İbn Abbâs'ın âzâdlısı Küreyb O'na rivâyet etmiş ki, İbn Abbâs, Abdullah İbnu'l-Hâris'i, başının (saçı) arkasından bağlanıp toplanmış, (topuz yapılmış) olduğu halde namaz kılarken görmüş ve (kalkıp) onları çözmeye başlamış, öbürü (yani Abdullah İbnu'l-Hâris) de hareketsiz durup O'na bir şey dememiş. Sonra, (namazı bitirince) İbn Abbâs'a dönüp; "başımdan sana ne!" demiş, O da şu karışlığı vermiş: "Gerçekten ben Resûlüllah'ı (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyururken işittim: "Bu (şekilde namaz kılanın) durumu, ancak, (elleri arkasında iple) bağlanmış olarak namaz kılan kimsenin durumu gibidir."

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Namaz Kitabı
Konu: Saçların Bağlanıp Toplanması Hakkında
1433-) Bize Nuaym b. Hammâd haber verip (dedi ki), bize Abdulaziz -ki O, İbn Muhammed'dir-, Süheyl'den, (O) Abdurrahman b. Ebî Sa'îd'den, (O) babasından, (O da) Hazret-i Peygamber'den (sallallahü aleyhi ve sellem) (naklen) rivâyet etti ki, O şöyle buyurdu: "Biriniz esnediği zaman elini kapasın. Çünkü (insan esnediğinde ağzını kapamazsa) şeytan ağzına girer," Ebû Muhammed (ed-Dârimi) dedi ki, "yani "(...elini) ağzının üzerine (kapasın...)".

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Namaz Kitabı
Konu: Namazda Esnemek
1434-) Bize Haccâc b. Minhâl haber verip (dedi ki), bize Hammâd b. Seleme, Hişâm b. Urve'den, (O) babasından, (O) Hazret-i Âişe'den, (O da) Hazret-i Peygamber'den (sallallahü aleyhi ve sellem) (naklen) rivâyet etti ki O şöyle buyurdu: "Birinizin, namaz kılıyorken uykusu geldiğinde, uykusu gidinceye kadar (gidip) uyusun. Çünkü o (uykulu bir halde namaz kılarsa) belki, Allah'tan bağış dileyeyim derken kendine sövüp (beddua eder)."

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Namaz Kitabı
Konu: Uykusu Bastıranın Namaz Kılmasının Mekrûhluğu
1435-) Bize Yezid b. Harun haber verip (dedi ki), bize Ca'fer -ki O, İbnu'l-Hâris'tir-, Mansûr'dan, (O) Hilâlden, (O) Ebû Yahya'dan, (O da) Abdullah b. Amr'dan (naklen) rivâyet etti ki, O şöyle dedi: Bana, Hazret-i Peygamber'in (sallallahü aleyhi ve sellem) "kişinin oturarak kıldığı namazın (sevabı), (ayakta kılınan) namazın (sevabının) yarısı (kadardır)" buyurduğu ulaşmıştı. (Abdullah, sözünün devamında) şöyle dedi: Sonra (bir gün) Hazret-i Peygamber'in (sallallahü aleyhi ve sellem) huzuruna, o oturarak namaz kılıyorken girdim. Bunun üzerine; "ya Resûlüllah, dedim, vakıa şu ki, bana senin; "kişinin oturarak kıldığı namaz, namazın yarısıdır" buyurduğun ulaşmıştı, halbuki sen oturarak namaz kılıyorsun!" şöyle buyurdu: "Evet, (öyle dedim). Fakat ben, sizden biri gibi değilim."

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Namaz Kitabı
Konu: Oturarak Kılanın Namazı Ayakta Kılanın Namazının Yarısına Eşittir
1436-) Bize Abdullah b. Salih haber verip (dedi ki), bana el-Leys rivâyet edip (dedi ki), bana Yûnus, İbn Şihâb'dan rivâyet etti (ki, O şöyle demiş); Bana es-Sâ'ib b. Yezîd, el-Muttalib b. Ebî Vedâ'a'dan (naklen) rivâyet etti ki, Hazret-i Peygamberin (sallallahü aleyhi ve sellem) hanımı Hazret-i Hafsa şöyle demiş: Resûlüllah'ı (sallallahü aleyhi ve sellem), nafile namazını oturarak kılarken görmemiştim. Nihayet vefatından bir yıl veya iki yıl öncesi olunca, O'nu, nafile namazını oturarak kılarken ve (bu namazında okuduğu Sûreyi, en uzunlarından daha uzun olacak kadar yavaş ve güzel bir şekilde okurken görmüştüm

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Namaz Kitabı
Konu: Oturarak Nafile Namaz Kılmak
1437-) Bize Osman b. Ömer haber verip (dedi ki), bize Malik, ez-Zühri'den, (O) es-Sâ'ib b. Yezîd'den, (O) el-Muttalib b. Ebî Vedâ'a'dan, (O) Hazret-i Hafsa'dan, (O da) Hazret-i Peygamber’den (sallallahü aleyhi ve sellem) (naklen) bunu, (yani bir önceki) hadisi haber verdi.

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Namaz Kitabı
Konu: Oturarak Nafile Namaz Kılmak
1438-) Bize Vehb b. Cerir rivâyet edip (dedi ki), bize Hişâm, Yahya b. Ebî Kesîr'den, (O da) Ebû Seleme'den rivâyet etti (ki, O şöyle demiş); Bana Mu'aykîb rivâyet etti ki, Resûlüllah'a (sallallahü aleyhi ve sellem) mescidde silip yok etme hakkında soruldu da, O şöyle buyurdu: "Mutlaka yapacaksan, bari bir defa (yapmakla yetin!)" Hişâm şunu ekledi: Zannediyorum ki O (Mu'aykîb); "yaniçakıl taşlarını silip yok etme, (düzleme, giderme hakkında soruldu)" demiş .

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Namaz Kitabı
Konu: Namaz Kılarken Çakıl Taşlarını Silip Yok Etmekten Men
1439-) Bize Muhammed b. Yûsuf haber verip (dedi ki), bize İbn Uyeyne, ez-Zühri'den, (O) Ebu'l-Ahvas'tan, (O da) Ebû Zerr'den (naklen) rivâyet etti ki, O şöyle dedi: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: "Biriniz namaza kalkıp (da kılmaya başladığı zaman), rahmet onunla yüz yüze geleceği için, artık çakıl taşlarını silip yok etmesin, (onları düzlemekle, yok etmekle uğraşmasın!)"

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Namaz Kitabı
Konu: Namaz Kılarken Çakıl Taşlarını Silip Yok Etmekten Men
1440-) Bize Yahya b. Hassan haber verip (dedi ki), bize Hüşeym rivâyet edip (dedi ki), bize Seyyar rivâyet edip dedi ki, ben Yezîd el-Fakîr'i, şöyle derken işittim: Ben Câbir b. Abdillah'ı şöyle derken işittim: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: "Bana, benden önce hiçbir Peygambere verilmeyen beş şey verildi: (Eskiden) Peygamber özel olarak kendi topluluğuna Peygamber gönderilirdi, ben ise genel olarak bütün insanlara Peygamber gönderildim. Bana ganimetler helâl kılındı, onlar benden öncekilere haram kılınmışlardı. Bana yer yüzü, iyi ve temiz olarak mescid ve temiz-temizliyici kılındı. Düşmanımız bizden, bir aylık mesafeden korkar. Bana şefaat verildi."

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Namaz Kitabı
Konu: Mezarlıklar Ve Hamamlar Dışında Yeryüzünün Hepsi Temiz Ve Temizleyicidir
1441-) Bize Sa'id b. Mansûr haber verip (dedi ki), bize Abdulaziz b. Muhammed rivâyet etti -(Sa'id dedi ki;) "bunu ondan ben istemiştim"-; O dedi ki, bana Amr b. Yahya, babasından, (O da) Ebû Sa'id el-Hudri'den (naklen) haber verdi ki, O şöyle dedi: "Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: "Mezarlıklar ve hamamlar hariç, yer yüzünün hepsi mesciddir. " Ebû Muhammed (ed-Dârimi'ye); "mezarlıkta kılınan namaz, (farzın yerine getirilmiş olması için) kâfi gelir mi?" denildi de O; "mezarın üzerinde olmadığında, evet (kâfi gelir)" karşılığını verdi. O (sözünün devamında) şöyle dedi: "Bu Hadisi, râvilerin (hepsi) mursel olarak rivâyet etmişlerdir."

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Namaz Kitabı
Konu: Mezarlıklar Ve Hamamlar Dışında Yeryüzünün Hepsi Temiz Ve Temizleyicidir
1442-) Bize Muhammed b. Minhâl haber verip (dedi ki), bize Yezid b. Zurey' rivâyet edip (dedi ki), bize Hişâm b. Hassan, Muhammed'den, (O da) Ebû Hureyre'den (naklen) rivâyet etti ki, O şöyle dedi: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: "Namaz vakti gelir de, koyun ve keçilerin (su kenarındaki) yatak yerleri ile develerin su kenarındaki yatak yerlerinden başka bir yer bulamadığınızda, koyun ve keçilerin (su kenarındaki) yatak yerlerinde namaz kılın, (ama) develerin su kenarındaki yatak yerlerinde namaz kılmayın."

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Namaz Kitabı
Konu: Bab Koyun Ve Keçilerin Yatak Yerleri İle Devlerin Yatak Yerlerinde Namaz Kılmak
1443-) Bize Ebû Asım, Abdulhamid b. Ca'fer'den rivâyet etti (ki, O şöyle demiş): Babam, Mahmûd b. Lebîd'den (naklen) rivâyet etti, ki, Hazret-i Osman, (Hazret-i Peygamber'in) Mescidi'ni (genişletmek için ilâveler yapıp yeniden) inşa etmek istediğinde halk bunu hoş karşılamamıştı. Bunun üzerine O şöyle demişti: Ben Resûlüllah'ı (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyururken işittim: "Kim Allah (rızası) için bir mescid (cami) inşa ederse, Allah da onun için Cennet'te aynısını inşa eder."

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Namaz Kitabı
Konu: Kim Allah İçin Bir Mescid Yaparsa
1444-) Bize Yahya b. Hassan haber verip (dedi ki), bize Malik Enes ve Fuleyh b. Süleyman, Amir b. Abdillah İbni'z-Zübeyr'den, (O) Amr b. Süleym'den, (O da) Ebû Katâde'den (naklen) rivâyet ettiler ki, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), şöyle buyurdu: "Biriniz mescide (camiye) geldiği vakit, oturmadan önce iki rekât namaz kılsın."

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Namaz Kitabı
Konu: Mescide Girdiğinde İki Rekât Namaz Kılmak
1445-) Bize Yahya b. Hassan rivâyet edip (dedi ki), bize Abdulaziz b. Muhammed, Rebîa b. Ebî Abdirrahman'dan, (O da) Abdulmelik b. Sa'îd b. Süveyd'den (naklen) haber verdi ki, O şöyle dedi: Ebû Humeyd'i -veya Ebû Useyd el-Ensârî'yi-, şöyle derken işittim: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: "Biriniz Mescid'e (camiye) girdiği vakit, Peygamber'e (salâtü) selâm getirsin, sonra da; "Allahumme'fteh Lî Ebvâbe Rahmetik: Allahım! Bana rahmetinin kapılarını aç" desin. (Camiden) çıktığı vakit ise, "Allahumme înni Es'elüke Min Fadlik: Allahım! Gerçekten ben senden, senin fazlından (nasîbler, helâl nzıklar) isterim" desin.

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Namaz Kitabı
Konu: Mescide Giriş Esnasında Söylenilecek Söz
1446-) Bize Hâşim İbnu'l-Kasım rivâyet edip (dedi ki), bize Şu'be rivâyet edip dedi ki, Katâde'ye; "Enes'i, Hazret-i Peygamber'den (sallallahü aleyhi ve sellem) (naklen), "Mescide tükürmek günâhtır" derken işittin mi?" dedim de O, şu karşılığı verdi: "Evet, (işittim. Tükürme'nin) keffâreti ise (tükrüğü, toprağa) gömmektir."

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Namaz Kitabı
Konu: Mescide Tükürmenin Mekrûhluğu
1447-) Bize Yezîd b. Harun haber verip (dedi ki), bize Humeyd, Enes'ten (naklen) haber verdi ki, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: "Şüphe yok ki, kul, namaz kıldığı zaman ancak Rabb'ine niyazda bulunur -veya "Rabb'i, onunla kıble arasındadır"-. Bundan dolayı biriniz tükürdüğü zaman sol tarafına veya ayağının altına tükürsün, yahut şöyle yapsın." -(Hazret-i Peygamber bunu buyururken) elbisesine tükürmüş ve O'nun bir tarafını (diğer) tarafla ovmuştu.

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Namaz Kitabı
Konu: Mescide Tükürmenin Mekrûhluğu
1448-) Bize Süleyman b. Harb haber verip (dedi ki), bize Hammâd b. Zeyd, Eyyûb'dan (O) Nâfi'den, (O da) İbn Ömer'den (naklen) rivâyet etti ki, O şöyle dedi: Bir ara Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) bir konuşma yapıyordu. Derken mescidin kıblesinde sümük (veya tükürük) görüverdi. Bunun üzerine mesciddekilere öfkelendi ve şöyle buyurdu: "Muhakkak ki Allah'ın (kıblesi), biriniz namazında olduğunda onun (yüzünün) tarafındadır. Binaenaleyh (kıbleye) sakın tükürmesin -veya sakın sümkürmesin!-" buyurdu. (Hazret-i Peygamber) sonra emretti de o (sümük veya tükrüğün) yeri kazıldı -veya "emretti de (sümük ve tükürük kazınıp yeri) bulaştırıldı-. Hammâd dedi ki, (İbn Ömer'in ancak; "(yeri) za'ferânla (bulaştırıldı, yani yerine za'ferân sürüldü.)" dediğini biliyorum.

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Namaz Kitabı
Konu: Mescide Tükürmenin Mekrûhluğu
1449-) Bize Süleyman b. Davûd rivâyet edip (dedi ki), bize İbrahim b. Sa'd, ez-Zührî'den, (O da) Humeyd b. Abdirrahman'dan (naklen) rivâyet etti ki, Ebû Sa'id ile Ebû Hureyre O'na haber vermişler ki, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) (bir gün) mescidin duvarında tükürük görmüş. Bunun üzerine bir çakıl alarak onu kazıyıp yok etmiş, sonra da şöyle buyurmuş: "Biriniz tükürdüğünde (veya sümkürdüğünde) ne yüzünü (döndüğü) tarafa, ne de sağ tarafına sakın tükürmesin (veya "sümkürmesin"), sol tarafına veya ayağının altına tükürsün."

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Namaz Kitabı
Konu: Mescide Tükürmenin Mekrûhluğu
1450-) Bize Sa'id İbnu'l-Muğire rivâyet edip (dedi ki), bize Mu'temir, Davûd b. Ebî Hind'den, (O) Ebû Harb b. Ebi'l-Esved ed-Düelî'den, (O) amcasından, (O da) Ebû Zerr'den (naklen) rivâyet etti ki, O şöyle dedi: (Bir gün) ben mescidde uyuyorken Nebiyyullah (sallallahü aleyhi ve sellem) yanıma geldi ve bana ayağıyla vurup; "Seni burada uyurken mi görüyorum?" buyurdu. Ben de; "Ya Nebiyyallah! Bana gözlerim galip gelmiş, (uyuya kalmışım!)" dedim .

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Namaz Kitabı
Konu: Mescidde Uyumak
1451-) Bize Mûsa b. Halid, Ebû İshak el-Fezârî'den, (O) Ubeydullah b. Ömer'den, (O) Nâfi'den, (O da) İbn Ömer'den (naklen) rivâyet etti ki, O şöyle dedi; (Bir zamanlar) Mescid'de geceliyordum. (O zaman) evli değildim. Derken rüyada gördüm ki, sanki ben, içinde asılı adamlar bulunan bir kuyuya götürülmüşüm de (orada benim için); "onu sağ tarafa götürün!" denilmiş. Sonra ben bu rüyayı Hazret-i Hafsa'ya zikrettim ve "onu Resûlüllah'a (sallallahü aleyhi ve sellem) anlat!" dedim. O da O'na anlatmış. O; "bunu kim görmüş?" buyurmuş. O da; "İbn Ömer (görmüş.)" demiş. Bunun üzerine Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuş: "Ne güzel delikanlı -veya "ne güzel adam!" buyurmuş.-. Keşke gecenin bir kısmında (kalkıp) namaz kılmayı âdet edinse!." (İbn Ömer) dedi ki, ben (o zamanlar) uyuduğumda, sabah oluncaya kadar kalkmazdım. (Nâfı') dedi ki, ondan sonra İbn Ömer gece (kalkıp) namaz kılmayı âdet edindi.

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Namaz Kitabı
Konu: Mescidde Uyumak
1452-) Bize el-Hasan b. Ebî Yezîd el-Kûfî haber verip (dedi ki), bize Abdulazîz b. Muhammed rivâyet edip (dedi ki), bana Yezîd b. Husayfa, Muhammed b. Abdirrahman b. Sevbân'dan, (O) babasından, (O da) Ebû Hureyre'den (naklen) haber verdi ki, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: "Mescidde (camide) bir şey satan veya satın alan bir kimse gördüğünüz vakit; "Allah ticaretini kazançlı kılmasın!" deyin. Onda bağırarak kayıp eşya arayıp soruşturan bir kimse gördüğünüzde ise; "Allah onu sana geri çevirmesin!" deyin."

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Namaz Kitabı
Konu: Veriş Yapmaktan Men