Sünen-i Dârimî Hadis Kitabı
3104-)
Bize Yahya b. Hassan rivâyet edip (dedi ki ) bize İbn Ebi'z-Zinâd, babasından, (O) Harice b. Sâbit’ten (naklen) rivâyet etti ki, O şöyle dedi: Yıkık altında kalma ve boğulmada ölüm (zamanlan) karışan birbirlerine mirasçı durumundaki her bir topluluğun (fertleri), birbirlerine mirasçı olamazlar. Onlara (geride kalan) diriler mirasçı olur!
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Ferâiz Kitabı
Konu: Boğulanların Mirası
3105-)
Bize Yahya b. Hassan rivâyet edip (dedi ki), bize Hammâd b. Zeyd, Yahya b. Atik'ten rivâyet etti ki, O şöyle demiş: Ben Ömer b. Abdilaziz'in mektuplarından birinde okudum ki, O; üzerlerine ev çöküp de hangilerinin daha önce öldüğü bilinemeyen topluluk hakkında şöyle demiş: "Ölülerin bazısı bazısına mirasçı kılınmaz, diriler ölülere mirasçı kılınır."
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Ferâiz Kitabı
Konu: Boğulanların Mirası
3106-)
Bize Nuaym b. Hâlid, Abdulaziz b. Muhammed'den rivâyet etti (kı, O şöyle demiş): Bize Cafer, babasından (naklen) rivâyet etti ki Ummü Gülsüm ile oğlu Zeyd aynı günde ölmüşler. O zaman (olaya haber vermek üzere çıkan) bağırıcı kadınlar yolda karşılaşmışlar (ve hangisinin daha önce öldüğü anlaşılamamış). Bundan dolayı onlardan her biri diğerine mirasçı olamamış.
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Ferâiz Kitabı
Konu: Boğulanların Mirası
3107-)
Bize Ca'fer b. Avn haber verip (dedi ki), bize İbn Ebi Leyla, eş-Şa'bi'den (naklen) haber verdi ki, Şam'da bir ev topluluğun üzerine çökmüş de, Hazret-i Ömer bazısını bazısına mirasçı kilmış.
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Ferâiz Kitabı
Konu: Boğulanların Mirası
3108-)
Bize Ebû Nuaym rivâyet edip (dedi ki), bize Süfyân, Hariş'ten, (O) babasından, (O da) Hazret-i Ali'den (naklen) rivâyet etti ki; O, Sıffîn'de öldürülen iki kardeşten birini diğerine mirasçı kılmıştı.
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Ferâiz Kitabı
Konu: Boğulanların Mirası
3109-)
Bize Yezid b. Hârûn haber verip (dedi ki), bize Humeyd, Bekr b. Abdillah el-Muzeni'den (naklen) haber verdi ki, bir adam ölmüş ve geriye halasıyla teyzesini bırakmış da, Hazret-i Ömer, halaya erkek kardeşin payını, teyzeye kız kardeşin payını vermiş.
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Ferâiz Kitabı
Konu: Erhamın Mirası
3110-)
Bize Ahmed b. Abdillah haber verip (dedi ki), bize Ebû Şihâb, el-A'meş'ten, (O da) İbrahim'den (naklen) rivâyet etti ki, O şöyle dedi: Kim (ölene) doğum yönünden bir akrabalık vasıtasıyla yaklaşırsa, ona (ölene), kendisi vasıtasıyla yaklaştığı akrabalıktan dolayı (miras payı) verilir!
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Ferâiz Kitabı
Konu: Erhamın Mirası
3111-)
Bize Ahmed b. Abdillah rivâyet edip (dedi ki), bize Ebû Şihâb rivâyet edip dedi ki, bana Ebû İshak eş-Şeybâni, eş-Şa'bi'den rivâyet etti ki; O, geriye halasım ve erkek kardeşinin kızını bırakan kimse hakkında şöyle dedi: Mal, erkek kardeşinin kızınındır.
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Ferâiz Kitabı
Konu: Erhamın Mirası
3112-)
Bize Ebû Nuaym rivâyet edip (dedi ki), bize Şerîk, Leys'ten, (O) Muhammed İbnu'l-Muntedir'den, (O) Ebû Hüreyre'den, (O da) Hazret-i Peygamber'den (sallallahü aleyhi ve sellem) (naklen) rivâyet etti ki, O şöyle buyurdu: "Dayı, hiç mirasçısı olmayan kimsenin mirasçısıdır. "
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Ferâiz Kitabı
Konu: Erhamın Mirası
3113-)
Bize Ebû Nuaym rivâyet edip (dedi ki), bize Hasan, Âbide'den, (O da) İbrahim'den (naklen) rivâyet etti ki, Hazret-i Ömer ve Abdullah, dayıyı mirasçı kılma görüşünü benimsediler.
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Ferâiz Kitabı
Konu: Erhamın Mirası
3114-)
Bize Ebû Nuaym rivâyet edip (dedi ki), bize Hasan, Süleyman b. Ebi İshak'tan, (O da) eş-Şa'bi'den (naklen) rivâyet etti ki; O, hala ve erkek kardeş kızı hakkında şöyle dedi: "Mal, erkek kardeşin kızınındır."
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Ferâiz Kitabı
Konu: Erhamın Mirası
3115-)
Bize Ebû Nuaym rivâyet edip (dedi ki), bize Hasan, Süleyman'dan, (O) bazılarından, (O da) İbrahim'den (naklen) haber verdi ki; O, "(Hala ile erkek kardeş kızı meselesinde mal) halanındır" dedi.
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Ferâiz Kitabı
Konu: Erhamın Mirası
3116-)
Bize Ebû Nuaym rivâyet edip (dedi ki), bize Süfyân, eş-Şeybani'den, (O da) eş-Şa'bi'den (naklen) rivayat etti ki; O, erkek kardeş kızı ve hala hakkında şöyle dedi: "Mal, erkek kardeşin kızına verilmiştir."
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Ferâiz Kitabı
Konu: Erhamın Mirası
3117-)
Bize Ya'lâ rivâyet edip (dedi ki), bize Zekeriyya, Âmir'den, (O da) Mesrûk'tan (naklen) rivâyet etti ki; O, vefat eden ve erkek kardeşinin kızı ile dayısından başka hiçbir mirasçısı olmayan adam hakkında şöyle dedi: "Dayıya kız kardeşinin payı, erkek kardeşinin kızına da babasının payı vardır!"
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Ferâiz Kitabı
Konu: Erhamın Mirası
3118-)
Bize Ebû Nuaym rivâyet edip (dedi ki), bize Yunus, Âmir'den rivâyet etti ki; O şöyle demiş: Mesrûk halayı, baba olmadığında baba yerine; teyzeyi de ana olmadığında ana yerine kordu.
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Ferâiz Kitabı
Konu: Erhamın Mirası
3119-)
Bize Ya'lâ, Muhammed b. İshak'tan, (O) Muhammed b. Habbân'dan, -(İbn İshak, Muhammed) dedesine nisbet etmiştir-, (O da) amcası Vâsi’ b. Habbân'dan (naklen) rivâyet etti ki; O şöyle dedi: İbnu'd-Dehdâha ölmüştü. O garibdi, yani hakkında hiçbir şey bilinmeyen biri idi ve Aclanoğulları'nın arasında kalıyordu. Geriye de hiç çocuk bırakmamıştı. O zaman Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), (Aclanoğulları'nın büyüğü olan) Asım b. Adiyy'e; "O'nun aranızda bir nesebini biliyor musunuz?" buyurmuş, O da; "bunu bilmiyoruz, yâ Resûlüllah" demişti. Bunun üzerine (Hazret-i Peygamber), O'nun kızkardeşinin oğlunu çağırmış ve mirasını ona vermişti.
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Ferâiz Kitabı
Konu: Erhamın Mirası
3120-)
Bize Ömer b. Hafs b. Gıyâs rivâyet edip (dedi ki), bize babam, el-A'meş'ten, (O) İbrahim'den, (O da) Hazret-i Ömer'den (naklen) rivâyet etti ki; O, (miras) malım bir dayıya vermişti.
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Ferâiz Kitabı
Konu: Erhamın Mirası
3121-)
Bize Ebû Nuaym rivâyet edip (dedi ki), bize Ebû Hâni’ rivâyet edip şöyle dedi: Amir'e; ölüp de geriye teyze ve halasını bırakan, bunlardan başka ne bir mirasçısı, ne de doğum yönünden (başka) bir akrabası bulunmayan kadın veya erkeğin durumu soruldu da, O şöyle cevap verdi: "Abdullah b. Mes'ûd teyzeyi (ölenin) annesinin yerine kor, halayı da (halanın) erkek kardeşinin yerine kordu."
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Ferâiz Kitabı
Konu: Erhamın Mirası
3122-)
Bize Ahmed b. Abdillah rivâyet edip (dedi ki), bize Ebû Şihâb, Amr'dan, (O da) el-Hasan'dan (naklen) rivâyet etti ki; O'na, ölümü esnasında bir adama bin dirhem borcunun olduğunu itiraf eden, diğer birinin ise kendisinden bin dirhem alacağı olduğuna dair delil getirdiği, bu ölünün (yani kendisinin) de geriye bin dirhem bırakmış olduğu adam hakkında gelindi de, O şöyle dedi: "Mal aralarında yarı yarıya paylaştırılır; ancak (ölenin) iflas etmiş biri olması durumu hariç. O zaman onun (borç) itirafı caiz olmaz."
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Ferâiz Kitabı
Konu: İddia Ve İnkâk
3123-)
Bize Ebû Nuaym haber verip şöyle dedi: Ben Şerîk'e; "biri, (üçüncü bir şahsın kendilerinin) kardeşi olduğunu iddia eden iki kardeş hakkında nasıl söylemişsin?" dedim. Şöyle cevap verdi: "(Bu kardeş olduğu iddia edilen kimse, sadece bu iddiayı yapana) payı oranında ortak olur!" Ben; "bunu kim söylemiş?" dedim. O; "Câbir, Amir'den, (O da) Hazret-i Ali'den (naklen) söyledi" karşılığını verdi.
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Ferâiz Kitabı
Konu: İddia Ve İnkâk
3124-)
Bize Ebû Bekr b. Ebi Şeybe rivâyet edip (dedi ki), bize Abdurrahman b. Muhammed el-Muharibi, el-A'meş'ten, (O da) İbrahim'den (naklen) rivâyet etti ki; O, bazılarının (bir şahsın kendilerinin) kardeşi olduğunu iddia ettiği, diğerlerinin ise inkâr ettiği kardeşler hakkında şöyle dedi: "(Bu kardeş olduğu iddia edilen kimse, mirasa) onlarla beraber, kardeşler arasında (ortak) olup da bunlardan birinin payını âzâd etmiş olduğu bir köle mertebesinde imiş gibi ortak olur!" (Abdurrahman) demiş ki: Amir ve el-Hakem ile bu ikisinin talebe arkadaşları, taraftarları ise şöyle derlermiş: "(Bu kardeş olduğu iddia edilen kimse), sadece onun (kardeşliğini) kabul edenin payına ortak olur!"
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Ferâiz Kitabı
Konu: İddia Ve İnkâk
3125-)
Bize Ebû Bekir, Veki'den rivâyet etti ki; O şöyle demiş: İki kardeş olur da bunlardan biri (üçüncü bir şahsın kendilerinin) kardeşi olduğunu iddia ettiği, diğerinin ise bunu kabul etmediği meselesi hakkında İbn Ebi Leyla şöyle derdi: "Bu (mesele) altı pay üzerinden (çözülür): (Kardeşliği) iddia etmeyene üç pay vardır, iddia edene iki pay vardır, (kardeş olduğu) iddia edilene ise bir pay vardır!"
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Ferâiz Kitabı
Konu: İddia Ve İnkâk
3126-)
Bize Yunus b. Muhammed rivâyet edip (dedi ki), bize Ebû Avâne, Muğire'den, (O da) Hammâd'dan (naklen) rivâyet etti ki; O, üç oğlu olup da; "malımın üçte biri, oğullarımın en küçüğünündür" diyen, sonra ortanca (oğlu); "ben (bunu) kabul ediyorum" diyen, büyüğü ise, "ben kabul etmiyorum" diyen adam hakkında şöyle dedi: "Bu (mesele) dokuz payda üzerinden çözülür: Üç pay (en küçük oğul için) çıkarılır. Böylece ona (mirastan kendisine düşen dokuzda iki) payı ile (ortanca kardeşin) kabul ettiği (dokuzda üç) pay vardır!" Hammâd şöyle de dedi: "Bu (babanın vasiyet ettiği) pay, onların (yani kardeşlerin) hepsinin aleyhine olarak verilir!" Amir ise; "(böyle bir vasiyeti kabul edip pay) veren, sadece kendi aleyhine olarak verir!" demiştir.
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Ferâiz Kitabı
Konu: İddia Ve İnkâk
3127-)
Bize Ebû Bekr b. Ebi Şeybe rivâyet edip (dedi ki), bize Yahya b. Adem, Serik'ten, (O) Halid'den, (O) İbn Şîrînden, (O da) Şureyh'ten (naklen) rivâyet etti ki; O, (bir şahsın kendi) kardeşi olduğunu ikrar eden bir adanı hakkında; "onun kardeşi olduğuna dair delili (nerede)?" dedi.
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Ferâiz Kitabı
Konu: İddia Ve İnkâk
3128-)
Bize Ebu'n-Nu'man haber verip (dedi ki), bize Ebû Avâne, Muğıre'den, (O da) el-Haris el-Ukli'den (naklen) rivâyet etti ki; O, ölümü esnasında (bir kimseden) mudârebe (ortaklığı)” için bin dirhem aldığını, (başka bir kimseye de) bin dirhem borcu olduğunu ikrar eden, geriye ise sadece bin dirhem bırakan adam hakkında şöyle dedi: "Önce borç ödenir. Sonra bir fazlalık artarsa, o mudârebe (şirketinin anapara) sahibine ait olur."
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Ferâiz Kitabı
Konu: İddia Ve İnkâk
3129-)
Bize Ebû Nuaym rivâyet edip (dedi ki), bize Hasan, Mutarrif’ten, (O da) eş-Şa'bi'den (naklen) rivâyet etti ki; O, ölen ve geriye üçyüz dirhem ile üç oğul bırakan, sonra da başka bir adamın gelip bu ölüden yüz dirhem alacağı olduğunu iddia ettiği, oğullardan birinin de bu (adamın iddiasını) kabul ettiği kimse hakkında şöyle dedi: "Borç iddia eden kimse sadece bunu kabul edene) pay oranında ortak olur!" daha sonra şöyle demiş: "(Ölenin geriye bıraktığı şeylerin), bu borç ödenmedikçe miras olacağı görüşünde değilim."
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Ferâiz Kitabı
Konu: İddia Ve İnkâk
3130-)
Bize Ebû Hayseme Mus'ab b. Saîd el-Harrani rivâyet edip (dedi ki), bize Muhammed b. Abdillah, el-Eş'as'tan, (O da) el-Hasan'dan (naklen) rivâyet etti ki; O, ölen ve geriye iki oğul ile ikibin dirhem bırakan, bu iki (oğulun) da bu ikibin dirhemi paylaştığı, sonra oğullardan birinin ortalıktan yok olduğu, ardından bir adamın gelip bu ölüdeki bin dirhem alacağı hakkını istediği kimse hakkında şöyle dedi: "O, hazır bulunan (oğulun) elindeki şeylerin hepsini alır. Bu (oğula da); "kaybolan kardeşini ara bul da elindekilerinin yarısını al" denir."
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Ferâiz Kitabı
Konu: İddia Ve İnkâk
3131-)
Bize Süleyman b. Harb, Hammâd b. Seleme'den, (O) Ziyad el-A'lem'den, (O da) el-Hasan'dan (naklen) rivâyet etti ki, O şöyle dedi: Mirasçılardan bazısı bir borcu kabul ettiğinde, bu borç, miras payı oranında onu kabul edene düşer.
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Ferâiz Kitabı
Konu: İddia Ve İnkâk
3132-)
Bize Süleyman b. Harb, Hammâd b. Seleme'den, (O) Ebu Hâşim'den, (O da) İbrahim'den (naklen) rivâyet etti ki; O şöyle dedi: "Bir borca mirasçılardan iki kişi şahidlik ettiğinde, eğer onlar adil kimseler iseler, bu (borç miras) malının bütününden (ödenir)." "(bu borç), miras payları oranında o ikisine düşer" dedi.
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Ferâiz Kitabı
Konu: İddia Ve İnkâk
3133-)
Bize Muhammed b. İsa rivâyet edip (dedi ki), bize Sabit İbnu'l-Velid b. Cemi' rivâyet edip şöyle dedi: Bana babam, el-Kasım b. Abdirrahman'dan haber verdi ki, O şöyle demiş: İbn Mes'ûd, mürted öldürüldüğünde yakınlarını (ona) mirasçı kılarmış.
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Ferâiz Kitabı
Konu: Mürtedin Dinden Çıkanın Mirası Hakkında
3134-)
Bize el-Haccac b. Minhâl rivâyet edip (dedi ki), bize Ebû Avâne, el-A'meş'ten, (O da) Ebû Amr eş-Şeybani'den (naklen) rivâyet etti ki; Hazret-i Ali b. Ebi Talib, mürtedin mirasını müslüman mirasçılarına verdi.
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Ferâiz Kitabı
Konu: Mürtedin Dinden Çıkanın Mirası Hakkında
3135-)
Bize Yezid b. Hârûn haber verip (dedi ki), bize el-Haccac, el-Hakem'den (naklen) rivâyet etti ki; Hazret-i Ali, mürtedin mirasında onun müslüman yakınlarının lehine hüküm verdi.
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Ferâiz Kitabı
Konu: Mürtedin Dinden Çıkanın Mirası Hakkında
3136-)
Bize Zekeriyyâ b. Adiyy rivâyet edip (dedi ki), bize Ubeydullah -ki O, İbn Ömer'dir-, Abdulkerim'den, (O da) el-Hakem'den (naklen) rivâyet etti ki; O şöyle dedi: "Kişi kendi kardeşini kasten öldürdüğünde, ne mirasına, ne de diyetine varis kılınır. Ama onu hatâen öldürdüğünde, mirasına varis kılınır, diyetine varis kılınmaz." (El-Hakem sözüne devamla) dedi ki: Atâ da bu görüşü benimsiyordu.
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Ferâiz Kitabı
Konu: Katilin Mirası
3137-)
Bize Muhammed b. Uyeyne, Ali b. Mushir'den, (O) Saîd'den, (O) Katâde'den, (O) Hılâs'tan, (O da) Hazret-i Ali'den (naklen) rivâyet etti. (Hılâs) dedi ki: Bir adam annesine taş attı ve onu öldürdü. Sonra da kardeşlerinden (annelerinin) mirasım istedi. Kardeşleri ona; "sana hiç miras yoktur" dediler. Bunun üzerine Hazret-i Ali'ye davalaştılar da O, ona (annesinin) diyetini yükledi ve (üstelik) onu mirastan çıkardı.
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Ferâiz Kitabı
Konu: Katilin Mirası
3138-)
Bize Ebû Nuaym rivâyet edip (dedi ki), bize Züheyr, el-Hasan İbnu'l-Hurr'den, (O da) el-Hakem'den (naklen) rivâyet etti ki, adam karısını öldürdüğünde, onun (karısının) diyeti ile diğer şeylerinden (kendisine düşecek) mirasına engel olunur.
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Ferâiz Kitabı
Konu: Katilin Mirası
3139-)
Bize Ebû Nuaym haber verip (dedi ki), bize Süfyân, Leys'ten, (O) Mücahid'den, (O da) İbn Abbas'tan (naklen) rivâyet etti ki; O şöyle dedi: "Katil, maktulden hiçbir şeye mirasçı olamaz!"
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Ferâiz Kitabı
Konu: Katilin Mirası
3140-)
Bize Saîd İbnu'l-Muğîre, İbnu'l-Mübarek'ten, (O) Ma’mer'den, (O da) Katâde'den (naklen) rivâyet etti ki; O, karısının zina ettiğini söyleyip şahidler getiren ve bunun üzerine (karısı) recmedilen adara hakkında; "ona (karısına) mirasçı olur" dedi.
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Ferâiz Kitabı
Konu: Katilin Mirası
3141-)
Bize Ebu'n-Nu'man rivâyet edip (dedi ki), bize Ebû Avâne, Hammâd'dan rivâyet etti ki; O, kendisine had (Şer'i ceza) olarak değnek vurulan -ve zannediyorum, ölen (bunda Ebu'n-Nu'man şüpheye düştü)- adam hakkında şöyle dedi: "(Değnekleri vuran veya suçu bildiren kimse ile değnek vurulan kimse) birbirlerine mirasçı olurlar!"
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Ferâiz Kitabı
Konu: Katilin Mirası
3142-)
Bize Ebu'n-Nu'man rivâyet edip (dedi ki), bize Ebû Avâne, Muhammed b. Sâlim'den, (O) Amir'den, (O da) Hazret-i Ali'den (naklen) rivâyet etti ki; O şöyle dedi: "Katil (maktule) mirasçı da olamaz, "hacb" da edemez. (Yani başka bir mirasçıyı kısmen veya tamamen mirastan da düşüremez.)"
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Ferâiz Kitabı
Konu: Katilin Mirası
3143-)
Bize Ebû Nuaym rivâyet edip (dedi ki), bize Hasan, Leys'ten, (O) Ebû Amr el-Abdi'den, (O da) Hazret-i Ali'den (naklen) rivâyet etti ki; O şöyle dedi: "Katil (maktule) mirasçı kılınmaz!"
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Ferâiz Kitabı
Konu: Katilin Mirası
3144-)
Bize Zekeriyya b. Adiyy rivâyet edip (dedi ki), bize Ebû Bekir, Mutarrif’ten, (O da) eş-Şa'bi'den (naklen) rivâyet etti ki; O şöyle dedi: "Hatâen öldüren de, kasten (öldüren) de (maktule) mirasçı olamaz."
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Ferâiz Kitabı
Konu: Katilin Mirası
3145-)
Bize Muhammed b. Yusuf, Süfyân'dan, (O) Leys'ten, (O) Tâvûs'tan, (O da) İbn Abbas'tan (naklen) haber verdi ki; O şöyle dedi: "Katil (maktule) mirasçı olamaz."
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Ferâiz Kitabı
Konu: Katilin Mirası
3146-)
Bize Muhammed b. İsa haber verip (dedi ki), bize Abdula'lâ, Ma'mer'den, (O da) ez-Zühri'den (naklen) rivâyet etti ki; O şöyle dedi: "(Bir kişide) iki neseb birleştiğinde, o bunların en büyüğü sebebiyle mirasçı kılınır!" (Ez-Zühri bu sözünde) mecusileri kastediyordu.
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Ferâiz Kitabı
Konu: Müslüman Olan Mecusilerin Miras Hükümleri
3147-)
Bize Haccac b. Minhâl rivâyet edip (dedi ki), bize Hammâd b. Seleme, Hammâd b. Ebi Süleyman'dan rivâyet etti ki; O şöyle demiş: "(Kendisinde iki neseb birleşen ve müslüman olan mecusi İslam'a göre evliliğe) uygun olan taraftan mirasçı olur. Uygun olmayan taraftan mirasçı olmaz."
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Ferâiz Kitabı
Konu: Müslüman Olan Mecusilerin Miras Hükümleri
3148-)
Bize Haccac rivâyet edip (dedi ki), bize Hammâd, Süfyân es-Sevri'den, (O) bir adamdan, (O da) eş-Şa'bi'den (naklen) rivâyet etti ki, Hazret-i Ali ile İbn Mes'ûd, müslüman olan mecusiler hakkında şöyle dediler: "Onlar (kendilerinde birleşen) iki akrabalığın hepsinden mirasçı olurlar!"
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Ferâiz Kitabı
Konu: Müslüman Olan Mecusilerin Miras Hükümleri
3149-)
Bize Yahya b. Hassan haber verip (dedi ki), bize İbn Ebi'z-Zinâd, babasından, (O da) Ömer b. Abdilaziz'den (naklen) rivâyet etti ki; O esirin karısı hakkında demiş ki: (Karısı) ona mirasçı olur, o da (karısına) mirasçı olur.
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Ferâiz Kitabı
Konu: Esirin Mirası
3150-)
Bize Muhammed İbnu’l-Fadl rivâyet edip (dedi ki), bize Abdullah İbnu'l-Mübarek rivâyet edip (dedi ki), bana Ma'mer, İshak b. Raşid'den, (O da) Ömer b. Abdilaziz'den (naklen) rivâyet etti ki; O, vasiyette bulunan esir hakkında şöyle dedi: "Ben, dinini değiştirmeyerek dininde kaldığı sürece onun vasiyetini geçerli kılarım!"
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Ferâiz Kitabı
Konu: Esirin Mirası
3151-)
Bize Muhammed b. Yusuf haber verip (dedi ki), bize Süfyân, Davud'dan, (O) eş-Şa'bi'den, (O da) Şüreyh'ten (naklen) rivâyet etti ki; O şöyle dedi: "Esir, düşmanın elinde olduğu zaman mirasçı kılınır!"
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Ferâiz Kitabı
Konu: Esirin Mirası
3152-)
Süfyân rivâyet edip (dedi ki) bana İbrahim'den işiten biri rivâyet etti ki; O şöyle diyormuş: "Esir mirasçı kılınır."
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Ferâiz Kitabı
Konu: Esirin Mirası
3153-)
Bize el-Muallâ b. Esed rivâyet edip (dedi ki), bize Vuheyb, Davud'dan, (O da) Saîd İbnu'l-Müseyyeb'den (naklen) rivâyet etti ki; O, esiri mirasçı kılmazmış.
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Ferâiz Kitabı
Konu: Esirin Mirası