Sünen-i Dârimî Hadis Kitabı

853-) Bize Haccâc b. Minhâl haber verip (dedi ki), bize Hammâd b. Zeyd, Humeyd'den, (O da) el-Hasan'dan (naklen) rivâyet etti (ki, el-Hasan) şöyle dedi: Kocası ona (yani müstehâzaya) gelir, (onunla cinsî münâsebet yapabilir).

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Taharet Kitabı
Konu: Müstehâzanın Kocası Onunla Cinsî Münâsebette Bulunabilir Diyenler
854-) Bize Amr b. Avn, Hâlid b. Abdillah'tan, (O) Atâ’ İbnu's-Sâib'den, (O da) Atâ'dan (naklen) haber verdi (ki, Atâ'), müstehâza hakkında şöyle dedi: Kocası onunla cinsî münâsebet yapabilir. O, (önceki) hayız günlerinde namazı bırakır. Sonra kendisine namaz kılmak helâl olunca, (kocası isterse) onunla cinsî münâsebet yapsın!

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Taharet Kitabı
Konu: Müstehâzanın Kocası Onunla Cinsî Münâsebette Bulunabilir Diyenler
855-) Bize Ebû Nu'aym haber verip (dedi ki), bize Amr b. Zur'a el-Hârifî, Muhammed b. Sâlim'den, (O) eş-Şa'bî'den, (O da) Hazret-i Ali'den (naklen) rivâyet etti (ki, Hazret-i Ali) şöyle dedi: kocası onunla cinsî münâsebet yapabilir.

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Taharet Kitabı
Konu: Müstehâzanın Kocası Onunla Cinsî Münâsebette Bulunabilir Diyenler
856-) Bize Ebu'n-Nu'mân haber verip (dedi ki), bize Ebû Avâne, Katâde'den, (O da) Sa'îd İbnu'l-Müseyyeb, el-Hasan ve Atâ'dan (naklen) rivâyet etti ki, onlar müstehâza hakkında şöyle dediler: O, gusül yapar ve namazını kılar, Ramazanda oruç tutar, kocası onunla cinsî münâsebet yapabilir.

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Taharet Kitabı
Konu: Müstehâzanın Kocası Onunla Cinsî Münâsebette Bulunabilir Diyenler
857-) Bize Ebu'n-Nu'mân haber verip (dedi ki), bize Hammâd b. Zeyd, Hafs'tan, (O da) el-Hasan'dan (naklen) rivâyet etti (ki, el-Hasan) şöyle demiş: "Müstehâzanın kocası onunla cinsî münâsebet yapamaz." Ebu'n-Nu'mân dedi ki, bana Yahya b. Sa'îd el-Kattân şöyle demişdi: "Bunu, el-Hasandan (naklen) söyleyen hiç kimse bilmiyorum".

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Taharet Kitabı
Konu: Müstehâzanın Kocası Onunla Cînsî Münâsebette Bulunamaz Diyenler
858-) Bize Affân haber verip (dedi ki), bize Vuheyb, Hâlid'den, O'nun şöyle dediğini rivâyet etti: Muhammed (b. Sîrin) adamın, karısıyla, o müstehâza iken cinsî münâsebet yapmasını kerîh görürdü.

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Taharet Kitabı
Konu: Müstehâzanın Kocası Onunla Cînsî Münâsebette Bulunamaz Diyenler
859-) Bize Muhammed b. Yûsuf haber verip (dedi ki), bize Süfyân, Mansûr'dan, (O da) İbrahim'den (naklen) rivâyet etti (ki, İbrahim) şöyle dedi: Müstehâzaya kocası gelmez, (onunla cinsî münâsebet yapamaz), O oruç tutmaz, Mushaf’a da dokunmaz.

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Taharet Kitabı
Konu: Müstehâzanın Kocası Onunla Cînsî Münâsebette Bulunamaz Diyenler
860-) Bize el-Hakem İbnu'l-Mübârek haber verip (dedi ki), bize Haccâc el-A'ver, Şu'beden, (O) Abdulmelik b. Meysere'den, (O) eş-Şa'bî'den, (O) Kamîrden, (O da) Hazret-i Âişe'den (naklen) rivâyet etti (ki, Hazret-i Âişe) şöyle dedi: Müstehâzaya kocası gelmez (onunla cinsî münâsebet yapamaz).

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Taharet Kitabı
Konu: Müstehâzanın Kocası Onunla Cînsî Münâsebette Bulunamaz Diyenler
861-) Bize Yezîd b. Hârûn, Ca'fer İbnu'l-Hâris'ten, (O) Mansûr'dan, (O da) İbrahim'den (naklen) haber verdi (ki, İbrahim) şöyle dedi: "(Eskiden) denirdi ki, müstehâza ile cinsî münâsebet yapılmaz, o oruç tutmaz, Mushaf’a da dokunmaz. Ona sadece namaz kılmakta izin verildi." Yezîd dedi ki, Kocası onunla cinsî münâsebet yapabilir. Ona, temiz kimseye (yani hayızlı olmayan kadına) helâl olan şeyler, helâl olur

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Taharet Kitabı
Konu: Müstehâzanın Kocası Onunla Cînsî Münâsebette Bulunamaz Diyenler
862-) Bize Muhammed b. İsa haber verip (dedi ki), bize Hüşeym rivâyet edip (dedi ki), bize Yûnus, el-Hasan'dan, O'nun şöyle dediğini rivâyet etti: Kadın hayız halinde yedi gün (kendini) namazdan alıkor. (Yedi günün) sonunda temizlenirse ne âlâ? Aksi halde o (yedi günle) on gün arasında da (kendim namazdan) alıkor. (On günün) sonunda temizlenirse ne âlâ! Aksi halde gusül yapar, namazını kılar, (çünkü) o müstehâzadır.

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Taharet Kitabı
Konu: Hayızın En Çok Müddeti Hakkında Gelen Haberler
863-) Bize Muhammed b. Yûsuf haber verip (dedi ki), bize Süfyân, er-Rebî'den, (O da) el-Hasan'dan (naklen) rivâyet etti (ki, el-Hasan) şöyle dedi: "Hayız on gündür. (Kanı) daha fazla (gelen kadın) müstehâzadır."

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Taharet Kitabı
Konu: Hayızın En Çok Müddeti Hakkında Gelen Haberler
864-) Atâ' ise; "hayız onbeş gündür" demiştir.

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Taharet Kitabı
Konu: Hayızın En Çok Müddeti Hakkında Gelen Haberler
865-) Bize Muhammed b. Yûsuf, Süfyân'dan, (O) el-Hâlid b. Eyyûb'dan, (O) Ebû İyâs Muâviye b. Kurre'den, (O da) Enes b. Mâlik'ten (naklen) haber verdi (ki, Enes) şöyle dedi: "Hayız on gündür. (Kanı) daha fazla (gelen kadın) müstehâzadır."

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Taharet Kitabı
Konu: Hayızın En Çok Müddeti Hakkında Gelen Haberler
866-) Bize Ebû Nu'aym haber verip (dedi ki), bize Hammâd b. Seleme, Ali b. Sâbit'den, (O) Muhammed b. Zeyd'den, (O da) Sa'îd b. Cübeyr'den (naklen) rivâyet etti (ki, Sa'îd) şöyle dedi: Hayız onüç güne kadardır. (Kam) daha fazla (gelen kadın) müstehâzadır.

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Taharet Kitabı
Konu: Hayızın En Çok Müddeti Hakkında Gelen Haberler
867-) Bize Haccâc b. Minhâl haber verip (dedi ki), bize Hammâd b. Seleme, Hâlid b. Eyyûb'dan, (O) Muâviye b. Kurre'den, (O da) Enes b. Mâlik'ten (naklen) rivâyet etti (ki, Enes) şöyle dedi: "Hayız on gündür. (Kanı an günden) sonra (da gelen kadın) müstehâzadır."

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Taharet Kitabı
Konu: Hayızın En Çok Müddeti Hakkında Gelen Haberler
868-) Bize Haccâc haber verip (dedi ki), bize Hammâd b. Seleme, Ali b. Sâbiften, (O) Muhammed b. Zeyd'den, (O da) Sa'îd b. Cübeyr'den (naklen) rivâyet etti (ki, Sa'îd) şöyle dedi: "Hayız onüç güne kadardır. Bunun dışında (kanı gelen kadın) müstehâzadır."

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Taharet Kitabı
Konu: Hayızın En Çok Müddeti Hakkında Gelen Haberler
869-) Bize Haccâc haber verip (dedi ki), bize Hammâd, Yûnus'tan, (O da) el-Hasan'dan (naklen) rivâyet etti (ki, el-Hasan) şöyle dedi: (Kadın) o kanı gördüğü zaman, (önceki) hayız günlerinden sonra bir veya iki gün (daha) kendini namazdan alıkor. O, bundan sonra, (kanın çıkışı devam ederse), müstehâzadır.

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Taharet Kitabı
Konu: Hayızın En Çok Müddeti Hakkında Gelen Haberler
870-) Bize Ebu'n-Nu'mân haber verip (dedi ki), bize Hammâd b. Zeyd, Hâlid b. Eyyûb'dan, (O) Muâviye b. Kurra'dan, (O da) Enes'ten (naklen) rivâyet etti (ki, Enes) şöyle dedi: Müstehâza, üç, dört, beş, altı, yedi, sekiz, dokuz, on (gün) bekler.

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Taharet Kitabı
Konu: Hayızın En Çok Müddeti Hakkında Gelen Haberler
871-) Bize Ca'fer b. Avn, İbn Cüreyc'den, (O da) Atâ'dan (naklen) haber verdi (ki, Atâ’) şöyle dedi: (Alimlerden) bize ulaşmıştır ki, müstehâza, (önceki) hayızlarının (günlerine) ilâveten bir gün (daha) bekler.

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Taharet Kitabı
Konu: Hayızın En Çok Müddeti Hakkında Gelen Haberler
872-) Bize Ca'fer b. Avn haber verip (dedi ki), bize er-Rebî' b. Sabîh, Enes b. Mâlik'ten işiten bir kimseden (naklen) rivâyet etti (ki, Enes) şöyle diyormuş: (Kanı) on günden fazla (gelen kadın) müstehâzadır.

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Taharet Kitabı
Konu: Hayızın En Çok Müddeti Hakkında Gelen Haberler
873-) Bize el-Hakem İbnu'l-Mübârek haber verip (dedi ki), bize Abdullah b. İdrîs, Mufaddal b. Muhelhel'den, (O) Süfyân'dan, (O) İbn Cureyc'den, (O da) Atâ'dan (naklen) rivâyet etti (ki, Atâ') şöyle dedi: Hayızın en uzun (müddeti) onbeş gündür.

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Taharet Kitabı
Konu: Hayızın En Çok Müddeti Hakkında Gelen Haberler
874-) Bize Muhammed b. Yûsuf haber verip dedi ki, Süfyân şöyle demişti: Bana Enes'ten ulaştı ki, O şöyle demiş: "Hayızın en aşağı (müddeti) üç gündür." Abdullah ed-Dârimi'ye; "bu (görüşü) kabul ediyor musun?" diye soruldu da O; "evet, (bu müddet) onun âdeti ise (bu görüşü kabul ederim)" dedi. (Sünen'i, Dârimi'den rivâyet eden İsa b. Ömer dedi ki): Ben O'na yine bu (hayız müddetini) sordum. O da şöyle dedi: "Hayızın en az (müddeti) bir gün-bir gecedir, en çoğu ise onbeş gündür."

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Taharet Kitabı
Konu: Hayızın En Az Müddeti Hakkında
875-) Bize el-Hakem İbnu'l-Mübârek haber verip (dedi ki), bize Muhammed b. Ebî Zekeriyya -ki, Ebû Muhammed (ed-Dârimi) O'nun, "Ebû Sa'd es-San'ânî" olduğunu söylemiştir-, Süfyân'dan, (O) er-Rebî'den, (O da) el-Hasan'dan (naklen) haber verdi (ki, el-Hasan) şöyle dedi: Hayızın en aşağı (müddeti) üç gündür.

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Taharet Kitabı
Konu: Hayızın En Az Müddeti Hakkında
876-) Bize el-Hakem İbnu'l-Mübârek haber verip (dedi ki), bize Mahled b. Yezîd, Ma'kil b. Ubeydillah'tan, (O da) Atâ'dan (naklen) haber verdi (ki, Atâ’) şöyle dedi: Hayızın en aşağı (müddeti) bir gündür.

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Taharet Kitabı
Konu: Hayızın En Az Müddeti Hakkında
877-) Bize Muhammed b. Abdillah er-Rekâşî haber verip (dedi ki), bize Vuheyb rivâyet edip (dedi ki), bize Yûnus, el-Hasan'dan, O'nun şöyle dediğini rivâyet etti: (Kadın) o kanı (önceki) hayızından bir veya iki gün önce gördüğünde, o (kan da) hayızdan (sayılır).

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Taharet Kitabı
Konu: Hayızın En Az Müddeti Hakkında
878-) Bize Haccâc b. Minhâl haber verip (dedi ki), bize Hammâd, Katâde'den, Kays b. Sa'd ise Atâ'dan (naklen) rivâyet ettiler ki, onlar (yani Katâde ve Atâ'), hayız olup da hayız kanı kesilmeyip devam eden bakire hakkında şöyle dediler: "O namazdan, (akrabası olan) kadınlardan bir kadının (kendini) alıkoyması gibi, (yani onun kadar bir müddet) (kendini) alıkor.

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Taharet Kitabı
Konu: Muayyen Kanı Kesilmeyip Devam Eden Bakire Hakkında
879-) Bize Muhammed b. Yûsuf haber verip dedi ki, Süfyân şöyle demişti: "Kadın ilk hayız olduğu zaman o, (akrabası olan veya kabilesinin) kadınlarının benzeri kadar (bir müddet) hayız halinde oturur." Bu, Abdullah (ed-Dârimi'ye) sorulmuştu da O şöyle karşılık vermişti: "Bu, (doğruya) en yakın görünen görüştür."

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Taharet Kitabı
Konu: Muayyen Kanı Kesilmeyip Devam Eden Bakire Hakkında
880-) Bize Muhammed b. Yûsuf haber verip (dedi ki), bize Süfyân, Leys'ten, (O da) Atâ'dan (naklen), O'nun, muayyen kanı gören ihtiyar kadın ("kebîre") hakkında; "o, onu hayız kanı olarak görmez" dediğini rivâyet etti.

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Taharet Kitabı
Konu: Muayyen Kanı Gören İhtiyar Kadın Hakkında
881-) Bize Muhammed b. İsa haber verip (dedi ki), bize Abdullah İbnu'l-Mübârek rivâyet edip (dedi ki), bana onu (yani bir önceki haberi) ibn Cureyc, Atâ'dan (naklen), hayızı otuz yıldır kesilmiş olup da sonra muayyen kanı gören bir kadın hakkında haber verdi. (Bu rivâyete göre) O, bu kadın hakkında, müstehâzanın durumuyla, (yani onun gibi yapmasını) emretmişti.

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Taharet Kitabı
Konu: Muayyen Kanı Gören İhtiyar Kadın Hakkında
882-) Bize Muhammed b. Yûsuf haber verip (dedi ki), bize Süfyân, İbn Cureyc'den, (O da) Atâ'dan (naklen), Onun, muayyen kanı gören ihtiyar kadın (kebîre) hakkında şöyle dediğini rivâyet etti: "O, müstehâza mesabesindedir. (Binaenaleyh) müstehâzanın yaptığı gibi yapar".

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Taharet Kitabı
Konu: Muayyen Kanı Gören İhtiyar Kadın Hakkında
883-) Bize Haccâc rivâyet edip (dedi ki), bize Hammâd, Haccâc'dan, (O da) Atâ ve el-Hakem b. Uteybe'den (naklen), onların, hayızdan kesilen kadın hakkında (şöyle dediklerini) rivâyet etti: O, muayyen kanı gördüğü zaman, gusül yapmayarak abdest alır ve namazını kılar. Abdullah (ed-Dârimi'ye) de, ihtiyar kadının, ("kebîre"nin durumu) sorulmuş, O da şöyle cevap vermişti: "O, abdest alır, namazını kılar. Boşanıldığı zaman ise ay hesabı ile (yani üç ay) iddet bekler."

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Taharet Kitabı
Konu: Muayyen Kanı Gören İhtiyar Kadın Hakkında
884-) Bize Muhammed b. Yûsuf haber verip dedi ki, Süfyân şöyle söylemişti: Temizlik onbeş gündür.

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Taharet Kitabı
Konu: Temizliğin En Az Müddeti Hakkında
885-) Bize el-Mu'alla b. Esed haber verip (dedi ki), bize Ebû Avâne, el-Muğire'den, (O da) İbrahim'den (naklen) rivâyet etti (ki, İbrahim) şöyle dedi: "Kadın bir ayda veya kırk gece (gün)de üç hayız görüp de, kadınlardan âdil şâhidler onun, kadınların hayız kanlarından, ona namazı haram kılan şeyi, yani bilinen hayız kanı olan şeyi gördüğüne dair lehine şahidlik yapınca, artık onun (iddet) müddeti geçip gitmiş, (sona ermiştir).

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Taharet Kitabı
Konu: Temizliğin En Az Müddeti Hakkında
886-) Ebû Muhammed (ed-Dârimi) dedi ki Yezîd b. Harun'u şöyle derken işitmiştim: "Temizliğin onbeş gün (sayılmasını) tercih ederim."

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Taharet Kitabı
Konu: Temizliğin En Az Müddeti Hakkında
887-) Bize Ya'lâ haber verip (dedi ki), bize İsmail, Âmir'den, O'nun şöyle dediğini rivâyet etti: Bir kadın, kendisini boşamış olan kocasını dâva etmek üzere Hazret-i Ali'ye gelmiş ve "ben bir ayda üç hayız gördüm. (Bunun için iddetim bitmiş olmalı!)" demişti. Bunun üzerine Hazret-i Ali, (Kadı) Şureyh'e; "Aralarında hüküm ver" demişti. O, "ya Emire'l-Mü'minîn, sen burada iken mi?" karşılığını vermişti. (Hazret-i Ali, tekrar); "aralarında hüküm ver" demişti. (Kadı Şureyh yine) "ya Emîrel-Mü'minin, sen burada iken mi?" karşılığını vermişti. (Hazret-i Ali tekrar) "aralarında hüküm ver" deyince O da şöyle demişti: "Şayet akraba ve kabilesinin içinden, dininden ve güvenilirliğinden razı olunan (bir kadın) gelip onun, her hayızda temizlenerek ve namaz kılarak üç hayız gördüğünü söylerse, o (kadının bir ayda üç hayız görmesi) caizdir. Aksi halde değildir." O zaman Hazret-i Ali, "Kâlûn (galö)!" demişti. -"Kâlûn" ise Rum dilinde, "Güzel söyledin" (demektir.)

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Taharet Kitabı
Konu: Temizliğin En Az Müddeti Hakkında
888-) Bize Amr b. Avn, Hâlid b. Abdillah'tan, (O) Hâlid el-Hazzâ'dan, (O da) İkrime'den (naklen) O'nun, "Allah'ın, rahimlerinde yarattığını saklamaları o (kadınlara) helâl olmaz" (âyetinde, "Allah'ın, rahimlerinde yarattığı"ndan maksadın), "hayız" olduğunu söylediğini haber verdi. Ebû Muhammed (ed-Dârimi'ye); "bu görüşü kabullenir misin?" denilmiş, O da; "hayır" demişti. Abdullah (ed-Dârimi'ye); "Şureyh'in (yukarıda geçen) haberini kabullenir misin?" diye de sorulmuş, O da "hayır" demiş ve şöyle devam etmişti: "Ayda üç hayız nasıl olur?"

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Taharet Kitabı
Konu: Temizliğin En Az Müddeti Hakkında
889-) Bize Muhammed b. İsa haber verip (dedi ki), bize İbn Uleyye, Abdurrahman b. İshak'tan, (O) Abdullah b. Ebî Bekr'den, (O da) Amra'dan (naklen) rivâyet etti (ki, Amra) şöyle dedi: Hazret-i Âişe; "durum şu ki, bazan sarı ve bulanık (akıntı) olur (da bu, geceleyin farkedilmez)" diyerek kadınları geceleyin hayız kanına bakmaktan menederdi.

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Taharet Kitabı
Konu: Temizlik Nasıldır?
890-) Bize Muhammed b. İsa haber verip (dedi ki), bize Hammâd b. Zeyd, Yahya b. Sa'îd'den, (O da) Amra'nın âzâdlısından (naklen) rivâyet etti (ki, (Amra'nın âzâdlısı) şöyle dedi: Amra kadınlara, (kadınlık organına koymuş oldukları) pamuk parçası beyaz olarak çıkmadıkça, gusül yapmalarını emrederdi.

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Taharet Kitabı
Konu: Temizlik Nasıldır?
891-) Bize Muhammed b. Yûsuf haber verip dedi ki, Süfyân şöyle demişti: Hayız günlerindeki bulanık ve sarı (akıntı) hayız kanıdır. (Kadının), hayız günlerinden sonra kan veya bulanık (akıntı) yahut sarı (akıntı) gibi gördüğü her şey(de) o, müstehâzadır. Abdullah (ed-Dârimi'ye); "Süfyân’ın görüşünü kabul eder inisin?" diye sorulmuştu da O; "evet" demişti.

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Taharet Kitabı
Konu: Temizlik Nasıldır?
892-) Bize Yala, Muhammed b. İshak'tan, (O) Abdullah b. Ebî Bekr'den, (O da) hayat arkadaşı Fâtıma bint Muhammed'den -ki O, Amra'nın himayesindeki idi- (naklen) haber verdi (ki, Fâtıma) şöyle dedi: Kureyş'ten bir kadın Amra'ya, içinde sarı (akıntı) gibi (bir şey) bulunan bir pamuk parçasını, Ona; "acaba, kadın hayız kanı akıntısından sadece bunu gördüğünde temizlenmiş olur, görüşünde bulunur musun?" diye sormak üzere göndermişti de O; "hayır. Saf beyaz (akıntı) görünceye kadar (temizlenmiş olmaz)" karşılığını vermişti.

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Taharet Kitabı
Konu: Temizlik Nasıldır?
893-) Bize Muhammed b. Abdillah er-Rakâşî, Yezîd b. Zurey'den haber verdi (ki, O şöyle demiş:) Bize Muhammed b. İshak rivâyet edip dedi ki; bana Fâtıma, Esmâ'dan rivâyet etti (ki, O) şöyle demiş: Biz O'nun (yani Amra'nın) himayesinde bulunuyorduk da birimiz hayız olur, sonra temizlenip gusül yapar ve namazını kılardı. Daha sonra az bir sarı (akıntı) onda yeniden belirirdi de, o zaman O, bize, yalnız saf beyaz (akıntıyı) görünceye kadar namazdan uzaklaşmamızı, (yani namaz kılmamamızı) emrederdi.

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Taharet Kitabı
Konu: Temizlik Nasıldır?
894-) Bize Ubeydullah b. Mûsa, Süfyân'dan, (O) İbn Cureyc'den, (O da) Atâ'dan (naklen) haber verdi (ki, Ata’) şöylededi: Hayız günlerindeki bulanık (akıntı), sarı (akıntı) ve kan, hayız kanı mesabesindedir.

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Taharet Kitabı
Konu: Temizlik Nasıldır?
895-) Bize Zeyd b. Yahya b. Ubeyd ed-Dımeşkî, Muhammed b. Râşid'den, (O) Süleyman b. Mûsa'dan, (O) Ata' b. Ebî Rebâh'tan, (O da) Hazret-i Âişe'den (naklen) haber verdi ki, O (yani Hazret-i Âişe) şöyle dedi: "(Kadın) o kanı görünce, temizliği görmüş gibi beyaz görünceye kadar (kendini) namazdan alıkoysun. Sonra o, (temizliği o şekilde görünce) gusül yapar ve namazını kılar."

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Taharet Kitabı
Konu: Temizlik Nasıldır?
896-) Bize Ebu'n-Nu'mân haber verip (dedi ki), bize Hammâd b. Zeyd, Amir el-Ahvel'den, O'nun şöyle dediğini rivâyet etti: Hasan ne sarı (akıntı) ve bulanık (akıntıyı), ne de, kendisiyle et yıkanmış su gibi (olan akıntıyı) bir şey sayardı. (Yani O, bu renkteki akıntıları hayız kanı saymazdı).

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Taharet Kitabı
Konu: Temizlik Nasıldır?
897-) Bize Muhammed b. İsa haber verip (dedi ki), bize İbn Uleyye, Eyyûb'dan, (O) Muhammed'den, (O da) Ümmü Atıyye'den (naklen) rivâyet etti (ki, Ümmü Atıyye) şöyle dedi: Biz sarı (akıntıyı) ve bulanık (akıntıyı) hiçbir şey saymazdık.

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Taharet Kitabı
Konu: Temizlik Nasıldır?
898-) Bize Muhammed b. İsa haber verip (dedi ki), bize Mu'temir, babasından, (O da) el-Hasan'dan (naklen), O'nun, temizlik günlerinde o kanı gören kadın hakkında şöyle dediğini rivâyet etti: "Gusül yapması ve namaz kılması görüşündeyim."

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Taharet Kitabı
Konu: Bulanık Akıntı Hayızpan Sonra Olduğunda.
899-) İbn Sîrin ise şöyle demiş: "Onlar (yani ilk müslümanlar) bulanık ve sarı (akıntılarda), hiçbir mahzur görmezlerdi."

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Taharet Kitabı
Konu: Bulanık Akıntı Hayızpan Sonra Olduğunda.
900-) Bize Muhammed b. Yûsuf haber verip (dedi ki), bize İsrâîl, Abdula'lâ'dan, (O da) Muhammed İbnu'l-Hanefiyye'den (naklen), O'nun, temizlenmeden sonra sarı (akıntı) gören kadın hakkında; "bu, hayızdan sonra görülen bir akıntıdır. (Kadın) onu yıkar ve abdest alır, namazını kılar" dediğini rivâyet etti.

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Taharet Kitabı
Konu: Bulanık Akıntı Hayızpan Sonra Olduğunda.
901-) Bize Ebû Nuaym ve Haccâc, Hammâd b. Seleme'den, (O) Yûnus ve Humeyd'den, (onlar da) el-Hasan'dan (naklen) haber verdiler (ki, el-Hasan) şöyle dedi: (Âdet halinin bitiminde yapılan) gusülden sonra görülen akıntıda, temizlenmeden (yani akıntıyı yıkayıp, icabında abdest almadan) başka hiçbir şey gerekmez. Abdullah (ed-Dârimî) dedi ki, "etteriyye: (hayızdan sonra) görülen akıntı", "sarı ve bulanık (akıntı)" demektir.

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Taharet Kitabı
Konu: Bulanık Akıntı Hayızpan Sonra Olduğunda.
902-) Bize Haccâc ve Affân rivâyet etti. (Onlar dediler ki), bize Hammâd, el-Haccâc'dan, (O) Ebû İshak'tan, (O) el-Hâris'ten, (O da) Hazret-i Ali'den (naklen) rivâyet etti ki, O (yani Hazret-i Ali) şöyle dedi: Kadın gusülden sonra bir veya iki gün akıntı gördüğü zaman, temizlenir ve namazını kılar.

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Taharet Kitabı
Konu: Bulanık Akıntı Hayızpan Sonra Olduğunda.