Sünen-i Dârimî Hadis Kitabı

2203-) Bize Haşim İbnu'l-Kasım haber verip (dedi ki), bize Şu'be, Ya'lâ b. Atâ'dan, (O'nun) şöyle dediğini rivâyet etti: Veki' b. Hudus'tan işittim, amcası Ebu Rezin el-Ukayli'den (naklen) rivâyet ediyordu ki, O (yani amcası), Resûlüllah'ı (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyururken işitmiş: "Rüya, anlatılmadığı sürece ancak bir kuşun ayağının üzerindedir (yani kararsızdır, gerçekleşmez). Anlatınca gerçekleşir. "

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Rüya Kitabı
Konu: Rüya Yorumlanmadığı Sürece Gerçekleşmez
2204-) Bize Muhammed ibnu'l-Mübarek haber verip (dedi ki), bana Ebu'l-Velid rivâyet edip (dedi ki), bana babam, Câbir'den, (O da) Halid ibnu'l-Leclâc'dan -ki O'ndan Mekhûl, kendisine rivâyet etmesini istemiş imiş-, (naklen) rivâyet etti ki, O şöyle dedi: Abdurrahman b. Âiş'i, şöyle derken işittim: Resûlüllah'ı (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyururken işittim: "Rabb'imi (rüyada) en güzel surette gördüm. O şöyle buyurdu: "Yüce (melek)ler topluluğu ne hakkında tartışıyor?" Ben de; "ya Rabb'i, sen daha iyi bilirsin" dedim." (Hazret-i Peygamber, sözüne devamla) şöyle buyurdu: "O zaman avucunun içini omuzlarımın arasına koydu da ben soğukluğunu memelerimin arasında hissettim. Bunun sonucu göklerde ve yerde olan şeyleri bilmiş oldum." (Hazret-i Peygamber sonra); "Bunun gibi biz İbrahim'e, kesin olarak bilenlerden olması için göklerin ve yerin engin büyüklüğünü de gösteririz" (mealindeki ayeti) okudu.

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Rüya Kitabı
Konu: Yüce Rabbi Rüyada Görmek Hakkında
2205-) Bize Nuaym b. Hammâd, Abdulmecid b. Abdirrahman'dan, (O) Kutbe'den, (O) Yusuf’tan, (O da) İbn Sîrîn'den (naklen) haber verdi ki, O şöyle dedi: "Rabb'ini rüyada gören kimse, Cennete girmiş demektir!"

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Rüya Kitabı
Konu: Yüce Rabbi Rüyada Görmek Hakkında
2206-) Bize Abdullah b. Salih haber verip (dedi ki), bize İbrahim -ki O, İbn Sa'd'dır-, Salih b. Keysan'dan, (O) İbn Şihâb'dan, (O) Ebu Umame b. Sehl b. Huneyf’ten, (O da) Ebu Saîd el-Hudri'den (naklen) rivâyet etti ki, O, Resûlüllah'ı (sallallahü aleyhi ve sellem), şöyle buyururken işitmiş: "Bir ara uykuda iken (rüyamda) insanların, üzerlerinde gömlekler olduğu halde bana sunulduklarını gördüm. Bu (gömleklerin) kimisi (giymiş olan sakiplerinin) memelerine ulaşıyordu, kimisi bunun aşağısına ulaşıyordu. Bana Ömer ibnu'l-Hattab da sunuldu, onun üzerinde, (uzunluğundan dolayı, peşinden) sürüklediği bir gömlek vardı." Bunun üzerine (Hazret-i Peygamber'in) etrafındakiler; "peki, bunu neye yordun, ya Resûlüllah?" dediler. (Hazret-i Peygamber de); "Dinin, (imanın fazlalığına, kuvvetine!)" buyurdu.

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Rüya Kitabı
Konu: Rüyada Gömlek, Kuyu, Süt, Bal, Tereyağı, Kuru Hurma Ve Diğer Şeyler Görmenin Manası Hakkında
2207-) Bize Ebu Ali el-Hanefi haber verip (dedi ki), bize Abdullah -ki O, İbn Ömer'dir-, Nafi'den (naklen) rivâyet etti ki, İbn Ömer şöyle demiş: "Benim Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) zamanında sadece Hazret-i Peygamber'in (sallallahü aleyhi ve sellem) Mescidi'nde kalacak yerim vardı. (O zaman) Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) sabahladığında (Sahabe) O'na gelip rüyalarını anlatırlardı." (İbn Ömer, sözüne devamla) demiş ki, "bu yüzden ben (kendi kendime); "benim neyim var ki, birşey görmüyorum!" dedim. Sonra bir rüya gördüm; sanki insanlar toplanılıp ayaklarının üzerine kuyulara atılıyorlar. Derken ben de alındım. Kuyuya yaklaşıldığında bir adam; "onu sağ tarafa alın!" dedi. Uyanınca bu rüyam beni rahatsız etti ve ondan korktum. Bunun için onu Hafsa'ya sordum. O da; "Gördüğün rüya ne güzel!" dedi. Ben O'na; "(Bu rüyamı) Hazret-i Peygamber'e (sallallahü aleyhi ve sellem) sor!" dedim. O da sormuş, (Hazret-i Peygamber) de şöyle buyurmuş: "Abdullah ne güzel adamdır! Keşke geceleyin namaz kılsa!"

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Rüya Kitabı
Konu: Rüyada Gömlek, Kuyu, Süt, Bal, Tereyağı, Kuru Hurma Ve Diğer Şeyler Görmenin Manası Hakkında
2208-) Bize Mûsa b. Halid, İbrahim b. Muhammed el-Fezari'den, (O) Ubeydullah'tan, (O) Nafi'den, (O da) İbn Ömer'den (naklen) bunu, (yani bir önceki) Hadisi rivâyet etti. (Bu rivâyette) İbn Ömer; "(O zaman) uyuduğumda sabahlayıncaya kadar kalkmazdım" demiş. Nafi’ ise; "İbn Ömer, (Hazret-i Peygamberin sözünden sonra) gece namaz kılardı" demiş.

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Rüya Kitabı
Konu: Rüyada Gömlek, Kuyu, Süt, Bal, Tereyağı, Kuru Hurma Ve Diğer Şeyler Görmenin Manası Hakkında
2209-) Bize Muhammed ibnu's-Salt haber verip (dedi ki), bize İbnu'l-Mübarek, Yunus'tan, (O) ez-Zühri'den, (O) Hamza b. Abdillah b. Ömer'den, (O da) İbn Ömer'den (naklen) rivâyet etti ki, O şöyle dedi: Hazret-i Peygamber'i (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyururken işittim: "Bir ara uykudaydım. Derken (rüyamda) bana bir bardak süt getirildi. Ben de ondan, süte kanmışlığı tırnağımda -veya "tırnaklarımda" buyurmuştu- görünceye (yani tamamen kanıncaya) kadar içtim, sonra artanını Ömer'e verdim!" Bunun üzerine (Sahabiler); "ya Resûlüllah, onu neye yordun?" dediler, O da; "İlme!" buyurdu.

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Rüya Kitabı
Konu: Rüyada Gömlek, Kuyu, Süt, Bal, Tereyağı, Kuru Hurma Ve Diğer Şeyler Görmenin Manası Hakkında
2210-) Bize el-Hakem ibnu'l-Mübarek haber verip (dedi ki), bize el-Velid haber verip (dedi ki), bize Câbir rivâyet edip (dedi ki), bana Muhammed b. Kays rivâyet edip (dedi ki), bana Hazret-i Peygamber'in (sallallahü aleyhi ve sellem) Ashabından bazısı, Hazret-i Peygamber'den, (sallallahü aleyhi ve sellem) (naklen) rivâyet etti ki, O şöyle buyurmuş: "(Rüyada görülen) süt, hak din "fıtrat" (üzere olma); gemi, kurtuluş, deve, üzüntü; yeşillik, Cennet'(e gitme); kadın, iyilik (demektir)."

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Rüya Kitabı
Konu: Rüyada Gömlek, Kuyu, Süt, Bal, Tereyağı, Kuru Hurma Ve Diğer Şeyler Görmenin Manası Hakkında
2211-) Bize Muhammed b. Kesir haber verip (dedi ki), bize Süleyman -ki O, İbn Kesir'dir-, ez-Zühri'den, (O) Ubeydullah b. Abdillah'tan, (O da) İbn Abbas'tan (naklen) rivâyet etti ki, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) Ashabına bazan; "Sizden kim bir rüya görürse onu bana anlatsın da ben onu kendisine yorumlayayım" buyururmuş. (İbn Abbas) sözüne şöyle devam etmiş: İşte (bir defasında) bir adam gelip dedi ki; "ya Resûlüllah, (rüyamda) gökle yer arasında bal ve tereyağı damlatan gölgelendirici bir bulut gördüm. (Yine rüyamda) gökten yere ulaşan bir ip gördüm. (Bu rüyamda) o (buluttan) avuçlarıyla (bal-yağ) alan bazı insanlar da gördüm. (Bunlardan kimi ondan) çok alıyordu, (kimi) az alıyordu. Derken sen o (ipi) tutup (göğe) yükseldin, Allah da seni yükseltti. Sonra onu senden sonraki kimse tutup (göğe) yükseldi, Allah da onu yükseltti. Sonra onu ondan sonraki kimse tutup (göğe) yükseldi. Allah da onu yükseltti. Sonra onu ondan sonraki kimse tuttu da (ip) kesildi, ardından (ip) bitiştirildi, o da bitişti!" zaman Ebu Bekr; "ya Resûlüllah, bana izin ver de onu yorumlayayım" demiş. (Hazret-i Peygamber) de; "Onu yorumla!" buyurmuş. (Ebu Bekr), Resûlüllah'tan (sallallahü aleyhi ve sellem) sonra insanların en iyi rüya yorumlayanı imiş. Bunun üzerine (Ebu Bekr) şöyle demiş: "Gölgelendirici buluta gelince o, İslam'dır. Bal ile tereyağına gelince Kur'an balın tatlılığı, tereyağının sütüdür. Ondan avuçlayıp da çok veya az alanlar ise Kur'an öğrencileri, (Kur'an uygulayıcıları)dır. (Gökten yere ulaşan bir ipe gelince o, senin üzerinde olduğun haktır. Sen onu tutuyorsun da Allah seni onunla yükseltiyor. Sonra onu senden sonraki bir adam tutar da onunla yükselir. Sonra onu başka bir adam tutar, o da onunla yükselir. Sonra onu başka bir adam tutar, bunun üzerine o kesilir, ardından o, onun için bitiştirilir ve o da onunla yükselir. Şimdi, babam sana kurban olsun, ya Resûlüllah, bana haber ver, isabet mi ettim, yoksa hata mı ettim?") Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem); "İsabet de ettin, hata da ettin!" buyurmuş. (Ebu Bekr); "Peki, isabet ettiklerim ne, hata ettiklerim ne?" demiş. Ancak (Hazret-i Peygamber, bunları) O'na söylemeye razı olmamış.

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Rüya Kitabı
Konu: Rüyada Gömlek, Kuyu, Süt, Bal, Tereyağı, Kuru Hurma Ve Diğer Şeyler Görmenin Manası Hakkında
2212-) Bize Muhammed b. Mihran haber verip (dedi ki), bize Miskin el-Harrani, Ca'fer b. Burkan'dan, (O) Yezid İbnu’l-Esamm'dan, (O da) el-Abbas b. Abdulmuttalib'den (naklen) rivâyet etti ki; O, (bir konuşmasının devamında) şöyle dedi: Rüyada gördüm, sanki yerdeki bir güneş -veya "bir ay" (Bunlarda Ebu Ca'fer şüpheye düşmüştür)- sağlam urganlarla göğe yükseltiliyor!" Bunun üzerine O bunu Hazret-i Peygamber'e (sallallahü aleyhi ve sellem) anlatmış da, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) kendisini kastederek; "Bu, senin kardeşinin oğludur," buyurmuş.

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Rüya Kitabı
Konu: Rüyada Gömlek, Kuyu, Süt, Bal, Tereyağı, Kuru Hurma Ve Diğer Şeyler Görmenin Manası Hakkında
2213-) Bize Abdullah b. Saîd haber verip (dedi ki), bize Ebu Usame, Yezid'den, (O) Ebu Burde'den, (O) Ebu Mûsa'dan, (O da) Hazret-i Peygamber'den (sallallahü aleyhi ve sellem) (naklen) rivâyet etti ki, O şöyle buyurdu: "(Söz konusu) bu rüyamda gördüm ki, ben bir kılıç salladım da onun baş tarafı kesildi. İşte bu, Uhud savaşında isabet alıp (şehid olan) müminlere (işarettir). Sonra onu bir defa daha salladım. Bu sefer olduğundan daha güzel gibi oldu. İşte bu da Allah'ın lütfettiği fethe ve müminlerin toplanmasına (işarettir). Yine bu (rüyamda) bir sığır ile, vallahi, bir hayır gördüm İşte bu da Uhud savaşında mü'minlerden (şehid olan) topluluğa; hayır ise, Allah'ın lütfettiği iyilik (ganimet) ile, bize Bedir savaşından sonra verdiği, (savaşma ve cihadda sabretme hususundaki) doğru sözlülüğün sevabına (işarettir)."

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Rüya Kitabı
Konu: Rüyada Gömlek, Kuyu, Süt, Bal, Tereyağı, Kuru Hurma Ve Diğer Şeyler Görmenin Manası Hakkında
2214-) Bize el-Haccac b. Minhâl haber verip (dedi ki), bize Hammâd b. Seleme rivâyet edip (dedi ki), bize Ebu'z-Zübeyir, Câbir'den (naklen) rivâyet etti ki, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: "(Rüyamda) gördüm ki, sanki ben çok sağlam bir zırhın içindeyim. Bir de boğazlanan bir sığır gördüm. Ben yorumladım ki, bu zırh, Medine'dir; bu sığır ise (şehid edilecek) bir topluluktur. Vallahi (bu onlar için) daha hayırlıdır, Şayet biz Medine'de kalırsak, onlar üzerimize geldiklerinde, onlarla savaşırız!" Bunun üzerine (Medine'li müslümanlar olan "Ensar"); "Vallahi onlar üzerimize cahiliye döneminde bile gelememişlerdi. Müslümanlık döneminde mi gelecekler?" dediler. (O zaman Hazret-i Peygamber); "O halde istediğiniz gibi yapın!" buyurdu. (Sonra) Ensarın bazısı bazısına; "Hazret-i Peygamberin (sallallahü aleyhi ve sellem) görüşünü geri çevirdik?" deyip geldiler ve "ya Resûlüllah, sen istediğin gibi yap!" dediler. Bu sefer (Hazret-i Peygamber) şöyle buyurdu: "Şimdi durum şu ki, hiçbir Peygamber'e, zırhını giyince, savaşmadıkça onu çıkarması (yakışmaz!)"

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Rüya Kitabı
Konu: Rüyada Gömlek, Kuyu, Süt, Bal, Tereyağı, Kuru Hurma Ve Diğer Şeyler Görmenin Manası Hakkında
2215-) Bize Muhammed b. Abdillah er-Rekaşi haber verip (dedi ki), bize Yezid b. Zurey' rivâyet edip (dedi ki), bize Saîd, Katâde'den, (O) Muhammed b. Sîrîn'den, (O) Ebu Hüreyre'den, (O da) Hazret-i Peygamber’den (sallallahü aleyhi ve sellem) (naklen) rivâyet etti ki, O şöyle buyururdu: "(Rüyada) boyuna takılan bukağı (görmekten) hoşlanmam, ayağa takılan bukağı (görmeyi) ise severim. (Rüyada) ayağa takılan bukağı (görmek), dinde sebat etmeyi, (dinin içinde kalmayı ifade eder.)"

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Rüya Kitabı
Konu: Rüyada Gömlek, Kuyu, Süt, Bal, Tereyağı, Kuru Hurma Ve Diğer Şeyler Görmenin Manası Hakkında
2216-) Bize Süleyman b. Davud el-Haşimi haber verip (dedi ki), bize İbn Ebi'z-Zinâd, Mûsa b. Ukbe'den, (O) Salim b. Abdillah'tan, (O da) babasından (naklen) rivâyet etti ki, O şöyle dedi: Resûlüllah'ı (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyururken işittim: "Rüyada siyah, saçları dağınık, pis kokan bir kadının Medine'den çıkarılıp Mehyea'ya” yerleştirildiğini gördüm de bunu, Medine'nin vebasını Allah'ın Mehyea'ya nakledeceğine yordum."

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Rüya Kitabı
Konu: Rüyada Gömlek, Kuyu, Süt, Bal, Tereyağı, Kuru Hurma Ve Diğer Şeyler Görmenin Manası Hakkında
2217-) Bize Muhammed ibnu’l-Alâ’ haber verip (dedi ki), bize Yahya b. Abdirrahman rivâyet edip (dedi ki), bize Ubeyde ibnu'l-Esved, Mucalid'den, (O) Âmir'den, (O) Câbir'den, (O da) Hazret-i Peygamber'den (sallallahü aleyhi ve sellem) (naklen) rivâyet etti ki; O, günlerden bir gün şöyle buyurdu: "Ben gerçekten rüyada gördüm ki, bir adam bana bir ölçek kuru hurma getirdi, ben de onları yedim de içlerinde bir çekirdek buldum. Bu (çekirdiği) çiğneyince beni incitti. Sonra (adam) bana başka bir ölçek daha verdi. O zaman ben; "Muhakkak ki senin verdiğin şeyin içinde beni inciten bir çekirdek buldum!" dedim, ardından (verdiği hurmaları yine) yedim!" Bunun üzerine Ebu Bekr şöyle dedi: "Gözün sükûnet bulsun, ya Resûlüllah! Bu gönderdiğin askeri birliğe (işaret ediyor). Onlar iki defa ganimet elde etmiş, her ikisinde de, senin zimmetini (güvenceni, kefilliğini...) tanıyan, kabul eden bir adam bulmuşlardır!" demiş ki), o zaman Mucalid'e; "senin zimmetini tanıyor" ne demektir?" dedim de O; "la ilahe illallah diyor; demektir" cevabını verdi.

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Rüya Kitabı
Konu: Rüyada Gömlek, Kuyu, Süt, Bal, Tereyağı, Kuru Hurma Ve Diğer Şeyler Görmenin Manası Hakkında
2218-) Bize Ubeyd b. Yeis haber verip (dedi ki), bize Yunus -ki O, İbn Bukeyr'dir-, rivâyet edip (dedi ki), bize İbn İshak, Muhammed b. Amr b. Atâ'dan, (O) Süleyman b. Yesâr'dan, (O da) Hazret-i Peygamber'in (sallallahü aleyhi ve sellem) hanımı Hazret-i Âişe'den (naklen) haber verdi ki, O şöyle dedi: Medine ahalisinden bir kadın vardı. Ticaretle uğraşan kocası (Medine dışına) gider-gelirdi. (Bu kadın), kocası yanından her ayrıldığında bir rüya görürdü. (Kocası da) onu hamile bırakmaksızın yanından pek az ayrılırdı. Sonra o, Resûlüllah'a (sallallahü aleyhi ve sellem) gelip şöyle derdi: "Kocam ticaret yapmak için çıktı, beni de hamile bıraktı. Derken rüyamda gördüm ki, evimin direği kırıldı, ben de bir gözü kör olan bir çocuk doğurdum!" Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) de şöyle buyururdu: "Hayırdır (inşallah!) Kocan, yüce Allah dilerse, sağ-salim yanına döner, sen de iyi, saygılı bir çocuk doğurursun!" (Kadın) bu (rüyayı) iki veya üç defa görür, her birinde Resûlüllah'a (sallallahü aleyhi ve sellem) gelir de, O da ona bu (cevabını) söyler, sonra kocası geri döner, kendisi de bir çocuk doğururdu. bir gün (yine, önceleri) Resûlüllah'a (sallallahü aleyhi ve sellem) geldiği gibi geldi. (Resûlüllah) evde yoktu. O (yine) bu rüyayı görmüştü. Ona dedim ki, "Resûlüllah'a (sallallahü aleyhi ve sellem) ne soracaksın, ey Allah'ın kulu?" O da şöyle cevap verdi: "Görüp de (yorumunu) Resûlüllah'a (sallallahü aleyhi ve sellem) gelip sorduğum, O'nun da; "Hayırdır (inşallah!)" buyurduğu ve buyurduğu gibi çıkan bir rüyanın (yorumunu soracağım.)" O zaman ben, "Bana onun ne olduğunu söyle!" dedim. O; "(Hayır!) Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) gelip de bunu O'na, (önceleri) sunduğum gibi sununcaya kadar (söyleyemem!)" karşılığını verdi. Bunun üzerine ben, vallahi, (rüyasını) bana söyleyinceye kadar onu bırakmadım. (Nihayet rüyasını bana söyledi). Ben de; "vallahi, eğer rüyan doğruysa mutlaka kocan ölecek, sen de günahkâr bir çocuk doğuracaksın!" yorumunu yaptım. Bunun üzerine o oturup ağlamaya başladı ve "rüyamı sana sununca benim ne (günahım) var?" dedi. Derken, o ağlıyorken Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) içeri girdi ve "Neyi var, ya Âişe?" buyurdu. Ben de O'na haberi ve (kadın için) yaptığım yorumu bildirdim. Bunun üzerine Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) "Bırak, ya Âişe! Müslümana rüya yorumladığınız zaman onu hayırla yorumlayın. Çünkü rüya, sahibinin yorumlamasına göre çıkar!" dedi. Neticede, vallahi, (kadının) kocası öldü. Zannediyorum, kendisi de ancak günahkâr bir çocuk doğurmuştur!

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Rüya Kitabı
Konu: Rüyada Gömlek, Kuyu, Süt, Bal, Tereyağı, Kuru Hurma Ve Diğer Şeyler Görmenin Manası Hakkında
2219-) Bize Ebu Asım, İbn Cüreyc'den, (O) Ebu'l-Muğallis'ten, (O da) Ebu Necih'ten (naklen) haber verdi ki, O şöyle dedi: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuş: "Evlenmeye gücü yetip de evlenmeyen, bizden değildir!"

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Nikah Kitabı
Konu: Çok Evlenmeye Teşvik
2220-) Bize Ya'lâ haber verip (dedi ki), bize el-Ameş, Umâre'den, (O da) Abdurrahman b. Yezid'den (naklen) rivâyet etti ki, O şöyle dedi: Abdullah şöyle demişti: Biz, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ile beraber olan, hiçbir şeyleri bulunmayan gençlerdik. Bu sebeple (birgün) O şöyle buyurmuştu: "Ey genç topluluğu! Sizden kim evlenmeye güç yetirirse, evlensin. Çünkü bu gözü (haramdan) daha iyi sakındırıcı, namusu daha iyi koruyucudur. Kim de güç yetiremezse, o oruç tutmalıdır. Zira oruç onun için şehvet kırıcıdır!"

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Nikah Kitabı
Konu: Kendisinde Güç Bulunan Kimse Evlensin
2221-) Bize Muhammed b. Yusuf rivâyet edip (dedi ki), bize Süfyan, el-A'meş'ten, (O) İbrahim'den, (O) Alkame'den, (O da) Abdullah'tan (naklen) rivâyet etti. (Alkame) dedi ki, ben (Abdullah'la) beraber iken Osman O'nunla karşılaştı ve "Ebu Abdirrahman! Bekâr bir kızla (evlenmek) ister misin? Sana (eski neşeni, mutlu-düzenli günlerini) hatırlatır!" dedi. O da şöyle cevap verdi: Gerçekten sen bunu söylüyorsan, ben de Resûlüllah'ı (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyururken işitmiştim: "Ey genç topluluğu! Sizden kim evlenmeye geç yetirirse, evlensin. Çünkü bu gözü (haramdan) daha iyi sakındırıcı, namusu daha iyi koruyucudur. Kim de güç yetiremezse, oruç tutsun. Zira oruç onun için şehvet kırıcıdır!"

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Nikah Kitabı
Konu: Kendisinde Güç Bulunan Kimse Evlensin
2222-) Bize Ebu'l-Yeman haber verip (dedi ki), bize Şuayb, ez-Zühri'den haber verdi (ki, O şöyle demiş): Bana Saîd ibnu'l-Müseyyeb haber verdi ki; O, Sa'd b. Ebi Vakkas'ı şöyle derken işitmiş: "Andolsun ki, bunu (yani evlenmeyip bekâr kalma isteğini) Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) Osman'dan kabul etmemişti. Şayet O'na kadınlardan uzak yaşamayı caiz kılsaydı, biz (kendimizi) hadım ederdik!"

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Nikah Kitabı
Konu: Kadınlardan Uzak Bekâr Yaşama Yasağı
2223-) Bize İshak haber verip (dedi ki), bize Hammâd b. Mes'âde rivâyet edip (dedi ki), bize el-Eş'as b. Abdilmelik, el-Hasan'dan, (O) Sa'd b. Hişam'dan, (O da) Hazret-i Âişe'den (naklen) rivâyet etti ki, O şöyle dedi: "Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) kadınlardan uzak (yani evlenmeyip bekâr) yaşamayı yasakladı."

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Nikah Kitabı
Konu: Kadınlardan Uzak Bekâr Yaşama Yasağı
2224-) Bize Muhammed b. Yezid el-Hızâmi rivâyet edip (dedi ki), bize Yunus b. Bukeyr rivâyet edip (dedi ki), bana ibn İshak rivâyet edip (dedi ki), bana ez-Zühri, Saîd ibnul-Müseyyeb'den, (O da) Sa'd b. Ebi Vakkas'tan (naklen) rivâyet etti ki, O şöyle dedi: Kadınları terkedip (onlardan uzak yaşayan) kimselerden olan Osman b. Maz'un'un işi ortaya çıktığında Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) O'na (haber) gönderip (çağırttı. Gelince) de şöyle buyurdu: "Osman! Şüphe yok ki, ben ruhbanlıkla emrolunmadım. Sen benim Sünnetimi terk mi ettin?" (Osman); "hayır, ya Resûlüllah!" cevabını verdi. (O zaman Hazret-i Peygamber) şöyle buyurdu: "Şüphe yok ki, namaz kılmam, uyumam, oruç tutmam, yemek yemem, evlenmem, boşamam benim Sünnetimdir. Artık kim benim Sünnetimi terkederse, benden değildir. Osman! Muhakkak ki üzerinde ailenin hakkı vardır, üzerinde nefsinin hakkı vardır!" Sa'd, sözüne şöyle devam etti: İşte vallahi, bazı müslüman erkekler karar vermişlerdi ki, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şayet Osman'ı bulunduğu (durum) üzerinde bırakırsa, (kendimizi) hadım edip kadınlardan uzak yaşayalım, kendimizi tamamen Allah'a verelim!

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Nikah Kitabı
Konu: Kadınlardan Uzak Bekâr Yaşama Yasağı
2225-) Bize Sadaka ibnu’l-Fadl rivâyet edip (dedi ki), bize Yahya b. Saîd, Ubeydullah'tan, (O) Saîd b. Ebi Saîd'den, (O) babasından, (O) Ebu Hüreyre'den, (O da) Hazret-i Peygamber'den (sallallahü aleyhi ve sellem) (naklen) haber verdi ki, O şöyle buyurdu: "Kadınlarla dört şey için; din, güzellik, mal ve haseb (soy güzelliği, şeref) için evlenilir. Sen dindara bak, ellerin darlık görmesin, (Allah iyiliğini versin!)"

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Nikah Kitabı
Konu: Kadınla Dört Şey İçin Evlenilir
2226-) Bize Muhammed b. Uyeyne, Ali b. Mushir'den, (O) Abdulmelik'ten, (O) Atâ'dan (O) Cabir'den, (O da) Hazret-i Peygamber'den (sallallahü aleyhi ve sellem) (naklen) bu (yani bir önceki) Hadisi haber verdi.

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Nikah Kitabı
Konu: Kadınla Dört Şey İçin Evlenilir
2227-) Bize Kabîsa haber verip (dedi ki), bize Süfyan, Asım el-Ahvel'den, (O) Bekr b. Abdillah el-Müzeni'den, (O da) el-Muğire b. Şube'den (naklen) haber verdi ki, O, Ensardan bir kadına evleme teklifinde bulunmak (istemişti) de, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) O'na şöyle buyurmuştu: "Git de ona bak. Çünkü bu, aranızda uyuşma ve kaynaşma sağlanmasına daha elverişlidir!"

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Nikah Kitabı
Konu: Evlenme Teklifi Esnasinda Kadına Bakmaya İzin
2228-) Bize Muhammed b. Kesir el-Abdi el-Basri haber verip (dedi ki), bize Süfyan, Yunus'tan, (O da) el-Hasan'dan (naklen) haber verdi. (Yunus) dedi ki, O'nu (yani el-Hasan'ı) şöyle derken işittim: Akil b. Ebi Talib, Basra'ya gelmiş ve Cuşemoğulları'ndan bir kadınla evlenmişti. Bunun üzerine (bazı kimseler) O'na; "Allah mes'ud etsin, oğullar bağışlasın!" demişlerdi de, O şöyle karşılık vermişti: "Bunu söylemeyin! Muhakkak Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bizi bundan menetmiş ve bize, "Allah seni mübarek kılsın, sana bereketler versin!" dememizi emretmişti."

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Nikah Kitabı
Konu: Erkek Evlendiği Zaman Ona Ne Söylenir?
2229-) Bize Nuaym b. Hammad rivâyet edip (dedi ki), bize Abdulaziz, Süheyl'den, (O) babasından, (O) Ebu Hüreyre'den, (O da) Hazret-i Peygamber'den (sallallahü aleyhi ve sellem) (naklen) rivâyet etti ki, O bir insanın evliliğini tebrik ettiğinde şöyle buyururdu: "Allah seni mübarek kılsın, sana bereketler versin! Aranızı hayırla birleştirsin!"

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Nikah Kitabı
Konu: Erkek Evlendiği Zaman Ona Ne Söylenir?
2230-) Bize Ebu'l-Velid et-Tayâlisî haber verip (dedi ki), bize Şu'be, Süheyl b. Ebi Salih'ten, (O) babasından, (O) Ebu Hüreyre'den, (O da) Hazret-i Peygamber’den (sallallahü aleyhi ve sellem) (naklen) rivâyet etti ki, O, kişinin, (din) kardeşinin evlenme teklifi yaptığı bir kadına evlenme teklin yapmasını yasakladı.

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Nikah Kitabı
Konu: Adamin, Din Kardeşinin Evlenme Teklifi Yaptiği Bir Kadına Evlenme Teklifi Yapması Yasağı
2231-) Bize Abdullah b. Saîd rivâyet edip (dedi ki), bize Ukbe b. Halid, Ubeydullah'tan rivâyet etti ki, O şöyle demiş: Bana Nafî’, İbn Ömer'den (naklen) rivâyet etti ki, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: "Biriniz (din) kardeşi kendisine izin vermedikçe, onun evleme teklifi yaptığı bir kadına evlenme teklifinde bulunmasın, onun alış-verişi üzerine alış-verişe girmesin!"

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Nikah Kitabı
Konu: Adamin, Din Kardeşinin Evlenme Teklifi Yaptiği Bir Kadına Evlenme Teklifi Yapması Yasağı
2232-) Bize Yezid b. Harun haber verip (dedi ki), bize Muhammed b. Amr, Ebu Seleme'den, (O da) Fâtıma bint Kays'tan (naklen) haber verdi ki; O, kendisine anlatmış, kendisi de anlattıklarını O'ndan iyice yazmış ki; O (yani Fâtıma), Kureyş kabilesinin Mahzumoğulları oymağından bir adamın nikâhındaymış. Derken (bu adam) O'nu kesin bir şekilde (üç talâkla) boşamış. Bunun üzerine O, (adamın) ailesine, kendilerinden nafaka istemek üzere (haberci) göndermiş de onlar; "senin nafaka (hakkın) yok!" demişler. Sonra bu (olay) Resûlüllah'a (sallallahü aleyhi ve sellem) ulaşmış, O da şöyle buyurmuş: "Senin nafaka (hakkın) yok. Ancak iddet (beklemen) gerekir. Ümmü Şerik'in evine taşın ve bize bildirmeden birşey yapma, (iddetini bitirdiğinde bana danışmadan hiç kimseye evlenme sözü verme!)" Sonra (Hazret-i Peygamber) şöyle buyurdu: "Doğrusu Ümmü Şerik, yanına muhacir kardeşlerinin girip (çıktığı) bir kadındır. (Bunun için) bilakis sen İbn Ümmü Mektum'un evine taşın. Zira o âmâ bir adamdır. Elbiselerini çıkarırsan birşey görmez. Bize bildirmeden birşey de yapma!" Bunun nüzerine O, İbn Ümmü Mektum'un evine gitmiş. Nihayet iddeti bitince (Hazret-i Peygamber'e) anlatmış ki, Muaviye ile Ebu Cehm kendisine evlenme teklifi yapmışlar. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) de şöyle buyurmuş: "Muaviye'ye gelince O, malı olmayan bir adamdır. Ebu Cehm'e gelince ise O, değneğini omuzundan indirmez! Sen Usâme'ye ne dersin?" Sanki (Hazret-i Peygamber'in bu teklifinden Fâtıma'nın) ailesi hoşlanmamış da O; "Vallahi, ancak Resûlüllah'ın buyurduğu kimseyle evlenirim!" demiş ve Usâme ile evlenmiştir. b. Amr demiş ki, Muhammed b. İbrahim, (bu haber üzerine Fâtıma'ya) şöyle dedi: "Fâtıma! Allah'tan kork! Sen gerçekten bu (olayın) hangi şey hakkında olduğunu (yani özel bir sebebe bağlı olduğunu) biliyorsundur!" b. İbrahim) sözüne şöyle devam etti: (Bu olay hakkında) İbn Abbas da şöyle dedi: "Yüce Allah şöyle buyurmuştur: "O (boşanmış kadınları iddetleri bitinceye kadar) evlerinden çıkarmayın, kendileri de çıkmasınlar, ancak apaçık bir edebsizlik etmeleri hariç?" "Edebsizlik=fâhişe", (boşanmış kadının), ailesine çirkin söz söylemesidir. (Kadın) bunu yapınca onlara onu (evinden) çıkarmaları helâl olur.

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Nikah Kitabı
Konu: Adamin, Din Kardeşinin Evlenme Teklifi Yaptiği Bir Kadına Evlenme Teklifi Yapması Yasağı
2233-) Bize Yezid b. Harun haber verip (dedi ki), bize Davud -yani İbn Hind- rivâyet edip (dedi ki), bize Amir rivâyet edip (dedi ki), bize Ebu Hüreyre rivâyet etti ki; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) kadınla, halasının üzerine; hala ile, erkek kardeşinin kızı üzerine, veya kadınla, teyzesinin üzerine; yahut teyze ile, kız kardeşinin kızı üzerine evlenilmesini yasakladı (ve şöyle de buyurdu): "Ne daha küçük olanla (yeğenle) daha büyük olan (yani halası ve teyzesi) üzerine, ne daha büyük olanla daha küçük olan üzerine evlenilmez!"

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Nikah Kitabı
Konu: Kişinin Evlenme Teklifi Yapmasının Caiz Olduğu Durum
2234-) Bize Ubeydullah b. Abdilmecid rivâyet edip (dedi ki), bize Mâlik, Ebu'z-Zinâd'dan, (O) el-A'rec'den, (O da) Ebu Hüreyre'den (naklen) rivâyet etti ki, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) kadınla halasının ve kadınla teyzesinin (aynı zamanda bir nikâh altında) bir araya getirilmelerini yasakladı.

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Nikah Kitabı
Konu: Kişinin Evlenme Teklifi Yapmasının Caiz Olduğu Durum
2235-) Bize Hâlid b. Mahled rivâyet edip (dedi ki), bize Malik, Nafi'den, (O da) İbn Ömer'den (naklen) rivâyet etti ki, O şöyle dedi: "Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), değiş-tokuş şeklinde mehirsiz evlenmeyi ("şiğâr"ı) yasakladı." Mâlik şöyle demiştir: "Şiğâr ise, bir adamın, kızını başkasıyla, bu başkasının kızını kendisiyle mehirsiz olarak evlendirmesine mukabil evlendirmesidir." Muhammed (ed-Dârimî'ye); "bu (şekilde evlenenler) arasında (meşru) evliliğin olduğu görüşünde misin?" denildi de O; "(bu şekilde evlenme) hoşuma gitmiyor" karşılığını verdi.

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Nikah Kitabı
Konu: Tokuş Şeklinde Mehirsiz Evlenme Yasağı Hakkında
2236-) Bize Ebu Asım, İbrahim'den, (O) Ömer b. Keysan'dan, (O) babasından, (O da) Vehb b. Ebi Muğis'ten (naklen) haber verdi ki, O şöyle demiş: Bana Esma bint Ebi Bekr, Hazret-i Âişe'den, (O da) Hazret-i Peygamber'den (sallallahü aleyhi ve sellem) (naklen) rivâyet etti ki, O şöyle buyurmuş: "İyi erkeklerle iyi kadınları (birbirleriyle) evlendirin!" Ebu Muhammed (ed-Dârimî) dedi ki: "Bu Hadisin; "Böylece onların ardından gelen (nesil) güzel olur). Onların ardından gelen de ve sırasıyla (sonra gelen de) güzel olur" kısmı benim (sema'ımdan, kitabımdan) düşmüştür!"

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Nikah Kitabı
Konu: İyi Erkeklerle İyi Kadınların Evlenmesi Hakkında
2237-) Bize Mâlik b. İsmail haber verip (dedi ki), bize İsrail, Ebu İshak'tan, (O) Ebu Burde'den, (O da) babasından (naklen) rivâyet etti ki, O şöyle dedi: "Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), "Evlenme ancak veli ile olur!" buyurdu.

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Nikah Kitabı
Konu: Velisiz Evlenme Yasağı
2238-) Bize Ali b. Hucr rivâyet edip (dedi ki), bize Şerîk, Ebu İshak'tan, (O) Ebu Burde'den, (O) Ebu Mûsa'dan, (O da) Hazret-i Peygamber'den (sallallahü aleyhi ve sellem) (naklen) haber verdi ki, O şöyle buyurdu: "Evlenme ancak veli ile olur!"

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Nikah Kitabı
Konu: Velisiz Evlenme Yasağı
2239-) Bize Ebu Asım, İbn Cüreyc'den, (O) Süleyman b. Mûsa'dan, (O) ez-Zühri'den, (O) Urve'den, (O) Hazret-i Âişe'den, (O da) Hazret-i Peygamber'den (sallallahü aleyhi ve sellem) (naklen) rivâyet etti ki, O şöyle buyurdu: "Hangi kadın velisinin izni olmadan evlenirse, onun evliliği ("nikah"ı) geçersizdir, onun evliliği geçersizdir, onun evliliği geçersizdir! Eğer (kadının velileri) anlaşmazlığa düşerlerse (="işteceru"), -Ebu Asım dedi ki, (İbn Cüreyc) bir defasında; "eğer (kadının velileri) anlaşmazlığa düşerlerse (="teşaceru") demiştir-, hükümdar (hakim, vali), velisi olmayanın velisidir. Şayet (bir erkek, velisiz yapılan, dolayısıyla geçersiz olan bir nikahla bir kadından) faydalanırsa (onunla cima ederse), artık mehir, helal edindiği kadınlık organı sebebiyle, bu (kadınındır!)" Ebu Asım dedi ki, (İbn Cüreyc) bu (Hadisi) bana yüzkırkaltı yılında yazdırmıştı.

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Nikah Kitabı
Konu: Velisiz Evlenme Yasağı
2240-) Bize Ebu Nuaym haber verip (dedi ki), bize Yunus b. Ebi İshak rivâyet edip (dedi ki), bana Ebu Burde b. Ebi Mûsa, Ebu Mûsa'dan rivâyet etti ki, O şöle demiş: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: "Yetim kıza, kendisinin (evlendirilmesi) hususunda danışılır. Eğer susarsa, izin vermiş demektir. Razı olmazsa, zorlanmaz."

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Nikah Kitabı
Konu: Yetim Kızın Evlendirilmesi Hakkında
2241-) Bize Ebu'l-Muğire haber verip (dedi ki), bize el-Evzai rivâyet edip (dedi ki), bana Yahya, Ebu Seleme'den, (O da) Ebu Hüreyre'den (naklen) rivâyet etti ki, O şöyle dedi: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: "Dul kadın, kendisine danışılmadıkça evlendirilmez, hiç evlenmemiş kadın da kendisinden izin istenmedikçe evlendirilmez. Onun izni ise, susmasıdır!"

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Nikah Kitabı
Konu: Hiç Evlenmemiş Kadınla Dul Kadına Danışma
2242-) Bize Vehb b. Cerir haber verip (dedi ki), bize Hişam, Yahya'dan, (O da) Ebu Seleme'den (naklen) rivâyet etti ki, Ebu Hüreyre O'na, Resûlüllah'tan (sallallahü aleyhi ve sellem) (naklen) bu (yani bir önceki) Hadisi rivâyet etmiş.

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Nikah Kitabı
Konu: Hiç Evlenmemiş Kadınla Dul Kadına Danışma
2243-) Bize Halid b. Mahled rivâyet edip (dedi ki), bize Malik, Abdullah ibnu'l-Fadl'dan, (O) Nafi' b. Cubeyr b. Mut'im'den, (O da) İbn Abbas'tan (naklen) rivâyet etti ki, O şöyle dedi: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: "Dul kadın, kendisini (evlendirmeye) velisinden daha layıktır. Hiç evlenmemiş (kadından) ise, kendisinin (evlendirilmesi) konusunda izin istenir. Onun izni, susmasıdır"

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Nikah Kitabı
Konu: Hiç Evlenmemiş Kadınla Dul Kadına Danışma
2244-) Bize İshak b. İsa rivâyet edip (dedi ki), bana Malik, kendisine sorduğum ilk şeyin (cevabı) olarak rivâyet edip (dedi ki), bize Abdullah ibnu’l-Fadl, Nafi' b. Cübeyr'den, (O da) İbn Abbas'tan (naklen) rivâyet etti ki, O şöyle dedi: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: "Hiç evlenmemiş kadından, (evlendirilmesi hususunda) izin istenir. İzni ise, susmasıdır!"

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Nikah Kitabı
Konu: Hiç Evlenmemiş Kadınla Dul Kadına Danışma
2245-) Bize Ubeydullah b. Abdilmecid haber verip (dedi ki), bana Ubeydullah b. Abdirrahman b. Mevheb rivâyet edip (dedi ki), bize Nafı’ b. Cübeyr b. Mut'im, İbn Abbas'tan (naklen) haber verdi ki, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: "Dul kadın, (evlenmesi hususunda) işine velisinden daha fazla sahiptir. Hiç evlenmemiş kadından ise, kendisinin (evlendirilmesi) konusunda izin istenir. Onun susması, kabul etmesi demektir!"

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Nikah Kitabı
Konu: Hiç Evlenmemiş Kadınla Dul Kadına Danışma
2246-) Saîd haber verdi ki; O, el-Kasım b. Muhammed'den işitmiş ki, Ensarlı Abdurrahman b. Yezid ile Mücemmi' b. Yezid O'na anlatmışlar ki, kendilerinden yani Ensardan, "Hizam" diye çağrılan bir adam bir kızını evlendirmiş de (kız), babasının (yaptığı) nikâhtan hoşlanmayıp Resûlüllah'a (sallallahü aleyhi ve sellem) gelmiş ve bu (nikâh meselesini) O'na anlatmış. (Resûlüllah) da ondan babasının (yaptığı) nikâhı geri çevirmiş. Sonra o, Ebu Lubabe b. Abdilmunzir'le evlenmiş. Bu Hadisi haber verdikten) sonra Yahya bildirmiş ki, kendisine bu (kadının) dul olduğu (haberi) ulaşmış.

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Nikah Kitabı
Konu: Dul Kadını, İstemediği Halde Babası Evlendirebilir Mi?
2247-) Bize Halid b. Mahled haber verip (dedi ki), bize Malik, Abdurrahman ibnu'l-Kasım'dan, (O) babasından, (O da) Yezid'in oğulları Abdurrahman ile Mucemmi'den (naklen) rivâyet etti ki, Hansa’ bint Hizam'ı, dul iken babası evlendirmiş. O da bundan hoşlanmayıp Resûlüllah'a (sallallahü aleyhi ve sellem) gelmiş, (Resûlüllah) da nikâhını geri çevirmiş.

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Nikah Kitabı
Konu: Dul Kadını, İstemediği Halde Babası Evlendirebilir Mi?
2248-) Bize Vezid b. Harun haber verip (dedi ki), bize Saîd, Katâde'den, (O) el-Hasan'dan, (O da) Ukbe b. Amir'den veya Semûre b. Cundeb'den (naklen) haber verdi ki, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: "Hangi kadını iki velisi (farklı iki kişiyle) evlendirirse o, onlardan (nikâhı) ilk (yapılanındır). Hangi adam da (bir şeyi) iki adama satarsa, bu (şey) onlardan ilk (satın alanındır.)"

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Nikah Kitabı
Konu: Kadını İki Veli Evlendirebilir Mi?
2249-) Bize Affan rivâyet edip (dedi ki), bize Hammad b. Seleme rivâyet edip (dedi ki), bize Katâde, el-Hasan'dan, (O) Semûre'den, (O da) Resûlüllah'tan (sallallahü aleyhi ve sellem) (naklen), onun (yani bir önceki Hadisin) benzerini haber verdi.

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Nikah Kitabı
Konu: Kadını İki Veli Evlendirebilir Mi?
2250-) Bize Cafer b. Avn, Abdulaziz b. Ömer b. Abdilaziz'den, (O da) er-Rebi’ b. Sebre'den (naklen) haber verdi ki, babası O'na anlatmış ki, onlar Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ile beraber Veda Haccı'nda yola çıktılar. Derken (Resûlüllah): "Şu kadınlardan yararlanın!" buyurdu. -'Yararlanmak", bizde, "evlenmek" demektir.- Biz de bunu kadınlara teklif ettik. Fakat onlar (buna), aramızda bir müddet tesbit edilmesi durumu hariç, razı olmadılar. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem); "Yapın, (bir müddet tesbit edin!)" buyurdu. Bunun üzerine ben ve amcamın bir oğlu (kadın bulmaya) çıktık. Onda bir aba vardı, bende de bir aba vardı. Onun abası benim abamdan daha iyiydi. Bense ondan daha gençtim. Neyse, bir kadına geldik. Benim gençliğin hoşuna gitti, onun da abası hoşuna gitti Neticede; "(bu) aba, onun abası gibidir!" dedi (ve beni seçti). Aramızdaki müddet on (geceydi). Ben de bu geceleri onun yanında geçirdim. Sonra sabahleyin (Kabe'ye) geldim. Bir de gördüm ki, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) Rükn (Kabe'nin Hacer-i Esved köşesi) ile (Kabe'nin) kapısı arasında ayakta duruyor! Derken O şöyle buyurdu: "-Ey insanlar! Şüphe yok ki, ben size, kadınlardan "yararlanma" hususunda izin vermiştim, iyi bilin ki, muhakkak Allah bunu Kiyamet gününe kadar haram kılmıştır! Binaenaleyh, kimin yanında bu kadınlardan biri varsa, ona yol versin! Onlara verdiğiniz şeylerden de hiçbir şey almayın!"

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Nikah Kitabı
Konu: Kadınlarla Mut’a Nikâhı Yapma Yasağı
2251-) Bize Muhammed b. Yusuf haber verip (dedi ki), bize İbn Uyeyne, ez-Zühri'den, (O) er-Rebi' b. Sebre el-Cuheni'den, (O da) babasından (naklen) rivâyet etti ki, O şöyle dedi: "Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) mut'a nikâhını (Mekke'nin) Fethi yılında yasaklamıştı."

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Nikah Kitabı
Konu: Kadınlarla Mut’a Nikâhı Yapma Yasağı
2252-) Bize Muhammed rivâyet edip (dedi ki), bana İbn Uyeyne, ez-Zühri'den, (O) el-Hasan ile Abdullah'tan, (onlar da) babalarından (naklen) rivâyet ettiler ki, O şöyle dedi: Ali'yi, ibn Abbas'a şöyle derken işittim: "Şüphe yok ki, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) mut'ayı, yani kadınlarla mut'a nikahını ve evcil eşeklerin etlerini (yemeyi) Hayber yılında yasaklamıştı."

Kaynak: Sünen-i Dârimî, Nikah Kitabı
Konu: Kadınlarla Mut’a Nikâhı Yapma Yasağı