Sünen-i Dârimî Hadis Kitabı
3054-)
Bize Süleyman b. Harb rivâyet edip (dedi ki), bize Hammâd b. Seleme, Davud'dan, (O) eş-Şa'bi'den, (O da) Mesrûk'tan (naklen) rivâyet etti ki, O şöyle dedi: Muaviye müslümanı kâfire mirasçı yapardı, ama kâfiri müslümana mirasçı yapmazdı. (Eş-Şa'bi) demiş ki, Mesrûk sözüne şöyle devam etti: İslam'da sonradan, bana bundan daha sevimli gelen hiçbir hüküm ortaya çıkmamıştır! Ebû Muhammed (ed-Darimi'ye); "bu (haberin delâlet ettiği) görüşü benimsiyor musun?" denildi de O; "hayır" karşılığını verdi.
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Ferâiz Kitabı
Konu: Müşriklerle Müslümanların Mirası Hakkında
3055-)
Bize Yezid b. Hârûn, Davûd b. Ebi Hind'den, (O da) Amir'den (naklen) rivâyet etti ki; el-Mu'zele bintu'l-Hâris Yemen'de yahudi iken ölmüş. Bunun üzerine el-Eş'as b. Kays -ki O bunun halasıydı-, bineğine binip onun mirasını (istemek) için Hazret-i Ömer'e gelmiş de, Hazret-i Ömer şöyle demiş: "Bu senin hakkın değil! Ona, dindaşlarından kendisine en yakın olan insan mirasçı olur. İki (ayrı) dinin (sahipleri) birbirlerine mirasçı olamazlar."
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Ferâiz Kitabı
Konu: Müşriklerle Müslümanların Mirası Hakkında
3056-)
Bize Süleyman b. Harb rivâyet edip (dedi ki), bize Hammâd b. Zeyd rivâyet edip (dedi ki), bize Enes b. Şîrîn rivâyet edip şöyle dedi: Hazret-i Ömer İbnu'l-Hattab dedi ki; "farklı iki dinin (bağlıları) birbirlerine mirasçı olamazlar. Mirasçı olamayan kimse de (başka birini) mirastan kısmen veya tamamen düsüremez!
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Ferâiz Kitabı
Konu: Müşriklerle Müslümanların Mirası Hakkında
3057-)
Bize Nasr b. Ali rivâyet edip (dedi ki), bize Abdula'lâ, Ma'mer'den, (O) ez-Zühri'den, (O) Ali b. Hüseyn'den, (O) Amr b. Osman'dan, (O da) Usâme b. Zeyd'den (naklen) rivâyet etti ki; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: "Müslüman kâfire, kâfir de müslümana mirasçı olamaz!"
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Ferâiz Kitabı
Konu: Müşriklerle Müslümanların Mirası Hakkında
3058-)
Bize Ca'fer b. Avn, Saîd'den, (O) Ebû Ma'şer'den, (O da) İbrahim'den (naklen) rivâyet etti ki; O, "kişi öldüğünde haklan yakınlarına vacib olur" demiş ve miras taksim edilmeden önce müslüman olan veya hürriyetine kavuşturulan kimseye hiçbir şey vermemişti.
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Ferâiz Kitabı
Konu: Müşriklerle Müslümanların Mirası Hakkında
3059-)
Bize Muhammed b. Yusuf haber verip (dedi ki), bize Süfyân, Abdullah b. İsa'dan, (O) ez-Zühri'den, (O) Ali b. Hüseyn'den, (O da) Usâme b. Zeyd'den (naklen) rivâyet etti ki; O şöyle dedi: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: "Müslüman kâfire, kâfir de müslümana mirasçı olamaz!"
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Ferâiz Kitabı
Konu: Müşriklerle Müslümanların Mirası Hakkında
3060-)
Bize Amr b. Avn rivâyet edip (dedi ki), bize Süfyân, ez-Zühri'den, (O) Ali b. Hüseyn'den, (O) Amr b. Osman'dan, (O) Usâme b. Zeyd'den, (O da) Hazret-i Peygamber'den (sallallahü aleyhi ve sellem) (naklen) rivâyet etti ki; O şöyle buyurdu: "Ne müslüman kâfire, ne kâfir müslümana mirasçı olur!"
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Ferâiz Kitabı
Konu: Müşriklerle Müslümanların Mirası Hakkında
3061-)
Bize Ebu'n-Nu'man rivâyet edip (dedi ki), bize Ebû Avâne, Muğîre'den, (O da) İbrahim'den (naklen) rivâyet etti ki; O şöyle dedi: "Mukâteb'e, üzerinde mukatebliğinden birşey kalmadığı sürece hiçbir miras yoktur!"
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Ferâiz Kitabı
Konu: Mükâteb
3062-)
Bize Ya'lâ rivâyet edip (dedi ki), bize Abdulmelik, Atâ'dan rivâyet etti ki; O, bazısının yarısı, bazısının üçte biri, bazısının ise dörtte biri âzâd edilmiş olan oğulları bulunan bir adam hakkında şöyle dedi: "Bu (oğullar, tamamen) âzâd edilinceye kadar mirasçı kılınmazlar!"
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Ferâiz Kitabı
Konu: Mükâteb
3063-)
Bize Abdullah b. Cafer er-Rakkî ile Sâid İbnu'l-Muğire, İbnu'l-Mübarek'ten, (O) Ma'merden, (O) Hammâd'dan, (O da) İbrahim'den (naklen) rivâyet etti ki; O, (ölümcül) hastalığında (köle olan) oğlunu satın alan bir adam hakkında şöyle dedi: Eğer (köle oğlunun bedeli mirasının) üçte birinden çıkarsa, ona mirasçı olur. (Köle oğulun fiyatına mirasının üçte biri yetmez de farkını vermek için (bu oğulun) üzerine çalışıp kazanma işi düşerse, mirasçı olamaz!
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Ferâiz Kitabı
Konu: Mükâteb
3064-)
Bize Ebû Nuaym rivâyet edip (dedi ki), bize Hasan, babasından, (O da) eş-Şa'bi'den (naklen) rivâyet etti ki; O şöyle dedi: "(Tamamen) âzâd oluncaya kadar mükâtebin cezası tam kölenin cezası gibidir!"
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Ferâiz Kitabı
Konu: Mükâteb
3065-)
Bize Muhammed b. İsa rivâyet edip (dedi ki), bize Saîd b. Abdirrahman rivâyet edip (dedi ki), bize Yunus, ez-Zühri'den rivâyet etti ki; O şöyle demiş: Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuş: "Mevlâ (âzâd edilmiş köle), din kardeşi ve nimettir. Onun mirasına en çok hak sahibi olan insan ise, (onu) âzâd edene en yakın olan kimsedir!"
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Ferâiz Kitabı
Konu: Velâ
3066-)
Bize Muhammed b. İsa rivâyet edip (dedi ki), bize Huşeym rivâyet edip (dedi ki), bize Mansûr, el-Hasan'dan; Muhammed b. Salim ise eş-Şa'bi'den haber verdiler ki; onlar, bir adamın köle âzâd ettiği, sonra bu köle âzâd eden efendi ile (âzâd ettiği) kölenin öldüğü ve âzâd edenin geriye babasını ve oğlunu bıraktığı mesele hakkında şöyle dediler: "(Efendinin ve âzâd ettiği kölenin) malı oğulundur!"
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Ferâiz Kitabı
Konu: Velâ
3067-)
Bize Muhammed b. İsa rivâyet edip (dedi ki), bize Abbâd, Ömer b. Âmir'den, (O) Katâde'den, (O) Saîd İbnu'l-Müseyyeb'den, (O da) Zeyd b. Sâbit'ten (naklen) rivâyet etti ki; (O'na), geriye babası ile oğlunun oğlunu bırakan adam hakkında (gelindi) de O şöyle dedi: "-Velâ hakkı (dolayısıyla gelecek miras) oğulun oğluna aittir."
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Ferâiz Kitabı
Konu: Velâ
3068-)
Bize Muhammed b. İsa rivâyet edip (dedi ki), bize Ma'mer rivâyet edip (dedi ki), bize Husayf, Ziyad b. Ebi Meryem'den (naklen) rivâyet etti ki; bir kadın bir kölesini âzâd etmiş, sonra ölmüş ve geriye oğlu ile erkek kardeşini bırakmış, ardından âzâd ettiği kölesi ölmüş. Bunun üzerine bu kadının oğlu ile kardeşi (âzâd edilen kölenin) mirası hususunda Hazret-i Peygamber'e (sallallahü aleyhi ve sellem) gelmişler. Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) de; "Onun mirası kadının oğlunundur" buyurmuş. O zaman (kadının) kardeşi; "yâ Resûlüllah, bu (âzâd edilen köle) bir suç işleseydi (diyet ödemek) kime gerekirdi?" diye sormuş; O da, "Sana gerekirdi!" buyurmuş.
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Ferâiz Kitabı
Konu: Velâ
3069-)
Bize Muhammed İbnu's-Salt rivâyet edip (dedi ki), bize Hüşeym rivâyet edip (dedi ki), bize Muğîre haber verip dedi ki; ben İbrahim'e, bir kölesini âzâd eden bir adamın durumunu sordum. (Bu adam) sonra ölmüş, ardından azadlısı ölmüş. Bu (kölesini) âzâd eden adama da geriye babası ile oğlunu bırakmış. (İşte bunların miras durumunu sordum) da, O şöyle cevap verdi: "-Şu kadar pay babasınındır, geriye kalan ise oğlunundur!.
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Ferâiz Kitabı
Konu: Velâ
3070-)
Bize Muhammed İbnu's Salt rivâyet edip (dedi ki), bize Huşeym, Şu'be'den rivâyet etti ki; O şöyle demiş: Ben el-Hakem ile Hammâd'ı; "(yukandaki meselede mirasın tamamı) oğulundur" derlerken işittim.
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Ferâiz Kitabı
Konu: Velâ
3071-)
Bize Yezid b. Hârûn haber verip (dedi ki), bize el-Eş'as, el-Hasan'dan (naklen) haber verdi ki; Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) (birgün) Bakî mezarlığının yanına çıkmış. Derken satılmakta olan bir köle görmüş ve onun yanına gelip pazarlığını yapmış. Sonra onu (almaktan vazgeçip) bırakmış. O esnada bu (köleyi) bir adam görüp satın almış ve âzâd etmiş. Sonra onu Hazret-i Peygamber'e (sallallahü aleyhi ve sellem) getirip şöyle demiş: "Doğrusu, ben bunu satın aldım ve âzâd ettim. Onun hakkında ne buyurursun?" (Hazret-i Peygamber de); "O senin (din) kardeşin ve mevlâ'ndır (azadlın, yakınındır)." buyurmuş. (Adam); "onun arkadaşlığı hakkında ne buyurursun?" demiş. (Hazret-i Peygamber de); "Eğer senin iyiliğini bilirse bu onun için iyi, senin için kötüdür!" buyurmuş. (Adam); "onun malı hakkında ne buyurursun?" demiş. (Hazret-i Peygamber de); "Eğer o, geriye hiçbir asabe bırakmayarak ölürse, sen onun mirasçısısın!" buyurmuş.
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Ferâiz Kitabı
Konu: Velâ
3072-)
Bize Yezid b. Hârûn haber verip (dedi ki), bize Eş'as, el-Hakem ile Seleme b. Küheyl'den, (onlar da) Abdullah b. Şeddâd'dan (naklen) haber verdiler ki; Hazret-i Hamza'nın kızı bir kölesini âzâd etmiş, sonra (bu âzâdlısı) ölmüş ve geriye kendi kızıyla mevlâsım, yani Hazret-i Hamza'nın kızını bırakmış. O zaman Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) onun mirasını kendi kızıyla mevlâsı, yani Hazret-i Hamza'nın kızı arasında yan yarıya bölüştürmüş.
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Ferâiz Kitabı
Konu: Velâ
3073-)
Bize Muhammed b. Uyeyne, Ali b. Mushir'den, (O) eş-Şeybani'den, (O) el-Hakem'den, (O da) Şemûs el-Kindiyye'den (naklen) rivâyet etti kî; O şöyle dedi: Ben, geriye benden ve bir kadın mevlâdan başka hiç kimse bırakmayarak ölen bir baba hakkında Hazret-i Ali'ye dava götürdüm de, O bana yarım pay, kadın mevlâya da yarım pay verdi.
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Ferâiz Kitabı
Konu: Velâ
3074-)
Bize Muhammed b. Uyeyne, Ali b. Mushir'den, (O) İbn Ebi Leyla'dan, (O) el-Hakem'den, (O) Ebu'l-Kenûd'dan, (O da) Hazret-i Ali'den (naklen) haber verdi ki; O'na bir kız ile bir mevlâ meselesi getirildi de O, kıza yarım, mevlâya da yarım pay verdi. (Bu haberin râvîlerinden olan) el-Hakem sözüne şöyle devanı etmiş: İşte benim şu evim bu mevlânın, bir kadın azadlıdan miras olarak aldığı payıdır!
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Ferâiz Kitabı
Konu: Velâ
3075-)
Bize İbrahim b. Mûsa, İbn İdris'ten, (O) Eş'as'tan, (O) el-Hakem'den, (O da) Abdurrahman b. Mudlic'den (naklen) haber verdi ki; O, ölmüş ve geriye kızıyla mevlâlarını bırakmış da, Hazret-i Ali kızına yarım pay, mevlâlarına da yarım pay vermiş.
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Ferâiz Kitabı
Konu: Velâ
3076-)
Bize İbrahim, İbn İdris'ten, (O) eş-Şeybani'den, (O) el-Hakem'den, (O da) eş-Şemûs'tan (naklen) rivâyet etti ki; onun (azadlı olan) babası ölmüş de Hazret-i Ali kendisine yarım pay, (babasının) mevlâlarına da yarım pay takdir etmiş.
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Ferâiz Kitabı
Konu: Velâ
3077-)
Bize Muhammed b. İsa rivâyet edip (dedi ki), bize Hafs b. Gıyâs rivâyet edip (dedi ki), bize Eş'as, Cehm b. Dinar'dan, (O da) İbrahim'den (naklen) rivâyet etti ki; ona, biri (köle olan) babasını satın alıp âzâd etmiş, sonra da (bu babaları) ölmüş olan iki kızkardeşin miras durumu sorulmuş da, O şöyle cevap vermiş: Bu iki kıza, onların Allah'ın Kitab'ındaki miras payları olan üçte iki pay vardır. Geriye kalan ise, diğer (kızkardeşe birşey vermeksizin, sadece babasını satın alıp) âzâd eden kızkardeşindir.
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Ferâiz Kitabı
Konu: Velâ
3078-)
Bize Muhammed b. Yusuf rivâyet edip (dedi ki), bize İsrail rivâyet edip (dedi ki), bize el-Eşfas, eş-Şa'bi'den rivâyet etti ki; O, (köle olan) babasını (satın alıp) âzâd eden, sonra bu babası öldüğünde, geriye, diğer üç kızkardeşiyle kalan kadın hakkında şöyle demiş: "(Babanın kızına karşı) minnet borcu yoktur. Bu (kızlara) üçte iki pay vardır. (Köle olan babasını satın alıp âzâd etmiş olan kız da diğer) kızlarla beraber (pay alır)."
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Ferâiz Kitabı
Konu: Velâ
3079-)
Bize Ebû Nuaym rivâyet edip (dedi ki), bize Züheyr, Hayyân b. Selman'dan rivâyet etti ki, O şöyle demiş: Ben Suveyd b. Gafale'nin yanındayım. Derken O'na bir adam gelip, geriye kızını ve karısını bırakan (azadlı) bir adamın miras durumunu sormuştu. O; "ben sana Ali'nin hükmünü haber vereceğim" demişti. (Adam); "Ali'nin hükmü bana yeter" demiş, O da sözüne şöyle devam etmişti: "Ali onun karısına sekizde bir pay, kızına yarım pay hükmetmiş, geri kalanı da kızına geri vermiş, ("redd" etmişti)."
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Ferâiz Kitabı
Konu: Mevtalara Değil, Doğum Yönünden Yakınlara Pay Verenler Hakkında
3080-)
Bize Ubeydullah, İsrail'den, (O) Ebu'l-Heysem'den, (O da) İbrahim'den (naklen) rivâyet etti ki, İbrahim'in bir kadın azadlısı ölmüş ve geriye mal bırakmıştı. (Ebu'l-Heysem diyor ki:) O zaman ben İbrahim'e (bu malı almasını) söylemiştim de O; "onun yakını var" demişti.
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Ferâiz Kitabı
Konu: Mevtalara Değil, Doğum Yönünden Yakınlara Pay Verenler Hakkında
3081-)
Bize Yezid b. Hârûn haber verip (dedi ki), bize Eş'as, eş-Şa'bi'den, (O da) Hazret-i Ömer, Hazret-i Ali ve Zeyd'den (naklen), [(Eş'as) demiş ki, O'nun Abdullah'ı da zikrettiğini sanıyorum], rivâyet ettiler ki, onlar; "velâ hakkı en yakınındır" dediler. Onlar "en yakın" ile, baba veya ana yönünden "en yakın" olanı kastediyorlardı.
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Ferâiz Kitabı
Konu: Velâ Hakkı En Yakınındır
3082-)
Bize Yezid rivâyet edip (dedi ki), bize Eş'as, İbn Şîrîn'den, (O da) Abdullah b. Utbe'den (naklen) rivâyet ettiler ki, O şöyle dedi: Kendisi Fukeyhe bint Sem'an’ın durumu hakkında Hazret-i Ömer'e yazmıştı ki, o ölmüş ve geriye ana-baba bir erkek kardeşiyle baba-bir erkek kardeşini bırakmış. Hazret-i Ömer de kendisine; "şüphesiz velâ hakkı en yakınındır" şeklinde cevap yazmıştı.
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Ferâiz Kitabı
Konu: Velâ Hakkı En Yakınındır
3083-)
Bize Ahmed b. Abdillah rivâyet edip (dedi ki), bize Ebû Şihâb, eş-Şeybani'den, (O da) eş-Şa'bi'den (naklen) rivâyet etti ki, Hazret-i Ali ile Zeyd; "velâ hakkı en yakınındır" demişler, Abdullah ile Şureyh ise; "mirasçılarındır" demişler.
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Ferâiz Kitabı
Konu: Velâ Hakkı En Yakınındır
3084-)
Bize Muhammed b. Uyeyne, Ali b. Mushir'den, (O) Eş'as'tan, (O da) eş-Şa'bi'den (naklen) rivâyet etti ki, O şöyle dedi: Hazret-i Ömer, Abdullah, Hazret-i Ali ve Zeyd velâ'yı en yakın olana hükmettiler.
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Ferâiz Kitabı
Konu: Velâ Hakkı En Yakınındır
3085-)
Bize Ebû Nuaym rivâyet edip (dedi ki), bize Şerîk, Eş'as'tan, (O da) İbn Sîrîn'den (naklen) rivâyet etti ki, O şöyle dedi: Fukeyhe bint Sem'an vefat etmiş ve geriye baba-bir erkek kardeşinin oğlu ile ana-baba bir erkek kardeşinin oğullarını bırakmış da, Hazret-i Ömer (ona) baba-bir erkek kardeşinin oğlunu mirasçı kılmış
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Ferâiz Kitabı
Konu: Velâ Hakkı En Yakınındır
3086-)
Bize Muhammed b. İsa rivâyet edip (dedi ki), bize Abdusselam b. Harb, el-A'meş'ten, (O) İbrahim'den, (O da) Hazret-i Ömer, Hazret-i Ali ve Zeyd'den (naklen) rivâyet etti ki, onlar; "velâ hakkı en yakınındır" dediler.
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Ferâiz Kitabı
Konu: Velâ Hakkı En Yakınındır
3087-)
Bize Muhammed b. İsa rivâyet edip (dedi ki), bize Ebû Avâne, Muğire'den, (O da) İbrahim'den (naklen) rivâyet etti ki; O, babalarının âzâd etmiş olduğu bir azadlıya mirasçı olan, sonra biri ölüp geriye bir çocuk bırakan iki kardeş hakkında şöyle dedi: Hazret-i Ali, Zeyd ve Abdullah -Allah onlardan razı olsun!-, "velâ hakkı en yakınındır" derlerdi.
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Ferâiz Kitabı
Konu: Velâ Hakkı En Yakınındır
3088-)
Bize Muhammed b. İsa rivâyet edip (dedi ki), bize Hammâd b. Zeyd rivâyet edip şöyle dedi: Ben Matar el-Verrâk'ı şöyle derken işittim: Hazret-i Ömer ile Hazret-i Ali; "velâ hakkı en yakınındır" dediler.
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Ferâiz Kitabı
Konu: Velâ Hakkı En Yakınındır
3089-)
Bize Muhammed b. İsa, Ravh'tan, (O) İbn Cureyc'den, (O) Atâ'dan, (ayrıca yine Ravh'tan), (O) ibn Cureyc'den, (O) İbn Tâvûs'tan, (O da) babasından (naklen) haber verdi ki, onlar (yani Atâ' ile Tâvûs); "velâ hakkı en yakınındır" dediler.
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Ferâiz Kitabı
Konu: Velâ Hakkı En Yakınındır
3090-)
Bize Ubeydullah b. Mûsa, İsrail'den, (O) Mansur'dan, (O da) İbrahim'den (naklen) haber verdi ki; O, "velâ hakkı en yakınındır" dedi.
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Ferâiz Kitabı
Konu: Velâ Hakkı En Yakınındır
3091-)
Bize Ebû Nuaym rivâyet edip (dedi ki), bize Süfyân, Mutarriften, (O da) eş-Şa'bi'den
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Ferâiz Kitabı
Konu: Bir Adam İle Andlaşma Yapan Adam Hakkında
3092-)
ve (bize yine) Süfyân, Yunûs'tan, (O da) el-Hasan'dan (naklen) rivâyet etti ki, onlar (yani eş-Şa'bi ile el-Hasan) bir adamla andlaşma yapan adam hakkında; "o, müslümanlar arasında (yalnız başına olan bir kişidir. Dolayısıyla mirası, bütün müslümanlara ait olmak üzere Beytü'l-Mal'e verilir)" derdi. Süfyân demiş ki, biz de bu görüşü benimsiyoruz.
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Ferâiz Kitabı
Konu: Bir Adam İle Andlaşma Yapan Adam Hakkında
3093-)
Bize Ebû Nuaym rivâyet edip (dedi ki), bize Abdulaziz b. Ömer b. Abdilaziz, Abdullah b. Mevhib'den rivâyet etti ki; O şöyle demiş: Ben Temîm ed-Dârî'yi şöyle derken işittim: Ben Resûlüllah'a (sallallahü aleyhi ve sellem) sorup şöyle dedim: "Yâ Resûlüllah, kâfirlerden olup da müslümanlardan bir adamın vasıtasıyla İslam'a giren adam hakkında dinin hükmü nedir?" Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) de şöyle buyurdu: "O (vasıta olan kimse), onun hayatına da, ölümüne de insanların en yakınıdır!"
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Ferâiz Kitabı
Konu: Bir Adam İle Andlaşma Yapan Adam Hakkında
3094-)
Bize Ubeydullah, İsrail'den, (O) Mansur'dan, (O da) İbrahim'den (naklen rivâyet etti ki; O şöyle dedi: Kendisine Irak'ın (gayr-i müslim) ahalisinden bir adamın, (müslüman) bir adam vasıtasıyla müslüman olduğunda durumunun ne olacağı sorulmuş, kendisi de şöyle cevap vermiş: (Bu vasıta olan müslüman) onun yerine (gerektiğinde) diyet öder, (öldüğünde) de ona mirasçı olur!
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Ferâiz Kitabı
Konu: Bir Adam İle Andlaşma Yapan Adam Hakkında
3095-)
Bize Süleyman b. Harb rivâyet edip (dedi ki), bize Şu'be, Muğîre'den, (O da) İbrahim'den (naklen) rivâyet etti ki; Kadın kasten ve hâtaen öldürülüşte kocasının diyetine O şöyle dedi mirasçı olur.
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Ferâiz Kitabı
Konu: Kadın, Kasten Ve Hataen Öldürülüşte Kocasının Diyetine Mirasçı Olur! Diyenler
3096-)
Bize Ebu’n- Numan rivâyet edip (dedi ki), bize Ebu Avane, Muğire’den (O da) İbrahim'den (naklen) rivâyet etti ki; O şöyle dedi: Diyet Allah’ın (belirlediği) miras paylarına göre (paylaştırılır).
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Ferâiz Kitabı
Konu: Kadın, Kasten Ve Hataen Öldürülüşte Kocasının Diyetine Mirasçı Olur! Diyenler
3097-)
"Bize Müslim b. İbrahim rivâyet edip (dedi ki), bize Vuheyb rivâyet edip (dedi ki), bize Eyyub, Ebu Kılabe’den (naklen) rivâyet etti ki;" O şöyle dedi: "Diyetin (dağıtılış) yolu, mirası dağıtılış yoludur!"
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Ferâiz Kitabı
Konu: Kadın, Kasten Ve Hataen Öldürülüşte Kocasının Diyetine Mirasçı Olur! Diyenler
3098-)
Bize Süleyman b. Harb Hammâd b. Seleme, Humeyd ile Davud b. Ebi Hind’den (naklen) rivâyet etti ki; Ömer b. Abdilaziz, (İlgili memurlarına ) erkek kardeşlerin diyete mirasçı kılınmalarını yazdı.
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Ferâiz Kitabı
Konu: Kadın, Kasten Ve Hataen Öldürülüşte Kocasının Diyetine Mirasçı Olur! Diyenler
3099-)
Bize Abdullah b. Salih rivâyet edip (dedi ki), bana Yunus, İbn Şihâb'dan rivâyet etti ki; O şöyle demiş: Diyet, öldürülen kimsenin mirasçıları arasında Allah'ın Kitab'ına ve onun miras paylarına göre (dağıtılacak) bir mirastır.
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Ferâiz Kitabı
Konu: Kadın, Kasten Ve Hataen Öldürülüşte Kocasının Diyetine Mirasçı Olur! Diyenler
3100-)
Bize Kabîsa rivâyet edip (dedi ki), bize Sütyân, Amr b. Dinar'dan, (O) İbnu'l-Hanife'nin bir çocuğundan, (O da) Hazret-i Ali'den (naklen) rivâyet etti ki; O şöyle dedi: Andolsun ki, ana-bir erkek kardeşleri diyete mirasçı kılmayan haksızlık etmiştir!
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Ferâiz Kitabı
Konu: Kadın, Kasten Ve Hataen Öldürülüşte Kocasının Diyetine Mirasçı Olur! Diyenler
3101-)
Bize Abdullah b. Saîd rivâyet edip (dedi ki), bize Ebû Halid rivâyet edip (dedi ki), bize İbn Salim, eş-Şa'bi'den, (O da) Hazret-i Ömer, Hazret-i Ali ve Hazret-i Zeyd'den (naklen) haber verdi ki, onlar şöyle dediler: Diyet, hatalı ve kasıtlı öldürülüşte, malın miras kılınması gibi mirasçı kılınır!
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Ferâiz Kitabı
Konu: Kadın, Kasten Ve Hataen Öldürülüşte Kocasının Diyetine Mirasçı Olur! Diyenler
3102-)
Bize Ca'fer b. Avn rivâyet edip (dedi ki), bize İsmail, Amir'den rivâyet etti ki, O şöyle demiş: Hazret-i Ali ne ana-bir erkek kardeşleri, ne kocayı, ne de karıyı diyetten hiçbir şeye mirasçı kılmazdı. Abdullah (ed-Dârimî) dedi ki: Bazıları (bu senedde) İsmail ile Amir'in arasına bir adam sokar.
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Ferâiz Kitabı
Konu: Akîle Dışındakiler Mirasçı Kılınmaz Diyenler
3103-)
Bize Süleyman b. Harb, Hammâd b. Seleme'den, (O) Ziyad el-A'lem'den, (O da) el-Hasan'dan (naklen) rivâyet etti ki, O şöyle dedi: Ana-bir erkek kardeşler diyete mirasçı kılınmaz.
Kaynak: Sünen-i Dârimî, Ferâiz Kitabı
Konu: Akîle Dışındakiler Mirasçı Kılınmaz Diyenler