Sünen-i Dârimî Hadis Kitabı
1753-)
Bize Osman b. Muhammed rivâyet edip (dedi Ki), Dize Abde, Hişam b. Urve'den, (O) babasından, (O) Asım b. Ömer'den, (O da) Hazret-i Ömer'den (naklen), O'nun şöyle dediğini rivâyet etti: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: "Gece gelip gündüz gidince ve güneş batınca, iftar vaktine girersin."
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Oruç Kitabı
Konu: İftarın Hemen Yapılması Hakkında
1754-)
Bize Ebu'n-Nu'man haber verip (dedi ki), bize Sabit b. Yezid rivâyet edip (dedi ki), bize Asım, Hafsa'dan, (O) er-Rebab ed-Dabbiyye'den, (O da) amcası Selman b. Amir'den (naklen) rivâyet etti ki, Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: "Biriniz iftar edeceğinde hurma ile iftar etsin. Eğer (hurma) bulamazsa, su ile iftar etsin. Çünkü su temiz ve temizleyicidir. "
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Oruç Kitabı
Konu: Kendileriyle İftar Edilmesi Müstehab Olan Şeyler
1755-)
Bize Ya'lâ haber verip (dedi ki), bize Abdulmelik, Atâ'dan, (O) Zeyd b. Halid el-Cuheni'den, (O da) Hazret-i Peygamber'den (sallallahü aleyhi ve sellem) (naklen), O'nun şöyle buyurduğunu rivâyet etti: "Kim bir oruçluyu iftar ettirirse ona, onun (yani oruçlunun) sevabının aynısı yazılır. Bununla beraber bu, o oruçlunun sevabından da (hiçbir şey) eksiltmez."
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Oruç Kitabı
Konu: Bir Oruçluyu İftar Ettirenin Fazileti
1756-)
Bize Halid b. Mahled haber verip (dedi ki), bize Malik, Ebu'z-Zinâd'dan, (O) el-A'rac'dan, (O da) Ebu Hüreyre'den (naklen), O'nun şöyle dediğini rivâyet etti: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), iki defa; "Visalden (yani arada iftar etmeyip iki günün orucunu birleştirmek suretiyle peşpeşe oruç tutmaktan) sakının!" buyurmuştu da (Ashab); "ama sen visal yapıyorsun" demişlerdi. Bunun üzerine O şöyle buyurmuştu: "Şüphe yok ki, ben sizin gibi değilim. Muhakkak ki ben gecemi, Rabb'im beni yedirip içirerek geçiririm!"
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Oruç Kitabı
Konu: Oruçta Visal Yasağı
1757-)
Bize Saîd İbnu'r-Rebi' rivâyet edip (dedi ki), bize Şu'be, Katâde'den, (O da) Enes'ten (naklen), O'nun şöyle dediğini rivâyet etti: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem); "Visal yapmayınız, (yani arada iftar etmeyip iki günün orucunu birleştirmek suretiyle peşpeşe oruç tutmayınız!)" buyurmuştu da; "şüphesiz sen bunu yapıyorsun" denilmişti. Bunun üzerine O; "Şüphe yok ki, ben sizin gibi değilim. Muhakkak ki ben yedirilir, içirilirim!" buyurmuştu.
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Oruç Kitabı
Konu: Oruçta Visal Yasağı
1758-)
Bize Abdullah b. Salih rivâyet edip (dedi ki), bize el-Leys rivâyet edip (dedi ki), bana Yezid b. Abdillah, Abdullah b. Habbâb'dan, (O da) Ebu Saîd el-Hudri'den (naklen) rivâyet etti ki, O, Resûlüllah'ı (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyururken işitmiş: "Visal yapmayınız. Hanginiz visal yapmak isterse, seher (vaktine) kadar visal yapsın!" (Ashab); "muhakkak ki sen visal yapıyorsun, ya Resûlüllah" demişler. (O zaman Hazret-i Peygamber) şöyle buyurmuş: "Gerçekten ben, beni yediren bir yediricim, beni içiren (bir içiricim) olduğu bir halde gecelerim!"
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Oruç Kitabı
Konu: Oruçta Visal Yasağı
1759-)
Bize Abdullah b. Salih rivâyet edip (dedi ki), bana el-Leys rivâyet edip (dedi ki), bana Ukayl, İbn Şihâb'dan rivâyet etti (ki, O şöyle demiş:) Bana Ebu Seleme b. Abdirrahman haber verdi ki, Ebu Hüreyre şöyle demiş: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) visalden menetmişti de, bazı müslümanlar; "ama sen visal yapıyorsun" demişlerdi. Bunun üzerine Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem); "Şüphesiz ben sizin gibi değilim. Muhakkak ki ben, Rabb'im beni yedirip içirdiği bir halde gecelerim!" buyurmuştu. Ama onlar visal yapmaktan vazgeçmeye (yine razı olmayınca, (Hazret-i Peygamber) onlara (ibret) olsun diye bir gün visal yapmış, sonra (tekrar) bir gün visal yapmış, sonra da onlar (Şevval yani bayram) hilâlini görmüşlerdi. O zaman (Hazret-i Peygamber, visalden) vazgeçmeye razı olmadıklarından dolayı onları azarlarcasına; "Eğer (hilâlin görülmesi) gecikseydi, size (ibret olsun diye visali) daha fazla yapacaktım!" buyurmuştu.
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Oruç Kitabı
Konu: Oruçta Visal Yasağı
1760-)
Bize Muhammed b. Yusuf, Süfyân'dan, (O) Hişam b. Urve'den, (O) Urve'den, (O da) Hazret-i Âişe'den (naklen) haber verdi ki, Hamza b. Amr el-Eslemi, Resûlüllah'a (sallallahü aleyhi ve sellem) sorup şöyle dedi: "Ya Resûlüllah! Ben yolculuğa çıkmak istiyorum. Bana ne emir buyurursunuz, (orucu tutayım mı, tutmayayım mı?)" (Resûl-i Ekrem) buyurdu ki: "Dilersen orucunu tut, dilersen orucunu aç!"
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Oruç Kitabı
Konu: Yolculukta Oruç Tutmak
1761-)
Bize Halid b. Mahled haber verip (dedi ki), bize Malik, ez-Zühri'den, (O) Ubeydullah b. Abdillah b. Utbe'den, (O da) İbn Abbas'tan (naklen) rivâyet etti ki, O şöyle dedi: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), fetih yılı (H. 8. yıl) yola çıkmış ve (yolculuğu esnasında) el-Kedid'e varıncaya kadar (Ramazan) orucunu tutmuş, insanlar da oruçlarını tutmuşlardı. Sonra orucunu açmış, bunun üzerine insanlar da oruçlarını açmışlardı. Böylece onlar, Resûlüllah'ın (sallallahü aleyhi ve sellem) fiillerinden en yeni olanı alıp uygularlardı.
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Oruç Kitabı
Konu: Yolculukta Oruç Tutmak
1762-)
Bize Haşim İbnu'l-Kasım ve Ebu'l-Velid haber verip (dediler ki), bize Şu'be, Muhammed b. Abdirrahman el-Ensari'den rivâyet etti ki, O şöyle demiş: Ben Muhammed b. Amr ibni'l-Hasan'ı, Cabir b. Abdillah'tan (naklen) rivâyet ederken işittim ki; O anlatmış ki, Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) (bir defasında) bir yolculukta imiş. Derken bir kalabalık görmüş. (Orada), üzerine gölgelik yapılan bir adam varmış. "Ne bu?" buyurmuş. "Bu, (fenalık geçiren) bir oruçlu!" demişler. Bunun üzerine Hazret-i Peygamber şöyle buyurmuş: "Yolculukta oruç tutmak, (yapılması kesinlikle istenilen) hayırlı işlerden değildir!"
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Oruç Kitabı
Konu: Yolculukta Oruç Tutmak
1763-)
Bize Osman b. Muhammed haber verip (dedi ki), bize Yunus, ez-Zühri’den, (O) Safvan b. Abdillah'tan, (O) Ümmü'd-Derdadan, (O da) Ka'b b. Asım el-Eşari'den (naklen) rivâyet etti ki, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: "-Yolculukta oruç tutmak, (yapılması kesinlikle istenilen) hayırlı işlerden değildir!"
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Oruç Kitabı
Konu: Yolculukta Oruç Tutmak
1764-)
Bize Muhammed b. Ahmed rivâyet edip (dedi ki), bize Süfyan rivâyet edip (dedi ki), bize ez-Zühri, Safvan b. Abdillah b. Safvan'dan, (O) Ümmü'd-Derda'dan, (O) Ka'b b. Asım el-Eş’ari'den, (O da) Hazret-i Peygamber'den (sallallahü aleyhi ve sellem) (naklen) rivâyet etti ki, O şöyle buyurdu: "Yolculukta oruç tutmak, (yapılması kesinlikle istenilen) hayırlı işlerden değildir!"
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Oruç Kitabı
Konu: Yolculukta Oruç Tutmak
1765-)
Bize Ebu'l-Muğîre rivâyet edip (dedi ki), bize el-Evzaî, Yahya'dan, (O) Ebu Kılâbe'den, (O) Ebu'l-Muhacir'den, (O da) Ebu Ümeyye ed-Damri'den (naklen) rivâyet etti ki, O şöyle dedi: Bir yolculuktan (gelip) Resûlüllah'ın (sallallahü aleyhi ve sellem) huzuruna çıkmış ve kendisine selâm vermiştim. Sonra çıkmaya yeltendiğimde; "Yemeği bekle, Ebu Ümeyye!" buyurmuştu. (Ebu Ümeyye, sözüne devamla) dedi ki, bunun üzerine ben; "doğrusu ben oruçluyum, ya Nebiyyallah!" demiştim. O zaman (Hazret-i Peygamber) şöyle buyurmuştu: "Gel de yolcu hakkında sana haber vereyim: Muhakkak ki Allah ondan, (Ramazan) orucunu ve (dört rekâtlı farz) namazların yarısını kaldırmıştır." Ebu Muhammed (ed-Dârimî) dedi ki: "Yolcu (Ramazanda) isterse orucunu tutar, isterse orucunu açar."
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Oruç Kitabı
Konu: Orucunu Açmak Konusunda Yolcuya Tanınan Kolaylık
1766-)
Bize Abdullah b. Yezid el-Mukri' rivâyet edip (dedi ki), bize Saîd b. Ebi Eyyub rivâyet edip (dedi ki), bana Yezid b. Ebi Habib rivâyet etti ki, Küleyb b. Zühl, Ubeyd b. Cebr'den (naklen) O'na haber vermiş ki, (Ubeyd) şöyle demiş: Ebu Basra el-Ğıfari ile birlikte Ramazanda el-Fustat'tan bir gemiye bindik. Derken gemi demir aldı. Ardından O'na kahvaltısı getirildi. Sonra O (bana); "yaklaş!" dedi. Ben de; "(Şehrin) evlerini görmüyor musun?" dedim. O zaman Ebu Basra da; "Resûlüllah'ın (sallallahü aleyhi ve sellem) Sünnetinden yüz mü çevirdin?" dedi.
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Oruç Kitabı
Konu: Kişi, Yolculuk Yapmak İsteğiyle Evinden Çıktığında Ne Zaman Orucunu Açar?
1767-)
Bize Muhammed b. Yusuf, Süfyan'dan, (O) Habib b. Ebi Sabit’den, (O) Ebu'l Mutavvis'ten, (O) babasından, (O da) Ebu Hüreyre'den (naklen) haber verdi ki, O şöyle dedi: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: "Kim, ne (Şer'i) bir müsaade, ne de bir hastalık olmaksızın Ramazan ayından bir gün orucunu bozarsa, artık yıl boyu oruç tutsa da, yılın tamamının orucu onu ödeyemez!"
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Oruç Kitabı
Konu: Ramazan Ayındada İken Bile Bile Bir Gün Orucunu Bozan Kimse
1768-)
Bize Ebu'l-Velid haber verip (dedi ki), bize Şu'be rivâyet edip (dedi ki), bana Habib b. Ebi Sabit haber verip dedi ki, ben Umâre b. Umeyr'i, Ebu'l-Mutavvis'ten, (O) babasından, (O) Ebu Hüreyre'den, (O da) Hazret-i Peygamber'den (sallallahü aleyhi ve sellem) (naklen) rivâyet ederken işittim ki, (Hazret-i Peygamber) şöyle buyurmuş: "Kim, Allah'ın kendisine verdiği bir müsaade olmaksızın Ramazanda bir gün orucunu bozarsa, yılın (tamamının) orucu (bile) onu ödeyemez!"
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Oruç Kitabı
Konu: Ramazan Ayındada İken Bile Bile Bir Gün Orucunu Bozan Kimse
1769-)
Bize Süleyman b. Davud el-Haşimi rivâyet edip (dedi ki), bize İbrahim b. Sa'd, ez-Zühri'den, (O) Humeyd b. Abdirrahman'dan, (O da) Ebu Hüreyre'den (naklen) rivâyet etti ki, O şöyle dedi: Resûlüllah'a (sallallahü aleyhi ve sellem) bir adam gelip; "mahvoldum!" dedi. (Resûl-i Ekrem); "Peki, seni mahveden nedir?" buyurdu. (O adam); "Ramazan ayında (gündüzün) karımla cinsi münasebet yaptım" dedi. (Resûl-i Ekrem); "O halde bir köle âzâd et!" buyurdu. (Adam); "bende (köle) yok" dedi, (Resûl-i Ekrem); "O halde peşpeşe iki ay oruç tut!" buyurdu. (Adam); "gücüm yetmez" dedi. (Resûl-i Ekrem); "Peki, altmış yoksulu doyur!" buyurdu. (Adam); "(Bu kadar yiyeceği) bulamam" dedi. (Ebu Hüreyre, sözüne devamla) dedi ki, derken Resûlüllah'a (sallallahü aleyhi ve sellem), içinde hurma bulunan bir zenbil getirildi. O zaman (Hazret-i Peygamber); "(O meseleyi) soran nerede? Şunu sadaka olarak ver!" buyurdu. (Adam da; "benim ailemden daha fakire mi (vereceğim), ya Resûlüllah? Vallahi, şu (Medine'nin) iki taşlığı arasında bizden daha fakir olan hiçbir ev ehli yoktur" dedi. Bunun üzerine Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), yan dişleri görünecek kadar gülerek; "O halde siz (ona daha müstehaksınız)" buyurdu.
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Oruç Kitabı
Konu: Ramazan Ayında Gündüzün Karısıyla Cinsi Münasebet Yapan Kimse Hakkında
1770-)
Bize Ubeydullah b. Abdilmecid rivâyet edip (dedi ki), bize Malik, İbn Şihâb'dan, (O) Humeyd b. Abdirrahman'dan, (O da) Ebu Hüreyre'den (naklen) rivâyet etti ki, "Bir adam Ramazanda orucunu bozdu..." Sonra O, (yani Ubeydullah veya Malik, yukarıdakinin benzeri olan) Hadisi zikretti.
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Oruç Kitabı
Konu: Ramazan Ayında Gündüzün Karısıyla Cinsi Münasebet Yapan Kimse Hakkında
1771-)
Bize Yezid b. Hârûn haber verip (dedi ki), bize Yahya b. Saîd el-Ensari rivâyet etti ki, Abdurrahman ibnu'l-Kasım O'na haber vermiş ki, Muhammed b. Ca'fer ibnu'z-Zübeyr kendisine haber vermiş ki, O, Hazret-i Âişe'yi, şöyle derken işitmiş: (Birgün) bir adam Hazret-i Peygamber'e (sallallahü aleyhi ve sellem) sorup, yandığını (mahvolduğunu) söyledi. (Hazret-i Peygamber) de ona, kendisine ne olduğunu sordu. O, hanımıyla Ramazanda cinsi münasebet yaptığını söyledi. Derken Hazret-i Peygamber'e (sallallahü aleyhi ve sellem), arak denilen ve içinde hurma bulunan bir zenbil getirildi de (Resûlüllah); "Yanıp (mahvolan) kimse nerede?" buyurdu. Adam da ayağa kaltı. O zaman (Hazret-i Peygamber); "Şunu sadaka olarak ver!" buyurdu.
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Oruç Kitabı
Konu: Ramazan Ayında Gündüzün Karısıyla Cinsi Münasebet Yapan Kimse Hakkında
1772-)
Bize Yezid b. Hârûn haber verip (dedi ki), bize Şerik, el-A'meş'ten, (O) Ebu Salih'ten, (O) Ebu Saîd el-Hudri'den, (O da) Hazret-i Peygamberden (sallallahü aleyhi ve sellem) (naklen) haber verdi ki; O, bir kadına; "Mutlaka onun (yani kocanın) izniyle (nafile) oruç tut!" buyurdu.
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Oruç Kitabı
Konu: Kadının, Kocasının İzni Olmadan Nafile Oruç Tutması Yasağı
1773-)
Bize Muhammed b. Ahmed haber verip (dedi ki), bize Süfyan, Ebu'z-Zinâd'dan, (O) el-Arac'dan, (O) Ebu Hüreyre'den, (O da) Hazret-i Peygamber'den (sallallahü aleyhi ve sellem) (naklen) rivâyet etti ki, O şöyle buyurdu: "Kadın, Ramazan dışında kocası yanında bulunuyorken onun izni olmaksızın hiçbir gün nafile oruç tutamaz!"
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Oruç Kitabı
Konu: Kadının, Kocasının İzni Olmadan Nafile Oruç Tutması Yasağı
1774-)
Bize Muhammed b. Yusuf, Süfyan'dan, (O) Ebu'z-Zinâd'dan, (O) Mûsa b. Ebi Osman'dan, (O) babasından, (O) Ebu Hüreyre'den, (O da) Hazret-i Peygamber'den (sallallahü aleyhi ve sellem) (naklen) haber verdi ki, O şöyle buyurdu: "Kadın, kocası yanında bulunuyorken, onun izni olmaksızın hiçbir gün oruç tutamaz."
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Oruç Kitabı
Konu: Kadının, Kocasının İzni Olmadan Nafile Oruç Tutması Yasağı
1775-)
Bize Haccâc b. Minhâl rivâyet edip (dedi ki), bize Hammâd b. Seleme, Hişam b. Urve'den, (O) babasından, (O da teyzesi) Hazret-i Âişe'den (naklen) rivâyet etti ki, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) oruçlu iken (hanımlarını) öperdi. (Bu haberi naklettikten) sonra Urve şöyle dedi: İyi bilin ki, o (yani öpme), sadece hayra(!) davet eder!
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Oruç Kitabı
Konu: Öpme Hususunda Oruçluya Kolaylık
1776-)
Bize Sa'd b. Hafs et-Talhi haber verip (dedi ki), bize Şeyban, Yahya b. Ebi Kesir'den, (O) Ebu Seleme'den (O) Ömer b. Abdilaziz'den, (O) Urve'den, (O da teyzesi) Hazret-i Âişe'den (naklen) rivâyet etti ki, Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem), oruçlu iken kendisini öperdi.
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Oruç Kitabı
Konu: Öpme Hususunda Oruçluya Kolaylık
1777-)
Bize Ebu'l-Velid et-Tayâlisî rivâyet edip (dedi ki), bize Leys b. Sa'd, Bukeyr b. Abdillah ibni'l-Eşecc'den, (O) Abdulmelik b. Saîd el-Ensari'den, (O) Cabir b. Abdillah'tan, (O da) Ömer ibnu'l Hattab'dan (naklen) rivâyet etti ki, O şöyle dedi: (Birgün) neşelenip coştum ve oruçlu olduğum halde (hanımımı) öptüm. Bunun Üzerine Resûlüllah'a (sallallahü aleyhi ve sellem) gelip; "hakikaten ben bugün büyük bir iş işledim, oruçlu olduğum halde (hanımımı) öptüm" dedim. O; "Ne dersin, (oruçlu iken) ağzında su çalkasan (bu orucuna zarar verir mi?)" buyurdu. "Bu durumda (oruca) zarar vermez" dedim. O da; "O halde neyi (soruyorsun?)" buyurdu.
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Oruç Kitabı
Konu: Öpme Hususunda Oruçluya Kolaylık
1778-)
Bize Ebu Asım haber verip (dedi ki), ibn Güreye rivâyet edip (dedi ki), bana Ebu Bekr kendisine, babasından (naklen) Hazret-i Âişe Ona haber vermişler hanından (yam onunla cinsi münasebetinden) dolayı cünüb olarak sabahlar, sonra (yine de) orucunu tutarmış.
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Oruç Kitabı
Konu: Oruç Tutmak İstediği Halde Cünüb Olarak Sabahlayan Kimse Hakkında
1779-)
Bize Osman b. Muhammed haber verip (dedi ki), bize Cerir, Hişam'dan, (O) İbn Sîrîn'den, (O) Ebu Hüreyre'den, (O da) Hazret-i Peygamber'den (sallallahü aleyhi ve sellem) (naklen) rivâyet etti ki, O (Resûlüllah) şöyle buyurdu: "Kim oruçlu olduğu halde unutup da yiyip içerse, orucunu tamamlasın. Çünkü onu ancak Allah yedirip içirmistir."
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Oruç Kitabı
Konu: Oruçlu İken Unutarak Yiyen Kimse Hakkında
1780-)
Bize Ebu Ca'fer Muhammed b. Mihran el-Hammâl haber verip (dedi ki), bize Hatim b. İsmail, el-Haris b. Abdirrahman b. Zübâb'dan, (O) amcasından, (O da) Ebu Hüreyre'den (naklen) rivâyet etti ki, O şöyle dedi: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: "Biriniz, oruçlu olduğu halde unutarak yediği veya içtiği, sonra da (oruçlu olduğunu) hatırladığında orucunu tamamlasın. Çünkü onu ancak Allah yedirip içirmiştir." Ebu Muhammed (ed-Dârimî) dedi ki: "Hicazlılar (bu kimsenin o orucunu) kaza edeceğini söylüyorlar. Ben ise, kaza etmeyeceği kanaatindeyim."
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Oruç Kitabı
Konu: Oruçlu İken Unutarak Yiyen Kimse Hakkında
1781-)
Bize Abdüssamed b. Abdilvaris haber verip (dedi ki), bana babam rivâyet edip (dedi ki), bana Hüseyin el-Muallim, Yahya b. Ebi Kesir'den, (O) el-Evzai'den, (O) Yeis İbnu'l-Velid'den, (O) babasından, (O) Ma'dan b. Ebi Talha'dan, (O da) Ebu'd-Derda'dan (naklen) rivâyet etti ki, Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) kustu ve bunun üzerine orucunu açtı.
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Oruç Kitabı
Konu: Oruçlunun Kusması
1782-)
(Ma'dan dedi ki), sonra ben Dımeşk Camisi'nde Sevban ile karşılaştım ve bunu O'na anlattım. O da; "doğru söylemiş, O'na, (abdest alması veya ağzını yıkaması için) bu (seferki) abdest suyunu ben dökmüştüm" dedi.
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Oruç Kitabı
Konu: Oruçlunun Kusması
1783-)
Bize İshak b. İbrahim haber verip (dedi ki), bize İsa b. Yunus, Hişam b. Hassandan, (O) İbn Sîrîn'den, (O da) Ebu Hüreyre'den (naklen) rivâyet etti ki, O şöyle dedi: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: "Oruçlunun ağzına istemediği halde kusmuk geldiğinde ona, (o günün orucunun) kazası gerekmez. (Ama iradesiyle) kasten kusarsa, ona (o günün orucunun) kazası gerekir." İsa (b. Yunus) dedi ki, "Basralılar zannettiler ki, Hişam bu (Hadisin rivâyetinde) yanılmıştır. İşte ihtilaf noktası buradadır."
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Oruç Kitabı
Konu: Bu Konudaki Kolaylık
1784-)
Bize Yezid b. Hârûn haber verip (dedi ki), Asım, Abdullah b. Zeyd'den, (O) Ebu'l-Eş'as es-San'ani'den, (O) Ebu Esma' er-Rahabi'den, (O da) Şeddâd b. Evs'ten (naklen) haber verdi ki, O şöyle dedi: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ile birlikte Ramazanın onsekizinde (bir yerden) geçtik de, (Resûlüllah) kan aldıran bir adam gördü. Bunun üzerine Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem); şöyle buyurdu: "Kan alan da, (kendisinden) kan alınan da orucunu bozmuştur!"
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Oruç Kitabı
Konu: Kan Almak Hıcâmet Oruçlunun Orucunu Bozar
1785-)
Bize Vehb b. Cerir haber verip (dedi ki), bize Hişam, Yahya'dan, (O da) Ebu Kılâbe'den (naklen) rivâyet etti ki, Ebu Esma' er-Rahabi O'na rivâyet etmiş ki, Sevban kendisine rivâyet edip şöyle demiş: Bir ara Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) el-Baki'de yürüyordu. Bir de gördü ki, bir adam kan aldırıyor. Bunun üzerine; "Kan alan da, (kendisinden) kan alınan da orucunu bozmuştur!" buyurdu. Ebu Muhammed (ed-Dârimî) dedi ki: "Ben Ramazandaki oruçta kan aldırmaktan sakınırım."
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Oruç Kitabı
Konu: Kan Almak Hıcâmet Oruçlunun Orucunu Bozar
1786-)
Bize Amr b. Avn haber verip (dedi ki), bize Halid b. Abdillah, Ebu Uyeyne'nin azadlısı olan Vâsıl'dan, (O) Beşşar b. Ebi Seyf’ten (O) el-Velid b. Abdirrahman'dan, (O) Iyaz b. Ğutayf’tan, (O da) Ebu Ubeyde ibnu'l Cerrah'tan (naklen) rivâyet etti ki, O şöyle dedi: Resûlüllah 'i (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyururken işittim: "Oruç, (oruçlu) onu yarıp yırtmadıkça (zedelemedikçe, onun için) bir kalkandır!" Ebu Muhammed (ed-Dârimî) dedi ki: "(Hazret-i Peygamber, orucu) gıybetle (zedelemeyi) kastediyor."
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Oruç Kitabı
Konu: Oruçlu Gıybet Eder De Orucunu Yarıp Yırtar
1787-)
Bize Ebu Nuaym haber verip (dedi ki), bize Abdurrahman ibnu'n-Nu'man Ebu'n-Numan el-Ensari rivâyet edip (dedi ki), bana babam, dedemden (naklen) rivâyet etti ki, dedem, Hazret-i Peygamber'e (sallallahü aleyhi ve sellem) getirilmiş, O da başını okşamış ve şöyle buyurmuş: "Gündüz oruçlu iken gözüne sürme çekme. Gece ise, ismidle gözüne sürme çek. Çünkü o, görmeyi aydınlatır, kılları bitirip büyütür!" Ebu Muhammed (ed-Dârimî) dedi ki: "(Oruçlunun) sürme çekmesinde bir mahzur görmüyorum."
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Oruç Kitabı
Konu: Oruçlunun Sürme Çekmesi
1788-)
Bize Abdullah b. Salih haber verip (dedi ki), bana Bekr -ki O İbn Mudar'dır-, Amr ibnu'l-Haris'ten, (O) Seleme İbnu'l-Ekva'nın azadlısı Yezidden, (O da) Seleme'den (naklen) rivâyet etti ki, O şöyle dedi: "Şu ayet, yani "O (orucu tutmaya) gücü yeten (ama onu tutmayanlar) üzerine, bir yoksul doyumu fidye gerekir" ayeti nazil olduğunda, oruç tutmayıp fidye vermek isteyen kimseler (böyle) yaparlardı. Nihayet, o (ayetten) sonraki ayet nazil oldu da onun hükmünü yürürlükten kaldırdı, (onu neshetti).
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Oruç Kitabı
Konu: Yüce Allahın; O Halde Sizden Kim Bu Ayda Hazır Bulunursa, Onda Oruç Tutsun Ayetinin Açıklaması Hakkında
1789-)
Bize Ebu'n-Nu'man haber verip (dedi ki), bize Hammâd b. Seleme, Simâk b. Harb'dan, (O) Ümmü Hâni'nin kızının oğlu veya Ümmü Hâni'nin oğlunun oğlu Harun'dan, (O da) Ümmü Hâni'den (naklen) rivâyet etti ki, Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem), (birgün) kendisi oruçlu iken yanına girmişti. Derken (içinde içilecek birşey bulunan) bir kap getirilmiş, O da içmiş, sonra (kabı) kendisine vermiş, kendisi de içmişti. (O zaman Ümmü Hâni' orucunu bozduğunu, ne yapması gerektiğini sormuş), Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) de şöyle buyurmuştu: "Şayet (bozduğun bu oruç) Ramazan (orucunun) kazası idiyse (yerine) bir gün oruç tut. Nafile idiyse, onu istersen kaza et, istersen kaza etme."
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Oruç Kitabı
Konu: Nafile Olarak Oruçlu Sabahlayan, Sonra Orucunu Açan Kimse Hakkında
1790-)
Bize Osman b. Muhammed rivâyet edip (dedi ki), bize Cerir, Yezid b. Ebi Ziyâd'dan, (O) Abdullah ibnu'l-Haris'ten, (O da) Ümmü Hâni’den (naklen) rivâyet etti ki, O şöyle dedi: Mekke'nin fethedildiği gün(ler)de (birgün) Hazret-i Fâtıma gelip Resûlüllah'ın (sallallahü aleyhi ve sellem) soluna, Ümmü Hâni' ise sağına oturmuştu. (Ümmü Hâni', sözüne devamla) dedi ki, derken hizmetçi kadın, içinde bir içecek bulunan bir kap getirip O'na vermiş, O da ondan içmiş, sonra onu Ümmü Hâni'ye vermiş, O da ondan içmiş, ardından şöyle demişti: "Ya Resûlüllah, gerçekten ben orucumu bozdum. Ben oruçlu idim!" Bunun üzerine (Hazret-i Peygamber) O'na; "Birşey mi kaza ediyordun?" diye sormuş, O; "hayır!" demiş, (Hazret-i Peygamber de); "O halde, nafile idiyse, (orucunu bozman) sana zarar vermez!" buyurmuştu. Muhammed (ed-Dârimî) dedi ki: "Ben bu (Hadisin zahirinin delâlet ettiği) görüşü kabulleniyorum."
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Oruç Kitabı
Konu: Nafile Olarak Oruçlu Sabahlayan, Sonra Orucunu Açan Kimse Hakkında
1791-)
Bize Haccâc b. Minhâl haber verip (dedi ki), bize Süfyan b. Uyeyne, Ebu'z-Zinâd'dan, (O) el-A'rec'den, (O da) Ebu Hüreyre'den (naklen) rivâyet etti ki, O şöyle dedi: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: "Biriniz oruçlu iken yemeğe çağrıldığı zaman, "gerçekten ben oruçluyum" desin."
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Oruç Kitabı
Konu: Oruçlu İken Yemeğe Çağrılan Kimse, Gerçekten Ben Oruçluyum Desin
1792-)
Bize Haşim İbnu'l-Kasım haber verip (dedi ki), bize Şu'be, Habib el-Ensari'den rivâyet etti ki, O şöyle demiş: Ben, Leyla adlı bir azadlımızı, ninesi Ümü Umara bint Ka'b'dan (naklen) rivâyet ederken işittim ki, Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) (birgün) O'nun yanına girmiş, O da O'na bir yiyecek getirilmesini istemiş. (Yiyecek getirilince, Hazret-i Peygamber) O'na; "yiyin!" buyurmuş. Bunun üzerine O; "doğrusu ben oruçluyum" demiş. O zaman Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuş: "Şüphe yok ki, oruçlunun yanında (birşey) yenildiğinde, (yiyenler yemelerini) bitirinceye kadar -(Hazret-i peygamber) belki de; "yemelerini tamamlayıncaya kadar" buyurmuştu-, melekler ona hayırdua ederler!"
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Oruç Kitabı
Konu: Oruçlunun Yanında Birşey Yenildiğinde Ne Olacağı Hakkında
1793-)
Bize Ubeydullah, İsrail'den, (O) Mansur'dan, (O) Salim'den, (O) Ebu Seleme'den, (O da) Ümmü Seleme'den (naklen) haber verdi ki, O şöyle dedi: Resûlüllah’ın (sallallahü aleyhi ve sellem) Şaban (ayı) hariç, hiçbir ayı tam olarak oruçla geçirdiğini görmedim. Çünkü O, bu (ayı), peşpeşe gelen (oruçlu) iki ay olmaları için Ramazana bitiştirirdi. O (bazan) bir ayda (o kadar) oruç tutardı ki, biz "(artık O, hiç) orucunu açmayacak" derdik. (Bazan de o kadar) orucunu açardı ki, biz "(artık O, hiç) oruç tutmayacak" derdik!
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Oruç Kitabı
Konu: Şaban Orucunu Ramazan Orucuna Bitiştirmek
1794-)
Bize Abdussamed b. Abdulvaris haber verip (dedi ki), bize Abdurrahman el-Hanefî -ki O'na, Abdurrahman b. İbrahim denilir-, el-Ala'dan, (O) babasından, (O da) Ebu Hüreyre'den (naklen) rivâyet etti ki, O şöyle dedi: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: "Şabanın yarısı olunca oruç tutmaktan (kendinizi) alıkoyunuz!"
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Oruç Kitabı
Konu: Şabanın Yarıya Varmasından Sonra Oruç Tutma Yasağı
1795-)
Bize el-Hakem İbnu’l-Mübarek, Abdulaziz b. Muhammed'den, (O) el-Alâ'dan, (O) babasından, (O da) Ebu Hüreyre'den (naklen), bunun (yani bir önceki Hadisin) benzerini haber verdi.
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Oruç Kitabı
Konu: Şabanın Yarıya Varmasından Sonra Oruç Tutma Yasağı
1796-)
Bize Yezid b. Hârûn haber verip (dedi ki), bize el-Cureyri, Ebu’l-Alâ' ibni'ş-Şıhhîir'den, (O) Mutarrif’ten, (O da) Imran b. Husayn’dan (naklen) haber verdi ki, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bir adama; "Bu ayın "serer'inde oruç tuttun mu?" buyurdu. O da; "hayır" dedi. (O zaman Hazret-i Peygamber); "Ramazan orucunu (bitirip) açtığın zaman, iki gün oruç tut" buyurdu.
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Oruç Kitabı
Konu: Ayın Sonunda Oruç Tutmak
1797-)
Bize Muhammed b. İsa haber verip (dedi ki), bize Ebu Avâne, Ebu Bişr'den, (O) Saîd b. Cubeyr'den, (O da) İbn Abbas'tan (naklen) rivâyet etti ki, O şöyle dedi: Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem), Ramazan'dan başka hiçbir ayı tam olarak oruçla geçirmemiştir. Gerçekten O oruç tuttuğunda, biri; "hayır, vallahi O (artık hiç) orucunu açmayacak!" diyecek kadar (fazla) oruç tutardı. Orucunu açtığında ise, biri; "hayır, vallahi O (artık hiç) oruç tutmayacak!" diyecek kadar (fazla) orucunu açardı.'
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Oruç Kitabı
Konu: İ Peygamberin Orucu Hakkında
1798-)
Bize Muhammed b. Yusuf, el-Evzai'den, (O) Katâde'den, (O), Mutarrif b. Abdillah ibni'ş-Şihhîr'den, (O da) babasından (naklen) haber verdi ki, O şöyle dedi: (Birgün) Resûlüllah’ın (sallallahü aleyhi ve sellem) yanında, senenin her günü (daima) oruç tutan bir adamdan bahsedildi de, O şöyle buyurdu: "(Bu adam) ne oruç tutmuş, ne oruç tutmamış!'"
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Oruç Kitabı
Konu: Senenin Her Günü Oruç Tutmaktan Men
1799-)
Bize Yezid b. Hârûn haber verip (dedi ki), bize el-Avvam rivâyet edip (dedi ki), bize Süleyman rivâyet etti ki; O, İbn Ebi Süleyman'dan işitmiş ki; O, Ebu Hüreyre'yi şöyle derken işitmiş: Dostum (Hazret-i Peygamber) bana, (hiç) terketmeyeceğim üç şeyi, yani mutlaka vitir (namazını kılarak) uyumamı, her aydan üç gün oruç tutmamı ve kuşluğun iki rekat (namazını) bırakmamamı tavsiye etti.
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Oruç Kitabı
Konu: Her Aydan Üç Gün Oruç Tutmak Hakkında
1800-)
Bize Ebu'l-Velid haber verip (dedi ki), bize Şu'be, Abbas el-Cureyri'den, (O) Ebu Osman'dan, (O da) Ebu Hüreyre'den (naklen), onun (yani bir önceki Hadisin) benzerini rivâyet etti.
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Oruç Kitabı
Konu: Her Aydan Üç Gün Oruç Tutmak Hakkında
1801-)
Bize Ebu'l-Velid rivâyet edip (dedi ki), bize Şu'be, Muaviye b. Kurre'den (O), babasından, (O da) Hazret-i Peygamber'den (sallallahü aleyhi ve sellem) (naklen) rivâyet etti ki, O şöyle buyurdu: "Ak (günlerde) oruç tutmak, senenin her günü oruç tutup iftar etmek (demektir)."
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Oruç Kitabı
Konu: Her Aydan Üç Gün Oruç Tutmak Hakkında
1802-)
Bize Ebu Asım, İbn Cureyc'den, (O) Abdulhamid b. Cübeyr b. Şeybe'den, (O da) Muhammed b. Abbâd b. Ca'fer'den (naklen) haber verdi ki, O şöyle dedi: Cabir'e, "Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem), cuma günü oruç tutmayı menetti mi?" dedim. O da; "Evet! Şu Ev'in, (Kabe'nin) Rabb'ine andolsun ki, (onu yasaklamıştı)!" cevabını verdi.
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Oruç Kitabı
Konu: Cuma Günü Oruç Tutma Yasağı Hakkında